25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2003 PAZARTE HABERLER DışişleriBakanı Abdııllah Gül, Kıbrıs TürJderininprotestolarından KKTC Cumhurbaşkanı Denktaşy ı sorumlu tuttu:Imamhatip actırsaböyle olmazdı• Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kıbrıs * Türk toplumunun "milli bilincinirT geliştirilemediğini, temelinde adada "imam hatip ve ilahiyat fakültesi açtınlmamasınm" olduğunu öne sürdü. BÜLE.NTSARIOĞLU KEMER - Başbakan Yardımcısı ve Dı- şişleri Bakanı Abdullah Gül. Kıbns Türk halkının memnuniyetsizlik ve protestolaruı- dan KKTC Cumhurbaşkanı Kauf Denktaş ı sorumJu ruttu. Abdulah Gül. Kıbns Türk toplumunun "milH biBncinin" geliştirileme- diğini, bunun temelinde adada "imam ha- tip ve ilahiyatfakültesi açönlmamasının" ol- duğunu öne sürdü. AKP'nin hafta sonu gerçekleştinlen An- talya kampında uluslararası konulara değı- nen Abdullah Güj'ün Kıbns'la ilgili ilginç değerlendirmeleryaptığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Gül. KKTC'de artan iç tepkiler nedeniyle Cumhurbaşkanı Denktaş'ın tav- nnı eleştiren ifadeler kullandı. Gül'ün şu değerlendirmeleri yaptığı öğrenildi: "Füistiıüi çocuklar ülkelerini taşla sopalar- la savunuyorlar. Senin insanlann, Rumlarla birieşme olmadtğı için seni protesto ediyor. Onlara bu bilinci veremedik. 1996'da biz Kıbns Türk yönetimine söyledik. tmam ha- tip ve ilahiyat fakülteJeri açalım dedik ama dinlemedfler. O dönemde biam hükümeti- mize sanki işgal güçleriynüşiz gibi bakülar. Bugün gerçek ortadadır. Denktaş kendi hal- kı tarafindan protesto edihyor." Abdullah Gül'ün Denktaş'ı eleştirirken REFAHYOL hükümeti dönemindeki öneri- leri gündeme getirmesi dikkat çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise An- talya kampında tüm mesajlannı geçmiş si- yasi aidiyetlerin reddedilmesi üzerine kur- muştu. "Biz \Iifli Görüşçü degiliz. Hiç bir sığ ideolojik. hayalciyaklaşım bizim pofitikanuz olamaz" diyen Erdoğan, milletvekıllerine "geçmişi unuturT mesajı vermişti. Erdoğan, geçmiş siyasi yapılann AKP'ye taşınmasının parçalanmaya neden olabilece- ğini de söylemişti. AKP'DENKIZDIRACAKMESAJ: Kadınlarcuma namazı kılsın ANKARA (ANKA)- Diyanet İşlen Başkan- lığı'nın bağlı bulundu- ğu Devlet Bakanı Meh- met Aydın kadınların cuma namazı kılabil- melerini isterken; ba- şörtüsü özgürlüğünün yaşanmasını önerdi. Aydın. "Turuncu" adlı kadın-magazin der- gisine yaptığı açıkla- mada AKP tabanının genelde karşı çıktığı ka- dınlann da cuma nama- zı kılabilmesı uygula- masını şöyle savundu: "Mesela Cuma na- mazı konusu. Cuma na- ma/ının bir yönü de bir araya gelmedir. Birlik- te\aa/, hutbedinJemek- tir. konuşmaktır... Aynı şey neden kadınlar için sözkonusu olmasın? Farz mı, değil mi, değiL Sosyal aktivite olarak da düşünmek la/ım. Geçmişte kadmlann ko- runması adına Cuma namazına gitmeleri en- geUenmiş. Bugün belli konulardaki hassashet- ler düşünülmeli >ine. Ancak bazj cesuradım- larm da aülmasılazon." Sınıflar arasında eşit- lenmenin sağlanması gerektığinı belirten, "Ancak bu Marksist an- lamda bir eşitük değil" kaydını düşen Mehmet Aydın, "Başını örten, örtmeyen, nıanken, va- ize, öğrermen, ev haıu- mı bir arada yaşayabil- me formüllerini ürete- bilmeB" diye konuştu. Adalet Bakanı Çiçek: Türban sorununu, yasa yoluyla çözmek olanaklı değil Yine Y4Ş'ı tarüşıyorlar BAŞBAKAN YARDIMCISI ŞENER: MGKiçin 2004'e kadarzaman var • atv'nin 'Ankara'da Sabah' programma katılan Adalet Bakanı, Anayasa'nın yolsuzluklann aydınlatılmasına engel olduğunu söyledi. Çiçek, insanlann mecbur kalmadıkça adalete başvurmamalan gerektiğini belirtti. ANKARA (Cumhu- rivet Bürosu) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Abdüllatif Şe- ner, Milli Gü\ enlik Ku- rulu'nun (MGK) yapı- sının AB standartlanna getirilmesi için henüz so- mut bir çalışmalan ol- madığını belirterek "Şu safhada önümüzde 2004 Arahk'a kadar süre var. Bu süre içinde bu konu- lar ilgili tüm tarailarca oturulacak. konuşula- cakür" dedi. CNıN Türk'te Kafe Siyaset programına ka- tılan Şener. güncel konu- lara ilişkın sorulan yanıt- ladı. Ozelleştırme îda- resi BaşkanJığı'nınken- disinden alınmasını de- ğerlendınrken "Bir ba- kanın görev alanındaki ba/ı birimlerin zamanla başka bir bakana veril- mesi çok doğal" diyen Şener."Yönetim fikrin- de bir farkhhkistenryor- saofikreuygunbirineve- rilebilir, dedim. Benim iradem dahilinde cere- yan eden hadiseler'' şek- linde konuştu. Şener. MGK'nin ya- pısındaJd değişıkliğe iîiş- kjn şunJan kaydetti: "BizAB've'katihrken buradaki üyelerin birti- ğin asker-sivil iüşkflerin- deki çerçevesine uvum sağlamalannı bekİeme hakian \ardır. Gerekas- ker-shil ilişkilerinde, ge- rek hukuk düzeninde, gerekhukukuygulama- lannda, hatta ekonomi fle ilgiKgöstergelerdebel- li değişimleri öngörüyor- lar. Bunlardan birideas- ker-srvil ilişkileridir. Şu safhadaönümüzde 2004 Aralık'a kadarsürevar." Önceki gün Trabzon'un Of ilçesinde incelemelerde buhınan Adalet Bakanı Cemil Çi- çek'in de bulunduğu valilik makam aracının çarpbğı bisiklet sürücüsü A.B. (17) ağır yaralandı. A.B'yi ilk müdahalenin yapıldığı Of Dev let Hastanesi'nde zryaret eden Çi- çek, hastane çıkışında "bir anda önümü/e çıktı taühsiz bir kaza vaşadık" dedi (AA) ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-Adalet Baka- nı CemflÇiçek, yolsuzluk- lann ortaya çıkanlmasın- daki en büyük engelın ana- yasanın "sff" kavramı ol- duğunu söyledi. Anayasa- nın dokunulmazlıklarla il- gili maddesi, yolsuzlukla- nn önündeki engelse bu- nun da değiştirilmesi ge- rektiğini dile geriren Çi- çek, Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararlanrun da yar- gıya açılmasıru istedi. Çiçek, dün atv'de ya- yunlanan "Ankara'da Sa- bah" programına katıldı. Çiçek, insanlann çok mec- bur kalmadıkça adalete başvurmamalan gerekti- ğini söyledi. Dava sayısın- daki fazlalığa, yargının bütçeden aldığı paya ve fı- ziki olanakJann yetersizli- CÖNÜL'ÜN MACAR TURİZMCİLERİ KOVDUĞU İLERİ SÜRÜLDÜ Kaplicadan komünistpüskürtmüş! ANKARA (ANKA)- Milli Sa- vunma Bakanı Vecdi Gönül'ün 12 Eylül sonrasında bulunduğu Iz- mir Valiliğı görevi sırasında Bal- çova kaplıcalanna önemli yatınm yapan Hungar Hotels'in yetkilile- rini, "KomünistJere Balço- — va'nın kaymağını yedirt- mem" diyerek ko\duğu ve te- sislerin gelişmesini engelle- diği iddia edildi. Gönül hakkındaki iddia, Belçika'daki Türklerin ha- berleşme ve internet portalı "bemirk.com" adlı internet — — sitesınde yer aldı. Siterün kuru- culanndan ekonomist YaverZey- tinoğlu, belturk.com "daki köşe ya- zısında Vecdi Gönül "ün 12 Ey- lül'den sonra îzmir'e vali olarak atandığını hatırlattı. Yaver Zeyti- noğlu, Gönül'ün Macar turizm- cileri kovmasını ise şöyle aktardı: "VecdiGönül, TürldVe'nin ger- çekten tek istikrarfa geKr kavnağı • belturk.com'da, Gönül'ün Izmir valısıyken Hungar Hotels yetkililerini, "Komünıstlere Balçova'run kaymağını yedirtmem" diyerek kovduğu ileri sürüldü. olan turizmi bimediği içinİzmirUe başarıu olamadı. Savıo Turgut Özal 'm atadığıvaü Hüseyin Öğüt- çen'in başta Baiçma Kapbeaianoi- nıak üzere başlatögı turizm hare- ketini hiçbirzaman anlaınadt \ec- diGönül3eBalçovakapbcalannın işletmesini üstlenen Macaristan Hungar Hotels grubunun temal- cisioiarakmakammda karşdaşûk. • İlkifadesi: Komünıstlere Balçova'nın kaymağını ye- dirtmem.'" oldu. Biz Tu- borg'un dışanya transfer edemedigimilyonlarcado- ian zorunhı olarak trans- fer ettiği 1000 yatakfa Al- tınyunus'la övünürken 1984'te Macaristan'da 12 adet 5 vıküzb tesisi vardı ve hepsi- nin işletmecisiyabancıydLMacar- lar bunu Avusturya'da eğJttflderi turizmcüeriyie başarnuşlardL" ğine değinen Çiçek, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Yarçının bu noktaya getirilmesindekien önem- li sebep siyasi iktidarlann vargrv^a bakışıdır. Adalet hizmetleriyle hiçbir ikti- darseçimkazanamaz. Her iktidar daha sonraki seçi- mi kazanmak ister, onun için de devietin imkânlan, seçim kazanacağıalanlara daha çok akar." Yolsuzhüda mûcadele Çiçek, yolsuzlukla mü- cadele konusunda yapıla- cak çahşmalar hakkında da bilgi verdi. iktidarlann yolsuzluk yapan kişiyi yar- gılamayacağını anlatan Çi- çek. şunlan söyledi: "Yargrya>t)lsuzluklann üstesinden gelebilnıesi için yetki verecek. iktidar o ki- şh edokunmay acak, onun üzerinde herhangi bir bas- kıkurma^acak. Yolsuzhık- lann ortaya çıkanlmasın- da en büyükengel,Ana>a- sanm sn* kavramıdır. Vapt- lacak yasaldüzenlemeler- le bu sır kavTamuu,olabil- diğince güncelleştirmek gereldyor." YAŞkararian YAŞ kararlannın yargı- ya açılmasından yana ol- duğunu belirten Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Ya- ni biz bağımsız>argunıza, hâkimimize guvenmiyor mujıız? Kakü ki YAŞ ka- rarlanzaten srvil yargımı- za da gelmiyor. Askeri mahkemeleregeüyor,ora- larda görev yapanlar da zaten o stafüyü. o anlayişı benimsemiş, devlete, mil- lete sadakati olan arkadaş- lardır" diye konuştu. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcafislar@cumhuriyet.com.tr Romanyatelevizyonundan program- cı Gabriela ıle mayıs başında bir kong- reyı izlemek amacıyla Prag'da karşılaş- tığımızda ilk söylediği şu oldu: "Istan- bul muhteşem bir kent. Her gelişim- de hayran oluyorum." Aslında bunu da- ha önce yurtdışındaki gezılerim sırasın- da defalarca işittim. Yabancılar Istan- bul'u övdükçe ben tam anlamıyla na- sıl bir tepki gösterecegimi bilemiyo- rum. Ben kendi adıma yabancıların övdü- ğü Istanbul'u düşündükçe üzüntülere kapılıyorum. Doğru Istanbul her şeye rağmen muhteşem bir kent. Ancak bu kenti uzun yıllardır yok etmeye çalıştı- ğımız. güzellikierini tahrip ettığimiz de bir başka gerçek. Prag'ınnüfusu 1 mil- yon 200 bin cıvarında. istanbul'un on- da bırınden bıle az. Ancak bu kentin ta- rihi dokusu aynen duruyor. Kentin dört biryanı müzelerleçevrılı. Herköşesin- de bir konser ya da gösteriye rastla- yabilirsiniz. Bazı sabahlaryüruyüş yapmak ama- cıyla Eyüp'ün Haliç kıyılarınagıdiyoruz. Burada 1300 metrelik çok güzel bir yürüyüş alanı yapılmış. Yürüyüş alanı İstanbul'da Güzellikler Çirkinlikler... üzerindeki barfiksler, tırmanma ipleri de işe yarıyor. Yürüyüş sırasında Ha- lıç'ın bataklıktan oluşmuş adacıklan üzerinde kendilerine hayat alanı bulmuş ordekler yavrulanyla size eşlik ediyor. istanbul Büyukşehir Belediyesi övgü- ye değer çok yararlı bir iş yapmış. Yü- rüyüşü bitirip Piyer Loti Kahvesi'ne çı- kınca, o tarihi mekânda etkileyici bir manzara sizi bekliyor. Bu güzel çabafarın hemen yanı ba- şındaki korkutucu girişim, bu huzur dolu görüntüyü bozmaya aday görü- nüyor. Eyüp Mezarlığı'nın Haliç'e biti- şik kıyıiarında Eyüp Camii ile Haliç ara- sında yeni bir inşaat başlatılmış. Üze- rinde "Eyüp Sultan Kesimhane ve Kat- lı Otopark Inşaatı" yazan tabelaya gö- re buraya Istanbul Büyukşehir Beledi- yesi üç katlı kocaman bir bina yaptırı- yor. Tarihi dokunun ortayerine kondu- rulan bu inşaatı anlamak, açıklamak mümkün değil. Mezarlığ/n, Eyüp Ca- mii'nin, Haliç'in bütün görüntüsünü bozacak bu koca bina, buraya neden yapılmak isteniyor? Buraya bir oto- park gerekiyorsa yeraltına niye yapıl- mıyor? Haliç kıyısında yürürken Yeni Gala- ta Köprüsü ile Unkapanı Köprüsü'nün Karaköy'den başlayıp Perşembepa- zan sahili boyunca uzanan alan niye ta- mamen terk edilmiş diye düşündüm. Iki köprü arasındaki yeşii alan bakım- sızlık yüzünden ne park, ne de yürü- yüş alan/ olarak kullanılabiliyor. Bu çok önemli tarihi bölge halkın yararlanabi- leceği bir duruma getirilemiyor. Hal- buki bu kıyı Beyoğlu ve Galata'nın de- nıze açılan tek bahçesi. Bu alanın ba- lıkçılardan sonraki bölümü biryükleme boşaltma iskelesine dönüşmüş du- rumda. Bütün alan gemilere yükleme yapılan bidoniarla doldurulmuş ve bir benzin istasyonuna benzemiş. Zaten bir bölümü de metro inşaatı barakala- rıyla işgal edilmiş durumda. Büyukşe- hir belediyesi yıllardır buraya bir çeki - düzen veremedi. Nedendir acaba? • • • Eminönü Belediye Başkanı Lütfi Ki- biroğlu. Cankurtaran Istasyonu'nun hemen yanı başındaki tarihi bir mekâ- nı halka açık bir tesis haline getirdi. Kendisiyle bu alan üzerine yürütülen iş- gal mi, düzenleme mi tartışması üze- rine konuşurken benden Yenikapı'da düzenlemesini yaptığı parkı da gör- memi istedi. Kibiroğlu gayretli bir Be- lediye Başkanı. Ancak bu gayreti an- laşılan zaman zaman turizmi engelle- yici bir hale dönüşüyor. Ayasofya, The Four Seasons Oteli ve Sultahnahmet Camii ile Unkapanı Cankurtaran ara- sında kalan ve önemli bir turistik yöre- ye dönüşen bölgenin esnafı Kibiroğ- lu'ndan şikâyetçi. Buradaki kafe ve otelierin önüne masa ve sandalye ko- nulmasına engel olduğu gibi içki satan yerieri özellikle hedef aldığı söyleniyor. Turizmin canlandığı şu günlerde esna- fa destek olmak yerine köstek olmak neden acaba? Hâiâ bazı belediye baş- kanlan "alkol" takıntısından kurtula- madılar mı? • • • Hafta sonu Zühal Olcay'la Hafuk Bilginer'in, yıllardır büyük özveriyle or- taya çıkardıklan, sevimli ve güzel de- kore edilmiş "Oyun Atölyesi"nde etki- li bir oyun izledik. ZeynepAvcı'nın Ant- hony Horowitz'den çevirdiği "Ermiş- lerya da Günahkâriar" oyunu delilerle akıllılar, katillerie masum insanlar ara- sındaki benzerlik ve çelişmelere dikkat çekiyor. Kimin ermiş kimin günahkâr olduğunu sorgulayan oyunu Işıl Ka- sapoğlu yönetiyor. Haluk Bilginer, Bü- lent Emin Yarar ve Şenay Gürter ge- rilimli, zor sahneleri olan oyunda büyük bir oyunculuk sergiliyoriar. Tiyatro dö- nüşü 12 milyonluk Istanbul kentinin ge- ce ulaşımının sefaletiyle yüz yüze gel- dik. Kadıköy'den Karaköy'e son vapur 11 .OO'de kalk/yordu. Dev şehirde ge- ce yaşamak isteyenler için devlet ya da belediyenin sağladığı toplu ulaşım er- kenden bitiyordu. Motoriar ve dolmuş- lar sağ olsun dedik. Istanbul ve Prag arasında böyle bir fark daha vardı. 2000'Iİ Y1LLARDA ERDAL ATABEK CumhcriyetKüitÜPÜncteı Cemaat Kültürüne Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden başla yarak Atatürk dönemi süresince 'Cumhuriyetkül türü' ile gelişti, bu kültürle yönetildi. 'Cumhuriyet kültürü'nün özellikleri nelerdi? • Akılcılık ilkesi: İnsanlann yaşamına ve toplurr düzenine akılcılık ilkesi ile yön vermek. Her türti dogmanın etkisinin dışında 'insan odaklı' bir ya- şam sürmek. • Bilimin öncülüğünü kabul etmek: Akılcılık ilke- sinin gereği olarak bilimin yol göstericiliğini rehber kabul etmek. • Laiklik ilkesini kabul ederek dini kişisel inanç olarak tutmak, toplurn yönetiminin dışında bırak- mak. • İnsanlann her türlü önyargının dışında eşit ol- duklannı kabul etmek, laik eğitimi temel eğitim olarak yaygınlaştırmak. • Işbaşına getirmede 'o alanda bilgi ve beceri- ye dayalı liyakat sistemini uygulamak'. • Birey ölçeğinde 'bağımsız karar verme yetkin- liğini', toplum ölçeğinde 'ilkesel örgütlülük' teme- lini hedeflemek. • Toplumu ulusal bağımsızlık ilkesine dayalı, üre- tici, birbirine bağlı, çağdaş uygarlık amacına da- yalı bir yolda geliştirmek. 'Cumhuriyet kültürü', aydınlanma felsefesine dayalı toplumculuk temelli, bireyin yetkinleşmesi- ni amaçlayan, evrensel insanlık değerierine daya- lı bir kültürdür. Kuruluş döneminden başlayarak Atatürk döne- mi boyunca bu kültür ülkenin yönetimine egemen olmuştur. Bu dönemde yetişenler, ulusa dayalı top- lumcu kültürle yetişmişler, yüksek özgüvenle ba- ğımsız ulus, özverili yetkin birey anlayışına sahip olmuşlardır. Bu anlayış, bir ölçüde Ismet Inönü döneminde de uygulanmıştır. Ancak, sağ liberal ekonomi ve politika anlayışı çok partili yaşama geçildiğinde sürekli olarak 'cemaat kültürü 'ne kaymaya başla- mıştır. Demokrat Parti, onu izleyen Adalet Partisi, sonrasında iktidara gelen sağcı koalisyonlar. Ya- vaş yavaş 'cemaat kültürü' etkilerini ülke yöneti- mine taşımışlardır. Cemaat kültürünün özellikleri nelerdir: • Akılcılık yerine 'cemaat inançlannı, cemaat kararlannı egemen kılmak'. • Bilimin öncülüğü yerine cemaat inançlannın re- ferans değerler sayılması. • Dini, bireyin inancı saymakla yetinmeyip top- lumun yönetim düzeni olmasının kabul edilmesi. Laikliğe 'kimsenin dinine kanşılmaması' biçimin- de yeni bir yorum getirilmesi. • Toplumdaki bireyleri eşit kabul eder görünüp cemaate bağlı kişileri ayn ve üstün tutmak. • Toplum hizmetlerinde 'bilgi ve becehye daya- lı liyakat' ilkesini kaldırıp 'cemaat içinden olmak' ilkesine öncelik vermek. • Bağımsız karar veren birey yerine 'cemaate sı- kı sıkıya bağlı kişi' anlayışını yerleştirmek, toplum- sal örgüt olarak da cemaati kastetmek. • Ulusal bağımsızlık anlayışını kabul eder görü- nüp 'ulus yaran/cemaatyararı çatıştığı zaman ce- maat yarannı öne çıkarmak'. • Toplumsal yarardan söz edildiğinde cemaat ya- rannı kast etmek ve toplum içinde kapalı bir ce- maat yaşamı sürmek. 'Cumhuriyet kültürü' ile 'cemaat kültürü 'nün bu özellikleri karşılaştınldığı zaman kolayca görülecek- tirki, elli yı> ülkeyi yönetmiş olan sağ iktidartaradım adım 'Cumhuriyetyönetimi' yerine 'cemaatyöne- timi'riı koymuşlardır. Yönettikleri sağ partiler 'ce- maat kültürü'nü yaygınlaştırmış, sonra da iktida- ra getirmişlerdir. 1980 sonrasında 'cemaat kültürü', liberal kapi- talist kültürle iyice kaynaşmış, ortak ilkeleri toplum- da yaygınlaştırılmaya başlanmıştır. AKP iktidarı ise açıkça 'cemaat kültürü'nün si- yasal iktidandır. Yaptıklan ve yapacaklan kaçınıl- maz olarak bu kültürün gereklerinin siyasal iktidar eliyle topluma egemen kılınmasıdır. Toplum için- deki 'cumhuriyet kültürü'nün gücü, bu programı yumuşatmayı, zamana yaymayı, üstünü örtmeyi zo- runlu kılmaktadır ama.. böyle olup olmamak ken- di ellerinde değildir. Gelişmeleri irdelemeyi sürdü- receğiz. Böylece önümüzdeki seçenekleri daha iyi görmeye çalışalım. Çünkü, bu seçenekler hepimizin geleceğidir. Kaçan bir kişi aranıyor Hizbullah'ın beyîn takımı sorguda KONYA (Cumhuri- yet) - Konya'da Hizbul- lah'a ait 4 villaya düzen- lenen operasyonlarda gö- zalüna alınan 6'sı üst dü- zey yönetıci 16 milita- nın sorgusu sürüyor. Şeriatçı terör örgütü üyelerinin Diyarbakır'da da sorgulanacağı belirti- lirken operasyon öncesi bir militanın kaçtığı id- dia edildi. Konya Emniyet Mü- dürü Mehmet Aksu. ge- niş kapsamlı istihbarat- lar doğrulrusunda Hiz- bullah'a yönelik olarak önceki gün merkez Me- ram, Karatay ve Selçuk- lu ilçelenndeki 4 ev e bas- kın düzenlendiğini be- lirtti. Özel harekât tim- lerinin katıldığı operas- yonlara Ankara'dan da ekiplerin destek verdi- ğini anlatan Aksu, örgü- tün beyın takımını oluş- turan 6 kişinin yakalan- dığını açıkladı. Bu kişi- lerin yakınlanndan olu- şan 12 çocuk ve 8 kadı- nın da zarar görmemesi için son derece dikkatli da%Tanıldığını ifade eden Aksu şunlan söyledi: "Operasyonlartereya- ğmdan kıl çekergjbi ger- çekleştu kimsenin bumu bile kanamadı. Operas- yon sırasında silahlıçaoş- maçıkmanuşnr.Kadm ve çocuklarönce Polisevi'ne götürülerek hertürhı ih- thaçlan karşüandı. Da- ha sonra evlerine yolla- nan kadm ve çocuklann yemek ihtnaçlan da ta- rafimızdan karşılanryor. Operasjon baştan sona çocuk haklanna, insan haklanna son derece uy- gun gerçekleştirünıiştirr Konya'da Hizbullah'a yönelik operasyonlann sonaerdiğini ifade eden Aksu. militanlann sor- gulanmasıyla şeriatçı te- rör örgütü hakkında önemli bilgiler elde edı- leceğini vurguladı. Gözaltına alınan kişı- lerin kimlikleri hakkın- da açıklama yapılmaz- ken operasyon öncesin- de kaçan bir kişinin ya- kalanmaya çalışıldığı ile- ri sürüldü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear