Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 TEMMUZ 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Muğla Koruma Kurulu'nun TEDAŞ'ı uyardığı karar bir yıldır uygulanmıyor
Ormanı yakantasarrufOKTAY EKtVCİ
- Ormanlarda yangrn
çıktıktan sonra, söndürmek için
elden gelen tüm çabalar gösteri-
Ir.or. . Ne var ki ormanlarda
"rongm çıkmasT ıçın de elden
gelen tum çabalar gösteriliyor.
Bunun son örneklenni, geçen
gtnlerde Marmaris'ı kuşatan ve
arjından Bodrum Yanmada-
a'nda da neredeyse gün aşın ger-
çekleşen yangınlarda da görü-
yoruz... Bir yandan ormanla ar-
tık "içi içe" denebılecek yakın-
kklarda gelişenplansız yerleşme-
ler, bir yandan da "tasarruf" ol-
sun dıye orrnan arazilerinden ge-
çinlen elektrik nakıl hatlan, son
yangınlann temel nedenJen...
3una, hükümetin yarathğı "2-
B le orman arazisi talanı" umu-
du da eklenince, yanan orman
alanlannın anayasaya göre özel
mülke geçemeyeceği kuralı bı-
le ~esrarengiz ateşJemderi" ön-
lejemıyor. Çünkü ormanlara
• Kamulaştırma maliyetlerinden kaçmak için, elektrik hatlan
genelde devlete ait orman arazilerinden geçiriliyor. Teknik
bakımlan da yine 'parasızhk' gerekçesiyle ihmal edilince, en ufak
bir kaçakta yangınlara neden oluyorlar.
göz dikenler, AKP kurmaylan-
ıun neden ılle de "anayasa deği-
şiknğT peşinde koştuklannı da
çokıyıbıliyorlar..
Unutulan kararlar
Muğla da yaptığımız gözl em-
lere göre, işte bu "yangın yara-
tan" faktörler arasında en yaygın
olanı "dektrik"... Çünkü, özel-
lıkle "kamulaşürma maliyetie-
rinden" kaçmak için, bu hatlar
genelde devlete aıt orman arazi-
lerinden geçiriliyor. Teknik ba-
kımlan da yine "parasızhk" ge-
rekçesiyle ihmal edilince, en ufak
bir kaçakta yangınlara neden olu-
yorlar. Geçen yıl bu günlerdeki
benzer yangınlar nedeniyle Or-
man Mühendislen Odası Baş-
kanı Salih Sönmezıştk ve Muğ-
la Orman Bölge Müdürlüğü yet-
kılileriyle yaptığımız ortak in-
celemelerde, orman ıçinden ge-
çen elektrik nakil hatlannın *yan-
guı yaratan" özellikleri de belir-
lenmişti. Bu saptamalar ışıgında
Muğla KorumaKurulu'ncaüre-
tilen 23 Ağustos 2002 tarih ve
1730 sayılı kararda ise öncelik-
le TEDAŞ tarafindan alınması
gereken "önlemler" özetle şöy-
le vurguianmıştı. "1- Kamulaş-
nrmagiderierindentasarrufad>-
na, orman içi güzergâhiann yeğ-
lenmesi durdurulmabdır. Bu du-
rum. başka bir güzargâh seçe-
neği hiç yoksa kabul cdilebüir.
2- Direklerin alündaki ve na-
kflkoridorundakiyanıcıotiaryıi-
dabirkaçkeztemizknerekbura-
lar kumla kaplanmalıdır.
3- Tüm tesislerin (bağlanülar,
trafolar, direkler) periyodik ba-
kımlan südaşünlmah, tellerde,
"metalyorgunhığu" başlamadan
değiştıriimelidir.
4-Ormana komşuyadaorman
içi yerieşmelerin eiektrik altya-
ptsınınyüksekstandarfk,yasalve
tekniğineuygungerçeideşmesine
özel dikkat gösterilmetidir_"
Muğla Koruma Kurulu'nun
bir yıl önceki bu karan hâlâ dik-
kate alınmadığı gibi, TEDAŞ
bölgede hemen her elektrik iste-
yene "kâr amaçb enerji sanşuıT
sürdürüyor... Buısteklerarasın-
da, orman içınderiskde yaratan
yasadışı imar kullanımlannı bi-
le "efektrikie" destekleyen TE-
DAŞ'ın elde ettıği kazanç ise ya-
nan ormanlann değeri yanında
"hiç" denecek kadar az...
Elektnğın bu tehdidme asıl
"öncülük" eden orman düşkünü
imarcılann yarattıklan en büyük
tehlıkeyi ise "plansızyerieşmev-
le baslayanriskler"oluşturuyor.
Yine son yıllardakilerle bir-
lıkte bu son yangınlarda da özel-
likle ormana komşu ya da için-
deki yerieşmelerin *çöplük''le-
ri, yeni imar alanlan kazanmak
için otlann yakılmasından kay-
naklanan sıçramalar; bazen de
bunlaruı doğrudan "onnanayön-
lenecek'' şekılde gerçekleşüriİme-
si, yangınlardaki başlıca neden-
ler arasında...
Sözün kısası, ormanlanmıza
korunması gerekli doğal değer-
lerolarak değıl. "kufianıiabflecek
arsalar" gözüyle baküan genel
rant politikalannın "fdaketini"
yaşıyoruz... Bu çıkarcı politika-
yı günümüzde "doruğarjrman-
dıran" siyası sürecın yansıması-
nı da Muğla yangınlanndaki alev-
lerde seyrediyoruz...
ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI:
Yangınlann
çıkması
rastlantı değil
• Orman Mühendisleri Odası Genel
Başkanı Sönmezışık, Marmaris ve Bodrum
yangınlannın, hazırlıklan süren SÎT
Yasası'yla bağlantılı olduğunu söyledi.
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA-Orman Mü-
hendisleri Odası Genel
Başkanı Salih Sönmezışık.
Marmans ve Bodrum yan-
gınlannın, hazırlıklan sü-
ren SlT Yasası'ndan ya-
rarlanmak ısteyen kişiler
tarafindan çıkanldığını
söyledi. Yasayla SÎT alan-
lannm yeniden tespit edi-
leceğine ışaret eden Sön-
mezışık. "Marmaris ve
Bodnım'daki yangmiarge-
nelde SİT alanlanndaçıka-
nlryor. Yeniden tespit sıra-
sında bu yerierin SÎT ala-
nı dışuıa çıkanlarak yapı-
laşmaya açüması günde-
me getecek. Yangınlann ih-
mal verasnanü oiduğu söy-
lenemez"dedı.
Hükümet
geçen
günler-
de Ha-
zine
Arazileri-
nın Satışına
îhşkin Ya- ,
sa'nın
TBMM'de görüşülmesi sı-
rasında SlT alanJanyla il-
gılı maddelen geri çek-
mıştı. Hükümet, bu alan-
larla ilgili düzenlemeyi ay-
n bir yasa ile getirmeye
hazırlaruyor. Orman Mü-
hendislen Odası Genel
Başkanı Sönmezışık, son
günlerde Bodrum ve Mar-
mans'te çıkan orman yan-
gınlannda artış yaşandı-
ğını belirterek bu kentle-
nn büyük bölümünün SlT
alam olduğuna işaret etti.
Hükümetın, Hazine ara-
zılerinin satışına ilişkin ya-
sanın içinden SlT ile ilgi-
li maddeleri çıkardığına
dikkat çeken Sönmezışık,
bunun SÎT alanlannın ye-
niden değerlendırilmesi ve
tespit edılmesı anlamına
geldığıni vurguladı.
Hükümenn bu konuda
yenı bir düzenleme hazır-
lığında olduğunu anlatan
Sönmezışık, bu kapsamda
Bodrum ve Marmans'te-
ki SÎT alarüannın yeniden
tespit edileceğinı söyledi.
Yanan yerlenn değerlendır-
me sırasında SÎT alanı dı-
şına çıkanlacağına ışaret
eden Sönmezışık, "Mar-
marisve Bodrum'da çıkan
yangınlann genelde SİT
alanlarmda çıkanidığı dü-
şünülürse, vangınlann ih-
mal veya rastianb oiduğu
söylenemez* dedı.
Türkıye'de orman yağ-
masının en önemli neden-
lerinden birisınin de yan-
lış arazi kullanım pohtı-
kası olduğunu anla-
tan Sönme-
^ zışık, ül-
kenin
27tnil-
yon
699 'bin 3
hektarhkala-
nında tanm
yapıldığını, oysa bu alan-
lann 6 milyon 111 bin 176
hektarlık bölümünün or-
manlann kesılip yakılma-
sıyla elde edilen ve kesın-
likle tanm yapılmaması
gereken alanlar olduğunu
dile getirdi.
Türkiye ormanlannın
yüzde 27.2'sinin yangın,
yüzde 7'sinin tarla açma,
yüzde 8.8'inin başansız
ormancıhk çalışmalan,
yüzde l'ininyerleşme ve
yüzde 56'sının da yasal dü-
zenlemeler nedeniyle yok
olduğuna işaret eden Sön-
mezışık, 1980 sonrasında
9 milyar 276 milyon 853
bin 823 metrekarelik or-
manlık alanın yapılaşma-
ya açıldığım söyledi.
Birkaç yıl önce cebinde parası obnayaj) köylüler, şimdi danuzhk inek ve yem bitkisi satar hale gekiiler.
Bolu 'nun üç köyü ormanları komyamk kalhnacağını kanıtladı
Yeşillflde geliştiler
I
IŞK KANSU
BOLU - Bolu'da üç küçük dağ
köyü, gerçekleştirdikleri atılım-
larla TBMM'de bu hafta görüşül-
mesi beklenen AKP'nin ormanla-
nn satışını öngören anayasa deği-
şikliğinin anlamsızhğına karşılık
veriyor. Yalnızca birkaç yıllık bir
süreç içinde ormanlar da koruna-
rak köylünün kalkınabıleceğinı
kanıtlayan Kozyaka, Dedeler ve
Ekiciler köyleri, TEMA'nın des-
teği ve kooperarifçilik aracıhğıy-
la hem hayNfancıhk, hem
süt hem de yem ürerici-
si konumuna geldiler.
Birkaç yıl öncesine de-
ğin yahıızca ormandan
geçinmeye çabalayan ve
ceplerinde parası olma-
yan köylüler, piyasaya
süt, darnızlık inek ve yem
bitkisi satmaya başladı-
lar. Dönüşüm, 1994 yılında Taş-
hyayla Orman Işletmesi'nde 10
köy muhtannın çağnlı oiduğu bir
toplantıda başladı. TEMA yetkı-
lilerinın köy muhtarlanna bır öne-
nsi vardı: "Destek olacağız, gdin
ıslah tasanmını birlikte v^pahm."
Önenye 10 muhtardanyalnız, o
günün Kozyaka köyü muhtan,
şimdinın de Kozyaka, Dedeler,
Ekiciler Köyleri Tanmsal Kalkın-
ma Kooperatifı Başkam izzetDe-
mird ve Dedeler Köyü Muhtan
"Evet" dedi Diğer muhtarlar ko-
nuya soğuk bakmışlardı. Gerekçe,
"TEMA, yavialanmıza el ko>a-
cak"kaygısıydı!
TEMA öncülük etti, kredıler
bulundu, Tanm ve Hayvancılık
Bakanlığı'nın desteklerinden ya-
rarlanıldı, süt verimi yüksek hay-
vanlar edinildı. Meralar ıslah edil-
di, otlatmaya plan, program ege-
men oldu. Ha^'anlar, bölüm bö-
lüm meraya yayıldı. Küçük bu- or-
man kooperatifi, tanmsal kalkın-
ma kooperatifıne dönüştürüldü.
• TEMA'nın desteğiyle birkaç yıla
değin yalnızca ormana bağh yoksul
Kozyaka, Dedeler, Ekiciler köyleri,
kooperatif aracılığıyla hem hayvancılık,
hem süt hem de yem üreticisi
konumuna geldiler.
Yöredeki önemli değışimı, bit-
ki bilgisini babadan, dededen dev-
şirmiş Kozyaka Köyü Muhtan
Harun Erkoç'un gözlemi doğru-
luyor:
M
Ha\'\'anlarkekik,yumak.
be\^ir ocu, üçgül, >^andan. yvnca,
karga soğanı, yabani korunga yer
oldu. Eskiden üç çeşit oru zor bu-
lurduk, şimdi 24 a\n otçeşidi var.'"
Kooperatifbaşkanı Izzet Demi-
rel'e göre, dahayapılacak iş, işle-
necek toprak ve topraklanacak to-
hum çoktu. Kooperatife bağlı üç
köy arasındaki arazi uzlaşmazlık-
lan gıderildı. Dağın başındaki
erozyona açık kullanıknayan köy
arazileri korunmaya alındı. Üze-
rine yem bitkileri, korunga dıkil-
di. Şimdi. kooperatıf neyapıyorbi-
liyor musunuz? Zıraı Donatım
Kurumu'na tohum satiyor, tohum!
îzzet Demirel, "Bitmedtdaha-
sıdavar" diyor. Dahası, yine TE-
MA'nın desteği ve öncülüğüyle
süt sığırcılığı için yapılan "Tophı
Baknn Merkea"ni tamamlamak.
Dahası, her üreticiyi 12 sağmal
inek sahibi kılarak her
gün süt sağar hale gerir-
mek. Bütün bu kalkın-
ma çabası; yalın orman-
dan yarar sağlayan, do-
layısıyla koşullar gereğı
zaman zaman ormanı
tahrip etmek zorunda ka-
lan orman köylerini, or-
man içınde yaşayıp or-
manı koruyan insan topluluklan-
na dönüştürmüş. Hatta, Kozyaka,
Dereler ve Ekiciler köyleri öncü
ve örnek olmuş. Kurduklan koope-
ratife diğer köyler de ortak olmak
istiyormuş. Örneğın, Bozyer kö-
yü, Değirmenkaya köyü. Köyleri
birlikte gezdiğimiz TEMA'nın
Onursal Başkanı Hayrettin Kara-
ca'nın ise yüzü gülüyordu. "Kal-
kınmanın köyden başladığuıı ka-
nniadık. Toprağm Türidye'de ba-
nşı getireceğini de kanıtiadık."
Söndürme uçağı dönüşüm projesi rafla
AMC4RA (AA) - Çı-
kan yangınlarda her yıl
binlerce hektar orman
alanı yanıp kül olurken
orman yangınlanyla mü-
cadelede kullanıhnaya
dönük. bir dönem umut
olan. yangın söndürme
uçağı dönüşüm projesi
rafa kaldınldı.
Denız Kuvvetleri Ko-
mutanlığı'nın yangın
söndürme uçağına dö-
nüştürülmesi amacıyla
bir süredir beklettiği,
ekonomik ömrünü ta-
mamlayan 10 deniz ka-
rakol uçağından 9'u,
Makine Kimya Endüst-
risi Kurumu'na
(MKJEK) hurda olarak
satıldı. Biradetuçakise
Hava Kuvvetleri Komu-
tanlığı'nm Yeşilyurt'ta-
ki Hava Müzesi'ne gön-
derildi.
MKEK Genel Müdür-
lüğü'ne bağlı Ankara'da-
ki Hurda îşletmeleri ta-
rafindan hurda olarak
alınan uçaklar, parçala-
narak sanayinin çeşitlı
dallannda değişik amaç-
la kullamlacak.
Arslan: Sorumluluk
Bakan Pepe'ye ait
MUĞLA (Cumhuriyet) - CHP Muğla
Milletvekili Dr. AJi Arslan, Marmaris ve
Bodrum'da yaşanan yangınlarla ilgili Çevre ve
Orman Bakanı Osman Pepe'yi suçladı. Arslan,
"Türkiye'de ne zaman seçim ya da ormanla ilgili
bir yasa değişikuği gündeme gelse yangmiar bir
önceki yıla göre iki kat, hatta baa dönenıler dört
kat artmışor" dıye konuştu. Arslan, "Yok edilen
ormanlanjnızı geriye getirmek mümkün değildir.
Yangınlann asıl sorunüusu AKP'dir" dedı.
'Soruşturmacı' Meclis...Bu yasama dönemınde TBMM,
"soruşturmalar Meclis'i" gibi
çalışacak görünüyor. TBMM
Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu
gece gündüz demeden
çalışmalannı sürdürürken her gün
birkaç eski bakan hakkında "Yüce
Divan yolu" haberleri basına
yansıyor. Komisyonun yapacağı
son toplantıda da bu kararlar
kesinleştirilirse, yaklaşık 20 eski
bakan hakkında soruşturma
komisyonları kurulması istenecek.
Yuvacık komisyonu da 11 eski
bakan hakkında soruşturma
komisyonu kurulmasını istedi. Bu
komisyonlann kurulması için, 55
milletvekilinin imzasıyla TBMM
Başkanlığı'na soruşturma
önergeleri verilmesi gerekiyor.
Iktidar bu iradeyi gösterse ve
önergeler venlse bıle, yine de
TBMM'nin işi kolay değil. Çünkü,
her soruşturma komisyonunun 15
üyeden oluşacağı göz önüne
alınırsa 300'den fazla
milletvekilinin bu komısyonlarda
görev yapması gerekecek...
Içtüzük gereği, önergeyı veren
veya daha önce TBMM'de ya da
dışında bu konudakı görüşünü
açıklamış milletvekilleri bu
komısyonlarda görev
yapamayacak. Bu durumda,
önerge aitında ımzası olan 55
milletvekili ile şu anda yolsuzluk
komisyonunda görev yapan 15
milletvekili soruşturma
komisyonlannda görev
alamayacak. Bakanların, grup
başkanvekillerinin de
komısyonlarda görev
yapamayacağı göz önüne alınırsa,
gelecek yasama yılında en büyük
sorun "soruşturma komisyonlanna
üye bulmak" olacak gibi
görünüyor. Komısyonlar
oluşturulsa bile, sonuç almalan
kolay değil. Yüce Divan'a en son
20 Ocak 1993 tarihınde ANAP
hükümetlerinde Bayındırlık
Bakanlığı yapmış olan Safa Giray
ile Cengiz Amnkaya gönderildi,
onlar da 1995 yılında aklandı. O
tarihten bu yana, birçok
soruşturma komisyonu kuruldu
ancak "siyasi hesaplaria" bu
dosyalar kapatıldı. Nitekım,
Yolsuzluk Araştırma
Komisyonu'nun TBMM
Başkanlığı'na verdıği raporda da
bu konuda pek umutlu birtablo
çızilmıyor: "Meclis soruşturma ve
gensoru önergeleri ise gerek
çoğunluk hükümetleri, gerekse
koalisyon dönemlerinde büyük
çoğunlukia reddedilmiştir. Bir
başka deyişle, Meclis
soruşturması yolu, paıiamento
çoğunluğuna sahip siyasi iktidar
izin vermedikçe, etkili bir denetim
yolu olarak kullanılamamış ya da
siyasi pazarlık ve manevralara
konu olmuştur." Yani,
"yolsuzluğun damanna gireceğiz"
derken dağınık bir labırentte
dosyaları kaybetme olasılığı da
bulunuyor...
Nazar boncuklu vekil
Hükümet, AB'ye uyum
gerekçesiyle uyum paketlerinin
yanı sıra IMF ve Dünya
Bankasf nın istediği yasa
tasanlan ile kaynak arayışıyla
getirilen tasanlan çıkarmak için
Meclis'i temmuz ayında da
çalıştınyor. Son 2 haftaya 40
yasa tasansını sığdıran iktidar,
tatile girmeden önceki 2 haftaya
da anayasa değişikliği, 7. uyum
paketi, Topluma Kazandırma
Tasansı ve Kamu Ihale
Yasası değişikliği gibi
düzenlemeleri bıraktı.
• ••
Meclis'in temposu, tatile
gidemeyen milletvekillerini
strese soktu. AKP Afyon
Milletvekili Reyhan Balandı,
büyükçe bir nazar boncuğu olan
kofyesı ile kuliste dikkati çekti.
Gazetecilerin "Hayrola Reyhan
Hanım, bu ne böyle" sorulan
üzerine Balandı, bu kez sağ
elinde yine nazar boncuklu
taşlardan oluşan tespihi, sol
elinde ağn kesici ilacı gösterdi
ve ekledi:
"Bu tempoya ancak böyle
dayanabiliyoruz."
Endişeli ama disiplinlü
TBMM'de geçen hafta sosyal
güvenlık kuruluşlarının tek
çatı aitında birleştirilmesine
ilişkin tasarı görüşülürken
AKP'li Ersönmez Yarbay
genellikle muhalefetın bıle
konuşmadığı "yürütme"
maddesi üzerinde söz istedi:
"özellikle bu madde üzerinde
söz aldım; çünkü, bu kanun
tasansıyla ilgili bazı
endişelerim var. Bu kanun
tasansı bürokrasiyi arttınr
diye bir endişem var; çünkü,
sosyal güvenlık kuruluşlan
içerisinde Bağ-Kur ve SSK,
kunılacak olan sosyal
güvenlik kurumuna
bağlanıyor. Bir müracaat
oiduğu zaman, ilk önce,
örneğin, Bağ-Kur'da bir problem
vardiyelim, Bağ-Kur şefî, şeften
sonra şube müdürü, şube
müdüründen sonra daire başkanı,
daire başkanından sonra genel
müdür yardımcısı, genel müdür
yardımcısından sonra genel
müdür, genel müdürden sonra
yönetim kurulu -o Bağ-Kur'un
veyahut da SSK'nin- ondan sonra
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun
daire başkanı, daire başkanından
sonra başkan yardımcısı, başkan
yardımcısından sonra kurum,
kurumdan sonra sayın bakan...
Yani, bu kadar uzun bir bürokrasi
içerisinden nasıl çıkarız, problem
nasıl çözülün doğrusu, merak
ediyorum."
CHP sıralarından alkışlar gelince
rahatsız olan Yarbay, "Tabii sizin
alkışınızla ilgim yok" dedi ve
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizım esas görevimiz şu:
Bürokrasiyi azaltmak. Biz, şimdi,
parti programımızda 'kamu
reformu' diyoruz, kamu
reformunda da 'ara kademeleri
kaldırıyoruz, müsteşar, daire
başkanı, şube müdürü' diyoruz;
arkasından bir tasarı getiriyoruz, o
tasanyla birlikte yeni yeni kurullar
kuruyoruz. (...) Bu tasarı, buram
buram devletçilik kokuyor.
Halbuki, bu tasanyı, burada, ben,
baştan sona dinledim, baştan
sona da parti disıplinı içerisinde,
olumlu oy kullandım; çünkü,
hükümet, bizım hükümetimiz;
ama, bazı doğrulan da ifade
etmek zorundayım..."
Yarbay, kürsüden inerken CHP
Grup Başkanvekili Haluk Koç söz
istedi. Koç, "Parti disiplinine bu
kadar bağlı bir milletvekilinin bile
bu kadar çok endişe taşıdığı bir
yasa tasansının biraz sonra
tümünü oylayacağız. Şimdi,
değerii arkadaşlanm, bu kadar çok
endişeyi o kadar anlaşılabilir bir
şekilde art arda sıraladı ki, Sayın
Yarbay'a bundan sonra, bu
yasanın oylanması sırasında ret
oyu vermek düşüyor" dedi...
Arşîvden 'yasak' çıktı
Meclis kulisinin gazetecilere
yeniden yasaklanmak istendiği
konuşulurken bundan önce
"taksiyasağı" çıktı. Milletvekilleri
dışındakilerin Meclis
kapılanndan taksiyle geçişi
yasaklandı. Bundan en çok
etkilenen de gazeteciler oldu.
Uygulamanın temeli, yıllar önce
Abdullah Öcalan'ın
yakaianması sırasında çıkanlan
Başkanlık Divanı karanydı.
5 yıl önce kısa bir süre
yürürlükte kalan
uygulama milletvekillerini de
kapsıyordu. Uygulama yine
"terör önlemi" gerekçesiyle
başlatıldı, ama bu kez
milletvekilleri kapsam dışında
tutuldu. Yıllar öncesinin karannı
tozlu raflardan indiren
bürokratlar ve Meclis Başkanlık
Divanı'na sormak gerekiyor:
Milletvekilinin yoldan çevirdiği
taksi ile gazetecinin çevirdiği
taksi arasındaki "güvenlik
farkını" acaba nasıl ayırt
ediyortar?
Türey Köse, Emine Kaplan. Bülent Sanoğlu.
tbmmcum@ttnetnettr