14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EKİM 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZlK 17 şarkı seslendiren sanatçı başarısının yalnızca konuştuğu dille bağlantılı olmadığını kanıtladı Haco'yla müzikbaşkaHATİCETUNCER C man Haco, önceki akşam îstanbul'da Harbıye'deki Cemil Topuzlu Açıkha- va Tiyatrosu'nda, binlerce kişinin iz- lediği birkonserverdi. Iki elektro, birbasgitar, da\iıl ve nefesli çalgılardan oluşan grubunun eş- liğmde söylediği şariolaria Açıkhara Tiyatrosu'nu dolduranlan coşturan Haco, izleyicilere Türk- çe ve Kürtçe seslendı. Haco'ya bazı parçalann- da baglamasıyla Engin Aslan eşlik ederken gi- tar, saksofon ve davul sololan büyük alkış aldj. Bugüne kadar yayımlanan albümJerinden seç- tiği 17 şarkıyı seslendiren Haco, başansının yal- nızca konuştuğu dille bağlantılı olmadığını, sa- natına saygrlı bir müzisyen olduğunu sahnede kanıtladı. BENİ DİNLESİNLER İSTERİM Haco, konser öncesinde, bu yılın başında hay- ranlannın ses düzeninın üstüne çıkacak kadar taş- kınlık yaptığını. sloganlar attığını anımsattığı- mızda "Çok büyük bir izdihamdı. İlk kez geli- vordum bu nedenle di/ıJeyicUtrimin heyecanmı anlryorum. Anıa bundan sonraki konserlerim- de sadece müziğinıi dinlemeye gekceklerine ina- myorum. Daha rahatiamış ve daha muthı bir şe- kilde gelecekler. Dinleyicilerimi kucaklaşmak ve müzigimi dmktmekistiyorum.Bendeonlançok sevTyorum,anıabenidinJesinleristerim.Sevgigös- terisini aşmya vanfardıklannda parasmıverip mü- zik dinlemeyegetenlerede haksızhkyapılnuş olu- yor" dıyordu. Harbıye'de dınleyıcısı yıne büyük sevgi gösterdi ama biraz daha sakinleşmişlerdi. Arada bilinen sloganlar atıldıysa da müzik din- lemeye gelenler çoğunluktaydı. Kendilerinı Ha- co'nun şarkılanna bıraktılar. halaylar çektiler ve hiç orurmadılar. Halaya uymayanritmlerihe- men yakalayıp Haco'nun Doğu ve Batı'yı har- manlayan müziğine uygun danslar ettiler. tz- mir'de dün akşam konser veren Haco. bu akşam Bursa Kültür Park'ta, yann akşam Ankara'da Ata- türk Kapalı Spor Salonu'nda konser verecek. SONUNDA CELDİ... Geçen yıl ekim ayına kadar Güneydoğu'daki kentlerde kültür ve sanat festivalleri öncesinde "Ciwan Haco getecek" söylentileri dolaşırdı. Ciwan Haco, sonunda Batman Belediye- si'nin Ekim 2003'te düzenlediği 1. Ha- sankeyfKültür ve Sanat Festhali'nde, 300 bin ya da 500 bin, kaç kişi ol- duğu konusunda anlaşılama- yan, ama göz alabildiğin- ce uzanaıt alana girme- ye çahşan coşkulu bir kitleye konser verdi. Kürtçe müzik dinleyi- cisi olmayan ya da popüler türlerin dışına çık- mayanlar gazete ve televizyonlarda art arda ya- yımlanan röportajlan görünce "Bu da knn" di- ye meraka düştüler. Haco'yla kaldığı otelin lobisinde yazar Muh- sin Kızılkaya'nın çevirmenliği aracılığıyla yap- tığımız röportaja kendisine gösterilen sevgiyi na- sıl yorumladığını sorarak başladık: "OnceHkle bu Ogi beni çok sevindiriyor. Bu kadar çok din- leyicimin ohnası beni de şaşırtryor. 25 >ıl sonra ben bu noktayagektim. Demekkiiyibir ürün or- taya koymuşum, demek ki sevdikleri şe>1er yap- nuşnn. Yıflarm birikiminin karşıhğmm böyle bir sevgi oiması beni çok mutiu ediyor. Bir müzisye- nin isteyebfleceği tek şey böylesine sevgiyle ku- cakJanmakür berhaJde.*' OTORİTEDİR HERHALDE Haco, haziran turnesinin ve eylül ayında Di- yarbakır'da 1 karanfil karşılığı vereceği konse- rin neden iptal edildiğini de anlattı: "Diyarba- lor'a Dünya Banş Günü nedeniyle beni davet et- mişkrdi ama o etkiniik yasaklandL Haziranda- Id turne de NATO toplanüsL, gerflimli atmosfer gibi nedenleıie iptal edikü. Hem bu bütün nıü- zisyenlerin başına gelir. Turnesi iptal edilmiş tek müzisven ben değüun." Haco'nun "NaNa" aJbümü piyasaya yeni çık- tığı dönemlerde, günlük bir gazetenin genel ya- yın müdürü yazısında, albümü ve Haco'yu ağır bir şekilde eîeştirmişti. Hiç yanıt vermedigi, ama çevTesinde tepkiyle karşılanan yazıyı Haco'ya bir kez daha anımsattık: "Mü- zik eleştirisi yapmaya çahşan insanlar, yeddn iseler, müzikten anbyoriarsa yazıyı da bu açıdan değerlendiri- yorum. Kendisi bir müzikotori- tesktirvegerçekten müzikten annvonhır berhakJe." I I o /*>/•%• "Kendimi Avrupa'da hem II C ı ü v J . mülteci hem yabancı olarak görüyorum. Benim ülkem, dedemin doğduğu Midyat'ın bir köyüdür. insan hayalle yaşar. Ben de hep köyümün hayalini kurdum. Bazen dedemin kasrını restore edip orada yaşamayı hayal ediyorum. Sazımı alıp köyüme gideyim ve hayatımın geri kalan kısmını o kasırda geçireyim. Ama çocuklarımın ve karımın benimle oraya gelmeyeceğini bildiğim için sadece hayal kurabiliyorum." /^O artık bizden bîri... Otantik Kürt müziğini temel alarak rock ve caz öğeleriyle kendine özgü bir tarz geüştiren Haco'nun NaNa albümü pop'a yakın bir çizgideydi. Haco'nun sözlerinden ye- ni albümde farklı bir çalışmayla dinleyicile- rin karşısma çıkacağını anlıyoruz: "Dinleyici- fcrim Na Na'yı çok sevdüer. Na Na şariamın çocuklann diüne düşmüş obnası da benim için çok sevindirici ve bana yeni bir ilham veriyor. Daha deneyseiişlerVBpmak için beniteşvik edi- yor. Dünyadaki deneyimler çocuklann dihne düşen müziğin öniinün açık olduğunu göste- rir. Yeni bir albüm çahşmasnıın içerisindeyiz ama Na Na benzeri bir çahşma olmayacak. Ben müziğimi yaparken önceden bir pian yap- nuyonun. Stüdyoya girdiğimde ne çıkacağını ben de bihnn orum. Yeni bir şirkede anJaşmak için göriişüyoruz. Nedeşince yeni albüm çahş- ması da başlayacak." VOCUKLARIM... Dinleyicileri, Haco'dan müzik çalış- malan dışında nasıl yaşadığını öğrenmek isterler herhalde: "Şündi Isveç'te yaşıyorum. Sürgünde yaşayan her insan gibi sıradan bir hayat sürüyorum. Kendime dikkat etmeye ça- hşryorum. Eşirn bir hastanede çahşryor. Zama- nımın çoğunu 4 ve 2 yaşmdaki kızianma a>> nyorum. Çocuklanm ve müziğinı» İldsini bir arada büyütmeye çahşrvorum." Annesi Siirt'in bir köyünden, babası Mid- yatlı olan Haco, Suriye'nin Kamışlo kentin- de doğmuş. Haco. anne ve babasını da Isveç 'e götürmüş ve birlikte yaşıyorlar. 25 yıldır Al- manya, Norveç \t Isveç gibi AvTupa ülkele- rinde yaşayan Haco, hâlâ kendisini oralarda yabancı hissediyor: "Annem ve babam 'nere- lisiniz' diye sorulduğunda hat üstündeyiz' derfer. Ben 'hattın altında" doğmuşum. Ken- dimi Avrupa'da hem mülteci hem yabancı ola- rak görüyorum. Onlann ülkesi, benim ülkem değfl. Benim ül- kem dedemin doğduğu Midyat'ın bir köyü- dür. İnsan hayalkriyle yaşar. Ben de hep kö- vümün hayalini kurdum. Bazen dedemin kas- rmı restore edip orada yaşamayı hayal edho- runı. Sazımı ahp köyüme gidevim ve ha^ aümm geri kalan kısmuıı o kasırda geçireyim. Ama çocuklanmmvekarunın benimle oraya gefane- \eceğini bildiğim için sadece hayal kurabiliyo- rum. Sürgün benim müziğünin ana temalarm- dan biridir. Çünkü hayaûm böyle geçti.Ben de sürgün hayatma türküler yakrvonım, şarkılar söylüyorum." Muhabbet Türküleri Usta sesler ve deyişler bir arada Akkiraz\a- pım ve Arda Müzik ta- rafindan Anado- lu'nun en güzel türkü ve deyişle- nnin ustalanyla genç seslerini bir araya getiren bir albüm hazırlandı. Genel Yö- netmenliğini İsmail Üknur'un >aptığı "Muhabbet Türküleri'' adlı albümde deyişlerin özgün sesi Sabahat Akldraz, Muhlis Akarsu'nun "Bu YarayıDosttan Aldım" ve KulHimmet'ten alı- nan "Duaztmam" yorumlany- h yer alıyor. Mustafa Özas- bn' ra "Beyler Deresinden Aşö parçasından sonra Fı- ABSETTURKULERI rat Başkale Urfa yöre- sinden "Kapıyı Çalan Kimdir" türküsünü seslendiriyor. Cengiz Ozkan'ın Muhlis Akarsu'nun "Karlı Dağlar" eserıni yo- rumladığı albümde CemalAkkiraz,Savaş Gövtepe, İsmail İlknur. Adem Aslandogan, Fadime Akpmar, Tunca>'Balcıdeyiş ve rürküler- le katkıda bulunuyor. Albümde İlkay Akkaya'mn Aşk Be\1ıa- ni'nin "YolumuzGurbeteDüş- tü" eserini söylediği albümde Emrah Mahsuni, "Sen Yarab Ben Yarah" adlı eserini ve El- bistan yöresinden "Değfl mi" türküsünü seslendiriyor. tn1 lllecazdan YalelliEge Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvan öğretim üyelerinden oluşan Mecaz grubunun "Yalelli" adlı albümü Seyhan Müzik tara- fından yayımlandı. Izmirli müzisyenlerden oluşan Mecaz, Yalelli al- bümünde Türkiye'nin 7 bölgesinden türküleri yorumluyor. Bilecik yöresinden Yalelli ile başlayan albümde, Eskişehir'den Kahveyi Ka- vururlar, Uşak'tan Şadiye, Sıvas'tan llvanlım, Menemen'den Gün- doğdu Zeybeği gibi anonim eserter yer alıyor. Albümde ayrıca Zeynel Demir'in söz ve müziğini yaptığı eserlere de yer veriliyor. S uriye'nin Kamışlo kentinde 1957yılında doğan Haco, 18yaşındagittiği Almanya'da Bochum Üniversrtesi'nde müzik eğitimi gördü. Avrupalı müzik gruplanyla çalışıp müzik bilgisini geliştiren Haco'nun Türkiye'de 11 albümü yayımlandı. Güneydoğu'da büyük bir dinleyici kitlesi edinen Haco'nun müziği üniversiteli gençler ve etnik, rock ve caz müzikten hoşlananlar arasında ilgiyle karşılandı. Uzaklarda, görünmeyen, yalnızca sesi ve müziğiyle tanınan Haco neredeyse bir efsaneye dönüşmüştü. Türkiye'ye ayak bastıgı andan itibaren bayranlarından ve gazetecilerden gördüğü büyük ilgiye şaşıran Haco'nun çevresi dokunmak, birlikte fotoğraf çektirmek, albüm kapağı imzalatmak isteyenler tarafından kuşatıldı. Istanbullu dinleyicisiyle ilk buluşması bu yılın başında Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda gerçekleşti. Haco, bir süre sonra "Na Na" adlı 4 sarkının değişik versiyonlanndan oluşan albümünün tanrtımı için yeniden Türkiye'ye geldi. "Hülya Avşar'ın programına çıkmalıydı, çıkmamalıydı" tartışmalan belli bir çevrede sûrerken Haco'nun Avşar ile film çevirmek istediği haberieri de magazinin sevilen konulan arasında yer aldı. Haziran ayında yapmayı planladığı Türkiye turnesinin, Ankara'daki konsere kısa bir süre kala iptal edilmesi de çeşrtli şekillerde yorumlandı. Kısacası, Haco, artık "bizden biri"ydi. Üçüncüsü düzenleniyor Kadıköy'de hiphop Istanbul'da 9-10 Ekim tarihleri ara- sında Kadıköy Iskele Meydanı'nda Hiphop Festivali yapılacak. Simurg-3 Istanbul Hiphop Festivali, Kadıköy Be- lediyesi'nin desteğıyle Barikat grubun- dan Jöntürk, Talia Prodüksiyon ve rapor- taj.com işbirliğiyle düzenleniyor. Ilki 1999 yılında Bursa'da, ikincisi 2002 yılında Çorlu'da yapılan Hiphop Festivali, 9 Ekim Cumartesi günü Kadı- köy Iskele Meydanı'nda saat 17.00'de bre- ak dansla başlayacak. Delı Mc, XxxL, Korkut, Ramiz, Gri, Barikat, Ogeday'ın sırayla sahne ahnasından sonra gece bre- ak dansla sona erecek. 10 Ekim Pazargünü yine saat 17.00'den itibaren Lewo, Kaptan, Ghetto, Karahi- lal-Rahdan, Diriliş. Karakalp, Doğa, Sansar, Sirhot gibi ünlü hiphopçılar sah- ne alacak. GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIRALP Tıyatro'YokmuMuyor? Sevgili hocam, yönetmenim ve de uzun süre de patronum olan Gencay Gürün'ün gazetelerde çı- kan yakınmalannı okuyunca içim bir tuhaf oluver- di birden. Sefırelikten sonraki yıllannı tamamıylati- yatroya veren ve Türk Tiyatrosu'nda bir ekol ya- ratabilen Gencay Hocam, yakınmalannda; kuru- cusu olduğu ve benimde kadrosunda bulunmak- tan gururduyduğum, içindeyetiştiğim 'Tıyatro Is- tanbul'un 10. kuaıluş yılında sahneleyeceği "Viş- ne Bahçesi" için oyuncu bulamamaktan yakınıyor ve tıyatro oyunculannın dizilerde oynadıklannı, di- zilerin oyunculara çok para verdiklerini ve yapım- cılannın da bu oyunculara tiyatroda oynama izni vermediklerini söylüyorve tıyatro için birazcık elas- tikiyet gösterilmesini istiyordu. Sevgili rıccama hak vermemek elbette mümkün değil. Bugünün koşul- lannda bir tiyatroyu ayakta tutabilmenin ne de- mek olduğunu lyi bilenlerdenim. Tiyatro salonunu bulmaktan tutun da gittikçe azalan tiyatro seyirci- sine, devletın sanata ve tiyatroya karşı kayıtsızlı- ğından TV'lerin dizi ve televole rekabetine kadar sayısız zorluklann üstesinden gelmek yetmiyor- muş gibi şimdi de iyi yetişmiş sanatçı-oyuncu- lannızı rekabet içinde olduğunuz dizilere kap- tırmak!. Olur şey değil! • • • Tıyatro oyuncusu için 'Tiyatro' biraşktır. Hem de tutkulu bir aşk! Bu aşktan kolay kolay vazgeçmek olası değildır. Tiyatro oyuncusu hem bu aşk için hem de prestij için 'Tıyatro'dan vazgeçemez. Ama bir tiyatro oyuncusu için, belki Devlet ve Şehir ti- yatrolannın kadrolu olanlan hariç 'Tıyatro' birge- çim kaynağı dadeğildir. 'Tıyatro'\\eyaşamınısür- dürebilmesi dıye bir şey de yoktur. Çünkü devam- lılığı yoktur, uzun süren provalar ücretsizdir, oyun- cu olarak alınan karşılık çoğu kez oyuncunun o oyun için giderlerini dahı karşılamayacak miktarlardadır. Ama şimdiye kadar tiyatro oyunculan, sanatçılan zamanlarının çok büyük bölümlerini tiyatroya ve- riyor, çok azını ise dizi, sinema, TV çalışmalan için ayırıyoriardı. • • • Ama bu yıl birden TV'lerimizde bir dizi patlama- sı yaşanmaya başlandı. Sezona girilirken 100 di- zınin hazır olduğu söyieniyor! Sağınız, solunuz, önünüz, arkanız dizi, dizi, dizi.. Ciddi bir erozyon sürecini yaşayan sanat yaşantımıza bu dizilerin neler getırip neler götüreceği bir araştırma ve in- celeme konusudur ama ekonomideki "Kötü para iyi parayı kovar" sözü gibi şimdiden belli olan bir gerçek vardır ki o da "Dizi tiyatroyu kovar!" Geli- nen rekabet ortamı ve ekonomik koşullar artık di- zi yapımcılarına, oyunculara tiyatro için yaptıklan fedakârlığa birson vermeleri ihtannı yapma gerek- sinimini duyurmuştur. • • • Tiyatro dizi yapmaya benzemez. Bir dizi senar- yosunun nasıl yazılacağının kurallannı 'Haftalık' dergisi bu sayısında açıklıyor ve sizler de dizi se- naryoları yapabilirsiniz demeye getiriyor. Oysa ti- yatro eseri yazmak için deha gerekir. Davranış, akıl ve duygu canlı ve berrak bir hayal gücüyle or- taya çıkanlır. Dizilerde popüler mankenler, şarkı- cılar, türkücüler başrol oynayabilirler. Ancak onla- n tiyatro sahnesine çıkaramazsınız. Ama tiyatro- da oyuncu seyırci için vardır ve seyircilerin kalp- lerini fethetmek zorundadırlar. • • • Tiyatroyu güzel şeyler yaratan bir sanat olarak değerlendirebileceğiniz gibi, bir düşünce üretim mer- kezi, bir bilinç uyancısı, toplumsal davranış yorum- cusu, umutsuzluğa ve hasrete karşı bir silah de- posu olarak da değerlendirebilirsiniz. Tıyatro ya- şamı tanımak için vardır. Tiyatronun git gide yok oiması kültür ve sanat yaşamımızı içinden çıkılmaz hale getirecektir, hele AB yolunda son sürat iler- lerken. AB bir değerler bütünüdür ve bu değerle- rin içinde sanat ve onlannda başında tiyatro var- dır. Bu bakımdan AB hedefinde olanlann, devle- tin, iktıdar partilerinin, kültür bakanlannın, oy ge- tirme, kendilerine reyting sağlama gibi özelliği ol- mayan tiyatroyu kurtarmak için ne yaparlar bilin- mez. Şimdiye kadar olanlara bakarsak umudu- muz olmaz ama belki AB bu konuda diretebiliri • • • Goethe'nin bir sözü var: "Oyuncu taifesi kadın milletidirve bir kadın yönetimiona en uygundur." Ben bu söze uygun mu davrandım nedir, Gencay Gürün'den sonra harika bir insan ve sanatçı ve eşi bulunmaz birdost olan Çolpan lihan'ın "SadriAJı- şık Tiyatrosu "nda oynuyorum ve Goethe'nin bu sö- zünün son derece doğru olduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan ben Gencay Gürün'ün de Çolpan li- han'ın da hertürlü sorunun altından kalkacaklan- na inanıyorum. Ama Paris'te 350 özel tiyatronun bulunmasına karşın aynı değerlere sahip Istan- bul'daki özel tiyatro sayısının iki elin parmak sayı- sını aşmadığı göz önüne alınırsa 'Tiyatro' için bir umut olmadığını düşünüyorum. Ne dersiniz? scakiralp@mynet.com 'Barışa Semah Dönenlep' Radyo Banş'ın düzenlediği "Banşa Semah Dönenler" etkinliği bugün Zeytinburnu Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda saat 13.00'te başlayacak. "Toplumsal Banş Ödülü"nün verileceği konserde çeşitli sanatçılar ve semah ekipleri Alevi kültüründen örnekJer sergileyecek. Musa Eroğlu, Sabahat Akkiraz. Ferhat Tunç, Emre Saltık, Kıvırcık Ali, Gülcihan Koç, Yusuf Hayaloğlu, Özlem Özdil, Iranlı Azeri Cavid Murtezaoğlu, Anadolu'nun sesüıi duyuracak. Etkınlığe katılanlara bıletlerle birlikte VCD ve 500 işyerinde geçerli olan Banşkart ücretsiz verilecek. Doğaran sesine kulak verin Doğal Hayatı Koruma Vakfi 12 Ekim Salı akşamı Jazz Cafe'de "Doğa Gecesi" düzenleyecek. Yaklaşık 30 yıldan bu yana Türkiye'nin su kaynaklanrun, nesli tükenmekte olan hayvan ve bitki türlerinin korurunası, deniz, kıyı ve ormanlarm geleceği için çalışmalannı sürdüren Doğal Hayatı Koruma Vakfı, gecenin gelirini kaynak yaratmak için kullanacak. Doğa gecesinde vakfı tanıtıcı filmler, çahşma alanlarından fotoğraflar gösterilirken şarkılar dinlenecek, dans edilecek. (Bilgi ıçın: 0212 528 20 30-0212 245 05 16)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear