22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SSYFA CUMHURİYET 18OCAK2004PAZAR HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Isaitaul S 14 Brne S 13 Kxaelı S 15 ÇinaKkal e S 14 Izrir B 15 S/aiisa B 14 A<<jın B 15 Dsnizli S 10 Z:ngulds*k PB 10 Antalya Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB Y PB S S S S 10 10 11 12 5 3 5 -1 B 16 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van B B PB PB PB PB K K 1b 16 8 9 8 8 0 3 K -1 Yurdur doğu kesım- len çofc bulutlu. Doğu Karadenız'ın doğusu ıle Doğu Anadolu'nun do- ğusu karia kanşık yağ- mur ve kar yağışiı. dığer yefier parçalı ve az bu- lutlu geçecek Marma- r a ıle yurdun ıç Kesımle- nnfle yer yer sıs gorule- cek. Hava sıcaklığı gu- ney ve batı bolgelen- mtzde artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksei Paris Bonn K K K Y PB PB Y PB -8 -4 -4 6 4 4 6 6 Berlin K 1 Moskova K 0 Budapeşte Y 5 Aşkabat PB 14 Madrıd B 11 Astana B -16 Viyana Belgrad K 4 Taşkent PB 11 8 Bakû Y 15 Sofya Roma _K 4 Bışkek Y 14 Tiflis K -1 Atina PB 14 Kahıre Y 18 Münih 6 Zürih K 3 Şam PB 13 SıSII r "v Buut LJ > Çok bulutL Yağmu'iu ; SUIL kar ı Gök gürültülü G U I \ C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Bmşta-rafı 1. Sayfada Mank-emesi'ne başvuracağını söylüyor. Oiay anlamsız biçımde büyütülüyor. Dernokratik bir seçim yaptığı içın KKTC'yi övüyo- ruz. Oem okratik kurallan ışlettiğı, başsavcının açıkla- dıŞı g örü şle yetinmeyerek anayasal bır sorunda asıl rrerci olasn Anayasa Mahkemesı'nden yorum isteyen bi- pairti karanna karşı çıkıyoruz. Gelıelinn makas kurbanı haberiere. TSK'nin Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözüm ıstediğı, askerin Kıbns'la ılgıli parametrelennde değişiklık ol- madığı yazıldı ve fakat... Genellcurmay Ikınci Başkanı Orgeneral ilker Baş- buğ'mn a Itı çizilerek yazılması gereken birkaç cümle- si medyadayer almadı. Oysa, sözcükleri dikkatle seçerek konuşan Orge- neral Başbuğ diyor ki: •'Sorurmjn çözümünün yakın gelecekte sağlanaca- ğmı tahrmn etmek doğru değildir. Soruna çözüm bu- lunması, mayıs ayına kadar olması bizim de temenni- mszdir. Ama başka oyuncularda var. 'Nihaı sonuca ka- dar uzun ve zorlu bir yol vardır'". • • • "Nitıai sonuca kadar uzun ve zoıiu bir yol" bizdeki kimi aklı «evvellerin yazıp çızdiği gıbi, heıtıalde soru- nun mayı;s ayına kadar çözümleneceği anlamına gel- mıyor. BM) Gerıel Sekreteri'nin görüşmelerin yeniden baş- lamasını isteyecek olan Türkiye'ye nasıl biryanıt ve- receğı be-llıdeğıl. Rum lıderi Papadopulos'agönder- diğı mektuptaki ifadeleri mı kullanacak, başka koşul- lar mı öne sürecek, bugünden bilmek olanaksız. 24 Ocak'ta RTE ile görüşeceği söylenen Kofi An- nan, Papadopulos'a yazdığı gibi. "çözûme yönelik gerç&k bı'r istek ve siyasal irade görmek istediğini" yi- neleyecek olursa... merak buyurmayınız. Bu nokta kolay. Lakin taendı adıylaanılan planın görüşmelerden ön- ce referanduma sunulmasını isterse veya sözü edilen ön gönişmetalebimızi reddederse... ne diyeceğiz Ko- fi'ye, ne yapacağız? Papadopulos gıbi, "görüşmeler yapılıp kirni sonuçlar alınmadan referanduma gidile- mey&ceğptni" söyleyebilecek miyız? Ön görüşmede direnebilecek miyiz? • • • CHP'nin kamu reformu yasa tasansını hazırlayan, geçmişi bılınen Başbakanlık Müsteşarı Ömer Din- çer'e ve tabıı, aynı görüşleri paylaşan AKP iktidanna karşı başıattığı, aylardır beklenen eylemci muhalefe- ti; RTE "sululuk" diye niteledi. Şımdidlen bir kaygı sardı ılgili çevreleri. Kendıne öz- gü nedenlerie Türkıye'nin öne sürdüğü koşulları An- nan kabul etmezse; RTE, acaba bu durumu "sulu bir davranış" dıye karşıiayabilecek mı? Daria b»iryığın yanıtsız soru var. Annan'a, Rum'a ka- bul ettirrneye çalışacağımız olmazsa olmaz koşullar, üç aşağı beş yukarı biliniyor. Fakat Rumların örneğin 14 Eylü! 1 922 tarihini Türkler tarafından katledilen Yu- nanlılann tarıhsel anısı kabul eden, Kıbns'ı "Elenizmin kopmazbirparçası" gösteren Rum parlamentosu ka- rarı masaya yatırılacak mı? Fuat Veziroğlu, gönderdiği son mektubunda, "Anadolu'yuişgal ve tahrip eden Yunanlıiann Atatürk tarafından denize dökülmesinin Rum parlamentosu tarafından 'soykırım' olarak ilan edildiğini" vurgula- dıktan sonra, "karşımızdaki zihniyetı" bir kez daha anımsatıyor. 80 yıl önceki Istiklal Savaşımızı unutma- yıp irvtikam duygulannı dile getirenlerin 30 yıl önceki Barış Harekâtı'nı unutmalarının olanaksızlığına ışaret ederek şöyle devam ediyor "Annan Planı kabul edildiği takdirde Rum paria- mentosunun bu kararı yürûriükte kalmakta devam edecek, hatta bizl de bağlayacak ve Kıbns Türkleri de Istiklal Savaşı'nı soykınm olarak nıtelemeyi kabul et- miş olacaktır. Çünkü Annan Planı sayfa 75. madde 12'ye göre Rum devletinin almış olduğu karariar (ulus- lararası hukuka veAnnan Planı 'na aykın olmadıkça)yü- rûriükte kalacaktır. Bu karar hukuksal değil, siyasal ni- telikte olduğundan uluslararası hukuka aykın olduğu- nu öne sürmek de mümkûn olmayacaktır". Konuyu önemsememiş olacaklar ki; hükümetten. Dışişleri yüksek bürokratlanndan ses çıkmadı, es geç- tiler. Orgeneral Tolon'dan sert mesaj 'Bu memleketin hainleri de var' İZMİR (Ege Cum- huriyet Bürosu) - Ege Ordu Komutanı Orgene- ral Hurşit Tolon, Kıb- ns'ta "ver kurtul" yak- laşımıru benimseyenle- rin olduğunu vurgulaya- rak "Bu memleket hep gûzel insan yetiştirirdi. Son zamanlarda hain de yetiştirmeye başla- dı. Haini yoksa 'Vere- liın kurtulalım' diyen Idm?" dedi. Irak'ın toprak bütün- lüğünün Türkiye için önemli olduğunu belir- terek "Kürt federasyo- nunun" ıleride bağım- sız devlete dönüşeceği- ne dikkat çekti. İzmir'in Karaburun il- çesine bağlı Eğlenhoca Köyü'nde yurttaşlara hi- tap eden Ege Ordu Ko- mutanı Orgeneral Hurşit Tolon, Kıbns ve Irak'ın toprak bütünlüğüne iliş- kin mesaılar verdi. Kıb- ns'ta son gelişmeleri de- ğerlendiren Orgenaral Tolon, şunian söyledi: "Bazı kimseler, 'Ne var yani verelin şu Kıbns'ı kurtulalım' diyor. 1974 öncesinde kövlerinde mezalimi, zulmü yaşa- yan kadınımız, kızı- mız, canını veren evla- dımız, bebelerimizi ne çabuk unuttuk biz... Bu memleket hep gü- zel insan yetiştirirdi. Son zamanlarda hain de yetiştirmeye başla- dı. Haini de var... Yok diyemeyiz ki... Haini yoksa 'Verelim de kur- tulalım" diyen kim?" Tolon, Irak'ın toprak bütünlüğünün Türkiye için önemli olduğunu belirterek Irak'ın parça- lanmasının, Türkiye'yi ilgilendirdığini söyledi. Orgeneral Tolon. "Bu parçalanma olayı baş- langıçta, etnik temele dayalı. yani Kürt fede- rasyonu adı altında bir federasyon olur. Irak'- ta başlangıçta federas- yon olur, gelecek yülar- da bakarsınız bağımsız devlete dönüşür ki, bu hedefleri 1908'lerden beri vardır. Arkasında da îngiltere vardır, Ba- tı vardır. Bunu biliyor- sak, kitaplar yazıyorsa söylemeyelim mi?" dı- ye konuşru. CHP'den savcılara çağrı• Baştarafı 1. Sayfada yutlanyla teorik temele otur- tulması için mücadele eden bir kimlik olarak karşımıza çıkı- yor" değerlendirmesini yaptı. Ömer Dinçer'in "siyasal ısla- mı yönlendiren, düzenleyen, planlayan, programlayan ve şimdi uygulamaya koymaya çalışan bir misyon üstlendi- ği"ni sa\TJinan Topuz, şunian söyledi: "Ömer Dinçer'in dü- şüncesi, tslamın kurallannın devlet yönetimine egemen ol- ması esasına dayamyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın temel felsefesi de budur. Türkiye Cumhuriyeti devletinin otur- duğu temel dayanakları sars- mak, onların yerine İslami esasları getirip koymak... Sa- yın Dinçer, bu düşüncenin uy- gulayıcısı olarak uygulamada görevlidir. Türkiye Cumhuri- yeti Anayasası yürûriükte ol- duğu sürece, bu düşünce yapı- sının hayata geçirilmesine ola- nak yoktur. Demokrasiden ya- rarlanılarak Cumhuriyetin ve laikliğin köküne kibrit suyu ekilmek isteniyor.Türkiye'nin rejimi ile ilgili taşıdığımız en- dişeler giderek artmaktadır." Ömer Dinçer'in Kamu Yöne- timi Temel Kanunu Tasansı adıyla Türkiye Cumhunyeti'ni yeniden düzenleyen hareketın başına getirildiğini anımsatan Ali Topuz, "Sayın Başbakan ve bazı bakanlar, bir yandan la- iklik ve Cumhuriyet üzerine nutuk atıyorlar, ama el altın- dan da Ömer Dinçer'in görev- de kalmasına izin veriyorlar" dedi. Topuz. ortada açıkça bir kasıt bulunduğunun altını çizerken sözlerini şöyle sürdürdü: "Bü- tün savcılara, bu devletin ana- yasasına bağlı hareket edilme- sini savunan bütün kurum ve kurullarına bu meselenin üze- rine gitmeleri için bir defa da- ha çağrı yapıyorum. Hem ana- yasaya aykın düşünceleri sa- vunacaksın, hem bunları uy- gulamaya koyacaksın hem de yönetimin başında olacaksın. Bu da suç olmayacak. Böyle bir şeyi akhm almıyor." Komisyon TSK'yi de kapsasın' dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansfnı CHP'nin protestosu sonucu AKP milletvekilleriyle gö- rüşenTBMM Içişlen Komisyonu,Türk Silah- lı Ku\-\etleri'nin de yasa kapsamına alınma- smı önerdi. AKP yönetiminin, tasanyı TB- MM Genel Kurulu'na gelecek hafta getirme- yi planladığı, ancak yerel yönetimler yasa tas- lağıyla eşzamanlı olarak çıkanlması için yü- rürlük maddelerinde erteleyerek yerel seçim- ler sonrasına bırakacağı ileri sürüldü. Talı komisyon olarak tasanyı görüşen tçiş- leri Komisyonu'nun aslı komisyon olan Ana- yasa Komisyonu'na gönderdiği raporda, ka- mu yönetimi temel yasa tasansının kapsamı- nın genişletilmesi ıstendi. "Tasan üniter ya- pıya aykın değildir. anayasa ve cumhuriye- tin temel niteliklerine her yönüyle uygun- dur" denilen rajx>rda, AKP millervekillerinin şu görüşleri kayda geçirildi: • Milli Eğitim Bakanlığı'mn taşra teşkila- tınııı kaldınlması ve yerel yönetimlere de\Te- dilmesi doğru bir yaklaşımdır. Bu konuda ta- sanda geri adım atılmış olması yanlıştır. • Genelkurmay ıle Milli Sa\aınma Bakan- lığı'mn da bu kanun tasansından istisna tutul- muş olması doğru değildir. Müsteşar ve ge- nel müdürlerin görevleri sona ermesme rağ- men Milli 83x11^113 Bakanhğı Müsteşan'nın görevde kalması yanlıştır. • Milli Savunma Bakanlığı'na getinlen is- tisna da yanlıştır ve kalkmalıdır. • Emniyet Genel Müdürlüğü'nün düzen- lemeye uyarlanması güçtür. Polislık, bir disıp- lin mesleğidir ve hiyerarşık bir yapılanması bulunmaktadır. Emniyet teşkilatınm Milli Sa- vunma Bakanhğı ve MlT'te olduğu gibi ya- pılanması doğru olacaktır. Dolayısıyla istis- nalar getırilecekse Emniyet teşkilatınm bu kendine özgü yapısının da dikkate alınması gerekir. • Istisnalar çoğaldıkça kanun tasansının sorunlan çözme yeteneği de azalmaktadır. Bu nedenle istısnalan olanaklı olduğu ölçüde az tutmakta yarar vardır. Hükümet, komisyonlardan geçen tasanyı gelecek hafta genel kurul günderrüne aldırma- ya hazırlanıyor. Ancak tasannın Meclis'ten çıkanlması yerel yönetim düzenlemesiyle eş- zamanlı olacak. Tasannın görüşmeleri ta- mamlandıktan sonra yürürlük ve yürütme maddelerine geçilmeyerek yerel yönetim dü- zenlemesinin genel kurula getirilmesi bek- lenecek. TSfden S önemli mesaj ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, iç ve dış politikada kritik gün- ler geçirirken Türk Silahlı KuvTetleri (TSK), Genelkurmay 2. Başkanı Orge- neral tlker Başbuğ aracılığıyla önemli mesajlar verdi. Genelkurmay Başkanhğf nca düzen- lenen basın bilgilendirme toplantısında TSK'nin görüşlerini ileten Orgeneral II- ker Başbuğ "un açıkJamalannda öne çı- kan unsurlar şöyle: • Toplantıda Başbakan Erdoğan'ın ziyareti öncesinde Washington yöneti- minin PKK unsurlanyla mücadeledeki isteksizliğinden duyulan rahatsızlık net bir şekilde ifade edildi. Genelkurmay'ın bu ifadelerle hükümete de Washing- ton'dakı resmı temaslar sırasında PKK gündemıne ilışkin mesaj verdiği değer- lendirildi. • Başbuğ, bu yöndeki düşüncelerini "Temelde ABD ile tedbirler konusun- da bir aynlığımız yok. Artık daha faz- la zaman açısından beklememizin zorlaştığını kendilerine ifade ediyo- ruz. Beklentimiz, artık önümüzdeki kısa bir süre içinde ABD'nin bu terör örgütüne yönelik askeri eylemlere başlaması zorunluluğu istikametin- dedir" ifadeleriyle dile getirdi. • Başbuğ, TSK'nin, PKK'nın son dö- nemdeki faaliyetlerine ilişkin değerlen- dirmesini anlattı. TSK, PKK'nin hem yurtiçinde hem de yurtdışında siyasal- laşma faaliyetlerini arttırdığmı gözlü- yor. TSK'nin, terör örgütünün yurtiçi fa- aliyetlerine ilişkin olarak hükümeti, yurtdışı faaliyetlerine ilişkin olarak da Amerikan hükümetini uyardığı kaydedı- liyor. \/ Başbuğ. TSK'nin Kıbns'a ilişkin değerlendirmelerini aktanrken yeni bır bakış açısı getirmedi. Kıbns ile ilgili olarak "milli dava, adil ve hakça çö- züm" gibi kalıplan kullanmayı tercih eden Orgeneral, ısrarlı sorulara karşın "Annan PlanT'nı telafîuz etmekten ka- çındı. ^ Başbuğ, Dışişlen Bakanlığı'nın Annan Planı'na ilişkin hazırladığı tutum belgesine dair yorumda bulunmadı. Ergun Balcı'yı andık Gazetemiz dış politika yoramcusu ve yayın kurulu üyesi Ergun Balcı (1931-1999) dnn ölümünün 5. yıldönümünde Zincirliku- yu'daki mezarının başında anıldı. Törende konuşan gazetemiz yazarı ve Türkiye Gaze- teciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Balcı ile Cumhuriyet"te bir aile orta- mında çabştıklarını belirterek sözlerini şöy- le sürdürdü: "Bugün içinde bulunduğumuz dış politika ortamına baktığımızda. ABD ve AB ile ilişkileri. Kıbns ve Irak'ı düşündüğü- müzde, Balcı gibi bir dış politika uzmamna ne kadar ihriyacımız olduğu anlaşılıyor. O, görevini yaparken hiçbir meslek dışı ilişki- ye girmedi, sadece gazetecilik ilkelerine uy- gun olarak olayları değerlendirdi. Balcı, seç- kin bir gazeteciydi." Törene, Erinç'in yani sıra Balcı'nın kız kardeşi Nükte Canal ve eşi Uğur Canal, gazetemiz yazarları Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, eski Cumhuriyet çalışanlanndan ve Balcı'nın yakın dostu Şevki Adah, 1998'de yitirdiğimiz çizerimiz Ali Ulvi Ersoy'un eşi ve Balcı'nın kuzeni Alev Ersoy ile Dış Haberler Servisi eleman- lan ve diğer çalışanlar katıldı. Dış Haber- Jer'deki"çocukları,'"'Ergunabilerinin"me- zannı çiçeklerle donatırken Adalı mczara Balcı'nın en sevdiği gazete olan Internati- onal Herald Tribune'in dünkfi sayısını ve bir adetsigarabıraktı. (FotoğrafVEDATARIK) Sanatçılardan tepki: Yasa bir aldatmaca İZMIR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - AKP'nin Meclis'e altıncı kez getırdiği Kamu Yö- netimi Temel Yasa Tasansı'na tepkiler giderek bü>aiyor. Sivil toplum kuruluşlan. yasanm bir aldatmaca olduğunu vurgular- ken SES Izmir Şube'si başta ol- mak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlan ve partıler halkı bıl- gilendirmek için salı gününden itibaren meydanlara çıkacak. TOBAV Izmir Şubesi, Kültür Sanat-Sen tzmir temsilcılığı, Resim ve Heykel Müzesini Ko- ruma ve Geliştirme Derneğı, yaptıklan ortak açıklamada, AKP'nin sosyal devlet anlayı- şını tersj'üz etme çabası içinde olduğunu belirttiler. Tasannın bir aldatmaca olduğu vurgula- nan açıklamada, "Tasarının en önemli gerekçelerinden bi- ri. istihdam edilen kamu per- soneli sayısının aşın şişkin ol- masıdır. Kamu personelinin nüfus içindeki oranı tngiltere ve Fransa gibi ülkelerde yüz- de 8-12 iken, Türkiye'de yüz- de3.2'dir"denıldı." SES İzmir Şube Başkam Er- gün Demir de söz konusu tasa- nnın kamu hizmetlerini özel- leştırmeyı, kamu emekçilerini iş güvencesiz, sözleşmeli, per- formansa göre ücretlendirdiği bir sistemde çalıştırmayı hedef- lediğini söyledi. Tasannın IMF ve Dünya Bankası'nın direktifleriyle ha- zırlandığını belirten Demir, ta- sannın bir parçası olan Sağlık- ta Dönüşüm Programı'nın sağ- lık sistemini daha da bozacağı- nı vurguladı. 23 OCAK'TAKİ TOPLANTIYA KATILACAK Dinçer Hn MGKkorkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Başbakanlık Müs- teşan Ömer Dinçer, irticayı izlemekle görevli Başbakan- lık Takıp Kurulu'nun (BTK) başkam sıfatıyla 23 Ocak'ta yapılacak Milli Güvenlık Ku- rulu (MGK) toplantısına katı- lacak. Toplantıda, irticai faalıyet- lere ilişkin BTK raporunu su- nacak olan Dinçer, 19-21 Ma- yıs 1995'te yazdığı laiklik ve cumhuriyet karşıtı makaleyi savunmakta ise güçlük çeke- cek. Dinçer'in, askerlerın ma- kalesine yöneltebileceği so- rulara karşı hazırlık yaptığı ifade ediliyor. Dinçer, Başbakanlık Müs- teşan sıfatı taşıması nedeniy- le 28 Şubat sürecinde irticai faaliyetleri izlemekle görevli BTK'nin de başkanı olarak görev yapıyor. Dinçer'in, Is- lamı sermaye, cemaatler, va- kıflar ile eğitim ve kamudaki irticai faaliyetlerin durumu konusunda nasıl bir rapor su- nacağı ise merak ediliyor. PAPANDREU'DAN ANLAŞMA ÖNERÎSt 'Harcamaları azaltalım' DEDEAĞAÇ (AA) - Yu- nanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu. Türkiye ile Yunanistan arasında sa- vunma harcamalannın azal- rılmasına yönelik bir anlaşma imzalanması önerisinde bu- lundu. Seçim çalışmalannı Batı Trakya'nın Dedeağaç kentinde yaptığı konuşmayla başlatan Papandreu, böyle bır anlaşmanın Yunanistan'daki 7 Mart seçimlerinin ardından imzalanabileceğıni belirtti. Yorgo Papandreu, "Barış benim hayalimdir. Bu ne- denle Türkiye hükümeti ve halkına çağnda bulunuyo- rum. Yıllık bazda savunma harcamalannın eşit şekilde ve aşamalı olarak azaltılma- sı için anlaşmaya varalım" dedi. Papandreu. böyle bir anlaş- maya vanlması durumunda, her iki ülkede de muazzam üretim kaynaklannın toplum- sal kalkınmaya yönelik çalış- malara sevk edilmekte serbest kalacağını belirtti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada karar vermesine fırsat bırakmadan apar topar vekâle- ten atamaların yapılmasına kadar bir dizi konu yine şu- nu anımsatıyordu: Hükümet, devtete karşı! AKP'nin tartışmaya fırsat vermeden çıkarmaya ça- lıştığı pek çok yasa, yerel seçimiere dayalı görünüyor. 2- Atanan kişilerin yapıları, devlet hakkındaki düşün- celeri ayrıca incelemeye değer. Daha Başbakanlık Müs- teşan'yla ilgili tartışma bitmeden, Milli Eğitim Bakanhğı Müsteşan'ndan derin bir kişilik saptaması geldi: "Ben ûmmetçiyim!" Bir kişi elbette ben ûmmetçiyim diyebilir. Düşünce özgürtüğü çerçevesınde bu görüşe katılırsınız, katılmaz- sınız ayn konu. Ancak, o kişi laikeğitimi benimsemiş bir sistemin milli eğitimini yönlendirmekten sorumluysa, burada ış degişir. 3- Konu atamalardan açılmışken, bir başka güzel ör- nek deTasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) ba- şına getırilen Abdullah Soydaş Arkadaş, daha önce banka boşaltmaktan yargılanıyor. Yasalara göre, imza yetkisi de yok. Şimdi, batan bankaların sorumluluğuna getiriliyor. Batan bankalann kabaca 4 bin kadar büyük gayri- menkulünün olduğu tahmin ediliyor. önümüzdeki gün- lerde bunlann satışı söz konusu. Bakalım nasıl bir satış olacak! Az alış bol veriş! 4- Avrupa Birliği maceramızın nasıl bir süreç içinde olduğu, Prodi'nin Türkiye ziyaretiyle bir kez daha orta- ya çıktı. Bir okurun dünkü elektronik posta mesajı şöy- leydi: "Prodi'nin konuşmalarını canlı yayınlardan dikkatle dinledim. Adam diplomatik biçimde bizi nasıl almaya- caklannı açtkladı. Ama ertesi gün gazetelenn çoğu, sı- cak mesajlar diye verdi. Acaba ben başka birini mi din- ledim!" Erdoğan'ın, "Ya Türkiye ile AB'nin ilişkisi olması ge- reken mecrada ilehemeye devam edecek ya da isten- meyen yönlere sürüklenecek" sözleri 2005 başı için ba- zı mesajlar içenyordu! 5- ABD ile ilişkilerimizde de bol veriş olduğu ama, faz- la alış olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Hafta içi bri- finglerinden ABD ile ilişkilerimiz açısından çıkan sonuç- lar şunlardı: a- Incirlik'i ABD askerterinin rotasyonu için vermek, yararımıza. b- Irakta bizim istemediğimiz yönde bir devlet yapı- sı tartışılıyor. c- ABD'nin Kuzey Irak'taki terör örgütüyle mücade- lesi tatmin edici düzeyde değil. Erdoğan'ın önümüzdeki hafta sonu başlayacak ABD gezisinin havası da böyle görünüyor: Alışveriş... Ama az alış bol veriş! 6- Kıbns'taki durum ciddiyetini koruyor. Içte-dışta, Kıbrıs'ta ne olursa olsun bir an önce çözüm olsun ha- vasındakiler, Ankara'yı sıkıştırmaya devam ediyor. An- cak Ankara'da henüz kamuoyuna açıklanabilecek net- likte bir ortak bakışın oluşmadığı dikkati çekiyor. Bu bağlamda önümüzdeki cuma günü yapılacak MGK top- lantısı aynca önem taşıyor. 7- işte bir haftanın kısa özeti. Bu tablo insana şunu söyletiyor Ankara'da hüzün var! Hükümetin, devlet organlannı yoran icraat yöntemi... Ulusal konuların medyada sağlıklı biçimde tartışıla- maması... Başta AB olmak üzere dışandan bakışın, "hükümet çokiyiama, Türkiye kötü" diye karikatürize edebilece- ğimizyüzeyselliğı... Yargıya ilişkin tartışmalan da yarına bırakalım... Gidiş, Ankara'daki fay hatlarını hem çoğaltıyor hem de derinleştiriyor! ankcum/ ktv.ttnet.net.tr AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Bir Maofıkrası I Baştarafı Arka Sayfada BuArarat filmini eleştir- mek, herkes bıze düşman demekten daha zor bir du- rum. Çünkü o zaman top- lum en büyük korkuyu, kendisıyle yüzleşmeyi ya- şayacak! Buna var nusınız? Bu zor. Şili'de. Arjan- tin'de ve daha dünyanın pek çok ülkesinde, askeri darbe yapan ve binlerce in- sanın ölmesine, sürgün edilmesine, işkence gör- mesine neden olan askeri zevat yargılandı. Bizde du- rum ne° Hadi hep birlikte düşünelim. Bizimkiler sonsuza dek en itibarlı in- sanlar olarak yaşayacaklar. Biz üç asken darbe gören- ler bile bu yüzleşmeyi yap- maya korkuyoruz, genç in- sanlar ne yapsınlar? Baş- kaldınnın tek biçimi olarak uyuşturucu kullanma>T gö- rüyorlar. Bitmedi, henüz en büyük korkumuz depremle bile baş edemedik. Deprerrun yaptığı tahribat dış güçle- rin yaptığı tahribatın kaç misli? Bunu hiç düşündük mü° Saymakla bıtmiyor. Ben derim ki. ana korkulanmız bize yeter. Önce onlardan kurtulmaya, onlarla yüz- leşmeye başlayayım, bakın o zaman dış düşmanlanmız nasıl azalacak. seyreyle(n isilozgenturk ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi değerli arkadaşımız GÜLTEN ÇİÇEK TURAL'ı 16 Ocak 2004 Cuma günü kaybettik. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Tural'ın cenazesi 17 Aralık 2004 Cumartesi günü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önünde yapılan törenin ardından 18 Ocak 2004 Pazar günü toprağa verileceği Bandırma'ya götürüldü. Gülten Çiçek Tural'a Tanrı'dan mağfıret, kederli ailesi ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TÜRKİYE CAZETECİLER CEMİYETİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear