Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2003 CUMARTESİ
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
YÖK'edeŞÖK'ı
Insanın aydınlanmadan yana olması, ondan
nasibini alması ama sonra liberal düşünceye kar-
şı çıkması mümkün değildir.
özgürlükleri sonuna dek geliştirmeyi amaç-
layan görüşler ancak bu özgürleştirmeyi nasıl
sağlayacakları, onlara ekonomik ve sosyal içe-
rikJer de katıp katmayacakları konusunda tar-
tışılır.
Türkiye'de kimi çevreleri eleştirmemiz, öz-
gürlüklerin önünü açmak istemelerinden değil,
olamaz da...
Ama şabloncu, şekilci kafa liberal olamaz, bu
gibi sözde liberallere "liboş" denmesi de bu
yüzdendir.
Uğur Mumcu'nun siyasal literatürümüze ka-
zandırdığı liboş sözcüğü özgürlüğün önünü
açarmış gibi görünürken, kimi başka baskılara,
talana, yağmaya yol hazırlayanları ifade etmek-
tedir.
Ne yazık ki, liboşların sayısı zon zamanlarda
iyice arttı.
Hepsi de, özgürlükçü kisve içinde dolaşıyor-
lar, hatta kimileri buna inanıyoriarda...
Bunların söz konusu tavırlarına karşı çıktığı-
nızda, sizi nemen çağdışılık ve özgürlük düşman-
lığıyla suçluyorlar.
Karşılanna hedef olarak, "Kemalist!" ulus dev-
leti almışlar.
Kemalizm geçen gün llhan Selçuk'un belirt-
tiği gibi, nüfusu Müslüman olan bir ülkede ay-
dınlanmadan başka, olsa olsa bağımsızlık an-
lamını taşır. Ama hazretlerin bu sözcüğe neler
yüklediklerini veya neler yüklemek istediklerini
anlamak mümkün değil.
• • •
Ulus devlet, başlangıçtaki sağlam aydınlan-
macı, sübjektivist ve demokratik tanımına kar-
şın, 80 yılda çok parlak bir sonuç vermedi.
Tek partililikten, tersine, yani çok partililiğe
dönüşmeyi başaran devlet, zamanla hantal çağ-
dışı bir görünüme büründü.
Ne gariptir ki, çağa uyum yasaları yüzyılın bi-
rinci çeyreğinin sonunda tek parti döneminde
çıktığı halde, çok partili dönemde ulus devlet
gittikçe çağdışı ve hantal bir görünüme bürün-
dü.
Doğrusu, biz de ulus devletin bugünkü han-
tal, bugünkü yasakçı, lüpçüye kol kanat geren
kuruluşundan kurtulması gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye çağa uyum sağlamak zorundadır.
AB'ye gerçekten uyum sağlamaya çalışan
çabalara destek vermek zorundayız. Üstelik,
sonunda AB'ye giriş olmasa bile; çünkü bunlar
çağın gereklerine uyum anlamını taşryor.
Ama bunu şabloncu kafayla yapmaya kalkış-
manın bir sonuç vermeyeceğini de görmek zo-
rundayız.
Şabloncu liberal yani liboş, biryasakçılığı ve-
ya baskıyı kaldınrken öbürünü getirir.
• • •
YÖK çağımız gerçeklerine aykırı, baskıcı bir
sistemdir. Onun kaldırılması doğrudur.
Ama onu yaparken üniversiteler üzerinde şe-
riatçı baskısını arttıracak, ŞÖK'ü (Şeriatçı Öğ-
retim Kurumu) getirmek isteyenlere karşı çıkmaz
da, YÖK'ü ŞÖK ile değiştiımeye kalkar veya bu-
na alkış tutarsanız, kendinize ne derseniz de-
yin, siz liberal değil, liboş olursunuz.
Askerlerin toplumsal hiyerarşide, sivillerin
önünegeçmeleri, askeri kurumlann sivil kurum-
lardan üstün olmasına karşıyız. Böyle bir şey ka-
bul edilemez.
Ama siz bu hiyerarşiyi, halkın oylarının yüzde
25 ile hasbelkader, ıktidarın dizginlerini ele ge-
çirenlerin, her istediklerini diledikleri gibi yap-
maları anlamına gelen hiyerarşiyi getirmeye kal-
kar veya bunları yapanlara alkış tutarsanız, li-
beral değil liboş olursunuz.
Biryandan askerin dokunulmazlığını, üstün-
lüğünü kaldırıyoruz derken bir yandan kendi
hırsızlığının ve uğursuzluğunun, dokunulmazlı-
ğının zırhını pekiştirenlere alkış tutanlar liberal
değildirler, olamazlar da, onlar olsa olsa liboş-
turlar.
Biz YÖK'e de karşıyız, ŞÖK'e de, asker üs-
tünlüğü hiyerarşisine de, azınlıkla gelip bize
hükmetmek isteyen, kendi pisliğini dokunul-
mazlık zııtıı ile koruyan garip hiyerarşiye de kar-
şıyız.
CHP yönetimi genelge yayımladı
Belediye adayına
ilde görev yok
CEMtLClĞERfiVI
SAMSUN - CHP'de
belediye başkanlığı se-
çimine ginneyi düşünen
partililer, kongrelerde
yönetim kurullarmaaday
olamayacak.
_ CHP Genel Sekreteri
Önder Sav tarafından
kongre yapılacak 43
kentteki parti teşkilatla-
nna gönderilen genel-
gede yerel seçimlerde
aday adayı olmak isteyen
il ve ilçe yöneticilerinin
kasım ayı sonuna kadar
istifa edecekleri belirtil-
di. Genelgede, "İlçe ve
H kongrelerinde seçile-
cek olan yöneticfler çok
az bir süre görev yapa-
caklardır. Budurumda
18Nisan 2004 yerel seçi-
minde belediye başkanı,
belediye ve D genel mec-
lisiüyesi ohnayı düşünen
partihier. kongrelerde 0
ve ilçe başkanlığı ve yö-
netim kurulu ii>eükleri-
ne adayolamayacaklar"
denildi.
Genelge uyannca, il
ve ilçe örgütleri "mec-
Bs" değil "yönetim ku-
ruhı" olarak anılacak.
ilçe örgütleri nüfiısu 100
binden az ilçelerde 10
üyeden, 100 binden çok
ilçelerde 14 üyeden olu-
şacak. D örgütleri de baş-
kan dışında nüfusu 1
milyona kadar olan iller-
de 14,1 milyondan faz-
la illerde ise 20 üyeden
oluşacak. „
Alemdaroğlu, AKP'nin YÖK yasa taslağını 'büyük bir gizlilik' içinde hazırlamasını eleştirdi:
Hitler dönemindenbeter
\
İstanbul Haber Servisi - Istanbul Üniver-
sitesi (IÜ) Rektörü Kemal Alemdaroglu,
Hitler ve Stalin döneminde bile YÖK
Yasa Taslağı gibi gizlilik içinde hazırla-
nan bir yasa olmadığını belirterek Mil-
li Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile müs-
teşanna tepki gösterdi.
ÎU Taşınabilir Kültür Varlıklan Koru-
ma ve Onanm Bölümü Laboratuvan'nın
; açılış töreninde bir konuşma yapan Alem-
daroğlu, YÖK Yasa Taslağı "nı sert bir dille
eleşrirdi. "Ben çok rahabm arkadaşlar"
^ diye konuşan Alemdaroğlu.
»;- dünyanın hiçbir ülke-
* ;-. ,. sinde gizlilik için-
de çıkan böyle bir
> asanın olmadığını
söyledi. Alemda-
roğlu, "TotaKterre-
jimlerde, Stalin dö-
neminde,Hitierdö-
neminde veya de-
mokratik rejimler-
de veya geçirdiği-
miz ihnlal dönem-
lerinde. hiçbir şe-
kilde ünKersite gi-
bi bir üstbilimku-
AJemdaroğhı, YÖK yasa tasansı nedeniyle rumunun yasası
AKP've yöneUk eleştirilerini sürdürdü. gizlilik içinde çık-
• Hükümetin hazırladığı YÖK yasa taslağma ilişkin öğretim görevlilerinin
tepkileri sertleşerek sürüyor. İÜ Rektörü Alemdaroğlu'nun yani sıra MÜ
Rektörü Prof. Dr. Tunç Erem de AKP'nin asıl hedefinin üniversitelerde
kadrolaşma olduğu endişesi taşıdıklannı vurguladı.
marmştır. Ne yazık ki. Edebiyat Fakültesi'nin
bu koridorlanndan feyz aldıklannı sandık-
lan kişiler bugün müsteşar ve bakan olarak
bugizlUiğihazırlamaktadır'' dedi. Milli Eği-
tım Bakanı 'na ve müsteşara bunun doğru bir
yöntem olmadığı mesajını gönderen Alem-
daroğlu, şöyle devam etti:
"Bu yöntem ancakböyle birtakun gizM do-
laplarda kitapsaklamayı sağlar. Ortada açık
bir taslak olmadığı sürece yöntem doğru de-
ğiL Taslak çıknktan sonra da üniversitemiz
görevini her zaman üst düzeyde yapar. ülke-
nin zararma olacak bir taslağa hiçbir zaman
evetdemez. Bütün mensuplanyla büükte İs-
tanbul Üıüversitesi yazm en sıcak gününde
de olsa dimdik ayaktaduf
Prof. Erem: Oldubittiye getirfliyor
Ünıversıtelerarası Kurul Başkanı ve Mar-
mara Üniversitesi (MÜ) Rektörü Prof. Dr.
Tunç Erem de, MÜ'nün rektörlük binasın-
da yaptığı toplantıda, taslağın gizlilik için-
de hazırlanmasından büyük kaygı duyduk-
lannı dile getirerek tasannın bir oldubitriye
getirilmeye çalışıldığını ıfade etti. Mustafa
KemalAtatürk'ün bile ünrversitelerde reform
için yıllarca uğraştığmı belirten Erem, u
Re-
formdbettegereklidir. Çünküdeğişime ^ça-
ğa ayak uydurmak zorundayız. Ama bu. bu
kadar kısa sürede yapüamaz. Ünhersiteler-
den kimseden görüş alınmanuşOr ve bu tas-
lağın kime hazırlaaldığuu da bümrvoruz" di-
ye konuştu. "Hükümet "üniversitelere oksi-
jen verelım' derken sanuım karbondioksit
verecek. Taraflara sorulmaksızın yapüan bir
tasan, reform tasansı değil, \ikim tasansı
oiur. Bu >asanın geri çekilerek, tekrar ince-
lenmesini istiyoruz." dedı.
Hükümetin hedefınin, bazı rektörleri tas-
fiye etmek ya da imam hatip okullannm
önünü açmak olmasını düşünmek bile iste-
mediğinı belirten Erem, "Hedef üniversite-
lerde kadrolaşmak mı? Bu taslak böyle bir
şey içerhorsa bu çok tehlikefl' olacaknr. Üni-
versiteler cumhuriyetin kaleleridlr ve bunun
yikümasuıa kimse göz yumamaz" dedi.
YÖK ıse yaptığı yazılı açıklamada yük-
seköğretım yasa taslağının kamuoyuna açık
ve ilgili taraflann etkin katılımıyla hazırlan-
ması gerektiğini bildınrken. konuya ilişkin
basında yer alan haberlenn, YÖK'ü tedirgin
ettiği belirtildi. YÖK, taslağın kamuoyuna
açık ve ilgili taraflann etkin katılımıyla ha-
zırlanmasının, bilimsel ve demokratik bir
yol olacağım vurguladı.
Hüseyin ÇeBk'ten yanıt
Milh Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise
Yükseköğretim yasa taslağı'm gizli hazırla-
madıklannı belirterek, "Baa kişiler kendi
saltanatiaruu ve statülerini sürdürmek için
iddialarla ortava çıkrvorlar. Bizi bu iddialar-
la, mahkûm erme>e çahşıyorlar" dedı.
Çelik, Erkan Mumcu döneminde Milli
Eğitim BakanlıgYmn web sayfasında konu-
nun kamuoyuyla paylaşıldığını, rektörlerin
de görüşleri alındığını belirtti. Yasa hazırlı-
ğında yüzlerce bilim adamının katkısı oldu-
ğunu ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"Bizim zivaret ettiğimiz rektör sayısı en az
40-50. Ama baa rektörlerimizveyaYÖK'ün
başındaki bazı insanlar. kendilerine buyu-
run bunu beraber yapalım dediğimiz zaman
' Hayır 2547 sa\ılı Yükseköğretim Yasasrrun
hiçbir virgülüne dahi dokunulması gerek-
miyor. Aynen böyle kalması gerekir. Bizim
buna yapacağımız katkı da yoktur' şeklinde
ce\ap verdiler. Katkıda buhınmakistemeyen
insanlarla, siz yapacağuuz bir yasayı payla-
şamazsınız."
CHP konuyu Meclis'e taşıdı
GökçekHen
neden hesap
sormuyorsunuz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, "devtetin
kaynaklannı plansız, programsız projelerle israf
ederek mihonlarca dolan heba eden Ankara
Büyükşehfa- Belediye Başkanı Melih Gökçek'le ilgili
olarak görevinin gerektirdiği sommluluğu yerine
getirmeyerek görevini kötüye kullanan" Içışleri
Bakanı Abdülkadir .4ksu hakkındaki soruşrurma
önergesini imzaya açtı. CHP'liler metro ve sayaç
ihalesi ile ilgili savlan TBMM gündemine taşırken,
Gökçek'in seçimler yaklaşırken "belü bir partiye
yaranmak için >alan yanhş yaünmlarla iş yapryor
görünmeve çahşöğmı" söylediler. CHP Grup
Başkanv ekilı Mustafa Öz\ürek dün Ankara
milletvekillenyle birlıkte düzenlediğı basın
toplantısında, Gökçek'in "müthiş bir dokunuunazhk
içinde olduğunu,
kimsenin kendisinden
hesap sormadığmr
söyledı. Özyürek,
Gökçek'in önce
Çayyolu metrosunu
iptal ettiğini, Akay
kavşağını alt-üst geçit
haline getirerek ve
Eskişehır yolunu
genişleterek metro
gereksiniminin
karşılanacağını
söylediğini aktardı.
Eskişehir yolunun
genişletilmesi için 16
milyon dolar
harcanu"ken, tekrar fikir
değiştirildiğini ve
^"~™~~~^"~--~"^~~ Kızılay-Çayyolu
metrosunun Meclis bahçesinden geçirilmesi
noktasına gelindiğini anlatan Özyürek, "Esas metro
projesine, esld belediye başkanımız Murat
Karayalçın'ın projesine dönüldü. Esas projeye
dönülmesi doğrudur, ancak metro istasyonunun
yerinin değiştirUmesi, Meclis bahçesinden geçirflmek
istenmesi yanlışür. Aynca Çayyolu metrosu da 10 yıl
geciktirUrniştir'' dedi. Özyürek, belediyelerle ilgiİi
yolsuzluk savlannın TBMM Yolsuzluklan
Araştrrma Komisyonu tarafından araştınlmasını
istediklerini, ancak sonuç alamadıklannı vurguladı.
Özyürek, Gökçek'e karşı görevinin gereğini yerine
getirmeyen Içişleri Bakanı Aksu hakkındaki
soruşrurma önergesini imzaya açtıklannı bildirdi.
• CHP, "Devletin
kaynaklannı plansız
programsız projelerle
israf etmekle" suçladığı
Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih
Gökçek'le ilgili olarak
görevinin gerektirdiği
sorumluluğu yerine
getirmediğini ileri
sürdüğü Içişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu
hakkındaki soruşturma
önergesini imzaya açtı.
İĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇÎN
mmıu
Bursa Kent Konseyi'nden suçlama
Şeriatyuvalanması
destekkniyor
LEVT:NTGENCELL1
BURSA - Bursa Kent
Konseyi, Uludağ'daki ta-
rikat vıllalan ile kaçak ko-
nutlann yıkımını Osman-
gazi Belediyesi'nin yet-
kilerini alarak engelledi-
ği gerekçesıyle Bayındır-
lık Bakanı Zeki Erge-
zen'in Mimarlar Odası
Onur Kurulu'na sevk
edilmesini önerdi.
Tayyare Kültür Merke-
zi'ndeki toplantıda Os-
mangazi Belediye Baş-
kanı Hilmi Şensoy. Ba-
yındırhk Bakanlığı'nın
kaçak yapılaşmayı teşvik
ettiğini yineleyerek, "Yıl-
larca Uludağ'a plan üret-
nıeyen, kaçak yapılara
göz yumanlar şinıdi yeni
kaçaklara yol açıyorlar.
Bunlan da savunuyorlar"
dedi. DSP'hYıldırım Be-
lediye Başkanı Ramazan
Altunöz de "Osmangazi
Belediyesi'nin yetkisinin
etinden alınması bir avuç
rantiyeyi yüreklendirmiş-
tir. Şeriatyırvalanması ya-
pan birzihniyet desteklen-
mektedir" dedi.
Atatürkçü Düşünce
Derneği Bursa Şubesi
Başkanı Lütfii Kırayoğ-
lu ise Hizbullah, Hizbut
Tahrir, Süleymancılar,
Nakşibendiler, Fethullah-
çılar ile Ismail Ağa Ce-
maati'nin Uludağ'daki
yapılaşmanın içinde yu-
valandığım, kaçak villa-
lan olanların da bakanlı-
ğın "intikam operasyo-
nu"ndan medet umdugu-
nu söyledi.
Eski Makine Mühen-
disleri Odası Bursa Şube-
si Başkanı Gürhan Akdo-
ğan'ın Bayındırlık Baka-
nı Ergezen'in Mimarlar
Odası Onur Kurulu'na
sevk edilmesi önerisi ise
alkışlarla karşılandı.
Sözen, iktidann AB'yi kullanarak siyasal kazançlannı yasallaştırdığını söyledi
Devlede uyumlu değîfler
Nurettin Sözen.
STVAS (Cumhuriyet) - CHP Sı-
vas Millervekili Nuretrin Sözen,
"tktidar ne ana muhalefetle ne
Cumhurbaşkanı ile ne de askerle
anlaşanuyor. Bu böyle girmez. İk-
tidann,devletin herbirimiyle uyum-
lu çahşması gerekir. Uyum olmah
ki, yasalar çıksın, ekonomi raym-
da gttsin" dedi. Sözen. CHP'nin
millervekili dokunulmazlıklan kal-
dınlmadan iktidara destek verme-
yeceğiru söyledi.
2 Temmuz Sıvas olaylannın 10.
yıldönümü törenlerine katılan Sö-
zen, Sıvas'ta partisinin ilçe örgüt-
leri ve köylerde incelemelerde bu-
lundu. Hükümetle ilgili olarak yur-
dun her yerinden şikâyetler geldi-
ğini anlatan Sözen, "lşçrye,memu-
ra smr zam, çiftçiyi doğrudan yar-
dım adı amnda aldarnıa apaçık or-
tada. tktidar, ana muhalefetie, Cum-
hurbaşkanı ile, askerle anlaşanu-
yor. tktidar böyle ohnaz'" diye ko-
nuştu. Hükümetin şenatçı terör ör-
gütü Hizbullah, Sı\as olaylan sanık-
lan ve cumhuriyete karşı olan tüm
güçleri kapsayan bir af tasansı ha-
zjrladığına dikkat çeken Sözen, dev-
letin yapılanması konusunda sözleş-
meli memurluk gibi bir yöntem bu-
lunduğunu ifade etti. Sözen, "Söz-
kşmeiimemurhıktafldidar,cuma na-
mazma girmedi diye memuru işin-
den çıkarabiür. tşte bu yoDa hüca-
y^ yol açmış olunur" dedi.
'Bir ileri iki geri oynuyoriar'
Nurettin Sözen CHP'nin millet-
vekili dokunulmazlığı kalkmadan ik-
tidara destek vermeyeceğini belir-
terek şöyle devam etti:
u
tktidar MecBs'te de bir ileri, iki
gerioynuyor.YÖK ve yerelyönetim-
ler gibi üilke ve cumhuriyet açısın-
dan önemli anayasal değişikbkler
yapmayı planlayan iktidar,CHPol-
madan bu değişikiiği yapamaz. .4KP
iktidan.Avrupa BirfiğTne üyeükadı
arandatümgüçlerini kullanarak si-
yasi kazançlannı yasaHaşürdL"
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Maliye Bakanı Kemal Unakrtan'ı
bakan oluncayadektanımıyorduk. En
azından ben tanımıyordum. Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan'ın ken-
disine "KemalAbi" öediği söyleniyor.
Ker insana olduğu gibi kendisine de
hiçbir önyargım yok.
Son günlerde hakkında ortaya çı-
kan bilgileri öğrendikçe ve bu bilgi-
lere karşı tepkilerini izledikçe, bende
birtakım yargılar oluşmaya başladı.
Sanırım aynı yargılar toplumda da
oluşuyor.
Orman arazilerinin ve SlTalanlan-
nın imara açılması konusunda AKP
hükümetinde baştan beri büyük bir
gayret göze çarpıyor. Bu gayretin,
birçok orman alanının yağmalanma-
sına yol açacağını, zaten yeşili az
olan bu ülkede büyük birtahribat ya-
şanacağını, konuya duyariı sivil top-
lum örgütleri ve uzmanlar dile getiri-
yorlar. AKP yine de ısrannı sürdürü-
yor. önceki gün tasanyı Meclis'te ge-
ri çekmeleri olumlu biradım.. ancak,
Unakıtan'm Halleri
güven verici değil.
Tam bu ısrarsürerken, Kemal Una-
kıtan'ın, ormanlık bölgeden tapusuz
52 dönümlük bir arazi aldığı ortaya
çıktı. Kemal Unakıtan tüccar köken-
li birsiyasetçi. Bu nedenle zamanın-
da belki bir gün imara açılır diye ara-
zi almasını, bir uzak görüşlülük ola-
rak kabul edebiliriz. Buraya kadar,
anlaşılır bir durum söz konusu.
Anormal olan, bu 52 dönümlük ara-
zinin ortaya çıkmasından sonraki tav-
rıdır. Tapulu olmayan bir arazi, iman
mümkün olmayan bir arazi kendi ik-
tidan döneminde biranda imara açı-
lıveriyordu. 52 dönümlük kıymetsiz bir
Hazine arazisi, bir anda büyük bir
rantadönüşüveriyordu. Bu andan iti-
baren Unakıtan'm, bir siyasetçi ola-
rak daha dikkatli davranması gerekı-
yordu. örneğin CHP TBMM Grup
Başkanvekili Mustafa Özyürek in
çağnsını dikkate almalıydı. özyürek
o araziyi Hazineye bağışlamasını is-
temişti. Zaten arazi daha önce kamu-
nun mahymış. Zilyetlikyoluyla birile-
rinin kullanım alanı olmuş.
Diyelim ki, böyle yapmak istemiyor.
O zaman bu araziyi imara açmaya-
cağını söyleyebilirdi. Bunu da yapma-
dı, gayet pişkin bir şekilde, Deniz
Baykal'asatacağını söyledi. Açıkça
kamuoyu ile alay ediyordu. Burada
ciddi bir ayıp söz konusu.
Dün ortaya çıkan kaçak villa da
gösterdi ki Unakıtan, işinin erbabı.
Tüccar olmak kolay değil. Tüccariık-
tan Maliye Bakanlığı koltuğuna uzan-
mak ise hiç kolay değil. Maliye Ba-
kanı gazetelerin yazdığına göre ka-
çak villa sahibi. Kanunları çiğnemiş,
işi kitabına uydurmuş ve bir villanın
sahibi olmuş.
Villa işinin ortaya çıkmasından son-
ra Kemal Unakıtan'ı TVIerden izleme-
dim. Fakat artık bende bir yargı oluş-
tu, bu konuyu da pişkinliğe vuracak
ve hiçbir şey olmamış gibi yoluna de-
vam etmeye çalışacaktır.
Bir yandan TBMM Yolsuzluklan
Araştırma Komisyonu çalışıyor, hepi-
mizi derinden yaralayan ürkütücü
gerçeklerle yüz yüze geliyoruz. Yol-
suzluklan takip etmekle görevli hükü-
metin en etkili bakanlanndan biri, Ha-
zineyi elinde tutan bakan kendi dö-
nemlerinde çıkanlan kanunlariaspe-
külasyon yapıyor. Kaçak villa rezalet-
leri ortaya çıkıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
yolsuzluklar konusunda heyecan ve-
rici konuşmalar yapıyor. Bu arada
umarım gazetelere de bir göz atıyor-
dur. Maliye Bakan'ı Unakıtan'm tapu-
suz arazisinin kazandığı rantın far-
kındadır. Hazineyi eline teslim ettiği
kişi, tam anlamıyla bir rantiyeci.
Unakıtan'la ilgili ortaya çıkan bel-
ge ve bilgiler, bunlar konusundaki
pişkin tutumu, artık onun güvenilirli-
ğine darbe vurmuştur. Böyle durum-
da onun yapması gereken, kamuoyu
önünde hesap vermesidir. SİT alan-
larmın imara açılması tartışmalannın
yapıldığı dönemde Unakıtan'la ilgili or-
taya çıkan bilgiler korkutucudur, ür-
kütücüdür, güven sarsıcıdır. Acaba da-
ha bilmediğimiz neler varsorusu ka-
falan karıştırıyor.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ar-
tık güveniliriiğini yitirmiştir. Doğru ola-
nı, hakkında ortaya çıkan iddialarla il-
gili inandıncı bir açıklama yapması ve
kamuoyunu ikna etmesidir. Iknaede-
mezse, onun önündeki yol istifa yo-
ludur. DenizBaykal'a şaka yollu ce-
vaplarverilerek geçiştirilecek birdu-
rumla karşı karşıya değiliz.