Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2003 SAL
8 HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul B 14 Sinop B 12 Adana PB 21
Edırne B 18 Samsun PB 14
Kocaeli B 15 Trabzon Y 11
ÇanakkaJe
Izmir
B 16 Giresun Y 11
B 20 Ankara B 14
Manisa
Aydın
_B 1_8 Eskişehir B 14
Denızli
_B 21_ Konya B 15
B 17 Sıvas PB 12
Zonguldak B 12 Antalya B 21 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
Y
PB
Y
Y
Y
Y
21
16
19
14
16
9
11
Yurdun doğu ke-
sımlerı parçalı çok
bulutlu, Doğu Kara-
deniz, Doğu Anado-
lu, Doğu Akdenız'ın
ıç kesimlerı ile Gü-
neydoğu Anadolu-
nun doğusu yağmur,
yer yer sağanak ya-
ğışlı, dığer yerter az
buluttu geçecek. Ha-
va sıcaklığı artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
PB
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
18
11
18
18
18
19
23
21
19
Berlın
Budapeşte
Madrid
Yjyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
B
B
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
21
20
19
20
19
14
20
17
18
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahire
Y
Y
Y
Y
Y
Y
K
Y
16
15
13
21
15
12
3
26
Moskoa
Şam Y 20
Taşkent
Tahrai
X^\ Parçal bulutkj • Sısı > Buiutiu t Çok Bulutlu ı Yağmuriu Kariı k Gok gu'ultulü
G U I V C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
hatlıkla söylenebilir.
Üstelik neden olmasın? Medyadaki duyarsızlık
sürdükçe; toplumda suskunluk, demokratik kurum-
larda, özellikle rejimi yörüngesinden saptıran geliş-
melere karşı tepkisizlik belli başlı kurumlara giderek
yerleştikçe, RTE'nin Çankaya amacına nasıl karşı çı-
kılacak?
Siyasal gelişmeler iktidara baş eğmişliğin sürece-
ğini gösteriyor. öyleyse? Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'den sonra, büyük yetkilerle donanan
RTE; türbanlı eşi ve kızlan ile Çankaya Köşkü'ne ne-
den çıkmasın?
9. Cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü'nden yeni \o\-
manlar, beş yıldızlı otel benzeri yeni MuhafızAlayı bi-
nalan yaptırarak ayr/ldı. 11 'inci olarak RTE de bir za-
manlar tartışma konusu yapılan -Taksim Meydanı'na
hocası Erbakan'la oturtamadığı- camiyi, üstelik Ata-
türk heykelinin bulunduğu Köşk bahçesine kondu-
ruverir.
0 camide her cuma devtetin sivil-asker kadroları
biriikte namaz kılar, "haftalık mutat görûşmelef ye-
rine geçecek haftalık vaazı RTE'den dinlerier.
Hemen her çevre hükümetin her icraatına biat et-
tikten sonra... RTE'nin geleceği müjdeleyen söylem-
leri neden uzak geleceğin işaretleri olsun?
• • •
Geleceğe dönük saptamalara olmaz olmaz de-
meyin, pekâlâ olur ve... olası başkanlık yaptırımını
uzaktan; tepkisiz izlemeyi anayasal görev sayan ve
sayması olası kurumlar ve kuruluşlar RTE'yi pekâlâ
onaylayabilir.
RTE, Çankaya düşünü ilk kez açığa vururken kul-
landığı üslup, "kendisi için bir şeyisteyen namerttir"
üslubu. Sözüm ona her şey Türkiye için!
_ Sistemi "halk" için istediğini söylüyor. Konuyu
Özal'dan, Demirel'den sonra, hemen hemen aynı si-
yasal stratejiyi uygulayarak gündeme getiriyor.
Sekizinci ve dokuzuncu cumnurbaşkanlan Türk
halkının refahı ve huzuru için sistem değişikliğinin pe-
şine düştüklerini savundular.
özal başkanlık seçimine girerse kazanacağını sa-
nıyordu. Demirel piyasadaki siyaset adamlanna ba-
kıyor, sıkı bir kampanyada, "kurtancı rolünü" bir kez
daha oynayarak halkın doğrudan oylanyla yedi yıl ül-
keyi tepeden yöneteceğine inanıyordu. Onca uğra-
şıya karşın sistem değişikliğini başaramayınca
beş+beş formülü ile Cumhurbaşkanlığı görevini sür-
dürmeye razı oldu. Oldu ama, öneriyi geri çeviren
TBMM çoğunluğu Güniz Sokak'taki evinde istiraha-
te çekilmesini uygun buldu.
RTE'nin önünde gereken hazırlıklan yapacak, ide-
ali doğrultusunda "tüm kunımlaria halkı bütünleşti-
recek" dört-beş yıl bulunuyor. Üstelik Özal'la Demi-
rel'in sahip olmadığı bir gücün, anayasayı ufak bir ça-
bayla değiştirebilecek tek başına bir iktidann başı
RTE.
Eskiler koalisyonlarta siyasal ve ekonomik istikra-
nn sağlanamadığını öne sürerek sistem değişikliği-
ni savundular.
Şimdi çıkıyor ortaya; gereği yokken "kendisi için
ideal olan Amerikan modelini" savunuyor.
öyle ki, başkanlıkmış, yan başkanlıkmış, fark et-
miyor RTE için; yeter ki "yvkarda olaytm" demeye ge-
len bir açılım gösteriyor.
Ülkenin yazgısına egemen olan tek başına birpar-
ti iktidardayken başkanlığın siyasal sisteme getire-
ceği yararlaria zararlann mantıksal, kabul edilebilir
yanlannı anlatmadan, RTE'nin birdenbire...
... Amerikan modelini piyasaya sürmesi doyumsuz
siyasal ihtirasının son ürünü:
Hep bana hep bana!
AL GÖZÜMSEYRETLE
Bu Saddam Sanalmvydı?
I Baştarafi Arka Sayfada
kimlik verip yaşamanı
sağlayaeağız, ama buna
karşıİık bize İsviçre ban-
kalanndaki paralannın
yansından fazlasını vere-
ceksin."
Yani şimdi böyle bir pa-
zarlık Saddam'ın da işine
gelmez mi? Oh tropikal bir
adada, yepyeni bir suratla,
yanıbaşında huriler yan ge-
lip yatacaksm. Kim iste-
mez!
Devam edeyim mi? Te-
orilerim gıttikçe daha da
gerçeğe yaklaşıyor. Belki
de biz tümüyle sanal bir
âlemde yaşamaya başladık.
Daha doğrusu yansı gerçek
yansı sanal bir âlemin içı-
ne dûştûk. Öldürülen Iraklı
çocuklar, gençler, kadınlar
gerçek, ama dövüşülen Irak
ordusu ve Saddam birer sa-
nal unsur. Olamaz mı? Tek-
noloji öyle bir noktadaki
bu. bana hiç de olanaksız
gelmıyor.
Sadece Saddam ve yüz
bin kişilik fedailer ordusu
mu? Bin Ladin ve onun ör-
gütü de sanki buharlaştı.
Ortada yok. Bin Ladin'in
başı için bınlerce dolarlık
ödül konmuştu adam yok
oldu. Ama aile fertlennın
Amerikan silah şirketlerin-
deki hisselen aynen duru-
yor \e son savaştan sonra
bu hısseler tavana vurdu!
Bin beni aydınlatsın lütfenf
Tamam diyelim ki ben
kendi kendime zırvalıyo-
rum, peki Saddam'ın Isviç-
re bankalanndaki paralan-
nın son durumu hakkında
kimsenin bir bilgısi var mı,
yok rnu? Benim bunca za-
manlık ömrümde en iyi bil-
diğim şey, şu dünyanın en
tarafsız ülkesi olduğunu ıd-
dıa eden Isviçre'nin bütün
banka hesaplannı çok de-
rinlerde sakladığıdır. Bütün
kanlı paralar orada durur ve
Isviçre tarafsızhğını koru-
duğunu iddia eder. Bence
bu da sanal bir durum, ama
dünya yutuyor! Daha doğ-
rusu yutmaİc işıne geliyor
Bir garip durum daha var.
Irak müzesindekı en değer-
li parçalar bir gûn içinde
yok oluyor. Bu sıradan bir
yağma olayı olabilir mi?
Hadi halk hurra müzeye
girdi diyelim. onlar o hey-
kellerin kafasını o kadar
düzgün kesemezler. En kıy-
metli parçalan ayırt ede-
mezler. Bence bu yağma
günlerce önce, bizzat eğer
varsa Saddam ve Amerika-
Iıların ortak bir operasyonu
sonucu gerçeldeşti. En kıy-
metliler, herkes bombalann
altında sığınaklarda inim
inim inlerken özel timler ta-
rafindan teker teker yurtdı-
şma göturüldü. Sonra bir
halkyağması bahane edile-
rek bu müthiş yağma kapa-
tılmaya çalışıldı. Suç belki
de hayatlannda o müzelere
adun atmamış zavalh Irak-
hlann üstünde kaldı.
Yoksa üç gün sonra en iyi
parçalar Paris'te satışa çıİc-
mazdı.
Benden söylemesi tekno-
lojı iyi hoş, ama komplo te-
orileriyle dalga geçen be-
nim gibi saf bir dünyalıyı
bile paranoyak yaptı. Başka
şansım varmış gibi?
seyreyleisil'/ yahoo.com
Isilozgenturk >; superonli-
ne.com
Mflli Görüş'e yakın takipANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Abdullah
Gülün Milli Görüş Teşkilatı'na
resmi yazıyla tanıdığı "devlet
protokolü" ayncahğı TBMM
gündemine taşmdı. CHPGrup
Başkanvekili Mustafa Öz>ü-
rek, Dışişleri Bakanj Gül'e "Ia-
iklik karşıtı örglitiin nasıl olup
da aklandığını ve devletin mu-
teber örgiitu olarak görüldü-
ğünü"sordu. Özyürek, Dışişle-
ri Bakanı Gül 'ûn yanıtlaması is-
temiyle TBMM Başkanlığı'na
sunduğu sonı önergesinde, önce
Almanya ile imzalanan güven-
lik işbirliği anlaşmasınuı gerek-
çesinde köktendinci örgüt olarak
nitelenen Millı Görüş Teşkila-
tı'nın listeden çıkanJdığını
anımsattı. Milli Görüş'ün, Al-
manya Anayasayı FCoruma Teş-
kılatı'mn 2002 raporunda "gö-
venliği tebdit eden aşın uçlar"
arasında göstenldiğine işaret e-
den Özyürek. buna karşın Ab-
dullah Gül'ün resmi genelgeyle
bu teşkilata diplomatik destek
sağladığını vurguladı. Mustafa
Özyürek, Abdullah Gül'den şu
sorulann yanıtını ıstedi:
- Bu genelgenizle, başındaki
kişileri şeyhülislam olarak ni-
teleyen Milli Görüş Teşkila-
tı'na meşruiyet kazandırmak
ve devletin muteber örgütü ha-
line getinnek mi istiyorsunuz?
- TC makamlan ve Alman hü-
kümeti tarafîndan laiklik karşıtı
ve güverüiğı tehdit edici olduğu
belirtilen Milli Görüş Teşkilatı,
aradan geçen kısa sürede nasıl
oldu da akJandı ve anayasasında
Atatürk ilkelerine bağlı laik bir
devlet oldufu hükmü bulunan
TC büyükelçilerinin, bu teşkila-
tın tüm faaliyetlerine katıhnası
gerekli oldu?
-Atatürk ilkelerine ve laikli-
ğe bağlı diplonıatlarımızı. baş-
kanlanna şeyhülislam olarak
hitap eden laiklik karşıtı ör-
gütlerin faaliyetlerine kaölma-
ya zorlayarak anayasamızın te-
mel hükümlerini ihlal etmiş ol-
mnyor musunuz?
- Büyükelçilik binalannda
Milli Görüş için irtibat bürolan
açmayı düşünüyor musunuz?
SHP Genel Başkan Yardımcı-
sı Mehmet Gülcegün, hüküme-
tin Milli Görüş'ü protokole so-
kan genelgesine tepki göstererek
"Köktendinci hareketler, hü-
kümet eliyle meşruJaştınlma-
ya çabşıhyor" dedi. AKP'nin ta-
banını korumak telaşıyla milli
görüşçülere "şirin" görünmeye
çahştığmı belirten Gülcegün
"Bu demokrasimiz açısından
ciddi bir tehdittir. Girişimini.
AKP'nin gerçek yüzünün açı-
ğa çıkması olarak değerlendi-
riyornz" dedi.
'Hedef şeriat devleti'
tLHANTAŞÇI
ANKARA - AKP hükümetinin yurtdışında-
ki büyükelçiliklere gönderdiği genelge ile okul-
lan aracılığıyla deviet protokolüne alınanlar ara-
sındaki Fethullah Gülen'in. din devleti arzusu-
na, kendine özgü stratejisiyle ulaşmayı hedefle-
diği, hakkındaki dava dosyasında yer alıyor. Gü-
len, haklondaki davamn iddianamesinegöre, Is-
lami devlet amacını uzun yıllara yayarak kendi-
sine yakın okullarda yetişen yandaşlannı kritik
kurumlara yerleştirerek ulaşmak istiyor. Gü-
len'in hedeflediğı "teokratik diktatörlüğe"
yumuşak geçişi sağlamak için de Başbakan Re-
cepTayyip Erdoğanın düşünü süsleyen "baş-
kanlık" sistemini desteklediği ortaya çıktı.
"Her türlü sorunuo" çözülebilmesi için tek y-
ol olarak "cihadı" gösteren GüJen'in, özellik-
le Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve emniyete
sızma girişimi öne çıkıyor.
Başbakan Erdoğan'ın "teröre bulaşmamış"
olrnak koşuluyla Uetişim kuruhnasında salonca
görmediği oluşumlar arasında yer alan Fethul-
lah Gülen hakkında Ankara DGM'de, "Laik
devlet yapısuu değiştirerek yerine dini kural-
lara dayaİı bir devlet kunnak amacıyla yasa-
dışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda fa-
aliyette bulunma suçundan" dava açılmıştı.
YargıJama sonucunda, Gülen'inABD'ye gitme-
sinin ardından atılı suçla ilgili herhangı bir fa-
aliyette bulunmadığı belirtilerek davamn Şartla
Salıverilme Yasası uyannca kesin hükme bağ-
lanmasmın ertelenmesine karar verilmişri.
Başkanlıktan din diktatörlüğiine
lddianamede, Gülen'in "TBMM'deyandaş-
lannın mutlak çoğunluğu elde etmelerini sağ-
larken, hedeflediğı teokratik diktatörlüğe yu-
muşak geçişi sağlamak için başkanlık siste-
mini desteklemektedir. Fethullah Gülen hiç-
bir kuvvet tarafîndan geri adım atmaya zor-
lanamayacağı bir duruma ulaştığında Ata-
türk ilke ve inkılaplannı ortadan kaldırmayı,
laik, demokratik, sosyal hukuk devlerini or-
tadan kaldırarak şeriat devleti kurmayı" he-
deflediğine işaret edildi.
Haydar Aliyev gözlem altmda
IŞOlnlgl
Cumhurbaşkanı Ahmet .Necdet Sezer, Türld-
ye'ye resmi ziyarette bulunan Romanya Genel-
karmay Başkanı Orgeneral Mihaii Popescu ve
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ü kabul etti. Kabulden önce ikj genelkur-
may başkanı bir araya geidi. Görüşmede, Türkiye ile Romanya arasmdaki savuuna sana-
yii ve askeri eğitim işbirliği faaliyetleri ile bölgesel sorunlarıo ele ahndığı bildiriidi. (AA)
Erken uyarı
uçağına onay
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türk
Hava Kuvvetleri'nin havadan erken uyan
ve elektronik istihbarat gereksinimini
karşılamak için alınması planlanan
AWACS uçaklanna onay çıktı. Başbakan
RecepTayyip Erdoğan'ın geçen
cumartesi günü projenin başlaması için
onay verdiği bildiriidi. ABD nin Irak'a
yönelik askeri harekâtı sırasında
Türkiye'de yokJuğu hissedilen havadan
erken uyan uçaklannın alınması projesi
uygulamaya konuldu. Boeing firması ile
imzalanan ve toplam maliyeti l. l milyar
dolar olan proje kapsamında 4 AWACS
uçağı, l yer destek sistemi ahnacak.
Vanlan anlaşmaya göre Türkiye uçak
sayısını 6'ya yükseltme opsiyonuna sahip
olacak. Havadan erken uyan sistemi,
Savunma Sanayii Müsteşarlığı'mn
yürüttüğü en büyük proje olma özelliğini
koruyor. Anlaşmaya göre projeden Türk
savunma sanayii yüzde 12 oramnda yerel
pay alacak. Toplam orTset miktarı,
sözleşme bedelinin yüzde 60'ını içerirken
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) ile
Boeing firması arasında da 500 milyon
dolarlık mal ve hizmet anlaşması proje
kapsamında yürürlüğe girecek.
Türkiye9
nin
önemi azalmaz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Irak'ın yeniden imanyla ilgilenen Türk
firmalannın başvurabilecekleri
kuruluşlann listesinin çıkanhnaya
başlandığı bildiriidi. Türkiye'nin
bölgedeki öneminin hiçbir zaman
{ î azaknayacağuıı savunan Dışişleri Bakanı
| î Abduilab Gül, "Iskenderun Limanı en
İ i büyük lojistik hat olacak. Bununla ilgili
görüşmeler zaten yapıldı" dedi.
ABD'nin Ajıkara Büyükelçiliği'inden
yapılan açıklamada, Irak'm yeniden
yapılandınhııasmda Türk firmalarmm ne
şekilde katkısı olabileceği yönünde bir
kafa kanşıklığımn yaşandığı belirtildi.
Büyükelçiligin ilgilenen Türk firmalannın
başvurabilecekleri kuruluşlann listesini
çıkarmaya başladığı kaydedilen
açıklamada, internet üzerinden yapılacak
girişimler de sıralandı. Başvurulabilecek
bazı internet adresleri şunlar:
- Gıda karşılığı petrol programı:
www.un.org/ depts^'oip.
- Uluslararası kalkınma kontratları için
ABD kuruluşlan: www.
usaid.gov/ırak abaut-reconstruction.html.
- Irak petrol tesislerinin onanmı:
www.D0D.gov.
• Baştarafı l. Sayfada
rende aniden rahatsızlandı. Görgü
tanıklanna göre konuşma yapar-
ken aniden yıkılan Aliyev, 20 da-
kika sonra yeniden konuşmaya
başladı, ancak kısa sürede ıkıncı
kez yıkıldı.
Kan basıncı dûştfi
Aliyev'in rahatsızhğınnı "atar-
damarlarda ani kan basıncmın
düşmesi" nedeniyle meydana gel-
diği bildiriidi. Cumhurbaşkanhğı
basın merkezinden yapılan açık-
lamada, "Cumhurbaşkanı Hay-
darAliyev 'in sağhğı normaldir"
denildi. Aliyev'in rahatsızlandığı
haberi üzerine çok sayıda kişi Res-
publika Sarayı önünde toplandı. Ali-
yev, aracına binmek üzere saraydan
çıkarken, gülümseyerek kalabalıga
el saUadı. Başkent Bakû'nun mer-
kezindeki Respublika Sarayı'ndaki
tören sırasmda rahatsızlanan Aliyev,
hazır tutulan acil servis doktorlan
tarafindan müşahade altına alındı.
Sezer rahatsız
Kadrolaşmaya
karşıyım
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Eski kültür bakanlan.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'i ziyaret ederek Kültür ve
Turizm bakanlıklannın birleştiril-
mesinin tehlikelerine işaret ettiler.
Bakanlann, bu uygulamamn altın-
da "ciddi bir kadrolaşma bare-
keti" olduğuna ilişkin uyansı üze-
rine Sezer, kadrolaşmaya karşı ol-
duğunu belirtti. Sezer, anayasa ve
hukuka aykm düzenlemeler konu-
sunda duyarlı olduğunu \-urgular-
ken "Ama bugünkü yetkiyle ben
gönderiyorum, aynen geri getiri-
yorlar" diye konuştu.
Eski kültür bakanlan Fikri Sağ-
lar, Nermin Neftçi, Talat Hal-
man, Rıfkı Danışman, İstemi-
han Talay ve Timurçin Savaş dün
Cumhurbaşkam Sezer'i ziyaret
ederek Kültür ve Turizm bakanlık-
lannm buieştirilmesine ilişkin sa-
kıncalan anlattılar. Bakanlar, bu
uygulamamn altında ciddi bir kad-
rolaşma hareketinin yattığuıı belir-
terek birleşme ile merkez, taşra ve
yurtdışı örgütlerinde 206 üst dü-
zey yöneticinin açığa çıkacağını,
hiçbir siyasinin eline geçmeyecek
ölçüde kadrolaşma olanağınm
sağlanacağını bildirdiler.
Sezer'in de bakanlara hak verdi-
ği ve bu konuda duyarlı olduğunu
söylediği bildiriidi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı l. Sayfada
mak için Kıbrıs'a gitti. Karşılayanların coşkusuna
katılıp ilk şunu söyledi:
"Enosis'i başardık."
Ardından ekledi:
"AB üyeliğini başardık..."
Enosis, Yunancada "birleşme" demek ama, Yu-
nanistan'ın politik sözlüğündeki bilinen anlamı şu:
"Kıbns'ın bütününü Yunanistan'abağlamak."
Ashnda bu da Enonis'in dar anlamı. Yeri geldik-
çe vurguladığımız gibi, 1830'dan bu yana sürekli
"banş antlaşmalanyla" büyüyen Yunanistan, bu
sürecin 20. yüzyıldaki devamını "Enosis" olarak
adlandırdı. 1918'de, Anadolu'da Kurtuluş Sava-
şı'nın henüz tam uç vermediği günlerde, Yunanis-
tan'ın Paris Barış Konferansı'na sunduğu Enonis
listesi şöyleydi:
1 - Batı Anadolu (Izmir'den başlayıp Denizli, Iz-
mit, Çanakkale'y' içine alan yay)
2- Kıbrıs, Rodos, Bozcaada, imroz.
3- Pontus (Trabzon, Sıvas, Kastamonu hattı)
4- Kuzey Epir (bugünkü Arnavutluk'un güneyi)
5- Batı ve Doğu Trakya.
Yukandaki şıklann gerçekleşenleri bir günde ol-
madı. Adım adım izlenen stratejik politikalarla ha-
yata geçirildi. Yazıyı tarihe boğmadan bugüne ge-
lelim. Simitis, Enosis açıklamasını, KKTC'deki ba-
zı muhalefet partilerinin liderleriyle bir araya gel-
meye hazırlandığı sırada yaptı. Ashnda Enosis tam
olarak gerçekleşmedi, Ege'deki 12 adanın ardın-
dan 13. adayı da tümüyle kendi sınırlan içine ka-
tabilırlerse tam Enosis'e ulaşılacak. Onu başar-
mak için de kaleyi içten ele geçirmek en sağlam
yol!
Reflekslerimizi yitirirken
Simitıs'le toplantıya katılan TKP Genel Başka-
nı Hüseyin Angolemli ile CTP Genel Başkanı
Mehmet Ali Talat, Simitis'ten daha Simitis'çi çı-
kıp, konunun büyütülmemesi gerektiğini, belki de
Yunan Başbakanı'nın dilinin sürçtüğünü söyledi-
ler.
Onlara yazının başında vurguladığımız sloganr
armağan edelim. Başanp başarmaması ayrı konu
ama, Yunanistan'ın önümüzdeki bir yıl içinde he-
deflediklerini sıralayalım:
1- KKTC muhalefetiyle daha sıkı işbirliğine gir-
mek. AB fonlanndan onlara ve onlara yakın parti-
lere, örgütlere her türlü desteğin verilmesini sağ-
(amak.
2- önümüzdeki sonbaharda yapılacak seçim-
lerde bu kesimin iktidara gelmesi için çaba har-
camak. En azından bir koalisyonla iktidara gelir-
lerse, önce Denktaş'ın görüşmecilikten çekilme-
si için bastırıp onu kenara çekmek.
3- Yeni yönetimle Kıbns'ın kuzeyini istedikleri gi-
bi biçimlendirip, 2004 Mayısı'nda KKTC'yi bitirip
adanın tümünü AB'ye katmak.
4- 2004 yılı mayıs-aralık arasmdaki dilimde
Ege'de karasulannı 12 mile çıkarmak. Türkiye'yi
AB ile yüz yüze getirip kenara çekilmek.
Bir yıl içinde bunlar tamamlandıktan sonra sıra-
da şu strateji var:
1-FenerRumPatrikhanesi'ninstatüsününyük-
selmesini sağlamak.
2- Heybeliada Ruhban Okulu'nu açıp yerleş-
mek.
3- Pontus fikrini diriltmek. Bu amaçla Karade-
niz bölgemizden 2 bin kadar öğrenciyi alıp Yuna-
nistan'da eğitmeye başladılar. Son yıllarda kimi
Yunanlılann kimliğinde köken olarak "Pontus"ya-
zılması için kampanya başlartılar. 2002 yılı sonu
itibariyle 30 bin kişinin kimliğinde bu yazılı!
Yukanda aktardıklanmız tamamen somut veri-
lere dayalı öngörülerimiz. Yunanistan'la bir düş-
manlık kesinlikle istemiyoruz. Ancak pişmanlık da
istemiyoruz! Yunanistan kendi çıkarian için herşe-
yi kullanıyor. Bizi üzen, bütün ulusal değerlerimiz
saldın altındayken, Ankara'nın reflekslerini yitir-
mekte oluşu!
ankcum@ttnet.net.tr
VEFAT
Baromuzun 3970 sicil sayısında kayıtlı
çok değerli meslektaşımız
AVUKAT
HAYRETTİN BIÇAKCI
21.04.2003 tarihinde vefat etmiştir.
Aziz meslektaşımızın cenazesi
22.04.2003 Salı günü (bugün) öğle
namazından sonra Altunizade (llahiyat
Fakültesi) Camii'nden kaldırılarak
Kocatepe Aile Mezarlığı'nda
defnedilecektir.
Mernuma Tann'dan rahmet, kederli
ailesine ve meslektaşlarımıza
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLICI
"Pişman Değilim"
Şen Sahir Sılan'ın ilgiyle okunan ve tletişim
Yayınlan'ndan çıkan "Pişman Değilim" adlı
kitabınm 6. baskısı çıktı.
Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür.
RAMAZAN KARATAN