22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I HAZİRAN 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK „•?.--.«.-*=:,*_-â ^&.^a.3s^sv&-_ 'Ui i '?ff;h\Mi^ ~^}ff " •> >&** *** *-W«.J* Fransızca albümüyle yeniden gündeme gelen Candan Erçetin: Sahne en çok olmak istediğim yer bp müziğinseçkin sesi% Candan Erçetin 'in pop müziktekiyeri hepfarklı bir çizgide tutulur: Sandalyede ters otururken bıçkın- vamp arasında gidip gelen, popüler şarkılar söyleyen ama klasik müzik eğitimli, ünlü anta Beyoğlu'nda yürürken çevresi 'kuşatılamayacak' mesafeyi koruyan akıllı, güzel şarkıcı kadın. HATtCE TUNCER Candan Erçetin ters oturduğu san- dalyesinde "Kapıma Dayanma Sa- kın" rüzgârı estirdığı günlerden Fransız şansonlanna kadar hep pop müziğin "seçkm"! oldu. Müzığinde tutturduğu çizgi. Ga- latasaray Lisesi'nde müzik öğret- menliği saygınhğıyla bir araya ge- lip, mavi güzel gözlerle de destek- lenince Candan Erçetin tamamlan- dı. Sandalyede ters otururken bıç- kın-vamp arasında gidip gelen. po- püler şarkılar söyleyen ama klasik müzik eğitimli, ünlü ama Beyoğ- lu'nda yürürken çevresi "kuşatıla- mayacak" mesafeyi koruyan akıl- lı, güzel şarkıcı kadın. Candan Erçetin'le Dünya Mü- zik'in Levent'teki binasında Kıb- rıs konserinden döndüğü sabah, Kayseri'deki programına yetişmek üzere hazırlanırken sohbet ettik. Türk fllml senaryoları "EHnden hiçbir şey kurtulmaz" denilen insanlardan olduğunun ipu- cunu veren yaşamöyküsünün ar- dından "Candan Erçetin hiç nıi kay- betmedi" sorusu geldi: "Şimdi kazanümış olarak kabul edilen anlar geçnüşte büyük kayıp- lar gjbi dunıyordu. Hiçbir ebevey- nin >üreğini ferahlatmayacak arke- oloji bölünıünü kazandığun anı dü- şünsenize. Genellikk gençlerin is- tekleri ve becerileri üzerine egitim almalannın lüks sayıldığı bizimki gibi bir ülkede ne büyük bir kayıp. Beninıçahşıphayanmıkazanmam lazını. Bu meslekle nasıl olur? Para getiren bir meslek edinmemiş laz çocuklannın maaşla çalıştığı şirket iflas ertiğinde. 'Şimdi kirasını nasıl ödeyecek' endişesiyle yastığa başı- nı koyan memur aiksini düşünün. Hatta iştençıkarmalann korkunç bo- yutlara ulaştiğı '94 krizi yazında ha- yatını kazanmak için şarkı söyleme- ye başlamış aynı kız çocuğu için ka- falarda oluşabilecek Türkfilnıise- naryolannı... Her şeyi zaman belir- liyor ve kararhhk, tabii ki biraz da şans." Sürprlzler bellrledl Lise birinci sınıftayken ailesin- den habersiz belediye konservaru- vannın sınavına girdi. Okulla bir- likte yürüttüğü 12 yıllık konserva- tuvar eğitimini 1991 'de tamamla- dı: "Arkeolojide benim kariyer yap- mak istiyor oluşum inandmcı geînıe- mişri künseye. Nasılsa 'uçar gider buradan' diye öyle algılandı. Mezun olduktan sonra 5 yıl da Efes'te ça- lışOm. Kariyer yapacak kişiyi daha az ahmh tercih ediyoriar. Oysa ben hep sürprizlere inanıyorum. O za- man orada bir kadro açılmış olsay- dı, ben hiçbir zaman profesj onel ya- şama taşmayaeaktım. Turizm şir- ketlerinde, orada burada çahşmaya- caktun. Bir kadrom olacaktı ve ha- yatun boyunca sarlocı olamayacak- öm." Biten bir şeyin ardından yeni bir alanda, hemen yeni arayışlarla du- rumu kontrol altına ahyor:"Yapmak istediğim şeyi sonuna kadargötüren tiplerdenim gaüba. Çabuk pes et- mem. O zaman 'Arnavut inadın tuttu' deıier. Günlükyaşamda hiç inatçı değilim. ama bir işe başla- dığını zaman onu yannı bırak- mak şamma > akışmaz." Cöçmenllk Candan Erçetin'in, ilk çıkışını yaptığı "Hayırsız" albümünde Trakya ezgilen ağırlıktaydı ve Arnavut göçmenliğini her fırsat- ta vurgulamaktan kaçınmadı. Savaşın insanlık için en ağır sonuçlanndan biri olan göçü ya- şamış bir aileden ve Avrupa'nın en acılı halklanndan olan Arna- vut kökenine karşın ABD'nin Irak'a saldınsı öncesi ve sonra- sında tepki gösteren bazı sanat- çılann yanında görmemiştik: "Tabii ki rastlamazsınız. Ben bunları tcleviz- yonlardadilege- tirmiyorum. Bana reklam hissi veriyor. Ben sadece bu savaşa karşıdeğiL, annebaba- ların ço- cuklarına oyuncaksi- lahalm&sma dahi karşı- 9 Erçetin: Bir keresinde oynadığım müzikalde ışık masası bozuldu. Sahneye çıktık, temsili tamamladıL Gecenin sonunda yönetmenimiz, 'Ekipte sıran geldiğinde genel koreografiyi bozntadan yanan birkaç ışıktan birini yüzünde yakalayabilen tek kişiydin' dedU Erçetin'in konserleri Fransız şansonla- nyla baş- layıp ken- di şarkıla- rından ge- çer ve Trakya havalanyla, ille de "Yüksek Y'üksekTepele- re Ev Kurma- sınlar" türkü- süyle biter: "Coğrafya- larüzerinde halklar tarafindan yapıhntş nıüzik- ler bana daha inandıncı geüyor. Ay- nca kendimi böyle ifade ermekten hoşlanıyorum. O topraklarda doğ- muş büyümüş, yoğrulmuş biri ola- rakben şimdi hangi müziğiyapayım? Trakya'da doğmuşum, hasbelkader Fransız okuluna gelmişim. Bu Fran- sızca albüm de, türkü de hepsi be- nim. Bir taraftan da 12 yılhk klasik müzik eğitimim var. Onu da dinli- yorum, bunu da dinlKorum." Pop müzik Pop müzik dinlemediklerini be- lırtip "Ama Candan Erçetin baş- ka" diyenlerin sırn, Candan Erçetin'deki bu harmandır belki de: "Bana sordukla- rında göğsümü gere gere 'Evet ben pop müzik yapı- yorum' diyorum. Türkhe'de pop adı altında yapılanlarla karşılaştınldı- ğında benimki biraz alterna- tif gibi duruyor. Ama dünya çapında bakarsak alternatif degil. 'Dinleyin, arada ka- çan öyle iyi parçalar var ki' diyorum." Şansonlar Fransız dilinin en ünlü şar- kılanndan oluşan "Candan Erçetin Chante Hier PourAu- jourd'hui - Candan Erçetin Dünün Şarkılarını Bugün Söylüyor" albümünü "ken- disi için" yaptığı sözlerimizi onaylıyor ve sorgulamaya ge- rek duymuyor: "Evet, tıpkı ^itrinde beğe- nip ihtiyacınız olmamasına rağmen severek aldığınız bir şey gibL Pop kültürünün ge- reği olaraksatma>acağı kesin olan işlere acmarak bakıhyor ama her iş >a> ılmak zorunda değil. Bir deneme, bir emek olarak görmek lazun. Ben en son albüm olarak geçen ma- yısaymdaçıkan 'Neden'igö- rihorum. Zannedhorum bir yıl içinde bir tane daha çıka- cak. Sonrası nereye varacak, bilmem. 'Neden', biraz daha hüzünlü de- mek istemijo- rumamaağır bir albüm- dü. Ülkede hepimiz çok zor yer- lerden geç- tik. Büyük acılar yaşa- madınıama 'Parçalandım' di\e bir şarkı > apıvorsam bunun içinde herkesten bir parça var. Ama öyle şe\ ler parçalanmadan da yazü- mıjor." Candan Erçetin "sahne"de yaşa- dıklannı sorduğumuzda bugüne kadar böyle bir soru gelmediği için sahnenin büyüsünü yaşar gibi söz- leri dilinden dökülürken araya gir- medik: "Bir keresinde oynadığun bir mü- zikalde ışık masası bozuldu ve pro- valarda çahştığınuz her şey çöktü. Sahneye çıknk, temsili tamamladık Gecenin sonunda yönetmenimiz, 'O kadar kalabalık ekip arasında sıran geldiğinde genel koreografi- yi bozmadan yanan birkaç ışıktan birini yüzünde yakalama becerisi- ni gösteren tek kişiydin' dedi. Sanınm sahneyi sevmekböyle bir şey. Bu benim farkında olmadığım bir reflekstL Sahne benim en çok ol- mak istediğim yer. Karşımda 5 bin ya da 5 kişi obnasuun hiç önemi yok. Her biri paha biçilmez, çünkü emek verip oraya gelmişler. Sahne\e çık- rıgım an ise sadece şarkılar \ar. Beni de dinlevicryi deşarkılar kont- rol ediyor. Gözüme 2000 VV ışık gel- diğindcn zaten baksam da kimseyi göremhorum. Anlatılması zor bir sonsuzluk duygusu kaphyor içinıi. GenelHkle söylerken gözlerim ka- palı ama nedeninin ışık olduğunu sannuyonım. Her şarkının bende bir kurgusu var, ona dahp gitnıeyi se>i>orum. Alkışlarla kendine dönüş sonra bir şarkı daha. Yaklaşık 30-35 şarkı söy- lüjorum. Her biri ayn bir yaşam olan şarkılan söylemek için harca- dığım enerjiden çok daha fazlası şarkının içine girmek. o şarkının kendisi olmak için gidi\or. Konser bitiminde körükgibi nefes basmak- tan ve her şarkıyla a\arh dalgalan- maktan hafif sallanır kr\ ama geü- yorum. Yükselen adrtnalin ancak 24 saat sonra normale dönüvor." Plşman değlllm Fransızca albümünün ilk parçası, Edith Piaf ın yıllar önce seslendir- diği, "Non, je neregretterien"şar- kısının sözleri Candan Erçetin'in çevirisiyleşöyle: "Havır.hiçbffşey- den pişman değilim / İyisi de kötü- sü de bir / BedeUerini ödedim ve unuttunı ghti / Artık geçmişten ne hüzünlerime ne de sevinçlerime ih- tiyacım var / Çünkü bugün haya- tım ve mutluluğum seninle tekrar başhjor." Candan Erçetin de bu şarkıyı her söylediğinde geçmişinin derinleri- ne dalıyor: "Bu şarkı,yakııumda ha> anmı sı- nrdan başlatan biri ohnasa bile ola- cağı inancımı o kadar kuvvetlendi- riyor ki, insanı en zayıf anlannda bile güçhı kıh>or ve yaşama se\1nci veri\or." Fetih şeuliğinde MFÖ konseri Istanbullular, fethin 550. yıtanı MFÖ Ue kutlajacaklar. (Fotoğraf: ALPERİZBUL) Kültür Servisi- Beyoğlu Belediyesi tarafindan Istanbul'un fethinin 550. yılı nedeniyle düzenlenen 'Fetih Şenliği' kapsamında MFÖ bugün saat 17.00"de Taksim Meydanmda bir konser verecek. Beyoğlu Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş'ın açılış konuşmasıyla başlayacak olan programda: Üsküdar Halide Edip Adıvar Lisesi ve Beşiktaş Bingül Erdem Lisesi halk oyunlan ekipleri birer gösteri yapacak. Daha sonra Mehteran-ı Eyüp Sultan bir konser verecek. (0212 2933130) Şaşırtan iddia Michael Jackson iflasın eşiğinde Çeviri Servisi - Ünlü sanatçının finansal işlemlerini yürütmek için 1998'de işe aldığı bir grup muhasebeci Michael Jackson1 ın iflasın eşiğinde olduğunu iddia ediyor. The Guardian gazetesindeki habere göre ünlü şarkıcının kendisini sadece iki ay süreyle idare edecek kadar parası kaldı. 1982'de 50 milyon satan "ThrUler" albümünden 70 milyon dolar kazanan Jackson aleyhine Los Angeles'ta dava açan muhasebeciler. kendilerine de borcu olan eski patronlannın Güney Kore'deki Finans ve Yatınm Birliği'ne 12 milyon dolar borcu olduğunu açıkladılar. "tşe alındığımızda bu kadar lükse düşkün olduğunu bilmiyorduk" diyen muhasebeciler, 15 milyon dolara satışa çıkardığı Neverland'deki çiftliğıni satamadığı takdirde lüks düşkünü Jakson'ın iflas edeceğini iddia ettıler. Turneye çıktığında ve seyahatlerinde çok lüks otellerde kalan, dostlanna çok pahalı hediyeler alan -son olarak yakın arkadaşı Ehzabeth Taylor'a 10 bin dolar değerinde dev bir şişe parfüm hediye etti- Jackson'ın bir organizatöre de 10 milyon dolar borcu olduğu biliniyor. Görünen o kı, şimdiye kadar cinsel taciz dahıl bırçok gerekçeyle hakkında 1500'e yakın dava açılan 44 yaşındaki şarkıcının başı, eğer mali sorunlannın üstesinden acilen gelmezse çok ağnyacak. Altıncı albümü Okan Öztürk'ten 'Bergüzar' tstanbul Haber Servisi - Halk müziğinin başanlı temsilcilerinden Okan Murat Öztürk'ün 6. albümü Bergüzar DMC etiketiyle satışa sunuldu. Son yıllarda bağlamanın önde gelen isimlerinden biri olan Okan Murat Öztürk, 1988"de "Bengi Bağlama Topluluğu"nu kurdu. Ankara Lluslararası Müzik Festivali ve Houston Festivali gibi önemli festivallere katılan Öztürk, Amerika, Almanya, Isviçre, Küba ve Tacikistan'da konserler verdi. Okan Murat Öztürk, Bergüzar albümünde Erkan Oğur, Ertuğrul Bayraktar, Mehmet Erenler gibi halk müziği ustalanyla çalıştı. Öztürk, Kayseri, Söğüt, Sıvas, Ankara, Erzincan, Doğu Karadeniz, Malatya, Erzurum ve Inebolu yörelerinin türkülerinin yer aldığı Bergüzar albümünde "Suya Gider Alh Geün", "Germir Bağlan", "Gel Yanıma Gel", "Gurbet Elde Bir Hal Geldi Başuna"yı kendine özgü üslubuyla yorumluyor. Ahmet Yakup Yülann birikimibir albümdetoplandı tstanbul Haber [ Servisi- Yıllardır müzik| dünyasında birçok sanatçıya albümlerinde eşlik eden Ahmet Yakup. ilk albümü Gezgin'de yıllann birikimini dinleyiciye sunuyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvan ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Batı Müziği bölümlerinden mezun olan sanatçı aldığı eğitimin çeşitliliğini Gezgin albümünde birbirinden farkh şarkılanyla dışa vunıyor. Sanatçı. Gezgin'de söz ve müzikleri kendisine ait olan şarkjlann yanı sıra Karacaoğlan ve Sejit Nesimi'nin eserlerine de yer veriyor. Ahmet Yakup, ilk albüm çalışmasıyla duygulannı söyle ifade ediyor: "Kocaman bir duyum kargaşası yaratarak çok şey anlatmış obnazsnuz. Ben duyumsadığun biçimh le yorunıladığun şarkılannu akıcı ve bürünle>eci bir yahnhkla buluşturmaya çauştım."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear