Catalog

3 0 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yiiksek Mahkeme, AKP'nin, muhalefetin sesini kısmaya yönelik içtüzük değişikliğini iptal etti Oyunuyaıgıbozdu POIİTİKA GÜJNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Fatma Ç'yi Tanır mısınız? ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - Anayasa Mahkemesi, "efeş- tirisiz'' icraat isteyen AKPiktida- nnın, TBMM Içtüzüğü'nde mu- halefetin sesini kısmaya dönük düzenlemesini iptal etti. Yüksek mahkemenin iptal karannı, "hu- kuk devleti ilkesine aykuıbk" ve muhalefet ile tek tek milletvekil- lerinın u vasanıa faaüyetlerineka- ühmının önJenmesi" gerekçesine dayandırdığı bildirildi. Mahke- me kaynaklan, yürürlüğün durdu- rulmasına ilişkin karann bugün Resmi Gazete'de yayımlanabile- ceğini bildirdi. Anayasa Mahkemesi, dünkü top- lantısında, CHP'nin 766 savılı • Anayasa Mahkemesi oybirliğiyle aldığı "içtüzük değişikliğini iptal" karannı düzenlemenin "hukuk devleti ilkesiyle" bağdaşmadığı, muhalefet ile tek tek milletvekillerinin "yasama faaliyetlerine katılmasını" engellediği gerekçesine dayandırdı. TBMM Içtüzüğü'nde Değişiklik durdurulduğunu kaydetti. Yapılması Hakkında Karar'ın 4. EdiniJen bilgiye göre, Anayasa maddesiyle yeniden şekillendirilen Mahkemesi, iptal karannı, düzen- TBMM Içtüzüğü'nün "Temelka- nunJarm görûşme usul ve esaslan- nı" düzenleyen 91. maddesinin yü- rürlüğüniin durdurulması ve ipta- li istemiyle açtığı davayı ele aldı. Görüşmenin ardından gazeteci- lere açıkjama yapan Anayasa Mah- kemesi Başkanvekılı Haşim Kıhç, heyetin düzenlemenin anayasaya aykın olduğuna oybirliğiyJe karar verdiğini, hükmün yürürhığünün de lemenin "hukuk devleti flkesryler bağdaşmadığı, muhalefet ile tek tek milletvekillerinin "yasama fa- alhetlerine katılmasınj" engelle- diği gerekçesine dayandırdı. Mah- keme kaynaklan, yürürlüğün dur- durulması karannm gerekçesinin de bekletilmeden bugün veya ya- nn Resmi Gazete'de yayımlana- cağını bildirdiler. Kılıç, "Bu karardan sonra ne oiacak* sorusunu yanıtlarken "Bun- dan sonrageneihükümleretabi te- mel kamınlaria ügfli berhangi bir düzenleme şu anda ortada kalma- mıştır. Bundan sonra MecHs çaJış- malannıgeneihükümJeregöre vû- rütecektir" dedi. Yasama organının temel yasa- lann görüşülmesi konusunda ye- ni bir düzenleme yapması gerek- tiğine işaret eden Kılıç, iptaJ kara- nnın yürürlüğe girmesi ve yeni bir düzenleme yapılmasj sürecinde, yasalann genei hükümlere göre görüşüleceğini bildirdi. iptal edilen düzenleme, temel kanunlar ve içtüzüğü bütunüyle veya kapsamlı olarak değiştiren veya yürürlüğe koyantasan ve tek- liflerin, genei kurulda bölümler halinde göriişülmesine ve her bö- lümün hangi maddelerden oluşa- cağına hükümetin, esas komisyo- nun veya gruplann teklifi, daruş- ma kurulunun önerisi üzerine ge- nei kurulca karar verüebileceği gi- bi danışma kurulunda oybirliği sağlanamaması halinde siyasi par- ti gruplannın önerisi üzerine genei kurulca üye tam sayuıın 5'te 3 ço- ğunluğuyla (330) karar verilebi- leceğini öngöriiyordu. KADEK'LE BAĞLANTISUÇLAMASI DEHAP'a ikincidava açüdı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ssi- bih Kanadoğlu, "demok- ratik cumhuriyet flkderi- ne" aykın eylemleri ne- deniyle temeîli kapanlma- suıı istediği DEHAP hak- kında bu kez de "devietin ülkesi ve nıilletiyk böiün- mez bütünlüğüne aykın eylemlerin odağı hannc" geldiği gerekçesiyle dava açtı. Kanadoğlu, DE- HAP'ın yasadışı PKK/ KADEK örgütü ile bağ- lanh içinde olduğunu id- diaetti. Yaş haddinden emekli- ye aynlmaya hazırlanan Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Kanadoğlu, daha önce hakkında kapatma davası açtığı DEHAP'ın peşini bırakmıyor. Kana- doğlu, ikinci bir davayla DEHAP'ın temelli kapa- hlması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Kanadoğlu, yaptığı açık- lamada, "Demokratik cumburryet, eşMtik ve bu- kuk devleti ükelerine" ay- kın eylemlerin odağı ha- line gelmesi nedeniyle DEHAP'ın temelli kapa- hlması istemiyle 13 Mart 2003 tarihinde da\ ; a açtı- Mumcu ve Akşit Kabinede ANKARA (Camhnri- yet Bürosu)-Kültürve Tu- rizm bakanlıklan birleşti- rilerek tek bakanlığa dö- nüştürüldü. Bu bakanlı- ğın başına Erkan Mumcu getirildi. Eski Turizm Ba- kanı GüldaJ Akşit de Ka- dının Statüsü ve Sorunla- n Genel Müdürlüğü ve Sosyal Hizmetler ve Ço- cuk Esirgeme Kuru- mu'ndan (SHCEK) so- rumlu Devlet Bakanlı- ğı 'na getirildi. Böylece ic- racıbakanlıksayısı 16'ya düşûrülürken devlet ba- karüığı sayısı 6'ya çıktı. Kültürve Turizm bakan- lıklannın birieştirilmesine ilişkin yasanın Resmi Ga- zete'de yayımlanmasının ardından kabineye ilişkin yeni atama kararnamesi Cumhuıbaşkanı tarafından jnaylandı. Daha önce Ça- ışmave Sosyal Güvenlik îakanlığı'na bağlanan 5HÇEK, Özürlüler Idare- i, Aile .\raşnrma Kurumu Saşkanlığı ve Kadının Sta- isü ve Sorunlan Genei lüdûriûgü, Devlet Bakan- ğı'na verilerek Akşit'e ağlandı. Turizm ve Kül- ir Bakanlığı, 9 merkezi iririî ile taşra ve yurtdışı şküitradan oluşacak. Tu- zna Bakanlığı'nın yurt- şı teşfalatı görevine de- ım edecek. Kültür Ba- ınlığının Aşkabat, Al- atı,~Bı$kek, Bakû. Du- nbe Kahire, Kopenhag, ;wYcrk, Saraybosna, şlcent, Tunus ve Üsküp iindaki yurtdışı birim- i 3 jyiçinde kapaulacak. ğını anımsattı. Kanadoğlu. DEHAP hakkında aynca yürürü- len soruşturma sonucun- da partinirj "devietin ül- kesivemiBetryk'böJünmez bütünlüğüne" ayfan fa- aliyetlerde bulunduğunu behrttı. Partinin PKK/KA- DEK ile bağlantı içinde olduğunu savlayan Kana- doğlu. dava açma gerek- çesini, "Bu şekflde, anaya- sanm68/4 maddesinde ifa- de edilen 'devietin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne' aykın ey- lemlerin odağı haline gel- diğitespitedild^mden DE- HAFm temefli kapaûbna- sı talebiyle .\nayasa Mab- kemesi'ne anav-asanm69/6. maddesi, Siyasi Partiler Yasası'nınl01/l-bvçl03. maddeleri u> ı annca ayn- ca dava açümıştır" diye açıkladı. Kanadoğlu'nun davayı açmasında, DEHAP'ın 9 il başkanının "yardun ve yataklık'' ile devlete kar- şı işlenen suçlar kapsa- mında yargılanması nede- niyle ihraç istemine olum- lu yanıt verilmeyerek ay- lan eylemde kararhhğuı sürdürülmesinin etkih ol- duğu belirtiiiyor. CHP'nin "ordu düşmanhğım reddettiğini, ordu konıpleksi olmadığmT kaydeden Ba>kal, "CHP,shil, halkoviına sayguı bir parti olduğunu 12 Mart döneminde altın tepsi içinde kendisine iktidar sunulduğu zaman bunu reddederek kanıtlamışür" diye konuştu. (Fotograf: AA) Baykal, orduya karşı sıyasetle prim toplama arayışırun yanlış olduğunu söyledi: CHP'nin ordu konıpleksi yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 23 Nisan resepsiyonuna katılmamalannın ardından dıle getirilen *^)rdu art CHP" yorumlanna tepki göstererek "sivfl" bir parti olduklannı vurguladı. Baykal. "Or- duyu siyaset tartışmasuun d^ına çıka- rmız. Bbüeri orduya karşı shaset yapa- rakprim toplama arayişındaoinıasm.Si- vasetin görevi ordu\1a çatışmak, ordu- yu siyasetin içine çeknıek değâdir" de- di. Partisinin dünkü grup toplanrısında resepsiyona katılmamalannın gerekçe- leri üzerinde duran Baykal 'in değerlen- dirmeleri ana başlıklanyla şöyle: RahatSK edki gelişmeler: 23 Nisan penceresinden bakıldığında bugün bizi rahatsız eden gehşmeler var. Zaman za- man demokrasiye siyasetdışından mü- dahale yapılmıştır, zaman zaman da si- yasetin içinden demokrasiye tehditlergel- miştir. AKP, tek başına iktidar oldu, 6 ay geçti. Arkadaşlan dikkatle izliyoruz. Gidiş iyi değil: Kendinizi toplayın. Türkiye'rün gerçek gündemine dönün. Bunlan hep söyledik. 23 Nisan"da bu- nu sergilersek yaran olur diye düşündük Orduyıı kartşnrmayın: 12 Mart muh- tırası verildiği sırada CHP iktidara doğ- ru yürüyordu. O zamanlar genel sekre- ter olan Ecevft. sandık dışuıda CHP'nin iktidara gelemeyeceğini ifade etti. CHP, bu sınavlan vermiş bir partidir... Ney- miş, ordu artı CHP eşittir iktidarmış. Orduyu siyaset tartışmasırun dışuıa çı- kannız. CHP, orduya saygılı, ordu düş- manlığını reddeden, ordu kompleksi ol- mayan bir partidir. 'Katilmama karannı daruşmadık' Baykal, dünkü MYK toplantısında da, 23 Nisan resepsiyonuna katılmama karannı orduya danışarak almadıldan- nı belirterek, bu yönde bir izlenim bı- rakmaya çalışanlara karşı dikkatli olun- masını istedi. Baykal, iktidara gelmek için seçünden başka hiçbir yol bulun- madığını düşündüklerini söyledi. Gün saçaklı perdelerini açar- ken maviden yeni doğmuş bir beyazlık gülümsüyor, tılsımlı karaadalarda ilkyaz sürgün ve- riyondu... Gazete sayfalanna, televiz- yon ekranlanna pek yansıma- yan o haberŞanlıurfa'nın Hil- van ilçesinden gelmişti... Aslında bir öyküydü anlatı- lan!.. Bizlere pek yabancı değildi!.. Arşivden fotoğraflar getirtip baktım... Her biri Fatma Ç'nin öykü- sünebenziyondu... Fatma Ç, iki erkek kardeşin tecavüzüne uğramıştı... Hamile kaJdı genç kadın... İki kardeşten biriyle evlendü.. Fatma Ç, AJi Ç. ile evlendik- ten artı ay sonra çocuğu oldu... Ve Fatma, çocuğunu boğa- rak öldürdü... Çünkü, bebek Ali'nin karde- şi Celal'dendi... Genç kadın şimdi cezaevin- de... Masmavi gökyüzünün attın- da yürürken 'hayatn sayfala- nnda' yer alan bu öyküyü anım- sıyorum... Sonra o fotoğraflan!.. Acının ve hüznün gölgesi düşüyor her birinin üzerine... Toplum böyle acılan hiç umur- samıyor... Aşiret toplumlanna özgü öy- küler 2003 yılında Türkrye'nin birgerçeği oluyor... Bircan sıkıntısı içindeydim!.. Batman'da intihareden genç kadınlan düşünüyorum... Onlann yalnızlığını!.. Yine oralarda, hiç uzakta de- ğiller!.. Zaman zaman bir şeyler an- latıyorlar... • • * On üç yaşındaki kızı B'yi at- mış yaşındaki adama satan ba- ba, "Neden yaptın bu işi" diye soran jandarmaya başını salla- yıp yanıt veriyor: "ParasızJık..." SöJi ve soğuk bir Diyarbakır ak- şamını anıms/yonjm fotoğrafla- n masamın üzerine koyarken... Karanlığın gölgesi evlerin, so- kaklann üzerine düştüğü saat- lerde Necla kanlar içinde yer- de yatıyordu... On dört yaşındaydı o!.. Kamında bebeğiyle, amcaoğ- lu tarafından öldürülmüştü... Fatma Ç, cezaevinde, yani yaşamının uçurumunda ne dü- şünüyordur? Elleriyle öz çocuğunu öldü- ren genç anne yaşadığının far- kında mıdır? Mavi gökyüzü altındayım ve kafam karmakanşık!.. Kimi zaman umutlanmız, ki- mi zaman hüzünlerimiz çoğa- lıyor... Bir geee önce Metin Uca'n/n yanşma programında "Yılanla- nn Ocû" denildiğinde, bu kita- bın Pakir Baykurt'un olduğu- nu bilmeyen meslektaşımı dü- şündüm... Ardından bir başka soru gel- mişti; "21 Ekim 1999'da öldûrülen Ahmetadlıyazar ve bilim ada- mının soyadı..." Genç meslektaşımız bön bon bakıyordu ki yanıt bir başka meslektaşımızdan geldi: "Ahmet Taner Kışlalı..." Dedim ya kafam kanşık, dal- dan dala konuyorum... Hilvan'dan Batman'a, Li- ce'den Diyarbakır'a uzar»yo- rum... Yoksulluk ve yolsuzlukJ.. Biz çocuklanmız için ne ya- pıyoruz? Gelecege umutla bakabiliyor muyuz? Çocuklanmızın bileklerine ke- tepçe vurup zindanlara atan biz, on üç yaşındaki kız çocuklan- mızı dedesi yaşındaki adamla- ra satan yine biz!.. • • • Unutkan birtoplumuzi.. Sıvas'taki kanlı katliamı çok- tan unuttuk!.. Alıç çiçeklerimiz ve tanelen- miş sürekli sevecenliğimiz uçup gitmiş!.. Fatma'lann, Necla'lann, Oi- lan'laın öykülerini dintedik hep.'.. Sitvan'da, Cizre'de, Idil'de yaşamı hiç sorgulamadık... Açmamış çiçeğe benzeyen kız çocuklanmızı öldürdük!.. Çamurun, kann, yoksulluğun, sevgisizliğin, kıraç topraklar- daki yalnızlığın izdüşümüne hiç aldınş etmedik... Fatma Ç'nin fotoğraftna bak- tım uzun uzun... Sonra kendimle hesaplaş- tım!.. Sevginin alacakaranlığı Hil- van'a uzanıyordu, belki de Bat- man'a... Edirne'de suskunluk, Trab- zon 'da çılgınlık oluyordu yine hiç farkınavarmadan... Imamlann, tarikatşeyfılerinin fetvalanyla ölümleri, kan dava- lannı durdurmaya çalışan Tür- kiye, AB kapısında beklerken bu kez bir sesle irkiliyordu: "Kemalist devlet sizin başı- nıza beladır, bu işi en kısa za- manda halledin..." Anlayamıyordum.'.. Kafam kanşıktı, ne yazdığımı bile bilmiyordum... Sahi siz Fatma Ç'yi tanır mı- sınız?.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Bir bankadan beklediğiniz kârın çok daha fazlası Bankacılık enstrümanlarını ve fazlasını bir arada kullanarak size alışıldık kâr sistemlerinden çok daha farklı, yeni, özel yollar sunuyoruz. Uluslararası deneyimimizin ve gûçlü sermaye yapımızın desteğiyle... Finans konusunda kârlı bir ortaklık arayanlar 1985'ten beri Family Finans'ı tercih ediyor. 444 4 335 www.familyfirians.com FAMIIY& FİNANS KURUMU