22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 TEMMUZ 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Hangisi altın değepinde? Tanş Bumaniye Kooperatifi Başkanı Fıkret Akova, TBMM Bütçe Plan Komis- yonu alt komisyonunda konuşuyor. Ko- nu, zeytinlik alanlarda maden aranması ve işletilmesineolanaktanıyan maden ya- satasansı: "Yöremızde yaklaşık 10 mil- yon zeytin ağacı vardır ve en az 300 bin afegeçtminizeytindensağladığığbi, zey- tin toplama işçisi olarak 400 bin kişi de kırsalyörelerdengelerekenaz6aylıkge- çimini sağlamaktadırtar. 10 milyon zey- tinağacınınyıllıkgetirisiortalama 40 bin tonzeytınyağı ve30bin ton sofralıkzey- tindir. Bunun parasal değeri 100 milyon dolardan az değildir. Buna karşılık, böl- gemizde bulunan Havran-Kûçükdere köyü çevresinde altın işletme ruhsatı alan, ancakfaaliyetidundunılan çokulus- lu Tüprag şirketinin fizibilite raporuna göre, maden işletme alanında 1.5 mil- yon ton cevher işlenecektir ve işletme sonunda 7 ton altın, 15 ton gümûş el- de edilecektir. Bir onsu 350 dolar mer- tebesindeki ABD dolan olarak yıllık ge- lir 13.5milyon dolarolarakhesaplanmış- tır. Gündemdeolan madenyasa tasan- sına göre. yüzde2 devlete verilecekpay ise yalnızca 270 bin dolardır. Tasan ile şirket, maden faaliyetinin bulunduğu bölgeye bakılmaksızın tûm teşviklerden de yaraıianacaktır. Tasanya göre, altın, çıkaran madencinin olacaktır. Devtetise, sadeceyüzde 2 parasalpayalarak, tüm teşviklerle sağlanan indihmlerden arda kalırsa, katma değerkazanacaktııi Altı- nın ise, elde edildiğihaliileMerkezBan- kamızın kasasına girmesi söz konusu değildir." önümüzde iki seçenek var: Binlerce Tü'rk ailesini geçindiren, ülkeye katma değer kazandıran zeytinlikler mı, yoksa bir ulus ötesi şirketin yalnızca ken- disine ait olacak altını - hem de toprağı bir kez daha üzerinde değıl zeytin, ot bı- le bitmeyecek şekilde bırakarak - çıkar- ması mı? Hangisi? IŞIK KANSU ABD'nin "Yap-Boz'u MedraseHarekâtı SAĞANAK Iran sınınnda PKK'lilerin Iran asker- leri ile çatışmaya girmesi, ABD'lile- rin 11 Türk askerini Süleymaniye'de gözaltına almalan ileTunceli VaJisi'ne yönelik suikast girişiminin peş peşe gelmesi yalnızca bir rastlantı mı? Ayrtı günlerde, 10Temmuz2003'te, "Terörün ötesinde: Değişen Dün- yada Strateji" kitabının yazarı, ABD'Iİ emekli asker Ralph Peters. New York Post'ta özetle şunları yazıyor: "Irak'ın parçalanması iki aşamada olmalıdır. önce geçici olarak ülkeyi 3 devletten oluşan bir federasyona bölmeliyiz. Sunni Araplara reform için son birşans vermeliyiz. Birdev- let, güneydeki Şii bölgesinde kurul- malı, tüm güney petrol alanlannı al- malıdır. Ikincisi, genişletilmiş Kür- distan olmalıdır Tarihsel olarak Kürt olan Kerkük ve Musul'a ve tabii ki Irak'ın kuzey- dekipetrol alanlarına sahip olmalı- dır. Uçüncüsü bu ikisi arasında ka- lan ve sıkıştırılmış bir Sünni Arap devleti olmalıdır. Bağdat, otonom bölge yapılmalıdır. Peki, bizim 'uzun zamandır müt- tefikimiz olan' Türkiye ne olacak? Türkiye, son verilemeyen yolsuz- luklar, büyüyen Islami köktencilik ve kendisine zarar veren ordusuyla ye- niden 'Avrupa'nın hasta adamı' ol- maktadır. Ya bizim yenilenen dost- luğumuzun sonucu? Geçen hafta ABD güçleri Kuzey Irak'ta gizli bir Türk askeri operas- yonunu bir düzine kadar özel hare- kât askerini yakalayarak durdurmak zorunda kaldı. TürklerKerkük'te üst düzey bir Kürt lidere suikast yapa- caktı. Bunun suçu neydi?ABD ile iş- birliği yapması. Türk ordusunun bizim işgalimizin altını oymakistemesi, Bushyöneti- mine (Irak'ta) yeni ulus kurarken kü- çük düşünmekten vazgeçmekgerek- tiğini göstermektedir. Külüstûr oto- mobillere yeni benzin koymak yeri- ne, yeni otomobiller üretrnenin za- manıdır. Bağımsız bir Kürdistan, üre- tim hattında ilk olmalıdır Irak'ı bölmede ikinci aşamamız, eğer Sünni Araplar işbirliğini red- derse bunlan postalamak olmalıdır. Kürtlerin ve Şiilerin iki ayrı bağımsız devletlerinin Iran sınınnda birleşme- sini sağlayabiliriz. Kürtlere petrol, gaz ve ticaret için bir deniz korido- ru güvencesi sağlayabiliriz. Uçüncü biraşama da olabilir. Av- rupalılann çizdiğı stnırlarda, Türkiye, Suriye ve fran'da rehin tutulan mil- yonlarca Kürt'ün özgürlüğe ulaşma- sını desteklemek için hiçbir fırsatı kaçırmamalıyız. Insan haklan ve öz- gürlükler konusunda ciddi olan ABD 'liler için büyük Kürdistan uzun dönemli hedef olmalıdır Yalnızca askeri operasyonlar Or- tadoğu 'yu değiştiremez. Avrupa 'nın mirası olan bu yapay sınırtar, Irak'tan başlayarak kaldırılmalıdır." Yaşanan sıcak gelişmeler ile bu emperyalist senaryoyu üst üste getirince. ABD'nin "Pax-Americana" diye adlandırılan "yap-boz" oyunu üzerindeki parça- lar yerlerine cuk oturuyor... Başkanlığına Mehmet Ak- soy'un getirildiği Türkkent Merkez Biriiği'nin geçtiğimiz günterde yapıian genel kuru- luna sunulan rapordan: "Ko- operatiflerin aldığıyapıizinle- rtnde 1999-2002 yıllannda yüzde24.2'denyüzde 14.7'ye önemlibirazalış gözlenmek- Ocağımızın Ağacı tedir. Kuşkusuz, bunda Top- lu Konut Idaresi'nin koope- ratii}eridışlayanyöneltilerinin veyapı malotuşlanndakianor- malartşlannyanında, giderek txsulangekdağkrunınohjm- suzetkileriyüzünden koope- ratifyoluyia konut edinebite- cekattve orta gelirfikatman- lartn umutianntn kınlmasınn et- kisiaçıktır. 2000-2001 yılla- nnda üst ûsteyaşanan akça- Iıbunalımlannyanında, küre- selleşme sürecinde yaşanan devletin toplumsalişlevlerin- den çekilmesinin, küçülme- sinin, daha doğrusu IMF ve Dünya Bankası'nın dayatma- lannmbüyükroü vardır. "Obfl- dik ikili, ocağımıza da incir ağacı dikmiş yani. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yükseköğretimi "medre- se"ye çevirecek gizli- saklı ha- zırlanmış tasarıyı üniversitelere hiç göndermemiş, Üniversitele- rarası Kurul'a giriyor. Rektörler soruyor "Tasanyı niyebize gön- derrnediniz, görüşümüzü alma- dınız?" Çelik, yanıtlıyor: "Gön- derdim, görüş aidım." Rektörler yine soruyor. "Ki- me gönderdiniz?" Çelik, kem küm ediyor. Kem küm ediyor çünkü, Bakan'ın kendisi de, her- kes de biliyor ki, tasan kimi üni- versitelerdeki üç- beş yandaşın bikjisi ve desteği ile hazırlanmış- tır. Rektörler, neyapsın, elde ta- san yok; gazetelerde çıkan, ora- dan buradan elde ettikleri kınn- tılan soruyorlar. Çelik, 0 değişti, bu tasandan çıktı, şuzaten tasandayok" kar- şılığını veriyor. Tasan sözde Ba- kanlarKurulu'ndan geçmiş, ama mali hükümleri Maliye Bakanlı- ğı'nda daha yeni gözden geçi- riliyori Ciddiyetsizlik, sallapatilik gırfa... Üniversitelerin bütçeden aldığı kaynak öğrenci başına 1400 dolar. Çelik'in tarikat okul- lanna kaynak aktarmak için icat ettiği "binlerce lise öğrencisini özelokullardaokutma"uyguia- ması için devletten aynlan pay ise öğrenci başına 2.200 dolar! AB uyum paketlerinde üniver- sitelere ilişkin en ufak bir eleşti- ri ya da yeni düzenleme önerisi yok, işine geldi mi AB'den çok AB'ci kesilen iktidar, gericilik üre- tecek "üniversite reformu "nu dayatıyor. AKP'nin "medrese harekâtı" neresinden tutarsanız tutun, tam anlamıyla dökülüyor. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Uç Emekli "Genel Müdür": (3) Bağ-Kur Prime Esas Gelirler ve Primleri Türkiye'nin en genç sosyal güvenlik kurumu olan Bağ-Kur. 1479 sa- yılı "Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigorta- lar Yasası" ile kurulmuş ve 1 Nisan 1972'de sosyal güvenlik sistemine katılmıştır. 1 Nisan 1972'de. Bağ-Kur "sigortalılanııın öde><eeekleri primJere esas olmak üzere". bıldirecekJeri aylık gelirJer için 12 basamaktan oluşan bir tablo belirlenmıştir. Bağ-Kur sıgortalılan bu tablodaki istedikleri basa- mak gelırinden prim ödemekte özgür bırakılmıştır. 8 Mart 1981 günlü Resmi Gazete'de yayırnlanan 2423 sayılı yasa ile, Bağ-Kur primlerine esas gelirler ile, bağlanacak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalan aylıklarını hesaplamak için, belirlenen basamak gelirle- ri sistemi terk edilmiş, yerine "gösterge ve katsayı" sistemine geçilmıştir. Temmuz 1987'de, 3396 sayılı yasa ile Bağ-Kur Yasası'nın "Sigortapri- mine ve ayhkiara esas olan gelir basamaklan" başlıklı 50. maddesı değış- tirilmiş ve (basamak sayısırun arttınlmasına, göstergelerin değiştirilme- sine (...)" BakanlarKurulu yetkilı kıhnmış.tır. Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak. 31 Temmuz 1987 gün- lü Resmi Gazete'de yayımlanan 22.7.1987 tarih ve 87'11995 sayılı Karan ile, Bağ-Kur Gösterge Tablosu'ndaki 12 basamağa. 12 (oni- ki) basamak daha ekleyerek basamak ve gösterge sayısını 24'e çı- karmiştır. Ilk 12 basamakta zorunlu bekleme süresi bir yıl, 13. ve sonraki basamaklarda zorunlu bekleme süresi de iki yıl olarak be- lirlenmiştir. Böylece. 7. basamaktan giriş \apan bir Bağ-Kur sigortalısı, basamak yükselhnelerini zamanında yaptığında ve 30 yıl da kesintisiz prim öde- dığinde, 24. basamaktan emekli olmaya hak kazanır. Buyasa ile, 1. basamak göstergesi 360 (üçyüzalfmış). 24. basamak gös- tergesi de 4.020 (dörtbinyirmi) olarak saptanmıştır. Böylece 1 Ağustos 1987'de Bağ-Kur alt srnır geliri o günün katsa>ısı olan 70'e (yetmiş) gö- re, 25.200 (yirmıbeşbinikiyüz), üst sınır (tavan) geliri de 24. basamaktan 4.020 gösterge ve 70 katsayıya göre, 281.400 (ıkiyüzseksenbirbindört- yüz)lirayayükselmiştır. Aynı tarihte. (1 Ağustos 1987) SSK alt sınır ka- zancı (taban) 49.020 (kırkdokuzbinyirmi). üst sınır kazancı (tavan) ise 448.020 (dörtyüzkırksekizbınyirmi) lira idi. A\nca, 4181 sayılı yasa ile. Bağ-Kur sigortalılarma, 1 Ekim 1996'dan geçerli olarak "üç ay içinde yanlı talepte bulunmak şarüyla. en fazla oni- İd basamak" \ r ükseltme hakkı da tanmmıştır. Ocak 2003'te Bağ-Kur primine esas en yüksek geiir, 24. basamak ge- liri olan 812 milyon 799 bin liraya, SSK prime esas üst sınır ücreti de, 1 milyar 637 milyon 500 bin liraya yükselmiştır. KÎM KfME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak ı turk.net HARBİ SEMİH POROY semihporoyu yahoo.com HAYAT EPtK TtYATROSU MVSTAFA BÎLGİN Ocak 2003 BAG-KUR ve SSK Prime Esas Getirler, Ûcreder ve Primleri (Bin TL) KIRIMLAR Bastmak -7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 P 18 19 20 21 23 24 Bekleme Sfiresi lYıl I Y I I 1 Yıl lYıl lYıl 1 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 2 Yıl 30 Yü Toplamı BAĞ-KUR Basamak Geliri 1 A>hk 247 1 [9 259.937 2"2.755 285.57 3 298.391 311.208 356 636 39S 105 439 5"5 481044 52i 513 563 933 605 452 646921 688.391 "29.860 "1.329 812.7 99 Gelırler Sire Toplamı 2 965433 3119.24" 3.273.060 3426.87 3 3.580.68" 3.734 500 8İ59.267 9.554.530 10.549 "94 11.545 056 12.540321 I3.535.5S5 14.530.84S 15 526.112 16 521.3"6 17 516.639 IS.5H.903 19.507.166 188498.399 SSK Üst Sınır Ücreti (Tıvan) 1 Avlık Süre Toplamı 1.637 916 19.654 99" 1.63"916 1.63 7 916 19.654 99" 19.654 99" 1 637 .916 19.654.99" 1 637 .916 1 637 916 1 63T916 19.654.997 19.654.997 39.309.995 163".916 -9 309.995 1637.916 39 309.995 1637 916 ! 637 916 1.637.916 1.637.916 1.637.916 1.637.916 39 Î09.995 39 309 995 39.309 995 39 309 995 39.309 995 39.309 995 1.63" 916 39.309 995 1.63" 916 39.309.995 1.637.916 39309.995 Lcretler 589.649 922 SORUŞTURMAY PÎSSOVSUNCULAR T KOMÎSVONU A A U N PrSLÎKLERÎNtZt I.. J ASH STZ -4UN PISLIKLERINIZI yfrjEötz OLACAZ 6AIÎBA ı. 1 ı ı ı ı i ı y OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGESÇ Ocak 2003'e Göre 30 Vılhk Gelirler, Ücrefler, Primler (Bin TL.) KIRLMLAR Pnme Esas Sıoorta Kollan Iş Kazası Analık Hastasik Yaslılıt 30 Yıl Toplamı BAĞ-KIR |_ SSK Gelirler 'lOranı «oûOO 11 o 0.00 o o2û00 °« 20 00 %40 00 188.498.399 PnmTL 0 0 37.699 680 3" 699 6S0 "5.399.360 Lcretler "oOranı "o 1 50 M 00 M100 °o20 00 11 o 33 50 589.0)9 922 PranTL. 8 £44 "49 5 896 490 64.861 491 1T.929 984 197 532.724 10.800 gün (30 tam yıl) 7. basamaktan prim ödemeye başlayıp, basa- maklan "birer birer" çıkan ve 24. basamaktan emekli olan bir Bağ-Kur sigortalısı ayda toplam (Yaşlılık Aylığı+Sosyal Yardım Zammıj 706 mil- »r on. aynı sürenin 10.800 günün (30 yıl)priminin tümünü de sigortapri- nine esas en yüksek ücretten (tavan) ödeyerek emekli olan bir SSK si- gortalısı ise, ayda 507 milyon toplam (Yaşlılık Aylığı+Sosyal Destek )demesi (avansf+Sosyal Yardım Zammı) emekli aylığı almaktadjr. TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 14 Temmuz ıctnc.nuuntaz-arikan.com IRAK'TA KRALUG/A/' SONl/f. 1958'DE BllGÜN, HSAK'TA YAPlLAAI 8/K DA&8EYLE AAOMAGŞ'İ y/K/LPt'.''AYHt GÜN, İSTAN- BUL'PA PÜ2ENLEHEN "8ASÛAT fiHKr/ Zı£l/E 7VP- LANTISI* İÇİN 6£<İ-£NEN l/SAK K&U-/ E.FAYSAL'tH UÇAĞI YEÇİUCÖy'E ASLA ULAÇA~M/yACAKT)R. SARAH ~OL £Ğ/UMU (SENEISAL. ASOÜL KE&.İM KASlM 'INÇSAĞDAKİ gESİM} YÇNETİMİNDEKİ OfZDU glGUKLEei, BAÇfCElirİM TKlM ÖNEMLİ N0/0> LARlNl, gü A2AD/İ OA 12O CPAU,2S SALONLU O£V IdZALUK SAEAY/fJI ELE 6EÇİRPİLER. GENÇ KJSAJ. E.FAY- SAL VE AMCASl ABPÜLİLL4H HEMEN ÖLPÜeÜLDÜ! IŞSA/CAN AJUgJ SAİT PAŞA İSE,ERT£Sİ <SÜN,KA- DIN K/ueiNOfi KAÇA#K£Hş YAtcALANAIZAK AS/LPf. GENEML KAS.IMUH YÖNETİMİ, 1963'T£*J BİR SAÇ- ... . DAg££Y£ ÛEĞİN £ÜReC£KTİfZ. NİLGÜN CERRAHOĞLU Öfkeli Barış... "Spaghettiall'anrabbiata"... ironik birseçim! Birebir çevirisi "öfkeli spaghetti". Gerçektedomatesli, acılı bir spagetti çeşnisi bu... Berlin'in ünlü Italyan nestoranı "Bocca diBacco" da Scrıröder "SpaghsttiaH'arrabiata'yemş, yanındadaen- fes bir "Greco di Tufo" şarabı içmiş. Italya- Almanya sa- vaşında, "ateşkes" ilan etmek için... Berlin'in doğu-batı arasında bulunduğu yıllardan be- ri gazeteciler, siyasetçiler ve hatta casuslann buluşma noktası oiarak bilinen Friedrichstrasse'deki ünlü resto- ran, böylece bir kez daha tarih yazmış oiuyor. "Bocco di Bacco" -her zamanki gibi- Italyan-Alman müşterile- riyle dolup taşmaya devam edecek ama.. aynı şeyi Ital- ya kıyılan için söylemek mümkün değil. Italyan turizm- ciler bu savaştan kayıpla çıktı. Beriusconi hükümeti yara bere aldı. Savaşın galibi ise Schröder Savaş nedeni: "Kapo krizi"... Savaş -malum- Avrupa Pariamentosu'nda dönem başkanlığını devralan Başbakan Berlusconi'nin kendi- sini eleştiren bir Alman paıiamentere "kapo" ("temer- küz kampı gardiyanı") demesiyte patlak vermişti. Ber- lusconi'nin yanm-ağdıközürleriylezarzoryatştınlankriz, hükümet üyelerinden -Turizm Bakanı Yardımcısı Stefa- no Stefani'nin- Almanlara başlarbğı ikinci salvo ile haf- ta içinde yeniden alevlendi. Alman turistleri -"bira içip geğirme yanşı yapan, aşı- n milliyetçi, gürûltücü, küstah gûruh1 ' diye- yerden ye- re vuran Stefani'nin hakaretleri bardağı taşıran damla ol- du ve Schröder sonunda bu hafta için planladığı "Ital- ya tatilini" iptal etti. Alman basınının da yangına körük- le gitmesi üzerine, Federai Almanya Başbakarn'nı örnek alan çok sayıda Alman turist "favori tatilmekânlan" Ital- ya'dan -bu yaz için- vazgeçti. Bu ağır bir bilanço.. çün- kü Çizme'ye gelen turistlerin yüzde 50'si Alman. Rezervasyon iptallerinden" şaşkına dönen turizm- cilerkrizegirdi. "Hakarete uğrayan•"Berlin biryandan, "iptal yağmurundan bunalan" Italyan turizmciler öte yandan Roma'yı çembere alıp "gerizekâlı" Turizm Ba- kan Yardımcısı Stefani'nin "keflesini istediler". Berius- coni'ye "yağcılık olsun" diye Almanya'ya salvo açan "bakan yardımcısı", neye uğradığını anlamadan alaşa- ğı edildı. Avrupa turizm sektörünün en bereketli müşte- ri kitlesine hakaret eden ganban Stefani'nin devre dışı bırakjlmasıyia birkaç saat için olsun bir heyecan yaşan- dı: "Schrödergeri dönermi?"... Ama Alman şansolye- si yumuşamadı. Bu yaz Schröder Italya'ya gelrniyor. Berlin'de sadece "spaghetti"yiyor AJmanlann yüzde 70'i de şansölyenin bu "usta diplomasi hamlesini" destek- liyor. Almanya'nın kırmızı çizgisi Schröder "Bocca diBacco"dan kısaca şu mesajı ve- riyor; "Almanya'nın ayağına basmanın bedeli vardır. Ama meseleyi kan davasına dönûştürmek de istemi- yoruz!" Kıssadan hisse... Almanya'nın asla geçilmemesi ge- reken kırmızı çizgileri var. "Nazi geçmişe atıfta bulun- mak" işte böyle bir çizgi. Hatırlayacaksınız Mesut Yıl- maz da Lüksemburg zirvesinde Türkiye'yi dışlayan Al- manya'yı "lebensraum pofitikası sürdürmekle" suçla- mış ve Bonn'u deli etmişti. Almanya'nın Ankara Büyü- kelçisi Hans Joachim Vergau ile o dönemde yaptğım bir konuşmayı hatırlryorum. Büyükelçinin öfkesi tınutu- lurgıbı değıldi. "Lebensraum" der demez Vergau pancar gibi kıza- np moranyor, her seferinde fiziken a/lak bullak oluyor- du. Bana "Günlerdirbusözcükleyatıpbusözcüklekal- kıyorum" demiş ve devam etmişti: "bu kelimeyihalbu- ki belleğimin en uzak köşesine gömmüştüm..." Ro- ma'daki Alman Büyukelçisi de eminim şirridi bu ruh ha- lini paylaşıyor. Almanlann o zaman "affedilmez" bul- duklan nokta "lebensraum"sözcüğünün "basbakan" öü- zeyinde bir kişinin ağzından çıkmış olmasıydı. Berlin'in hışmına uğrayan Berlusconi'nin "kapo"su gibi tıpkı... Ama Almanya-Türkiye arasında "lebensraum" nasıl bir kan davasına dönüşmediyse, Italya ile "kapo krizi" de er geç yatışacak. Vaktiyle "Nazilerle paralellik kur- makarnacında olmadığım" söyleyerek konuyu kapat- maya çalışan Yılmaz gibi... Beriusconi de şimdi Schrö- der'e sunduğu "yanm ağız" özürierle krizden srynlma- ya bakıyor. O dönemde Bonn Ankara'y çizmemiş ama, Yılmaz'ın üzerine çarpı koymuştu. Olacak olan bu. Berlin Roma'yı gözden çıkartamaz. Ama Beriusconi üzerine bir çarpı kc- yacaktır. Schröder ve Beriusconi arasında Irak savaşın- dan bu yana başgösteren "kan uyuşmazlığı" büyük ola- sılıkla artacak. Italyan dönem başkanlığı için talihsiz bir başlangıç. B U L M A C A SEDATYAŞAYAN 1 2SOLDA.NSAĞA: l/"Enayi, ap- tal" anlamın- da argo söz- cük. 2/ Tele- fonsözü... ts- lam dininde evliliğin sona ermesi. 3/Ö1- müş kimseler- le cinsel ilişki kurma biçi- minde görii- len sapıkhk. 4/Kahve, hindistan- cevizi. süt ve alkol- den oluşan içki. 5/ Uyan... Osmanlılar- da acemi ocağına bağlı olanlara veri- 5 lenad. 6/Eski Mısır inanışında insan ru- hu... Utançduyma... 8 Oltayadatuzagako- 9 nulan yem. II Edirne yöresinde yaşayan Çinge- nelerin geleneksel bahar eğlencelerine verilen ad. 8/Yabanansı... Uzaklık işareti... 9/Zaviye... Rize ilinde, aynı adlı balıyla ünlü bir yayla. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Düşük nitelikJi, kötü" anlamında argo sözcük... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harf- ler. 2/tngiltere'de çok sevilen bir cins bira... Tuz- lanıp kurutulmuş yiyecek. 3/Mayab hamurdan ya- pılan bir tür tath... "Deli gönül gezer gezer gelir- sin ' — gibi her çiçekten alırsın" (Karacaoğlan). 4/lri ve uzunca taneli bir üzüm cinsi. 5/Mercan- lann oluşrurduğu halka biçiminde adacık... Hin- distan'da büyük toprak sahibi prenslere verilen san. 6/ "Yok, kalmadı" anJammda argo sözcük... Bir ilimiz. II Kütahya'ya özgü, yuvarlak gövdeli ve ince boyunlu sürahi. 8/Bulaşmış, bulaşık... Bir cet- vel türü. 9/"— kapılı bir handa / Gidiyorum gün- düz gece" (Âşık Veysel)... Yadsıml.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear