25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 AĞUSTOS 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde meydana gelen kazada yaralanan 5 asker tedavi altına alındı Askeri araçdevrildi:2er şehit Evinin camını kıran çocuğu öldürdü • tstanbul Haber Servisi - Eminönü'nde top oynarken evinin camını krran çocukîara sinirlenen bir kişi, bir çocuğu bıçaklayarak öldürdü, diğerini de yaraladı. Küçükpazar Hocagıyasettin Mahallesi Mehmetpaşa Camii Sokak'ta meydana gelen olayda S. A. (15) ile amcasının oğlu Mehmet Aydoğan (18), evlerinin önünde top oynarken komşulan Fesih Sincar'ın evinin camını kırdılar. Çocukîara sinir- lenen Sincar, S.A'yı bıçakla öldürürken Mehmet Aydoğan'ı da yaralayarak kaçtı. Parayı bankadan çekerken yakalandı • İZMİR (Cumhuriyet Ege BÜrosu) - Izmirli hurda toptancısından tehditle 10 bin dolar isteyen kişi, Kırşehir'deki banka şubesinden parayı çekerken suçüstü yakalandı. Hurda toptancılığı yapan makine mühendisi 31 yaşındaki Hakan Gültekin savcılığa başvurarak kendisını telefonla arayarak ölümle tehdit eden bir kişinin, Ziraat Bankası'nın Kırşehir Mucur Şubesi'nde bir hesap numarası verdiğini ve 10 bin dolar yatırmasını istediğini bildirdi. Savcılığın talimatıyla Izmir polisi, Kırşehir polisiyle irtibata geçerek parayı çekmeye gelen 35 yaşındaki Omer G'yi suçüstü yakalayarak gözaltına aldı. Konser tPibünü çöktü: 36 kişi yaralandı • DENİZLİ (AA) - Denizli'nin Serinhisar ilçesine bağlı Yatağan beldesinde önceki akşam düzenlenen 10. Bıçakçılık ve Kefe Yaylası Şenlikleri' nde, portatif tribünün çökmesi sonucu yaralananlardan 3'ünün durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Edinilen bilgiye göre, tribünün çökmesi ve ardından yaşanan panik sırasında 36 kişi yaralanarak Acıpayam ve Denizli Devlet hastanelerine kaldınldı. Hastane yetkilileri, ağır yaralı Meryem Önal, Mehmet Akif Uçaner ve Esra Ener'in durumunun ciddiyetini koruduğunu belirttiler. Başkentte yine şüpheli paket • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı Hâkim ve Savcı Adaylan Eğitim Merkezi bahçesine bırakılan bombalı paketin büyük ihmal sonucu patlamasıyla 17 polisin yaralandığı olayın ardından önceki akşam da Kızılay metro istasyonunda şüpheli paket görüldü. Paketin bomba olabileceği kuşkusuyla polis olay yerine çağnldı. Önlemi bu İcez elden bırakmayan polis, paket funyeyle patlattı. Paketin boş olduğu beiirlendi. Kızılay metro istasyonunda şüpheli paket gören yurttaşlar, bomba olabileceği şüphesiye polise büdirdiler. Olay yerine gelen bomba uzmanlan, vatandaşlan olay yerinden uzaklaştırdı. Uzmanlann funyeyle patlattığı paketin boş olduğu beiirlendi. Deprem konutları sahiıini bukJu • DÜZCE (AA) - Düzce'nin Beyciler Mahallesi'nde Uluslararası Mavi Hilal însani Yardun Vakfi tarafindan yapımı sürdürülen 168 deprem konutunun kuralan noter huzurunda çekildi. Konutlann anahtarlan, 3 Ocak'ta depremzedelere teslim edilecek. Kura törenine katılan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, " Eğer siz doğaya saygı duyarsanız, doğa da size saygı duyar. Bu projeyi çok takdir ediyorum. Evler 2 katlı ve tamamen depreme dayanıkh" dedi. • Şehit er Murat Çakır'ın cebinden çıkan şiirin "Aynldık dedim dalgalar duruldu, aynldım dedim martılar suskunlaştı/ O sahilde hayat durdu artık" dizeleri yürek dağladı. Çakır'ın cenazesi Tokat'a, Murat Fakir'in cenazesi ise Rize'ye gönderilecek. HAKKÂRİ (Cumhuri- yet) - Hakkâri'nin Yükse- kova ilçesinde, askeri aracın devrilmesı sonucu 2 asker şehit oldu, 5 asker yaralan- dı. Şehit er Murat Çakır'ın cebinden çıkan şiirin "Aynl- dık dedim dalgalar duruldu, aynkünı dedim marülar sus- kunlaştı/ O sahilde hayat durdu arök" dizeleri yürek dağladı.Hakkâri Dağ ve Ko- mando Tugay Komutanlı- ğı'na ait aracın, Şemdin- li'ye göreve giderken, Yük- sekova Havaalanı yakınla- nnda devrilmesi sonucu Ko- mando Er Murat Fakir ve Murat Çakır şehit oldu. Helikopterfc taşındılar Yaralanan Komando Ast- subay MehmetŞengül ve Ko- mando Er Hakan Dural as- keri helikopterle Van Aske- ri Hastanesi'ne sevk edildi. Erler Hasan Usta, Ümit Kantar ve Ali KemaJ Kar- nar ise Hakkâri Askeri Has- tanesi'nde tedavi altına alındı. Şehit erlerin cenazeleri Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı'na gön- derildi. Burada düzenlene- cek törenden sonra Fakir'in cenazesinin Rize'ye, Ça- kır'ın cenazesinin ise To- kat'a gönderileceği belir- tildi. Kazada şehit olan Er Mu- rat Çakır'ın cebinden ise kendisine ait bir şiir çıktı. Şehit erin arkadaşlannın yüreğini sızlatan şiiri şöyle: *O sahilde güneş de beni terk etmek üzere/Son yaka- mozlar, denizin üzerinde be- ni göriince hüzünlenmiş gi- bi/Deniz, dalgalar suskun, martılar sessiz seni sordu- lara\TiklığnTuzdanhabersiz/ Ayrridık dedim dalgalar du- ruldu, aynldım dedim mar- ülar suskunlaştı/ O sahilde hayat durdu arûk." Antik kenttekikazı,Doç.Dr. CeJalŞim- şek başkanhğında, Pamukkale Üniver- sitesi öğretim üyeteri ve öğrencfleri tarafin- dan sürdürülüyor. Bir tekstil ve moda kenti olan Leodikya antik kentindeki çalışmalar geçen yıl başladı 500 yıl boyıınca kazdacak EBRUERDOĞAN DENtZLt-Seleukos (Suriye) Kra- h 2. Antiochos'un MÖ 3. yüzyılda eşi Laodike'nin adını verdiğı ve bu- gün Denizli'nin 6 kilometre doğu- sunda bulunan kent, gün yüzüne çık- maya başladı. Dönemin tekstil ve mo- da merkezi olan Roma antik kenti Leodikya'nın tamamen ortaya çık- ması için yaklaşık 500 yıl çalışılması gerektiği tahmin ediliyor. Denizli 'de Valilik, Pamukkale Üni- versitesi (PAU) ile Denizli Basma ve Boya Sanayii AŞ (DEBA) ortak ça- • Denizli 'nin 6 kilometre doğusunda bulunan ve büyük depremleryüzünden yıhlarakyok olduğu tahmin edilen Leodikya daki kazılar, valilik, Pamukkale Üniversitesi ile Denizli Basma ve Boya Sanayii 'nin ortak çalışmasıyla yürütülüyor. lışmasıyla yürütülen kazı çalışmala- n, üniversitenin öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafindan sürdürülüyor. PAU Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cdal Şimşek çalışmalann, "sü- tunhı cadde", "anıtsal çeşme" ve "ha- mam. bazüika" olmaİc üzere üç ana noktada sürdüğünü anlatn. Hamam ve bazilikaya ait ayaklann meydana çık- tığını, sütunlu caddede ise 40'ıncı metreyi açtıklannı ifade eden Şimşek şöyle konuştu: "34 metre uzunluğun- da ve 10.5 metre genişUğinde iki kat- lı bir havuzvar. Bu havuzun ikiyanın- da 3.5'ar metreUk iki küçük havuz daha bulunuyor. Birinci kat kompo- zit başlıkİL tkinci kat ise korint ya da iyon başiıkh, fakat biz korint olduğu- nu düşünüyoruz. Çahşmaya geçen yıl başladık. Bu yıl ise Bakanîar Kunilu karan ve desteğiyle çahşıyoruz, Ken- tin tamamen ortayaçüanaa 500yıl ahr diye düşünüyorum." Tarih boyunca Leodikya Bir tekstil ve moda kenti olan Le- odikya, MÖ 1. yüzyılda Anadolu'nun en önemli kentlerinden biriydi.Dü- zenlenen gladyatör dövü§leri, kente ayn bir ün kazandırmıştı. Leodik- ya'yı, ünlü devlet adamı hatip Cke- ro'nun ve Roma Imparatoru Hadri- anus'un ziyaret ettığı bilinıyor. Ken- tin büyük depremler yüzünden yıkalarak yok olduğu tahmin ediliyor. Istanbul'da trafik kazası geçirip sakat halde sokağa terk edilmişti Travestiye Konya kucak açtı KONYA(AA)-tstanbul'da, geçir- diği trafik kazasından sonra sakat bir halde sokağa terk edilen eski tra- vesti Murat S.'ye, Konya'daki Er- kek Sığınma Evi kucak açtı. Geçmi- şinin üzerine sünger çeken Murat, her şeyi unutarak, yeni bir hayata başla- mak istiyor. Izmir'de, Elazığlı bir ailenin 5 ço- cuğunun en küçüğü olarak dünyaya gelen Murat S. (30), genç yaşta seç- tiği yaşam tarzı nedeniyle ailesin- den koptu. Öğretmen babası, oğlu- nun dunımunu öğrendikten kısa bir süre sonra yaşadığı üzüntüye daya- namayarak geçirdiği kalp knzi sonu- cu öldü. Izmir'de ve Ankara'da "Oya" takma adıyla fuhuş yaparak geçimi- ni sağlamaya başlayan Murat S. da- ha sonra, tstanbul'a geldi. Murat S'ninyaşamı,4ay önceTarlabaşı'nda geçirdıği trafik kazasından sonra da- ha da dramatik hale geldi. Ağır yaralı olarak hastaneye kal- dınlan Murat S,burada bir dizi ame- liyat geçirdi. 2 aylık hastane masraf- lannı da Istanbul Valiliği'nin karşı- ladığı Murat S, tam olarak iyileşe- meden, hastaneden bindirildıği bir taksi ile Tarlabaşı'na getirilerek so- kağa terk edildiğini anlattı. Başından aldığı darbe nedeniyle yürüyemedi- ğini anlatan Murat, 1 ay kaldığı so- kaklarda çevreden acıyanlann kü- çük yardunlan sayesinde hayatını sürdürebildiğini dile getirdi. 'Kimse beni dışlamadı' Bannacak biryer bulamadığını an- latan Murat S, "Serpil takma adh bir rravestinin kendisini Beyoğlu'nda merkezi bulunan Şefkat Kapısı Der- neğı'ne götürdüğünü, buradan da Konya'daki Erkek Sığınma Evi'ne gönderfld@nTsöyledi. Murat S, Sı- ğınma Evi'nde kalanlann kendisini dışlamadığını, burada birkaç adım aiabilmeyi başardığını kayderti. AYDINLANMA EMRE KONGAR Demokrasi Yağmacılar Arasında Yapılan Seçim midip? Sevgili okuriarım, çok partili düzene geçildi- ğinden beri hem yukardan aşağı hem de aşağı- dan yukarı müthiş bir yağma düzeni egemen ol- du ülkeye. Yukardan aşağı yağma düzeni, "Devlet eliyle özei teşebbüs yaratma" politikasının yozlaştırıl- ması ile ortaya çıktı. Aslında bu politika, özel sermayenin yetersiz olduğu alanlarda devletin yatırım yapması ve aynca, krediler, teşvikler vergi indirimleri ve ben- zeri yollarla özel kesimin önünü açması politika- sıydı. Bir süre bu politika doğru dürüst işledi de. Gerçekten layık olanlar, mevcut hukuk sistemi ve ekonomi kuralları içinde yatınm yaptılar, bü- yüdüler ve geliştiler. Koç, Sabancı, Eczacıbaşı böyle kuruluşlar- dır. Daha sonra iktidarlar, mevcut sermaye yapısı- nı beğenmeyip, doğrudan kendi partilerine bağlı sermayedariar üretmek istediler. Bunun için hem bazı özel ayrıcalıklar, hem kredi olarak para, hem de kent alanlarının en değerli alanlannı verdiler kendi yandaşlanna. Aynca, "Madem ki bu büyük sermaye devle- tin desteğiyle gelişti o halde, devleti ben denet- lediğime göre ben de bundan payımı almalı- yım" anlayışı içinde, büyük sermaye ile pazariık- lara giriştiler. Bu arada özel sermayenin bir bölümü medya- nın gücünü keşfetti. Birdenbire müteşebbisler medya patronu, medya patronlan da bankacı oldular. Böylece, "yukardan aşağı yağma", medya ile politikanın kesiştiği noktalarda buluştu. "Yukardan aşağı" bu yağma düzeni kurulur ve gelişirken, "aşağıdan yukan" yağma düzeni de kentlere akının yarattığı büyük konut talebi yo- luyla yerieşti ve kurumlaştı. Siyasal iktidarlar, kentsel alanların, orman alanlannın ve sit alanlannın işgaline göz yumdu- lar. Aslında bu "aşağıdan yukan" toprak yağması- nın nihai bedeli, gecekondu alanlarında aileler tarafindan ödeniyor gibi görünse de, ulusça yoksullaştık; özellikle ormanlar ve sit alanları yağmasında, denetim ve dolayısıyla rant, aynen gecekondu alanlannda olduğu gibi mafyanın ve yerel politikacılann oldu. Nasıl "yukardan aşağı yağma" bankacılık sis- teminde ve medyada yoğunlaştı ise, "aşağıdan yukan yağma" da yerel gaspçılann parti yöne- timlerinde söz sahibi olmalan ile, parti örgütle- rinde somutlaştı. Böylece siyaset, hem "yukardan aşağı" hem de "aşağıdan yukan" yağmanın kesiştiği, buluş- tuğu ve ülkeyi soyduğu bir etkinlik alanı oldu. Toplum, "yukardan aşağı yağma" herkesin gözü önünde olduğu için, IMF gibi dış güçlerin de baskısıyla, sonunda buna "Dur" deme ge- reksinmesi duydu. Bankacılık sistemi ve medya yeniden düzen- lenmeye başladı. Şimdi siyasal iktidar, bir yandan "yukardan aşağı yağmanın" kurumlaşmış ve görünen ka- nallannı (bankacılık ve medya) tıkamaya çalışır- ken, öte yandan "aşağıdan yukan yağmanın" mevcut mekanizmalarını meşrulaştırma ve ku- rumlaştırma çabalarını sergiliyor. Son orman alanlan, sit alanlan ve benzeri ko- nulardaki yasalara bakarsanız bu modeli son derece açık bir biçimde göreceksiniz. Seçmen olarak seçimlerde bize, hangi yağma modelini seçeceğimiz soruluyor. "Yukardan aşağı yağmalayanları mı seçersi- niz, yoksa aşağıdan yukan yağmalayanları mı" deniliyor. 3 Kasım 2002 seçimleri "yukardan aşağı yağ- macılann" bir bölümünü tasfıye etti ve "aşağı- dan yukan yağma" modelini uygulayanlann bir kesimini iktidara getirdi. Bu kuramsal modele kuşku ile bakıyorsanız, şu iki sorunun yanıtını arayın: AKP liderinin "gecekondulu" olmakla övün- mesi ne demek? lcranın en önemli sandalyelerinde oturanların Istanbul Belediyesi döneminde mahkemelik ol- muş yani "gölgelenmiş" yerel işlerin başından gelmiş olmalan bir rastlantı mı? www.kongar.org;ekongar(a cumhuriyet.com.tr Gürtuna, "HaHç'e dönuş etkmhlderin kapsamında HaBç'te yüzdü. GürtunaHaliç sularında İstanbul Haber Servisi-Istan- bul Büyükşehir Beledıye Baş- kanı Ali Müfıt Gürtuna, "Haüç'e dönüş etkuılikleri" kapsamında Haliç"te yüzdü. Fener Iskele- si'nde düzenlenen törende Ha- liç'in temizlenme sürecini anla- tan Gürtuna. 194O'lı yıllardan itibaren, yanlış planlamalarla Haliç'in sanayi bÖlgesi yapıldı- ğını ve yönetim anlayışındaki eksiklikler nedeniyle tahribat ya- şandıgını ifade etti. Haliç"in te- mizlenmesi söz konusu oldu- ğunda, herkesin "HaHç temizle- nemez, Unkapanı Köprüsü'ne kadar doldurun" dediğini söy- leyen Gürtuna, imkânsız imkân- lı hale getirilerek Haliç'in te- mizlendiğini anlattı. Gürtuna, daha sonra iskelede üzerindekileri çıkararak şortuy- la denize atladı. Yaklaşık 20 da- kika kadar denizde sırtüstü ve ser- best yüzen Gürtuna, bu sırada çe- şitli spor kulüplerinin yüzme ta- kımlannda bulunan gençlerle suda şakalaşarak sutopu oynadı. Sanatçı ErdalÖzyağakr da Gür- tuna'yla birlikte yüzdü. Mola zorunlu Surucuye ILO standardı ANKARA (ANKA) - Geçen günlerde TBMM' de kabul edilen yasayla onaylanan "Karay'olu Ta- şunacıbğmda Çalişma Sa- atkri veDinknme Sürele- rine tfişldn Sözleşme" ka- ra taşımacılığında önem- li değişiklikleri gündeme getiriyor. Uluslararası Ça- lışma Orgütü'nün (ILO) 1979'daCene\Te'de yapı- lan konferansında kabul edilen sözleşmeye göre, bu sektörde mola vermek- sizin devamlı olarak 4 sa- atten fazla araç kullanıla- mayacak. Sözleşmede, azami çalişma süresinin, fazla çalişma da dahil gün- de 9 saati, haftada 48 sa- ati aşmayacağı öngörülü- yor. Sözleşme uyannca, günlük dinlenme süresi, hiçbir şekilde sekız saat- ten az olmayacak. Acı Kaybımız Merhum Ayşe (Süheyla) ve Sücudi Güran'ın kazı, Orhan Özbek' in sevgili hayat arkadaşı, Hayri, Bülent, Candan ve Ali'nin her yönüyle "harika" olan anneleri, Dr. Nedim Tosun, Neşe, Selma ve Nihal'in kayınvalideleri, Can, Begüm, Emre, Eren ile Su'yun sevgili babaanneleri, Ahmet ve Ayşe Tosun'un bir tanecik fedakar anneanneleri, HARİKA ÖZBEK 2 Agustos 2003 Cumartesi günü Hak'kın Rahmetine kavuşmuştvır. Bizlere hayata olumlu bakabilmeyi öğreten, evlat sevgisini dolu dolu yaşamamızı saglayan annemizin aziz naaşı 4 Agustos Pazartesi (bugün) İzmir Karşıyaka Beşikçioglu Camii nde kılınacak öğle namazını takiben Örnekköy Mezarüğı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ Çiçek gönderümemesini, arzu edenlerin eğitim kurumlanna bağtşta bulunmalanm rica ederiz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear