23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 OCAK 2004 ÇARŞAMBA • • • • + CUMHURİYET SAYFA SPOR spor@cumhuriyet.com.tr 19 Tutarsızlıklan, demeçleri ve uygulamalan ile Daum işini doğru ve iyi yapmıyor... Sana Güvenenleri Aldatma!..Yazıyı bitirdim... Bu defa çok çabuk döküldü cüm- leler, kelimeler kalemimin ucundan... Oysa ben heryazıma en az dört sa- atimi veririm. Bazen iki misli... Gece- leri yatağımdan kalkıp da yaptığım dü- zeltmelerdeayn... Kahvemi yudumladım, baştan aşa- ğı okudum yazdıklarımı... Her zaman- ki gibi... Mutlaka bir kusur, eksiklik, hata arayarak... • • • Üslup... Yazımdaki üslup rahatsız etti beni önce... Hani derler ya; "Tam bir başöğret- men edası..." "Yakışıyor mu sana..." dedim ken- di kendime... Yakışmıyor, yakışmıyorda!.. Daum'un yaptığı tutarsızlıklar... Bi- lerek, umursamazca yaptığı uygulama- lar?.. En zor, en sıkıntılı günlerinde kendi- sine kucak açmış bu ülkenin insanla- nna karşı alay edercesine yaptığı so- rumsuzluklar yakışıyor mu?.. Ülkesinde kimsenin yüzüne bakma- dığı, daha doğrusu kimsenin yüzüne bakamadığı günlerde kollannı açtı ön- ce Beşiktaş Kulübü, Beşiktaş camiası Christoph Daum'a... Dünyanın neresinde görülmüş haf- tanın üç gününü dışarıda, hem de ko- kain davası yüzünden, takımının ba- şında bulunamayarak teknik adamlık yapıldığı, yaptınldığı?.. 0 insanlık, o fedakâriıkiar unutulur mu?.. • • • Şimdi de Fenerbahçe... Her şeyi ile teslim etti profesyonel futbol şubesini Daum'a büyük kulüp... Sayın Atilla Kıyat paşa gibi çok de- ğerli bir yöneticisini kaybetme paha- sına... Tam destek oldu tüm camia... Yaoneyapıyor?.. Saha içi değil benim derdim... Kişisel eleştirilerimizi yaptık efendi- ce o konuda... üderte arasındaki 8 puanlık fark da değil benim derdim... Futbol bu... Ofkem, saha dışı tutarsızlıklarına... Bilerek, küçümsercesine, umursamaz- ca yaptığı sorumsuzluklarına Sayın Daum'un... Hangisinden başlasam ki?.. Bu nasıl devre arası? 21 Aralık 2003 tarihınde, Malatyas- por ile oynadı Fenerbahçe ilk yarının son maçını... 5 Ocak 2004 tarihinde de ikinci ya- nnın çalışmalanna başladı... Tam 15 gün ara... Devre arası tati- li... 18 Ocak'ta da tekrar oynanmasına karar verilen Rizespor maçı... 13 gün BflfiİSYILMAZ YÜCETÜRK 7gün tatil 21 gün çalışma... Böyle hazırlanmalıydı Rize maçına... Avusturya Alpleri'nde kayak yaparak değil... "18Ocak'taki Rizespor maçını nasıl olsa kazanınz, bu konular da ne tartışılır ne de gündeme gelir" diye düşünüyor herhalde büyük hoca Daum... antrenmandan sonra... 15 gün istirahat, 13 gün çalışma ve Rize maçı... Hangi antrenman biliminde var böyle uygulama?.. Bu düpedüz umursamazlık, kaytar- ma... "Futbolculara program verildi" söz- cüklerinin de; pratikteki uygulamala- ra, realiteye bakıldığı zaman ne kadar boş ve anlamsız olduğunu herkes bi- liyor... 15 gün gezip dolaşıp, tatil yapan Serhat'ın, çalışmalarbaşladıktan son- ra sakatım diye Isviçre'ye gıtmesınde- ki iş ahlakı her şeyi açıklıyor bu konu- da... Ocak'ın 5'inde, iki hafta sonra öğ- renmiş Daum, Serhat'ın sakathğını?.. lletişime, ciddiyete bakınız... ••• Doğru olan, bir hafta tatilden sonra Aralık'ın 28'inde takımı toparlayıp, An- talya'ya götürmekti... 31 Aralık yıtoaşı gecesi de, Antalya'da aileleri ile beraberyeni yıl karşılanır, ant- renmanlara da ara verilmezdi... 7 gün tatil 21 gün çalışma... Böy- le hazırlanmalıydı Rize maçına... Avusturya Alpleri'nde kayak yapa- rak değil... "78 Ocak'taki Rizespor maçını na- sıl olsa kazanınz, bu konularda ne tar- tışılır ne de gündeme gelır" diye dü- şünüyor herhalde büyük hoca Daum... "Bu ülkenin insanlan saf, bilgisiz, tep- kisiz... Bana da 'Dâhi' diyohar... Ben de keyfime bakayım" diyor ve keyfi- nedebakıyor... Ona buncayapılan insanlıklan umur- samadan, sorumsuzca... İzleme eklbl nerede? "Nobre 'yi hiç seyretmedim. Lever- kusen'de beraber çalıştığım arama- izleme (scout) ekibındeki arkadaşla- rımdan aldım olumlu bilgilen" ifade- lerini medyada okuyorum... Yeni önerdikleri futbolcu da Ricar- dinho... Hayret birşey... Demek Fenerbahçe'nin transferle- rine Leverkusen'liler karar veriyor... Çok beğendikleri bu isimleri, Fener- bahçe'ye öneriyorlar ama, kendi ku- lüplerine almıyorlar, istemiyorlar... Nerede Fenerbahçe'nin oyuncu arama-tarama-izleme ekibi?.. En azından Nobre'yi 3-4 maç izle- yecek bir profesyonel görevli de mi yok- tu koskoca Fenerbahçe'de?.. Bu nasıl çağdaşlık?.. 6 aydır görev yapıyor Sarı-Lacivert- lilerde Saym Daum... Hangi kurumsallaşma, profesyo- nelleşme projesine katkıda bulun- muş Fenerbahçe'de?.. Hâlâ fahri yöneticiler koşuşturuyor Fenerbahçe'nin transfer çalışmaların- da, görüşmelerinde... Yıllarca görev yaptığı AJman-Bundes- liga kulüplerinde tek örneği var mı bu amatör zihniyetin, uygulamalann?.. Tam yetkiyi almış, istediği gibi, tek başına oynuyor büyük Fenerbahçe ile... Heryaptığı basitliğin de kendine gö- re kumazca cevabını venmeye çalışı- yor... Ayıp oluyor... Kalecl antrenörü?.. Türkiye Futbol Federasyonu kural koymuş; 1. Süper Lig'deki kulüpler bir kale- ci antrenörü ile sözleşme yapmak zo- rundadır... 2. Bu göreve getirilecekler de, TFF'nin açtığı bir aylık "kaleci antre- nörü kursu'nü bitirmek, lisansını almak zorundalar... Sayın Daum, bu kuralı çok ama çok iyi bıldiğin halde; kalecilik kariyerini, efendiliğini takdir ettiğim Immel'i alıp getiriyorsun... Ne yapsın Fenerbahçe?.. Ne yap- masını bekliyorsun?.. Sahtekârlık mı yapsın?.. Başkası ile sanal, göstermelik bir sözleşme yapıp onun lisansını mı gön- dersin Federasyona?.. Federasyon ne yapsın?.. Kulağının üstüne mi yatsın?.. Koy- duğu kuralı uygulamasın mı?.. Üstelikrahatsızlığı davar Immel'in... Verimli de olamıyor... Bu nasıl vurdumduymazlık?.. Bu na- sıl saygısızlık?.. Bu ülke sana gönlünü açmış, ku- rallannı küçümsemek, uymamak yakışıyor mu?.. 6 ay geçti... Doğru adam ol. Düzelt bu konuyu... Demeçler ve medya "Cordoba bizim kalemizde ol- saydı, maçı 4-0 kazanırdık"... La- fa bakınız!.. Tepkilerden sonra da; "Ben med- yaya manşetlik bir espriyapmak is- tedim sadece... Sonuna kadar ar- kasındayım genç kalecimiz Re- cep'/n" sözleri... "Medya oynat dedi, ben de oy- nattım istediklerini... Gördüler iş- te nasıl oynadıklannı..." Daha onlarca abuksubuk, sorum- suzca konuşmalar, verilen demeç- ler... Televizyon kameralannın önün- de, medya mensuplannın gözleri- nin içine baka baka, gülümseyerek, dalga geçer gibi... Sonra da "öyle demek isteme- miştim... Yanlışanladılar, yanlışyo- rumladılar..." kıvırtmaları... Futbol medyası da şaşınyor ne ya- zacağını... Ağzı var konuşuyor... Arkasından yalanlama... "öyle demek istememiştim?.." Tamam da Defosu da var... Yalan beyanları Almanya'da tes- cillendi, belgelendi... Kendi deçık- tı özür diledi televizyon ekranlann- da... Onu da çok üzen, yıpratan, o sı- kıntılı günleri hatırlatmak bize yakış- maz ama, Sayın Daum'a da yaptı- ğı saygısızlıklar, sorumsuzluklar, gö- revindeki keyfilik yakışıyor mu?.. Ortega konusu!.. O da ayn bir ilkesizlik... Tutarsızlıklar diz boyu... ••• Bak 'dâhi hoca'\... Senin antre- nöriük kariyerine kimsenin bir laf ettiği yok... Sezar'ın hakkı Sezar'a... Fenerbahçelilerin ve bu top- raklarda futbola gönül verenle- rin senden beklediği, istediği; işini doğru, dürüst ve iyi yap- man... Unutma Sayın Daum, bu ülke- ye borcun var... Hem de çok... GÖRÜŞ/ARZU SAVAŞ Final Oynamak Teknik ekıbiyle, sporcusuyla kendi- sini aşmış ulusal voleybol takımımız var artık. Bir takım düşünün yaklaşık 10 aya yakındır çalışıyor ve turnuva oynuyor. Bu tumuvalann hepsi de he- def tumuvalar. İlk hedef Avrupa Şam- piyonası'nda final oynamaktı, bu ba- şanldı amafınalde Polonya'ya kaybe- dildi. Olsun, bu daha ilk; devamı gele- cek dedik. Daha sonra Olimpiyat- lar içın Japonya'ya gidıldi ve orada oy- nanan istikrarlı oyun Avrupa ikincıliği- nın rastlantı olmadığını gösterdı. Gü- venımızi, tecrübemizi, gbrgümüzü art- tırdıkveAzerbaycan'ı bekleroldukçün- kü Atina Olimpıyatlan hedefimiz var- dı o tumuvada. İlk dört maç kızlanmı- zın alışık olduğu oyunu ızledık, uyum- lu beraberlikleriyle, voleybolun gerek- lerinı yerine getirmelerine tanık ol- duk. Bu moralle final maçına çıktı- lar. Ama kızlarda daha önceki maçlar- da yüzlerine yansıyan o agresrf bakı- şı göremedım. Atina'ya gidecekleri- ne inanmış bir yürek yoktu sankı Sul- tanlar'da. Maça iyi başlayamamış- ken ufak bir çabayla ilk set- te 18-17 öne geçtiğimiz Almanya'ya da- ha sonra üstünlük kuramadık ve tur- nuvadaki en kötü oyunumuzu oynaya- rak teslim olduk. Polonya maçında- ki takım bir gün sonra ne oldu da bu ka- dar kötü oynayabildi diye sorulabilir el- bette ama o maçla final maçının psi- kolojisi tamamen farklıdır. Polonya ma- çı hırs ve sportif anlamda 'intikam' ma- çrydı oysaAlmanya maçı adı üstunde fi- naldı. Voleybol moral işıdir, motivas- yon işidir, konsantrasyon işıdir ve özel- likle bayan voleybolu çok daha psiko- lojik destek ister. Yakın geçmişinde- ki son on maçta teknik anlamda rüş- tünü ispat etmiş bir takım final maçla- nnda neden teslim olurcasına maçla- rı kaybettığıne teknik gözle bak- mak doğru olacak sanınm. Elbette ke- narda en az ilk altıda oynayanlar ka- dar kapasiteli üç tane daha yedeği ol- sun hangi teknik adam istemez ama he- nüz yok işte. O da olacak. Ama bu yi- ne de final maçının başka teknikle de- ğil başka psıkoiojiyle oynanması gerek- tiği gerçeğini değiştirmiyor. Bu dona- nımı edinmek bize birkaç final maçı- na daha mal olabilir ama alınacak pro- fesyonel destekle bu kayıplar asgari- ye ındırılır. Japonya öncesi bu- nun için önlemler alınacaktır elbet- te ama FIVB başkanı Acosta Avru- pa'nın en iyi dört takımı arasına gıren takımımızı görmezden gelmez ise! Deneyim, deneyim... Bu laf hep ağ- zımızdadır ama artık bu takımın maç tecrübesi vardır. Tamam ama bir ülke düşünün kı Ulusal Takımlan branşlann- da bir elin parmaklanndan daha az sa- yıda final oynamış ve hepsıni de kay- betmişlerdir. işte bu final tecrübesin- den yazık ki sporcusuyla ızleyeniyle na- sibimızi henüz ulusça alamamış du- rumdayız. "Bız nasıl olsa kazanınz" di- yebılecek bir geçmış ve yerleşık bir güven duygusu hıçbir takım sporcumu- za ne yazık kı nasıp olmamıştır. Artık bir adım daha atmak gerek. Çünkü gerçekten çok yaklaştık ve eğerJapon- ya'ya gidebileceksek (gitmeliyiz ben- ce) şımdiden planlamalannı yapmalı- yız ve organize olmalıyız. Bu takıma Atina yakışacak... herkes sever herkes korkar AŞK, KORKU, HIRS, CESARET, NEFRET BİLIM, İNSANIN EN GİZLİ GÜÇLERİNİN KAYNAĞINI ARAŞTIRIYOR TARİH ÖNCESİ ATALARIMIZIN MİRASI HAYATIMIZI YÖNETİYOR B B C B E L G E S E L İ Ü ÜİÇGÜDÜ BU AKŞAM 22:00 www.ntvmsnbc.com KAFASI KARIŞIK DDKTDR RANDEVU GÜNÜNÜ DEĞİŞTİRDİ HER ÇARŞAMBA 2O:3D www.cnbcv.com ZDIOD S E I N F E L D 2 0 : 3 0 F R A S I E R Z l :
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear