Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2003 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
B
B
B
PB
23
26
26
24
29
30
33
32
Sınop PB 22 Adana A 31
Zonguldak PB 21 Antalya
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
Y
Y
PB
PB
21
20
20
27
27
26
25
A 30 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
B
B
B
B
PB
PB
29
29
32
29
28
22
21
Y 17
Yurdur ıç *e dcğu
Kesımlerı parçaiı bulut-
lu DoğL Karademz' n
ıç kesımlerı. Doğu Ana-
dolu nun kuzeydogu-
su Batı Karadenız'ın ıç
kesımlerı Iç Anado-
lu nun kuzeybatısı ıle
Kutahya ve Bılecık
sağnak ve gokgurultu-
lu sağnak yağışlı, dığer
yerier az bulutlu ve açık
geçecek Havasıcaklı-
ğı artacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
19
12
18
15
18
18
21
17
Münih Y 20 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madnd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
B
PB
Y
Y
Y
PB
PB
22
26
28
24
25
23
24
25
Y 19 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
HB
Y
Y
PB
Y
Y
Y
A
1/
21
22
26
25
12
11
35
A 35
Parçaiı bulutlu Ss. > Çok bulubL. • Yagmuriu Kariı l i Sulu kar » Gok guruıtulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
B Baştarafı 1. Sayfada
kan -RTE gibi- ikide bir "Türkiye eşittir tam de-
mokrasi" demeye başlar, işte o zaman Türki-
ye'de "bir şeylehn olağan seyrinde yürümediği-
ni" araştıran sorularcanlanıyor, kimi olaylar, ge-
lişmeler anlam kazanıyor.
RTE, "siyaset değirmeninin kimleri öğüttüğü-
nüiyibilmeninzorunluolduğunu" söylüyor. Doğ-
ru; velakin değirmenin kimleri neden öğüttüğü-
nü her şeyden önce kendisinin bilmesi gerekmı-
yor mu?
Yakın tarih bu kanıyı besleyen örneklerle dolu.
1950'lerde tek başına iktidara gelen Adnan
Menderes de, bugünlerde RTE'nin konuştuğu
gibi, aynı içerikte demokrasi nutukları atarak..
gitti.
1965'te tek başına iktidara geldikten sonra al-
tı kere giden, yedi kere gelen Demirel de; 1971
12 Mart'ından önce, 12 Eylül 1980'den önce,
demokratik rejime gölge düşürenlere çatıyor,
darbe arayışında olanlara veryansın ediyordu.
RTE saldırgan bir üslup benimsemiş, çoğu
haklı eleştirilerden ders çıkaracağı yerde; geçmiş
liderler gibi demokrasi adına gerçekleri yüzüne
söyleyenlere, yazanlara saldırıyor.
• • •
özenerek bezenerek yazılmış metinden de ko-
nuşsa; FTTE, çelişen ifadelerden kurtulamıyor. ör-
neğın, CHP'yi Iş Yasası'nın çıkmasını geciktir-
mekle, engellemekle suçluyor.
Iş Yasası, ışveren sınıfını koruyan kollayan bir
yasa olmasa; DİSK gibi, Türk-lş gibi büyük işçi
örgütleri neden mitingler düzenlesin? Bu gerçek
karşısında CHP'yi suçlamanın doğru ve haklı ya-
nı nerede?
• • •
RTE, uyum sağlayacak üst yapıyı kurma ama-
cıyla "cüzi sayıda" atama yaptıklarını, kadrolaş-
ma suçlamaları ile karşılaştıklarını söylüyor. Bir
başbakan geçmişte birbiri ardına gelen üç hükü-
metin atamalarının toplamı ile altı ayda bu hükü-
metin kararname sayısını kıyaslayacak, emekli-
lik yaşını 61'e indiren yasanın Yüksek Mahke-
me'de terslenmesine karşın üniversite ve dışiş-
lerine kendine uygun kimlikleri getirmek için ay-
nı yolda başka yasal olanaklar arayacak... bu
türden oluşmaları kadrolaşma suçlaması diye ta-
nımlayacak...
Olayı saptırmanın dik âlâsı!
Bir yandan "Hiç kimsenin devamı, önü, arkası
değiliz" diyor, hemen arkasından "Demokrat Par-
ti'nin devamı" olduklarının altını çiziyor.
Alman resmi makamlarının şeriatçı kimliğin-
den söz ettiği Milli Görüş gibi laik rejim için teh-
likeli bir örgütü Antalya'da "siyasi ve ideolojik ha-
yalperestlik" diye tanımlıyor. "Milli Görüş elbise-
siniçıkardıklarını"ilan ediyor. Ankara'da Milli Gö-
rüş örgütüne resmiyet kazandıran Dışişleri genel-
gelerinin sözcüğüne bile dokunmuyor, dokun-
durmuyor.
Erbakan'la birlikte Siyonist, Masonist bir ör-
güt diye yerden yere vurduğu, bu anlayışta olan-
ların Türkiye'yi gizli kapaklı toplantılarda aldıkla-
rı kararlarla dışardan yönettikleri iddiasında olan
RTE; çağrılı olduğu Bilderberg toplantısına git-
miyor. Gitmiyor ama, Bakan Ali Babacan'ı gizli
kapaklı Bilderberg'e göndermekte bir an durak-
samıyor.
• • •
Bizim gazetenin manşeti; "RTE Milli Görüş'ü
'inkâr' etti". Neyi "inkâr" etmedi ki?
RTE, "geçmişini unutan ya da geçmişini yad-
sıyan adam" rolünde:
Islam cumhuriyetini gerçekleştirmek için de-
mokrasiyi amaç değil araç diye tanımlayan, ya
Müslüman ya da laik olunacağını söyleyen, bu
millet istedikten sonra tabii laikliğin elden gide-
ceğini, kimse kendi putlarını dikmeye gayret et-
mesın, biz putları devirmeye geliyoruz diyebilen,
bugün sığındığı egemenliğin kayıtsız şartsız mil-
lete ait olduğu sloganını "koskoca biryalan" di-
ye yadsıyan bir insan... Gülü tarife ne hacet; el-
bette tanıdınız, RTE.
Antalya'da çıkmış kürsüye; gömlek değiştirir
gibi yakın yıllardaki söylemlerinin tam tersine
inanmamızı zorlayan bir konuşma yapıyor.
Bu kıvraklığa, bir dizi kimlik inkârına varan dav-
ranışa tek sözcük yaraşıyor; pes!..
Tezkere soğukluğu sürüyor
Bush, Türk Günü'ne
mesaj yollamadı
NEWYORK(AA)-
Türk Amerikan Der-
nekleri Federasyonu
(TADF) tarafından her
yıl düzenlenen gele-
neksel Tiirk Günü Yü-
rüyüşü, New York'ta
yapıldı.
Yürüyüşe Devlet Ba-
kanı Mehmet Atalay,
tstanbul milletv ekilleri
Egemen Bağış ve
Onur Öymen, Türki-
ye'nin Washington Bü-
yükelçisi Faruk Lo-
ğoğlu'nun yanı sıra
birçok yetkili katıldı.
Bu yılki Türk Gü-
nü'ne ABD Başkanı
George VV. Bush ve
New York Belediye
Başkanı Michael Blo-
omberg kutlama me-
saj ı göndermediler.
Oysa ABD başkanlan
her yıl geleneksel ola-
rak Türk Günü dolayı-
sıyla iki ülke arasında-
ki dostluğun önemini
vurgulayan mesajlar
yayımlıyorlardı. Buna
karşın New York Sena-
törü ve eski Başkan
Bill Clinton'un eşi
Hillary Clinton bir
mesaj yayımlayarak
Türk Günü ve Yürüyü-
şü'nü kutladı.
2.5 mityar lira tazminata tepki
• ORDU (Cumhuriyet)-Ordu'nunMesudiye
ilçesinın Güneyce köyünde 1997'de özel tım
görevlilerince "terörist sanılarak" öldürülen iki
çocuktan Cihat Metin'in babası Cevat Metin, îçişleri
Bakanhğı'nın 2 5 milyar lira tazminata mahkûm
edilmesıne tepki gösterdi. Metin, "Tazminatın
miktan bızım çocuklanmızı geri getırmeyecek,
ama bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.
Ankara'da 100 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen mitingde hükümet istifaya çağnldı
Emekçiden AKP'ye uyarı
İLHANTAŞCI
ANKARA - Türkiye'nin dört bir yanın-
dan Tandoğan Meydanı'ndakı "tşine, Ekme-
ğine,Vatanına Sahip Çık" mitıngıne akın e-
den yaklaşıJc yüz bin emekçi, AJCP hülcüme-
tini tek ses, tek yumruk olarak istifaya çağır-
dı. "Artık bıçak kemiğe dayandı" dıyen
Türk-lş Genel Başkanı Salih Kılıç, hüküme-
tı "tşçiyi, memuru.emekliyi karşısına" al-
maması için uyardı. Türk-lş Genel Sekreten
Hüseyin Karakoç, Tekel'i, Petkim'i, Tüp-
raş'ı AKP'nin satamayacağını, ışçimn sattır-
mayacağını vurguladı. Karakoç, "Baba gibi
satacağım" diyen Maliye Bakanı Kemal
l nakıtan a "Senin babanın malı mı ki sa-
tıyorsun?" dedi. Eylem sırasında kalp krizi
geçiren Belediye-Iş Izmir Şubesi üyesi Ay-
kut tlye de yaşamını yitirdi.
AKPTı tek bir mıllervekılının bile katılma-
dıgı mitinge, Bayram Meral, tzzet Çetin'in
de aralannda bulunduğu çok sayıda CHP mil-
letvekili, ÎP Genel Başkanı Doğu Perinçek,
TMMOB Genel Başkanı Kaya Güvenç ıle
çok sayıda demokratik kıtle örgütü temsilci-
si katıldı.
Işçller ba$kente aktı
Yurdun birçok ılınden Ankara'ya gelen
emekçıler, sabah saatlennden itibaren Hipod-
rom'da toplanmaya başladı. Emekçilere, ay-
ran. yanm ekmek ve domates ile peynirden
oluşan kumanya dağıtıldı. Işçiler, davul-zur-
na eşliğinde halay çekip horon teptiler.
Oluşturulan kortej eşliğinde miting alanı-
na yürüyüşe geçen emekçiler, yol boyunca,
"Hükümet şaşırdı, sabnmızı taşırdı",
"Vur vur inlesin, AKP dinlesin", "AK Par-
ti dediler, hakkımızı yediler", "Tekel'e
uzanan eller kınlsın" slogam atarken ıslık
ve alkışlarla da hükümeti protesto ettiler. Iş-
çilerin taşıdığı "59. hükümet senden önce-
kileri unutma", "En büyük sevap. işimizi
geri vermektir" ve "Taşeronlaşma kat-
merli sömürü demektir" yazılı dövizler
dikkat çektı.
Maden işçilennın baretleriyle yürüyüşe ka-
tıldığı eylemde, bazı emekçiler ellerinde
"patlak ampul" taşıdılar. Trabzon Tes-Iş Şu-
besi'ne bağlı işçiler, kemençe eşliğinde ho-
ron teperken, Zonguldak Şubesi üyelen de bir
zennenin oyunuyla yürüdüler.
Başladıktan 1 saat sonra bile işçilerin ala-
na girişinin sürdüğü mitingde, yaşamını yi-
tiren işçiler anısına saygı duruşunda bulunul-
du. Istiklal Marşı'nın okunmasının ardından
konuşmalara geçildi.
Türk-tş Genel Sekreten Hüseyin Karakoç,
Tekel'i. Petkim'i, Tüpraş'ı kimsenin satama-
yacağını, işçilerin sattırmayacağını vurgula-
yarak AKP hükümetine, "Kafanızı öyle bir
kayaya çarparsınız ki nerden geldiğinize
şaşarsımz" diye seslendı. Kemal Unakı-
tan'uı ulusal varlıklan "Baba gibi sataca-
Tandoğan Meydanrna akın eden
emekçilerden bazıJarı patlamış ve
kararmış ampuller taşıdı.
(Fotoğraflar:SERDAR ÖZSOY)
ğım" sözünü anımsatan Karakoç, "Senin
babanın malı mı ki safıyorsun. Gücün yet-
mez. Ölümüne mücadele edeceğiz" dedi.
Petrol-Iş Genel Başkanı Mustafa Oztaşkın.
hükümetin, sırtıru işverene dayayarak emek-
çilere savaş açıtığını belirterek, "Biz de size
savaş açıyoruz. Galibi de biz olacağız. Çün-
kü biz halkız, 70 milvonuz. Onlarsa bir
avuç" dedi.
Niyet değil dlyet mektubu'
Türk-lş Genel Başkanı Salih Kılıç, "Bu
ülkenin üreten, alınteri akıtan, vefakâr iş-
çisine, emekçisine iş güvencesi hakkını bi-
le çok görüyorlar. 2.5 milyon işçiyi iş gü-
vencesi kapsamı dışına çıkardılar. 70 yıl-
lık haklarımızı budadılar. Kınıyorum on-
lan" diye konuştu. Hükümetlenn IMF'ye
"niyet değil, diyet mektuplan" verdığını
vurgulayan Kılıç, şunlan söyledi:
"Bu fakir milletin eli bunlan yapanlann
yakasındadır. Bunu böyle bilsinler. Onla-
nn sosyal kesim dedikleri meğerse TÜSİ-
AD'mış,TOBB'muş,TÎSK'miş. Ey bu ül-
kenin işçisini, menıurunu. emeklisini gör-
mezden gelen hükümet, bu ülkede işçiler
de vardır. İşçiyi, memuru, emekliyi karşı-
nıza almavın.Artık bıçak kemiğe dayandı.
Bu mudurAdalet ve Kalkınma Parrisi'nin
adaleti? Bu mudur işçi dostluğu?"
Işverenlere de seslenen Kıiıç, "Bu ülkeyi
işçiler batırmaz. Hortumcular batınr, vur-
guncular batınr, soyguncular batınr" de-
di. Mitinge "Vatanına sahip çık" adını koy-
duklannı anımsatan Salih Kılıç,"Vatan Pet-
kim'dir. Tüpraş'tır, Tekel'dir. Vatan ma-
denlerimizdir. Enerji santrallanmızdır.
Demiryollanmızdır. Vatan bu cumhuriye-
rin tüm kazanımlarıdır" diye konuştu. Sa-
lih Kılıç, emekçilere, "Bu vatanı IMF'ye,
Dünya Bankası'na, Grosman'a, Wolfo-
vitz'e, Verheugen'e karşı koruyacak mısı-
nız? Bu ülke\i muz cumhuriyeti gibi gös-
termeye çalışanlara karşı vatanınıza sahip
çıkacak mısınız" diye sordu.
Türk-lş Başkanı Salih Kılıç, bu mitingin
son değil başlangıç olduğuna dikkat çekerek
"Taleplerimiz kabul edilmezse, o koltuk-
larda oturanları rahat bırakmayacağız.
Türkiye'nin 81 ilini miting alanına çevire-
ceğiz" diyerek hükümeti uyardı.Salih Kı-
lıç'ın sözleri sık sık. "Hükümet istifa", Vur
vur inlesin AKP dinlesin" sloganlan ile
kesildi. Miting olaysız sona erdi.
Kamu-Sen Başkanı Akyıldız, hükümetin verdiği sözleri yerine getirmediğini söyledi
'Aldatma ve Kandırma Partisi'
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Türkiye Kamu-Sen
Genel Başkanı Bircan Akyıl-
dız, AKP hükümetinin verdi-
ği sözleri yerine getirmediği-
ni belirterek "Göreve geldik-
leri gibi acil eylem planı ha-
zırladılar. 3 ay, 6 ay geçti. Bi-
zim için ne yaptılar?" dedi.
Akyıldız, AKP açılımının
"AJdatma ve Kandırma Par-
tisi" şeklinde olması gerekti-
ğini de söyledi.
Türkiye Kamu-Sen Yüksek
tstişare Kurulu (YÎK) Eyüboğ-
lu Öteli'nde toplandı. Toplan-
tının açılışında konuşan Genel
Başkan Akyıldız, 6 aydır sus-
tuklannı ve yeni hükümetin ic-
raatını izlediklerini kaydede-
rek, krizlerin faturasının çalı-
şanJardan çıkanlmak istendi-
ğini söyledi. Akyıldız, "Dub-
le yoldan başka tüm kesimle-
ri ilgilendiren tek olay ger-
çekleşmedi. Bizim için ne
yaptınız?" diye sordu.
Hükümetin en düşük ve en
yüksek maaş alan memurlar
arasında denge sağlamak için
zam oranında farklıhk yaptı-
ğını, ancak maaşı düşük ola-
nın eline 40 milyon, yüksek
olanın ise 117 milyon dolayın-
da para geçtiğini anlatan Ak-
yıldız, "Şimdi biz Adalet ve
Kalkınma Partisi'ne, Aldat-
nıa ve Kandırma Partisi de-
sek yalan söylemiş mi olu-
ruz" dedi.
Nema ödemelerinde yaşa-
nan sıkıntılara da değinen Ak-
yıldız, 400 milyon lira alma-
yı bekleyen bir çalışanın eli-
ne 7 milyon geçmesine anlam
veremediklerini, hükümetin
kasıth olarak sorun çıkardığı-
nı söyledi.
Etek boyundan siyasi çıkar• Baştarafı 1. Sayfada
moda tasanm ögTetmenleri tarafindan hazır-
landığı belirtilen kıyafetler, yıllar öncesınin
törenlerinde giyilenlerle karşılaştınldığın-
da AKP'nin gölgesi fark ediliyor.
Bazı eğitimciler, keyfi uygulama olanağı
getiren hükümet düzenlemesiyle kimı iller-
de farklı giysilerin öğrencilere giydirilebile-
ceğine dikkat çekerek, "Bayrama gölge dü-
şürülmemeli, bu konuda tüm yurttaşlar
gerekli hassasiyeti göstermeli, yetkiliJeri
keyfi uygulamalar konusunda mutlaka
uyarmalıdır" dediler.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve
Spor Bayramı kutlamalanna katılan genç
kızlann giydiğı kıyafetler Demokrat Parti ik-
tidanyla birlikte tartışılır oldu. Halkın dini
inançlannı sömürerek oy ve çıkar elde etme-
yi planlayanlar, gerici odaklara şirin görün-
mek amacıyla 19 Mayıs kutlamalan yaklaş-
tıkça gösterilerde öğrencilerin giyeceği kıya-
fetleri sorun haline getirdi.
194O'lı yıllar boyunca kıyafetler spor ve
gösterilere uygun bir şekılde tasarlanırken
1950"den sonra Demokrat Parti ıktidan sıra-
sında gençlerin giydiği şort ve etek boylan
uzamayabaşladı,
1960Tı yıllar bovoınca gençler kısa şort ve
mini eteklerle göstenye çıktı. Gençler, 70'li
yıllar boyunca da mını etek, mini şort ya da
mayo ile törenlere rahat hareket imkâm sağ-
layan kıyafetlerle katıldı. 1970'lenn sonuna
doğru dinci hareketlerin yeniden güçlenme-
si üzerine etek \e şort boylan tartışma konu-
su edildi. 1980 askeri darbesinin ardından
eteklerin \ e bluzlann kollan uzadı. Etek boy-
lan 1982 ve 1983'te diz altına kadar ınerken
1986'da uzun tayt üzerine etekler giyildi. Kız
öğrencilerin şort boylan bileklere kadar iner-
ken vücuda yapışan dar bluzlardan kaçtnıl-
dı. 1984'te Turgut ÖzaPın ıktidannda ıse
dönemin Milli Eğitim Bakanı Vehbi Din-
çerler, törenlere karılacak kız öğrencilerin
İcıyafetlerini "yan tesettür" şekline dönüş-
tümıek içuı öğrenci velilerine yönelik bir an-
ket yaptırmış, alınan sonuçtan, "Demokra-
tik şekilde araştırdık, bu sonuca ulaşfık"
gerekçesine sığınmıştı.
" 1990'h yıllarda RP-DYP koalisyon dö-
nemlennde şort ve eteklerin boylan uzatılır-
ken gençler spora uymayan kıyafetlerle gös-
terilere katıldı. Gösterilenn yapıldığı stad-
yumlarda öğrenciler yan tessettür olarak ni-
telenebilecek kıyafetlerle dans ve oyunlan-
nı sergilmeye çalıştı.
Ecevit'in başbakan olduğu 1999'da, genç-
ler bileklere kadar uzun, hareketi engelleyi-
ci etek ve elbiselerinin altına tayt giydirile-
rek gösterilere çıkanldı. 2001 yıh törenlerin-
de Kuleli Askeri Lısesı ile Kandilli Kız Li-
sesi öğrencılerinin tangosu, şeriatçı basınm
hedefi oldu. 22 Mayıs 2001 tanhli Akit ga-
zetesinde. köşe yazan Hasan Karakaya'nm
yazısında. "Çıplaklık ve onun teşhir edil-
mesi bir çağdaşlık ve medeniyet ölçüsü ol-
saydı, dünyanın en çağdaş ve medeni in-
sanlarıAfrika kabileleri olurdu" sözleriy-
le, dinci düşüncenin gençlerin tören kıyafet-
lerine bakış açısmı ortaya koydu.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
"ABD ilişkileri iyice buzlaştmyor. Dışişleri Baka-
nı Abdullah Gül'ün ABD'yiziyaret istemine hayır
karşılığı verildi... Dışişleri Müsteşanmıza, 'Irak'ta-
ki faaliyetlerinizden rahatsızız' dediler... Büyükel-
çi Pearson, bütün bunlan Dışişleri'ne birbirilet-
ti... ilişkilerde soğuk bir dönem başlıyor..."
Dün öğle saatlerinde ABD'nin Ankara Büyükel-
çiliği yazılı bir açıklama yaptı. "Soğuk bir dönem
yok" dedi, devam ettı:
"Türkiye ile birlikte çalışmaya devam ediyoruz.
Karşılıklı yoğunluk var, uygun birzamanda Gül de
ABD'yi ziyaret edebilir..."
Sızan haberlere göre dün, Pearson'la Gül An-
talya'da görüştüler ve soğukluğu giderdiler.
Son olaydan geriye doğru gıdınce, akla şöyle
bir benzetme geliyor:
ABD ilişkilerimiz buzdolabıyla fırın arasında gi-
dip geliyor!
Hiçbir ilişki pişmekle donmak arasında gıdıp
gelen bu iklim değişikliğıne dayanamaz! Ya çığ-
leşir ya pişkinleşir!
Karşılıklı açıklamaların da durumu netleştirme-
ye yetmediğini görüyoruz. Zira hem ABD hem
Türkiye yönetimınde etkili kişilerin yaptığı açıkla-
malar buzdolabı-fırın benzetmesine elektrik veri-
yor.
Savurma Bakan Yardımcısı Wolfowitz esiyor:
"Türkiye hata yaptım desin, yenı bir sayfa aça-
lım..."
Başbakan Erdoğan karşılık veriyor:
"Biz hiçbir yerde hata yapmadık, özür de dile-
meyiz..."
Gül başka telden çalıyor:
"Wolfowitzhaklı... Konuşmanın bütününebak-
mak lazım."
Araya Dışişleri Bakanı Powell giriyor:
"Türkiye'den özürdilemesıniistemedik. Ortada
hata diye tanımlanacak bir şey yok. Hayal kınklı-
ğına uğradık, o kadar..."
Povvell'ın yumuşak duruşuna yardımcısı Gross-
man hafif ayar yapıyor:
"Powell böyle dedi ama, hiçbir şey olmamış gi-
bi de davranamayız, ona göre..."
Açıklamalara özel yorumlar
Açıklamalar böyle uzayıp gidiyor ama, bir de
bunun yorumu var. Sağ olsun meslektaşlarımız,
Bush'un, Wolfowitz'in, Powell'ın ne demek iste-
diğini onlardan daha iyi biliyorlar.
Hani şöyle bir diyalog tasarlasak çok da hayal
ürünü olmaz:
Bizimki (B)- Sayın Wolfowilz, bu açıklamanızla
Türkiye'nin ayağınıdenkalmasıgerektiğini, bir an
önce aklını başına toplamazsa kötü olacağını söy-
lediniz, değil mi?
Wolfowitz (W)- Ee yani, o kadar da değil tabii.
Hani Türkiye, durumu gözden geçirse, diyoruz.
Bizim o bölgedeki hedeflerimizin Türkiye'nin de
yararına olduğunu söylüyoruz...
B- Hah işte, ben de bunu diyorum. Yanı sız, ey
Türkiye, sen bu Suriye'ye, Iran'a yüz verirsen, çok
fena olur. Derhal ilişkilerini kes, dıyorsunuz...
W- Hemen kes gibi bir şey de değil... Dikkat et
diyoruz. Onlarla görüşürken, bizim çok ciddi ol-
duğumuzu söylemesi gerektiğini düşünüyoruz.
B-Tabii işte, vururuzdiyorsunuz. Karşımıza Tür-
kiye çıkarsa, o da güme gıder, Türkiye'ye yazık
olur, biz Türkiye'yi çok seviyoruz dıyorsunuz.
W- Türkiye bizim çok eski dostumuz. Ama son
dönemde bu dostluğa yakışan davranış içinde
değil...
B- Evet evet bunu biraz açalım. Türkiye ne yap-
ması gerektiğini bilmiyor. Siz burada çok açıkça
söyleyin, sanıyorum anlayacaklardır. Türkiye, çı-
kannın nerede olduğunu bilmeyen bir ülke. Sizin
konuşmalarınızdan çıkan özet aynen böyle görü-
nüyor.
W- Bütün bunları ben mi dedim?
Diyaloğu burada kesip, soralım:
Acaba, Türkıye'deki pek çok meslektaşımız
için, Amerika'nın Türkiye muhabirleri desek,
abartmış mı oluruz?
ankcum@ttnet.net.tr
KADIKÖY'DE GENÇLER BULUŞTU
Anıtkabir'de 19 Mayıs
için güvenlik önlemi
ANKARA-KIRŞE-
HİR (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Mustafa Kemal
Atatürk'ün 84 yıl önce
Samsun'a ayak basma-
sıyla başlayan ulusal
mücadelenin simgesi
olan 19 Mayıs, bu yıl da
büyük bir coşkuyla kut-
lanacak.
Büyük önderin, Ban-
dırma vapuruna biner-
ken. "Biz Anadolu'ya
ne silah, ne cephane
götürüyoruz. biz ideali
ve imanı götürüyoruz"
sözleriyle meşalesinı
ruttuğu bağımsızlık ate-
şi, yurdun dört bir ya-
nında yeniden yakıla-
cak.
Yann başlayacak 19
Mayıs Atatürk'ü Anma,
Gençlik ve Spor Bayra-
mı kutlamalan nedeniy-
le Anıtkabir'de güvenlik
önlemleri alındı. Bu çer-
çevede Anıtkabir, bugün
saat 13.00'ten yann sa-
at 11.00'e kadar halkın
ziyaretine kapatıldı. Ak-
deniz Caddesi ıle Genç-
lik Caddesi de yarınki
törenler boyunca trafığe
kapalı olacak. Anıtkabir
ve 19 Mayıs Stadyumu
üzerinde 08.00-13.00
saatlerı arasında uçuş
yasağı uygulanacak.
19 Mayıs kutlamalan
yann Atatürk'ün Sam-
sun'a çıkış saatı olan
07.00'de top atışı ile
başlayacak. Anıtka-
bir"de saat 09.00"da ya-
pılacak devlet töreninın
ardından 19 Mayıs Stad-
yumu'ndakı törene ge-
çilecek.
İstanbul'da 19 Mayıs
Gençlik ve Spor Bayra-
mı. Kadıkoy Beledıyesı
tarafindan düzenlenen
"3. Gençlik Buluşma-
sı" adlı şenlikle kutlan-
dı. Şenlikte, tiyatro sa-
natçısı Rutkay Aziz'in
katıldığı söyleşınin ya-
nı sıra tiyatro ve dans
göstenleri sergilendı.
Kadıköy Beledıyesi 'nin
şenliği 3 gün sürecek.