25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adma İLHAN SELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: İbrahİm Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı. Öz- YlIdlZ • Yaziişleri Müdürii SaKm 'em Yüzak • Kültür. Eeemen Berkdz • Spor Alnadan^^nnımlıı MıirhV Mohmrt Abdulkadir \ ûcelman • Makaleler Sami Ka- raören • Düzeltme Abdullah Vazıcı • Bıl- gı-Belge. Edibe Buğra • Yun Haberlen Meh- met Faraç # Avrupa Temsılcısı: Güra> Öz p Müctür Sucu 9 Haber Merkezı Müdürii: Hakan Kara Ya>inKunılu.llhanSelçıık(Baş- \nkaraTemsılcısı:MustafaBalba> AtaturkBuhanNo I25Kat4 \lue!>sese.Mı^urü - kan).EmreKongar(Danışman), Bakanlıklar Tel 41950:0("T hat). Faks 41950r«tzmırTemsılcısı Erol Erkui • Orhan Erinç, Hlkmet Çetin- SerdarKıak.H ZıvaBh 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks-4418745 R,,tT, ı,l p m thmet kaya, Şükran Soner, Ibrahim « ^dana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu, tnonu Cd 119S Mol 1 "l l t ": î 'e m * Yüdız, Orban Bursalı, Musta- Tel 363 12 11. Faks: 363 1215 AnalyaTemsılcısı \hmetOruçoelu '"" fa Balba>, Hakan Kara. Cumhum et Cad 80 5 Tel 0242 248005" Fax 2430^09 Korulsan 0 tış Fazilet • Grne! Mûdur Can Çnğdaş • Ge- nel Müdur \ rd ı Satış ı Tüh> Mudu Dölen # MuJür % nd ı Pazanama, Hakan Kar • Mudur'lni ı F naib « OperasMM ı Ertan Özdemır 0 Pazanama Dırektonj Tüla\ Tonın Tel 212 '<Jî"W Fab u2!2'-Ml2-r Yayunfaı>an: \ Tei m : : ı 5 i Uûn Haber "ta\ınuiık^Ş TudocagıCad 3>U1 Cagaioçlu34334 Istanbul PK_ 246-Suiecı î 4 4 ' i k . 1 *515 Bısla: Merkez Gazele Dergı Basun \ avinaiık San. \T TIC AŞ Bartara> Buhan V Nt Genel Dağttun: BBDMedez 4AĞl'STOS2003 tmsak. 4.09 Güneş. 5.55 Öğle: 13.1" Ikindı: P.09 <\kşam:02^ Yatsı. 22.04 Bunchden'e I Haber Merkezi - Zeki Triko'nun 2003 koleksiyonunun çekimleri için kamera karşısına geçen ve Paris moda haftasının gözde modelleri arasında gösterilen Tanya' moda dünyasında fırtına gibi esiyor. Kusursuz fiziğiyle ünlü manken Gisele Bunchden'e rakip olarak gösterilen model Zeki Triko için verdiği pozlarla beğeni topladı. Daha önce mayo finnalannın tekliflerini geri çevirdiğini söyleyen 'Tanya' 'Mayo firmasıyla çalışmak riskli iştir' diyor. Güvenli cinsel yaşam kitapçığı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanlığı, ergenlik dönemindeki gençlere dağıtılmak üzere "güvenli cinsel yaşam" konulu bir kitapçık hazırladı. Broşürün "Geç olsun da güç ohnasın" başlığı altında yayımlanan bölümünde, "Erken yaşta cinsel ilişkiye girmenin tüm olumsuzluklan ile siz mücadele etmek zorunda kalacaksınız" denerek gençler uyanlıyor. Kitapçıkta, cinsel ilişkiyi ertelemenin gence zaman kazandınp zor durumda kalmasını engellediğinin de akıldan çıkanlmaması isteniyor. Kitapçıkta, gençlerden "Birbirinizi iyi tanıyor musunuz?, Doğru kişi ve doğru zaman mı?, Cinsel yolla bulaşan hastalıklan biliyor musunuz?" gibi sorulan kendilerine sormalan istendi. Kalkan: Jackson Batman'a geliyor • BATMAN (Cumhuriyet) - Batman'da 4-8 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Kültür ve Sanat Festivali'ne dünyaca ünlü pop yıldızı Michael Jackson davet edildi. Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, anlaşmanın sağlandığını söyledi. Türkiye'nin ünlü sanatçılaruıın yanı sıra pop yıldızı Michael Jackson'ı da davet ettiklerini anlatan Kalkan, "Jackson'ın Batman'a gelmesi için uzlaşma sağladık. Bu işin sponsorluğunu Iş Bankası üstlendi. Önce îbrahim Tatlıses ile anlaşmıştık ama Michael Jackson ile uzlaşınca vazgeçtik" dedi. Doğum günü böyle kutlanırS • Haber Merkezi - 81'likMaryMetz, ^ 82. yaşgünü şerefine hava akrobasisı yapmaya hazırlanıyor. Birçok insanm genç yaşuıda bile cesaret edemediği bu spor dalı Metz'e vızgeliyor. Cünkü obir adrenalin tutkunu. Öğretmenı Dave McCullough'un direktifleri doğrultusunda Kanada'daki VVestlock Havaalanı'nda hazırlık yapan 'yaşh' kadının doğum günü aslında 11 Kasım'da... Fakat Mary Metz, uçmak için daha fazla dayanamamış... 5 evlilikten biri akrabayla • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de yapılan her 5 evlilikten 1 'inde eşlerin akraba olduğu ve evliliklerin yüzde 70'inin birinci derece kuzenler arasuıda yapıldığı, akraba evliliklerinden doğan çocuklarda anomali riskinin 2 kat arttığı bildirildi. Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi intemet sitesinde, GATA uzmanlarınca hazırlanan "Engelli Çocuklar" konulu çalışmaya yer verildi. Türkiye'de 5.5- 6 milyonun üzerinde engelli bulunduğu ve aileleriyle konunun 20 milyon insanı ilgilendirdiğinin vurgulandığı çalışmaya göre, Türkiye'de yapılan her 5 evlilikten 1 'inde eşler akraba. « ffi'f? oÇuK,' Gıdalara eklenen katkı maddeleri dikkatli kullanılmazsa kansere neden oluyor ^femeklerdeki düşmanİZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su)- Teknolojik gelişmelerle birlik- te gıdalarda daha fazla kullanılan katkı maddeleri, insan sağlığını teh- dit ediyor. Yaklaşık 2 bin 800 çeşit kimyasaluı, gıda üretiminde doğru- dan katkı maddesi olarak kullanıldı- ğı belirtilirken bunlann amacına uy- gun biçimde ve en az düzeyde tüke- tilmesi gerektiği vurgulanıyor. Özellikle aromalı, alkollü ve asit- li içeceklerde. et ve süt ürünlerinde. düşük kalorili tatlandıncılarda, et aroması veren maddelerde, marga- rin ve diğer kalori düzeyi düşük yağ- larda, hazır çorbalarda sıkça rastla- nan katkı maddeleri herkesin günlük yaşamında bulunuyor. Oellşmlş ülkeler denetliyor Başta kanser ve alen ik hastalıklar olmak üzere zararlan da bulunduğu kaydedilen bu katkı maddelerinin, Türkiye gibi gelişmekte olan ülke- lerde labaratuvar ve ekipman eksik- liği nedeniyle dikkatli tüketilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Gelişmiş ülkelerde gıda katkı mad- delerinin kullanımının sıkı biçimde denetlendiğine değinen Uludağ Üni- versitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mü- hendisliği Bölümü'nden OğuzKıhç ve Eminelkm konuya ilişkin görüş- lerini. TSE'nin Standard dergisinde belirtti. Kimyasal maddelerin antimikro- biyel ve renk kararmasını engelleyen maddeler olduğunu belirten uzman- lar. bunlann özellikle kurutulan ka- yısılarda üzümlerde ve diğer meyve- lerde, kızartılan veya dondurulan patateslerde, şarapta, sofralık man- tar konservelerinde yoğun kullanıl- dığım anımsattı. Vltaminleri yok ediyor Katkı maddelerin gıdalardaki B vı- taminuıı yok ettiğini, ateş ve nefes darlığma neden olduğunu, özellik- le astımlı kişiler tarafindan kullanıl- maması gerektiğini vurgulayan Oğuz Ikın ve Emine Kılıç şu görüşlere yer verdiler: "Bugün yaklaşık 2 bin 800 çeşit Idmyasahn, gıda üretiminde doğru- dan katkı maddesi olarak kullanıku- gı biliniyor. Kullanılan gıda katkı maddesi, amacı uygun ve kullanım miKtan minumum düzeyde olmah. Bu maddelerden bazılannın kanser yaptığından şüpheleniliyor. Bazıla- rnun da alerjik ve diğer rahatsızhk- lara neden olduğu görülmektedir." Almanya cıvıl cıvılAlmanya'daki moda fuan dünyanın ünlü moda fîrmalaruu bir araya getirdL Dünyanın en büyük tekstil ve moda fuan olan ve 45 ülkeden yaklaşık bin 500 fırmanın katıldığı CoUection Premieren Düsseldorf (CPD) Fuan'nda Türkiye'yi 115 fırma temsil ediyor. Fuara katılan moda fırmalannın sunduğu ilkbahar yaz kreasyonlan ise Alman\a"yı çiçek bahçesine çe>inU. 6 Ağustos Salı günü sona erecek ve toplam fuar alanı 220 bin metrekare olan CPD Fuan'ıu, 25 bin kişinin zi>-aret etmesi bekleniyor. (AP) Şövalyeden çağrı: Munzur9 a dokunma TLINCELİ (Cumhumet) - ABD'nin Irak'a saldınsuıı protesto etmek amacıyla Ankara'da şövalye kılığına giren gazeteci Osman Akkuş, dün de Tunceli'de at binerek "Munzuruma dokunma" diye slogan attı. Akkuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a da "tsterse ona at binmesini öğretebiBrim" diye seslendi. 4. Munzur Doğa ve Kültür Festivalı renkli etkinliklerle sürüyor. Festi\ale katılan Osman Akkuş da şövalye elbisesiyle at üstünde kent merkezinde tur attı. "Munzuruma dokunma'' diye slogan atan Akkuş'a Tunceliler alkışlarla destek verdi. Festival etkinlikleri kapsamında "Basın Ahlakı ve GazeteciHk" konulu panele gazetecüer Musa Ağaçık, Ferit Demir, Fevâ Argun, Erdoğan Aydın ve Ökkeş Karaoğlanoğhı katıldı. Basının ıçınde bulunduğu olumsuz koşullan gündeme getiren gazetemiz muhabiri Ferit Demir, "Güneydoğu'da çahşan gazateciler zaman zaman sıkınnlar yaşryor" dedı. Gazeteci OsmanAkkuş şövalye kıhğında şehirturu atn. Diyarbakırlı arastırmaci: Ballard gerçekte ne arıyor? DİYARBAKTR (Cunıhurijet Bürosu) - ABD'li araştırmacı Richard Ballard ın Nuh Tufanı'nı araştırmak üzere Karadeniz'de araştırmalara başlaması tartışma yarattı. Diyarbakırlı araştırmacı Mehmet Masum Süer, Nuh Tufanı'nın Mezopotamya'da yaşandığını iddia ederek "Nuh lufanı'nm Karadeniz veya Ağn'da diretilmesinin altında başka nedenler olduğunu sanıyorum" dedi. Süer, Gılgamış Destanı, Tevrat, Kuran ve Asur kitabelerinde tufanın Mezopotamya'da yaşandığına ilişkin kanıtlar olduğunu ileri sürdü. Tufanla ilgili 196O'lı yıllarda özellikle Amerikan istihbaratının araştırmalar yaptığıru anlatan Süer, "Bflimsel çe\Teleri ilgüendirmesi gereken bu konuyla, OA'mn ilgilenmesi dikkat çekici'" dedi. Mercan Dede've vann akşam llhan Erşahin ve Özcan Deniz eşlik edivor Açıkhava 'karışacak' Kültür Senisi - Secret Tribe projesi ile Avrupa turnesini sürdüren ve büyük bir ilgiyle izlenen neyzen, bendir sanatçısı, besteci, prodüktör ve DJ gibi farklı sanatçı kimliklerini bir arada taşıyan Mercan Dede (nam-ı diğer DJ Arkm Allen) yann akşam saat 21.00'da Most Production'ın düzenlediği 14. Açıkhava konserlerinde Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde Fusion Project kapsamında bir konser verecek. Mercan Dede'ye gecede konuk sanatjı olarak saksofoncu tlhan Erşahin ve Ozcan Deniz eşlik edecek. 2003 'te Mercan Dede ve ekibi haziran ayından itibaren 10 ülkeyi kapsayan Avrupa turnesine çıkmışlardı. Radiohead, Janüroquai, Jethro Tull gıbı ısımlerle aynı sahneyi paylaşan sanatçının son durağı Istanbul. Amerika'da sahibi olduğu, Nublu isimli cafe/performans mekânında yeni sesleri ve değişik müzik türlerini bir araya getiren ve grubu Love Trio ve Wax Poetic ile Brezilya ve Almanya'da konserler verecek olan sanatçı uzun bir aradan sonra bu buluşma için Istanbul'a geliyor. Müzisyen kimliğinin yanı sıra oyuncu kimliği ile de tanrnan Özcan Deniz gecede yapacağı vokalle sanatçıya eşlik edecek. Mercan Dede. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN '... Bilin Bakalım, Kim Konuşuyor?...' (... yoksa yanlış mı hatırlıyorum? Galiba, şöyle biryerde kalmıştık: Belli bir zaman ve belli bir toplumda; halkla aydın, ya da işçiyle 'solcu' ve 'ilerici'; yalnız çıkar düzeyinde değil, kültür düze- yinde de bir ve beraber olmadtkça; o toplumda, 7/e- riciliğin' -Sosyalizm'in de- dinamikleri işlemez, hat- ta işlemez değil, ışletılemez! Zaten bu yüzden de, Em- peryalizm, üçüncü ülkelerin aydınlannı, kendi kül- türüne 'kaydınp' bu 'aykınlığı' sağlayarak; o top- lumlar üzerindeki denetimini pekiştirir. Konu açıldı mı, yıllardır J. M. Albertini'nin, işin per- de arkasını açıklayan ünlü kitabından, alıntılar yap- mışımdır. ('Azgelişmişliğin Mekanizması', May Ya- yınlan 1974). Şimdi de, yaptığımız tespitlerı A'dan Z'ye doğrulayan, başka bir kalemden, başka bir alın- tıyı paylaşacağım; aslında onu, dakikasında tanıma- nız lâzım ya, bakalım hanginiz, metnin sonuna var- madan, kim olduğunu kestirebilecek?). Temell içlmlzden çıkarmak zorundayız../ "... bir ulusun kafası bozuk oldu mu, orada hal- kın büyük çoğunluğunun amacı başka bir hede- fe, kendilerine 'aydın' denilen kesim ise, başka bir zihniyete sahiptir. Bu iki kesim arasında, tam bir uyuşmazlık, tam bir karşıtlık vardır Aydınlar, asıl kalabalığı kendi amacına yönlendirmek ister; halk ve yoksullar ise, bu aydınlara bağlanmayı istemez; o da, başka bir yön belirlemeye çalışır. Aydın ke- simi, yol gösterip akıl vermekle, çoğunluk halkı, kendi amacına inandırmayı başaramazsa, başka araçlara başvurur, halka hükmetmeye, ona zor kul- lanmaya başlar; halkı baskı altına almaya kalkı- şır. Işte burada asıl irdelenecek noktaya geldik. Biz halkımızı, ne ilk yöntemle, ne de zor kullanıp dayatmakla, kendi hedefîmize sürüklemeyi başa- ramadığımızı görüyoruz, neden?..." "... (çünkü) bunu başarmak için, aydın kesimiy- le halkın zihniyet ve hedefi arasında, doğal bir uyum olmak gerekir, yâni, aydın kesiminin, hal- ka vereceği akıllar, halkın ruh ve vicdanından alın- mış olmalı. Oysa bizde, öyle mi olmuştur? Aydın- lanmızın halka gösterdiği yollar, ulusumuzun ru- hundan alınmış idealler midir? Kuşkusuz hayır! Ay- dınlanmız arasında çok iyi düşünenler vardır; fa- kat genel olarak şu yanlışa düşeriz ki, inceleme ve araştırmalanmıza temel olarak, neredeyse da- ima kendi ülkemizi, kendi tarihimizi, kendi gele- neklerimizi, kendi özellik ve gereksinimlerimizi almayız. Aydınlanmız belki bütün dünyayı, bütün diğer uluslan tanır, fakat kendimizi bilmeyiz...". "... aydınlanmız, ulusumu en mutlu ulus yapa- yım der; başka uluslar nasıl olmuşsa onu da ay- nen öyle yapalım der; fakat düşünmeliyiz ki, böy- le bir düşünce, hiçbir zaman başanlı olmamıştır. (Çünkü) bir ulusun mutluluk saydığı şey, diğer ulus için felaket olabilir; aynı neden ve koşullar birisi- ni mutlu ettiği halde, diğerini mutsuz edebilir. Onun için halka gideceği yolu gösterirken, dün- yanın bütün bilimierinden, buluşlanndan, gelişme- lerinden yararlanalım, ama unutmayalım ki, asıl temeli içimizden çıkarmak zorundayız...'" "... milletimizin tarihini, ruhunu, gelenek ve gö- reneğini, doğru, sağlıklı, dürüst bakarak, görme- liyiz. ttiraf edelim ki, hâlâ ve hâlâ, aydın kesimi- nin gençleri arasında^ halkla ve yoksullaria uyuş- mazlık sürmektedir. Ulkeyi kurtarmak için, bu iki zihniyet arasındaki aynlığı durdurmak; yürüme- ye başlamadan önce, bu iki zihniyet arasındaki uyu- mu gerçekleştirmek gereklidir. Bunun için de, bi- raz halk kitlesinin (yoksulların), yürüyüşünü hız- landırması; biraz da aydınlann, çok hızlı gitmesi lâzımdır. Fakat, halka yaklaşmak ve halkla kay- naşmak, daha çok ve çok daha fazla, aydınlara düşen bir görevdir..." Yazık Câzi'nin emeklerineı... Meraklısı, elbette kestirebildi; bazılarınız, acaba o mudur, diye tereddüde düştüler; besbelli çoğu- nuz, bilemedı. Oysa Türkiye'nin bütün eğitim, öğre- tim, yönetim ve komuta birimlenne, duvarlara asılma- sı gereken bu tarihi sözler; Gâzi Mustafa Kemal Pa- şa'nındır. Cumhuriyet ın ilan edileceği yıl, Türkoca- ğı'nda verilen çay ziyafetinde, Konya gençlerine söy- lediklerinden alınmış; herkesin anlayabilmesi için, sa- dece biraz sadeleştirilmiştir. Tarihi, 20 Mart 1923, alındığı yer, Hakimiyet-i Milliye gazetesinin, 26 Mart 1923 tarihh nüshası. (Söylev ve Demeçleri, Cirt II, s. 137/147, Türk Inkılap Tarihi Enstitüsü Yayınla- n, 1952). Daha ilk bakışta görülen nedir? Gâzi'nin, 'Azge- lişmişliğin Mekanizması'nı, J. M. Albertini'den on yıllarca önce tespit ettiği ve bu 'mekanizmanın' işle- yememesi için, kültür bileşiminde ortaklık konusun- da, aydınları ve halkı uyardığı mı? Aksi halde 'Ulusal Kültür Sentezi'nin yolunu açmak için, işeTarih ve Dil Kurumları'nı tesis etmekle başlar mıydı? Ortak birta- rih ve dil bilinci olmadıkça, halkla aydın arasındaki öz- deşleşmeyi sağlayamazsınız ki! Fakat asıl vahim soru, sanırım şudur: Gâzi ölür öl- mez, Yunan/Latin adımını atarak, Avrupa'ya; arka- sından Atlantik adımını atarak, Amerika'ya çok teh- likeli kültür kaymalanm gerçekleştirip, aydınlarla hal- kı, birgüzel birbirine 'yabancılaştıranların 'Atatûrk- çülüğü' kimselere vermeyişlerine ne demeli? Sonuç ne midir, açık ve ortadadır Yeni bir yüzyılın başında Hındıstan, Çın, hattalran, 'ulusal kültür bileşimi' yolunda ılerleyen, -ustelik nukleer- bırer ülke- Türki- ye ise, yalnız dış değil, içişlerinı düzenlemek için bi- le, 'ecnebı'nın dumensuyunda, ondan medet uman garip bir 'emır kulu'; Nükleer de olamıyor. Yazık, Gâzi'nin emeklerine!... e-mailrtilahan " isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear