23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 EYLUL 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA J v U J_i X LJ J \ kultung cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAYAKIN Deniz aldı oyuncağımı...tstanbul iki adasını dalgalara kurban ver- nnış bir kenttır. Bostancı açıklanndaki kaya- laklar üzerinde Batmaz Feneri, kuzeyden ge- l<en şiddetli dalgalara dayananamış ve bin yıl i«çinde yok olmuş ıki adadan biridir. Öteki a- da ise, Maltepe açıklarındaki Vordonoz Fe- neri'nın ışık çaktığı kayalıklardır. Her iki ada- rmın üzerinde yapılar olduğu, hatta Vordonos Adası'nda bir manastır ınşa edildiği de bilin- mektedır. Adalardakj hastalan Maltepe kıyısına dört dLakika gibi kısa bir sürede yetıştiren deniz ajnbulansının üstünde "Horoz Reis" adını oicuruz. Hayat kurtaran böylesi bir deniz ara- cına neden insanı güldüren. komık bir ad ve- ri lmiştır? Martılara "deniz tavuğu" denildi- ğıni bilirim ama. Horoz Reis adının bu amaç- la konulduğunu sanmıyorum. Yoksa, adalar- da yaşamış, kabadayılığından dolayı lakabı horoz olan bir balıkçıdan mı esınlendi, mo- tora bu adı verenler? Bu sorulann yanıtı, Kınalıada'daki Surp Kjrkor Lusaroviç Kilisesi'nin mezarhğında yatmaktadır! 1978 yılının 14 Aralık günü ölen Berç Yenvart Akdeniz, kendısini se- ven yüzlerce adalının katılımıyla bu mezar- lığa gömülür. Türk, Rum, Ermeni. herkes gözyaşı döker bu güzel insanın ardından. Çiirîkü o. balıkçılann değıl denize açılmak, evlerinden çıkmaya cesaret edemediği ftrtı- nalı havalarda bile acil hastalan motoruyla Is- tanbul'a taşımış, bu kentin görebileceği en yürekli denizcilerinden biridir. Berç Yenvart Akdeniz. teknesi fırtınada alabora olan ya da denizde kaybolan birçok insanı da canı pahasına aramış ve kıyıda bek- leyen nice annenin. babanın, sevgilinin, ço- cuğun yüzünü güldürmeyi başarmıştır. Küçük Berçin hüznü Babası da kendi gibi yoksul bir balıkçıydı... Ve küçük Berç, babasıyla balığa çıktığı bir gün, çok sevdiği ve yanından hıç ayırmadığı oyuncağını denize düşürür. Baba, çocuğun gözyaşlanna dayanamaz ve oyuncağı çıkar- mak için suya dalar. Ne var ki, bulunduklan yer derin, hem de çok derindir. Küçük Berç her seferinde sabırsızhkla bekler babasının sudan çıkışını... Eli boş olduğunu görünce başını sandalın kıyısına koyar ve hıçkınkla- ra bogulur... Zavallı balıkçı. oyuncağı bul- mak için çaresiz bir kez daha dalar suya... Çocukluğumun oyunları Oyuncaksız oyunlardı hep Denizi sevmem de Bu yüzden Mehmet Selim imzasını taşıyan bu şiir "DüzenStZ Yaprak" dergisinin Kasım 2000 sayısında yayımlanır. Işın aslını ararsa- nız Mehmet Selim, Orhan Veli hakkında çık- mış en güzel kitap olan "Kanık'sadığım Bi- ri"nin yazan Şeref Özsoy'dan başkası değil- dir. Oyuncaksız kalan ve adında dünyanın en güzel denizini taşıyan Berç Yenvart Akde- niz'in, denizi bu denli sevmesinın nedeni bel- ki de, ada açıklarında kaybolan oyuncağıdır. Berç Yenvart Akdeniz'in hüznünü, kaybo- lan bir şiir kitabırun sayfalannda da arayabi- liriz: Şairimizin adı bu sefer Enver Ercan'dır. Ercan. ilk şiir kitabı "Eksik Yaşam'"da bir- çok eksik görmüş olacak ki. kitabın yeni bas- kısını yaptırmaz. Bu kitap, Berç Bey'in kay- bolan oyuncağı gibi yayın dünyasınm derin- liklerine gömülüdür. Işte, o kitaptan birkaç dize: Çocukken kapı önlerinde Kumla oynardık, ı\e oyuncağımız olurdu, Ne de başka birşey bilirdik oyun diye Berç Bey'e teşekkür edilir ve sonra hasta yakınlan ya da fırtınadan kurtardığı balıkçı. ailesine sanlarak evlerine dönerler. O ise bir başına kalır sahilde. Öfkeli dalgalara bakar ve babasının sudan elleri boş olarak çıkışını anımsar. Oyuncağı orada. Marmara'nın de- rinlıklerinde kendisini beklemektedir sanki. Gün gelecek, onu da kurtaracaktır! Keşke küçük kalsaydım...' Anne ve babasının evliliklerinı kurtarma çabasındaki çocuklar var bir de... Ama onlar, yüreklerinin iki parçaya bölünmesine engel olamazlar. Arkadaşlanna göre çok daha ça- buk büyürler, olgunlaşırlar. Heykeltıraş Cey- lan Dökmen "Büyüdüm" adlı şiirinde böy- lesi bir çocuğun diliyle seslenir bizlere. Şıin okuyunca, siz de benim gibi sanatçının bu di- zeleri dokuz yaşında yazmış olduğuna şaşı- racaksınız: Çay semaverin dışına taştı Elma olgunlaştı Ben büyüdüm birden Nasıl oldu bilemem Atımın üstüne atladım Koşmaya başladım Ben koştukça küçüldü yumağım Keşke küçük kalsaydım Bebeğimle oynasaydım Bebeğim yere düştükçe Büyüseydi yumağım Berç Yenvart Akdeniz!.. Bir güzel Istanbul çocuğu... Adalılann seslenişiyle "Horoz Re- is"... O şimdi, bir deniz ambulansının adında ya- şıyor. Fırtınalı havalarda, teknesiyle dev dalgala- nn üstüne dövüşgen bir horoz gibi yürüdüğü için mi ona bu adı verdiler? HayırL "Horoz Reis" denilirdi Berç Bey'e, çün- kü babasıyla balığa çıktığı o gün, cebinden kayarak denize düşen. oyuncak horozuydu!.. Bugün başlayan etkinllk 30 Eylül'de sona erecek Aya îrinitienBach ezgileriyükselecek Kültür Servisi - Bu yıl dördüncü kez düzenlenen Aya trini Bach Günleri, bugün başlıyor. 30 Eylül'e kadar sürecek etkinlik. usta orgcu Ville Urponen'ın saat 10.30'da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'da düzenlenecek olan 'kahvaltıh' sabah konseriyle açılacak, aynı akşam saat 20.00'de Aya trinı'deyse ünlü kemancı Laora Vikman müzikseverlerle buluşacak. Yarın saat 20.00'de Flautando Köln Topluluğu'nun konseri, 23 Eylül saat 20.00'de seçkin tarihi müzik icracılanndan klavsenci Pierre Hantai'nin resitali dmlenebilir. 25 Eylül saat 20.00'de Bachseverlerin unutamayacaklan bir konser var: Amsterdam Barok geleneğinin önde gelen isimlerinden, dünyaca ünlü klavsen üstadı Gustav Leonhard'ın resitali. Barok dönemin özgün danslan, müziği ve tiyatrosunu harmanlayan çarpıcı yapımlanyla tanınan Hollanda Tarihi Dans ve Tiyatro Topluluğu 27 Eylül saat 20.00'de sahneye çıkacak. 'Bach Günleri' bugün saat 10.30'da usta orgcu Ville Urponen'in konseriyle açılacak. tzleyiciyi dönemin dans kültürüyle tanıştıracak olan bu dans gösterimi, topluluğun tarihi çalgıar kullanan özel orkestrası eşliğinde gerçekleştirilecek. Günümüzün en büyük klavsen ve fortepiyano ustalanndan biri olan Andreas Staier'in 29 Eylül saat 20.00'deki resitalinin ardmdan Aya îrini Bach Günleri, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir DJ partisiyle sona erecek. Topkapı Sarayı'nın Binnci Avlusu'nda, ünlü piyanistimiz Mehmet Okonşar ve elektronik müzik çevrelerinin sevilen ismi DJ Yakuza'nın katılımıyla düzenlenecek etkinlikte Bach motifleri ile çağdaş elektronik müzik ntimleri bir araya gelecek. Bach Günleri kapsamında, aynca Bach uzmam Mark Lindley'nın konferansı \ r e dönemin danslannın ilkelerini öğrenmek isteyenler için Hollanda Tarihi Dans Topluluğu'nun 'Yeni Başlayanlar için Barok Dansı' başlıklı vvorkshop'u 28 Eylül saat 15.00'te gerçekleştirilecek. (Biletix: 0 216 454 15 55) Ölümünün 5. >ıldömünde dostlarınca anılan Moskof, Türk ve Yunan insanlannın birbirine söyleyecek çok şeyi olduğuna inanıvordu. Bir Istanbıd âşığıydı 'Beyoğlu Buluşması', kapsamında dün anılan Yunan şair ve tarihçi Kostis Moskof un en büyük isteği sevdiği kentte kültür ataşeliği yapmaktı NENA ÇALİDİS Beyoğlu Buluşması kapsamında dün Yunan şair ve tarihçi Kostis Moskof Aksanat'ta düzenlenen 'Şi- ir ve Müzik' başlıklı etkinlikle anıl- dı. 5 yıl önce yaşamını yitiren Mos- kof, pek çok şiire ve denemeye ımza atmıştı. Kültür Ataşeliği ve Selanik Belediye Başkanlığı gibi önemli gö- revlere getirilen Moskof un,' Yuna- nistan'da Etnik ve Toplumsal An- layış' başlıklı kitabı büyük yankı uyandırmış ve eleştirmerîlerce 'ay- dınlanmacı yazar' kategorisinde gösterilmişti. 7 yıl Kahire'de kültür ataşesı ola- rak görev yapan Moskof, orada ça- lıştığı süre içinde Ortadoğu ve Yunan halkının. toplumun değerlennın, or- tak noktalannın ve kültürel yapılan- nın altını çizen pek çok çalışma ger- çekleştirmişti. "Kahire'de yaptıkları hâlâ unu- tulmadı" diyen eşi Popi Moskof sözlerine şöyle devam ediyor: "Ka- hire'de yaşadığımız süre içinde Or- tadoğu halkına iki külrürün ortak paydalarını gösteren işler yaptı, mesela İskenderiye doğumlu Yu- nan şair Kavafıs adına Kavafia' adını verdiği dizi etkinlikler hazır- lamıştı. Şairlerin birer elçi olduk- larına inanıvordu, onun için de Arap şairlerin şiirlerini Yunanca- ya, Yunan şairlerin yapıtlarını da Arapçaya çeviriyordu. Çünkü kül- türlerin yakınhğına ve toplumla- rın dostluğuna inanan biriydi." Ordu doğumlu Rum bir babanın ve İtalyan bir annenin çocuğu olan Kostis Moskof'un en büyük hayalı. tstanbul'da kültür ataşeliği yapmak- tı. tstanbul onun için önemliydi İstanbul'a eşıyle birlikte altı kez geldiğini belirten Popı Moskof "O- nun için bu şehir çok şe\ ifade edi- yordu" dedı. Themis Rodamitis ın yönettiğı 'Şiir ve Müzik' progra- mında öğretim üyesi İrini Lagani yazar hakkında bir sunuş konuşma- sı sundular. Sinema sanatçısı The- mis Bazaka ise Moskof "un şıırlen- nı İngilızce ve Yunanca okudu. Ses sanatçısı Melina Tanagri, Mikis Theodorakis, Nikos Hacidakis ve Savapoulos gıbı Yunan müzığinin kilometre taşlarını oluşturan sanatçı- lann yapıtlannı seslendırdi. îrini Lagani yakın dostu şair Mos- kof için şunları söylüyor: "Onun yaptıklarına ve düşündüklerine hepimiz inanıyonız. O bir şeylerin yerişmesine ve gelişmesine neden oldu. Ve geride çok büyük izler bı- raktı. Din ve gelenek kavramları- nın paralel gittiğine inanıvordu, o- nun için 'saygı' kavramı çok önem taşıyordu." Dostu, aynı zamanda gecenin de düzenleyicisı olan Rodamitis, "Türk ve Yunan insanlannın bir- birlerine söyleyecek çok şeyleri ol- duğuna inanıvorum. Bizim amacı- mız. onun aydınlanmacı kimliğini insanlarla paylaşıp, konuşup bilgi ahşverişinde bulunmak" dedi. Gecede öğretim üyesı Giorgos Pavlou 'Moskof şiirinde Batı ve Doğu'nun karşüaştırması' başlık- lı konuşmasında "Kendini hem Do- ğulu, hem Batılı bir yazar olarak tanınılayan Moskof. bir gazeteye verdiği demeçte insanların giinü- müzde yaşadıkları ayrımları şu sözlerle açıklıyor: 'İnsanlığın en bü- yük düşmanı. insan saçmahklan- dır'" dedi. ESİNTİLER ZEYNEP ORAL İdil Biret ile İstanbul Sokaklarında Izmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın yeni kon- ser mevsiminı idil Biret'le açacağını duyduğum- dan beri, 'İdil Biret'le Istanbul sokaklannda' se- rüvenim geldi içime yerleştı. Yıllar önce yazmış- tım, ancak bu kez de Cumhuriyet okurlarıyla pay- laşmak istedim. Sıcak mı sıcak bir sabah. Yapış yapış bir hava. istanbul'da trafik felç olmuş. Trafik ışıkları çalış- mıyor. Barbaros Bulvarı'ndan Beşiktaş'a inmeye çalışan dört sıra araç kuyruk olmuş, kıpırdama- dan duruyoruz... Herkes bunalmış durumda, ama benim keyfi- me diyecek yok. Teype idil Biret'in çaldığı Cho- pin kasetini koymuşum, Va/s'lerle uçuyorum, 'Po/ona/se'lerleyarınıdüşlüyorum, 'Mazurka'\ar- la coşuyorum, 'Efucte'lerle yorgunluğumdan sıy- rılıyorum. Bu kaseti her dinleyişte yeni tatlar keş- fediyorum. Mutluluğuma diyecek yok. Bir ara baktım, yan şerıtte tam yanımdaki oto- mobilin sürücüsü hanım başını uzatmış, benim müziği dinlıyor... Sağ camımı iyıce açtım. Güliim- sedi. Ben de gülümsedim. Hanım, "Chopin mi?" dedi. "Evet" dedim ve sesi biraz daha açtım. "Yoksa İdil Biret mi çalıyor?" Onaylayınca, ha- nım başladı, "Ahyavrum, biricikgüzelkızım... Al- lah onu kazadan beladan saklasın, tuttuğunu al- tın etsin... Onun gibisı yok" dıye... Bu sevgi nidaları arasında "Tanır mısınız?" di- ye soracak oldum, hanım ters ters "Onu tanıma- yan mı var" gibilerinden baktı. Hemen düzelttim, "Yakınınız mı?" dıye sordum. Hayır, aıleden de- ğilmış. "O, hepimizin yakını. Bizım kaç İdil Bi- retimiz var ki?" dedi. Va/s'tan 'Mazurka'yageç- tik. Sesi biraz daha açtım. Başka otomobillerden gelen müzik sesi yükse- lirse, genellikle kızıp yollarda kavga çıkarıyorum. Aynı terbiyesizliği ben yapmayayım diye sol ya- nımdaki şeride baktım. Fiyakalı bir otomobilde, fiyakalı bir delikanlı... "Müzikrahatsızediyorsa kısayım" dedim. Rol- lerin değişmesinden, (bir kadın, üstelik annesi yaşında, laf atıyor) oldukça tedirgın, "Fark et- mez" dedi. (Fark etmez, rahatsız etmiyor mu? Fark etmez, nasılsa rahatsız ediyor mu?) Ardın- dan "Kalsın"diye ekledi. Ve kendi radyosunu ka- pattı! Bu 'jest' karşısındadayanamadım, "İdil Bi- ret Chopin çalıyor" diye açıkladım... Delikanlı gü- lümsedi. İdil, Mazurka'y\ bitirip 'Prelüde'egeçti. Gıdım gıdım ilerliyoruz. Ben sürekli sağ şerit- tekı hanımı kolluyorum, her duruşta yan yanayız. Artık o da çok mutlu. Tam Beşiktaş kavşağında, bir taksi vınladı ve aramıza girdi. Trafik yine dur- du. Sağ şeride uzanıp taksi sürücüsüne "Sizden bir şey rica edebilir miyim" dedim. "Neymiş o?" di- ye sordu. "Hareket edince, benim önüme ya da öteki şeride geçebilir misiniz?"Ters ters, "Neden- miş o?" dedi. Ânlattım: Arka otomobildeki hanımı, İdil Biret'i, Chopin'i ânlattım... Güldü, deli mi bunlar gibile- rinden başını salladı... Ama anlamış olmalı ki, ilk fırsatta öteki şeride geçtı. Ve Dolmabahçe'ye dek, yandaki hanımla İdil Biret'i paylaşmayı sür- dürdük. Sonra o Taksim, ben KarakÖy yönüne, yollarımız ayrıldı. Harika bir sabahtı. Istanbul güzeldi. Yan oto- mobildeki hanım, İdil Biret için kendi radyosunu kapatan delikanlı, şerit değiştiren taksi sürücü- sü güzeldi. Çevremde üç insanın güzelliği herke- si ve her şeyi güzelleştirmişti. Yaşamak, İstan- bul'da yaşamak harikaydı. Teşekkürter İdil Biret! e-posta: zeynep»zeyneporal.com Faks:(0 212)257 16 50 Erotik yapıtlara özel galeri • LİZBON (AFP) - Portekız Lızbonda yalnızca erotik yapıtlann sergıleneceğı bir sanat galerisı kuruldu. Galeri, sahibi aynı zamanda ressam olan David Esaguy d'Almeıda Coimbıra'nın (DDACO) adını taşıyor. Şimdilik sadece sanatçının yapıtlannın yer aldığı galeride. ekım ayından itibaren farklı ülkelerden sanatçılann çalışmaları da sergilenecek. BUGÜN • ASMALIMESCİT KUMSAATİ KAHVTSt'nde 'Beyoğlu Buluşması' kapsamında 13.00 te Asmalımescit Sanatçıları Buluşması. (0 212 245 79 84) • MEZOPOTAMYA KLLTÜR MERKEZİ nde 'Beyoğlu Buluşması' kapsamında 17.30'da 'Vence Sodri' konseri. (0 212 245 79 84) • AKM KONSER SALONU nda Beyoğlu Buluşması' kapsamında 20.30'da Kültür Bakanbğı Istanbul Devlet Modern Folk Müziği Topluluğu'nun konseri. (0 212 245 79 84) • KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ'nde 20.00'de 'No Savaş, Yes Manken' adlı oyun. (0 216 414 38 00/232) M İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYLNCILIK'ta 'Beyoğlu Buluşması' kapsamında 16.00'da "Bedri Rahmi Eyuboğlu Anısına' Ferit Edgü'nün söyleşisi ve dia gösterisı. (0 212 245 79 84) • NÂZIM KÜLTÜREVİ'nde 18.30'da 'Gölge Oyunu' filminin gösterimi. (0 212 245 04 81) KOMEDİ FİLMLERİ FESTİVALİ • BEYOĞLU SİNEMASI'nda 14.15te 'Görgüsüzler'. 16 30 da 'Kayıp Silah', 18.45'te 'Poppitz', 21.15'te 'Ra\yoli' fılmlerinın gösterimi. (0 212 351 32 40) • SİNEMA TÜRSAK'ta 14.15'te 'Bedava Mutluluk', 16 30da'BüyülüBeşU', 18.45'te 'Çıplak' filmlerinin gösterimi. (0 212 251 u7 70) "' r
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear