22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 MAYIS 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 13 Özel rakı için ilk temel atridı • MEM>ERES(AA)- îlk özel rakı üreticisi olarak kuruluş izni alan çok ortaklı ELDA AŞ'nin, tzmir'in Menderes ilçesinin Tekeli beldesinde kuracagı fabrikanın temeli, düzenlenen törenle atıldı. Fabrikanın, yıllık 5 milyon litre üretim kapasitesiyle aralık ayında faaliyete geçeceği, ilerleyen dönemde yıllık üretim kapasitesinin 10 milyon litreye ulaşacağı kaydedildi. Doğu yine yatırımsız kaldı • ANKARA (AA) - Devletin bu yıl yapacağı toplam 16 katrilyon 9 trilyon liralık yatınm içinde, bu yıl da en fazla pay 802 trilyon 486 milyar lira ile İstanbul'a, en az pay da 2 trilyon 27 milyar lira ile Bayburt'a aynldı. DPT verilerine göre, bu yıl kamu yatınmlannın 8.7 katrilyon lira muhtelif illerdeki yatınmlara aynlırken geriye kalan 7.2 katrilyon lira 81 il arasında dağıtılacak. Gül duble yolu savundu • KIRIKKALE/ KAYSERİ (Cumhuriyet) - Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Herkes önce dalga geçıyordu, 'duble yol yapacaklarmış' diye, ama görüyorsunuz, şimdi bunlann hepsi yapılıyor" dedi. Kınkkale Valisi Bahrettin Demirer ile görüşen gül, yapımı devam eden Kayseri- Kınkkale arasındaki duble yol çahşmalan hakkında bilgi aldı. Şirketler tüketimi arttırmak için ortak kampanyalara yönelirken haksız rekabet de artıyor Kolektifreklam zamanıFATMA KOŞAR / \ÜNE ZEY3EKOĞULLARI Şirketler, tüketimi arttır- mak için "kolektif" olarak adlandınlan işbirliğine daya- lı kampanyalara yönelirken haksız rekabet iddialan da gündeme geliyor. TRTnin tekel oldugu yıllarda "yasak- lanan" ancak pazarlama ka- nallannda zaten var olan bu uygulama medyada da yansı- masını buluyor. Çamaşır, bulaşık makine- • Alışveriş merkezlerinin bankalann kredi kartlan ile, akaryakıt bayilerinin restoranlarla başlattıklan promosyon reklamlanna her geçen gün yenileri ekleniyor. Cep telefonu üreticileri, mobilyacılar, beyaz eşya, deterjan üreticileri ve hatta tekstilciler bile yeni reklam evlilikleri peşinde. lerinın "hediye ettiği ya da kullanımım önerdiğr deter- janlar, belli bir kredı kartına taksit, ındirim gibi ayncalık- lar tüketicınin tercihlerini et- kiliyor. Ancak gıderek yo- ğunlaşan bu kampanyalar, "haksız rekabet" tartışmala- nnı beraberinde getiriyor. Özellikle reklam bütçesi dar olduğu kadar, bilinirlilik an- lamında da ikinci planda ka- lan markaları rahatsız eden bu gelişmeler ciddi tartışma- lara neden oluyor. Örneğin, bir çamaşır makinesi şirketi- nin belli bir deterjanı öner- mesi üzerine, daha geride ka- lan markalann, "Siz çamaşır makinelerini bölüşüyorsu- nuz. Söz konusu çamaşır ma- kinesi markası kendi alanın- daki hâkimivetini, deterjan sektöründe kuDamyorve hak- sız rekabet yaraüyor" suçla- masını getirebileceği belirti- liyor. Bu arada, söz konusu kam- panyalann Rekabet Kuru- lu'nu da harekete geçirmesi MAKINE IHRACATI Etiketleri değiştiripgeri sattyorlar • 20 bin imalatçının yer aldığı Makina îhracatçılan Birliği, yurtdışma satılan makinelerin marka ve etiketlerinin değiştirilerek tekrar Türkiye'ye satılmasından şikâyetçi. Ekonomi Servisi- Orta Anadolu Ma- kina ve Aksamlan thracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Silah- taroğlu. Türkiye'den ihraç edilen ma- kinelerin etiketlerinin değiştirilerek tekrar Türkiye'ye sp'ildığını söyledi. Makine imalatçı ve ihracatçılannın en büyük sorununun ithalat olduğunu vur- gulayan Silahtaroğlu, sektörün her tür- lü zorluğa rağmen ihracatını 12 yılda 12 kat arttırdığını açıkladı. Silahtaroğ- lu, ihracatın yüzde 60'ını da Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkeleri- ne yapnklannı söyledi. Türkiye'nin makine ihracatının top- lam ihracattaki payının 12 yılda 12 kat arttıgına dikkari çeken Silahtaroğlu, "Maldne ihracaü 2002 sonunda 2 mil- yar 143 milyon dolara yükseldi, yıtuı ilk dört ayında da dolar bazmda yüzde 45 arttL Türkiye'nin toplam ihracaü için- deki payımız da 12 yü önce yüzde 1 'ler seviyesmde idL Şimdi bu rakam yüzde 6'nın üzerine çıkü. Bir gün ithaİattan fazla ihracat yapmayı hayal ediyonız" dedi. Makine ithalatı bugün 8 milyar dolan aşıyor. Silahtaroğlu, ikinci el makine ithala- tına sınırlamalar getirilmediği takdirde Türkiye'nin makine mezarlığına dö- nüşebüeceğini söyledi. Kim, kiminle, ne yapıyor? • Bosch, Lever ve Recldt Benckiser firmalanyla işbirliğini sürdüriiyor. Bosch Otomatik Çamaşır makinelerinde Omomatik'L, bulaşık makinelerinde de Calgonit'i tavsiye ediyor. • Migros Club Kart'la belli limitin üzerinde alışveriş yapana Telsim MyCep kontörlü hat hediye verildi. •- Migros ile Şok mağazalan Axess'le yapüklan işbirtiğinde daha fazla chip- para kazandınyor. • Gima. Worldcard kullanıcılanna çeşitli olanaklar tanıyor. • Koçbank Kredi Kartı kuIlaıucılarL, Vehbi Koç Vakfi (VKV) Amerikan Hastanesi'nin sunduğu taksit ve indirim olanaklanndan yararlanıyor. • Lıpton Çay & Knorr Çorba ve Total Oil Türkiye'nin yakın bir zamanda sona eren kampanyasında, Total ile Elf Istasyonlan'ndan 40 milyon liralık alışveriş yapanlara Lipton ürünleri hediye edildi. • BP müşterilerine McDonald's kuponlan hediye etti. Aynca, BP Gaz, Akşam gazetesiyle yaptığı kampanyada müşterilerinin tüp ve dedantörlerini ücretsiz olarak yeniledi. bekleniyor. Yaptınm gücüne sahip olan Reklam Kurulu'na konuyla ilgili herhangi bir başvuru olmadığı öğrenilir- ken Rekabet Kurulu'nun re- sen inceleme yapabileceği ifade edilıyor. Rekabet huku- ku uzmanlan, kurulun yakla- şık 2 yıl önce, Turkcell ve Ericsson işbirliğinin aleyhin- de aldığı karan anımsatıyor- lar. Buna göre Rekabet Kuru- lu, Turkcell 'in "hat pazann- daki hâkim durumunu kulla- nıp cep telefonu sektöründeki bir firmaya ayrıcalık tanıya- rak haksız rekabete yol açüğı" yönünde karara varmıştı. Eski Reklamcılar Derneği Başkanı Hulki Aktunç, TRT'nin açıldığı yıllarda pat- layan "kolektif reklamlarr> ın sonra "yazıh kurallarla" ya- saklandığını anımsatarak şu anda böyle bir yasak olmadı- ğını belirtti. Aktunç, uygula- manın aslında yeterince yay- gınlaşamadığını ifade etti. Reklam Kurulu yetkilileri söz konusu reklamlarla ilgili olarak şu ana kadar şıkâyet al- madıklannı dile getırdiler. 'Amaç tûketiciye hizmet' Bu arada. "kolektif rek- lam"larda hipermarketler ile kredi kartlannın işbirliği gi- derek yaygınlaşıyor. Krizle birlikte semt pazarlanna yö- nelen müşterilere cazip ola- naklar sunarak süpermarket- lere çekmeye çalışan Gima, Worldcard ile işbirliği içinde. Kart sahiplerine peşinatsız, vade farksız, 2 taksit olanağı sunan Gima'nın Genel Müdür Yardımcısı AH Serhan Şahin, "Reklamlann ortak yürütül- mesinin, reklam harcamalan- nıazalopazaltmadjgı" yönün- deki soruya "Amacımıza ulaş- ük. Gıda perakendeciögi sek- töründe tek olan bu uygula- mamız büyük ilgi gördü. Top- lam Gima cirosunun yüzde 6O'ı kredi karü ile yapüryor" dedi. Bu arada beyaz eşya üretici- si Bosch'un deterjan markası Omomatik ile işbirliği dikkat çekiyor. Bosch Pazarlama Di- rektörü Hakan Turah, uzun yıl- lardır Lever ve Reckit Benchi- zer firmalanyla çalıştıklannı dile getirerek otomatik çamaşır makinelerinde Omomatik'i, bulaşık makinelerinde de Cal- gonit'i tavsiye ettiğini belirtti. ANKARAPAZARI YAKLP KEPENEK Kabuk Değiştirmek AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, geçmiş- teki siyasi partilerle ya da görüşlerie bağlannın kalma- dığını "Biz o elbiseyi çıkardık" sözleriyle anlatıyor. Mil- liyet'in büyük başlıkla verdiği gibi basın bunu, "Milli Gö- rüş elbisesini çıkardık" biçiminde yorumluyor (17 Ma- yıs). • • • Kabuk değiştirdik sözleri, sıra eyleme yani yapılan işlere gelince, geçerliliğini iyice yitiriyor. AKP yönetimi- nin kadrolaşma uygulaması, tam anlamıyia, Erdoğan'ın çıkardık dediği Milli Görüş elbisesini yansıtıyor. AKP kadrolaşması, hiç de merkez sağı kucaklayıcı bir özel- lik taşımıyor; tam tersine, iyice daraltılmış belli bir gö- rüşe indirgenmiş bulunuyor. Onca yetenekli ve dene- yimli kamu görevlisi, Milli Görüş içinden gelmedikleri için görevlerinden uzaklaştmlıyor; dışlanıyor. Bu sü- reçte, yalnız üst düzey yöneticiler değil, en alt basa- maklara dek kamu hizmetlileri değiştiriliyor. Yasalar, yönetmelikler, Milli Eğitim örneğinde olduğu gibi bu amacı gerçekleştirmek için düzenleniyor. Kamudagö- rev almak için gerekli eğitim, deneyim, yeterlilik koşul- lan iyice gevşetiliyor. Kadrolaşmanın ilginç görüntüleri yavaş yavaş su yü- züne çıkıyor. Kimi en üst düzey bürokratlann kadınlar- la tokalaşmadığı görülüyor. Oysa el sıkışma bizim kül- türümüzün güzel bir parçasıdır. El sıkışmayanlar, ken- dilerine mi yoksa karşılanndakine mi güvensizlik duyu- yor; yoksa kadın-erkek eşitliğinin önüne bir duvar mı örüyor; belli değil. AKP yönetiminde kamuya ait sosyal tesislerde içki yasağı uygulanıyor. öğretmen evi uygu- laması da ilginç; kimilerinde içki yasağı getiriliyor; kimi- lerinde Cumhuriyet gazetesinin alınması yasaklanıyor. Bu tür görüntüler ve uygulamalar, biçimseldir deni- lerek geçiştirilemez. Çoğu kez biçim ile öz birbirini bes- ler; yaratılan hava belirleyici ve giderek sürükleyici bir özellik kazanır. Süreç, ekonomik ve siyasal nedenler- le bireylerin özgürleşmesinin sınıriı kaldığı ve buna bağ- lı olarak iktidara bagımlılığın çok güçlü olduğu ekono- mik yapılarda, kişileri ve kuruluşlan çok kolayca etkisi altına alır. Yoksulluğun ve işsizliğin aşın yaygınlığı, bu bağımlılığı, pekiştirir. özellikle de iktidara bağımlılık, çirkin çıkar oyunlan, para ve mal mülk edinme özlem- leri ile beslendiğinde, bu gidişe karşı çıkmak giderek zoriaşır. Çünkü kamuoyu oluşturan basın-yayın organ- lan da çoğu kez sahiplerinin iş ilişkilerinin birgereği ola- rak, iktidan övmeyi asıl işleri sayar bunun için her ola- naöı kullanır. Türkiye, hızla bu sürece sokuluyor. Ozetle, AKP'deki değişimin esasına bakılması, yani elbise çıkarmanın niteliğinin görülmesi çok önemlidir. • • • AKP Genel Başkanı bir köken arayışına giriyor ve 1950'lerin Demokrat Partisi'nin (DP) devamı oldukla- nnı vurguluyor. DP, CHP iktidannın İkinci Dünya Sava- şı sonrasında oluşturduğu çok partili demokrasiye ge- çiş sürecinin bir sonucu olarak Mayıs 1950'de işbaşı- na geldi. DP iktidan, Cumhuriyetin kazanımlannı ve değerierini, adım adım bir yana bırakan bir uygulama- ya yöneldi; hak ve özgürlükleri daha da daraltma yo- lunu seçti. DP, olumsuz yönde kabuk değiştirmenin, her bakimdan çok acıklı bir ömeğidir. • • • Bugün 19 Mayıs, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı; kutlanm. Kuşkusuz, 19 Mayıs, elbisenin de- ğil, özün ve niteliğin ileriye doğru değişiminin büyük adımıdır. Gazi Üniversitesi öğretim Üyesi Dr. Erdinç Yazıcı ve arkadaşlannın bir araştırmasının sonuçlanna göre, üniversite gençliğinin yüzde 75-85 gibi bir bölümü yurt- dışma gitmek istiyor. Bunlardan ülkeye geri dönmek isteyenler de yüzde 20 dolayında kalıyor. özetle, bay- ramını kutladığımız gençlik, geleceğe, 19 Mayıs umu- duyla bakamıyor "geleceği yurtdışında anyor" (Mil- liyet, 28 Nisan). AKP iktidannın yapması gereken baş- ta çağdaş eğitim ve buna koşut istihdam olmak üze- re, gençliğin sorunlanna çözüm üretmek olmalıydı. Ka- buk değiştirme, ancak o zaman doğru, anlamlı ve olumlu olurdu. Değişim sözle olmuyor. Gerçekten değişmek iste- yenlerin 19 Mayıs'tan alacağı çok ders vardır. yakup@metu.edu.tr KUŞADASIİCRA VE tFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo:2001 1206 Tal. Satılmasına karar verilen garimenkulun cinsi. kıymeti, adedi. evsafı: Kuşadası Davutlar Kiremitocağı mevkii 3151 par- sel, 49 Cilt, 4785 sav-fada kayıtlı 1 13 arsa paylı. 6 no'lu bağımsız bölüm olup. gayrimenkul Kuşadası Davutlar beldesi Ki- remitocağı mevkii SS Tuntaş "V'apı Kooperatifı'nde ikiz nızam tnpleks meskendir. 6 no'lu bağımsız bölüm zeminde 40 m2'ye oturmakta olup. toplam kullanım alanı 100 m2'dir. Zemın katta salon. açık mutfak. WC. zemın üstü birincı katta 2 oda, banyo ve veranda. çatı katında 2 oda ve banyo \ardır. Meskenin kaba ınşaatı bitmiş. dış cephe sıvalan yapılmamış, iç kaba sıvalan yapılmış. sıva altı elektrik tesisatlan döşenmiştir. Başkaca hiçbir ince işi yapılmamıştır Kooperatif içindeki diğer bütün evler bitmiş ve ikamete açıktır. Kooperatif içindeki tüm yollar ve yeşil alanlar yapılmış ve bahçe düzenlemele- ri yapılmıştır. Kooperatif evleri her türlü altyapı hizmetlerinden yararlanır durumdadır. GavTİmenkul deniz manzaralı olup, denize taknben 300 metre mesafededir. Bilirkişi tarafından işbu gayrimenkule 13.000.000.000- TL değer konulmuştur. Satqşardan: 1- Satış. 30.06.2003 tarihinde Pazartesi günü saat 11.25-11.40 saatleri arasında Kuşadası Adliye Çay Bah- çesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacak. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacakJılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhûdü baki kalmak şartıyla 10.07.2003 Perşembe günü aynı yerde aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttır- mada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıramn taahhûdü saklı kalmak üzere arttırma ılanında göste- rilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakJarm toplamından fazla olması ve bundan baska para- ya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düsecektir. 2- Art- tırmaya iştirak edecekJerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu mıktar kadar milli bir ban- kaıun teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil ve- rilebilir. thale pulu, %1 KDV ve tapu harcının 1 2'si ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler. tellaliye bedeli ve 1 2 ta- pu harcı satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindekı haldannı hu- susiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemıze bıldirmeleri lazımdtr. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- îhaleye katılıp daha sonra ihale be- delini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri. teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temer- rüt faizi (takip talebindeki faiz miktan esas olmak üzere) aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname. ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesı için daırede açık olup masrafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebılir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001 1206 Tal. sayılı dosya numarasıyla mü- dürlüğümüze başvurmalan rica olunur. Tebligat yapılamayan ilgililere işbu ilan tebligat yerine kaim olmak üzere tebliğen ilan olunur. 10.05.2003 (*) llgililer tabinne irtifak hakkj sahipleri de dahildir. Basın: 23587 DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA ANTALYA1. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN EsasNo: 1999 25 Antalya, Merkez Alan Mahallesı, 9453 ada, 17 parselde kayıtlı taşınmaz 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nın kesinleşen ka- ran gereğince satılacaktır. Satışa konu parsel tapu kaydma göre 527.00 m2 genişliğinde olup üzerinde hiçbir muhtesat yoktur. Parsel aynk nizam 4 katlı (0.80 emsalli) bina insaatına müsaittir. Tüm belediye hizmetleri mevcut olup mahalli ra- yiçlere göre m2"si 150.000.000.-TL'den muhammen bedeli 79.050.OOO.OOO.-TLdir. İ. Satış: 23.06.2003 günü saat 16.00- 16.10 arasında Antalya Adalet Sarayı Kat: 1 No: 62'de açık arttırma ile yapılacaktır. Bu satışta değerinin yüzde 75"ini bul- madığı takdirde 03.07.2003 günü aynı yerde ve aynı saatte ikinci arttırma yapılacaktır. Bu satışta değerinin yüzde 40 ve mahkeme masraflannı geçmediği takdirde en çok arttırana ihale edilecektir. Satış peşin para iledir. ancak isteyene 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. îhaleye iştirak eden değerin yüzde 20'si nispetinde banka teminat mektubu ve TL para yatırmalan şarttır. Satışa katılan şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak iste- yenlerin memurluğumuzun 1999 25 esas sayılı dosyasına başvurmalan ilan olunur. Basın: 23184 KAYSERİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2001 75 Karar No: 2002 11 Davacı Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından davalılar lsmaıl Kabak ve 80 arkadaşı aleyhıne açılan kadastro tespitine itiraz da%asının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda. Da\acı yakıfiar'ın davasuıın reddine karar verilmiş. verilen karar Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş. davalılar Ömer Gölyeri, Kazım Uçar, Necıp \amantaş. Harun Demır, Dursun Yıldınm. Ha>Tullah Akkuş. Arslan Aksu. Duran Kaya, Hacı Yusuf Ayhan, Muharrem Ank, Yaşar Taşhan. Yusuf Şahin. Şahmurat Dikmen. Ayşe Yılmaz, Hamdi Yılmaz, Şöhrettin Çankaya, Da\-ut Ülgerli. Kenan Güler. Veli Arslan. .-Mımet Güt. Elfide Özdemir. Mükremin Özdemir. Ali Bulmuş, Mustafa Bulmuş'a mahkeme karan ve temyiz dılekçesi tebliğ edilememiş. tüm aramalara rağmen adı geçen şahıslar bulunamadığından ilanen tebliğine karar verilmış olup adı geçen şahıslar ilanen teblığden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkeme karannı temyiz etmeleri. etmedikleri takdirde hükmün kesinleşeceği, mahkeme karan ve temyiz di- lekçesi tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 24.04.2003 Basın: 23200 11 Eylül'den sonra, Bush yöne- timi, Blair hükümetiyle birlikte ulus- lararası terorizme savaş açtı. Terö- ristlere yataklık yaptığından kuşku- landıklan iki ülkeyi işgal ettiler, sö- mürgeleştirmeye başladılar, bu ara- da on binlerce insani öldürdüler, binlercesini hiçbiryasal haktanıma- dan kamplara kapattılar, işkence- den geçirdiler. Ama, geçen hafta Ri- yad ve Kazablanka saldınlannın, Kenya'ya uçuşlann yasaklamasının gösterdiği gibi "terorizm" ayakta, Irak'taysa tam bir kaos var. Dünya petrol piyasasının en önemli istikrar unsuru Suudi Arabistan'a gelince o da uzatmalan oynamaya başladı. El Kalde yenlden sahnede Geçen hafta pazartesi, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da, ya- bancılann, yabancılarla çalışan, on- lar gibi yaşamayı seçen zenginlerin yaşadığı, sıkı güvenlik tedbirieriyle, duvarlarla korunan üç yerleşim ye- rine aynı anda yapılan silahlı ve bombalı saldınlarda ABD Başkan Yardımcısı DickChaney'nin açıkla- dığına göre (Financial Times 14/05), içinde Amerikalıların da bu- lunduğu 90 kişi öldü, yüzlerce kişi deyaralandı. Cumagünü Fas'ın Ka- zablanka kentinde. Avrupalı ve Ya- hudi kökenli insanlann kaldığı böl- gelerde aynı anda beş yere yapılan bombalı saldınlarda 41 kişi öldü, 100'e yakın insan yaralandı (CNN 18/05). Bu iki saldın El Kaide'nin hâ- lâ ayakta ve bir hafta içinde en az 26 intihar eylemcisini sahaya süre- bilecek güçte olduğunu gösterdi. Bir taraftan hem El Kaide adına yapılan açıklamalar, hem de Ingilte- re kaynaklı yan resmi stratejık araş- tırmalar kuruluşu HSS'nin yayımla- dığı birrapor, terorizme karşı müca- delenın tümüyle başansız kaldığını gösteriyordu. The Nevvstates- men'in aktardığı rapora göre, "fe- rorizme karşı savaş, zaten çok mer- kezli ve uluslararası birörgütlenme- ye sahip terorizmin daha da yayıl- masına neden olmuş, tanınmasını, etkisizleştirilmesini daha da zoriaş- tırmış." El Kaide çok daha hareket- li "sanal" birörgütlenmegeliştırmiş Beterin de Beteri Var (19/05). Raporun editörü Jonatan Svenson'un Times'dakı yazısında da El Kaide'nin en az 20 bin eğitim- li kadroyla 60 ülkede etkin, liderliği- nin büyük ölçüde hâlâ ayakta oldu- ğu, kadro sayısının da büyük birola- sılıkla önümüzdeki günlerde arta- cağı vurgulanıyordu(17/05). Nitekim, Riyad saldınsından ön- ce bir açıklama yapan El Kaide'nin yeni sözcüsü Tabet ibn Kuvayis, örgütlenmenin ve lıderiiğin yenılen- diğini 11 Eylül ekibinin kızağa çekil- diğini, yeni görevlerin yepyeni ve bi- linmeyen bir ekibe emanet edildiği- ni söylüyor, yeni saldınlann kaçınıl- maz olduğunu haber veriyordu (Asia Times 15/05). Daha sonra, Londra'da çı- kan bir Suudi gazetesine El Kaide adına gönderilen, Abu Muham- med al Ablaj imzalı bir elektronik me- saj, bombalı saidınlan üst- lendi (Finan- cial Times 14/05). Asia Times'in mayıs başında yayımladı- ğı bir araştırma da El Kaide'nin ar- tık Uluslararası Islami Cephe adı altında, Hikmetyar lideriiğinde ye- niden toparlanan Taleban, Hindis- tan'da Keşmir bölgesinde etkin Laskar-ı Taiba, Filipinler'deki Mo- ro Islami Cephesi gibi örgütleri de içeren, hem birbiriyle ilişkili hem de ayn ayrı çalışabilen gevşek yapıh, ama yaygın bir yapıya ulaştıgını gösteriyordu. Irak'ta kaos ve terör Durum Irak'ta da daha iyi değil. Financial Times'in vurguladığı gi- bi, "Müthiş zaferin üzerinden bir aydan fazla zaman geçmiş olma- sma karşın, Irak hâlâ bir kaosun içinde yuvarlanmaya devam edi- yor": Işgalci güçier hâlâ mal ve can güvenliğini sağlayamadılar, altyapı hizmetlerini yeniden işler hale getir- mediler. Yeni bir yönetim konusun- da bugüne kadar ciddi bir adım atı- lamadığı gibi hafta sonunda Ingilte- re ve ABD, yönetimi Iraklı sivillere devretme projesinden belirsiz bir süre için vazgectiklerini açıkladılar (The Observer, 18/05). Irak Sömürge Yönetimi, bir işgal- ci güç olarak kendisinden Cenevre anlaşması bağlamında beklenen en temel görevleri bile yerine getiremi- yorama, oluşan iktidarboşluğunda da yeni siyasi partilerin sayısı hızla artıyor. Bu ilk anda bir normalleşme, sivii toplum belirtisi gibi görünsede New Republic dergisinin Irak'a gönderdiği araştırma- cısının bil- dirdiğine göre, bu partilerin hemen hepsi hızla silahlanı- yor ve ara- lanndaki anlaşmaz- lıklarda ar- tıyor. Irak işgalin yanı sıra belki de bir Beyrut olmaya doğru evrimleşiyor (15/05). New Republic'in yankı uyandıran araştırmasında, Radikal Islamcı ör- gütlerin, Irak'taki bu kaos ortamın- dan faydalanarak hızla örgütlendi- ği, örneğin Hizbullah'ın birçokşube açtığı da bildiriliyor. Suudi endgame' Irak savaşı sonrası olasılıklan tar- tışırken yazılanmızda, Suudi rejımı- nin listenin başında olduğunu vurgu- lamtştık. Irak'a yerteşmiş olmak ABD'ye, bir kriz anında Suudi pet- rollerine el koymak açısından eşsiz bir olanak sağlayacaktı. Henüz bu noktada değiliz, ama gidişatın yönü bu olasılığı güçlendiriyor. Suudi Re- jimi üzerine, The House of Saud adlı araştırmasıyla dikkat çeken Sa- id Aburiş'e göre Suudi Arabistan toplumu neredeyse bir yıldır, adeta "sürekli bir başkaldın içinde. Bunu Vahabi gruplann otohteye itaatsiz- liklerinden, tûccarlararasındakiılım- lı ve aşın Islamcı eğilimlerin çabşma- sından, kadınlann Bush karşıtı pro- testo düzenlemesinden, giüikçe yükselen suç dalgasından görmek olanaklı... Protestolar, çokfarklıkay- naklardan fışkırsa da hepsi rejime karşı"(Tbe Guardian 16/05). Riyad bombalan bu zemin üzerinde patla- dı, bir siyasi şok yaratarak, Suud re- jimınin kaderini belirieyecek bir sü- reci başlattı. Rejim ayakta kalmak için, liberal demokrasiye doğru çok ufak adımlardan oluşsa da bir re- form süreci başlatmaya hazırianı- yordu. Halbuki, şimdi hem hızlan- maya başlayan zaman içinde reform riski almak artık olanaksız, hem za- ten El Kaide ve genelde Vahabi gruplannın derdi reform değil. Aksi- neonlarrejimin Batılılaşarakdejene- re olduğunu, ABD ile bağlannı ko- parması gerektiğini düşünüyor. önümüzdeki 20 yılda dünya pet- rol üretim kapasitesi içindeki payı yüzde 14'ten yüzde 18'e çıkması beklenen, halen petrol fiyatlarını düşük tutmaya olanak veren, gün- lük 2 milyon (Irak savaştan önce bu kadar ihraç ediyordu) varillik ek ka- pasiteye sahip, Batı'dan yılda 30 milyar dolarlık ithalat yapabilen, ABD ve Avrupa piyasalannda 500 milyar dolardan fazla sermaye bu- lunduran Suudi rejiminin önündeki şeçenekler hızla azalıyor. Ya kendi halkına dönüp terorizmi ezmek için baskıyı arttıracak. Ya da ABD ve Batı'yla ilişkilerini kesmeye, içine kapanmaya başlayacak. Her du- rumda da tünelin ucu kapalı. Suudi rejimi dağılmaya başlayıncada ye- ni bir petrol krizinin gündeme gel- mesi kaçınılmaz! Sonuçta, "Imparator", Financial Times'dan Phil Stevens'in sözle- riyle, "Ortadoğu pazanna dalmış boğaya benziyor": Kaos karmaşa ve yıkım. Bir imparatoriuk adayın- dan daha tehlikelisi, sanırım ne yaptığını bilmeyen sakar bir impa- ratoriuk adayıdır. Evet beterin de beteri var ve o da geliyor!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear