22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2003 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı PB Y PB PB B B B B 23 14 26 24 29 30 32 30 Zonguldak PB 20 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB PB PB PB PB PB B PB 21 23 20 20 27 27 27 25 Adana A 34 A 31 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A B B B B PB PB 29 29 33 28 28 22 19 17 Yurdun kuzey ke- sımlen parçalı bulut- lu, Doğu Karadenız'ın ıç kesımlerı. Doğu Anadolu'nun kuzey- doğusu ıle Edırne ve Kırklarelı çevrelen sa- ğanak ve gokgurultu- lu sağanak yağışlı, dı- ğer yerler az bulutlu ve açık geçecek Ha- va sıcaklığı bıraz arta- cak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 14 10 13 15 16 17 19 20 Münıh Y 28 Zünh Berlın Budapeşte Madrıd Vjyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB PB Y PB Y B Y 22 28 28 24 29 21 24 25 Y 28 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahire Y Y PB Y Y Y Y PB 20 21 20 27 25 12 12 35 PB 35 Parçalı Dulutlu Sısl C j Bu utlu k Çok tnjlutlu ı Yağmuriu Kartı : Sulu kar , Gök gürültulü Verheugen'e mektup gönderdi Papandreu Ankara'yı şikâyet etti ATlNA (AA) - Yunanistan Dışişleri Bakanı Yor- go Papandreu. AB Komisyonu'nun genişleme- den sorumlu üyesi Günter Verheugen'e bir mek- tup göndererek Türkiye'nin Ege'deki askeri faali- yetlerini şikâyet etti. Yunanistan'ın To Vima ga- zetesi, Papandreu 'nun mektubunu dünkü sayısın- da yayımladı. Mektupta, Türk ordusunun yakla- şık 20 yıldan beri Ege'de hava sahası ve sulardaki ta\Tinın, gerginliği arttırmayı hedeflediği öne sü- rüldü. "Türk savaş uçakları ve gemilerinin Yu- nan hava sahası ve karasulannı ihlallerinin, bu politikanın açık göstergesi olduğu" görüşü- nün savunulduğu mektupta, "Türk-Yunan iliş- kilerindeki sürekli olumlu gelişmelere karşın, Türk askeri faaliyetlerinin azalmadığı" iddia edıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nın son iki ayda Ege'deki sınır bölgelerinde gerginliği sürekli art- tırarak "görülmemiş bir düzeye" getirdiği öne sürülürken ihlallerin sadece bu yılın nisan ayı içinde 965'e ulaştığı iddia edildı. Papandreu, mektubunda, Türk pilotlann tavırlanmn daha sal- dırgan hale geldığı ve ihlallerin "daha derin bölgelerde, çoğu zaman kara üzerinde, Yunan adalannın üzerinden uçuş şeklinde" meydana geldiğı iddıasında bulundu. Türk savaş uçaklan- nın uluslararası kurallan ihlal ederek yeniden ge- ce uçuşlan başlattığını da öne süren Papandreu, mektubunun sonunda, "Askeri gerginlik düzeyi- ni sürekli tırmandıran Türk faaliyetleri, Yu- nan hükümetinin,Türkiye'ye karşı sistemli yakınlaşma ve karşıiıklı çıkar içeren konular- da işbirliğini geliştirme politikası izleven ve AB'ye aday olan bu ülkenin AB perspektifini destekleyen tutumuyla tamamen çelişki için- dedir. Bu alandaki gelişmeler konusunda siz- leri sistemli olarak bilgilendirmeyi sür- düreceğim" ifadelerine yer verdi. Berlıısconi'den 'askeri güç' vırgusu Türkiye'ye doğru AB genişlemeH ROMA (AA) - Italya Başbakaru Silvio Berlus- coni, büyük Avrupa için sadece ekonomik değil, askeri güce de sahip olmak gerektiğini, bu yüz- den Avrupa'nın özellikle Türkiye ve Rusya'ya doğru genişlemek zorunda olduğunu söyledi. Berlusconi, Italyan haber ajanslannın yayımladı- ğı açıklamasmda, büyük Avrupa'nın oluşması için Avrupa'nın askeri sektöre daha fazla yatınm yapması gerektiğini savundu. Avrupa'nın kendi- siru ABD'nin gücüyle dengelemesi için büyük Avrupa olmaktan başka bir seçeceğinin bulunma- dığını ifade eden Italya Başbakanı, "Daha fazla hesaba katılmak için ekonomik güce sahip ol- mak gerekir. Ama aynı zamanda askeri güç de lazım. Avrupa buna, sınırlannı özellikle Tür- kiye ve Rusya'ya doğru genişleterek ve askeri strateji ile orduya daha fazla ödenek ayırarak ulaşabilir. Biz, Amerikalılann askeri har- canıaları savesinde büvüdük" dedi. Uluslararası Af Orgütü raporu Hak ihlaküerinin süahlan G-8'lerden PARİS (AA) - Uluslararası Af Örgütü, hazırla- dığı bir raporda dünyanın en zengin ülkelerini, ters yöndeki taahhütlerine karşın insan haklan- nı en çok ihlal eden ülkeleri silahlandırmakla suçladı. Örgüt, Irak savaşı öncesinde BM Gü- venlik Konseyi içindeki bazı ülkelerin Saddam Hüseyin yönetimine silah sağladığı yönünde kanıtlar ortaya çıktığını öne sürdü. Merkezi Londra'da bulunan örgütün, Fransa'nın Evian kentinde gelecek ay yapılacak G-8 zirvesi ön- cesinde yayımladığı raporda, 1997 ile 2001 yıl- lannda dünyadaki tüm silah transferinin en az 3'te 2"sinin, G-8 ülkeleri; ABD, Rusya, Fransa, Ingıltere ve Almanya tarafuıdan yapıldığı belir- tildi. Örgüt, insan haklannı ihlal edenler olarak gösterdiği Israil, Kolombiya, Afganistan ve Se- negal gibi ülkelere silah akışına yönelik ulusal kontrolleri güçlendirmek ve uyurnlu hale getir- mek için uluslararası silah ticareti anlaşması imzalanmasını istedi. "Başarısızlıkların Ka- taloğu: G-8 Silah İhracatı ve İnsan Haklan İhlalleri" adını taşıyan raporda, 1997 ile 2000 yıllannda dünya genelindeki silah transferinin yüzde 28'inin ABD tarafindan yapıldığı ve bu ülkenin dünyanın en çok silah sağlayıcı ülkesi olduğu behrtildi. Rapora göre, en çok silah sağ- layan ülkeler sıralamasında Rusya, yüzde 17 ile ikincı sırada yer alırken, Fransa yüzde 10, în- giltere yüzde 7, Almanya da yüzde 5 oranıyla bu ülkeleri takip ediyor. Sezer'in özgürlük uyansıI Baştarafı 1. Sayfada için bu sınırlann, "laiklik. de- mokratik, sosyal hukuk devle- ti niteliği ve üniter devlet yapı- sı" olduğunu söyledi. Sezer, l9MayısAtatürk'üAn- ma Gençlik ve Spor Bayramı ne- derdyle yayımladığı mesajda, 19 Mayıs'ın "Türk ulusunun uya- nışının sembolü" olduğunu kay- detti. Cumhuriyetin, 80 yılda el- de ettiğı büyük başanlar, devrim- ler ve özgürlük ortamıyla yurt- taşlann geleceğe güvenle bakma- smı sağladığını anlatan Sezer. şu görüşleri dile getirdi: "Ulusu- muz, Cumhuriyet'le başlatüan demokratikleşme ve kalkınma çabalanmn başanyla yüriirül- mesini; y olsuzluk, eğitimsizlik, yoksulluk gibi temel sorunla- rın çözülmesinde herkesin üze- rine düşeni yapmasını bekle- mektedir. Türkiye'nin, temel niteliklerinden ödün verme- den, evrensel değerler ışığında gelişmesini sürdürmesi, uygar- lık yanşına etkin biçimde katıl- ması ve bilgi çağına yön veren ülkelerden biri durumuna gel- mesi temel amacımızdır." Özgürlüklerin de bir sınırı var Sezer, bu amaç için ekonomi- nin istikrarlı yapıya kavuşturul- ması ve yurttaşlann gönenç ve mutluluğunun arttınlması için çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Sezer, gençlerin, dü- şüncelerini çekinmeden dıle ge- tirebilen, sorumluluk duygusu yüksek, kurallara uyan, sorunla- ra duyarlı, yenılıklere açık, eleş- tirel düşünceye sahip. öğrenme- ye ıstekli, temiz toplumun savu- nucusu, çağdaş bireyler olarak yetiştinlmesinın önemıne işaret etti. Sezer, gençlere şöyle seslen- di: "Demokrasinin güzelliği, çoksesli. katılımcı ve özgür bir ortam getirmesi, farklı düşün- celere birarada yaşama olana- ğı sunmasıdır. Bu olanak. öz- gürlüklerin de bir sınırı oldu- ğunu unutturmamalıdır. Tür- kiye Cumhuriyeti'nin laik, de- mokratik, sosyal, hukuk devle- ti niteliği ve üniter devlet yapı- sı. özgürlüklerin sınırı yönün- den önemli öğelerdir. Çatışma yerine uzlaşmayı, kavga yerine hoşgörüyü ve paylaşmayı be- nimsediğiniz, düşüncelere say- gı gösterdiğiniz ölçüde başan- lı olabilir. özgüven kazanabilir- siniz.Aklın ve bilimin ışığından ayrılmadığınız, demokrasiye inancınızı yitirmediğiniz süre- ce, sizi yönlendirmek isteyen- ler, telkinlerle aynlık yaratmak istevenler amaçlanna ulaşama- yaeaklardır. Atatürk'ün açtığı ışıklı yolda emin adımlarla yü- rüyerek, aydınlığı kucaklama- hsmız." Arınç: cençler değişlm potanslyellnln kaynağı TBMM Başkanı Bülent Arınç mesajında, gençlerin, Türkiye'nin yalnız zenginliği değil, aynı za- manda dinamizminin ve değişim potansiyelinin de kaynağı oldu- ğuna dikkat çekti. Arınç, gençle- re, "Milletimizin gençlerin omuzlarında yükselebilmesi, sizlerin yannlara din, dil, tarih şuuruna sahip, özgür düşünce- li, toplumunun ve evrensel an- layışın doğrulanndan haberdar olan ve hayatın güçlükleri ile baş edebilecek donanımlı ve ye- tenekli kişiler olarak yeriştiril- menize bağlıdır" diye seslendi. Annç, gençlerin kendilerinı ya- nnlara, özgür düşünebılen, yeni- liklere açık, özgüvenli, problem çözebilme yeteneğine sahip, bi- lim ve teknoloji üretebilen kişiler olarak hazırlamalan ve hedefleri- nin, "Fikri hür, vicdanı hür, ir- fanı hür nesiller yetiştirmek" olması gerektiğini belirtti. Yenl spor polltlkası Başbakan Recep Tayyip Er- doğan mesajında, toplumun gençlere, gençlerin de Türkiye'ye güvenini sağlamayı hedefledik- lerinı bildirdi. Erdoğan, "Özgür düşünceli, kendi başına karar verebilen, sorgulayan, kendi toplumunun değerlerinden ve evrensel doğrulardan haber- dar olan ve hayatın güçlükleri- nin üstesinden gelebilecek, do- nanımlı ve yetenekli gençler ye- tiştirmek hükümetimizin önemli hedefleri arasındadır" dedı. Erdoğan, aynca dünya ve Türkiye'nin gelişen ve değışen koşullan dikkate alınarak yenı bir spor politikas ının oluşturulaca- ğını ve sporun her dalında ulus- lararası ölçütleri yaklamak için çaba gösterileceğini bildirdi. "Bu sayededir ki Büyük Ön- der'in gösterdiği çağdaş uygar- lığın üstüne çıkma hedefine uiaşacağımıza inanıvorum" dı- yen Erdoğan, bu kutsal emanetin bilincindeki Türk gençliğı ile Türkiye'nin önüne çıkan her zor- luğu aşabilecek güçte olduğunu kaydetti. Baykal: Arayışlara ftrsat vermeylz CHP Genel Başkanı Deniz Baykal mesajında, Türkiye'nin cumhuriyet yörüngesinde geliş- me kararlılığını sarsabilecek hiç- bir arayışa firsat verilmeyeceği ve bütün olumsuzluklann, zor- luklann demokratik cumhuriyet anlayışı içinde aşılabileceği inan- cmı bir kez daha paylaştıklannı belirtti. Baykal. "Bu güveni, Atatürk ve arkadaşlarının umutsuz ve karanük günlerde verdiği büyük mücadelenin özündeki inançtan ahyoruz. Atatürk'ün başlattığı mücade- le ile demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olma yolunda önemli ve geri dönülemez geliş- melere imza atmış olan cum- huriyetimizi, gelecek kuşaklara daha sağlıklı teslim etmek yü- kümlülüğümüz vardır" dedi. Baykal, Atatürk'ün aydınlık, çağ- daş, demokratik, laik, bağımsız Türkiye özlemini gerçekleştir- mek için harekete geçtiği tarih olan 19 Mayıs 1919'un önemi- nin, bugün ülkenin içinde bulun- duğu sorunlu, güç ve sıkıntılı dö- nemde daha belirgin olarak orta- ya çıktığını vurguladı. Antalya tta plajlar doldu Türk turizminin kalbi Antalya'da hava sıcaklıklarınm artnıasıy la yerli ve yabancı turistler plajları doldurdu. Konyaaltı ve Lara plajları, bayram tatili ile birleşen hafta sonunu değerlendirmek isteyen Antalyalılar ve turistlerin akınına uğradı. Kentteki hava sıcaklığı bugün 30 dereceye ulaşacak. Hava sıcaklığının yarın 31, çarşamba günü de 32 dereceye kadar yükselmesi bekleniyor. (Fotoğraf: AA) Abdullah Gül, Irak'm toprak bütünlüğüyle ilgilendiklerini söyledi K.Irak'a Türk konsolosluğu KAYSERİ (AA) - Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, Türkiye nın Süleymaniye ve Erbil'de konsolos- luk açmayı düşündüğünü açıkladı. Türkiye-ABD ilişkilerini yıpratmak isteyenler olduğunu söyleyen Gül, iki ülke arasındaki ilişkileri "yetki tezkeresine" bağlamanın mümkün olmadığını vurguladı. Çeşitli temaslarda bulunmak üze- reKayseri'yege- len Dışişleri Ba- kanı Gül, burada gazetecilerin so- rulannı yantıladı. "Ne yazık ki, Türkiye-ABD ilişkileri kötü gösterilmek, ge- leceği zedelenmek için sorumlu sorunısuz yazılar çıkıyor ve ko- nuşmalar yapılıyor" diyen Gül, Türkiye-ABD ilişkilerinin "çok de- rin" ilişkiler olduğunu, bu ilişkile- ri sadece "yetki tezkeresine" bağ- lamanın mümkün olmadığını söyle- di. Gül, bir gazetecinin "Türkiye- Irak ilişkilerinin bundan sonra • Süieymaniye ve Erbil'de konsolosluk açma düşüncelerinin olduğunu belirten Dışişleri Bakanı Gül, "Bizim için sadece Kuzey Irak değil, Irak vardır" dedi. nasü şekiiieneceğini" sorması üze- rine de şunlan söyledi: "Şu anda işbirliğimizi daha da geliştirme günüdür. Bu çerçeve içinde arkadaşlanmız gitti,görüş- tü. Süleymaniye'de ve Erbil'de konsolosluk açma düşüncelerimiz var. Şu andan itibaren bizim için sadece Kuzey Irak değil, Irak var- dır. Irak'ın bütünlüğüyle ilgileni- yoruz." Gül. Kıbns so- runuyla ilgili bir soru üzerine de "Kıbrıs'ta yıl- lardır masa üze- rinde tartışa- rak, müzakere edilerek ulaşıla- mayan anlayışa sahada ulaşıyo- ruz. Bunun adımını da KKTC at- mıştır. Bunun arkası gelmektedir. 2 hafta önce Rodos'ta yaptığımız görüşmelerde zaten bir mutaba- kata varmıştık. AB de Kıbns'a uy- guladığı ambargoyu kaldırmak için çalışmalara başlamıştir" diye konuşru. CHP KARARIN ÎPTALÎNİISTEMİŞTÎ Bakanlıkbifieşmesi YüksekMahkeme'de ANKARA (ANKA) - Kültür ve Turizm bakanlık- lannın birleşiminin anayasaya aykın olduğu gerek- çesiyle yürürlüğünün durdurulması ve yasal deği- şikliklerin iptali istemiyle CHP'nin yaptığı başvu- ru, Anayasa Mahkemesi'nde 21 Mayıs 2003'te gö- rüşülecek. Aynı gün demokratik yaşam açısından önemli olan OHAL KHK'si ve CMUK'la ilgili başvurular da Yüksek Mahkeme'de masaya yatın- lacak. CHP Grup başkanvekilleri Haluk Koç ve Oğuz Oyan'ın, Kültür ve Turizm bakanlıklannın birleştirilmesine ilişkin 4848 sayılı yasanın şekil ve esas bakımından iptali ve yürürlüğünün durdurul- ması talebiyle yaptığı başvurunun ilk incelemesi çarşamba günü Anayasa Mahkemesi'nde yapıla- cak. Mahkemenin aynı gün, yürürlüğün durdurul- ması talebiyle ilgili olarak bir karara varması bek- leniyor. Yine aynı gün Danıştay 5. Dairesi'nin, OflAL'in kaldınlmasmdan aylar sonra OHAL valisüıe tanınan kimi yetkilerin iptali istemiyle yaptığı başvuru da görüşülerek karara bağlanacak. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada tesi vermesi, bunların başında "yanlış anlamaya meydan verecek giyim ve davranışlann" gelmesi, AKP'nin ciddi bir kimlik sorunu yaşamaya devam ettiğini gösteriyor. Görüntüyü bir yana bırakıp içeriğe geçersek... Erdoğan'ın basına açık-kapalı konuşmalarında "danışmalar" yerine "uyarmalar" olduğunu görü- yoruz. Erdoğan'ın vermek istediği örtülü-açık me- sajları, AKP'nin bugününü-yarınını maddelemeye çalışalım: 1 - Darbe söylentilerine çatarak, Türkiye'nin bun- ları aştığını vurgulayarak, bundan duyduğu endi- şeyi de dışa vurmuş oldu. Bir siyasi lider, yüksek sesle bunları haykırmaya başlamışsa, kafasında da kuşkular var demektir. Bu bizim iddiamız de- ğil, yakın tarihimizde yaşadıklanmızın özeti. 2- Erdoğan bu endişelerin altını çizerken AKP'nin Milli Görüş çizgisinde olmadığını, o elbi- seleri çıkardığını, geçmişe takılı kalmadıklannı vur- guladı. Bunun da pek çok nedeni var. öncelikle, kamuoyuna ve hükümet dışındaki devlet kurum- larına kendisinin laik sistemi yaralayacak hareket- lerin içinde olmadığını-olmayacağını anlatmaya çalışıyor. Ee, Erdoğan gardırobunu değiştirdiğine, Milli Görüş elbiselerini ihtiyacı olan komşulara verdiği- ne göre, endişeye de gerek yok! Her yön kuzey! 3- Erdoğan'ın, Milli Görüş elbiselerini kuru te- mizlemeciye dahi vermeyecek kadar sırtından çı- karmayan komşuları ne yapıyor? Erbakan'ın sülale, affedersiniz Saadet Parti- si'nin başına geçmesiyle birlikte kafalarda bir di- zi soru işaretleri belirmişti; Erbakan sert muhale- fet yapıp AKP'yi böler mi? AKP içinde ne kadar Erbakan'ın kulu var? SP grup kurabilir mi? Erdoğan, Antalya konuşmasıyla bu sorulara da yanıt vermiş oldu. AKP lideri, SP cephesinde ge- lecek olmadığını bildiği için olsa gerek, "Giden gi- der, ben tutmazem kolundan" dedi. 4- Erdoğan, AKP'yi 1950'lerin DP'sine benzet- ti. Yüzde 35'i az buldu, yüzde 55'ler istediğini söy- ledi. Bu değerlendirmeye merkez sağdaki mezar- lıklardan hiç ses gelmedi. Belki biri çıkar, "Karde- şim DP çizgisini senin ağzına almaya hakkın yok. O çizgi bizimdir" der mi, sorusuna yanıt aradık. Demedi... 5- AKP iktidara gelirken, geldikten sonra en çok şu iddiayı öne çıkardı: Değişimi gerçekleştireceğiz! Aradan geçti 6 ay. Gele gele kendilerini değiş- tirmeleri gerektiğinin zorunluluğu noktasına geldi- ler! Kimileri, "Eh bu da birşeydir" diyebilir ama, bu adımların da somut sonuçlarının olup olmayaca- ğı belli değil. Erdoğan'ı dinlerken aklımıza Ece- vit'in sözü geldi. Ecevit iktidar günlerinde benzer bir durum için şunu söylemişti: "Takıyye de zamanla içtenliğe dönüşebiliri" O günlerde dönüşmemişti... Bakalım bugün dö- nüşecek mi? 6- Parti içi demokrasi yollarının hemen tümünü kapatıp, AKP'yi kendi partisi haline getirme yolun- da ilerleyen Erdoğan'ın Antalya'dan verdiği me- sajlara AKP'ye yakın yayın organlan fazla yüz ver- medi. Konuşmanın muhalefete ve "demokrasikar- şıtlanna" ilişkin bölümü öne çıkarıldı, çıkarılan el- biseyle ilgilenen olmadı! Erdoğan, elinde bütün yön uçlanna "kuzey" ya- zılmış bir pusula, "En doğru yol benimki" şarkıla- rıyla yürüyor. "öyle değil" diyenler de "hain, boz- guncu" ilan ediliyor... Erdoğan'ın son rota ayarı da böyle bir pusulay- la yapılmış görünüyor! 'Rota'syon dediği de bu olsa gerek! ankcum@ttnet.net.tr Ayinde soygun gîrişimi • İstanbul Haber Servisi - Yunanistan'dan turistik amaçla Türkiye'ye gelerek Fener Rum Patrikhane- si'nde ayine katılan Toptidov Spyrudovla'nın dua okurken yan tarafina bıraktığı çantasını "kaldınmcı- hk" yöntemiyle çalmaya çalışan Ebru Tüfekçi ile Fatma Gönül. Yunan kadınm olayı fark ederek yar- dım istemesi üzenne patrikhanede görev yapan po- lislerce yakalandı. Bir bıçakla polislere direnmeye çalışan Tüfekçi ve Gönül gözaltına alındı. Kamyonun altmda kaldı • İstanbul Haber Senisi - Esenler Deprem Ko- nutlan 2. kısun 2. blok önünde kendisine ait 34 UT 7952 plakah kamyonu tamir eden îbrahim î'ye yar- dımcı olan oğlu H.t. (12), aracın kayması sonucu al- hnda kaldı. H.l. olay yerinde öldü. İstanbullu evine kaparayor' • İstanbul Haber Servisi - istanbul Büyükşebir Belediyesı tarafindan yapılan ankete katılan 4 bin 133 îstanbullunun beşte ikisi, ekonomik kriz ve şeh- re uyum sağlayamama nedeniyle hafta sonlannı eve kapanarak geçırdiklenni bildirdi. Akademisyenler, eve kapanmada "kente uyum sağlayamama ve derin ekonomik krizin" etken olduğunu belirtriler. MUHTARI YİTİRDİK IÜ Orman Fakültesi 1964 girişlilerin muhtan, Odamızın Genel Saymanı, güzel insan SEBAHATTİN ÖZKIRIM. aniden yitirmenin şokunu yaşıyoruz. Cenazesi 19.05.2003 günü (Bugün) Polatlı'da Çarşı Camii'nden öğlen namazını müteakip kaldınlacaktır. Ailesinin ve tüm mühendis camiasının başı sağ olsun TMMOB Orman Mühendisleri Odası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear