Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S
7
HAZİRAN 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Asiıtiirk'e 1 y\\
9ayceza
§ • İstuıbul Haber Servisi -
' "Vergı Usul Kanunuı'na mu-
lxa.efet etmek' suçlamasıyla
y&ıgılanan Orhan A-slıtürk,
1 }il 9 ay hapis cezasına
çauptınldı. İstanbui 6. Ağır
CTeza Mahkemesi'n-dekı du-
ruşnada. Aslıtürk'iâ 1 yıl 6
a y hapis cezasına çarptıran
mahkeme sanığın cezasını,
eylemi birden çok lcez yap-
tığı gerekçesiyle arttırarak
1 yû 9 aya çıkardı.
Dokutayini
TBMM'de
• ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Ulusal Prog-
ram"da da yer alan Avrupa
IConseyı'nin Doku Tipı Ta-
y-inıne Yarayan Reajktiflerin
Değışimine tlişkin Avrupa
Anlaşması ve Ek Protoko-
lü'nün onaylanmasmın uy-
gun görülmesine ili şkın ta-
san TBMM'ye gönderildi.
AB mevzatına uyurn çerçe-
vesinde AB'nın taraf oldu-
ğu doku tipi tayiniri'e yara-
yan reaktiflerin ihfiyaç faz-
lası bulunan imzacı ülke-
den, acil ihtiyaç duyan di-
ğer imzacı tarafa giimrük
vergısi ahnmaksızın gönde-
rilmesi öngörülüyor.
TBMM'dai
patriğe riyaret
• İstanbui Haber Servisi -
TBMM tnsan Haklannı In-
celeme IComisyonu Başka-
nı Mehmet Elkatmış'ın da
aralannda bulundugu 5 ki-
şilik heyet. Türkıye Erme-
nilen Patriği Mesrob II ile
görüştü. Kumkapı'daki Er-
meni Patrikhanesi'nde ger-
çekleşen görûşmenin ardın-
dan açıklama yapan Elkat-
tnış, Türkiye'de "arınlık"
denilen birtakım dini cema-
atler bulunduğunu belirte-
rek "Ama biz onlan azınlık
olarak değil, birparçamız
olarak görüyoruz" dedi.
Tokafta TİKKO
operasyonu
• TOKAT (AA) - Orta Ka-
radeniz ve Iç Anadolu'da
TIKKO'ya yönelik operas-
yonlar devam ediyor. Tokat
Kızıldağ kırsal kesiminde
güvenlik güçlerinin "teslim
ol" çağnsına ateşle karşılık
veren TKP/ML TtKKO
üyesi 2 kişi öldüriildü.
1 militan ise yaralı
olarak yakalandı.
Özbek'e 'TÜPkiye
sevdalısı' ödiilü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhuriyetçi
Demokrasi Partisı Genel
Başkan Yardımcjsı Osman
Özbek'e, Yeni Konya gaze-
tesınin 55. kuruluş yılı ne-
deniyle 'Türkiye Sevdalıla-
n' ödülü verildi. Ödül töre-
ninde CDP Konya II Baş-
kanı Hasan Pektekın de ha-
zır bulundu. Emekli Tüm-
general Osman Özbek, gö-
rev yaptığı dönemde
yolsuzluklarla mücadele-
siyle tanınıyor.
Kaçak yapılaşma
cezasına onama
• YALÖVA (Cumhuriyet)
- Yargıtay 4. Ceza Dairesi,
17 Ağustos Marmara dep-
reminde, denetimsiz ve ka-
çak yapılaşma nedeniyle
çok sayıda kişinin öldüğü
Yalova'nın Çınarcık ilçesi-
nin belediye başkanı Ah-
met Yaşar Birinci hakkın-
da. 'tmar mevzuatlannda
ve uygulamalartnda görevi-
ni kötüye kullanmak' su-
çundan venlen 35 aylık ha-
pis cezasını onadı. Yargıtay
aynca eski Fen Işleri Mü-
dürü Mahmut Renkler hak-
kında, görevini kötüye kul-
lanmaktan 10 aylık cezayı
da onarken karar,
taraflara tebliğ edildi.
AçıMama
Albaraka Türk AŞ avukatı
Nihat Boz, gazetemizin 17
Hazıran 2003 tarihli sayısın-
da yer alan haberle ilgili
olarak açıklama yaptı.
Haberde Albaraka Türk'ün
adına yer verildiği belir-
tilerek. "Haber-yazıda il-
gılisi olduğumuz iddia olun-
masuıa karşılık. varlığı,
doğruluğu ve mahiyeti
hakında bilgi sahibi ol-
madığımız, yasal olarak
gizli tutulması gereken sav-
cılık soruşturması hakkmda
ütstelik manşetten olmak
ûzere bir yayın yapıl-
masının başta anayasa,
Basın Kanunu ve Basın tl-
keleri olmak üzere ilgili tüm
hukuk kurallanna açık ay-
kınlık oluşturduğunu belirt-
mek istiyoruz" denildi.
Dışişleri Bakanı, reformlar için AB Uyum Komisyonu üyelerinden destek istedi:
Umanm 7.paketson olurANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Dışişleri Bakanı Ab-
dullahGül. Meclis AB Uyum
Komisyonu üyeleriyle bir ara-
ya gelerek Ulusal Program
(UP) ve 7. paket için destek is-
tedi. 7. reform paketinin son
paket olmasını umduğunu söy-
leyen Bakan Gül, "2003 yıhn-
da gerekli yasal düzenJemele-
ri çıkararak 2004 yılında uy-
gulamav a yoğunlaşmayı plan-
byoruz. 7. pakede Türkiye raü-
zakarelere başlamaya hazır ol-
duğunu rahatükla ilan ede-
cek" diye konuştu.
Dışişlen Bakanı Gül, AKP
milletvekili Yaşar Yakış baş-
kanlığındaki Meclis AB Uyum
Komisyonu üyelerini AB Ge-
nel Sekreterliği"nde (ABGS)
kabul etti. UP ile 7. reform
paketinin genel hatlanyla ele
alındığı toplantıya. AB Genel
Sekreteri Büyükelçi Murat
Sungar ile üst düzey yetkili-
ler de katıldı. Gül'ün toplan-
ULUSAL PROGRAM'DA ŞENER'ÎN İSTEDİĞİ OLDU
AYHANŞİMŞEK
ANKARA-Başbakan yardımcılan Abdülla-
tifŞenerile AbdullahGül arasında tartışmaya
neden olan AB UlusaJ Programı (UP), Şener'in
istediği şekilde değiştirildi. Şener'in ısran so-
nucunda kurulması planlanan "Devlet Yardun-
lan AjansT, Devlet Planlama Teşküaü'na (DPT)
bağlandı. AB Genel Sekreterliği'nin (ABGS)
hazırladığı UP taslağında, AB ölçütlerine uyu-
mun sağlanması için devlet yardırnlannın özerk
bir yapıda toplanması öngörülmüştü.
Ulusal Program, Şener'in itirazlan sonucun-
da yapılan bazı değişikliklerin ardından dün ta-
mamlandı. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı-
na yetiştirilen yeni UP'de en önemli değişiklik
Devlet Yardımlan Ajansı'nın statüsü konusun-
da yapıldı. ABGS'nin, özerk olmasını önerdi-
ği ajans, DPT'ye bağlandı. Buna göre DPT bün-
yesinde devlet yardımlan için bir genel müdür-
lük kurulacak. Genel müdürlük, devlet yardım-
lannın izlenmesinden sorumlu olacak. DPT
kaynaklan, gümrük birliğinin, devlet yardım-
lan için bir rekabet kurulu ve izleme ajansı ku-
rulmasını gerektirdiğini, genel müdürlük ile bu
gereksinimin karşılanacağım savundular.
tıda AB süreci açısından kri-
tik bir dönemden geçildiğini
anlatarak UP ile 7. paketin ba-
şanlı sonuçlandınlması için
destek istediği öğrenildi.
Türkiye'nin elini çabuk tut-
ması gerektiğini anlatan Gül,
AB tlerleme Raporu'na daya-
nak oluşturmak amacıyla
ABGS tarafından hazırlanan
İzleme Raporu'nun birkaç gün
içerisinde teslim edileceğini
söyledi. Dışişleri Bakanı, top-
lantının yapıldığı ABGS'de ga-
zetecilerin sorulannı da yanıt-
larken 2003 yılında Kopenhag
siyasi kriterleriru tümüyle kar-
şılama hedefının altını çizdi.
Gül, "Çok yoğun çahşacağız.
Tüm dünyaya Kopenhag kri-
terlerini yerine getirdiğimizi
göstermek için gayret içinde-
yiz" dıye konuştu.
'Tezkereye gerek yok'
Irak'a ınsani yardım için üs-
lenn kullandınlmasma ılişkin
sonılar üzerine Gül, bu uygu-
lama için bir tezkere gerekme-
diği görüşünü yineledı. Türki-
ye'nin BM'nin aldığı karar
uyannca insanı amaçlı olarak
üs, liman ve sınırlannı kulla-
nıma açtığını belirten Gül, bu
geçişlerde muharip güçlerın
bulunmayacağım söyledi.
Gül, hukukçulann yaptık-
lan aynntılı incelemede de
bir tezkerenin gerekmediği
sonucuna vanldığını anlattı.
Dışişleri Bakanı Gül, Bakan-
lar Kurulu'nun kararının
Cumhurbaşkanı 'nın isteğiy-
le 1 yılla sınırlandırıldığını
da doğruladı.
Diyanet'e 15 bin kadroya
savuıuna
Gül, Diyanet Işleri Başkan-
lığı için 15 bin kişilik kadro
istenmesine ilışkinsorular üze-
rine de bu karan savundu. Ko-
nuyla ilgili Bakanlar Kurulu
üyelerinin yaptıklan açıklama-
lan desteklediğini belirten Gül,
"Bunlar gayet mantıldı açıkla-
malar" diye konuştu.
CHP milletvekili Dervis:
Yunanistan
y
la
çıkarlarımız
ortak
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
İstanbui Haber Servi-
si- "Güneydogu Avru-
pa'da Güveniikve İşbir-
Bği Konferaasrnda ko-
nuşan Cumhuriyet Halk
Partisı (CHP) İstanbui
Milletvekili ve Avrupa
Birliği'nin Geleceği
Konvansiyonu Türk Par-
lamentosu Temsilcisi
Kemal Derviş, Türkiye
ve Yunanistan'm Bal-
kanlar konusunda eko-
nomik açıdan ortak çı-
karlannın bulunduğunu
belirterek "Bu iki ülke-
nin elbirliğrv le bu bolge-
ye destek olması çok
önemBdir" dedi.
An Grubu, Bölgesel
ve Uluslararası Çalışma-
lar Enstitüsü, Friedrich
Naumann Vakfi, tsveç 'in
tstanbul Başkonsoloslu-
ğu,Kokkahs Vakfi, NA-
TO Kamu Diplomasisi
Bölümü ve Toplumsal
Katılım ve Gelişim Vak-
fi tarafından Hyatt Re-
gency Otel'de düzenle-
nen iki günlük konfe-
rans, Kemal Demş'in
konuşmasıyla açıldı.
Derviş, Avrupa'nın gü-
venliği açısından Doğu
Akdeniz. Balkanlar, Ya-
kındoğu \e Karadeniz
bölgelerini istikrara ka-
\Tişturmanın Batı A\TU-
pa açısından son derece
önemli olduğunu anım-
satarak "Dolayısryla Av-
rupa bu bölgenin tiimüy-
le AB'ye girmesini iste-
yecek ve çaba göstere-
cektir" dedi.
tyi komşuluk ilişki-
süıde olan ülkelerin iyi
kalkındığını, büyüme-
sinin hızlı olduğunu ifa-
de eden Derviş, Güney-
doğu Avrupa'da Yuna-
nistan ile Türkiye'nin
ortak çıkarlannın bulun-
duğunu söyledi.
Bölgede ekonomik ve
askeri baJamdan en güç-
lü ülkenın Yunanistan
ve Türkiye olduğunu,
ancak bu iki ülke ara-
sında hâlâ güvensizlik,
korku, yanhş anlamalar
ve tarihi suçlamalara de-
vam edildiğini anlatan
Derviş, bunlann mutla-
ka yenilip ileriye bakıl-
ması gerektiğini sözle-
rine ekledi.
Eski îsveç Başbakanı,
BM Genel Sekreteri
Balkanlar Özel Temsil-
cisi Carl Bildt de böl-
genin AB 'ye entegre o!-
ması için öncelikle ken-
di içinde sorunlannı çöz-
mesi gerektiğine dikka-
ri çekti.
SgKJ.POKTOR
musakart@ttnet.net.tr
Yolsuzluklara Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi komisyonda kabul edildi
Dokunulmazhk için AB'y^ söz
• Uluslararası
sözleşmeye göre
Türkiye, Meclis
üyelerinin
yolsuzluklanna karşı
'yasal önlem almayf
Avrupa'ya taahhüt
ediyor. Komisyon
'dokunulmazlık'
konusunda sözleşme
ünzalanırken
Türkiye'nin
koyduğu çekinceyi
kaldırdı.
ANKARA (Cumhumet Bürosu)
- Türkiye, Yolsuzluğa Karşı Ceza
Hukuku Sözleşmesi ile Avrupa Kon-
seyi'ne "milleh'ekiUerinedokunma*'
taahhüdünde bulunuyor.
Avrupa Konseyi'nce hazırlanan
uluslararası sözleşme. TBMM Dı-
şişleri Komisyonu'nda dün çeldnce-
siz olarak oybirliğiyle kabul edildi.
Sözleşmeye göre Türkiye, her türlü
rüşvet ve haksız çıkar sağlanmasına
karşı cezai yaptınmlan uygulama
sözü veriyor. Sözleşmenin 4. mad-
desi, herhangi bir kamu meclisi üye-
si tarafından işlenen rüşvet ve yol-
suzluk suçunu cezai yaptınm gerek-
tiren bir suç haline gerirmek için "ge-
rekli görülen yasal ve diger önJemle-
rin ahnmasuu" öngörüyor.
Özel sektörde de rüşvet suç
Uluslararası sözleşme. Türk hu-
kukunda şimdiye kadar yer almayan
"özel sektörde rüşvet" düzenlemesi-
ni de zorunlu kılıyor. Sözleşmeye
göre özel sektördeki bir kurumu yö-
neten veya o kurum için çalışan ki-
şi, kendisine veya bir başkasına gö-
revlerine aykın bir iş yapmak veya
işi yapmaktan kaçınması için haksız
kazanç sağlarsacezalandınlacak. Ti-
cari etkinlikde doğrudan veya üçün-
cü bir kişi aracılığıyla rüşvet isten-
mesine karşı da ceza getirilecek.
Uluslararası parlamentolann üye-
lerinin yolsuzluk işlemleri de söz-
leşme kapsamında değerlendiriliyor.
Sözleşmede, uluslararası örgüt görev-
lilerinin yolsuzluğu, uluslararası mah-
kemeierin yargıç ve görevlilerinın
yolsuzluğu, nüfuz tıcareh, yolsuz-
luk suçlanndan elde edılen gelirin ak-
lanması konulannda yaptınmlar is-
teniyor. Adaletle işbirliği yapanla-
nn ve tanıklann korunması ve suç-
tan kaynaklanan gelire el konulmasını
kolaylaştırmaya yönelik önlemler de
sözleşmeyle taahhüt ediliyor.
POLtTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
DevpimSüreci... (1)
Aydınlanma Devrimi'nin Mustafa Kemal Ata-
türk'ün ölümüyle birlikte durduğu savları acaba
ne kadar doğru?
Türkiye 1918 yılından başlayarak bir dönüşüm
yaşadı, Ulusal Kurtuluş Savaşı'yla bağımsızlığı-
nı, özgürlüğünü kazandı...
Reform dizisi şu ya da bu şekilde 1950'ye ka-
dar (Demokrat Parti'nin iktidar oluşuyla brtti) uza-
dı...
Prof. Dr. Bülent Tanör (Işık içinde yatsın) 'Ku-
ruluş-Kurtuluş' kitabında (Çağdaş Yayınları)
şöyle der:
"Dönemin sonunu belirlemek daha da zor-
dur. Birgörüşe göre devrimci atılımlar 1930 baş-
lannda son bulmuş ve durulma dönemi başla-
mıştır, bu nedenle devrim de noktalanmıştır.
Ama unutmamak gerekir ki reformlann yerfeş-
tirilmesi ve hatta yenilerinin bunlara eklenmesi
süreci (milli eğitim, Halkevleri, Köy Enstitüle-
ri, toprak reformu girişimleri, hümanizma akı-
mı vb.) 1940'ların sonuna kadar uzanacaktır.
Hatta çok partili hayata geçiş süreci de bir-
çok yönüyle 1920 'lerde başlayan yeni oluşu-
mun uzantısı niteliğindedir. Çok partili yaşam,
bazı görüşlere göre bir 'karşıdevrim' özellikle-
ri göstermiş olsa bile devhmin 'harakiri's/ de-
ğil, kendini tanımlaması ve aşması anlamına da
gelmektedir. Dolayısıyla onunla birlikte ve onun
bir uzantısı olarak ele alınması mümkündür."
Tanör"ün kitabı 2003 Türkiyesi'ne ışık tutuyor...
Kurtuluştan sonra da çağdaşlaşmayı ve evren-
sel değerleri hizalayan yöneticiler, Batı'yla ve
hatta eski düşmanlarla komplekssiz ilişkiler kur-
dular. Atatürk'ün Anzak ailelerine hitabesi bu
açıdan çok öğreticidir...
Atatürk şöyle demiştir:
"Bu memleketin topraklan üzerinde kanlannı
döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın
toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyu-
nuz. Sizler Mehmetçikle yan yana, koyun koyu-
nasınız. Uzak diyarlardan evlatlannı harbe gön-
deren analar-babalar!.. Gözyaşlannızı dindiriniz!
Evlatlannız bizim bağnmızdadır. Huzur içinde-
d'ırier ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklar-
dır."
• • •
Kemalist devrim esas hesaplaşmasını Osman-
lı-lslam tarihi ile yaptı. Uluslaştırma perspekti-
fi işte bu doğrultuya oturtuldu. Ulusçuluk başka
ülkelerde zaman zaman monarşik ve dinsel ide-
oloji ile uyuşabilmişken, Türkiye'de geçmişten
esaslı bir kopuş olarak belirdi, bu yönüyle de
devrimci ve laik bir kimlik kazandı...
Demokrasi ve laiklik, birbirinden farklı ama ay-
nı amaca yönelen iki kavram değil midir?
Bülent Tanör'ün bu soruya yanıtı şudun
"Egemenlik kimindir? Tann'nın ya da 'yeryü-
zündeki gölgelerinin' mi, yoksa halkın ya da mil-
letin mi? Bundan da çıkan iki alt soru var.
Birinci soru şudur: Kim adına iktidar yanşına
girişilir ve iktidar yetkileri kullanılır? Tanrı adına
mı, halk, millet adına mı? Bu sorulardan birin-
cisine 'evet' diyen rejim teokrasidir. Ikincisine
olumluyanıt veren ise demokrasi. Böylece 'Hâ-
kimiyet Allah'ındır' düsturu ile 'Egemenlik mil-
letindir' ilkesi arasında hem laik/antilaik karşıtlı-
ğı, hem de demokratik/antidemokratikzıtlığı var-
dır.
Ikinci alt soru şudur: Hukuk kurallannı kim ko-
yar? 'Tann kutsal kitapta bunlan zaten koymuş-
tur' diyen rejim bir kez daha teokrasi ya da yan
teokrasidir. Bu kurallann kutsallığı, değişmezli-
ği ve hatta tartışılmazlığı esastır. 'Kuralları halk
ya da millet ya da temsilcileri koyar' diyen re-
jim ise yine demokrasidir. Bu şekilde konan ku-
rallar kutsal değildir, tartışmaya açıktır ve değiş-
tirilebilir."
• • •
Eğitim-öğretim yeni toplum-yeni insan mode-
lini yaratmada en önemli araç olmuştur. Burada
amaç laik-ulusal kimlikli yeni kuşaklar yaratmak-
tır...
1929'larda liselerden Arapça ve Farsça ders-
leri kaldınldı. ilköğretimdeki din dersleri uygula-
ması kentlerde 1930da. köylerde 1939da kal-
dınldı...
Kültüryaşamında gerçekleştirilen yenilikler de
hem uluslaştırma hem de laikleştirme anlamına
gelir...
GünümüzTürkiyesi'nde Islamcı, Osmanlıcı, li-
beral ve ikinci cumhuriyetçi çevrelere göre de cum-
huriyet laikliği, dayatmacılık, keyfilik, tepeden in-
mecilik, hatta din düşmanlığı olarak görülür...
2003 Türkiyesi'nde AKP iktidarı laik demok-
ratik eğitim sistemini dayatmacılık, keyfilik, te-
peden inmecilik olarak görmüyor mu?
hikmet.cetinkayaiScumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
' KAÇAKÇILIK SUÇLARINA AF GETÎREN DÜZENLEME REDDEDÎLDİ
Hayalicüere komisyon engeli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Ada-
let Komisyonu'nda, hayali ihracat ve Mercedes ka-
çakçıhğının da yer aldığı kaçakçılık suçlanrun af-
fedilmesini öngören düzenleme kabul edilmedi.
AKP ve CHP milletvekilleri, tasannın oylamasm-
da ikiye bölündü. Bazı AKP'li miHetvekilleri, "1-2
hayali ihracatçı için binlerce masum insan mağdur
edilmesin" dedi.
TBMM Adalet Komisyo-
nu'nda, dün Kaçakçılıkla
Mücadele Yasa Tasansı gö-
rüşüldü. Komisyon, iöıali in-
san sağlığı ve güvenliğine
aykın kaçakçılık yapanlara
uygulanan para cezasını arttırdı. Alt komisyonun ka-
çakçılık suçlanna af getiren düzenlemesi ise tartış-
malara neden oldu. CHP'li Orhan Eraslan. düzen-
lemenin genel af niteliğinde olduğunu vurgulaya-
rak hayali ihracat suçlannaafgennldiğine dikkatçek-
ti. Komisyon Başkanı Köksal Toptan da. "5 kflo çay
getiren kişiye af getirirken daha büyük suçlara da af
grtirmeveu'nı. Tophımun vkdanı incitilmemeli'" di-
• Adalet Komisyonu, ithali insan
sağlığı ve güvenliğine aykın
kaçakçılık yapanlara uygulanan
para cezasını arttırdı.
yerek CHP'li üyelerin itirazına destek verdi.
AKP'li Haa Biııer ise affi savunurken "1-2 kişi
hayaliihracatyapıyor diyebinlercemasuminsanı he-
ba etmevdim" dedi. CHP'li Esat Canan da, "Bir-
kaç kaçak Mercedes yüzünden mihonlarca insanı
mağduretmenin anlanu \ok" diyerek affa destek ver-
di. Bazı CHP ve AKP milletvekilleri, af düzenle-
mesinin tasan metninden çı-
kanlmasını önerirken Dev-
let Bakanı Kürşat Tüzmen,
söz konusu düzenlemenin
korunmasuıı, ancak hayali
ihracat suçlanrun kapsam dı-
şında tutulmasını istedi.
AKP'li Ramazan Can ve Recep Özel ile CHP'li Or-
han Eraslan affin tasan metninden çıkanlması yö-
nünde önerge verdi. Önergeye Komisyon Başkanı
Toptan da destek verdi. CHPTi Esat Canan ile di-
ğer AKP millervekilleri ise afFın korunması yönün-
de oy kullandılar. Afnn tasandan çıkanlması kabul
edilirken Tüzmen, düzenlemeyi Genel Kurul'da ye-
niden gündeme getirebilecekleri mesajı verdi.
KAMBÎYO SUÇUNU ÎŞLEYENLERE DE AF GELÎYOR
AKP'den 'ak'lamaya devam
AlSK\RA(CuınhuırçtBürosu)-Hükümet, kam-
biyo rejiminde yapacağı yeni düzenlemelerle itha-
lat, ihracat ve transit ticaretten doğan dövizin yurt-
dışında bıralalmasını teşvik ederken, önceden kam-
biyo suçu işlemiş olanlara da af getiriyor.
Kambiyo afB öngören tasan TBMM'ye gönde-
rildi. Komisyonlarda görüşülecek olan tasanda it-
halat, ihracat işlemleri ve
transit ticaretten doğan ala-
caklannı 180 gün içinde yur-
da getirmeyenlere venlen ce-
za yüzde 100'den yüzde 5'e
indiriliyor. Haklannda kam-
biyo taldbi veyakanuni işlem
başlatılanlar ile kesinleşmiş yargı karan bulunan-
lara da yükümlü olduklan bymetleri tasanda belir-
lenen süreler içinde yurda getirmeleri ve bu bedel-
lerin yüzde 4'üne kadar ceza ödemeleri koşuluyla
af getiriliyor. Mevcut kambiyo mevzuatına göre it-
halat, ihracat işlemleri ve transit ticaretten doğan ala-
caklann 180 gün içerisinde yurda getirilmesi gere-
kiyor. Alacaklann yurda getirilmemesi halinde kam-
• Meclis'egönderilen tasanyla
ithalat, ihracat ve transit ticaretten
doğan dövizin yurtdışında
bırakılması teşvik ediliyor.
biyo mevzuah açısından suç işlenmiş sayılıyor. Ay-
nca 180 günden sonra getirilen alacaklann, dövi-
zin 180'inci günündeki kuruyla getirildiği gün ara-
sındaki kur fârkı Merkez Bankası'na gelir olarak kay-
dediliyor.Meclis'e gönderilen "TürkParasınm Kry-
metini Koruma Hakkmda Kanunda Değişiklik Ya-
pdmasuıa Dair Kanun Tasansı"na göre getirilen
önemli değişiklikler şöyle:
• Haklannda kambiyo ta-
kibi başlatılan ancak henüz
yargıya intikal ettirilmeyen-
lerin, bu kanunun yayımı ta-
rihinden itibaren 150 gün
içinde yükümlü olduklankıy-
meti yurda getirmeleri halinde bu konuda yürütü-
len idari işlemler ortadan kalkar.
• Yükümlülüklerini kanunla verilen 150 günlük
süre içinde yerine getirmeyenlerin, kanunun yayı-
mı tarihinden itibaren en çok 180 gün içinde kam-
biyo takibine konu kıymetin yüzde 4'ünü ilgili ver-
gi dairesine ödemeleri halinde bu konuda açılnuş
davalar ile idari işlemler ortadan kalkar.