Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2004 PAZ/
SAGLIK
Dünyadaher 3 kişiden biripanik atakbelirüsıgösteriyor, her 10 kişiden biriise sıradabekliyor
Bedenin sahte alarmı
D
K
alp çarpıntısı, terieme, titreme,
nefes darlığı, bulantı, karın ağrısı,
karıncalanma hissinden ölüm
korkusuna kadar çok sayıda belirti
gösteren panik atak, ergenlik sonrası ve
30'lu yaşlarda başlıyor. Uzmanlar, panik
atağın, üzerlerindeki sosyal baskılann
daha fazla olması nedeniyle kadınlarda
erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla
görüldüğüne dikkat çekerek panik atağa
sosyal fobi, depresyon ve madde
kuflanımının da eşlik edebileceğine
işaret ediyorlar. Panik atak, endişeli ve
panik düşüncelerin oluşturduğu büyük
korkuların fiziksel yansıması olarak
taımlanıyor.
ŞULE KÖKTÜRK
ünyada her 3 kişiden bin panik atak belirti-
leri gösteriyor, her 10 kişiden biri ise panık
atak için sırada bekliyor. Kalp çarpıntısı, ter-
leme, titreme. nefes darlığı, bulantı, kann
ağrısı, kanncalanma hissinden ölüm korkusuna
kadar çok sayıda belirti gösteren panik atak. er-
genlik sonrası ve 30'lu yaşlarda başlıyor. Uzman-
lar, panik atagın, üzerlerindeki sosyal baskılann
daha fazla olması nedeniyle kadınlarda erkek-
lere oranla 2-3 kat daha fazla görüldüğüne dik-
kat çekerek panik atağa sosyal fobi, depresyon
ve madde kullarumının da eşlik edebileceğini ifa-
de ediyorlar.
SAVAŞ YA DA KAÇ
Bedeninizin bır felaket anında nasıl tepki gös-
tereceğini gözünüzün önüne getirmeye çalışın.
Örneğin bir yangında kalbimiz daha hızh çarp-
maya başlar, midemiz kasılır, terler ve titreriz.
Tehlikeyle savaşmak için "savaş ya da kaç" tep-
kisini de\Teye sokanz. Panik atakta aynı tepki-
ler oluşuyor, ama bir farkla. kaçacak sahıci bir
tehlike bulunmuyor. "Sahte aJarra" olarak ad-
landınlabilecek bu tepkilerin neden böyle yer-
siz bir şekilde başladığını ise keşfedemeyiz. Pa-
nik atak, genellikle hastalık, hamilelik. uyuştu-
rucu bağımlıhğı, ilişkilerde yaşanan sorunJar,
sevilen bir yakının kaybı, ev taşıma ya da uzun
süren bir sıkıntı sonrasmda göriüebiliyor. Bu
sahte alarm tepkileri birkaç kez tekrarlandıktan
sonra bu kez hep aynı olaylar karşısında ortaya
çıkıyor.
Birçok panikkurbanının ataklar arasındakı za-
manı, geiecek paniğin korkulan ile geçiyor. çün-
kü paniğin ne zaman nerede geleceği hiç belli
olmuyor. Her an akıllarda olan "süpriz atak"
düşüncesi nedeniyle atakla ilgili olduğu düşünü-
len her fiziksel ve zihinsel belirti, ataklan tetik-
liyor. Hatta bu kişilerde paniğe kapılma korku-
su o kadar çığınndan çıkıyor ki paniğin kendi-
sinden çok daha fazla korku yaratıyor.
DUYCUSAL VE FİZİKSEL SİDDET
Psikiyatr Doç. Dr. Armağan Samancı, kaygı
bozuklukJannın genellikle kadınlarda daha sık
görüldüğüne işaret ederek *Panik atak da ka-
dmlarda erkekkre oranla 2-3 kat daha fazla gö-
rülüyor. Bunun en önentfi nedeni cinsiyet fark-
lıoğKİjr. Kadınlar, olaylardan ve sosyal baskılar-
dan daha çok payuu ah\ or. Kadınlar gerek duy-
gusal gerek fiziksel şiddete maruz kalryorlar.
PsüdyatrikrahatsEüklann da stresk doğru oran-
Olı olduğunu düşünürsek kadıniann da bu ra-
hatsıztakiara daha çok yakalanabileceğinidiişü-
nebiüriz'' dedi.
Kadının toplumda daha düşük statüde göste-
rildiğini de voırgulayan Samancı. kadıniann ge-
netik ve hormonal olarak da panik bozukluk
göstermeye dahayatkın olduğunu kaydederek şöy-
le devam etti:
-Kadınlar, gelişmişduygusal yapıian nedeniy-
le duygusal travmaiardan daha çok etkileniyor-
lar. Hormonlann da etkisigöz ardı edilemez. Öst-
rojen veprogesteron hormon düzeylerideğişken-
lik gösterebilrvor, hormonal yapı duygusal yapı-
yı etlrîlediği için duygusal dalgalanmalara yol
açabiliyor ve bu da beyindeki khnyasal yapıyı et-
kffiyor."
KORKULARIN NEDENİ YOK
Ömür Hayat Hastanesi'nden psikyatr Uz. Dr.
FikretHacıosman da panik atak vakalannın top-
lumda görülme sıkJığının son yıllarda arttığını
açıklayarak "Panikduygusunun insanı nerede ve
nasılyakalayacağı hiç belli olnıaz. Bu duygu o ka-
dar ani ve uç noktada oluşur ki kişi öleceğini sa-
nır. Öylesine acı verir ki kişi aynı duyguyu yaşa-
maktan ölüm kadar korkar. Böylece her nefes ah-
şında tetikteolur, tehükeü durunılan gözler veani
bir atağa yakalanmamava çahşır. İşre panikatak
denilen şey budur. Panik atak, endişeli ve panik
düşüncelerin oluşturduğu büyük korkulann fi-
ziksel yansunalarıdır. Bu korkuların bir nedeni
yoktur, çünkü gerçek bir tehlike sonucu oluşma-
nuşlardır. Ancak bir kez bu duyguyu yaşadıktan
sonra en ufakendişe bile sinir sistenümia uyara-
rak gittikçe artan ölçülerde panik, stres ve kor-
ku yaraör" diye konuştu.
Panik ataklann farkında olmadan öğrendiği-
mizhareketler sonucunda oluştuğunu belirten Ha-
cıosman, "Yapmanızgerekenbuharekefleriyap-
nıamayı öğrenmektır" diye konuştu.
Panik atağın iki aşamalı çalışmayla önlenebi-
leceğini anlatan Hacıosman şöyle devam etti:
"Onceflikle kişi içten içe yaşadığı endişe duy-
gusunu kontrolalüna alarakpaniğekapılma kor-
kusunu azaltmah, Udnci olarakda panikatakya-
ratabilecekolaylardan ve duygulardan kaçınma-
yı sona erdinneüT*
KORKU VE RAHATSIZLIK
Panik bozukluğun 13 bedensel belirtisi
bulunuyor ve bu belirtilerin dördünün
eşlik ettiği yoğun korku ve rahatsızlık hissi
panik atağın en önemli habercilerini
oluşturuyor. Bu belirtiler genellikle 10 dakika
gibi bir sürede yoğunlaşarak doruk
""N noktada sıkıntı vermeye başlıyor, sonra
*\ ( da genellikle yavaş yavaş azalıyor. Bir
/ J kez olması durumunda panik nöbet
/ / olarak adlandınlan olay tekrarlayabiliyor
ve tekrar aynı şeylerin olacağı korkusuyla
beklemeye başlıyor. Bu anksiyete
nedeniyle dışarı yalnız çıkmaktan
7
korkuyor, yanında birisi olmadan uzağa
grtmekten kaçınmaya başlıyor.
Belirtileri:
• Çarpıntı, kalp atımlannı duyumsama.
• Terleme.
• Titreme ya da sarsılma.
• Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma.
• Soluğun kesilmesi.
• Göğüs ağnsı ya da göğüste sıkıntı duyma.
• Bulantı ya da kann ağnsı.
• Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da
bayılacakmış gibi olma.
• Dış dünya ya da kendi gerçekliğini kaybetmiş gi-
bi hissetme. Kimliğini, kişiliğini kaybediyor hissi.
• Çıldıracağı korkusu.
• 01üm korkusu.
• Uyuşma ve kanncalanma duygusu.
• Üşüme, ürperme ve ateş basması.
TÜRK/YE'Yİ
DOLAŞACAK-
Genetiği değiştirifmiş
organizmalann
zarartarına karşı
kamuoyunu uyarmak
ve bilgiiendirmek
amacıyla 2 Kasım'a
kadar Türkiye'yi
dolaşacak, canavar
domates, bugün
Bakırköy Özgürlük
Meydanı'nda,
pazartesi günü de
Kadıköy Iskele
Meydanı'nda olacak.
Canavar domates
daha sona sırasıyla
Izmit, Bursa, Izmir
Muğla, Oenizli,
Antalya. Tarsus,
Adana, İskenderun,
Antakya, Diyarbakır
Tunceli, Trabzon,
Samsun ve Ankara'ya
gidecek. (Fotoğraf:
FATİH ERDOĞDU)
Imzalar temiz
istanbuJ Haber Servisi - •'Genetiği
Değiştirilırüş Organizmalara Hayır
Platformu", IMF ve Dünya Ticaret
Orgütü tarafindan sofralara
"Frankenştayn gıdalar" getirildiğini
belırterek "femiz ve güvenli gıda
istiyoruz" sloganıyla imza kampanyası
başlattı. Kampanya süresüıce, düzenlenen
çok sayıda etkinliğin arasında Avrupa'da
Genetiği Değiştırilmiş Organizmalar'a
(GDO) karş] düzenlenen eylemlerin
semboJü olan 'canavar domates balonu'
nun Türkiye'ye turu da var. Turda
toplanan imzalar TBMM'ye sunulacak.
Taksim Gezi Parkı girişinde bir araya
gelen platform üyeleri, yaptıklan
açıklamada ülke içinde deneme amaçlı
üretime izin verilen GDO'larla ilgili
herhangi biryasal düzenlemenin
olmadığını belirttiler. "GDO'lu üriinlerin
Türkiye'de serbestçe ithati, üretimi ve
kuüanımının önlenmesi için yasal
aıçındüzenlemderin bir an önce yapılması
gerektiği" vurgulanan açıklamada şöyle
denildi: "Uzman hastahklar ve böcekiere
direnç gösteren transgenik bitkilerin
aierjik potansheUerinin vüksek olduğunu
söylüyor. Denevier, genedk yapısı
değiştihlen patateslerin fareier için toksik
olduğunu, bağışüdık sisteminde
bozukhıklar, viral enfeksiyonlar gibi
birçok etkileri bulunduğunu orta>a
çıkarmışnr."
Yaşam tarzı ve hareketsizliğîn sonucu
Diyabet çocuklarda
görülmeye başlandı
Kanserekarşı 'açıkolun'
İ
ngiltere Başbakanı Tony Blair'in karısı Cherie
Blair, meme kanseriyle mücadele eden bir
örgüte destek vermek amacıyfa kamera
karşısına geçti. Cherie Blair, hastalığa karşı
duyarlılığı arttırmak ve kadıniann, kendilerini daha
net ifade etmeleri için mücadele veren "Breast
Cancer Care" örgütünün, üzerinde "Açık Olun-Be
Up Front" yazılı tişörtünü giydi. (Fotoğraf: AP)
lstanbul Haber Senisi -
Türkiye"deki erişkinlerin
yüzde 7.2'sinin mücadele
ettiği diyabetin Tip 2 türü
artık gençler ve çocukJarda da
görülmeye başladı. Uzmanlar,
yetişkin diyabet hasta
sayısınuı 2030 yılına kadar
dünyada iki katına çıkmasının
beklendiğini ifade ederek
diyabetin önüne geçilmesı
için fast food ahşkanlığı ve
hareketsiz yaşam
alışkanlıklannın
değiştirilmesüü
önerdiler. Pfizer
ilaç firmasınca
düzenlenen medya
bilgi paylaşun
günlerinde
konuşan SSK
Göztepe Eğıtim ve
Araştırma
Hastanesi îç
Hastalıklan Klinık
Şefi Prof. Dr.
Aytekin Oğoz,
"Tîp 2 dij'abet, 40 yaşından
önce nadiren görülürken
ergenlik çağmda kolaylıkla
rasüanabilen bir hastalık
haline geldi Hastalık 6-7
yaşındaki çocuklarda dahi
nadiren de olsa «örülebih\or"
dedi. Tip 2 diyabetin genç
yaşta görülmesinin genç yaşta
kalp krizini beraberinde
getirdiğüıi ifade eden Aytekin
Oğuz, şöyle konuştu: "Bunun
• Uzmanlar
diyabetin önüne
geçilmesi için
fast food
ahşkanlığı ve
hareketsiz
yaşam
alışkanlıklannın
değiştirilmesini
önerdiler.
en önemli nedeni besienme
ahşkanhğı ve hareketsiz
yaşam. Bizi ne ilaçlar ne de
genetik mucizeler kurtanr.
Yaşam tarzunızı ve besienme
ahşkanhklannuzı mutlaka
değiştirmeliyiz.''
Türkıye'deki erişkınJerin
yüzde 7.2'sinin diyabet
hastası olduğunu belirten
Oğuz, yetişkin diyabet hasta
sayısının 2030 yılına kadar
dünyada iki katına
çıkmasının
beklendiğini
bildirdı. Diyabet
v e yüksek
tansiyon
arasındaki ılişkiye
de değinen Prof.
Dr. Oğuz, şeker
hastasının
tansiyonunu
kontrol etmenin,
şekerini kontrol
etmek kadar
önemli olduğuna
dikkat çekerek "Büyük
tansiyonu ne kadar
düşürürseniz o kadar iyi"
dedi. Aytekin Oğuz, diyabetik
üriinlerin bir kandırmaca
olduğunu vurguluyarak
"Süpermarkederin diyabetik
üriinreyonlanndanürün
alma ahşkanhğı kazanmaym.
İçlerinde oldukça ciddi kalori
var. İnsanlar kalorisi az samp
abarbh şekilde \iyoriar" dedi.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Bekleyen Derviş:
Türkiye
Türkıye-AB ilişkiierinin geçmişine bakarsak, er
büyük nrsatı Ecevit kaçırtmıştır ülkeye. Yunanis-
tan'ın üyeliği sırasında, Avrupa'dan gelen öneriye
Ecevit bircümleyle Türkiye henüzAB'yefozaman-
kiAET'ye) hazırdeğil" diyerek, AB üyelik ilişkimi-
zi askıya alan siyasetçidir!
"Solcu 'luğundan mı, yoksa "kısa görüşlülûğün-
den" mi, "ulusalcıttğından" mı sorusunun yanrtı
herhalde araştınlacaktır..
Ama son iktidan döneminde AB üyeliği için ça-
lışması, ülkemizdeki kısa bakışlı politikalann tarih-
sel çelişkisini de gösteriyor.
Aynca, birpolitikacının, kurumsal-ulusal temel ko-
nuda, tek başına böyle bir tarihsel karann sorum-
luluğunun altma girebilmesi hayret vericidir. Belki
de bunu ülkemizde kurumsal demokrasinin ne de-
rece işler olduğuna ilişkin bir başka güçlü tarihsel
kanıt olarak incelemek gerekir!
Evet kısa bakışlı, günlük veya en çok iktidarsü-
resincegeçeriı politikalan IşteTürkiye'nin, sahip ol-
duğu muazzam enerjisine rağmen, neden uzun
vadeli plan ve programlar uygulayamayarak, bü-
yük merhaleler halinde ileri atılımlar yapamadığı-
nın temel nedeni..
59. Hükümeti kurduğumuza göre, hükümet ba-
şına düşen ortalama 1.5 yıllık iktidar süresi, politik
programlann içeriksizJiğinin ve gerçekleştirilemez-
liğinin temel göstergesidir!
Işte, neden hâlâ bu durumdayız, sorusuna yanıt
aranacak ana başlıklardan biri!
• * •
"AB'ye hazırdeğiliz!" yanıtından bu yana 30 yıl
kadar bir süre geçti..
Dikkatinizi çekerim: Bu süre, yani AB'ye hazır
değiliz yanıtından sonraki dönem, yakın zamanda
Cumhuriyetin başının en çok belaya girdiği zaman
dilimidir de!
Şöyle bir anımsayalım:
• Sağ-sol iç çatışması, ABD desteğinde büyük
toplumsal kargaşaiığın körtjkfenmesi ve 12 Eylül dar-
besı..
• Askeri yönetim, Yeşil Kuşak Projesi, Islamcı güç-
lere büyük destek, Evren'in dıştan kullanılarak ül-
kenin Islamileştirilmesı girişimleri..
• Errnenilerin diplomatlanmıza saldınlan..
• Kürtlerin aynlıkçı terörü ve Güneydoğu savaş-
lan, PKK..
• Yunanistan'la savaş eşiğine gelen gerilimler..
• 20yıllık savaş ve gerilim ekonomilerinin yol aç-
tığı muazzam harcamalar..
• Iç-dış güvenlik konulannın sürekli öncel/k al-
ması..
• Veee ekonomik iflaslar...
• Bütün bunlann sonucu plansızlık, kalkınmaviz-
yonunun ufuktan kaybı.. günlük, günü, iktidar sü-
resini kurtarmaya yönelik politikalar..
• Bu günlük politikalara uygun, küçük, çapsızsi-
yasi lideıiikler..
• Büyük hortumlamalar..
• Vee çöken, iflas eden Türkiye tablosu...
• Bu tablonun yarattığı doğal sonuç: Dışa gide-
rek bağımlı, kendi ayaklan üzerinde duramayan,
IMF'ye ve diğer ü/kelere yalvar yakar muhtaç bir
ülke..
• Dolayısıyla dış baskılara, dış niyetlere, Türki-
ye'ye yönelik dış politik alçaklıklara açık bir ülke..
yani güneyde Suriye'nin hainliği... Yunanistan'ın
aynlıkçılara desteği... Birçok AB ülkesınin aynlıkçı
teröre gizli açık siyasi desteği... "Siyasi çözüm"
taleplerinin ortaya çıkması...
Bunlann hepsi, Ecevrt'in AB ile bağlan kopar-
masından sonra gerçekleşti!
• • •
AB'ye ret, bütün bu sonuçları doğurdu demryo-
rum.
Ama bilimsel düşünce, burada güçlü "illiyet bağ-
lan" varsa, bunlan en azından araştırmayı öngö-
rür.
Bilimsel önsezim, ilk yargım şunu söylüyor:
1) Eğer AB üyeliği reddedilmese, süreç o za-
mandan başlasaydı, yukanda saydığımız olaylann
önemli bir kısmını Türkiye yaşamazdı!
2) Türkiye ve yurttaşlan bugün olduğu yerden kat-
bekat daha iyi konumda ve daha mutlu olurdu!
Bugün Kopenhag kıstaslan çerçevesinde yaptı-
ğımız ve hepsinin yarariı olduğuna inandığım bü-
tün reformlan çok çok önceden gerçekleştirecek-
tik; aynca AB ekonomik krrterlerine uymak duru-;'
munda kalacaktı bütün siyasiler. Babalannın çiftli-
ği gibi ülkeyi har vurup harman savuramayacaklar
ve bugünkü gibi ülke çökerten hortumlama koşul-
lan büyük ölçüde engellenmiş olacaktı.
AB ülkeleri, kendi içlerinde, kendi üyesi bir ülke-
ye karşı "yabancımuamelesi" yapamayacak, Tür-
kiye AB'de söz sahibi olması nedeniyle de aynlık-
çı teröre gizli açık destek çıkacak ülke ya olmaya-
cak ya da hem sayı hem de destekleri itibanyla mi-
nimal düzeyde kalacaktı... Güvenlik sorunu sürek-
li birinci gündem maddesi olarak kalmayacak ve
kaynaklar kalkınmaya seferber edilebilecekti..
Hem kendi kaynaklanmızı daha akılcı kullanarak
hem de AB'den alacağımız desteklerie Türkiye bü-
tün yapısal sorunlannı çok önceden çözme şansı-
nı yakalayacaktı..
Sonuç olarak, AB ile üyelik ilişkilerini 30 yıl önce
başlatmış bir Türkiye'nin, paradoks gibi görünse
de "ulusal bakımdan" ekonomik, askeri ve siya-
si güçlü bir ülke olma olasılığı...
...Bugünün"ulusal bakımdan", ekonomik vesi-
yaseten zayıf, dışa bağımlı ve dış etkilenmelere
son derece açık bir ülke konumuna göre...
...bin kat daha fazla olacaktı!
öyle değil mi?
Salı günü devam: Türkiye hep "AB'yi Bek/eyen
Derviş" olarak kalabilir!...
obursali« cumhuriyetcom.tr
Güneydoğu'da kcamıkla savaş
• DhARBAIOR (Cumhum^t) - Diyarbakn-
Sağlık Müdürü Dr. Namık Kubat, kızamık
hastalığma yakalanan her 100 çocuktan üçünün
yaşamını yitirdiğini söyledi. Kubat, Bağlar
Sağlık Ocağı'nda Kızamık Aşı Günleri'nin
başlaması nedeniyle düzenlenen törende,
kızamık hastalığının, Türkiye'de çocuk sağlığı
açısından en önemli sorunlardan biri olduğunu
ve hastalığın 3-4 yılda bir büyük salgınlara
neden olduğunu belirtti. Bu hastalıkla
müeadele için başlatılan kampanya kapsamında
il genelindekı 9 aylık ve 14 yaş arasındaki
yaklaşık 350 bin çocuk aşılanacak.