Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2003 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
IstanbU
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denızlı
A
A
A
A
A
A
A
A
3Ü
33
32
30
34
36
37
35
Sınop A 26 Adana A 34
Samsun A 26 Mersin A 31
Trabzon PB 25 Diyarbakır A 36
Giresun PB 25 Şanlıurfa A 37
B 34Ankara A 30 Mardin
Eskışehır A 30 Sıırt PB 34
Konya A 27 Hakkân Y 28
Sıvas A 27 Van Y 23
Zonguldak A 26 Antalya A 38 Kars Y 25
Yurdun doğu ke-
sımlen parçalı çok txj-
lutlu, Doğu Karade-
nız'ın doğusu ıle Doğu
AnadolıTnun doğusu
sağanak ve gökgurul-
tulü sağanak yağışlı,
dığer yerter az bulutlu
ve açık geçecek. Ha-
va sıcakiığı Trakya'da
b'raz artacak. dığer
yerlerde onemlı bir de-
ğışıklık olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo Y 19 Berlin
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Münih
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
22
18
20
19
20
22
27
7?
Budapeşte Y 35
Y 26 Moskova
Madrıd PB 26
Viyana Y 32
Belgrad B 36
Sofya
Roma
B 31
B 32
Atina
Zünh
B 34
Y 20 Şam A 35
ü u l u t l u : sısiı h Çok bulutlu « • k Yağmuriu Sulu Kar > Gok gürijltulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Başıarafı 1. Sayfada
sa 178 gıbi hatırı sayılır bir milletvekili topluluğu
ile Meclis'te görev yapan CHP var mı yok mu ya
da nerede sorusu daha bir güncelleşecek.
CHP böyle de örneğın DYP daha mı renkli?
AKP'ye tek rakip kendini görüyor, ama din konu-
larında iktidarın attığı adımlan destekler içerikte
açıklamalar yapıyor.
RTE. ağır aksak yoluna devam ediyor. Kafasın-
da biriken gelecekle ilgili planlara -şimdilik- üstü
kapalı biçimde değiniyor.
Ne yazsak ne yapsak nafile. Medya holdingle-
rinin yararlan açık kapalı her ortamda ulusal so-
runların önünde, öncelikle işleniyor.
• • •
Oysa; RTE, Adana'daki kongre konuşmasmda
verdiği "mesajlarda" sadece parti tabanına ses-
lenmiyor. Laik cumhuriyete yönelik bugün gizle-
dikleri ama yarınlarda açıklayacağı veya açıkla-
tacağı -bize göre- "tehlikeli uygulamaların" işa-
retlerini veriyor.
"Inanç hürriyetinden korkmayacaksınız" diye
başlıyor, sanki korkan varmış gibi.
"Bırakın inanan herkes inandığı gibi yaşasın"
diyor, sankı bugüne değın inananların inandığı gi-
bi yaşamasına karşı çıkan, engelleyen olmuş gi-
bi.
"Ne yazık ki, inancına güvenmeyenlerinanç hür-
riyetinden korkuyor" diye sürdürüyor sözlerini,
sankı laik cumhurıyet sınıriarı içinde inanç hürri-
yetinden korkan, kısıtlamaya kalkanlar varmış gi-
bi.
Son olarak "ülkemiz de inanç hürriyetinde ulaş-
ması gereken noktaya ulaşacaktır" diyor ki; nama-
zında niyazında, orucunda yıllardır özgürce yaşa-
yan milyonlar baskı altında yaşamışlar gibi, "i-
nanç hüniyetini de ulaşması gereken noktalara"
getireceklerinin ilk işaretini veriyor.
• • •
Refah kafası imam-hatiplerin laik cumhuriyeti
Islam cumhuriyetine dönüştürme düşlerine hiz-
met edecek militanlar yetiştırdiğini savunurdu.
Erbakan'ın büyük ideali imam-hatip mezunla-
rının diledikleri fakültelere ve... harp okullarına
girmelerini sağlamaktı.
Bugünkü iktidar, Refah'ın sürgiti olmadığını ne
kadar savunursasavunsun:o eski idealingerçek-
leşmesi ıçin çalıştığını ve çalışacağını yadsıyabi-
lir mi? Yadsımasının beş paralık değeri var mı?
RTE, bin beş yüz kişilik Diyanet işleri kadrosu-
nu 15 bine çıkaran harekete, dolaylı yoldan ya-
lanlamanın dışında amacıyla ilgili konuştu mu?
Hayır! RTE. Diyanet'e alınanlann veya bu kurum-
da çalışanların yatay sistemle başka alanlara kay-
dırılması operasyonlarını (devlette kadrolaşmayı)
engelleyeceğinden söz etti mi? Hayır!
Ne yaptı? "Ülkemizde inanç hürriyetinin de u-
laşması gereken noktaya ulaşacağını" söyleye-
rek bu hareketleri tamamlayıcı anlamda yeni bir
adım attı.
• • •
Genel anlamda meslek liseleri deyimi kullana-
rak, aslında kafasındaki genel kültür kırıntılannı
edindiği imam-hatiplerin önünü açacağını göste-
ren ilk hamleyi yine son konuşmasmda duyurdu.
"Meslek liselilerin üniversiteye girmelerinin imkâ-
nını arttıracağız" diyor.
Asıl amaç ise; imam-hatip kültürünü üniversi-
teliyapmak, üniversiteden dıplomalı oldukları için
devlet kadrolarına yerleşmelerinı sağlamak!
Laik cumhuriyete yönelik gıderek büyüyen teh-
like, iktidardan kaynaklanıyor.
Ayın olayı TGC'ıin kupıduş yridönümü
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nin (TGC) "Haziran ayı basın rapo-
ru"nda ayın en önemli olayı olarak TGC'nin
57. kuruluş yıldönümü gösterildi. Haziran ayın-
da meydana gelen diğer önemli olaylara da yer
venlen açıklamada, "Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'ın, Şenol Demiröz'ün TRT Genel
Müdürlüğü'ne atanmasıyla ilgili Bakanlar Ku-
rulu karannı ıade ettiği. Basın Ilan Kunımu
Genel Müdürlüğü'ne Ertan Cillov'un atandı-
ğı"belirtildi. "Haziran Ayı Basın Raporu"nun
aynntılan, yanndan itibaren Bizim
Gazete'de yayımlanacak.
Sezer Makedonya'ya gidiyor
• A.NKARA (Cumhurıyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,
Makedonya Cumhurbaşkanı Boris
Trajkovski 'nin resmi konuğu olarak bugün bu
ülkeye gıdecek. İki cumhurbaşkanı. heyetlerarası
görüşmelere başkanlık edecekler. Heyetlerarası
görüşmelerin ardından, Sezer ve Trajkovski
ortak basın açıklaması yapacaklar. Sezer, 3-4
Temmuz'da da Cumhurbaşkanı Stepan Mesiç'in
davetlisi olarak Hırvatistan'a gidecek.
Yıkım, kent konseyinde
• BURSA (Cumhuriyet) - Uludağ'daki tankat
vıllalannın yılamını engelleyen AKP'nin
uygulaması. Bursa Kent Konseyi'nde gündeme
gelecek. Konsey Yürütme Kurulu, yaptığı
toplantıda Uludağ'daki yıkımlarla ilgili gelinen
noktanın tartışmaya açılmasını kararlaştırdı.
10 numarayı 1 kişi tutturdu
• Haber Merkezi - 10 Numara Oyunu'nun
bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar 1, 3.
5, 21, 26, 33. 40, 43. 44. 47. 48, 49, 53. 56, 59,
61, 63, 64, 69, 71. 73 ve 80 olarak belırlendi.
Çekılişte bu rakamlardan 10'unu tutturan 1
kişi 49 milyar 608 milyon 650 bin lira
ikramiye kazandı. Ce
kilişte 9 tutturanlar
966 milyon 800 biner lira, 8 tutturanlar 54
milyon 350 biner lira, 7 rurruranlar 5 milyon
350 biner lira, 6 tutturanlar 800 biner lira,
hıçbır rakamı tutturamayanlar ise 450
,biner lira ikramiye kazandı
2003 yılında yurda sokulan kaçak 780 otomobilin vergi zaran 3 trilyon lira
Kaçak Mercedes 'sektör' oldu
İLHANTAŞCI
ANKARA - Hükümetin oto-
mobil-Mercedes kaçakçılığını
afferme girişimi TBMM Genel
Kurulu'na ertelenirken; güm-
rük müfettişleri. ağırhkla Türk
cumhuriyetleri çıkışlı lüks araç
kaçakçılığının otomobil piya-
sasında ayn bir sektör boyutu-
na ulaştığını saptadı. Yalnızca
2003 yılında yurda kaçak so-
kulan 780 otomobilin tahsil
edilemeyen gecikme faizi hanç
vergi zaran 3 trilyon lira olarak
hesaplandı.TBMM Adalet Ko-
misyonu'nda hayali ihracat ve
Mercedes kaçakçılığının da y-
er aldığı kaçakçıhk suçlannın
afFedilmesini öngören düzen-
leme reddedildi. Ancak güm-
rüklerden sorumlu Devlet Ba-
kanı KürşatTüzmen. duyarlı-
lık nedeniyle hayali ihracatın
af kapsamı dışına çıkanlması-
nı önerdi.
Ylne gündeme gelecek
Af tasandan çıkanlıncaTüz-
men. düzenlemey; TBMM Ge-
nel Kurulu'nda yeniden günde-
me getirebilecekleri mesajını
verdi. Düzenlemenin genel ku-
ruldan hükümetin istediği deği-
şiklikle geçmesi durumunda,
devletin kasasına girmesi gere-
ken trüyonlarca Iıralık vergi ka-
çakçılara kalacak. Gümrük Tef-
tiş Kurulu, 3. ülkelerden gelen
araçlarda tahsil edilmesi gere-
ken vergilerin tahsil edilmeye-
rek, doğrudan gelir kaybına y-
ol açması üzerine "Mercedes
kaçakçılığını" mercek altına
aldı. Gümrük Teftiş Kurulu
Başkanlığı müfettişlerince dü-
zenlenen raporlar. Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'na
"gereği yapılması" için ulaş-
tınldı.
17 Mayıs 2002 tarihli rapor-
da, Kırgızistan'dan "sahte
mülkivet belgesiyle" 525
Mercedes 'in yurda sokulduğu
belirlemesine yer verildi. Tür-
kiye'ye otomobıllerın sokul-
masında Kaçakçılığın Men ve
Takibine Dair Yasa'nın "Ka-
çakçılık suçu, kaçakçıhk
maksadıyla teşekkül vücuda
getirenler ile idare edenler
veya teşekküle mensup olan-
lar tarafından işlenirse fail-
ler hakkında 10 seneden 15
seneye kadar ağır hapis ceza-
sı" hükmünü içeren 27. mad-
desi ile Türk Ceza Yasasf nın
"resmi evrakta sahtecilik"
suçunu düzenleyen 342. mad-
desine muhalefet edildiğine
işaret edildi. Kırgızistan'dan
sahte mülkiyet belgesiyle yur-
da sokulan 525 araç nedeniyle
gecikme faizi ve zamlar hariç,
yaklaşık 2 trilyon lira vergi tah-
sil edilemedi. Mercedes kaçak-
çılığının irdelendiği 18 Mart
2003 tanhli raporda. Kazakis-
tan'dan 34 kaçak otomobilin
yasadışı yollardan yurda sokul-
duğuna dikkat çekildi. "Ka-
çakçıhk" suçunun işlendiğine
işaret edilen raporda, 34 araç-
tan vergi alınamaması nedeniy-
le Türkiye'nin 120 milyar lira
kayba uğradığı vurgulandı.
Gümrük Teftiş Kurulu müfet-
tişlerinin yürüttüğü inceleme
ve soruşrurma sonucunda dü-
zenlenen 20 Mart 2003 tarihli
raporda iseTacikıstan'dan sah-
te mülkiyet belgesiyle 7 otomo-
bil getirildiği vurgulandı. Ka-
çak getirilen otomobillerden 23
milyar lira devletin kaybı oldu-
ğu kaydedıldı. 31 Mart 2003 ta-
rihinde tamamlanan ve Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığfna
gönderilen raporda, Azerbay-
can'dan 34 otomobil getirildiği
belüiemesıne yer verildi. Araç-
lann yasadışı yollardan Türki-
ye'ye sokulması nedeniyle
devletin kasasına girmesi gere-
ken 120 milyar liranın girmedi-
ği vurgulandı. 17 Nisan 2003
tarihli raporda da Gürcis-
tan'dan 32 otomobilin yurda
sokulduğuna, belirlenebilen
zarann boyutu 110 milyar lira
olduğu bildirildi.
460 milyar buharlaştı
21 Nisan 2003 tarihli rapor-
da ise Romanya'dan 5 araç ge-
tirildiği, vergi kaybının 20 mil-
yar olduğu belirtildi.Başsavcı-
İığa ulaştınlan 2 Mayıs 2003 ta-
rıhli raporda ise Türkmenis-
tan'dan 125 otomobilin Türki-
ye'ye sokulduğu belirlemesine
yer verildi. Otomobillerin, Ka-
çakçılığuıMenveTakibine Da-
ir Kanun ile Türk Ceza Yasa-
sı'nın "kaçakçıhk ve resmi ev-
rakta sahtecilik" suçlannı dü-
zenleyen maddelerine muhale-
fet edilerek getirilmesiyle dev-
let kasasına girmesi gereken
460 milyar lira "buharlaştı".
Yurtseverliğin gereğini yerine getirdiklerini belirten ODTÜ'lü öğrenciler:
Fııüer gelirse yine kovarız
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - CIA'nın
eski Ortadoğu Şefı Gra-
ham Fuller'in üniversite-
lerinde konferans verme-
sine ızin vermedikleri için
bazı çevrelerin hedef tah-
tası haline gelen ODTÜ
öğrencileri, sadece "'yurt-
severliğin gereğini" yen-
ne getirdiklerini vurgula-
dılar. "Yine gelsin yine
kovanz" diyen ODTÜ
öğrencileri, "Fuller bize
ABD'nin Ortadoğu'da
yaptıklannı anlatacaktı.
ABD'nin Ortadoğu'da
yaptığı onursuzca ey-
lemlerdir. Biz bu onur-
suzluğun parçası olma-
yacağız" görüşünü dile
getırdiler.
Geçen hafta ODTÜ'de
CIA'nın eski Ortadoğu
Şefi Fuller' i konuşrurma-
yan öğrenciler, sert eleştı-
rilenn de hedefi oldu. Ful-
ler'i neden konuşturma-
dıklannı anlatan siyaset
bilimi 4. sınıf öğrencisi
Okan Özyazıcı. Türkiye
üzerine araştırmalar ya-
pan Fuller'in geçmişte
CIA adına çalıştığına işa-
ret etti. ABD propaganda-
sıyla Irak harekâtın meş-
rulaştınlmaya çalışıldığı-
na dikkat çeken Özyazıcı,
Fuller'in konferansının da
bu çerçevede değerlendı-
rilmesi gerektiğini söyle-
di. "Eski bir CIAçalışa-
Öğrenciler hocalarının da eylemi desteklediğini ve "Aferin" dedıklerını soylediler. (SERDAR OZSOY)
nının elini kolunu salla-
yarak okulumuza gir-
mesi bizi rahatsız etti"
diyen Özyazıcı, "Bilim
yuvası olması gereken
üniversitelerin kirli poli-
rikalara alet edilmemesi
gerekiyor" dedi.
Yurtseverliğin
bir ifadesi
Özyazıcı, eylemlerinin
yurtseverliğin bir ifadesi
olarak değerlendirilmesi
gerektiğini vurguladı.
Konferansın akademik
çalışma adı alanda düzen-
lenmesinin hocalannı da
rahatsız ettiğini kaydeden
Özyazıcı, "Hocalanmız
bize eylemimizi destek-
lediklerini soylediler.
Aferin bile aldık" dedi.
ODTÜ Mımarhk
bölümünde okuyan Aü
Alptekin. ODTÜ'nünilk
kurulduğu günlerden bu
yana devrimcı bir gelene-
ğe sahip olduğunu dile ge-
tirirkenl969\ıIındaABD
Büyükelçisi Kommer'in
de okula girmesine izin
venlmediğine işaret etti.
Onursuzluğun
parçası olmayız
ODTÜ'nün topluma y-
ol gösterme özelliğini her
zaman yerine gerirdiğini
anlatanAlptekin, devrim-
cı ağabeylerinın mücade-
lelerini bir adım daha ile-
riye taşımaya kararlı ol-
duklannı kaydettı. Ali
Alptekin, Türkiye'yi yö-
netenlerin "Amerikancı,
tüccar siyaset" yürüttük-
lennı belırtırken Fuller'in
ODTÜ'ye çağnlmasının
da bu planın birparçası ol-
duğunu söyledi. ABD 'nin
Ortadoğu 'da yaptıklannın
"bir onursuzluğun par-
çası" olduğunu \iirgula-
yan Ali Alptekin, "Fuller
bize ABD'nin Ortadoğu
planlarını anlatacaktı.
Biz böyle bir onursuzlu-
ğa izin vermeyeceğiz. Bu
onursuzluğun parçası
olmayacağız" diye ko-
nuştu.
TULGAR'DAN ÎDDİALARA YAL ANLAMA
Masroflar ödenmedi
ÖZLEM GÜ\1E,MLİ
Kıyı Emniyeti Gemi Kurtar-
ma Işletmeleri Genel Müdürü
(KEGKt) Hücum Tulgar, D-
SP-MHP-ANAP iktidan döne-
minde bağlı olduğu bakanlık
personelinin kişisel masrafla-
nnı usulsüz bir şekilde karşıla-
dığı ile ilgili iddialan yalanla-
dı. Tulgar, Başbakanlık tarafın-
dan kanunlarla kendilerine ve-
rilen temsil-ikram giderlerin-
den özel masraflann karşılan-
madığını belirterek "Eğer ku-
surumuz, İstanbul'a davet et-
tiğimiz verli ve yabancı misa-
firleri ağırlamaksa bunu ka-
bul ediyorum. Bir devlet ba-
kanını, başbakanı 4-5 yıldız-
lı otelde ağırlamak suçsa, bu-
nu 10 kez daha yaparım" de-
di. Türk Boğazlan Gemi Tra-
fik Hizmetleri Sistemi'nin ta-
nıtım toplantısına katılan Tul-
gar, Başbakanlık Teftiş Kuru-
lu'nun hazırladığı raporla ilgi-
li sorulan yanıtladı. Tulgar,
uluslararası ve ulusal platform-
da davet edilen yetkililerin
masraflarının ikram giderlerin-
den karşılandığını anlatarak bu
fondan şahsi giderlerin karşı-
landığı iddialanrun doğru ol-
madığını söyledi. Tulgar, eski
Bakan Ramazan Mirzaoğ-
lu 'nun VTS ile ilgili TBMM'de
yemekli bir toplantı verdiğini
ve giderlerin KEGKİ tarafmda
karşılandığını belirterek daha
sonrayapılan inceleme sonucu
bu masraflann kurum tarafın-
dan karşılanamayacağma karar
verilince Bakan'ın yemek ve
uçak parasını kuruma geri öde-
diğini kaydettı.
DENEME SÜRESÎ 3 AY SÜRECEK
Boğazlar izlenecek
tstanbul Haber Servisi -
Türk Boğazlan Gemi Trafik
Hizmetleri sisteminin 3 aylık
deneme faaliyetleri bugün baş-
lıyor. Deneme süresinin ardın-
dân ekim ayında asıl faaliyet-
lerine başlayacak sistemi tanı-
tan Denizcilik MüsteşarYar-
dımcısı Sıtkı Usluoğlu. proje-
nin birinci amacının can ve mal
güvenliğini sağlamak olduğu-
nu ifade ederek burada yapı-
lacak ses ve görüntü kayıtJan
ile hukuki nedenlerle resmi
prosedür uygulayamadıklan
uğraksız geçiş yapan uluslara-
rası gemiler hakkında, ülkesi-
ne uyan yapılabileceğini söy-
ledi. Projenin tanınrru dün Is-
tinye'de yapıldı. Tanıhma katı-
lan Sıtkı Usluoğlu, sistemin 45
milyon dolara malolduğunu
söyledi. Gemi trafik sistemi-
nin 1 yılın sonunda Türk Bo-
ğazlan'nın tamamım izleyebi-
lecek duruma geleceğini belir-
ten Usluoğlu, daha önce kulla-
nılan Trafik Düzen Başkanlı-
ğı 'nın olağanüstü durumlara
karşı varhğının devam etririle-
ceğini söyledi. Usluoğlu, ris-
ki sıfıra indirmenin mümkün
olmadığuıı belirterek şunlan
söyledi: "Boğazlardaki ku-
rallardan tüm deniz kamu-
oyunun haberi olacak. Gemi-
lerin kaptanlanna da Boğaz-
lann durumu ile ilgili du>ıı-
rular yapılacak. haritalar
gönderilecek." Gemi Trafik
Hizmetleri Müdürü Tuncay
Çehreli de projenin tamamlan-
masının 4yıl sürdüğünü. istan-
bul Boğazı'nda 8, Canakkale
Boğazı'nda 5 gözetleme kule-
si yapılacağını söyledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
Gözüm onların maaşında değil. Ama dünyanın
hangi ülkesi doktoruna, mühendisine, mimanna,
öğretmenine, işçisinin yarısı kadarpara verir?Be-
nim eşitim Avrupa'da 25 milyar lira maaş alıyor...
Bu ülke, alınması bılinmeyen haklaria, tepeden
verilen haklaria altüst oldu. Böyle bir ortamda be-
yin göçü olmaz da ne olur?"
Gençsoy'un sitemleri, haklı saptamaları uzayıp gi-
diyor...
önce bir noktayı özenle vurgulayalım. 4 kişilik bir
ailenin insancayaşamakoşullannın 1.5 milyar lira ge-
rektirdiği bir ülkede, işçi ücretleri sosyal refah payını
da içine alacak düzeyde olmalıdır. Bu bağlamda iş-
çilerin haklannı almak için "üretimden gelen güçleri-
ni" kullanması doğaldır.
Türkiye'deki asıl çarpıklık Dr. Gençsoy'un vurgula-
dığı kesimlerin hakkını alamaması. almak için çaba
harcamasına izin verilmemesi...
Dün altını çizdiğimiz dengesizliklerı açalım... Türki-
ye'de ne yazık kı ortak pastadan az pay alan kesim-
lerin başında teknik elemanlar geliyor. Kamuda çalı-
şan teknıker, teknisyen, mühendis ve mimarın duru-
munun özeti şu:
1 - Yıllar içinde gerçek gelirleri giderek azalıyor. ör-
neğın 1967'de bir mühendisin maaşı 2 bin 200 liray-
dı. Bu maaş. 157 gram altına, 8800 gazeteye, 880 ki-
lo ete, 7333 ekmeğe karşılık geliyordu. 2003 yılında
ise 735 milyon lira alan bir mühendisin bu maaşı 43
gram altın, 2450 gazete, 61 kilo et, 1838 ekmek edi-
yor.
2- Moda deyimle dolaria karşılaştırıldığında da cid-
di bir kayıp söz konusu. 1991 'de 700 dolara karşılık
gelen bir maaş. bugün 450 dolar ediyor.
3- öteki ülkelerle karşılaştınlınca da tablo parlak de-
ğil. Türkiye'deki 450 dolar, Tanzanya'ya eşit. Komşu-
muz Bulgaristan'da bir mühendis 800 dolar kazanı-
yor. Bu rakam Bolivya'da 850, israil'de 1000, Japon-
ya'da 1900, Almanya'da 2 bin 500, Fransa'da 2 bin
600 dolar.
4- Teknik elemanlar devletin içindeki kurumlara gö-
re de farklı maaş alıyorlar. Köy Hizmetleri, Karayolla-
rı, DSİ gibi pek çok kurumda 450 dolarken TEAŞ'ta
866 dolar.
Bu tablonun tutulacak yanı yok.
Emeklilerin durumu
Dengesizlikten başlamışken emeklilen devre dışı bı-
rakmayalım. Emekliler Haftası içindeyiz. Atatürk, 28
Haziran 1927'de müşirlikten emekliliğini istedi. 30
Hazıran'da istem kabul edildi. Bu gün Türkiye'de
Emekliler Günü, devamındaki 6 günle birlikte de
Emekliler Haftası olarak kutlanıyor.
Bir ülke emeklisine ne kadar maddi-manevi değer
veriyorsa, orada sosyal devletin düzeyi de odur. Sos-
yal devlet kavramını yerfeştirmiş ülkelerin çoğunda
emeklilik maaşlan hem belli bir refah düzeyirtdedir
hem de emekli maaşları arasında ciddi uçurum yok-
tur.
Türkiye'de her iki durum da eksıde.
SSK'yi ele alalım... 3 milyon 813 bin kişi bu kurum-
dan maaş alıyor. En yüksek aylık 570 milyon lira. Bu-
nu alanların sayısı 119 bin. En düşük aylık 332 milyon
lira. Bu kapsamdaki emekli sayısı 1 milyon 600 bin.
Türkiye'de çalışanlar geleceklerine baktıklannda,
yaşamını güçlükle sürdüren emekliyi görüyorlar!
Işte hükümetin görmek istemediği, görse de çözüm
ıçin çaba üretmedıği çarpıklıklardan bir kesıt. SSK'nin
içine düştüğü durum, kamu kurumlannda kurum bağ-
layan bölümler bahane edilerek, çalışanlara-emekli-
lere daha fazla para vermenın olanaksızlığı dile geti-
rilebilir. Ancak, bu kurumlann içine düştüğü zorluk
çalışanlann suçu değil ki.
Yönetenlerin suçu...
İktidar, ekonominin iyiye gittiğinden, toplumun da
bundan payını aldığından söz ediyor... Yukandakı ger-
çekler ortadayken başta Başbakan olmak üzere hü-
kümet üyelennin dile getirdiği bu durum. bir kişinin so-
ğutmalı odada oturup, hava sıcaklığının mevsim nor-
mallerinin altında seyrettiğini söylemesine benziyor!
İşletmeyi ikincilikle bitirdi
Oğremne aşkı
engel tammıyor
LEYLA ÇEVİK
Anadolu Üniversite-
si'nin 2003 yılı mezun-
lan ıçin düzenlenen me-
zuniyet töreni renkli gö-
rüntülerin yanı sıra il-
ginç bir başan öyküsüne
de sahne oldu.
Uzaktan eğıtim siste-
mi kapsamında Işletme
Fakültesi'nden bölüm
ikincısi olarak mezun
olan yürüme engelli Pı-
nar Şenbaba diploma-
sını Rektör Engin Ataç
ve İşletme Fakültesi De-
kanı Fethi Şeniş'in elin-
den aldı.
ÖSS sınavında puanı
yüksek olduğu halde ör-
gün eğıtim veren bir bö-
lümü tercih edemediği-
ni belirten Şenbaba,
"Benim engelim sade-
ce bedenimde. Zihinsel
olarak diğer insanlar-
dan bir eksiğim yok.
lstedikten sonra her
şeyi yapılabilir. Ben ha-
yata umutla bakıyo-
rum" diye konuştu.
Şenbaba, hayatın in-
sanın karşısına ne gibi
fırsatlar çıkaracağının
bellı o'mavacağını vur-
gul "'rsat veri-
lirse çalışmayı düşünü-
yorum. Bunun için,
kendimi her türlü do-
namıma sahip bir şe-
kilde çalışma hayatına
hazırlıyorum" dedi
Genetık Duchen Mus-
cular Dıstrofi kas hasta-
ğı sebebiyle 15 yaşından
beri yüriiyemeyen ve li-
seyi de dışandan bıtiren
Şenbaba. çocukluğun-
dan ben eğitimıni ta-
mamlamayı arzuladığı-
nı söyledi.
İşletme fakültesini
85.55 not ortamasıyla
ikinci olarak bitiren
Şenbaba, bundan sonra-
ki hedefinın yüksek h-
sans yapmak olduğunu
ıfade etti.