Catalog

21 EYLÜL 2003 RAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Musa Antep anıldı • DİY ARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Diyarba- kır'dal992yılındafaili meçhul cüıayetle katledi- len gazeteci Musa Anter, ölümünün 11 yılında çok sayıda yurttaşın katılımıy- la Seyrantepe"deanıldı. "KatilJer buJunsun hesap sorulsun" sloganlan atılan anma töreninde konuşan DEHAP Dıyarbakır tl Başkanı Fırat Anlı. " Mu- sa bu toprakta kendisini ölüme götürenlerle birlik- te banş, demokrasi, kar- deşlik ve özgürlük için yaşamını yitirdi" dedi. Hâkim ve savcı atamaları • ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Adalet Ba- kanlığı'nca hazırlanan ve 35O'ye yakın hâkım ile savcının görev yerini de- ğiştiren kararname taslağı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) sunuldu. Kurul. taslağı gelecek hafta gö- rüşmeye başlayacak. Tas- laktaki, görev yeri deği- şiklikJerinin büyük bölü- münün "mazeret" nede- niyle yapıldığı belırtildi. Cem Uzan'dan yalanlama • ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-GPGenel Başkanı Cem Uzan. ken- disinin Ürdün vatandaşı olduğuna dair hiçbir belge bulunmadığını savundu. GP'den, Cem Uzan adına avukatı Fatih Savaş imza- sıyla yapılan yazılı açıkla- mada, Uzan'ın. tçişleri Bakanlığı tarafından 2002 Temmuz ayında yapılan soruşturmaya Ürdün ma- kamlan tarafından verilen resmi yazılı cevaplar ile Ürdün vatandaşı olmadı- ğının kesin olarak belir- lendiği belirtilerek "Mali polisin elinde olan tek ev- rak, Ürdün makamlan tarafından verilen bu cevabi yazıdır" denildi. İzmir il örgütündeki çekişmeler ideolojik aynmlardan çok kişisel tartışmalar üzerine kurulu CHP'de zeminkaymasıSERDARKIZIK İZMİR- Sosyal demokratla- nn kalesi Izmir'de tamamlanan ilçe kongreleri, artık partide ka- natlar değil, bireyler ve bunla- nn oluşturduğu gruplar üstün- den sıyasetyapıldığını gösterdi. Bir zamanlann sol kanat - Baykal çekişmesi gende kaldı. tlçe kongrelerinde "sol" adıyla herhangi bir oluşum çıkmadı. Taraflar neredeyse "Baykalcı- lar.Öz Baykalcılar. Gerçek Bay- kalcılar, BaykaTdan daha çok Ba\ kalcılar. genel sekreter yan- lılan. genel sekreter yarduncıla- n yandaşlarT gıbı tanımlama- nn çevTesınde oluştu. Muhalif adıyla beliren yapılann ise ne- Sosyal demokrasinin kalesi îzmir"de yaşanan kongre süreçlerinde siyaset, partinın ana omurgasındaki ideoloji üstünden değil, bireyler ve gruplann çıkarlan zemininde yapıldı. Bu durum aslında partinin geleceğine de ışık tutuyor. ye, kime, neden, niçin karşı çık- tıklan netleşmedi. Türk siyaseti kadar sosyal de- mokrat partiler ıçin belırleyici olan Izmir'de ilçe kongrelen. al- tı oklu partinin bugün geldığı noktayı ilginç örnekJerle ortaya koydu. Kongrelerde kanatlar de- gil, grupsal ve bireysel çıkarlar çevresinde oluşumlara gidildi. Bu durum bir yanıyla "Partide arük hizipler kalmadT dıyen Baykal 'ı doğrularken diğer yan- dan yeni bir sürece de ışık rut- tu. Oluşan taraflarda asıl olarak ilçe yönetımleri, beledıye mec- lis üyelikJeri pazarlıklan, dele- ge olma hesaplan öne çıktı. Genel Sekreter Yardımcısı Bü- lent Baratah ve PM üyesi Tiir- kan MiçoğuDan, kongre süreç- lerinde etkili oldu. Kemal Ana- dol da kendi çevresinde bir ya- pı oluşturmaya çalışn. Izmir milletveblleri kongre süreçlerinde belirleyici olmaya çalıştı. Özellikle Buca Kongre- si'nden sonra itırazlan mahke- me düzeyinde takip eden ve is- tedikleri yönetimin oluşması için çaba gösteren millervekdl- leri Kemal Anadcl, Hakkı Aka- hn, Enver Öktem, Abdülrezzak Erten ve SedatLzunbay'ın ça- balan dikkat çektı. tl Başkanı Alaattin Yüksel bu girişimleri eleştirerek '"Baa mfl- letvekilleri seçimlerde örgütün yananın yanında yer ahnca, ge- ride kalan üyeler arasında tep- kiler oluşuyor" dedı. 5 Ekim'de yapılacak il kong- resinde Yüksel, eski il başkan- lanndan Selçuk Ayhan ve Ta- certin Baytr'ın adı geçiyor. Yük- sel, örgütün isteğine göre aday- lık konusunda karar vereceğini ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART IHSAM G&fZEKÇB vPES/N... BİZ İS> &~K İNSAN P&ĞİL söylüyor. Öte yandan kulislere göre ki- mileri, Baratalı'nın Yüksel'i is- temediğinı öne sürüyor, kimi- len ise Baratah-Yüksel aynmı- nın suni olduğunu savunarak her şeyin ileride, genel merkez yönetimindeki uzlaşmaya göre şekillenecegini dile getiriyor. Sol neden yok? Büfün bu gelişmeler asıl olarak, partide ortanın solu si- yasetinin çıkmasından başla- yarak yer alan "sol"un ve "sol kanafın, bugün neden belir- leyici olamadığı tartışmalannı da beraberinde getirdi. Kong- re süreçlerinde bir kez daha an- laşıldı ki, solda 1990'h yıllar- da başlayan evrensel ölçekteki sıkıntı, sosyal demokrat kesim- de daha büyük yankı buldu. Öyle bir noktaya gelindi ki. ken- dini solda görenler arasında, en temel konularda farklı yaklaşnn- lar öne çıktı. CHP'de de görüldüğu gibi, solda duran kimileri özelleştir- meye sıcak bakarken kimileri eski duruşlannı korudu. Gü- neydoğu sorunu ve küreselleş- me konulannda, aynı cephede birbirinden çok uçta farklılık- lar oluştu. Demokrasi, bağım- sızlık, laiklik konulannda bir- birinden tutarsız değerlendir- melere gidildi. Kimileri, parti- nin temel taşı 6 ok tartışması- nı bile uçlara taşıdı. Bu farklı- laşma Kemaüzm konusunda da yaşandı. Sonuç olarak Izmir'de- ki kongre sürecinde yaşananlar CHP'deki bugünkü yapıyı, ge- lınen noktayı, sol ve sosyal de- mokrasinin durumunu gözler önüne serdi. Bu durumda ken- di köklerinden ve değerlerinden giderek uzaklaşan biryapıda si- yasetin ana omurgasının kaydı- ğını söylemek, yanlış olmasa gerek. 45 ülkede yapılan araştırmaya göre Irak'a müdahale dünyayı daha tehlikeli bir noktaya getirdi Dünya ABD 9 ye güvenmiyor • Gallup International tarafından yapılan araştırmanın sonuçlannı değerlendiren CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Milletvekili Bülent Tanla. "Sonuçlar Türk halkınm ve CHP'nin ABD'nin Irak işgaliyle ilgili sergilediği davranış ve aldığı kararların isabetli olduğunu gösteriyor" dedi. Tanla Irak'a asker gönderilmesinin Türkiye'nin çıkarlanna ters düştüğünü söyledi. CUMHURİYET HALK PARTİSİ 30. OLAĞAN KURULTAYI DUYURU Cumhuriyet Halk Partisi'nin 30. Olağan Kurultayı, 23-24 Ekim 2003 tarihlerinde, saat 10.00'da Ankara Atatürk Spor Salonu'nda aşağıda yazılı gündem mad- delerini görüşmek uzere toplanacaktır. Sevgi ve saygılarımla. Deniz BAYKAL Genel Başkan 1-Açılış 2- Saygı Duruşu, Istiklal Marşı 3- Kurultay Başkanlık Kurulu Seçimi (1 Başkan, 2 Başkan Yardımcısı, 6 Yazman) 4- Genel Başkanın Açış Konuşması 5- Kurultay Komisyonlarının Oluşturulması - Tüzük Tomisyonu - Temel Sorunlar, Temel Çözümler Komisyonu 6- Çalışma ve Hesap Raporlarının Okunması, Görüşülmesi, Aklanması 7- Komisyon Raporlarının Okunması, Görüşülmesi - Tüzük Komisyonu Raporu - Temel Sorunlar, Temel Çözümler Komisyonu Raporu 8- Seçimler: a) Genel Başkan b) Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri 9- Kapanış İstanbul Haber Servisi - Gallup Internatıonai tarafından 45 ülkede yapılan araştırmada, ABD'nin dün- ya kamuoyu üzerindeki ınanırhk ve güvenirliğini yitırdiği ortaya çık- tı. Araştırmaya katılanlann yan- smdan fazlası. ABD'nin Irak'a mü- dahalesinden sonra dünyanın gü- vensiz ve daha tehlikeli bir nokta- ya geldiğini düşünüyor. En çok Türk halkı ABD'nin iz- ledıği dış politikadan olumsuz et- kilendiklerini belirtirken, Arnavut- luk ve Kosova gibı bir dönem iç sa- vaş yaşamış ülkelerin ABD'nin iz- lediği politikadan olumlu etkilen- diklerini ifade etmeleri dikkat çe- kiyor. Gallup Intemational, Türkiye'den Ingiltere'ye. ABD'den Kenya'ya kadar 45 ülkeyi kapsayan "Dönya" konulu bir araştırma yaptı. Araştır- maya katılanlann yüzde 64"ü ABD ve uıgiltere'nin Afganistan ve Irak'a yaptığı askeri müdahalelerden son- ra dünyanın güvensiz bir yer hali- ne geldiğini belirtiyor. Türk kamu- oyunun yüzde 76'sı da aynı görü- şü paylaşırken. ArnavTitlann yüz- de 64'ü, Kosovalılann yüzde 59'u ve ABD'lilerin yüzde 46 sı dünya- nın daha güvenlı hale geldiğini sa- vunuyor. 'ABD meşruhet kazanmadı' ABD, Danimarka, Arnavutluk, Kosova, Polonya, Kanada, Avust- ralya ve Filipirîler gibi birkaç ülke dışındaki tüm dünya halklan Sad- dam Hüseyin rejimrnin yıkıhnış ol- masına karşın ABD ve yandaşlan- nrn çıkardığı sa\ aşın meşruiyet ka- zanmadığını düşünüyor. Yüzde 88'le Arjantinliler, yüzde 85 'le Vi- etnamlılar ve yüzde 76'la Pakis- tanlılar, ABD'nin meşruiyet ka- zanmadığını düşünürken yine yüz- de 80'le Kosovalılar, yüzde 63 ile Arnavutlar ve yüzde 58 ile ABD hal- kı, kendi ülkelerinin meşruiyet ka- zandığını ifade ediyor. Araştırmaya katıîan 45 ülke ara- smda yüzde 70 ile en çok Türkı- ye'nin ABD'nin izlediği dış poli- Sizce ABD'nin izlediği "dış po(itika"nın kendi ülkemiz üzerinde olumlu veya olumsuz bir etkisi var m»? OkmlabıretUsvar O'urnsuz ÜT etkıs1 Etkisiyak Dunya Ort I Turkıye 40 23 Bılmtyor ' Ftknyok 13 17 70 Danımarta 28 35 23 Frarsa 59 24 Almanya I Ybnanısîan l Isparya 22 14 46 26 27 20 20 Jngıttere 29 37 22 Isvıçre 28 Sizce yakın zamanda Afganistan ve Irak'a yapılan askeri müdahale sonucunda, dunya daha güvenli mi, yoksa daha tehlikeli bir duruma mı gelmiştir? Dun.a Or Dûnya daha gûveniı tar yer halıne gelmiştır Dünya öaha tehlıkeH bir yer haiıne geimıştır Bilmtyor' Cevap yok 21 64 15 Turkıye j Danimarka 12 76 12 26 50 24 Fransa) Alnanya 82 23 Dûnya date güve* bir yer hafne geimtştir DC"ya da^a teh^ea btr ver 'laı'/Te gelnıştır Bfmivor I Cevao yot Ispanya 17 63 20 Ingıltere 22 55 23 Isvıçre n 54 25 Rusya 16 77 7 ABD 46 36 18 Şimdî Saddam Hüseyin rejimi yıkıldı. Sizce ABD yandaşlannın yaptığı askeri müdahale meşrutiyet kazandı mı, yoksa kazanmadı mı? r*8 *- j Dunya Ort Asken müdahale meşrutıyet kazandı Askeri mLöanaie neşrutıye! kazanmadı Bılmryor 1 Cevap yok Askeri müdahale meşnvftyef kazanĞ Asken nüĞahate meşrvhyet tazanmadı BHmiyor 1 Cevap yok 30 60 10 Ispanya ' In 17 63 20 Turkıy* 23 64 13 gıltere 22 55 23 Danınarka 58 3C 12 svıçre 11 64 25 Rus Fransa 27 65 ya 18 73 g 8 ABD 58 29 13 Almanya 28 68 4 K w Yunanıstan 14 83 K tikadan olumsuz etkilediği görü- lüyor. Araştırmadan çıkan sonuç- lara göre dünya kamuoyunun yüz- de 4O'ı, ülkelerinin ABD'nin dış po- litikasından olumsuz etkılendiği- ni, yüzde 24'ü ise olumlu etkilen- diğini belirtiyor. Yüzde 23'ü ABD'nin dış politikasının kendi ülkelerine etkisi olmadığım kay- dederken \oizde 13 'ünün de bu ko- nuda fikn yok. Yüzde 84'le Koso- valılar ve yüzde 82 ile Arnavutlar ABD dış politikasının kendi ülke- lerine olumlu etkide bulunduğu gö- rüşünde. Tanla: Halk ve CHP'nin tavnisabefli Araştırmanın sonuçlannı değer- lendiren CHP Parti Meclisi Üyesi ve istanbul Milletvekili Bülent Tan- la, "Araşürma sonuçlan Türk hal- kının veCHP'nin ABD'nin Irak iş- gatiyle ilgili sergilediği davranış ve aldığı karariann isabeth" olduğunu gösteriyor" dedı. Türk halkının Irak'a asker göndermesine karşı olduğunu vurgulayan Tanla, Irak'a asker gönderilmesinin Türkiye'nin çıkarlanna ters düştüğünü söyledi. TÜSÎAD'ın Türkiye'nin Irak'a as- ker göndermemesini istemesinin yeni bir dönemin başlangıcı oldu- ğunu ifade eden Tanla, şöyledevamerti: "Da- ha önce Türkiye'nin Irak'aaskergönderme- sigerektiğini vazan ba- zı köşe yazarlan. şimdi asker gönderflmemesi- ni fethor. TÜSİAD'ın da asker gönderilmesi- ne karşı çıkması önem- HBu daha önceAKP*yi destekleyen kuruluşla- nn, iktidan uygulama- lanndan dolayi eleştir- meye başladığını göste- ri\wr. Biz CHP olarak Biıieşmiş MilfcUer ka- ran \e uluslarası huku- ka uygunluk olmadan Irak'a asker gönderil- mesine karşıyız. AKP, BM karanm beldeme- den MecKs'e Irak'a as- ker gönderflmesi konu- sundaki tezkere>i gön- deremeyecek. GÖnder- se bile tezkerenin Mec- Hstegeçme olasıhgı çok zayıf." Rusya' ABD 6 54 29 43 26 16 POLTIİKA GÜ1VLÜĞÜ HttLMET ÇETİNKAYA Dursun Akçam... Ellerin üşüyordu biliyordum... Kapı aralığında duruyordun, sessiz ve ürkek!.. Bir delişmen çocuk ağlıyordu tek başına ormanda; bir genç kız belki eylülle çoğalıyordu uzak kentlenn birinde, bir aşk başlıyordu bilinmez türkülerin eşliğin- de... Dur oracıkta, başını göğe çevir, kuşları göreceksin!.. Belki mavi bir rüzgârdır esen; bir çığlık, belki bir de- nizdir, ırmaktır konuşan ya da yitrilmiş aşklar dura- ğında bir kadındır bekleyen!.. Haydi anlat uzun uzun!.. Okyanusa benzeyen gözle- rinle, sınlsıklam olmuş bulutlar gibi ağla!.. Yan aydınlık bir gece düşün, bir fırtınanın içine bırak kendini!.. Biliyorum, bunca acılar içinde yine ayaktasın!.. Yıllar önceye git bir sonbartar akşamında... Irkil bir ölüm haberiyle... 2002 Mayısı'nda, Kuşadası'nda bir akşamüstü, tam karşımda oturuyordu Dursun Akçam... Yorgun muydu, hasta mıydı bilmiyordum... önce ben konuşmuştum uzun uzun... Sonra sorular gelmişti!.. Gözlerinde bir hüzün vardı, bir özlem!.. Dalıp dalıp gidiyordu... Mavisi çalınmış bir denizde, anlatılması güç duy- gular içindeydim dün sabah... Anılanm canlanmıştı!.. Yitip giden yıllann, o bitmeyen hüzünlerin ve acılann gerisinde yapayalnız, tek başımaydım!.. • • • Alçaian sis bulutlarının içinde hep taze güzellikleri aramıştı Dursun Akçam; sevgiyi, dostluğu, banşı, öz- güriügü yaşam biçimi edınmişti... Gecenin kanat çırptığı bir yaz akşamında oturup soh- bet etmiştim Dursun Akçam'la uzun uzun... Dün sabah Cumhuriyet'te ölüm haberini okudum... Edremit Körfezi'ne gün düşerken anılann derinliğin- de kayboldum... O anda Özkan Mert'in dizelerini anımsadım: "Diren ey kalbim Diren hayâsızlığa Namussuzluğa Diren kötüye Çirkine, yanlışa Diren yenilme." • • • Genç bir yürekle dünyaya karşı çıkan Dursun Akçam, tıpkı özkan Mert gibi haykınyordu hayâsızlığa ve namus- suzluğa karşı!.. Yaşamayı seviyordu, insanlar da!.. Bir ırmak gibi coşkulu, dağlann zırveleri gibi onur- luydu!.. Nice dostluklar, parasızlıklar, nice özlemler, kötü gün- leryaşamıştı!.. Güzel düşler kuımuştu, güzel günler de görmüştu... Dursun Akçam da özkan Mert gibi toprağından sö- külmüş ağaçlar gibi, cigaradan düşen kül gibiydi... Ama bir bıçak gibi keskindi gözleri... Sen şimdi kapı aralığında çınlçıplak bir kentin çıp- lak yüzleriyle karşı karşıyasın... Gözlerinde çiy taneleri... Ellerin üşüyor biliyorum... Ağlamak istiyorsun ağlayamıyorsun!.. Bu kaçış bir sürgün muydü. haydi anlat bana!.. Hesapsız duygulannı koy ortaya!.. Nihat Behram gibi hüzünden bir kanaviçe ör, uzun uzun ağlamak için güdülen hasreti gözlerinin içine koy... Uzun soluklu bir gecede denize bakarken, lyonya'yı usul usul solurken, îda Dağı eteklerinde güz çiçekle- rini toplarken subaşında ürkütülmüş ceylanı düşün... Bir çığlık at... Yum gözlenni, şairi dinle: "Seni birazdan ay batarken anacağım fakat unutma kiyaşamak sonsuz bir tatla onanyor hırçın bir çocuğun ısırdığı elmayı" • • • Bir mayıs akşamıydı... Kuşadası'nda, o eski ahşap evin bahçesinde konuş- muş, sonra sorulan yanrtlamıştım... Dursun Akçam hasta mıydı, yorgun muydu bilmiyo- rum!.. öykülenni, romanlannı anımsamayaçalışıyorum Dur- sun Akçam'ın... "Sevdam Ürktü"de gurbetçilerin yalnızlık duygusu- nu anlatıyordu Akçam. "Dağlann Surtanı"nda okuma- sız, yazmasız bir Kürt'ün Almanya'daki dramı... 12 Eylül 1980 sorası Almanya'ya gittiğinde 50yaşın- daydı, 1991 'de döndüğünde ise 61... fürkiye'ye döndüğünde gözaltına alınmıştı... O gün gözlerinde hüzün, acı, özlem ve sevinç var- dı... Çok sevdiği ülkesine dönmüşrü!.. Gözaltı, hapislik ve sürgün yıllan; Ardahan'ın ölçek köyünde başlayan yaşam yolculuğu, önceki gün An- kara'da noktalandı... Geride sadece anılarkitaplarve onurlu bir yaşam kal- dı... Içimi acrtan ise Cumhuriyet'in dışında hiçbir gazetede ne Dursun Akçam'ın ölüm, ne de Ruhı Su'nun anma günü haberinin olmayışıydı... hikmet.cetinkaya(Ş cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 CHP lideri Deniz Baykal: Irak'ta siyasi çözüm gerekli ANTALİİ\(Cumhuri- yetBürosu)-CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Irak sorunuyla ilgili CPIP"nin yaptığı değer- lendirmelerin zaman için- de toplumun her kesimi tarafindan benimsendı- ğini ve TÜStAD bildiri- sine de yansıdığını be- Iirtti. Antalya Barosu CMUK Eğitim Merke- zi'nin açılışına katılan Baykal, Irak'a asker gön- derme konusuyla ilgili basın mensuplannın so- rulannı yanıtladı. Bay- kal, "170 bin Amerikan askerinin sağla\*amad»gı- nı, 10 bin Türk askerinin sağlav acağınıdüşünmek doğru değil. Siyasi çözü- me ihtrvaç var. Bu yapıf- mazsa daha çok askerle de sağlanamayabilir''de- di. Türkiye'nin şu ana ka- dar biryanhş içinegirme- diğini vurgulayan Bay- kal, "Tablo çok nettir. Hem anayasasınıngereği, hem de siyasi çıkan gere- ği, uluslararası hukuki meşruiyeti aramaktır. Şimdi Irak'taJdolayınge- lisme doğrulrusu. bunun kaçuulmazolduğunu, as- keri hareketi başlayanlar dahil herkcse, bunu öğret- meye başlamışur. Bizim bunu yok saşmnmız bü- yük yanlış olurdu. MGK'nin de bu anlayişı gerektiği şeldlde değer- lendirdiğinimemnunrv^- legörü\x)rum''dedi.