Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2003 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Cumhupiyerten
Korkmak
Türkiye Cumhuriyeti Devieti'nin başta, laiklik
olmak üzere, birçok kurumu ve başta Cumhur-
başkanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üze-
ne birçok kuaıluşu ile kavgalı olan Recep Tay-
yip Erdoğan, Sayın Ahmet Necdet Sezer ile
gorüşmesi sırasında, kendinde fıtraten varolma-
yan nezaket sınırlannı aşarak, yakışıksız sözler
sarfetmiş ve bu arada,
- Siz de Cumhuriyet gibi konuşuyorsunuz, de-
miş.
Türkiye'yi yönetmek için değil, temel kurum ve
kurullannı değiştirmek için iktidara gelmiş olan
Recep Tayyip Erdoğan ile takımının Cumhuriyet
gazetesinden hoşlanmaması doğaldır.
Cumhuriyet gazetesinin öyküsünü kısaca anım-
samakta yarar var.
Bu gazete Yeni Gün adı altında, Osmanlı Dev-
leti sırasında Istanbul'da yayımlanmaktadır.
Aynı zamanda, Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda
mebus olan Yunus Nadi Bey, Mustafa Kemal
Anadolu'ya geçtikten sonra, matbaasının bir bö-
lümünü de kaçırarak, Ankara'ya gider.. Kurtuluş
Savaşı'na katılır, Mustafa Kemal Paşa'nın ya-
nında yer alır ve aynı zamanda, TBMM'nin üye-
si seçilir.
Yeni Gün Ankara'da yayımlanmaktadır. Ana-
dolu Ajansı'nın kurulması fikri de, Yunus Nadi
Bey'den gelir.
Yeni kurulan ajans kurulmaktaolan Türkiye'nin
sesini duyuracaktır dünyaya.
•••
Savaş başanyla sona erer, saltanat Meclis ka-
ranyla yıkılır, Lozan imzalanır, Cumhuriyet ilan
edilir, hilafet kaldınlır.
Yeni Gün, o zamanın basın merkezi olan Istan-
bul'da yayınına devam edecektir.
Mustafa Kemal Paşa, dava arkadaşı Yunus
Nadi'den yeniden Istanbul'da çıkmakta olan ga-
zetesinin adını Cumhuriyet olarak değiştirmesi-
ni ister.
Yunus Nadi, saltanat ve hilafetin kaldınlmış,
Cumhuriyet'in zaten ilan edilmiş olduğunu dü-
şünmekte ve gazeteye neden Cumhuriyet adı-
nın verilmesi gerektiğini tam olarak kavrayama-
maktadır.
Mustafa Kemal daha yapacak çok şey oldu-
ğunu ve genç Cumhuriyet'in kendisini koruyup
güçlendirecek kurumlara ihtiyaç duyacağını söy-
lemektedir.
Takvimler Mayıs 1924'ü göstenmektedir.
7 Mayıs 1924'te Mustafa Kemal'in bu adı ver-
diği gazete 79 yıldır söz konusu işlevini sürdü-
rüyor.
Yüzyıla yakın bir süre, bir yayın organının böy-
le bir işlevi sürdürmesinin doğru olup olmadığı
tartışılabilir.
Eğer, bir yayın organı, bu işlevi donmuş bir bi-
çimde algılayıp, biçimsel bir tavır içine girerse,
tutucu, statükocu olur ve donar kalır.
•••
Ama eğer, Cumhuriyet kavramını yalnızca şek-
lî olarak almaz, Türk devrimini yeni atılımlar ve
kazanımlaria zenginleştirip, onu demokrasiye ve
çağdaşlığa ulaştıracak bir atılımın yandaşlığına
soyunur, o yolu destekler, karşıtlanna karşı uya-
nyı seçerse o zaman işlevini sürdürür.
Işte 79 yıldır Cumhuriyet'in tuttuğu yol da bu-
dur.
Kaldı ki, bırakın biryana, Cumhuriyet'i herza-
man yeni kazanımlaria güçlendirip çağdaşlaştır-
mayı, ama onun onsuz olmazlannı korumak bi-
le hâlâ yerine getirilmesi gereken bir görev ola-
rak duruyor karşımızda.
Keşke ne Cumhuriyet ne de diğer kurumlar, işin
bu yanıyla ilgilenmek zorunda kalmasalardı da,
bütün güçlerini yeni atılımlara yeni kazanımlara
hasredebilselerdi.
Ne yazık ki, gücümüzü oraya vermek yerine,
ikide bir dönüp dolaşıp, yeniden Cumhuriyet'in
temel kurumlannı savunma işlevine gelmek zo-
runda kalıyoruz.
Çünkü hâlâ Recep Tayyip ve benzerierini gün-
demden düşürecek birolgunluğa ulaşamadı de-
mokrasimiz.
Bütün bu açıklamalar, Recep Tayyip Bey'in
Cumhuriyet gazetesini neden sevmediğini, Cum-
huriyet'in de neden laiklik ve Cumhuriyet düş-
manlanna karşı tavır aldığını göstermeye yeter.
Bir noktayı belirtmek istiyorum:
Cumhuriyet tarihinde, Cumhuriyet'ten hiç hoş-
lanmayanlar, hatta onun başına çorap örmek is-
teyenler çıktı; bu gazete, birçok kez başka hiç-
bir yayın organının karşılaşmadığı güçlükleri gö-
ğüslemek zorunda kaldı.
Ama biz hep buradayız, her iki Cumhuriyet'i
düşman görmüş olanlar ise...
AKP'li Emin Siriti:
Anıtkabir önerisi
şahsi fikrim
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-AKPts-
tanbul Milletvekili Emin
Şirin, Anıtkabir'in Ge-
nelkurmay'dan alrnarak
TBMM'ye bağlanma
önerisinin "şahsi fikri"
olduğunu söyledi.
Emin Şirin, dün ga-
zetemizde yer alan
«Şimdi deAnıtkabir bu-
nahmr" başlıklı haberle
ilgili açıklama yaptı. Şi-
— - m , haberin içeriğinin
tamamen doğru olduğu-
nu, ancakkullanılan baş-
lığa bir anlam vereme-
diğini belirtti. Şirin şun-
lan söyledi:
"Birinci husus, bu fi-
kJrAKP'ninfıkri değil,
benimşahsifikrim.tkin-
ci husus, birfikrintar-
tışılması neden 'buna-
lım' ohıyor?Mevcutsta-
tükonun değiştirilerek
bazısemboDeri daha de-
mokratik, hatta daha
cumhuriyetçi hale getir-
menin, konulan sükû-
netk tarüşmanın buna-
hmla neD0sivar? Benim
söylediklerimin buna-
hmla alakasnııhakjkaten
göremiyorum. Baa ko-
nulan tabu görüp kesin-
Hkletarnşamayacak nn-
VE?"
Emin Şirin, Anıtka-
bir'in TBMM'ye bağ-
lanmasını önerirken
"Anıtkabir'e türbanla
girilmeli, mezarziyaret-
leri zaten başörrüsüyle
ohır" görûşünü savun-
muştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, örtülü olarak AKP'yi uyardı
Din sömürüsüne geçityok
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavahgı Onur Ğûnü'nde
konuşan Başsavcı Kanadoğlu,
yargı bağımsı/Jığına
değinerek, "Bugün yargı
bağnnsız denebiür mi? Yarjp-
nın bağnnsızhğı anayasada
yer alan kimi hükümfcr ne-
deniyle zedeknmiştir" dedi
ANKARA(Cumhuri\«tBüro-
su) - Yaş haddinden emekliye
aynlacak Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Sabih Kanadoğlu,
isim vermeden AKP hükümeti-
nin laiklik karşıtı uygulamalan-
nı sert bir dille eleştirdi. Kana-
doğlu, "Kutsal dinimizi, din duy-
gularuu, simge haline getirilen
unsurlan istismar ederek ve kö-
tüye kullanarak cumhuriyetin
temel nitetiklerini, laiklik ilkesi-
ni yıkmaya çahşan veya devieti
parçalamakiçin faaliyetgösteren
partilerin demokratik siyasi ha-
yatta yeri olamaz" dedı.
Yargıtay Konferans Salonu'
nda düzenlenen Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcıhğı Onur Gü-
nü'ndekonuşan Kanadoğlu, ana-
yasanın, cumhuriyetin temel ni-
teliklerini belirlediğini anımsa-
tarak Türkiye Cumhuriyeti'nin
• AKP'nin laiklik karşıtı uygulamalannı sert bir biçimde eleştiren
Kanadoğlu, halkın dini duygulannın sömürerek cumhuriyetin temel
niteliklerini, laiklik ilkesini yıkmaya çahşan partilerin demokratik siyasi
hayatta yeri olamayacağını söyledi.
laik, demokratik ve sosyal hukuk
devleti olduğu, bu nitelilderinin
değiştirilemeyeceği, bunun tek-
lif dahi edilemeyeceğinin anaya-
sada vurgulandığını söyledi.
Avrupa Parlamentosu Türki-
ye Raportörü Arie Oostiander'in
Kemalizmi eleştiren raporuna
da tepki gösteren Kanadoğlu,
"Yabancı ya da Türk, hiçbir Id-
şi ya da kuruluşun, devietimizin
kûruluş felsefesini ve milletinıi-
zin oıtakdeğerkrini kuçümsefne-
ye,kötülemeye,pazarhğa açma-
ya hakkı ve haddi olmaz" dedi.
Partilerin, Türkiye'nin çağdaş
uygarlık düzeyine ulaşması için
faaliyet göstermesi gereken ku-
ruluşlar olduğunu belirten Ka-
nadoğlu, şöyle konuştu:
Rejime karşı parti kapanlır
"Demokrasilerde, hak ve öz-
gürlüklerden yararlanuarak de-
mokrashi yıkina özgürlüğü yok-
tur. Hak ve özgürlüklerin kötü-
ye kullanılmasuu önlemek dev-
letin görevidir. Parti kapatma-
nuı zorlaşürümasuu istemenin
doğuracağısonudariyihesaplan-
mahdnf Demokrasinin laik, hu-
kuk devleti kurallanna uyan ve
bütünlüğünü koruyan ülkelerde
yaşayabileceğini hatırlatan Ka-
nadoğlu, son yapılan anayasa ve
yasa değişikliklerinin Türkiye'de
siyasi partilerin, Siyasi Partiler
Yasası'nın 101. maddesi dışın-
da kalan ve diğer yasalann siya-
si partilerle ilgili emredici hü-
kümlerine aykınlık hallerini yap-
tınmsız bıraküğını söyledi. Baş-
savcı, Anayasa Mahkemesi'nin
uyanlanna uymamanın Hazine
yardımından yoksun bırakma
şekJinde düzenlendiğini anım-
satarak "O parti deıiet yardunı
almıyorsa ne olacak?"dıye sor-
du. Hukuk devletinde yasama
ve yürütme erklerinin bağımsız
yargı tarafindan denetimini ön-
HÜKÜMETİN VETO KORKUSU
Telekom
y
da
Sezer'iaşmak
içinyeniplan
• Hükümet, Türk Telekom özelleştirmesinde
Cumhurbaşkanı'na 'baypas' operasyonu
hazırlığında. Imzaya açılan Bakanlar Kurulu
karan geri çekilerek ikiye bölündü. Birinci karar
Cumhurbaşkanı'na gidecek. Yasal sorun yaratan
prensip karan Cumhurbaşkanı'na gitmeyecek.
MURATKIŞLALI
ANKARA-Hükümetin
Türk Telekom özelleştir-
mesinde Cumhurbaşkanı
AhmetNecdetSezer'i "dev-
re dışı" bırakabilmek için
Bakanlar Kurulu'nda im-
zaya açılan karan geri çek-
tiğı ve yerine iki ayaklı bir
karar gerirmek istediği öğ-
renildi.
Hükümetin bu yola,
Türk Telekom'un özelleş-
tirilmesinde kullanılmak
istenen "hissesenedineçev-
rilebflir menkul kr.Tnet"le-
rin, Türk Telekom yasa-
sında yer almadığı gerek-
çesiyle Cumhurbaşka-
nı'ndan döneceği endişe-
siylebaşvurduğu ifade edil-
di. Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın hissesenedi-
ne çevrilebihr menkul kıy-
met kullanma ısran, hükü-
meti yine IMF ile karşı
karşıya bıraktı.
IMF'ye verilen taahhüt-
ler gereği, Türk Tele-
kom'un özelleştirilmesiy-
le ilgili Bakarüar Kurulu
karannın nisan sonuna ka-
dar imzalanmış olması ge-
rekiyordu. Buna uygun ola-
rak da çerçeve bir metin
Bakanlar Kurulu'nda im-
zaya açılmıştı. Ancak bu
karar, Unakıtan'ın Türk
Telekom özelleştinnesinde
hisse senedine çevrilebilir
menkul kıymet kullanma
ısran yüzünden nisan so-
nuna kadar çıkanlamadı.
Hükümetin, yasada de-
ğişikhk yapümaksızın Türk
Telekom özeUeştirmesinde
hisse senedine çevrilebilir
menkul kıymet kullanma-
sınayönelik Bakanlar Ku-
rulu karan alması duru-
munda, bu karann Cum-
hurbaşkanı'ndan geri döne-
ceği endişesi taşıdığı öğrc-
nildi. Ilk karann bu neden-
le geri çekilerek yerine iki
ayn karar oluşturulduğu
öğrenildi. Buna göre Cum-
hurbaşkanı'na imzaya gi-
decek ilk Bakanlar Kuru-
lu karannda hisse senedi-
ne çevrilebilir tahvilden
bahsedilmezken ilk karar-
la eşzamanlı imzaya açı-
lan "Prensip Karan"nda
"TürkTelekom'un özefleş-
tirOmesinde hisse senedine
çevTİlebiMrmenkul krymet-
lerdekuüanılabüir'
7
ıbare-
si yer alacak.
IMF de karşı
Hükümet, bu ikinci ka-
rann, prensip karan oldu-
ğu gerekçesiyle, Cumhur-
başkanı'na gönderilmesi-
ne gerek olmadığını ve hu-
kuki bir sorun yaratmaya-
cagını düşünüyor. Ancak.
hükümetin bu "manevra-
a"nın Dünya Bankası ve
IMF tarafindan da olurrüu
karşılanmayabileceği edi-
nilen bilgiler arasında.
Unakıtan'ın hisse sene-
dine çevrilebilir menkul
kıymet ısrannın nereden
kaynaklandığı öğrenileme-
di. Kulislerde bu enstrü-
manın yurtdışında, özel-
likle 'Kaplan'cılann elin-
de olan kaynaklann Tür-
kiye'ye çekilmesinde kul-
lanılabilecegi konuşuluyor
r\ r% 1 1 f >7 CHP Genel Başkam Deniz Baykal, İzmir'to tarihi
UCHIZ IjCryKCll IZtîllV U€ KemeraraÇarşısrnıgezerkenvatandaşlarmyoğun
* flgisn'lekarşılaşn.Özeuıklegençba\"anlarBaykal'la
haüra fotoğrafi çektirmek istedi Genç bayanlaıia CHP hderi Baykal'ınfotoğrafinıçekme işi ise tl Baş-
kanı Alaattin Yûksel'e kaldı. (Fotoğraf: AA)
_ | J J T
, . , • , . J u m L
. J I
, jŞ: ..- , ,„ . . . . . „
AKP, CHP'nin satışa karşı çıkmaması için uzlaşma anyor
Ormana karşıbk clokmıııbııazhk
ANKARA (Cumhurrjet Büro-
su)-Orman arazilerinin satışını ön-
gören anayasa değişikliğini tek ba-
şına çıkarmakta zorlanan AKP,
CHP ile uzlaşma anyor. AKP'de,
CHP'nin "dokunumıazhklann st-
mrlandu-üması'* koşulunun kabul
edilmesi tartışıhyor. AKP Grup
Başkanvekili Faruk ÇeKk, doku-
nuhnazhklar konusu-
nun anayasa paketine
konulabileceğini söy-
ledi. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer' in
veto ettiği orman ara-
zilerinin satışını öngö-
ren anayasa degişikli-
ğinin Anayasa Komis-
yonu'nda dün planlanan görüşme-
leri, AKP'nin CHP ile uzlaşma ara-
yışı nedeniyle ertelendi. Orman
Bakanı Osnian Pepe ile AKP Grup
Başkanvekili SaSh Kapusuz önce-
ki gün akşam saatlennde CHP Grup
Başkanvekili Mustafa Öz>ürekve
Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi
AB Topuz ile bir araya geldi. Top-
lantıda görüşmelerin devam etme-
si karan almırken; AKP, CHP'ye ba-
zı düzenlemelerin değiştirilmesine
sıcak yaklaşhğı mesajı verdi.
Kozlannı ellerinden alacağız
AKP'nin orman arazilerinin iş-
lettirilebilmesini öngören 169. mad-
de değişikliğini paketten çıkarabi-
• Sezer'in veto ettiği orman arazilerinin
satışını öngören değişiklik için dün yapılacak
görüşmeler, AKP'nin uzlaşma arayışı nedeniyle
ertelendi. Hükümette CHP'nin
'dokunuhnazhklaıın suurlanduılması'
koşulunun kabul edibnesi tartışıhyor.
leceği, orman arazilerinin satışını
öngören 170. maddede satışlann
birdefaya özgü olarak yapılmasıy-
la ilgili bir hüküm konuknasını ka-
bul edebileceği ifade edildi.
CHP Grup Başkanvekili Musta-
fa Özyürek, AKP yetkililerinin gö-
rüşme gün ve zamanı konusunda
kendileriyle henüz bir temas kur-
madıklannı belirterek "Bir araya
getirsek dokunulmazhklann sırur-
landmhnasmdan başlamak üzere
ormanla ilgili anayasa değişiklikle-
rini görüşebileceğinıizi ifade edho-
ruz. Dokunuunazhklarda uzlaşma
sağlandığı takdirde orman konusu-
nudagörüşebfliriz. Obnazsaolmaz
koşuhunuz dokunuhnazhklann sı-
rariandmiınasıdır. Eğer
uzlaşma sağlayabiUr-
sek önce dokunulmaz-
hklanrun smniandırü-
ması göruşülür sonra
da orman arazilerrvtei-
gii değişiklik oyiatur"
dedi. Bugüne kadar do-
kunulmazlıklann sınır-
landnıhnasma sıcak yaklaşmayan
AKP, ilk kez olumlu mesajlar ver-
di. AKP Grup Başkanvekili Faruk
Celik, CHP'nin muhalefetini eleş-
ririrken "EDerinde yahıızca doku-
nuhnazhk kozu kakb. Onu da elle-
rinden alacağız, Dokunulmazhkla-
nn smniandmlması paketteyer ab-
bûîr''dedi.
gördüğünü belirten Kanadoğlu,
" Yarguun bağunsızhğı anayasa-
da yer alan kimi hükümler ne-
denrviezedelennüştir'" dedi. Ka-
nadoğlu,"Demokraliksistemler-
de bağımsız veetkin bir vargı er-
kinin yokluğu sistemi çarpmr ve
adı demokrasi de olsa otoriter
bir rejim doğar" diye konuştu.
Türkiye'nin adınuı yolsuz-
luklarla anıldığını söyleyen Ka-
nadoğlu, Bingöl depreminde
kamu binalanrun yıkılmasının
buralarda yolsuzluk ve soygun
yapıldığını gösterdiğini vur-
guladı.
Dokunulmazlıklann sınırlan-
dınhnası gerektiğini de belirten
Kanadoğlu. "Yoisuznıkiariamü-
cadelenin sh aset ayağuu bkayan
bu denetim yolunun açdması ve
her türhı istismar aracı olarak
kuDandması önlenmeMr" dedi.
SAHTE BELGE
Yaucoğlu ve
Şahin'esuç
dııyımısu
• Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Kanadoğlu,
BBP lideri
Yazıcıoğlu'nun gerçeğe
aykın belge
düzenlediğini, bu
belgeyi de TRT'ye aday
olan Şahin'in
kullandığını açıkladı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoğhı, 'gerçeğe
aykırı belge düzentediği'
gerekçesiyle BBP Genel
Başkanı Muhsin
Yazıcıoğiu ve TRT Genel
Müdürlüğü'ne aday
Mehmet Nuri Şahin
hakkında suç
duyurusunda bulundu.
Kanadoğlu yaptığı yazılı
açıklamada, Şahin'in BBP
Genel Başkam Muhsin
Yazıcıoğiu tarafindan
düzenlenen gerçeği
yansıtmayan belgeyi
kullanarak RTÜK'e
baş\oıruda bulunduğunu
hatırlatarak gerçeğe aykrn
belge düzenlediği
iddiasıyla Yazıcıoğiu ve
bu belgeyi kullanan
Mehmet Nuri Şahin
hakkında Ankara
Cumhuriyet
Başsavcılığı'na suç
duyurusunda bulundu.
Bu arada, Radyo
Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK)ise TRT Genel
Müdürlügü'ne aday
gösterdiği Mehmet Nuri
Şahin'in adaylığının
düşmesi üzerine, bundan
sonra izlenecek yöntem
konusunda
Başbakanlık'tan görüş
isteyecek. RTÜK Başkanı
FatihKaraca.
Başbakanlık'tan ve
hukukçulardan gelecek
görüşler doğrultusunda, 5
Mayıs Pazartesi günü
toplantı yapacaklanm
açıkladı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Ingiltere Başbakanı Tony Blair, bir
süredir "iki kutuplu yeni bir dünya dü-
zen/"ni tehlike olarak gördüğünü yine-
leyip duruyor. Blair, açıkça bütün dün-
yanın ABD merkezli tek kutuplu dün-
yadan yana olduğunu söylüyor ve bu
doğrultuda hareket ediyor.
Dünya tek kutuplu olabilir mi? Bla-
ir'in bu isteği gerçekçi mi? Blair ne de-
mek istiyor, önce ona bakalım. Ingiliz
Başbakanı, tek kutuplu dünya ister-
ken, ABD egemenliğini, ABD'nin dü-
zenini kabul edin, diyor. önceki gün
Rusya gezisi sırasında Rusya Devlet
Başkanı Vladimir Putin, Tony Blair"e,
"Nerede Irak'taki kitle imha silahlan"
diyesorunca, Blair, "İki kutuplu yeni bir
dünya düzeninin tehlikeli olduğu" ce-
vabını veriyor.
Yani Ingiltere Başbakanı, "Irak'takikit-
le imha silahlannı sorarsanız, tek ku-
tuplu dünya yerine iki kutuplu yeni bir
dünya düzeniistiyorsunuz'demeyege-
tiriyor. Bu sözlerden de anlaşılıyor ki,
Blair ABD'ye itiraz edilmesini tehlikeli
buluyor.
Tek Kutuplu mu, iki Kutuplu mu?
Ancak, Blair'in isteği eşyanın tabiatı-
na aykın. Eğer bir yerde her istediğini
yapabilme yetkisini kendinde gören
bir güç varsa, ona birileri de itiraz ede-
cektir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasın-
dan bu yana ABD yönetimi kendisini
tek kutuplu dünyanın tek lideri olarak
görüyor. Böyle de davranıyor.
Bush'un yönetime gelmesiyle birlik-
te, ABD yönetimi eskisinden çok da-
ha aktif olarak, dünyaya hükmetmeyi
kendisinde bir hak olarak görüyor. Fa-
kat hükmetmek, itirazı da kaçınılmaz
olarak beraberinde getiriyor. Irak'a sal-
dın ve bu ülkenin istilasıyla birlikte tek
kutuplu dünyanın ne demek olduğu
daha iyi anlaşıldı. ABD, bir iddiada bu-
lunacak, bu tddiasını kanıtlamaya onu
kimse zorlayamayacak. Daha da ileri
gidecek, Birleşmiş Mılletler'in karanna
da ihtiyaç duymayacak.
• • •
Fakat Irak'a saldınyla birlikte, dün-
yanın artık iyice iki kutuplu hale zorian-
dığı ortaya çıkb. ABD zorladıkça, bu zor-
lamaya karşı dünyada yeni direniş
odaklan oluştu. Seattle'da, Porto Al-
legre'de başlayan ve dünyaya dalga dal-
ga yayılan direnişler, ABD merkezli
dünyaya direnişin simgeleri haline gel-
diler.
Sonra Irak'a saldın, dünyada yeni
bir barış dalgasını beraberinde getir-
di. Savaş isteyen varsa banş isteyen
de olacaktı. Savaş isteyen bir avuçtu,
banş isteyenler milyonlarca. Banş gös-
terileri, savaşa karşı çıkan devletleri de
hareketegeçirdi. önceAlmanya, ardın-
dan Fransa, Rusya, Çin gibi önemli ül-
keler banş saflanna katıkjı. ABD ve In-
giltere ıçinde önemli direnişler yaşan-
dı.
Dünya iki kutuplu halegelmişti. Gel-
memesi mümkün değildi ki. Blair bili-
yor ki, zaten dünya iki kutuplu. Bu za-
ten hayatın gerçeği. O aslında, "Ey
karşı tarafsusun, yoksa tehlikeli olur"
demek istiyor.
•••
Fakat şurası da bir gerçek ki, kutup-
lar arası gerilim artıyor. ABD bastırdık-
ça köşeye sıkışan karşı taraf kendisi-
ni korumak için dahafazladireniyor. İki
kutuplu dünyanın da kendi içindefark-
lılıklan var. ömeğin dünyanın ezilen ve
yoksul kesimleri daha fazla eşitlik is-
terken zengin Avrupa ülkeleri, ABD'ye
daha fazla pay kaptırmanın endişesi-
ni yaşıyorlar.
Dünyada kutuplaşma artıyor. Bu ku-
tuplaşma ABD ile AB merkezli bir ge-
rilim temelindegelişiyor. Eğerönümüz-
deki yıl, ABD'de yapılacak seçimleri
Bush ve ekibi kazanırsa, belli ki bu ge-
rilim daha da tırmanacak. Çelişmeler
şiddetlenecek, yeni yeni ülkelersaldı-
n hedefi haline gelecekler.
• • •
Şimdiki durumda biryanda ABD-ln-
gıttere-lspanya, öte yanda Almanya,
Fransa, Rusya, Çin yer alıyor. Dünya
bu kutuplar arasında önümüzdeki dö-
nemde daha ciddi gerilimlere sahne ola-
bilir. Peki bu çelişme içinde Türkiye
nerede yeralacak? Bugüne kadar sta-
tükodan yana olan güçler, demokrasi,
eşitlik, adalet ve özgürlükler konusun-
da zorlanınca, ABD'ye güvendiklerini
soyleyerek Avrupa Birliği'ne kafa tutar-
lardı. İrak'ın istilası sırasında ortaya çı-
kan çelişmeler nedeniyle artıkABD'ye
sırt dayamak olanağı büyük ölçüde
zayıfladı. Türkiye, Avrupa Birliği'ne es-
kisinden daha yakın. Fakat demokra-
si, özgürlükler konusunda statükocu
olan güçler Türkiye'yi AB ile kapıştır-
mak ve ıçine kapatmak istiyorlar.
Ciddi şekilde direniyorlar.
İki kutuplu dünyada Türkiye'nin te-
rnel müttefikinin ABD olamayacağı or-
taya çıktı. Bizim yerimiz itiraz edenle-
rn safı olmalı.
Zaten, şu halimızletek kutuplu dün-
yanın, ucuz jandarması olmak dışında
br seçeneğimiz olmaz.