22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2003 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denizlı PB Y PB PB A A A A 26 24 25 30 33 35 36 34 Sinop PB 28 Adana A 34 Zonguldak PB 25 Antalya Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB A A A A 28 26 27 32 30 32 30 A 30 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıirt Hakkân Van A A A A A A A 32 39 41 38 37 32 28 PB 26 0Aç* Yurdun kuzey ke- sımlen parçalı bulutlu, Trakya gok gurultulü sağanak yağışlı, dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklıği Trakya'da azalacak. Dığer yer- ierdeeeartacak Ruz- gâr kuzey ve batı yon- lerden hafıf ara sıra orta kuvvette esecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Pans Bonn B PB PB A A A A A 2b 21 25 30 26 28 31 28 Münıh A 31 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına HB PB A A PB Y Y A 2b 26 33 25 25 23 28 33 PB 31 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıfhs Kahire Y A PB PB PB Y PB A 2b 36 23 35 26 34 27 33 A 38 •Ta/iran o -v <\L Çok buljtlu > Suiu kar > Gok guaıltülü Sezer'den Bush'a mesaj K Irakbaskını kabııledüemez Tersanelere büyük bağış! AYHAN ŞtMŞEK ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ABD Başkanı George Bush'a Kuzey Irak'ta yaşananlar ve ABD ile ilişkiler konusun- da önemli mesajlar iletecek. ABD Büyükelçisi Robert Pearson'ı bugün Çankaya Köşkü'nde kabul edecek olan Sezer, Kuzey Irak'ta Türk as- kerlerine yapılan baskının kabul edilemez oldu- ğuna işaret ederek Türkiye'nin müttefiki olarak gördüğü ABD'den müttefîklik ilişkisinin gerek- lerini beklediğini vurgulayacak. Sezer, Türki- ye'de görev süresi dolan Pearson'ı bugün Çan- kaya Köşkü'nde kabul ediyor. ABD ile ilişkiler- de gerginliğin aşılmaya çalışıldığı bir dönemde gerçekleşecek olan Pearson'ın veda ziyaretinde Sezer'in önemli bazı mesajlar vereceği öğrenil- di. Öncelikle K. Irak'ta 11 Türk askerin gözaltı- na ahnmasıyla yaşananlardan memnuniyetsizli- ği dile getirecek olan Sezer, ABD'den bu olaym sorumlulannın bulunarak benzer olaylann ya- şanmaması için gerekenlerin yapılmasını isteye- cek. Türkiye'nin dost ve müttefiki olarak gördü- ğü ABD ile bugüne kadar birçok uluslararası so- runda birlikte hareket ettiğini, iki ülkenin önün- de birçok ortak stratejik hedefin de bulunduğu- nu dile getirecek olan Sezer, yaşanan son olayla- nn ilişkilere daha büyük zarar vermemesi için beklentilerini iletecek. Sezer'in, ABD ile ilişki- lerde gelişmeleri ay sonunda gerçekleştirilecek MGK'yi beklemeden Genelkurmay Başkanı Or- general Hilmi Özkök. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ikili düzeyde değerlendirmesi bekleniyor. Çıkarları yasaların üzerinde Amerika:Kontrol dısı bir süper güç • Baştarafı 1. Sayfada rüm köşelerine yayümış olmasıyla" ortaya çı- kıyor. Birçok kişi, ABD'nin, Ikinci Dünya Sa- vaşı sonrasında kendisinin de oluşturulmasında çaba gösterdiği BM'nin de dahil olduğu ulusla- rarası sistemi, savaş sonrasında kurduğu mütte- fîklik ilişkilerini "artık umursamamaya baş- lamasından" kaygı duyuyor. Yazıya göre ayn- ca, bu ülkenin oluşturduğu "güvenlik şemsiye- sine" ihtiyacı olan birçok ülke de bunlan tartış- ma konusu yapmamaya özen gösteriyor. Bu ba- şat gücüne karşın ABD'yi yeryüzünde çok az ülkenin, "kendi egemenliğine karşı bir tehdit olarak gördüğü" de yorumda belirtildi. Ame- rikan polirikası ile ilgili birçok uzmarun, bu gü- cü "uysal" olarak değerlendirdiği, "en para- noyaklar dışanda bırakılırsa bu uzmanlar arasında, ABD'nin dünyayı ele geçirme hırsı içerisinde olduğunu iddia edenlerin bulun- madığı" kaydedildi. Yorumda, Avrupa'da ve di- ğer ülkelerde yapılan kamuoyu yoklamalannda halkın, "Bu ülke bizi bölmek istiyor" göriişü- nü savunduğu ancak birçok ülkede de ABD'ye karşı dostluk ve iyi niyet olduğu belirtildi. în- giltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un, BBC'de yayımlanan, "Birçok insan, sınırsız zenginliği ve gücü dolayısıyla ABD'ye tatantılı" ifadesi- nin de anımsatıldığı yazıda, bu durumun gide- rek "moda" haline geldiği savunuldu. Irak'a saldınnm, bu durumu daha da körüklediği, hat- ta Almanya ve Fransa gibi çok yakın ülkelerin yönetimlerini de kapsadığı kaydedildi. • Baştarafı 1. Sayfada len, ancak ilgili bakanlıkJann iznine tabi işlemleri "izinsiz" olarak gerçekleştiren veya söz- leşmelerine aykın davranan ya- tınmcılar hakkında açılan dava- lardan; maddenin yürürlüğe giriş tarihıyle birlikte vazgeçiyor. Maddeyi ise Çavuşbaşı'nda 50 dönümlük tapusuz arazisı oldu- ğu ortaya çıkan ve yeni kabul edilen yasadan yararlanacak Ke- mal l nakatın a bağlı Maliye Bakanlığı uygulayacak. Orman arazilerini imara aça- cak yasayı TBMM'den geçiren AKP, devlet ve Hazine tekelinde- ki Ortadoğu'nun en büyük gemi havzası Tuzla Gemi Yapım Sana- yi Bölgesi'ni de 34 yıl sonra tam anlamıyla özelleştiriyor. Tuzla il- çesi, 22 Eylül 1969 tarihli (6- 12421 sayılı) Bakanlar Kurulu karan uyannca. gemi yapım sa- nayi bölgesi olarak tespit edildi. İlçede bulunan, Hazine'nın özel mülkiyetındeki taşınmazlar ile devletin tasarrufu altındaki yer- lere, üzerine Bakanlar Kurulu karannca "tersane, çekek, do- natım, yüzerhavuz, tekne imal, yan sanayi fikrif saha" ve ben- zeri tesisler kuruldu. Adlanna kamu arazisi tahsis edilen ve leh- lerine irtifak hakkı (kullanma hakkı) tesis edilen yatınmcılar tarafindan bu süre zarfında Ulaş- tırma (Denizcilik Müsteşarlığı) ve Maliye bakanlıklannın izninı almaksızın birçok hukuk dışı iş- lemler gerçekleştirildı. AKP'nln gerekçelerl AKP hükümeti de yasaya koyduğu geçici 5. maddenin ge- rekçesinde bunu şöyle sıraladı: • Bu taşınmazlar üzerinde in- şa ettikleri tesisleri kısmen ve- ya tamamen üçüncü kişilere ki- raya vermek, • Şirket hisselerinı veya irti- fak haklannı kısmen veya tama- men devretmek, • irtifak haklan üzerinde ipo- tek tesis ettirmek. • Borçlan zamanında öde- Yıllık gelirleri 2.5 milyar dolar Tuzla tersaneler bölgesi kamuoyunun günde- mine bazen tersane işçılennin grevleri bazen de onanm için kızağa çekilen gemılerde çıkan yan- gın haberleriyle geldi. Haliç ve Zeytinbur- nu'ndan 34 yıl önce Tuzla'ya nakledilen tersa- neler tapusuz arazı üzenne kurulu. 49 yıllığına kiralanan tersanelerin günümüzde 1.5 milyar dolar ihracat ve 1 milyar dolar da bakım-ona- nm olmak üzere 2.5 milyar dolarlık potansiye- li var. 40 tersane yan sanayi ile birlikte bınlerce kişiyi istihdam ederken, DlSK'e bağlı Lımter- Iş Sendikası Genel Başkanı Kazım Bakış işçı- ler adına dertli. Bakış, .AKP'nin geçici 5. mad- denin gerekçesinde belirttiğı, "Sektörde çalı- şan birçok kişi işini kaybedecektir" açıklama- sını Cumhuriyet'e şöyleyorumladı: "Tersane- lerde binlerce işçi çalışıyor. Ortalama ayda 1- 2 işçi iş kazasında ölür; lafı bile edilmez. O koca gemileri yapan işçilerin büyük çoğun- luğu da taşeron olarak çalışır. 10 bini aşkın kişinin çahştığı tersanelerin resmi kayıtlan- na baktığınızda bu gerçeği görürsünüz. Bu rakam 1500-2000'i geçmez. işçi için, çalışan için kölelik yasası çıkartüır, sermaye grupla- n için ise başka yasalar." Tersane sahipleri ise trilyonluk tesislere sa- hip bu yerlere bankalann Hazine arazisi üze- rinde kurulu olması sebebiyle gemi inşaat kre- dilerine sıcak bakmadığını ifade ettiler. Tersa- ne sahipleri yurtdışına "teminat mektubu" veremedikleri için birçok gemi yapımı sipanşi- ni kaçırdıldannı da sözlerine ekledi. Geçici maddeyle gelen af Madde 8 - 4706 sayılı Kanun'a aşağıda- ki geçici maddeler eklenmiştir. Geçici Madde 5 - 22'9 1969 tarihli ve 6/12421 sayılı Bakanlar Kurulu Karan uyannca, Gemi Yapım Sanayi Bölgesi ola- rak tespit edilen Istanbul tli, Tuzla îlçesin- de bulunan Hazinenın özel mülkiyetinde- ki taşınmazlar ile Dev letın hüküm ve tasar- rufu altında bulunan yerler üzerinde, bu karar uyannca, tersane ve benzeri tesisler kurmak amacıyla, adlanna kamu arazisi tahsis edilerek lehlerine irtifak hakkı tesis edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiğı ta- rihten önce, ilgili bakanhklann iznine tabi işlemleri izinsiz olarak gerçekleştiren ve- ya sözleşmelerine aykırı da\Tanan yatınm- cılar hakkında açılan davalardan; tahsıse konu taşınmazın emlak vergisı asgari met- rekare vergi değerleri esas alınarak hesap- lanan değerin yüzde biri ile dava masraf- lannı defaten ödemeleri, sözleşmeden do- ğan mali yükümlülüklerini yerine getirme- leri, yahnmcılann açtıklan davalardan vaz- geçmeleri ve ilgili bakanlıklar ile yeniden sözleşme yapmalan kaydıyla vazgeçilir, bu şartlann yerine getirilmesi kaydıyla, dava açılması gerekenler için ise dava açılmaz ve tahsısleri devam eder. Bu maddenin uygulanmasına ılişkin usul ve esaslar, ilgili bakanhklann görüşü alı- narak Maliye Bakanlığı'nca belirlenir. memek gibi nedenlerle irtifak hakkı sözleşmelerine aykın davranmak. Hazine, yatınmcılar lehine te- sis edilen irtifak haklanmn ip- tali için davalar açarken, birçok yatınmcı hakkında da irtifak haklanmn iptali için dava açıl- ma aşamasına gelindi. Söz ko- nusu madde gerekçesinde. "Ay- kın davranışlann esasa değil de şekle ilişkin olduğu" öne sürülerek kısaca şöyle denıldı: "Bu durumda olan yatınm- cılar hakkında irtifak hakla- nmn iptali için açılan davala- rın Hazine lehine sonuçlan- ması halinde bu taşınmazla- rın üzerinde bulunan tesisler süregelen hukuki ihfilafladan sonra Hazine'ye intikal ede- cek, bu tesisler yatırımcılara yeniden tahsis edilinceye ka- dar kapatılarak, eskiyecek, bakımsız kalacak ve bu sek- törde çalışan bir çok kişi işini kaybedecektir. (...) Maddede belirtilen koşulla- rın bu yatırımcılar tarafindan yerine getirilmesi koşuluyla hakiannda açılan davalardan vazgeçilmesi veya dava açıl- mayanların hakkında ise da- va açılmaması ve tahsislerinin devamı amaçlanmaktadır." Af getirdiği \e bu nedenle anayasanın istediği nıtelikli ço- ğunluk olan 330 oyla kabul edil- meyen geçici madde tartışma yaratırken, AKP Istanbul Mil- leuekili Emin Şirin, konuyu 10 Temmuz'da soru önergesiyle TBMM'ye taşıdı. Şirin, Unakı- tan'ın yanıtlamasını istediği ya- zılı soru önergesinde. "Kanu- nun geçici 5'inci maddesinden hangi şirket, şirket ortakları ve şahıslar yararlanacaktır? Hangi davalardan vazgeçile- cektir ve talep edilen meblağ- lar ne kadardır? Tuzla bölge- sinde Hazine arazileri üzerin- de kimlere ait gayrimenkuller bulunmaktadır? Kullanıcılar kimlerdir ve kira şartları ne- lerdir" sorulannı yöneltti. Havacılar törenle Yalova'ya uğuriandı Hava Harp Okulu Öğrenci Alayı, 2003 Tatbiki Eğirim Kampına katılmak üzere dün Taksim'de düzenlenen törenle Yalo- va'ya uğuriandı. Hava Harp Okulu Öğ- renci Alay Komutanı Hava Pilot Kurmay Albay Sinan Şanlı komutasındaki 4O'ı genç kız, 22'si çeşitli ülkelcrden misafir olarak gelen toplam 981 kişilik Öğrenci Alayı, Elmadağ'dan Taksim Cumhuriyet Anıtı'na kadar tören yiirüyiişü yaptı. Öğ- renci Alajı, Atatürk Kültür Merkezi önünde Alay Sancağı'nın kapatılmasıyla sona eren törenin ardından Kabataş Is- kelesi'nden Şehir Hatlan tşlermesi'nin "Prof. Dr. Aykut Barka" vapuruna bindi. SÖYLESİ ATTİLÂ İLHAN u Bize Yakışan da, Odur!.." • BaştarafıArka Sayfada "-...Ha doğru, onu unuttuk!" dedi. He- men arkasından yâveri Celâl'i çağırttı, Izzettin Çalışlar'ın telefonla bulunarak, Eskişehir'e hemen gelmesini emredi- yordu. O sırada açılan kapıdan Yunus Nadi merhum içeri girince, ona da ilk sözü:"-... Sen ne dersin bu Hatayişine?" oldu ve Yunus Nadi merhum da şu ce- vabı verdi: "-... Paşam, senin bu işte blöf yap- madığına büyük devletler kaani olunca, Hatay senindir!" "-... Aferin be! İşte seni bunun için se- vehm, iç birkadeh!" Atatürk'ün sıkıntıiı hali geçmiş, ne- şeli bir hal almışt. Bu sırada trenin ha- zır olduğu bildirildi ve kalktı (...) Sonra- dan öğreniyordum ki o gün Ankara ile birçok telefon muhâberesi olmuş, on- lan Eskişehir'e davet etmiş, sıkıntısı bundanmış!.." (Fahrettin Altay, '10 Yıl Sa- vaş ve Sonrası I Görüp Geçirdiklerim'. s. 493/494, Insel Yayınevi, 1970.) Ruslarla aramızdakl benzerllk...' Şimdi mûcib-i merak olan şudur: 1937 yılı başında Mustafa Kemal'in, Suriye'yi işgal etmiş Fransız Emperyalizmi'ne (ya- ni Batı'ya) karşı takındığı, bu 'gerilla lide- ri'tavrıyla; 1919 Mayısı'nda, Kuvayı Mil- lîye'yi örgütlemeye giderken takındığı 'ge- rilla lideri' tavn arasında ne fark vardır? Eyleminde ve söyieminde, ne değişmiştir? Hiç! Çünkü bakınız, dönemin Dışişleri Ba- kanı Muhtar Bey, Meclis'teki konuşma- sında TBMM Hükümeti'nin anbV Emper- yalisttutumunu, kelimesi kelimesine, na- sıl tanımlamıştı? Lütfen, dikkatle okur mu- sunuz: "... Bizim davranışlanmızla, Ruslann davranışlan arasındaki benzeriik, sa- dece Emperyalist ve Kapitalist devlet- lere karşı yapılan bağımsızlık savaşın- dadır; Emperyalizm'e karşı olan müca- delede (aramızdaj bir değişiklik yoktur; fakat Kapitalizm'le yapılan mücadele- de, iki devlet birbirinden aynlır. (Çünkü) Kapitalizm iki türlüdür, birisi Mondial (Küresel) Kapitalizm, yani dünyayı ege- menliğine aian Kapitalizm'dir. Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmada söz konusu olan Kapitalizm, Mondial (Küresel) Kapitalizm'dir. Yoksa bizim içi- mizdeki şeylere, değil dostlanmız, düş- manlanmız bile kanşamaz: bu konuda, özgürüz, serbestz!" (27 Haziran 1921) Ingiltere ve müttefîklerini (Batı'yı), 1921'de çileden çıkaran da, işte bu 'öz- gür ve bağımsız', anb/Emperyalist tavır- dı; 1937'de çileden çıkaran da, aynı anti/ Emperyalist tavırdır. Farkındaysanız, gü- nümüzde de, çileden çıkanyor. Bize yakı- şan da odur. Bu da, dört! -, Ortak araştırma komisyonu iki gün aradan sonra 3. kez toplandı Ankara, iddialan kabul etmedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ABD ile oluşturulan ortak komisyon, Türk askerlerinin gö- zaltına alınması olayını incele- mek için Ankara'da üçüncü kez toplandı. ABD heyetine baskanhk eden Korgeneral John Sylves- ter'ın bölgede iki gün süren ınce- lemelerinde elde ettiği bilgilen aktardığı komisyonda, Kuzey I- rak'ta görevli ABD askeri yetki- lilerin iddialan ele alındı. Türk ta- raftnın, özel time atfedilen iddi- alan birçok kanıt sunarak kabul etmediği öğrenildi. Görüşmelerin bugün sürmesi bekleniyor. Türk ve ABD'li yetkililer, hafta sonu oknasına karşın çalışmalan- AKP. Genel Kurul'da gece çalışması isteyecek & madde bu hafta Meclis'te ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM, bu hafta gece mesaıle- rine kadar varan yoğun bir çalışma temposuna giriyor. 7. uyum paketi- nin bu hafta Meclis'e sunulması beklenirken, orman arazilerinin sa- tışını öngören anayasa değişikliği- nin oylaması ise haftaya bıralaldı. AKP, bu ayın sonunda tatile gire- cek olması nedeniyle uluslararası sözleşmelerin yer aldığı 40 yasa ta- sansını iki haftada TBMM'den çı- karmayı planlıyor. tktidann gece ça- lışması isteyeceği genel kurulda ya- nn, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği 6. uyum paketi- nin TMY'nin 8. maddesinin kaldınl- masıyla ilgili maddesi göriişülecek. Aynı gün, Yargıtay seçimlerini yeni- den düzenleyen yasa tasansı ile Hu- kuk Muhakemeleri UsulüYasaTasa- nsı göriişülecek. Meclis, çarşamba günü Su Ürünleri Yasası'nda deği- şiklik öngören tasanyı ele alınacak. Aynı gün, Icra ve Iflas Yasa Tasansı göriişülecek. nı dün de sürdürdüler. Genelkur- may Karargâhı'nda saat 10.00'da başlayan toplantıda Türk heyetine Genelkurmay Harekât Daire Baş- kanı Korgeneral Köksal Kara- bay. ABD heyetine de Korgeneral John Sylvester başkanlık etti. Dı- şişleri Bakanlığı'ndan üst düzey diplomatlarla ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden yetkililer de toplantıya katıldılar. Top- lantınm akşam saat 17.00'ye kadar uzaması dikkat çekti. Edinilen bilgilere göre Korgeneral Sylvester, bölge- de iki gün süren incelemele- ri hakkında komısyona bilgi verirken Kuzey Irak'taki ABD'li yetkililerin ısrarlı ol- duğu bazı iddialar komisyon- da masaya yatınldı. Türk ta- rafının "suikast hazırlığı, Türkmenlerin istikrarsız- lık yaratmak amacıyla si- lahlandınldığı" gibi iddıala- n çeşitli kanıtlar ortaya koya- rak reddettiği öğrenildi. Dip- lomatik kaynaklar, ortak ko- misyonun çalışmalannı bu- gün de sürdüreceğini belirtti GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada sorununu ortadan kaldırdı, af niteliğindeki bu uy- gulamaları kamuoyuna "barış"olaraksunupbun- ların arkasının geleceğini söyledi. Vergisini ödemeyenden naylon fatura suçlusu- na, devlete borç takandan Hazine arazisini işgal edene kadar pek çok kesim bu uygulamadan ya- rarlanıyor ya da yararlanmaya hazırlanıyor. Art arda yaşanan iki büyük ekonomik kriz eko- nominin bütün çivilerini yerinden oynattı. Bunun sonucunda işyerinin ayakta kalması için yardım edilmesi gereken kesimler var. Ancak AKP, uygu- lamalarını salt onlarla sınırlı tutmadı. Geçen hü- kümetler döneminde sözü bile edilemeyecek olan afları barış adı altında başarılı bir icraat olarak sundu. Bu uygulamayla geçmişte, ormandakı hayvan- lardan dağdaki sıse kadar her yerden esinlene- rek adlandırılan operasyonlarda soruşturma ge- çirip yolsuzlukla suçlanan kişiler de affedildi. Ar- dından da araştırma komisyonları kurulup, adı yolsuzluğa bulaşanlar hakkında işlem yapılması gündeme geldi. Buna ne denir? Bir elinle affet, bir elinle mahvet! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hep tersine gidecek değil ya, dün de Mersin'e girtı. Erdoğan, yukarıdaki degerlendirmeye yanıt olabılecek bir değerlendirme yaptı: "Hiç kimse ile siyasi kinimiz yoktur!" 25 milyar dolar + 25 yaş = yüzde 50 oy! Bu durum çelişkinin sadece bir boyutu... Bir başka boyut da şu: Siyasi iktidariar kendilerini ekonomik olarak da sağlama almak için dönem zengini yaratıyorlar! Türkiye'deki yolsuzluğun önemli bir ayağı da bu. Giderek yaygınlaşan ve sistemleşen bu durum, kendi içinde iki kola ayrılıyor: 1- llişki ağını genış tutup her iktidarla iyi olma- nın ve o dönemin zenginleri arasında yer almanın yolunu bulanlar. 2- İktidarla siyasi bağları da bulunup, o dönem içinde yapılabilecek herşeyi becermeye çalışan- lar. Bunun en somut örneği, özelleştırme ihalelerin- de görülüyor. Başta SEKA olmak üzere pek çok devlet olanaklı işte, artık "al bayrak" deyince ak- la sadece Türk bayrağı gelmiyor! İşte bu noktada soruyoruz: - Iktidara gelır gelmez devlet olanaklarını yanlı dağıtmaya başlayanlar, devlet merkezli hortumu kesebilir mi? Kesebilir... Ama yerine başka bir hortum takma- dan da edemez! AKP kadroları kendilerine yönelik eleştirinin do- zunu biraz ağır bulsalar hemen şu tanıma sanlı- yorlar: "Bu siyasal yolsuzluktur..." Aslında fena bir tanım değil. Ancak bunu en çok kimin yaptığına da bakmak gerekiyor. Erdo- ğan, parti kongrelerinde sıklıkla orman vasfını yi- tirmiş arazilerin satışını gündeme getiriyor. Mey- dan okuyarak şöyle diyor: "Orman vasfını yitirmiş arazi satışından 25 mil- yar dolar gelir elde edeceğiz. Bunuişçiye, memu- ra dağıtacağız. Bunun için gerekli anayasa deği- şikliğlnin yanına 25 yaşta seçilme hakkını da ko- yacağız. Meclis 'ten geçmezse size geleceğiz. De- ğişikliği meydanlarda başaracağız..." Eğer siyasal yolsuzluk diye bir tanım varsa, bu sözlerin tümü onun ıçine girer. önce, haksız yere işgal edilmiş bu yerlerin satışını gündeme getiri- yorsunuz. Buradan gelecek parayı bir siyasal va- ade çeviriyorsunuz. Işçinin, köylünün ağzına bir parmak çam balı sürüyorsunuz. Bunun yanına yüzde 4O'ı genç olan bir toplumda 25 yaşa seçil- me hakkı koyuyorsunuz! Bunun devamında şu mantığı kuruyorsunuz: 25 milyar dolar ve 25 yaş, eşittir 50... Benım yüzde 50 desteğim var! Bu mantığı Aristoteles duysa, pes eder, "Af- federsiniz, siz önden buyrun, ben Aristo-kalas" der... an kcum@ttnet.net.tr CHP ilçe kongreleri sona erdi Merkezeyakın isimler hazandı Istanbul Haber Ser- yisi - CHP Istanbul İl Örgütü'nde ilçe kongre- leri dün tamamlandı. Kongrelen, geçen hafta olduğu gibi genel mer- keze yakın isimler ka- zandı. CHP îstanbul'da. geçen hafta sonu başla- yan ilçe kongreleri dün yapılan kongrelerle so- na erdi. Parti içi muhale- fetın tüzük ihlali yapıldı- ğı ve naylon üye yazıldı- ğı yönündeki itırazlany- la başlayan kongrelerde asıl yanş delegasyona girmek için yapıldı. Es- ki Istanbul İl Başkanı Mehmet Bölük ün. Adalar'daki ilçe kongre- sinde, delege seçtirilme- mesi için genel merkeze yakın isimlerüı yoğun çaba gösterdiği dikkat çekerken ilçe başkanı- nın H- ^ndekı sözleri, Bi nsı üzeri- ne zabıtlara geçirildi. Pek çok ilçede de muha- lıfler, naylon üyelere oy kullandınlmasından ya- kınırken ilçe başkanlık- lannı şu isimler kazandı: Adalar - Bülent Bavi- ker. Avcılar - Bajram Acar. Bakırköy - Hüda- verdi Talay. Beykoz - Metin Çanak. Beyoğlu - Oğuz Ünver. Büyük- çekmece- Ulvi Gökbu- lak. Eyüp - Fikret Tut- çuoğlu. Fatih- tlhan Ta- bakoğlu. Gaziosmanpa- şa - Mehmet Polat. Güngören - Hüseyin Ylmaz. Kartal - Nazım Gülmez. Küçükçekme- ce - tbrahim Semirt. Maltepe - tbrahim As- lan. Pendik - Muam- mer Başaslan. Silivri - Teoman Aydın. Şişli - Ümit Oğuzcan. Tuzla - Hasan Uzunyayla. Cs- küdar - Basri Baysal.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear