22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-48MAYIS2003PAZAR CUMHURİYET SAYFA INCELEME Düşler dünyasınahapsoldukEkranda dizi enflasyonu yaşanıyor. İnsanlan TV'ye kilitleyen dizileriyalnızca izlence diye nitelemekyanlış. Çünkü toplumsalyaşamdaki bir boşluğu dolduruyorlar. Uzmanlar ise, maliyet ve aynı konulanyeniden işleyerek konu kısırlığına giren dizilerin devamının gelmeyeceğini söylüyor ÖZLEM GÜVEMIİ/GAMZE AKDEMİR / ŞULE KÖKTÜRK / EVRİM KAYA / ERHAN ÖZMEN Kendi eğlencesini satın alamayan, okuma alışkanhğı olmayan Türk insanının tek eğlence kaynağı televizyon, toplumsal yaşamdaki davTanış biçimlerini, ilişkileri, konuşma dilini, giyim kuşamı dahi etkiliyor. Dizilerin oyunculan, yapımcılan, senaristleri, yönetmenleri "hayal saöp para kazanıyor" ama izleyiciler bu konuda o kadar da kazançlı değil. Hiçbir zaman olamadıkJan fakat olmak istedikleri güçlü, cesur ve zengin erkeklere, şık giyimli. efsanevi aşkJar yaşayan güzel, bakımlı kültürlü kadınlara özenen izleyici kendisini sanal bir dünyaya âdeta hapsediyor. Gençler kendilerine örnek aldıklan dizi kahramanlannı taklit ederek okullannda mahallerinde küçük çaplı çeteler. mafyalar kuruyorlar. insanlan televizyona kilitleyen dizileri sadece bir izlence olarak nitelemek mümkün değil. Çünkü toplumsal yaşamdaki bir boşluğu dolduruyorlar. Sosyal devletin zaaflan zamanla eşkıyahk. mafya, çete gibi olgulan doğurup günlük yaşamın bir parçası haline getirdi. Toplum, çarpık kentleşme sürecindeki sorunlan karşısında televizyonlarda "mafya romantizmi"ne sığınır oldu. Devlet otoritesındeki zaaflar nedenıyle son dönemde de güç, iktidar, zenginlik olgulannın vurgulandığı "ağaük dizileri" izlenme rekorlan kınyor. Nereden nereye geldik? 1990 yıllann başında, özel televizyonlann tek tek yayuı hayatına girmeye başladığı dönem de ise yerli dizi sayısı yok denecek kadar azdı. Televizyonun en çok izlendiği saat olan prime time'da pop müziğin de atağa geçmesine bağlı olarak eğlence programlan ve yabancı fılmler yayınlamıyordu. Daha sonra Turnike ve Çarkıfelek gibi ünlülerin yanştığı, izleyicilerin de telefonla katıldığı yanşmalar izlendi. Yanşmalar da tüketilince Kemal SunaJ ve Zeld-Metin filmleri tefrika halınde izleyiciye sunuldu. "MahaDenin Muhtarlan", "Şehnaz Tango". "Süper Baba, "Baba Evi" ile yerli diziler yavaş yavaş prime time'a yerleşmeye başladı. Yerli diziler tam atağa kalkmak üzereyken yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yayınlan durduruldu. Kriz sonrası televizyon dünyası için "tkinci Bahar" dizisi bir dönüm noktası oldu. Ardından bütün diziler çorap söküğü gibi geldi. Son 8 ayda 6 büyük kanalda 42 yeni dizi yayına başladı. Geçen sezondan devam eden 23 diziyle birlikte, sayısı 65'e ulaşan dizilerden 48'i, yani her on diziden 7 tanesi yaym hayatına veda etti. Uzmanlar, yükselen çekim maliyetleri, ister-istemez aynı konulan tekrar işleyerek konu kısırlığına yönelmeleri nedeniyle dizilerin devamının gelmeyeceğini düşünüyor. A S M A L I K O N A K ZERD A EKMEK T E K N E S İ KIRIK AYNA KURTLAR V A D İ S İ # Oyuncular, yapımcılar, senaristler, yönetmenler 'hayal satıp para kazanırken' izleyicilerin bir kazancı yok. Hiçbir zaman olamadıklan fakat düşledikleri güçlü, cesur ve zengin erkeklere, şık giyimli, efsanevi aşklar yaşayan güzel, bakımlı kültürlü kadmlara özenen izleyici kendisini sanal bir dünyaya âdeta hapsediyor. Senaristler; iletişimcilerin ve sosyologların aksine dizilerin topluma örnek olmayı amaçlamadığına inanıyor: Mesaj kaygmıız olsa belgesel çekerdik Dizilerin senaristleri, yapımcı- lan, oyunculan ve TV yöne- ticileri iletişimcilerin ve sos- yologlann aksine televizyonun top- lum üzerinde çok fazla etkili olduğu- na inanmıyorlar. Dizileri "biriş" ola- rak gören senaristler, yönetmenler, -mesaj kaygımız oba belgesel çeker- dik" diyorlar. 'Eflltlm kurumu defllllz' MelİS CİVelek TOP (atv Genel Müdür Yardımcısı): Senaryolan okur- ken öncelikle reyting ve reklam ala- bilme potansiyeline bakıyonız. Rey- ting önemli ama her şeye karşın rey- ting değil. Reyting alıyoruz, rekJam alıyoruz ama mesaj taşımasına da önem veriyoruz. Ama sonuçta bir eğitim kurumu de- ğiliz. Insanlara hoşça vakit geçirtmek bizim görevimiz. Eglendirmek de ol- dukça önemli bir görev. Bugün pekçok insanın tek eğlen- cesi televizyon. Ancak eğlendirirken de yardış şeyler söylememeye dikkat ediyoruz. Televizyon bir mozayiktir, toplumun aynasıdır. Sonuçta hepsi kurgu, belgesel çek- miyoruz. Insanlar neyi izleyip neyi izlemeyeceklerine kendileri karar ve- rir. Sanınm insanlar çocuklanna söz geçiremeyip, televizyonlara söz ge- çirmeye çalışıyorlar. Tarkan Karlıdağ (HayatBUgi- si 'nin yönetmeni) : Bir mafya dizisi yapıyorsanız ya da feodal altyapıyı da kullanan bir dizi yapıyorsanız bu- nu gerçekçilik içinde, silah varsa si- lahı kullanmanız gerekiyor. Yoksa se- naryonun ve hikâyenın bütünlüğü sar- sılır. Fakat tabi bu özendırilirse, karak- terlerin yapısı şayet olumlu ve seyir- ci tarafindan örnek ahnacak karak- terler haline gelip de bu sılahı drama- tik yapının dışında çok işlevsel olarak kullanmaya başlarsa elbette zararh. Osman Yağmurdereli madığım için kabul etmedim. Yapım- cılann seçicı davTanması gerekiyor. Hasan Kaçan lEkmek Tekne- sı nın senanstı). Hepimizın hayatın- dan kesitler \ar. Bu samimıyet, ger- çeklik duygusu bir şekilde insanlarla buluşuyor. Ağalı. mafyalı dızıler, Ek- mek Teknesı gibi Türldye'nin gerçek- leri. Türk insanının beynınin yıkanma- sı diye bir şey bence söz konusu ola- kiye'ye ilişkin birresim çıkabilir. Bir ülkeyi bir diziyle algılamak mümkün değildir. O anlamda bizim bu- sıkın- tımız da \ar, 'ÇocukJar Duymasın" bir model dizi olarak algılaruyor bu- na ben katılmıyorum. bir dizi tek ba- şına bir ülkeyi. durumu anlatamaz an- cak her türden, konudan, kapsamdan diziler biraraya gelince bunu daha net görmek mürnkündür. 'Çocuklar Duymastn'ın senaristi Birol Güven, "Yola çıkışıruz topluma örnek olmak adına değildir" diyor ve ekliyor: "Televizyon topluma bir şekilde ayna tutuyorsa, aynada gördüğümüzden çok rahatsız olmamalıyız. Yani silah olan dizileri mi kaldırmalı. yoksa silahı mı kaldırmalı?" // Kar veBaba dızüennin yapımcısı): Maalesef Türkiye'nin yaşadığı bir mafya gerçeği var \ e bunu görmez- den gelemeyız. TV ticarettir ve sanat kaygısı yoktur. Ama yapımcılann ya- şadığı toplumu bir adım öne çıkar- mak göre\ i vardır. Bız, firma olarak ne mafya konulu ne de ağalığı özen- dinci diziler yapmıyoruz. Örneğin şu an izlenme rekorlan kı- ran bir diziyı ilk olarak bana teklif et- mişlerdi ama üç kansı olan bir millet- vekilınin yaşamını anlatmayı onayla- maz. Bir şeyi düzeltmeye ya da boz- maya bir televizyon dizisinin gücü yetmez diye düşünüyorum. Sfirtan Tellİ (Berivan ın sena- risti) Varolan yerli diziler halkı bıl- gilendırecek düzgün işler değiller. Se- yırcıleryapılan kötü işlerle belirli bir düzeye alıştınlmış. Yapımcılann ba- kışı tamamen tican ve ortav a çıkan sığ yüzeyı sonuna kadar kullanıyorlar. BİrOl CÜVen (Çocuklar Duyma- sın 'ın senanstı) Türkıye'de gösteri- len diziler bir araya geldiğinde Tür- Yola çıkışıruz topluma örnek olmak adına değildir zaten televizyon böyle ıdealıze edılen bir şey değil. Televiz- yon topluma bir şekilde ayna tutuyor- sa. aynada gördüğümüzden çok ra- hatsız olmamalıyız. Yani silah olan dizileri mi kaldırmalı, yoksa silahı mı kaldırmalı? SertaÇ Ergin (Zerda nm sena- nstlerinden). Dızinin senaryosunu kurgularken öncelikle, izleyiciye iz- leme tadı verebilecek, onun diziden kopmamasuıı sağlayacak, onu ekran başına çekebilecek bir şeyler göster- meyı amaçlıyoruz, reyting ilk sırada geliyor. mesaj kaygısı ise ondan son- ra. Eğer sadece mesaj kaygınızolsay- dı belgesel çekerdiniz. Gençlerin di- zilerden etkilenmesine gelince, bizler öncelikle aileye bakmalıyız aile çocu- ğa ne kadar sevgi ılgi gösteriyor, onun eğıtımiyle ne kadar ilgileniyor, bun- lan sorgulamak lazım. CerçeK dünyadan kaçamayız şermin Hürmeriç (Ekmek Tek- nesi nm oyunculanndan):: Herdizi- nin kendine özgü seyircisi var. Bir mafya dizisinin de var, ağa dizisinin de. Seyircinin onlardan da alacağı gü- zel dersler var. Gerçek dünyadan ka- çamayız, ılle de bütün dızıler Ekmek Teknesi gibi olacak diye bir kural yok. Menderes Samancılar tAsma- lı Konak 'ın oyunculanndan). Asma- lı Konak'ta aslında ağalık değil Ana- dolu burjuvazisi anlatılıyor. tzleyici, eleştirel bir bakış açısı ıle izledığinde bu dizide olup bitenlere lanet okuma- sı gerekiyor. .Ama ne yazık ki insan- lar son paralannı ceplerine koyup, bu- rada bizlen görmeye geliyorlar. Tüm bunlann nedeni toplumun için- de bulunduğu kültür erozyonu. Maf- yanın anlatıldığı dizileri gözönüne alırsak bızım dizinin, daha iyi ve ha- fifletici nedenleri v ar. En azından gü- zel sevgiler anlatılıyor. Bu tür diziler, mafyayı meşrulaştınyor. Kaliteli di- zileri hıç bir özel kanal yayunlamaya yanaşmıyor. SYOLOGLAR UYARIYOR: Ozenti bir nesil yetişiyor Sosyologlar ve ıletışım uzmanlan, dizilerin toplumun önemli değer yargılannın altüst olmasında büyük rol oynadığını vurgulayarak, dizilerin aynı zamanda ekonomik sıkıntılar çeken insanlan gerçek dünyadan soyutlayarak "mudu olma ihth'açlanıu'' karşıladığını ıfade ettıler. Masalımsı beklentiler... Prof. Dr. özcan Köknel y) Diziler ve TV, ınsanlarda zihinsel gerilemeye yol açıyor ve ruh sağlığını bozuyor. Diziler, yerleşmış değerlerde yozlaşma yaratıyor. İnsanlan gerçek sorunlannı akıl, fikirle aşma yerine masalıms) beklentilerle aşmaya çalışmasına yol açan diziler pasif kişilik yapısı da ortaya çıkanyor. Televizyonun toplumdaki yansıması, kötü modellerin normal. doğal, olağan olarak algılanmaya başlaması. Kabul edilebilirlik ise "TV'de bile var" sözleri ile açıklanıyor. Toplumda televizyonun ilk gözlenen etkisi dilin bozulması oluyor. Dili yaratan düşünce sistemi de de ona göre gelışiyor. Dr. cenglz Özdiker <RTÜK Kamuoyu ve Yayın Araştırmalan Dairesi Başkanı): Bazı diziler, toplumun önemli değer yargılannın altüst olmasında körükleyici rol oynuyor. Özellikle ağa, hanım ağa ve mafya tiplemelerinin sunulduğu diziler, başta genç nesil olmak üzere, toplumun değişik katmanlannda büyük tahribatlara yol açmaktadır. Bir yandan kentli yaşama ayak uydurabilme, dığer yandan üstesinden gelmek zorunda olduğu bir yığın problemle savaşmak zorunda kalan, köyden kente göç etmiş ailelerin gençleri, 'Deli Yürek'ten, 'Seymen Ağa'ya kadar birçok tipleme ile kendini özdeşleştirebilmekte, büyük özenti ve hayallere kapılabilmektedirler. Prof.Dr. Ünsal Oskay (Beykent Lnnersıtesi fletışim Tasannıı Bölü'm Başkanı): Magazın basını, seyircinin "kısönlnuş" kişiler olarak izleyip beğenilerini ortaya koyduklan dizılenn senaristlerini, yönetmenlerini, oyunculannı popülerleştiriyor. Böylece gözden geçirilıp düzeltilmesi gereken hayat içinde "kısünlınış" izleyicilerin, senanstlerin, yönetmenlerin, oyunculann dünyası cilalanıp parlatılarak sunuluyor. Kendince adalet dağıtılıyor Mustafa Cağlayandereli Üniversitesi Sosyoloji Böliimü Araştırma Görevlisi): Türk insanı Osmanlı'dan beri "kamucudur" v e devietten beklentı ıçindedir. Dev letin pek çok alanda boşluklan var. Bu durumda devletin yerini dolduran yasadışı güçler çoğalıyor. İnsanlar 'tutunacak bir dala' ıhtiyaç duyuyor. Bu yüzden insanlar türbeye gıder gibi 'Sabah sabah Seda Sayan' programma gidip iş isriyor, para istıyor. Mafya dizileri de kendi içinde adalet dağıttığı için çok ılgi görüyor. poç. Dr. şahin Filiz (Seiçuk Üniversitesi Fen-Edebivat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı): Yaşadığı sorunların üstesinden gelemeyen ve koruma altına alınmak isteyen kişiler, bir özlemin göstergesi olarak 'ağa'hğın ön plana çıktığı dizi fılmlere yoğunlaşmaktadırlar. Kınk Ayna, Berivan, Asmalı Konak, Zerda, Aşkına Eşkıya, Kınalı Kar gibi, ağalık filmlerinin kahramanlan, emrinde çalışan kişilere bağınp, çağınyor ama diğer yandan, onlan koruyor ve ihtıyaçlannı da karşılıyorlar. Kişiler bu tür dizilerde, kendilerini ve özlem duyduklan ortamı buluyorlar. Pembe bir diinya sunuluyor CumhUr ASlan (Atanirk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi 'nden Sosyolog): Insanımız, 'Çocuklar Duymasın', 'Dadf gibi yerli dizilerde sunulan yaşamlara özlem duyuyorlar. Dizilerde sunulan yaşam, süreklı yoİcsulJaşan ve gıderek alt ve orta sınıf haline gelen insanlanmıza pembe bir dünya sunuyor, her akşam onlan keyiflendıriyor ekonomik darboğaz içinde gerçek âlemden soyutlanmak isteyen Türk insanı, mutlu olma ihtiyacını yerli dizilerle yakalamaya çahşıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear