22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2003 SAL 8 HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 14 Sinop B 12 Adana PB 21 Edırne B 18 Samsun PB 14 Kocaeli B 15 Trabzon Y 11 ÇanakkaJe Izmir B 16 Giresun Y 11 B 20 Ankara B 14 Manisa Aydın _B 1_8 Eskişehir B 14 Denızli _B 21_ Konya B 15 B 17 Sıvas PB 12 Zonguldak B 12 Antalya B 21 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B Y PB Y Y Y Y 21 16 19 14 16 9 11 Yurdun doğu ke- sımlerı parçalı çok bulutlu, Doğu Kara- deniz, Doğu Anado- lu, Doğu Akdenız'ın ıç kesimlerı ile Gü- neydoğu Anadolu- nun doğusu yağmur, yer yer sağanak ya- ğışlı, dığer yerter az buluttu geçecek. Ha- va sıcaklığı artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB Y Y Y Y Y Y 18 11 18 18 18 19 23 21 19 Berlın Budapeşte Madrid Yjyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B Y Y Y Y Y 21 20 19 20 19 14 20 17 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahire Y Y Y Y Y Y K Y 16 15 13 21 15 12 3 26 Moskoa Şam Y 20 Taşkent Tahrai X^\ Parçal bulutkj • Sısı > Buiutiu t Çok Bulutlu ı Yağmuriu Kariı k Gok gu'ultulü G U I V C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada hatlıkla söylenebilir. Üstelik neden olmasın? Medyadaki duyarsızlık sürdükçe; toplumda suskunluk, demokratik kurum- larda, özellikle rejimi yörüngesinden saptıran geliş- melere karşı tepkisizlik belli başlı kurumlara giderek yerleştikçe, RTE'nin Çankaya amacına nasıl karşı çı- kılacak? Siyasal gelişmeler iktidara baş eğmişliğin sürece- ğini gösteriyor. öyleyse? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den sonra, büyük yetkilerle donanan RTE; türbanlı eşi ve kızlan ile Çankaya Köşkü'ne ne- den çıkmasın? 9. Cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü'nden yeni \o\- manlar, beş yıldızlı otel benzeri yeni MuhafızAlayı bi- nalan yaptırarak ayr/ldı. 11 'inci olarak RTE de bir za- manlar tartışma konusu yapılan -Taksim Meydanı'na hocası Erbakan'la oturtamadığı- camiyi, üstelik Ata- türk heykelinin bulunduğu Köşk bahçesine kondu- ruverir. 0 camide her cuma devtetin sivil-asker kadroları biriikte namaz kılar, "haftalık mutat görûşmelef ye- rine geçecek haftalık vaazı RTE'den dinlerier. Hemen her çevre hükümetin her icraatına biat et- tikten sonra... RTE'nin geleceği müjdeleyen söylem- leri neden uzak geleceğin işaretleri olsun? • • • Geleceğe dönük saptamalara olmaz olmaz de- meyin, pekâlâ olur ve... olası başkanlık yaptırımını uzaktan; tepkisiz izlemeyi anayasal görev sayan ve sayması olası kurumlar ve kuruluşlar RTE'yi pekâlâ onaylayabilir. RTE, Çankaya düşünü ilk kez açığa vururken kul- landığı üslup, "kendisi için bir şeyisteyen namerttir" üslubu. Sözüm ona her şey Türkiye için! _ Sistemi "halk" için istediğini söylüyor. Konuyu Özal'dan, Demirel'den sonra, hemen hemen aynı si- yasal stratejiyi uygulayarak gündeme getiriyor. Sekizinci ve dokuzuncu cumnurbaşkanlan Türk halkının refahı ve huzuru için sistem değişikliğinin pe- şine düştüklerini savundular. özal başkanlık seçimine girerse kazanacağını sa- nıyordu. Demirel piyasadaki siyaset adamlanna ba- kıyor, sıkı bir kampanyada, "kurtancı rolünü" bir kez daha oynayarak halkın doğrudan oylanyla yedi yıl ül- keyi tepeden yöneteceğine inanıyordu. Onca uğra- şıya karşın sistem değişikliğini başaramayınca beş+beş formülü ile Cumhurbaşkanlığı görevini sür- dürmeye razı oldu. Oldu ama, öneriyi geri çeviren TBMM çoğunluğu Güniz Sokak'taki evinde istiraha- te çekilmesini uygun buldu. RTE'nin önünde gereken hazırlıklan yapacak, ide- ali doğrultusunda "tüm kunımlaria halkı bütünleşti- recek" dört-beş yıl bulunuyor. Üstelik Özal'la Demi- rel'in sahip olmadığı bir gücün, anayasayı ufak bir ça- bayla değiştirebilecek tek başına bir iktidann başı RTE. Eskiler koalisyonlarta siyasal ve ekonomik istikra- nn sağlanamadığını öne sürerek sistem değişikliği- ni savundular. Şimdi çıkıyor ortaya; gereği yokken "kendisi için ideal olan Amerikan modelini" savunuyor. öyle ki, başkanlıkmış, yan başkanlıkmış, fark et- miyor RTE için; yeter ki "yvkarda olaytm" demeye ge- len bir açılım gösteriyor. Ülkenin yazgısına egemen olan tek başına birpar- ti iktidardayken başkanlığın siyasal sisteme getire- ceği yararlaria zararlann mantıksal, kabul edilebilir yanlannı anlatmadan, RTE'nin birdenbire... ... Amerikan modelini piyasaya sürmesi doyumsuz siyasal ihtirasının son ürünü: Hep bana hep bana! AL GÖZÜMSEYRETLE Bu Saddam Sanalmvydı? I Baştarafi Arka Sayfada kimlik verip yaşamanı sağlayaeağız, ama buna karşıİık bize İsviçre ban- kalanndaki paralannın yansından fazlasını vere- ceksin." Yani şimdi böyle bir pa- zarlık Saddam'ın da işine gelmez mi? Oh tropikal bir adada, yepyeni bir suratla, yanıbaşında huriler yan ge- lip yatacaksm. Kim iste- mez! Devam edeyim mi? Te- orilerim gıttikçe daha da gerçeğe yaklaşıyor. Belki de biz tümüyle sanal bir âlemde yaşamaya başladık. Daha doğrusu yansı gerçek yansı sanal bir âlemin içı- ne dûştûk. Öldürülen Iraklı çocuklar, gençler, kadınlar gerçek, ama dövüşülen Irak ordusu ve Saddam birer sa- nal unsur. Olamaz mı? Tek- noloji öyle bir noktadaki bu. bana hiç de olanaksız gelmıyor. Sadece Saddam ve yüz bin kişilik fedailer ordusu mu? Bin Ladin ve onun ör- gütü de sanki buharlaştı. Ortada yok. Bin Ladin'in başı için bınlerce dolarlık ödül konmuştu adam yok oldu. Ama aile fertlennın Amerikan silah şirketlerin- deki hisselen aynen duru- yor \e son savaştan sonra bu hısseler tavana vurdu! Bin beni aydınlatsın lütfenf Tamam diyelim ki ben kendi kendime zırvalıyo- rum, peki Saddam'ın Isviç- re bankalanndaki paralan- nın son durumu hakkında kimsenin bir bilgısi var mı, yok rnu? Benim bunca za- manlık ömrümde en iyi bil- diğim şey, şu dünyanın en tarafsız ülkesi olduğunu ıd- dıa eden Isviçre'nin bütün banka hesaplannı çok de- rinlerde sakladığıdır. Bütün kanlı paralar orada durur ve Isviçre tarafsızhğını koru- duğunu iddia eder. Bence bu da sanal bir durum, ama dünya yutuyor! Daha doğ- rusu yutmaİc işıne geliyor Bir garip durum daha var. Irak müzesindekı en değer- li parçalar bir gûn içinde yok oluyor. Bu sıradan bir yağma olayı olabilir mi? Hadi halk hurra müzeye girdi diyelim. onlar o hey- kellerin kafasını o kadar düzgün kesemezler. En kıy- metli parçalan ayırt ede- mezler. Bence bu yağma günlerce önce, bizzat eğer varsa Saddam ve Amerika- Iıların ortak bir operasyonu sonucu gerçeldeşti. En kıy- metliler, herkes bombalann altında sığınaklarda inim inim inlerken özel timler ta- rafindan teker teker yurtdı- şma göturüldü. Sonra bir halkyağması bahane edile- rek bu müthiş yağma kapa- tılmaya çalışıldı. Suç belki de hayatlannda o müzelere adun atmamış zavalh Irak- hlann üstünde kaldı. Yoksa üç gün sonra en iyi parçalar Paris'te satışa çıİc- mazdı. Benden söylemesi tekno- lojı iyi hoş, ama komplo te- orileriyle dalga geçen be- nim gibi saf bir dünyalıyı bile paranoyak yaptı. Başka şansım varmış gibi? seyreyleisil'/ yahoo.com Isilozgenturk >; superonli- ne.com Mflli Görüş'e yakın takipANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün Milli Görüş Teşkilatı'na resmi yazıyla tanıdığı "devlet protokolü" ayncahğı TBMM gündemine taşmdı. CHPGrup Başkanvekili Mustafa Öz>ü- rek, Dışişleri Bakanj Gül'e "Ia- iklik karşıtı örglitiin nasıl olup da aklandığını ve devletin mu- teber örgiitu olarak görüldü- ğünü"sordu. Özyürek, Dışişle- ri Bakanı Gül 'ûn yanıtlaması is- temiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu sonı önergesinde, önce Almanya ile imzalanan güven- lik işbirliği anlaşmasınuı gerek- çesinde köktendinci örgüt olarak nitelenen Millı Görüş Teşkila- tı'nın listeden çıkanJdığını anımsattı. Milli Görüş'ün, Al- manya Anayasayı FCoruma Teş- kılatı'mn 2002 raporunda "gö- venliği tebdit eden aşın uçlar" arasında göstenldiğine işaret e- den Özyürek. buna karşın Ab- dullah Gül'ün resmi genelgeyle bu teşkilata diplomatik destek sağladığını vurguladı. Mustafa Özyürek, Abdullah Gül'den şu sorulann yanıtını ıstedi: - Bu genelgenizle, başındaki kişileri şeyhülislam olarak ni- teleyen Milli Görüş Teşkila- tı'na meşruiyet kazandırmak ve devletin muteber örgütü ha- line getinnek mi istiyorsunuz? - TC makamlan ve Alman hü- kümeti tarafîndan laiklik karşıtı ve güverüiğı tehdit edici olduğu belirtilen Milli Görüş Teşkilatı, aradan geçen kısa sürede nasıl oldu da akJandı ve anayasasında Atatürk ilkelerine bağlı laik bir devlet oldufu hükmü bulunan TC büyükelçilerinin, bu teşkila- tın tüm faaliyetlerine katıhnası gerekli oldu? -Atatürk ilkelerine ve laikli- ğe bağlı diplonıatlarımızı. baş- kanlanna şeyhülislam olarak hitap eden laiklik karşıtı ör- gütlerin faaliyetlerine kaölma- ya zorlayarak anayasamızın te- mel hükümlerini ihlal etmiş ol- mnyor musunuz? - Büyükelçilik binalannda Milli Görüş için irtibat bürolan açmayı düşünüyor musunuz? SHP Genel Başkan Yardımcı- sı Mehmet Gülcegün, hüküme- tin Milli Görüş'ü protokole so- kan genelgesine tepki göstererek "Köktendinci hareketler, hü- kümet eliyle meşruJaştınlma- ya çabşıhyor" dedi. AKP'nin ta- banını korumak telaşıyla milli görüşçülere "şirin" görünmeye çahştığmı belirten Gülcegün "Bu demokrasimiz açısından ciddi bir tehdittir. Girişimini. AKP'nin gerçek yüzünün açı- ğa çıkması olarak değerlendi- riyornz" dedi. 'Hedef şeriat devleti' tLHANTAŞÇI ANKARA - AKP hükümetinin yurtdışında- ki büyükelçiliklere gönderdiği genelge ile okul- lan aracılığıyla deviet protokolüne alınanlar ara- sındaki Fethullah Gülen'in. din devleti arzusu- na, kendine özgü stratejisiyle ulaşmayı hedefle- diği, hakkındaki dava dosyasında yer alıyor. Gü- len, haklondaki davamn iddianamesinegöre, Is- lami devlet amacını uzun yıllara yayarak kendi- sine yakın okullarda yetişen yandaşlannı kritik kurumlara yerleştirerek ulaşmak istiyor. Gü- len'in hedeflediğı "teokratik diktatörlüğe" yumuşak geçişi sağlamak için de Başbakan Re- cepTayyip Erdoğanın düşünü süsleyen "baş- kanlık" sistemini desteklediği ortaya çıktı. "Her türlü sorunuo" çözülebilmesi için tek y- ol olarak "cihadı" gösteren GüJen'in, özellik- le Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve emniyete sızma girişimi öne çıkıyor. Başbakan Erdoğan'ın "teröre bulaşmamış" olrnak koşuluyla Uetişim kuruhnasında salonca görmediği oluşumlar arasında yer alan Fethul- lah Gülen hakkında Ankara DGM'de, "Laik devlet yapısuu değiştirerek yerine dini kural- lara dayaİı bir devlet kunnak amacıyla yasa- dışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda fa- aliyette bulunma suçundan" dava açılmıştı. YargıJama sonucunda, Gülen'inABD'ye gitme- sinin ardından atılı suçla ilgili herhangı bir fa- aliyette bulunmadığı belirtilerek davamn Şartla Salıverilme Yasası uyannca kesin hükme bağ- lanmasmın ertelenmesine karar verilmişri. Başkanlıktan din diktatörlüğiine lddianamede, Gülen'in "TBMM'deyandaş- lannın mutlak çoğunluğu elde etmelerini sağ- larken, hedeflediğı teokratik diktatörlüğe yu- muşak geçişi sağlamak için başkanlık siste- mini desteklemektedir. Fethullah Gülen hiç- bir kuvvet tarafîndan geri adım atmaya zor- lanamayacağı bir duruma ulaştığında Ata- türk ilke ve inkılaplannı ortadan kaldırmayı, laik, demokratik, sosyal hukuk devlerini or- tadan kaldırarak şeriat devleti kurmayı" he- deflediğine işaret edildi. Haydar Aliyev gözlem altmda IŞOlnlgl Cumhurbaşkanı Ahmet .Necdet Sezer, Türld- ye'ye resmi ziyarette bulunan Romanya Genel- karmay Başkanı Orgeneral Mihaii Popescu ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ü kabul etti. Kabulden önce ikj genelkur- may başkanı bir araya geidi. Görüşmede, Türkiye ile Romanya arasmdaki savuuna sana- yii ve askeri eğitim işbirliği faaliyetleri ile bölgesel sorunlarıo ele ahndığı bildiriidi. (AA) Erken uyarı uçağına onay ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türk Hava Kuvvetleri'nin havadan erken uyan ve elektronik istihbarat gereksinimini karşılamak için alınması planlanan AWACS uçaklanna onay çıktı. Başbakan RecepTayyip Erdoğan'ın geçen cumartesi günü projenin başlaması için onay verdiği bildiriidi. ABD nin Irak'a yönelik askeri harekâtı sırasında Türkiye'de yokJuğu hissedilen havadan erken uyan uçaklannın alınması projesi uygulamaya konuldu. Boeing firması ile imzalanan ve toplam maliyeti l. l milyar dolar olan proje kapsamında 4 AWACS uçağı, l yer destek sistemi ahnacak. Vanlan anlaşmaya göre Türkiye uçak sayısını 6'ya yükseltme opsiyonuna sahip olacak. Havadan erken uyan sistemi, Savunma Sanayii Müsteşarlığı'mn yürüttüğü en büyük proje olma özelliğini koruyor. Anlaşmaya göre projeden Türk savunma sanayii yüzde 12 oramnda yerel pay alacak. Toplam orTset miktarı, sözleşme bedelinin yüzde 60'ını içerirken Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) ile Boeing firması arasında da 500 milyon dolarlık mal ve hizmet anlaşması proje kapsamında yürürlüğe girecek. Türkiye9 nin önemi azalmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak'ın yeniden imanyla ilgilenen Türk firmalannın başvurabilecekleri kuruluşlann listesinin çıkanhnaya başlandığı bildiriidi. Türkiye'nin bölgedeki öneminin hiçbir zaman { î azaknayacağuıı savunan Dışişleri Bakanı | î Abduilab Gül, "Iskenderun Limanı en İ i büyük lojistik hat olacak. Bununla ilgili görüşmeler zaten yapıldı" dedi. ABD'nin Ajıkara Büyükelçiliği'inden yapılan açıklamada, Irak'm yeniden yapılandınhııasmda Türk firmalarmm ne şekilde katkısı olabileceği yönünde bir kafa kanşıklığımn yaşandığı belirtildi. Büyükelçiligin ilgilenen Türk firmalannın başvurabilecekleri kuruluşlann listesini çıkarmaya başladığı kaydedilen açıklamada, internet üzerinden yapılacak girişimler de sıralandı. Başvurulabilecek bazı internet adresleri şunlar: - Gıda karşılığı petrol programı: www.un.org/ depts^'oip. - Uluslararası kalkınma kontratları için ABD kuruluşlan: www. usaid.gov/ırak abaut-reconstruction.html. - Irak petrol tesislerinin onanmı: www.D0D.gov. • Baştarafı l. Sayfada rende aniden rahatsızlandı. Görgü tanıklanna göre konuşma yapar- ken aniden yıkılan Aliyev, 20 da- kika sonra yeniden konuşmaya başladı, ancak kısa sürede ıkıncı kez yıkıldı. Kan basıncı dûştfi Aliyev'in rahatsızhğınnı "atar- damarlarda ani kan basıncmın düşmesi" nedeniyle meydana gel- diği bildiriidi. Cumhurbaşkanhğı basın merkezinden yapılan açık- lamada, "Cumhurbaşkanı Hay- darAliyev 'in sağhğı normaldir" denildi. Aliyev'in rahatsızlandığı haberi üzerine çok sayıda kişi Res- publika Sarayı önünde toplandı. Ali- yev, aracına binmek üzere saraydan çıkarken, gülümseyerek kalabalıga el saUadı. Başkent Bakû'nun mer- kezindeki Respublika Sarayı'ndaki tören sırasmda rahatsızlanan Aliyev, hazır tutulan acil servis doktorlan tarafindan müşahade altına alındı. Sezer rahatsız Kadrolaşmaya karşıyım ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Eski kültür bakanlan. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i ziyaret ederek Kültür ve Turizm bakanlıklannın birleştiril- mesinin tehlikelerine işaret ettiler. Bakanlann, bu uygulamamn altın- da "ciddi bir kadrolaşma bare- keti" olduğuna ilişkin uyansı üze- rine Sezer, kadrolaşmaya karşı ol- duğunu belirtti. Sezer, anayasa ve hukuka aykm düzenlemeler konu- sunda duyarlı olduğunu \-urgular- ken "Ama bugünkü yetkiyle ben gönderiyorum, aynen geri getiri- yorlar" diye konuştu. Eski kültür bakanlan Fikri Sağ- lar, Nermin Neftçi, Talat Hal- man, Rıfkı Danışman, İstemi- han Talay ve Timurçin Savaş dün Cumhurbaşkam Sezer'i ziyaret ederek Kültür ve Turizm bakanlık- lannm buieştirilmesine ilişkin sa- kıncalan anlattılar. Bakanlar, bu uygulamamn altında ciddi bir kad- rolaşma hareketinin yattığuıı belir- terek birleşme ile merkez, taşra ve yurtdışı örgütlerinde 206 üst dü- zey yöneticinin açığa çıkacağını, hiçbir siyasinin eline geçmeyecek ölçüde kadrolaşma olanağınm sağlanacağını bildirdiler. Sezer'in de bakanlara hak verdi- ği ve bu konuda duyarlı olduğunu söylediği bildiriidi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı l. Sayfada mak için Kıbrıs'a gitti. Karşılayanların coşkusuna katılıp ilk şunu söyledi: "Enosis'i başardık." Ardından ekledi: "AB üyeliğini başardık..." Enosis, Yunancada "birleşme" demek ama, Yu- nanistan'ın politik sözlüğündeki bilinen anlamı şu: "Kıbns'ın bütününü Yunanistan'abağlamak." Ashnda bu da Enonis'in dar anlamı. Yeri geldik- çe vurguladığımız gibi, 1830'dan bu yana sürekli "banş antlaşmalanyla" büyüyen Yunanistan, bu sürecin 20. yüzyıldaki devamını "Enosis" olarak adlandırdı. 1918'de, Anadolu'da Kurtuluş Sava- şı'nın henüz tam uç vermediği günlerde, Yunanis- tan'ın Paris Barış Konferansı'na sunduğu Enonis listesi şöyleydi: 1 - Batı Anadolu (Izmir'den başlayıp Denizli, Iz- mit, Çanakkale'y' içine alan yay) 2- Kıbrıs, Rodos, Bozcaada, imroz. 3- Pontus (Trabzon, Sıvas, Kastamonu hattı) 4- Kuzey Epir (bugünkü Arnavutluk'un güneyi) 5- Batı ve Doğu Trakya. Yukandaki şıklann gerçekleşenleri bir günde ol- madı. Adım adım izlenen stratejik politikalarla ha- yata geçirildi. Yazıyı tarihe boğmadan bugüne ge- lelim. Simitis, Enosis açıklamasını, KKTC'deki ba- zı muhalefet partilerinin liderleriyle bir araya gel- meye hazırlandığı sırada yaptı. Ashnda Enosis tam olarak gerçekleşmedi, Ege'deki 12 adanın ardın- dan 13. adayı da tümüyle kendi sınırlan içine ka- tabilırlerse tam Enosis'e ulaşılacak. Onu başar- mak için de kaleyi içten ele geçirmek en sağlam yol! Reflekslerimizi yitirirken Simitıs'le toplantıya katılan TKP Genel Başka- nı Hüseyin Angolemli ile CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Simitis'ten daha Simitis'çi çı- kıp, konunun büyütülmemesi gerektiğini, belki de Yunan Başbakanı'nın dilinin sürçtüğünü söyledi- ler. Onlara yazının başında vurguladığımız sloganr armağan edelim. Başanp başarmaması ayrı konu ama, Yunanistan'ın önümüzdeki bir yıl içinde he- deflediklerini sıralayalım: 1- KKTC muhalefetiyle daha sıkı işbirliğine gir- mek. AB fonlanndan onlara ve onlara yakın parti- lere, örgütlere her türlü desteğin verilmesini sağ- (amak. 2- önümüzdeki sonbaharda yapılacak seçim- lerde bu kesimin iktidara gelmesi için çaba har- camak. En azından bir koalisyonla iktidara gelir- lerse, önce Denktaş'ın görüşmecilikten çekilme- si için bastırıp onu kenara çekmek. 3- Yeni yönetimle Kıbns'ın kuzeyini istedikleri gi- bi biçimlendirip, 2004 Mayısı'nda KKTC'yi bitirip adanın tümünü AB'ye katmak. 4- 2004 yılı mayıs-aralık arasmdaki dilimde Ege'de karasulannı 12 mile çıkarmak. Türkiye'yi AB ile yüz yüze getirip kenara çekilmek. Bir yıl içinde bunlar tamamlandıktan sonra sıra- da şu strateji var: 1-FenerRumPatrikhanesi'ninstatüsününyük- selmesini sağlamak. 2- Heybeliada Ruhban Okulu'nu açıp yerleş- mek. 3- Pontus fikrini diriltmek. Bu amaçla Karade- niz bölgemizden 2 bin kadar öğrenciyi alıp Yuna- nistan'da eğitmeye başladılar. Son yıllarda kimi Yunanlılann kimliğinde köken olarak "Pontus"ya- zılması için kampanya başlartılar. 2002 yılı sonu itibariyle 30 bin kişinin kimliğinde bu yazılı! Yukanda aktardıklanmız tamamen somut veri- lere dayalı öngörülerimiz. Yunanistan'la bir düş- manlık kesinlikle istemiyoruz. Ancak pişmanlık da istemiyoruz! Yunanistan kendi çıkarian için herşe- yi kullanıyor. Bizi üzen, bütün ulusal değerlerimiz saldın altındayken, Ankara'nın reflekslerini yitir- mekte oluşu! ankcum@ttnet.net.tr VEFAT Baromuzun 3970 sicil sayısında kayıtlı çok değerli meslektaşımız AVUKAT HAYRETTİN BIÇAKCI 21.04.2003 tarihinde vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 22.04.2003 Salı günü (bugün) öğle namazından sonra Altunizade (llahiyat Fakültesi) Camii'nden kaldırılarak Kocatepe Aile Mezarlığı'nda defnedilecektir. Mernuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLICI "Pişman Değilim" Şen Sahir Sılan'ın ilgiyle okunan ve tletişim Yayınlan'ndan çıkan "Pişman Değilim" adlı kitabınm 6. baskısı çıktı. Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. RAMAZAN KARATAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear