Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18OCAK2004PAZAR
HABERLER
DUNY4DA BUGÜN Unakıtan ve 'kayıp trilyon' davası kapsamındaki 3 milletvekiliyle ilgili fezlekeler ortada yok
ALİ SÎRMEN
Tren Yolculuğu
Sevgili,
Çocukluğumun bir bölümü demiryolcuların
arasında geçtiği için bilirim, onlarapayrı birtür-
dürier, dünyanın neresinde olursa olsunlar...
Dünyalannın sınırlarını raylar çizer, onlar ray-
ların uzandığı yeriere giderier, gar lokantaların-
da yemek yerier.
Istanbullu yoksul bir paşazade olan büyükba-
bam, uzunca bir süre, Türkiye'de demiryollan-
nın ana kenti olan Eskişehir'de çalışmıştı.
Istanbul'a gelişlerinde arkadaşlanyla Sirkeci
ya da Haydarpaşa gar lokantalarında buluşur-
du.
Dünyayı yeni keşfetmeye başladığım yıllarda
gar lokantalarında çok vakit geçirmişimdir.
Daha sonraları Sirkeci Gar Lokantası'na ga-
zeteci arkadaşlarımla devam ettim.
Ellili yıllara kadar dünyanın her yerinde göz-
de mekânlar olan gar lokantalarının artık devir-
leri kapandı, sadece isimleri kaldı.
Paris'te görece ucuz yine de, kimilerinde ken-
ditüründeiyiyenenbirzincirolaraksürdürüyor
varlığını "Bistrot de La Gare".
• • •
Yaşamımın ilkbüyükyolculuğunu, Galatasa-
ray llkokulu'nun birinci ya da ikinci sınıfınday-
ken Istanbul'dan Eskişehir'e trenle yaptım.
Hiç unutmuyorum, "acem vagonu" denen
kompartımanlan kadife kaplı pınl pırıl birtrendi.
Demiryolcular ile geçen yıllar ve de çocuklu-
ğun o unutulmaz tren yolculuğunun anısından-
dır belki de, yaşamımın herdönemindefırsat bul-
dukça trenle seyahat etmeye bayılınm.
Hele hele, kimi Avrupa trenlerinin o keyfine do-
yum olmaz yemekli vagonları, yaşamımın en
zevkli anları olarak kalmıştır.
Bence insanlığın en akıllı, en çokyönlü, en ke-
yifli buluşlarından biri yemekli vagonlardır Sev-
gili.
Düşünsene! Biryandan gideceğin yere doğ-
ru yol alırken, kâh bir şatonun, kâh şirin bir kö-
yün, kâh nostaljik resimleri andıran bir derenin
durmadan değiştirdiği bir manzara içinde yeme-
ğini yer, içkini yudumlarsın.
• • •
Son zamanlarda Sevgili, tam bir ay ara ile iki
tren yolculuğu yaptım.
Bunlardan birincisi, Paris-Bordeaux arasınday-
dı.
12 Aralık sabahı, kalmakta olduğum arkada-
şımın Bd. St. Germain'deki evinden çıktım, met-
ro ile Montparnasse Gan'nın içine kadar gittim.
Hızlı tren gelmişti, tertemiz vagona kuruldum.
Saat tam 08.15'te tren hareket etti. Biraz son-
ra, yemekli bölüme geçip ayçöreği ve kahve ile
sabah kahvaltısını ettim.
Üç saat on dakika sonra, tam zamanında, al-
tı yüz elli kilometreötedeki Bordeaux kentindey-
dim.
12 Ocak sabahı ise ilk kez 57 yıl önce gittiğim
Eskişehir'e gitmek üzere Cihangir'deki evim-
den Haydarpaşa'ya doğru araba ile yola çıktım.
Yol açıktı, 20 dakikada Haydarpaşa Garı'na
sapan yolun önüne geldim. Ama trafik değiş-
miş, sağdan sapma yasaklanmış, giriş yolun
solundanmış, orayı da kaçırdığım için mecbu-
ren Kadıköy'e doğru cehennemi bir trafik için-
de yol aldım.
Bütün istkametlerin değiştiğini bilmediğimden,
tam 45 dakika trafik içinde sefil olduktan son-
ra gara vardım.
Cumhuriyet Ekspresi'nde yer kalmamış, Do-
ğu Ekspresi'nde ayakta kalmayayım diye, nu-
marasız yerine kuşetli bir bilet aldım.
Yanm saat sonra kalkacak trene binmeden ön-
ce, Haydarpaşa Gar Lokantası'na uğradım.
Bulaşık suyunu andıran çorbayı içemedim,
soğuk pilavı geri gönderdim, kayış gibi eti yiye-
medim.
Bu arada, ağdalı ve şimdiye dek duydukları-
mın en beterlerinden bir arabesk şarkı çınlıyor-
du lokantanın içinde.
Trene bindim, vagonu ve kompartımanımı bul-
dum. Vagonun ışıkları yanmıyordu.
Yemekli vagona geçtim; kırk yıl öncenin ke-
nar mahalle aşevleri kadar döküntüydü.
Işıklar ölgün olduğundan bir şey de okunmu-
yordu.
Tren ikide bir duruyor, sonra da tıngır mıngır
yol alıyordu. İki saatte Istanbul'dan Izmit'e gel-
dik.
Neyse sonraları biraz hızlandı da üç yüz kilo-
metrelik yolu beş buçuk saatte aldık.
Işte sana iki tren yolculuğunun kısa öyküsü.
DosyalarkayıplamkanştıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Maliye Bakanı Kemal l nakıtan
hakkındaki fezleke "buharlaşırken"
Necmettin Erbakan ın sıyasi yaşa-
mını bitiren "kayıp trilyon'' davası
kapsamında 3 milletvekiliyle ilgili ha-
zırlanması gereken fezlekeler de he-
nüz TBMMye ulaşmadı.
TBMM Anayasa Komisyonu üye-
lerinden CHP Konya Milletvekili
Atilla Kart, Ankara 9. Ağır Ceza
Mahkemesine dilekçe vererek 3
milletvekili hakkındaki fezleke sü-
reciyle ilgili ne gibi işlem yapıldı-
ğını sordu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
hakkmda İSKİ dosyası nedeniyle
hazırlanan fezlekenin 5 ay Başbakan-
• Erdoğan hakkında ÎSKİ dosyası nedeniyle hazırlanan fezlekenin 5 ay Başbakanlık'ta
sumen altı edildiği ortaya çıkarken Maliye Bakanı Unakıtan hakkındaki fezleke de
lık'ta sumen altı edildiği ortaya çı-
karken Maliye Bakanı Unakıtan hak-
kındaki fezleke de ortadan kaybol-
du. CHP'li Kart'ın bir soru önerge-
sini yanıtlayan Adalet Bakanı Cemil
ÇîçekBaşbakanlık'a 116 dosyagön-
derildiğıni, bunlardan birinin Erdo-
ğan. bırinin de Unakıtan hakkında dü-
zenlendığini bildirdı.
Başbakanlık Müsteşan Ömer Din-
çer de kendilerine iletilen tüm dos-
yalann TBMM'ye sunulduğunu söy-
ledi. TBMM Anayasa ve Adalet Kar-
ma Komisyonu içinde oluşturulan
ortadan kayboldu.
hazırlık komisyonlan fezlekelerle
ilgili çalışmalara başladı. Ancak bun-
lar arasında Unakıtan hakkındaki
fezleke yer almıyor.
CHP fezlekeleri sordu
CHP'li Kart, Unakıtan hakkında-
ki fezlekenin "buhariaşüğmı" ıleri
sürerken "kayıptrilyon'' da\asıyla il-
gili 3 fezlekenin de henüz TBMM'ye
gelmedığıne dikkat çekti. Bu dav-a ne-
deniyle tçışleri Bakanı Abdülkadir
Aksu ve Dışişlen Bakanı Abdullah
Gül hakkında iki fezleke bulunuyor.
AKP Konya Milletvekılı Ozkan Ok-
süz, Giresun Milletvekili AliTemür
ve Bursa Milletvekili MehmetEmin
Tutan hakkında ise henüz bir fezle-
ke hazırlanmadı.
Kart, Ankara 9. Ağır Ceza Mah-
kemesine başvurarak bu millerve-
killeri hakkında bir işlem yapılıp ya-
pılmadığını sordu. AKP'nin doku-
nulmazlıklar konusunda "çokcüret-
kâr davrandığnu,bazıdosyalann or-
tadan kaybolduğunu, banlannın ha-
sır altı edildiğbıi" vurgulayan Kart
şunları söyledı:
"Kayıp trilyon davasında adlan
geçen 3 milletvekiliyle ilgili dosya or-
tada yok. Mahkeme 2002 yıh mart
ayında karar verdi. Konya VliDetve-
kOi Öksûz hakkında suç duyurusun-
da bulundu. Öksüz o tarihte millet-
veldtiydi, sonra tekrar seçildL Mayıs
2002'de düzenknmesi gereken fezle-
keden haber yok. Bursa ve Giresun
millervekilleri olay tarihinde millet-
vekili degildi. Kasım 2O02'de millet-
vekili seçildiler. Milkn ekili seçüdik-
lerineiUşkin dosyalan Yargrtay'a sun-
malan ve Yargıtay'ın da Ocak
2003ten kjbarenfezlekedüzenlenme-
si için Ugfli savcıhğa bunlan gönder-
mesi gerekirdi. Bu 2 milletvekili hak-
kındaki fezleke de ortada vok."
AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte öğrenci sayılan yüzde 50 artarak 35 bine ulaştı
Imaııı lıatiıJi patLamasıDfYARBAKIR (Cumhumet Bürosu) - Eğitım-Sen
Genel Başkanı Alaattin Dinçer, yazdığı bir makalede
imam hatip gerçeği ve tarıkatlann eğitımdekı rollerını
ortaya koydu. En fazla ımam hatip lısesinın Süleynıan
Demirel döneminde açıldığına dikkat çeken Dinçer,
tankatlara bağlı yayın, dernek, pansıyon, kurs,
dershane, okul ve şirket sayılannın çarpıcı noktalara
ulaştığını belirtti. Sendikanın web sitesinde
yayımlanan "Siyasal İslam, Din Eğhimi ve tmanı
Hatipler GerçeğT başlıklı makalesinde Dinçer, çarpıcı
rakamlara yer veriyor. Türkiye'de 194O'lı yıllann
ardından "insanlan birleştirici etkisr nedeniyle siyasal
Islamın kapitalizm tarafindan açıkça desteklendiğini
ifade eden Dinçer, ilk imam hatip lisesirun 1949'da
açıldıgını anlattı. Dinçer, Adnan Menderesin 19,
İsmet İnönünün 7, Süleyman Demird'in 233'ü 1975-
1978 yıllan arasında olmak üzere 287, Bülent
Ecevit'ın 29, TbrgutÖzalın 90, Mesut Ydmaz'ın 23,
TansuÇUlerin 13 ve 1995-
1997 yıllan arasındaki
hükümetlerin de 97 imam
hatip lisesi açtığına dikkat
çekti. Başta Nurcular olmak
üzere birçok tarikat ve
cemaatin de özel okullarda
kendi müritlerini ve
sempatızanlannı
yetiştirdiğinı vurguladı. Özel
Fen Liseleri kuruculannın
büyük bölümünün de
tarikatlarla bağlantılı
olduğunu ifade eden Dinçer,
cemaatlerin sahıp olduğu
okul, dernek, yayın, şirket
sayılannı şöyle sıraladı:
^MilhGörüş
OrgütitnmesTnin 37 yayın,
330dernek,33vakıf,8 '
dershane ve okul ile 48 şirket, Nurculann 16 yayın, 23
dernek, 220 vakıf. 24 pansiyon ve kurs, 570 dershane ve
okul, 96 şirket, Süleymancılann 6 yayın, 2 bin 100
dernek, 14 vakıf, 1750 pansiyon ve kiırs, 28 şirket,
radikal Islami örgüdenmelerin 89 yaym, 95 dernek ve
19 vakıf, diğer harekederin 19 yayın, 13 dernek, 30
vakıfve 1 pansiyon ve kurs olmak üzere tarikatlann
Türkiye'de toplam 167 yayın, 2 bin 561 demek, 316
vakıf, 1775 pansiyon ve kurs, 578 dershane ve okul ile
172 şirkede eğitim alanmdafaaliyetuirütüyor." Imam
hatip liselerinın ortaokul bünyesınde 1996-1997
eğitim öğretim yılında 214 bin öğrenci okuduğunu
anlatan Dinçer, şöyle devam etti: "8yıDıkzorunhı
eğitûne geçilmesinin ardından 2002-2003 eğitim
öğretim yıh sonunda toplam imam hatip Lisesi sayısı
536, öğrenci sayısı ise 70 bin civanndadır. tmam hatip
Kselerinin ortaokul bölümlerinin kapanmasmın bu
sayının düşmesinde önemli etkileri olmustur. Türkiye
genelinde geçen >ıl imam hatip liselerine 23 bin öğrenci
kaydoturken bu yıl yüzde 50 artarak kaydoian öğrenci
sayıs 35 bine ulaşu."
Eğitim-Sen Genel
Başkanı Dinçer,
tarikatlann
Türkiye'de toplam
167 yayın, 2 bin
561 dernek, 316
vakıf, 1775
pansiyon ve kurs,
578 dershane ve
okul ile 172
şirketle eğitim
alamnda faaliyet
yürüttüğünü
söyledi.
tstanbul'dasoruşturmaaçılanöğrencileriçin Ankara'dae\1emyapıldL(Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY)
Soruşturmalara protesto
tSTANBUL/ANKARA (Cum-
huriyet) - Üniversite öğrencileri,
üniversitelerdeki soruşturma ve
gözalhlan protesto ettiler.
Beyoğlu tstiklal Caddesi giri-
şinde, "YÖK'e, YÖK Yasa Ta-
sansı'na,işsizfiğe, empery-aüst iş-
gale ve tecride hayır. Soruştur-
malara ve cezalara karşı susma-
yacağtz" pankartı açan -
öğrenciler adına bir ba-
sın açıklaması yapan
Çağ Aydm, üniversite-
lerde başlayan soruştur-
malann, Istanbul Üni- ^ ^ ^
versitesi ile sınırh olma- "~~~~
dığmı ifade etti. Muğla, Eskişe-
hir, Ankara, Samsun, Manisa ve
pek çok ilde öğrencilerin soruş-
turmalarla okuldan uzaklaştınl-
dığını belirten Aydm, "Bu sakh-
n yalnız biz öğrencüeredeğfl, top-
hımun tüm kesiminedir. Bizler
tüm kurum ve kuruluşlan öğ-
rencilerin bu sorununa duyarfa
ohnaya çağmyoruz" diye konuş-
tu. Sadece Istanbul Üniversite-
si'nde 100 öğrenciye 500'ün üs-
tünde soruşturma açıldığını anım-
satan Aydın, en doğal talepleri-
ni haykıran öğrencüere soruş-
turma açılmasını kınadıklanm
söyledi. tstanbul Gençlik Der-
Ankara ve Istanbul'da basın açıklaması
yapan öğrenciler, en doğal taleplerini
haykıran arkadaşlanna soruşturma
açılmasuu kınadıklartnı söylediler.
neği tarafindan yapılan yazıh bir
açıklamayla da öğrencilerin so-
ruşturmalarla sindirilmeye çalı-
şıldığı ifade edildi.
Ankara'da öğrencilerin yap-
tıklan açıklamada ise "Soruş-
rurmaya uğrayan, bünnseL pa-
rasız. anadilde eğitimdir. Üniver-
sitedeöğrencilerin kendflerini öz-
gürce ifade etme ve örgütknme
talebidir" denildı.
YÖK ve yasa tasansma karşı
gelişen muhalefetin susturuhnak
istendiğini belirten öğrenciler
şunlan ılettiler:
tt
Biryandanüni-
versitelerde söz hakkı isteyen öğ-
rencilere açılan soruşturmalar
dururken diğer yandan
v«ıiYÖKBaşkanıErdo-
ğan Teziç, YÖK Yasa
Tasansı konusunda öğ-
rencilerden de ffldr al-
makistetfiğinLbtderinfi-
kirlerini önemsediğini
beBrtivTM-. Bu nasıl ikiyüzlühiktür
ki kameralar önlerinde dekan-
lıklar tarafindan seçilmiş, bizi
temsil etmekten uzaköğrencDer-
le kol kola pozlar verilirken ka-
pılar arkasînda yüzkrce öğren-
cinin soruşturmaya uğramasmı
onaylamaktadniar.''
DYP izini sürdü
AKP bir
yüda949
attımıı
yapti
ANKARA (ANKA)-
DYP, AKP'nin
bürokrasideki atama
kararlanmn izini sürdü.
Araştırmaya göre;
iktidann ilk yılında
bürokraside toplam 949
atama ya da görevden
almagerçekleşti.
DYP Ar-Ge Başkanlığı
araşhrmasında 15 Kasım
2002 ile 18 Kasım 2003
tarihlerini kapsayan bir
yıllıkdönemde417
bürokratın görevden
alındığı, 532 bürokratın
ise yenı bir göreve
atandığı belirtildi.
Aynı dönem içerisinde 5
musteşar, 23 müsteşar
yardımcısı, 55 genel
müdür, 74 genel müdür
yardımcısı, 90 müşavir, 1
Devlet Istatistik
Enstitüsü Başkanı, 1
KOSGEB Başkanı, 19
daire başkanı, 7 APK
Kurul Başkanı. 1
Diyanet Işlen Başkanı,
48 bölge müdürü, 76 il
müdürü, 7 hukuk
müşaviri, 5 teftiş kurulu
başkanı, 4 defterdar. 1 il
müftüsü görevlerinden
alındı. Hükümetin aynı
zaman dilimi içerisinde
16 müsteşar, 4 müsteşar
yardımcısı, 92 genel
müdür, 124 genel müdür
yardımcısı, 43 müşavir, 1
Devlet Istatistik
Enstitüsü Başkanı, 1
KOSGEB Başkanı, 49
daire başkanı. 3 APK
Başkanı, 4 daire başkan
yardımcısı, 1 Diyanet
lşleri Başkanı. 59 bölge
müdürü, 60 il müdürü,
10 hukuk müşaviri, 6
Teftiş Kurulu Başkanı,
37 defterdar, 2 genel
sekreter. 2 genel sekreter
yardımcısı, 16 il
müftüsü. 1 TlKA
Başkanı ve 1 TlKA
Başkan Yardımcısı
atadıgı belirtildi.
Seçimler için bütünleşme çağrısı
Sanatçüardan
imza kampanyası
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr
İstanbul Haber Ser-
visi - Bir grup aydın,
yerel seçimlerin üUce-
mizin yazgısında belir-
leyici olduğuna dikkat
çekerek "bütünleşme"
için imza kampanyası
başlatacak. Aydınlar,
"seçiınlerdeyerel yöne-
tim adaylannın değil
ülkenin geleceğinin oy-
lanacağnu" ifade ede-
rek Taksım'deki Nâzım
Hikmet Kültür ve Sa-
nat Vakfı' nda yann sa-
at 11.00'degerçekleş-
tirilecek toplantıya ka-
tılım için çağnda bu-
lundu.
Çağrı bildirisinde
Türkiye'deki yaşanan
sorunlann kaynağmın
bölünme ve çekişme-
lerden kaynaklandığı
ve bunun sona erdiril-
mesi gerektiği anımsa-
tılarak, hazırlanacak bir
metnin de imzaya açı-
lacagı duyuruldu. Top-
lantıya Tank Akan,
Okta\AkbaLEdip.\k-
bayTam, İstünAkmen,
Alaaddin Aksoy. Zey-
nep Avcı, Rutkay Aziz,
Ataol Behramoğlu,
TuncerCücenoğhı, Ha-
KlErgün. MehmetGü-
leryüz, Birol Kutatgu,
ZuhalOkay, YavuzOz-
kan, Vedat Sakman.
Menderes Samancılar,
Sema ve AnfYümaz" ın
da aralannda bulundu-
ğu aydınlar katılacak.
Mısır'dan Türkiye'ye dönmeden
önceCNN International'dan Roma-
no Prodi'nin Türkiye'ye geldiğini,
Kıbrıs ve reformlar konusunda Tür-
kiye'nin çaba sarf etmesi gerektiğini
belirttiğini öğrendik. Türkiye'den baş-
ka bir ülkeye geziye gitmek, bir sü-
reliğine Türkiye'nin sorunlarından
kopmaya da yardımcı oluyor. Mısır'a
gittiğimız gün, Kıbns'ta hükümet ku-
rulmak üzereydi. Ne olduğunu merak
ediyorduk. Kurulduğunu öğrendik.
Rahatladık.
Türkiye'ye döndüğümüz saatler-
deTV'deGenelkurmay İkinci Başka-
nı Başbuğ, ordunun son gelışmeler
konusundaki görüşlerini açıklıyordu.
Irak'tafederasyon, ABD'nin incirlik Üs-
sü'nde askerlerin konaklaması ve
Kıbrıs konusunda yaptığı basın top-
lantısı ilgiyle izleniyordu. Gazeteci-
ler, Başbakanlık Müsteşan Ömer Din-
çer'e ilişkin de askerin düşünceleri-
ni sordular. Askerlerin Kıbns konusun-
daki görüşleri değişmemiştı, mayıs
ayına kadar bir çözüm bulunmasın-
dan yana olduklarını söylemeyi de
Hep Türkiye'ye Dönmek
ihmal etmedi.
Prodi, Hatip Dicle, Leyla Zana, Se-
lim Sadak ve Orhan Doğan'ın tu-
tukluluk hallerinin devam ettirilmesi-
ni "Üzgünüm, çoküzgünüm "diyerek
karşıladı. Leyla Zana ve üç eski mil-
letvekilinin tutuklanmalannın üzerinden
tam on sene geçti. Bu on sene için-
de, katile, hırsıza af çıktı; onlar içerde
kaldılar. Bu da Türkiye'nin dışarıya
verdiği bir mesaj gibiydi sanki.
• • •
Bütün bu gelişmelere iyimser bir
gözle de kötümser gözle de bakmak
mümkün. İyimser göz şöyle bakıyor:
"Kıbns'ta hükümetin kurulabilmesi
ve CTP gibi çözüm istemekte sami-
mi olan birparti liderinin başbakan
olması, işlerin iyi yolda gitmesi için
önemli bir etken. Kıbns çözülürse
Türkiye'nin AB ye girmesini engelle-
mek isteyen güçler de inisiyatif kay-
bedecekler."
Kötümser görüş ise şöyle: "AKP,
ne Kıbns'/ çözebilecek ne de AB 'ye
direnen güçlere karşı koyacak bir bi-
rikime ve siyasete sahip. Zaman için-
de adım adım geleneksel çizgiye ta-
bi hale gelecek. Daha şimdiden gel-
diğini bile söyleyebiliriz."
Tabii görüşler bunlarla sınırlı değil.
Yaklaşan yerel seçimlerle birlikte
AKP'nin izlediği çizgiden memnun
olmayanların endişeleri ve tepkileri
de artıyor. ömer Dinçer'in bir an ön-
ce istifa etmemesi ve Tayyip Erdo-
ğan'ın hâlâ onu müsteşarlık görevin-
de tutması, böyle düşünenlerin uy-
kulannı kaçırıyor.
Kıbrıs ve AB konusunda karam-
sar olanlar acaba haklılar mı, diye
düşünüyorum. Türkiye'nın Kıbns pla-
nının daha tam ne olduğunu bile bil-
miyoruz. Askerin başka, hükümetin
başka planlara sahip olduğu, aske-
rin Kıbns'ın stratejik önemine vurgu
yaparak iki kesimliliği kesin garanti al-
tına alacak bir çözümden yana oldu-
ğunu biliyoruz. Kıbnslı Rumlar ise An-
nan Planı'ndaTürklere fazla tavizve-
rildiğini düşünüyorlar. Bu durumda
istenen yeni şeyleri kabul etmeleri
mümkün mü?
"Yorgun yokuşa" sürülecek ve
Kıbns'ta bir anlaşma sağlanamaya-
cak diyenler haklı galiba. Kıbns Rum
Kesimi AB'ye üye olduktan sonra ise
işler iyice arapsaçına dönecek. Tür-
kiye'nin işi iyice zorlaşacak. Kıbns'ta
var olan durum devam edecek. Tür-
kiye'nin müzakeretarihi alması, bel-
ki de yeniden ertelenecek.
Busenaryo içinde AKP'nin neya-
pacağı ya da kaderinin ne olacağı da
ayrı bir soru işareti. AB'den müzake-
retarihi alamayan bir AKP, kendisini
bir iç gerilimin ortasında bulacak.
AB'den müzakere tarihi alınmaması,
ekonomiyi, dış ilişkileri bozacak, iç ge-
rilimden yana olan çevreleri de güç-
lendirecektir.
Türkiye'ye dönünce işte böyle olu-
yor. Yeniden aynı konulan, aynı kay-
gılan, aynı sorunlan tartışıp duruyo-
ruz. Hiçbirşeyçözümekavuşmuyor.
Her konu ortada kalmaya ve gerilim
yaratmaya devam ediyor. Zaman için-
de bunayenileri de ekleniyor. Irak'ta
Kürtlerin federal bir devleti savun-
malan, Kerkük'ün bir Kürt kenti oldu-
ğunu söylemeleri, Türkiye açısından
yeni bir gerginlik nedeni olarak algı-
lanıyor. Suriye'nin de benzer kaygı-
lan taşıdığı belirtiliyor.
Bu arada Kıbns'ta gözlerden ka-
çan başka önemli bir olaydan söz
ediliyor. Irak, Geçici Hükümet Kon-
seyi, Medeni Kanun'u şeriat yasala-
nna uydurmaya karar vermişti. Bunun
bölgede ne gibi yeni sarsıntılar yara-
tacağını kimse düşünmüyor. Mısır'da
Medeni Kanun'un şeriat yasalanna uy-
durulmasının nelere yol açtığını ya-
kından gördük. Aynı sorunlann Irak'ın
ıçine taşınması, bölgedeki dengele-
ri de yerinden oynatabilir.
Türkiye'ye dönmek demek, yeni-
den sorunlann peşinedüşmekanla-
mına geliyor.