Catalog

SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 2003 PAZAR 14 J v L J l j l LJri. kultur@cumhuriyet.com.tr £*>] Bu yıl üçüncü kez yapılan Afyonkarahisar Caz Festivali gelenekselleşme yolunda Oanatlannyol çatındaüç günEGEMEN BERKOZ Parçalı bulutlu, güneş sızmah bir öğ- le sonrası Afyon'un Ordu Cadde- si'nde yürüyoruz. Aradığımız Öykü Kitabevi'nin yerinde karşımıza bir pizzacı çıkıyor. tyi ama kitapçı nere- de? Okullann dağılma saati olduğu için ortalık öğrenci kaynıyor. Bazıla- rını çevirip soruyoruz. Hiçbiri bilmi- yor. Afyon'da öğrenciler kentin bel- li başlı kitapçısının yerini bilmiyor. 01- sun diyoruz, festivalin bir amacı da bu değil mi, çocuklara kitabı, kitap- çıyı öğretmek. Bunun için değil mi Af- yonkarahisar Caz Festivali'nin yal- nızca caz festivali olmaması! Bunun için değil mi şairlerin, yazarlann, res- samlann, karikatürcülerin, tiyatrocu- ların, sinemacılann, yontuculann da festivale katılmalan! Doğa küreselllğe karsı Festival için Afyon'a gelen sanat- çılan çok yoğun bir izlence bekliyor- du. Hemen herkesin en az iki ayn okulda konuşması vardı. Sabahlan yaklaşık 10.30'da otelin kapısında toplanıhyor, Afyon Kocatepe Üni- versitesi'nin bu işe ayırdığı midibüs- le okullara gidiliyordu. Evet, ilk iki yıl bu önemli etkinliği görmezden gelen Afyon Kocatepe Üniversitesi, bu yıl festivale gönlünü ve kapılan- nı açmıştı: Pek çok etkinlik üniversi- tenin yerleşkelerinde yapıhyor, yeni rektör Prof. Dr. Halim SözbUir ilk A fyon, birçok eski yapının iyi korunmuş olması, olağanüstü müzesi, aydın insanlan, özellikle de büyük kentlerimizin sokaklannı saran dil kirlenmesinden kendini sakınmış olmasıyla gönül çeliyor. günkü basm toplanhsına sanatçılar- la birlikte katılmanın yanı sıra açılış konserinde ve başka etkinliklerde de hazır bulunuyordu. Gündüzleri ilköğretim okullann- da, liselerde, üniversitenin salonla- nnda yapılan söyleşileri akşamlan konserler izliyordu. Ancak ilk üç gün havanın yağışlı olması nedeniyle alan- larda yapılamayan konserlerin için- de, festivalin adının hakkını veren, bana kalırsa Hasan Kocamaz Dörtlü- sü'nün dinleyicileri klasik caza doyu- ran konseriydi. Afyonlu genç müzik öğretmeni Hü- seyin Başkadem'ın öncülük ettiği, ge- çen yıllarda çok çilesini çektiği fes- tival, bu yıl yalnızca yeni rektörün değil, yeni vali Muzaffer Dilekin. Belediye Başkanı Hayrettin Barut'un ve yerli basının da tam desteğıni ala- rak artık sağlam temeller üzerine otu- ruyordu. Bu desteklerin alınmasında önceki yıllarda katılan yazar ve sanat- çılann yarattıklan olumlu etkiler ve Başkadem'in kişisel çabalan kadar; müze uzmanı, arkeolog Ahmet îlas- h, Fikret Öztaylan, Kadir Alünkaya, AKHdvaa ve arkadaşlan başta olmak üzere, Afyonlu aydınlann da önemli payı vardı hiç kuşkusuz. Onlardan bazılanyla konuşurken söz pek doğal olarak mermere gelmiş- ti. (Afyon mermerinin ününü herkes bilır!) Biri, bir yörenin mermerinin başka yörelerde görece olarak çabuk aşındığını söyleyerek Bergama'dan Berlin'e götürülen Zeus sunağını ör- nek gösterir; bir başkası Rusya'dan Af- yon'a getirilen kerestenin birkaç yıl- da bel verdiğini ekleyerek onu des- teklerken "Demek, doğa küresdleşme- ye karşı, ne güzeü" diye düşünüyor- dum ben de; "Öyleyse, yöresd renk- lerimizin, değerlerimizüı konınma- sında doğa da bizden yana." Cüleryüzlü bir kertt Korunmak deyince. buna en çok gereksinimi olan varlıklarımızın ba- şında dilimizin geldığinde sanınm kimsenin kuşkusu yoktur. Afyon so- kaklannda dolaşırken dükkân adlan- na \e diğer yazılara ister istemez bu gözle de baktım ve işin doğrusu, ne olduğunu ancak altındakı "Shoes"u görünce çözebildiğim "Coondra''dan başka rahatsız edici bır ada raslama- dım. Kaldığım üç gün içinde Afyon'a ısınmamda. bu küçük ve güleryüzlü kentte birçok eski yapının iyi korun- muş olması, olağanüstü müzesi (ne ya- zık ki Müzeler Haftası'nda kapalıy- dı, festivale gelen sanatçılara özel olarak açıldı), tanıdığım aydınlan ka- dar, özellikle tstanbul ve diğer bü- yük kentlerimizin sokaklanru saran dıl kirlenmesinden kendini sakınmış ol- masının etkisi de büyük olmalı. Af- yon'un, festivaliyle birlikte gelişip ülkemizin aydınlanma odaklanndan biri olmasını diliyor ve umuyorum. Güneydoğu göklerinde ÇaykovsJü ezgileri Borusan'ın dört günlük turnesi izleyicilerden büyük ilgi gördü tPEKYEZDANt Ünlü orkestra şefi GürerAykal yöne- timindeki Borusan tstanbul Filarmonu Orkestrası, dört günlük bir tumeyle kla- sik müziği Güneydoğu'ya taşıdı. Orkestra, ilk konserini, Diyarbakır 3. Kültür Sanat Festivali'nin açılışında ver- di. Ancak, Çin Seddi'nden sonra dün- yanın ikinci büyük surlan olan Diyar- bakır surlanndan Keçiburcu'nda yapıl- ması tasarlanan konsere. "güvenüğin sağlanamayacağı ve surlann zarar göre- ceği" gerekçeleriyle valilikçe izüı ve- rilmediğinden, konser Kervansaray Ote- li'nin bahçesinde yapıldı. Suppe'nin "Hafif SirvariUvertürü"yle başlayan konser, Çaykovski'nin "Kuğu Gölü' balesinin açılış müziğiyle devam etti. Otelin avlusundan Diyarbakır gök- lerine yükselen senfoni seslerine kentin kırlangıçlan çığhklanyla eşlik ediyor, me- lodiler arka sokaklardaki eski evlerin bacalanndan içeri süzülüp dinleyenleri klasik müziğin büyülü dünyasına çağı- nyordu. Diyarbakırhlar, bu çağnyaya- nıt vermekte gecikmediler; çocuklannın elinden tutup konsere gelen başlan tül- bentli Diyarbakırlı kadınlar, bir yandan konseri dinlerken bir yandan da kucak- lanndaki çocuklannı uyutmaya çalışı- yordu. Herkes pür dikkat konseri izliyor, Kervansaray'dan bahçedeki büyülü at- 65 yaşmdald Diyarbakırlı Hayriye Doğan, şef Gürer Aykal'a 'Banş için' diyerek bir demet karanfil verdi mosferi bozacak en ufak bır ses bile çık- mıyordu. Konserin sonunda sahneye çı- kan 65 yaşındaki Hayriye Doğan, ken- disi de Diyarbakırlı olan şef Gürer Ay- kal'a "Banş için" diyerek bir demet ka- ranfil verdi. Karanfilleri havaya kaldı- ran Aykal ise Doğan'ı "Evet, banş için sanat" diye yanıtladı. Diyarbakır'dan Mardin'e geçildiğin- de "Geceleri gerdanhk, gündüzleri sey- ranhk" denen 5000 yıllık büyülü bir kent karşılıyordu orkestrayı. Valilikçe dzenlenen Cumhuriyet Alanı'ndald kon- sere, halka açık olması nedeniyle katı- lım oldukça fazlaydı. Ancak konserin açık alanda verilmesinin olumlu oldu- ğu kadar olumsuz yanlan da vardı: Ko- şuşturup bağnşan çocuklar, konser iz- lerken çekirdek çıtlayanlar, "mnraaa" diye bağıran satıcılar, orkestraya zaman zaman sıkıntılı anlaryaşattı. Konser sı- rasında sürekli önündeki çanlara vuran dondurmacının gürültüsüyse ancak va- linin emriyle kesilebildi! Orkestranın üçüncü durağı Osmanlı döneminden kalma hanlan, hamamlan ve kapalı çarşılanyla bir başka tarihı ve kültürel zenginliği banndıran Şanlıur- fa'ydı. Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Büyükburç'un yakından ilgi- lendiği orkestranın, akşam üniversitenin kapalı salonunda verdiği konser, çoğun- luğunu kentin ileri gelenlen, bürokrat- lar ve memurlann oluşturduğu izleyici- lerden büyük ilgi gördü. Orkestra son konserini Gaziantep'te verdi. Ancak burada Gaziantep Beledi- ye Başkanı Celal Doğan'ın ağırladığı orkestranın 5 bin kişilik amfitiyatroda- ki konserine, 150'si polis okulu öğren- cisi, yaklaşık 300 kişinin gelmesi her- keste hayal kınklığı yarattı. .4ma bu bi- le Güneydoğu turnesinin hemen her- keste yarathğı "memnuniyet havasuu" bozamadı. Grup, ertesi sabah Gazian- tep'ten Istanbul'a uçarken birçok kişi- nin aklı hâlâ geride, Mezopotamya'nın o uçsuz bucaksız ovasında kalmıştı. Borusan, 'Geceleri gerdanhk, gündüzleri seyranhk' denilen MardiıTdeki konserini Cumhurrvet Alanı'nda verdi GENE KELLY DONALD OCONNOR DEB31E REYNOLDS DVD / VCD Yeniler Aslı SELCUK Singin'in the Rain (Yağmur Altında)/ Yön. Gene Kelly, Stanley Donen / Oyn: Gene Kelly, Donald O'Connor, Debbie Reynolds, Cyd Charisse / 1951, renkli, 99 dakika/ VVarner Home Video- Tiglon. sahnelerin çekimi anlatıhyor. Muskals Great Musicals'da 20 yıllık yapımcüığı süresince 47 önemli müzikale imzasını atarak MGM müzikallerine altm çağını yaşatan ArthurFreed ve ekibinin çalışmalan, katkılan irdeleniyor. Filmin şarkılanna esin kaynağı olan öteki müzikallerden seçkiler, ödüller, teknik- oyuncu ekip listesi, set fotoğraflan, çıkanlmış sahneler, kullanılmayan şarkılann provalan, beste çalışmalan, fragman yer alıyor. Kusursuz danslarla şarkılan içeren bu sürükleyici, eğlenceli müzikali oyuncu-yaratıcı kadronun (Reynolds, O'Connor, Charisse, Donen) yorumlanyla da görebilme ayncalığınız var. 1927'de sessiz filmler dönemi sona ermiş, sesli filmler dönemi başlamıştır. Sessiz sinemanın en romantik çiftinin yıldız erkek oyuncusu sesli filmde rol alan şarkıcı- dansçı kızlardan birine âşık olunca işler iyice kanşır. Bu unutulmaz klasiğin iki diskli 5O.YaşÖzel Versiyonu'nun Özel Bölümleri olağanüstü zengin. VVTiat A Glorious Feeling belgeselmde D. Reynolds'un sunumuyla MGM müzikallerine kısa bir bakış, filmin yapımı, oyuncu seçimi, şarkılı ••• Lord of the Dance (Dansın Lordu)/ Yön: David Mallet / Müzik: Ronan Hardiman / Yaratım-Koreografi: Michael Flatley / Oyn: Michael Flatley, Bernadette Flynn, Daire Nolan, Gillian Norris /1996, renkli, 90 dakika/ Universal Pictures International-Tiglon. Dublın Point Theatre'daki canlı performanstan filme aktanlan çalışma geleneksel Irlanda dansı ve müziğini ölümsüzleştiren görkemli, etkileyici bir gösteri. Irlanda halk efsanelerinden yararlanılarak içeriği oluşturulan, tarihi Kelt müziği ve danslannın çağdaş yorumuyla ortaya konan bu dans, müzik, şarkı, solo yorumlar, ışık oyunlan bileşiminden oluşan gösteri büyüleyici bir görsellikte. Topluluğun yaratıcısı ve beyni M. Flatley'in yanı sıra diğer dansçılann özgeçmişleri de kayıtta yer alıyor. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'ta bugün 1 Haziran Pazar AYIN KİTABI Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemlz Konuşmacılar: Ekrem Işın, Enis Batur Gdenekle modemüği. Ooğu ile Batı'yı buluşturan şiîriyle Yahya Kemal... Şairin şiir eınlayışı, geçmişle gelecek cirasında kurulan köprüde hayal ile gerçeği kesiştirir. Yahya Kemal'in tüm kitaplannın YKY ve İstanbul Fetih Cemiyeö işbiriiğiyle yeniden yayımlanması nedeniyle Ayın Kitabı bu ay Yahya Kemal'e aynldı. YKY'den tüm eserieri arasında ilk olarak Kendl Gök Kubbemlz kitabı yayımlanan Yahya Kemal 'le ilgili etkinliğe konuşmacı olarak Enls Batur ve Ekrem Işın katılıyor. Kendi kültür atlasımıra bir katkı amacıyta Yahya Kemal'i. şiirierini ve Türk edebiyatına etkisini tartışmaya açıyoruz. Sermet Çifter Salonu, saat: 16.00. Glri> ûcretslzdlr YAPI^KREDi KÜLTÜR SANAT YAYINCIUK Yapı Kredı KüRur Merkezı IsDklâ! Cad No Tel (O2I2| 252 47 00 Faks 10212] 293 07 23 ytoojltur^ykykuitur com tr •wwwykyfcuftur com tr bılgıhattı 0 212 473 0 444 ERDEMLİKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1993 343 Davacı Maliye Hazinesi'nın \ekili tarafından davah Süleyman Onkun aleyhıne aç- mış olduğu işbu kadastro tespitine ıhraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davalı Ali oğlu 1937 doğumlu Süleyman Onkun'un yapılan tüm aramalara rağmen tebligata yarar adresı tespıt edilemedığinden, Yargıtay ılamının ılanen tebliğine karar verilmiş olup, ışbu Yargıtay ılamı ilgililere ilanen tebliğ olunur. Basın: 25816 10. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ GENÇ CAZ KONSERLERİ İMB icnç caı §Emiraîes fotinl tpaaun ÎJGaranti ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ TARAFINDAN EMIRATES DESTEĞİYLE İLK KEZ BU YIL DÜZENLENECEK OLAN "GENÇ CAZ" KONSERLERİ'NE KATILACAK TOPLULUKLAR BELİRLENDİ. Olcay Saral 7 Temmuz. Tünel KV, Tiinel Ela Kori Mu 9 Temmuz. Mılli Reasürans Pasajı. Untitled /1 Temmuz. Dada, Ortaköy Boğaziçi Singers Acapella Quintet 14 Temmuz, Zencefil. Beyoğlu Saturday 16 Temmuz, Alchera, Selamıçeşme Jazzcid 18 Temmuz. Alchera, Selamiçeşme www.istfest.org www.tstanbuldostlari.org resmi taşnpu r««iBi Hnartlama BİRLEŞMİŞ MİLLETLER HİMAYESİKPE Bingöl depremi ve Afrika'daki AIDS öksüzleri yararına Mısır Opera ve Balesi gösterisi Atatürk Kültür Merkezi 10 Haziran 2003 Saiı Saat: 20.00 0- Biletler Biletix gişelerinde