25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 TEMMUZ 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Barıs İcin Sinema Crrisimi 100 yönetmenden 100 banş filmi SÖZÇtZGİNİN Turhan Selçuk SÖKÇE UYGUN Savaş ve küreselleşme tarşıtı bağımsız bir bır- olctelık olan u Banş İçin SmemaGirişimr tarafın- :an "Yüzde Yüz Banş frojesiT gerçekleştinle- cek. Proje, sinemayı bel- ; bir kesımın uğraşı ola- a k görmeyen 100 yönet- nenın "banş" konulu bi- rer dafakalık 100 filmin- oern oluşacak. "Yüzde Yüz BanşFimi", 1 Eylül Dün- )a Banş Günü' nde ba- pmsız festıvallerde izle- jıcilerin beğenısine su- nulacak. Herkese açık oian pro- j : sonucu yapılacak fil- nin lOOyönetmeni olaca- ğı içın *en çok yönetme- ne sahip film" olma reko- nna da aday göstenliyor. BaşakErtür. Banş Ozka- \» ve Gürşat Özdamar isimlı üç smemaseverta- nfından kurulan Banş Için Sinema Girişimi'ni Ertür şöyle anlattı: "Hayatm içinde birbi- rini tanımış, birbirine gü- venmiş, güç ve enerji ver- miş üç beyin ve üç yürek arasında bir noktadır bu girişmı dediğinıiz şey. Yüz- de yüz banş filmi projesi- nin hiçbir maddi destek- çisi yok." Ertür, amaçlannın ba- nş konulu film üreten en az 100 yönetmeru bir film- de buluşturmak olduğu- nu belırterek "lOOyönet- men buluşamazsa gibi bir endişemiz yok. Çünkii bi- zim değilse bile dünyamn banş konuşan, banş anla- tan 100 beyne ihtiyacı var. Biz bu anlamda yabuz ot- madtğmiızı düşünüyoruz. Bu insanlar 100'den daha çok, buna eminiz" dıye İconuştu. Son katılım tarihi 15 Temmuz olan proje ile il- gıli aynntılı bilgı içın ın- ternet adresi: "www. ba- risicinsinema-org." BEN YANMASAM/SEN YANMASAN/BİZ YANMASAK/NASIL ÇIKAR/KARANLIKLAR AYDINLIĞA.. Nâzım Hikmet "KARİKATÜRK" DERGİSİ "SIVAS KATLİAMI" SAYISINDAN Ertelemenin öğrencilere dağıtılacak kitaplann yetişmeyecek olması nedeniyle yapıldığı belirtildi Yaz tatilibir hafta uzadıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mılh Eğıtım Bakanlığı, daha önce 8 Eylül'de açılacağmı duyurduğu 2003- 2004 eğitım-öğrerım yılının, 15 Ey- lül'de başlamasını kararlaştırdı. Erte- lemenin ilköğretim öğrencilerine ücretsiz olarak dağıtılması planlanan kitaplann 8 Eylül'e yetişemeyecek olması nedeniyle yapıldığı öğrenil- di. Yapılan yeni düzenJemeyle, tüm • Daha önce 8 Eylül'de açılacağı duyurulan 2003-2004 eğitim- öğretim yılının 15 Eylül'de başlaması kararlaştınldı. Yapılan yeni düzenlemeyle, tüm okullarda öğrenci kayıt ve kabul- leri de 14 Eylül 2003 tarihine kadar uzatıldı. okullarda öğrenci kayıt ve kabulle- ri de 14 Eylül 2003 tanhıne kadar uzatıldı. Ancak özel kayıt-kabul tak- vimi bulunan okullann işleyışinde değişiklık yapılmayacak. Karann, ortalama yükseltme sınav- lannın 7 Eylül 2003 'de sonuçlanacak şekılde belirlenmesi nedeniyle alın- dığı belirtihrken, asıl nedenın bakan- lık tarafindan öârencilere ücretsız ola- rak dağıtüacak kitaplann 8 Eylül'e ye- tişememesı olduğu bildirildi. Bakanlık, yaptığı ıhale sonrası özel yayınevlerine 63 milyon kitap basma hakkı vermiş, ancak özel sektör tem- silcileri kıtap basuıunın okullann açı- lış tarihi olan 8 Eylül'e kadar tamam- lanmasının zorolduğunu belirtmişler- di. Karara göre okullann kapanma tarihi de 15 Haziran'a alındı. Uğur Uluocak'ın cenazesi yarın İstanbul'a getirilecek Kızhulesi'ntte defile • tsfcuıbul Haber Servisi - Gömlek kumaşı alanındaki ürünleriyle tanınan tzle Tekstil, yurtiçi ve yurtdışı müşterileri için oluşturduğu 2003-2004 lcumaş koleksiyonunu Kızkulesi'nde düzenlenen defüeyle tamttı. Neşe Erbek Model Ajansı'nın organize ettiği defilede, Nefise Karatay ve Çağla Kubat'ın da aralannda bulunduğu tanınmış mankenler podyuma çıktı. Tanıtım gecesinde mankenlerin, Raul, Ronaldo, Beckham gibi dünyaca ünlü fiıtbolculann formalannı giymeleri ilgiyle karşılanırken, geceye iş ve sanat dünyasından çok sayıda ünlü katıldı. Defilede sahneye çıkan dans grubunun Latin müziği eşliğinde sunduğu gösteri de alkış aldı.(Fotoğraf: ÖZGÜR BURAKÖZTÜRK) Öğpenciter kitap yoksunu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı'nın ılköğretim öğrencileri arasında yaptığı araştırma, öğrencilerin buyük bölümünde, kitaplan olmaması nedeniyle okuma alışkanlığı bulunmadığını ortaya koydu. Öğrencilerin yüzde 43'ünün evlerinde 10'un altında kitap olduğu belırlenirken, sadece yüzde 10'u 100'ün üzerinde kıtaba sahip. Öğrencilerin yüzde 38'inin ise hiç kütüphaneye gitmedığı saptandı. Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde ılköğretim 6.7. 8 sınıflarda öğrenim gören toplam 30 bin 750 öğrenci arasında "ahşkanlıklan ve teknoloji hıllanım düzeylerini" belirlemeye yönelik bir anket gerçekleştirdi. Buna göre, öğrencilerin yüzde 43'ü evlerinde tendilerine ait "0 ile 10" arasında htap olduğunu belirtti. Sıcak hava uyansı • tSTÂNBUL (AA) - Istanbul Üniver- :itesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi jöğüs Hastalıklan Anabilim Dalı Dğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Cüçükusta, vatandaşlan, hava acaklığındaki aşın yüksehneler sonucu >rtaya çıkan 'sıcak sendromlanna" carşı uyardı. Prof. Küçükusta, "sıcak jamplan, sıcak bitkınlıgı ve sıcak ;arpması'ndan oluşan sendromlann çörüldüğüne dıkkat çekerek kram- îlann tuzlu su içilerek veya damar •oluyla tuzlu serum verilerek ortadan aldınlabileceğini bildirdi. ZİRVELERİ SEVtYORDU Üniversite yıHannda 19&4'te dağcıbğa başiayaıı Uğur Uhıocak. aynı zamanda dalgıç. Türkiye şampiyonJuklan olan bir kürekçi, orta ve uzun mesafe koşucusu ve profesyonel flg yanşlara kanlnus bir bisikletçiydi. Türkiye Dağcıhk Federasyonu başta ohnak üzere, konusuylaflgilibirçok | \ uhısal ve uhıslararası kurumda * \ yönetkilik de yapan Uhıocak. verdiği \ uygulamah seminerlerle de dağcıhk \ sporunun gelişmesine önemli \ katialarda butuıunuştu. \ Uhıocak, 7 bin ve 8 bin metrenin üzerinde znrelere nrmanmıştı. v i \ n * \ Dağcıyıkayakopnası öldürdü ALPERİZBUL Kırgızistan'daki Ala Arça Dağla- n'nda gerçekleştırdıği bir keşif ge- zısi (ekspedisyon) sırasında yaşa- mını yıtıren Türkiye ve dünyamn önde gelen dağcılanndan, Atlas der- gisi yazan ve fotoğrafçısı Uğur Uhı- ocak'm (41) cenazesi yann istan- bul'a getınlecek. "Kav'akopması" sonucu meyda- na geldiği belirtilen kazada ölen Uluocak. Everest ve K2 doruklan- na oksıjensiz tmnanma denemesı- nın ıdmanmı yapmak ve keşif gezı- sı amacıyla üç kışilık bir ekiple böl- gede bulunuyordu. 24 Haziran'da Kırgızistan'a ge- len Uğur Uluocak. Alper Duran ve HaldunÜlkenlfden oluşan Türk ekı- bi, keşif gezisı amacıyla Ala Arça Dağlan'na tırmandı. "Teknik ür- manış" yapan ekıp dönüşe geçtiği sırada"ka\'akopması'" sonucu mey- dana gelen kazada Uluocak yaşamı- nı yıtırdi. Atlas Dergisi Editörü Gökhan Tan. "Kırgız Haber Ajansı kazavı 'yıldınm düşmesi' olarak bildirdi. Ancak bizlere eldbin diğer üyelerin- den, yani ilk ağızdan ulaşan bilgi. kazanın kaya kopnıası sonucu mey- dana geldiğiyönünde" dedı tletişim- dekı aksaklıklar nedeniyle kesın bir bilgıye sahip olmadıklarını ıfade eden Tan, "Dağahk etiğini Türkiye'de en çok savunan, yanlış gördüklerini korkusuzca \iırğulayan ve yanlışla- nn tekrarianmaması için büyük ça- ba sarf eden Uhıocak'ı vitirdik. Ka- zanın nedenini ise ekiple yapacağı- nuz sağhkh görüşmeier sonunda net- leştirebüeceğiz'' dıye konuştu. Üç kişilik ebbin, keşif gezısi ve Uluocak'ın K2 ve Everest'e yapaca- ğı oksijensız tırmanış denemesinın antrenmanı içm bulunduğunu anla- tan Tan. gezide zırve zorlaması gı- bı bü\ük nsk arz eden bir durumun söz konusu olmadığını anlattı. Disiplinll ve blllnçliydi Uluocak'ı, riskleri daıma dikkat- lice inceleyen. ışmi ciddiye alan. hiçbir olumsuzluk olasığılını kü- çümsemeyen, boş yere tehhkeye atıl- mayan biri olarak tanımlayan Tan, "Her zaman gözden kaçabilecek bir şeyler olabüir ama Uğur'u tanryan- lar. olayda ihmal olmadığını savu- nabiBr'' dedi. Tan, Uluocak'uı ce- nazesmin yann Türkiye'ye getiri- lecefini belirtti. AKUT Başkanı Nasuh Mahruki de son derece disiplınli, yaptığı işin risklerinin bilincinde ve atlet kö- kenli olarak tanımladığı Uluocak'ın ölümünden büyük üzüntü duydu- ğunu belirtti. Çelikyayımlamıştı Deprem genelgesine yetersiz ilgi • Milli Eğitim Bakanı Çelik'in okullann depreme dayanıklılık raporlannın bildirilmesini istediği genelgeye aralannda Sakarya'nın da bulunduğu 14 il yanıt vennedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli eğitim müdürlükleri, Bakan Hüseyin Çelik'in Bingöl deprenunın ardından yayımladığı deprem genelgesım önemsemedi. Bakanlık merkez teşkılatına 1 ay ıçensınde okullann depreme dayanıklılık raporlannın bildirilmesinin istendiği genelgeye, 1. derece deprem bölgesinde bulunan Sakarya'nın da dahil olduğu 14 il yanıt vennedi. Bingöl depreminde Çeltiksuyu Pansiyonlu îlköğretim Okulu'nun çökmesı ve onlarca öğrencinin yaşamını yihrmesinın ardından Bakan Çehk tarafindan yayımlanan genelgeye, süresi sona ermesine karşın 67 ilin milli eğitim müdürlüğü yanıt verdi. Valiliklerden alınacak yardımla gerçekleştirilecek olan raporlann neden gönderilmedıği belirlenemezken rapor göndermeyen illerin arasında 1. derecede deprem bölgesinde bulunan Sakarya ve Erzincan'ın da yer alması dikkat çekti. Bakanlığa okullann depreme dayanıkhlığı konusunda hâlâ bilgi vermeyen milli eğitim müdürlükleriyse şunlar: "Barün. Hakkâri Manisa, Sakaryu. Burdur, Kastamonu, Muğla, Siirt, Erzincan. Kınkkale, Muş, Bursa, Kırşehir, Osmanrye" Bakan Hüseyin Çelik, 28 Mayıs tarihinde yayımladığı genelgede, yurttaki tüm okullann, valilığın de yardımıyla depreme karşı denetlenmesını ve her ilin okullannın durumuna ilişkın birer rapor hazırlanarak Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderilmesini ıstemişti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Sıvas Diye Diye... Aradan 10 yıl geçti. Bu yıl, Sıvas'la ılgili bir şey yazmamaya karar vermiştim. Zira; hem yazarken, hem yazdıklanmı okurken yüreğim yanıyor, kendimi kötü hissediyorum. Hem de çok kötü hissediyorum. Fakat birkaç gündür öyle şeyler okuyor ve duyuyo- rum ki, gene aynı konuya dönmek zoaında kalıyo- rum. Benı en çok rahatsız eden; Sıvas katliamının tesa- düfen yakalanmış sanıklannın, "Topluma Yeniden Kazandırma" yasasının kapsamı içine alınmak is- tenmesi. "Böyle şey olmaz", dediğiniz anda da; "Devlet ve millet düşmanlanna; asker ve polis katil- lerine af çıkarken itiraz etmiyorsunuz da, şimdi ne- den itiraz ediyorsunuz". sorusunu gündeme getiri- yorlar. Bizim "siyasal Islamcılar", doğrusu çok "hoş". Ne zaman Sıvas kıyımından söz etsenız; "Ya Başbağlar katliamr diyorlar, "Başbağlar'dan neden söz etmi- yorsunuz?" Bunlann aynı şey olmadığını bınlerce kez anlattım. sayısız yazı yazdım. Fakat bunların farklı şeyler olduklan konusunu bir türiü kabul ede- miyorlar. Zira bunu kabul etseler, kendilerini çok kö- tü hıssedecekler. • • • Aradan 10 yıl geçti ama, Sıvas katliamıyla ılgili ka- ranlık noktalann bir bölümü hâlâ aydınlanmadı. Bu cinayetlenn asıl sorumlusu, acaba gerçekten, "dısa- ndan gelen" birileri miydi? Alevler göğe yükselirken "tekbir getirerek" kutlayanlar kimdi? Otele dışandan tırmanarak, elindekı bidonla benzıni doken ve yakan katil, şo anda hangi yüzle "topluma dönmek" isti- yor. Ya otelin önündeki askerleri geri çeken "kuman- dan", acaba şimdi rahat uyuyabiliyor mu? Ya Sayın Erdal Inönü. kendini o acı günün sorumluluğundan annmış hissedebiliyor mu? Hakkında olumlu şeyler duyduğumuz ve olaylan duyduğu zaman, "ölmek istediğim" dile get/ren Sayın Sıvas Valisı, acaba na- sıl bir ruh yapısı içinde? • • • Sapla samanı bırbinne kanştırmamak gerek. Baş- bağlar katliamını kimlerin yaptığı bellidir. Zaten zihin- lerde de mahkûm edilen, eli kanlı katillerdir onlar. Ve kundaktaki bebeyi kurşunlayabilen bir katilin ne af- fedilmesi mümkündür ne de topluma kazandınlma- sı. Sıvas katliamının en acı yönü, her gün yüz yüze kaldığımız ve gündelik yaşamda ilişkimiz olan ınsan- lann, birdenbire kanlı katillere dönüşmesidir. AJışve- riş ettiğim bakkalın çırağı, bindiğim minibüsün şofö- rü, bana çay getiren garson vs... Başbağlar'dan çok farklı bir şey bu. • • • Muhafazakâr bazı arkadaşlarfa tartışıyoruz. "Sağ- cı katillere çatıyorsunuz ama, solcu katillerden hıç söz etmiyorsunuz" diye şikâyet ediyorlar. Bunu da bir türlü anlatamıyoruz. Katilin sağcısı solcusu ol- maz. Katil katildir. Fakat özellikle 1980 öncesine, bir kısım kamu görevlileriyle birlikte çeteier oluşturan ve planlı katliamlar düzenleyen ve 12 Eylül "karşıdevri- mine" ortam hazırlayan "sözde m////ye(ç/"lerte sol- cular arasında paralellik kurulması mümkün değildir. "Fakat gene de altını çize çıze yineliyorum: Kati- lin sağcısı solcusu olmaz. Katil katildir ve hiçbir bi- çimde merhameti hak edemez. • • • Not Selahatbn Duman. çok değerli bir köşe ya- zan... Hele kendisinin ifade ettiğine göre, yaşama akşamüstü 4'ten önce başlayabilse, yani "yarım mesai" yapmasa çok daha "müthiş" olacak... Fakat kendilen, benim kiloma takmış durumdalar. Aldığım "duyumlara" göre; etrafındakj patron uzan- tılanna tavlada yenildikçe, hırsını benden alıyormuş. P r de Serdar Mutlu'dan)... Bir yandan doktorlanm (Büyük âlim Üstün Koru- gan ve genç yetenek Metin Sezgiç) ve bir yandan da muhterem eşim, "Rezil ettin bizi" diye üstüme geliyorlar "Bak gazetelere düştün..." Mutlu Aılesi"nın, bu arkadaşı frenleyememesi de çok ilgınç. Acaba ortada bir "kışkırtma" mı var?.. TV'de yaptığı konuşmaya soruşturma Çapan'a gıyabi tutuklama karan • Istanbul Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan hakkında Serhat TV'de yaptığı konuşmanın 5810 sayılı kanunu ıhlal ettiği gerekçesiyle soruşturma açıldı. KARS (Cumhuriyet) -Istanbul Esenyurt Bele- diye Başkanı Dr. Gür- büz Çapan hakkında, Mustafa Kemal Ata- türk'e yönelik sözlen ne- deniyle gıyabi tutukla- ma karan çıkanldı. Kars Cumhunyet Baş- savcısı SerhatKapnx ye- rel Serhat Televizyo- nu'nda 2 Temmuz'da canlı yayımlanan "*Işıl- dak" adlı programda "Yok Mustafa Kemal fi- lan artık, Mustafa Ke- mal Dobnabahçe'de ku kovalarken,sizin atalan- nız burada Cumhuriyet kurdular" ifadelerini kul- lanan Çapan hakkında "5810 Sajıh Atatürk Alevhine tşlenen Suçlar HakkmdakiKanunu" ıh- lal ettiği gerekçesiyle baş- lattığı soruşturmanın ar- dından gıyabi tutukJama karan çıkarttı. Tutuklama karan, Kars Sulh Ceza Mahkemesı tarafindan, açıklamanın, "toplumda yararoğı in- fial" sebebıyle alındığı bıldinldi. Çapan. önceki gün yaptığı açıklamada söz- lennin yanlış anlaşıldı- ğını belirterek, şöyle de- mıştı: •Ben Mustafa Ke- nıal'in o dönemlerde Dol- mabahçe Sara\ırun bah- çesinde gezerek, saray- dan bir kızın kendisini begenmesini ve onunla evlenereksaravm dama- dı olup, Enver Paşa gibi sarayda güçlü bir konu- ma gelmek istediğini an- latmay a çalışnm. A\ nca, mahalli deyimde, «len- mek isteyen kişiler için "kız koşturmak' tabiri kullanılır. Bunda başka bir kastunyoktu. Bunda bir hakaret ve küçültme yoktur. Her zaman Mus- tafa Kemalve arkadaşla- nnı severiz, sayanz. Sa> - gıda kusur da etmeyiz. Onlann nürasuıı yemek- tejiz." Serhat W n i n sahibi ve aynı zamanda Kars Belediye Başkanı Naif Afibe>T)ğlu da "Sa>in Baş- kanın, Atatürk'ün genç- lik \illanni kastetmek is- tediğini düşünüyorum. Fakat yine de niye bövie birkonuşmayap&ğmı bi- miyorum. Bu konunun çarpıülmasmdan korku- yorum" demişti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear