25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14TEMMJZ 2003 PAZARTESİ + CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP 7 aylık iktidannda işçileri, sendikalan, çiftçileri, doktorlan karşısına aldı Hükümethalktan kopukANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP hükümeti göreve gelmesinin ardından geçen 7 ay- lık sürede toplumun bütün kesim- lenyle ka\galı hale geldi. Işçi- lere yüzde sıfir zam öneren AKP hükümetinın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan. memur sendi- kalannın yöneticilerine 3 ay ran- devu vermedi. Rektörlerin görü- şünü almadan YÖK Yasa Tasla- ğı hazırlayan .AKP hükümeti dö- nemınde, Türkiye"nin en büyük hekim örgütü olan Türk Tabip- len Bırliğı sağlıkla ilgili temel düzenlemeleri Resmi Gazete'den öğrenir dunıma geldi. Iktidara geldiğı ılk günden bu yana yaptığı atama ve görevden almalarla bürokratlar arasında tedırginliğe neden olan AKP, 7 aylık sürede hep "tepkiye göreadım" polıtikası izledi. Çoğunlukla ilgili taraflann görüşünü almadan yasal dü- zenlemeler hazırlayan hükü- met, meslek örgütlerinin de tepkisini çekti. AKP'ran mes- lek gruplanyla 7 ay sonun- da geldiği nokta şöyle: Memurlar: ! • Memur sendikalannın yöneticilerine 3 aydır randevu vermeyen Başbakan Erdoğan, zam isteyen işçi temsilcilerini de "Zam istiyorsanız niyet mektubunu siz IMF'ye imzalatın" diyerek geri çevirdi. Çiftçiye 'kara toprağı' değer gören AKP hükümeti, sağlık ve ormanlarla ilgili temel düzenlemelerde meslek örgütlerinin görüşlerini dikkate almadı. olan Iş Yasası ıse çalışanlann birçok kazanılmış hakkını geri- ye götürdü. Çiftçiler: Tanm ve Köyişleri Bakaru Sa- mi Güçlü, Adana'da hububat alım fiyatlannın yetersizlığin- den şikâyet eden çiftçilen salon- dan çıkardı. Güçlü, çıftçi örgüt- lerinin tepki göstermesi üzerine ıse "lnsanoğhı böyle. Az da do- yurmaz çok da. Ne doyurur bi- Hyor musunuz? Kara toprak" diyerek bır skandala imza attı. Doktorlar: AKP hükümeti sağlıkta yap- tığı düzenlemelerin hiçbirinde meslek örgütlerinin görüşünü almadı. Sözleşmeli personel, dö- ner sermaye, memurlann özele sevki, SSK ve devlet hastanele- rinin ortak kullanımı gibi temel düzenlemeler meslek örgütleri- nin göriişü alınmadan çıkanldı. Türkiye'nin en büyük hekim ör- gütü olan TTB ile Sağlık ve Sos- yal Hizmet Emekçilen Sendi- kası (SES) sağlıkla ilgili düzen- lemelen Resmi Gazeteden öğ- renir hale geldi. Ünlverslteler: AKP hükümetinin 7 aylık sü- re içinde en fazla uğraşnğı ku- Memur örgütü olan Tür- kiye Kamu-Sen yöneticileri sorunlannı aktarmak istedık- len Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan 3 ay rande\-u alamadı. Geçen hafta içinde yeniden Başbakanlık'a gi- den Kamu-Sen yöneticileri is- temlerine yanıt verilmeme- si üzerine oturma eylemi yap- tılar. Türkiye Kamu-Sen, Ekonomik Sosyal Konsey (ESK) toplantısına da "Böy- le bir dönemde zam dışında bir gündemle ESK'nin top- lanmasuu kabul edemeyiz" gerekçesiyle katılmadı. Me- mur-Sen de memur maaş ar- tışlanyla ilgili olarak hükü- meti ikaz ve kamuoyu oluş- turmak için bu hafta tüm ıl- lerde eylem yapma karan al- dı. İşçller: Hükümet toplusözleşme sürecinde bulunan 450 bin işçıye bir ilkı gerçekleştire- rek yüzde sıfir zam önerdi. Başbakan Erdoğan ve sen- dika başkanları arasında ya- pılan görüşmelerde hükümet zam oranını birinci 6 ay için yüzde 5, ikinci 6 ay için yüz- de 9'a çıkardı. Erdoğan, zam- mı yetersız bulan sendıka başkanlarına. "Kaynakyok. Madem fazla zam istryorsu- nuz. götürün şu nh et mektu- bunu IMF'ye siz imzalatuT yanıtını verdı. .\KP hüküme- tinin ılk icraatlanndan biri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin Mersin ve Konya il kongrelerine katddL (Fotoğraf: AA) Erdoğan, ekonomik göstergelerin normal olduğunu savundu: Kapanacakçok vana var ıNAZMİ AKDAĞ/ SABÎT HORASAN MERStSVKON\ A - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, Türkiye"de bugüne kadar ülke kaynaklannın hortumculara aktanldığını belirterek "Kapanacak daha çok vana var" dedi. Başbakan Erdoğan, Mersin'in Erdemli ilçesinde- ki Kargı Pınan mevkıinde bir mağazanın açılışın- da, Türkiye ekonomisindeki son göstergelere işaret ederek bunlann son derece önemli olduğunu belırt- ti. Erdoğan, AB sürecinde önemsedikleri konulann başında düşünce özgürlüğünün geldiğini. bunu ör- gütlenme, ifade, din ve vıcdan özgürlüğünün izle- diğini söyledi. Anadolu'nun gittiği heryerinde kar- şılaştığı insanlann "çocuğuma, eşime, bana iş" de- diğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Devlet, arük işsizlerin yerleştirildigi bir yer olmak- tan çıkacak. Devietin görevi özel teşebbüsün önünü açmaknr. Biz de bunun için önceiilde şirket kurma- yı kolaylaşordık,yaünmcının önünü açük. Daha ön- ce 19 aşamada gerçekleştirOen şirket kıırma işmiya- sal düzenlemeler yaparak 3 aşamaya indirdik" Erdoğan, AKP Mersin îl Kongresi'nde yaptığı konuşmada ise Türkiye'de bugüne kadar ülkenin kaynaklannın hortumculara aktanldığını söyledi. Erdoğan. "Kapanacak daha çok vana var. Ne denir- se denilsin. biz 22 ay önce yola çıkarken ne söylediy- sek şinıdi uyguluyoruz. Bizim televizyonumuz, gaze- temiz yok. Biz halkla yürüyoruz bu yottarda" dedi. 'Arazi saüşı için referanduma gidebiliriz' Orman özelliğini yitiren arazilerin satışı konusuna da değinen Erdoğan, "Vasfinı yitirmiş arazilerin satışını yapıp buradan kazanılacak parayı halka hizmetolarakgetirmekistiyoruz. Bu sayedeborçfaizi işinden kurtuluruz. Bunun için referanduma gidebiliriz. Referanduma giderek yine meydanlara çıkacağız" diye konuştu. rumlardan birisi de üniversiteler oldu. Rektörlerin görev sürele- rini sona erdiren ve imam- ha- tiplilere alan tercihi konusunda serbesti getiren YÖK Yasa Tas- lağı hazırlayan AKP hükümeti, bu konuda da üniversite yöneti- cıleriyle görüşme gereği duy- madı. YÖK, siyasi partiler, rek- törler ve öğretim üyeleri tara- findan eleştinlen taslak, aralann- da üniversite yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda kişinin görevini sona erdiriyor. Slvll toplum örgütleri: Iktidara gelmesinin ardından 2-B arazilerinin satışına ilişkin anayasa değişikliği önerisi hazır- layan AKP hükümeti, sivil toplum örgütlerinin tepkisi- ni çekti. Düzenlemenin ha- zırlanması sırasında çevre örgütleriyle görüşmeyen Çevre ve Orman BakanıOs- man Pepe, 2-B arazilerinin satışına ilişkin düzenlemenin Anayasa Komisyonu'nda görüşmesinden sonra sivil toplum örgütlerinden yazılı görüş istedi. Bakan Pepe, düzenlemenin Cumhurbaş- karu Ahmet NecdetSezer ta- rafından TBMM'ye iade edilmesinin ardından ise si- vil toplum örgütleriyle "gös- termelik'' bir toplantı yaptı. Bakan Pepe son olarak artan muhalefeti kesmek amacıy- la sivil toplum örgütlerin- den yeni bir anayasa değişik- liği önerisihazırlamalannı is- tedi. UP'de sendika dlntenmedl: Türkiye'nin AB'ye reform taahhütlerini sıraladığı Ulu- sal Programda sermaye çev- releriyle birlikte çalışan hü- kümet, işçi sendikalan ve diğer sosyal kesimlerin gö- rüşlerini dikkate almadı. Hü- kümetin, UP'nin hazırlıkla- nnda TÜSlAD ve Iktisadi Kalkınma Vakfı ile yakın çahşırken sosyal örgüt ve sendikalan göz ardı etmesi tepkilere neden oldu. Denetim elemanlari: Çeşitli bakanlıklar tara- findan hazırlanan vergi affi, kambiyo affi gibi düzenle- melerle bugüne kadar açığa çıkanlan birçok yolsuzluk ve kaçakçıhğın af kapsamı- na alınmasına neden oldu. Bu durum dürüst vergi mü- kellefleri ile çalışmalannı bu noktaya yogunlaştıran de- netim elemanlarırun tepkisi- ne neden oldu. İslami söylemle halkı dolandırdığı iddia edilen 14 şirket yöneticisi 5O'şer milyar kefalet ödedi KEMPAŞ yöneticüeıi de serbest MEHMET ALt SOLAK ANTAKYA - Karamanda fa- aliyet gösteren ve halktan topla- dıklan 70 trilyon lirayı dolandır- dıklan ıddıasıyla tutuklanan Is- lamcı sermaye kuruluşlanndan KİMPAŞ Holdıng'in 14 yöneti- cisi, 50"şer milyar liralık kefalet- le serbest bıraİaldı. Duruşmada konuşan mağdurlar, KİMPAŞ yöneticilerinin, "Parayı banka- ya yatınrsanız, oradan gelecek para haramdır, ancak bize yatı- nrsaıuz helaldir" diye propagan- da yaptıklannı söylediler. • Duruşmada konuşan mağdurlar, KİMPAŞ Holding'in yöneticilerinin, "Parayı bankaya yatmrsanız, oradan gelecek para haramdır, ancak bize yatmrsanız helaldir" diye propaganda yaptıklannı öne sürdüler. Antakya 2. Aslıye Ceza Mah- kemesı'nde yapılan duruşmaya, tutuklu samklar KİMPAŞ Hol- dıng Yönetim Kurulu üyeleri Ab- dullah Özbey, Ekrem Özüdoğ- ru, Faik Çavnşoğlu, İbrahim Uzun, Mehmet Kurşun, Abuse- \id Soydan, İbrahim Ayan, Ra- nıa/an Böcü. İbrahim Barit, İb- rahim Ermut,Ahmet Yaşar Kur- şun, Ali Ozcan,AM Topçu ve Ka- dir Manguxı katıldı. Samklar, güvenlik nedeniyle Karamandan Antakya'ya alınan mahkemede- ki ifadelerinde, dolandıncılık suçlamalannı kabul etmedikle- nnı belirterek tahliye ve beraat- lerini istediler. Duruşmaya şikâ- yetçi ve müdahil olarak kahlan ve KİMPAŞ mağduru olduklan- nı belirten çok sayıda mağdur adına konuşan 11 kişi ise "İsla- mi kuruluş drve holdinge para vaürdıklanıu.ancak3vıldırtünı girişimlerinerağmen gerialama- dıklannı" söylediler. Mağdur- lar, holdinge döviz ve altın tes- lim ettiklerini ve kendilerine yüz- de 25 kâr payı verileceğinin va- at edildiğini, ancak bugüne ka- dar ne kâr payı, ne de anaparayı alabildiklerini anlattılar. Mağ- durlar, "KtMPAŞ yöneticileri, 'Parayı bankaya yatınrsanız. ora- dan gelecek para haramdır, an- cakbize yatınrsanız helaldir' de- diler" diye ifade verdiler. Mahkeme heyeti, tutuklu 14 sanığın 5O'şer milyar liralık ke- faletle serbest bırakılmalanna karar vererek dunışmayı ertele- di. Sanıklardan Abdullah Öz- bey 'in, 1991 -1995 yıllan arasın- da Refah Partisi'nden Konya mil- letvekili olduğu bildirildi. Yaklaşık 6 bin ortağı bulunan KİMPAŞ Holdıng'in yönetici- leri hakkında, 3 ay önce Serma- ye Piyasası Kurulu'nun ihban üzerine soruşturma açılmış ve bu kapsamda 14 yönetıci tutuk- lanarak cezaevine konulmuştu. YARGITAY ONURSAL BAŞSAVCISI SAVAŞ: PROF. BATIREL YÖK ÜYELlĞÎNE GETlRÎLDÎ Meclis ulusalcüıktan uzak Hükümetten Gürüz'eçalım ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu)- Yargıtay Onursal Cumhuriyet Baş- savcısı Vural Savaş, bugünkü TBMM'nin, bugüne kadarki Mec- lıs 'ler arasında ulusalcılıktan en uzak. emperyalizm güdümüne en yakın meclis olduğunu belirtti. Yeniden Anadolu ve Rumeli Mü- dafaa-ı Hukuk Dergisi'nin 5. yılı ne- deniyle düzenlenen "Türkiye'ııin var- hğmı tehdit eden son getişmefcrve ya- sal düzenlemeler'' konulu panele ka- tılan Savaş. "Meclis'in, ABD'yle da- ha büyük faatiyetlerde bulunması du- rumunda toprak bütünlüğümüzü na- sıl koruruz bilmi>orum. Zaten TİJSİ- AD ve ABD destegiyle, maksath bir şekilde parlamento oluşturuldu" de- di. Konuşmasında DGM konusuna da değinen Savaş, "Dünyanın her j'erin- de bu tip mahkemeler vardır. Aynca samklariçin de bir güvencedir. DGM kalküğında, suç nerede işleniyorsa, oranın hâkimi mahkemeye bakacak Pcki onlann güventiği nasıl sağlana- cak" diye konuştu. Panele kahlan gazetemiz yazan Ümit ZfleB ise Türkiye"nın yeniden bır Kur- tuluş Savaşı vermenin eşiğinde oldu- ğunu vurguladı. Zileli, Türkiye'nin diz çökertilme sürecinin, 4 Temmuz 2003'e kadar geldığını ve ABD'nın ba- ğımsızlık gününde. Türkiye' nin kafa- sına bir torba geçirildiğini söyledi. ANKARA (ANKA) - Hükümet, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başka- nı Prof. Dr. KemalGürüzve ekibinin tasfiyesini gerçekleştirmek amacıyla bır yandan yasa çahşması hazu-lıkla- nnı de\ am ettirirken, diğer yandan da Gürüz'ün beraber çalışmakta zorla- nacağı isimleri YÖK' e üye yapıyor. Hü- kümet, Gürüz'ün döneminde rektör- lükten istifasını ıstediği Prof. Dr. Ömer Faruk Banrel ı YÖK üyeliğine öner- di ve ataması gerçekleştınldı. Bakanlar Kurulu, Durmuş Öztek' in YÖK üyelığinden ıstıfa etmesi üzeri- ne boşalan kontenjanını doldurmak amacıyla Cumhurbaşkam AhmetNec- det Sezer'e, Marmara Oniversitesi öğ- retim üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Ba- tırel'i önerdi. Sezer de Bakanlar Ku- rulu'nun yaptığı seçimi uygun bula- rak Batırel'i YOK üyeliğine atadı. Ka- rar Resmi Gazete'de yayınlanarak yü- rürlüğe girdi. Öztek'in yerine Prof. Dr. Ömer Fa- ruk Banrel'in getirilmesinin Hükümet ile YÖK Başkanı Gürüz arasındaki çahşmanın yeni bir üriinü olduğu kay- dediliyor. Marmara Üniversitesi'nde rektörlük görevinde bulunan ve ikm- ci dönemin üçüncü yılında istıfa etmek zorunda kalan Batu-el. üniversitedeki kadrolaşmayı önlemediği, türban ya- sağını uygulamadığı gerekçesiyle YOK'ün tepkisini çekmişti AKP'liler '365'ten memnun değil 365 kişilik AKP grubunda hükümet, milletvekillerinin devamsızlığından, milletvekilleri de bakanlann ilgisizliğinden dertli. AKP Genel Başkanı'nın birçok kez uyansına karşın, CHP'nin destek verdiği tasarılarda bile genel kurulda toplantı yeter sayısına zor ulaşılıyor. Gece yansı baskın yoklamalarda devam çizelgesı tutan ve milletvekillerini seçim bolgelerine şikâyet eden AKP grup yönetimi ise daha ağır bir yaptırım bulmakta zorlanıyor. AKP'nin son Merkez Yürütme Kurulu'nda konu tartışılırken bazı yöneticiler yoklama dışında genel kurulda "imza attmlarak" devam çizelgesi tutulmasını önermiş. Ancak Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat "llkokul öğrencisi gibi milletvekilinden hesap sormak ters teper" diyerek bunu önlemiş. Grup toplantısında söz alan Diyarbakır Milletvekilı Fehmi Uyanık ise madalyonun diğer yüzünü anlattı. Bakanlara zor ulaştıklarını, isteklerinin dikkate alınmadığını söyleyen Uyanık, Ankara caddelerinde karşılaştığı eski bakanlann halini anlattıktan sonra "Bakanlanmız mezara kadar bakan kalacaklannı sanıyortar, ama öyle olmuyor. Dikkat edin, siz de selam verecek birini bulamayabilirsiniz" diye uyarmış kabine üyelerini. Milletvekillerinin derdini anlamak amacıyla yemekli toplantılar düzenleyen Dengir Fırat'a da bir milletvekili ilginç bir saptamada bulunmuş. "Bakanlar telefonumuza çıkmıyor, isteklerimiz yapılmıyor'' demiş milletvekili, "Bunun tek sebebi de grubumuzun 365 kişi olması. Eğer bu grup 365 yerine 280 kişiden oluşsa o zaman bir dediğimiz ikiyapılmazdt..." Malum; güvenoyu rakamı 276! 'Kafanız bir kaz kadar çalışıyorsa!' Eski ANAP yöneticisi Büterrt Akarcalı 20 yılı milletvekilliğiyle, bir bölümü bakanlıkla geçen siyasi yaşamını kftaplaştırdı. "Karanlık Hep Vardı-Biz Aydınlığa Çabaladık" adlı kitabını dogadan örneklerte renklendiren Akarcalı, sürü halinde uçan yaban kazlannı siyaset için irdeliyor "Göç eden yaban kazlan grup halinde 'V şeklinde uçartar. Uçan herkuş, kanat çırptığmda arkasındaki kuş için, onu kaldıran bir hava akımı yaratır ve uçuş menzillerini yüzde 70 oranında uzatırlar. Tek başına gidecekleri mesafeyi neredeyse ikiye katlarlar. 'V grubunun başında giden kuş çabuk yoruiur. Yorulan kaz en arkaya gider ve bir sonraki kaz lider konumuna geçip sûrünün hız kaybetmeden devamını sağlar. Gruptaki bir kuş hastalanırsa ya da bir avcı tarafından vurulursa düşen kuşa yardım etmek üzere iki kaz aynlır ve korumak üzere yanına gider. Tekrar uçabilene ya da ölümüne kadar onu terk etmezler. Daha sonra yola devam etmek için kendilerine başka bir kaz grubu bulurlar. Hiçbir kaz grubu da kendilehne bu şekilde katılmak isteyen kazlan reddetmez." Bu alıntının ardından eski-yeni lideriere sesleniyor Bülent Akarcalı: "Parti genel başkanı olarak en az bir kaz kadar sağduyulu olunuz. Yerinizi zamanında bir başkasına bırakmayı biliniz. Partinizi ve ülkenizi batınncaya kadar genel başkanlıkta, Başbakanlık'ta kalmaya ısrar etmeyiniz. Eğer kafamız bir kaz kadar çalışıyorsa, bizimle aynı yöne gidenlehe bilgi alışvehşini ve işbiriiğini sürekli kılanz." İş Bitiricilik Üzerine iktidann kadrolaşma operasyonundan kulislere renkli bilgiler yansıyor. Bir daire başkanlığı veya genel müdürlük için ez az 6 milletvekilinden "referans" istendiği. Meclis'e atanacak polislerin listesınin AKP Genel Merkezi'nde hazıriandığı gibi örnekler bunlardan birkaçı. Atama listeleri; müstakbel bürokratlarda "siyasi köken, politik aidiyet duygusu ve sebatkârtığın" AKP'li bakanlarca oldukça önemsendiğini gösteriyor. Ancak başvurular fazla olunca iktidar milletvekilleri de kendilerine yakın isimleri etkin yerlere getirmek için değişik taktikler buluyor. Bir AKP milletvekilinin "iş bitiricilik" üzerine anlattığı fıkra, bu alandaki ustaca yöntemleri açığa vuruyor: "Fıkra bu ya; nüfuzlu bir kişi iyi eğitimli biryakınını evlendirmeye çalışır. Müstakbel damada gider, önehsini söyler. Ama damat 'Işim yok, gücüm yok. ne evliliği' deyince, 'Ama gelin adayı Koç ailesinin kızı' der. Bunu duyunca damat öneriyi kabul eder. Işgüzar adam bu kez Koç ailesinin kapısını çalar. Ailenin büyüğüne durumu anlatır, ama 'Kızım evliliğe hazır değil, bizim de öyle bir niyetimiz yok' yanıtını alır. Adam 'Ama damat adayı Dünya Bankast Başkan Yardımcısı' deyince işin rengi değişir. Baba Koç öneriyi kabul eder. Işbitiricimizin üçüncü adresi Dünya Bankası Başkanı olur. İyi eğitimli genç biryeteneği başkan yardımcılığına önerdiğini söyler. Başkan 'Her iyi eğitimliye burada iş versek makam kalmaz' diye tereddütsüz yanıt verir. 'Ama' der işbitirici, 'Genç adam Koç ailesinin damadı...' Bu kez aynı kesinlikle 'Getir o zaman' der Dünya Bankası Başkanı." Dokunulmazlık ve 2B AKP hükümeti, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını istemiyor. Sık sık bu yöndeki sorulara muhatap kalan iktidar, dokunulmazlıklarla ilgili araştırma komisyonu kurulunca rahatladı. Şimdi sorulan "Komisyon bir araştırsın bakalım dünyada ömekleri nasılmış" diye geçiştirebiliyoriar. Meclis'te geçen hafta orman köylülerinin sorunlarının belirlenmesi için de bir araştırma komisyonu kuruldu. Orman arazilerinin satışına ilişkin anayasa değişikliği, TBMM Genel Kurulu'nun gündeminde bulunuyor. Dokunulmazlıklarta ilgili kararını komisyonun çalışmasının sonuna erteleyen AKP'den, ormanlarla ilgili anayasa değişikliği için de bununla tutarlı bir tavır bekleniyordu. Ama durum öyle olmadı. AKP bir yandan anayasa değişikliğini bu hafta TBMM Genel Kurulu'na getirmeye hazırlanıyor; diğer yandan dokunulmazlık komisyonuna üye listesi bile vermeyerek kuruluş sürecini uzatıyor. Bir tarafta yargıdaki dosyalara "dokunulması", diğer tarafta orman arazilerinin satışından gelecek para olunca tercih de paradan yana kullanılıyor. Türey Köse, Enıine Kaplan, Bülent Sanoğlu tbmmcumattnetnet.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear