22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
NİSAM2003CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER dishab(5 cumhuriyet.com.tr 11 îaşkente giden Franks yasa ve düzenin geldiğini söylerken Zübeydi kendisini yönetici ilan etti BIÇAK SIRTI Bağdat'tabirkorsan vali• Irak'ta yönetim kargaşası giderek büyüyor. Zübeydi, ABD tarafindan Bağdat'ın geçici yönetiminin başkanlığına atandığını söylerken Amerikan yetkilileri bunu yalanlıyor. Dış Haberler Servisi - Körfez'deki Ame- rikangüçlerinınkomutanı OrgeneralTommy Franks,Irak'ayasa ve düzenin geri dönmek- te olduğunu söylese de ülkede savaş sonra- sında yaşanan yönetim kargaşası büyüyor. Bağdat'ta geçici yönetim kurulduğu öne sürülürken ABD bunu yalanlıyor. Önceki akşam. ABD'nin Muhammed Muhsin Zübeydi'yi Bağdat'ın geçici yöne- ticisi *>.e vali olarak, CevdetElUbeydi'yi de belediye başkanı olarak atadığı açık- lanmıştı. Zübeydi, aşiret liderleri ve dini li- derlerin kendisini ABD'nin onayıyla ge- çici yönetimin başkanhğma atadığmı öne sürmüştü. Ancak dün ABD, bu kişileri bu görevlere atadığını yalanladı. Zübeydi ile El Ubeydi'nin muhalif Irak Ulusal Kongresi Başkanı AhmedÇelebi'ye yakın isimler oldu- ğu bildirilmişti. Çelebi, Pentagon tarafindan geleceğin Irak lideri olarak görülüyor. Amerikan deniz piyadelerinin Halkla îliş- kiler Subayı Yüzbaşı JoePtenzler, dün, "bu üd kişiyle ilgilerinin bulunmadığuu" söyledi. Plenzler. "Kendikrininvaliyadaherhangibir şey olduğunu ilan eden bu kişîlerdoğruyu söy- lemiyor. ABD, kimseyi herhangibir göreve ata- madı. Bu tür atamalar kalkınma ajansı L SA- ve serbest bırakıldıklannı söyledi. Zübeydi'nin 15 yıl Kuzey Irak'ta yaşa- dığı ve Saddam rejimi tarafindan ölüm ce- zasma çarptınldığı bildiriliyor. Konsey toplantı yapacak FRANKS SADDAM'IN SARAYINDA - Amerikan giiçlerinin komutanı Franks, önceki gün ilk kez Bagdat' ziyaret etti. Orgeneral Franks, Saddam Hüseyin'in saraylanndan birinde basm toplanüsı düzenledi. (AP) IDtarafindan yapılacakür" dedi. Zübeydi ise dün rejiminin devrilmesinden sonra Bağdat'ı yönetecek geçici konseyin başkanlığına se- çildığini açıkladı. Zübeydi, düzenlediği basın toplantısında, din adamlan, akademisyenler, Şiiler, Sünni- ler, Hıristiyanlar ve yazarlan temsil eden ki- şiler tarafindan konsey başkanlığına seçildi- ğini belirtti. Devlet başkanı olmak gibi bir planı bulunmadığını söyleyen Zübeydi, hal- ka hizmet etmek, düzeni ve kamu hizmetleri- ni sağlamak istediğinı behrtti. ABD birlikle- ri ile yakuı teması olduğunu da ileri süren Zü- beydi, "Ülkeyi Irakhlann seçtiği bir hükümet yönetecekvebu yönetimbîr demokrasi mode- fi" olacak dedi. Zübeydi. ABD ordusu ile işbirliği yapan konseyin. kente elektnk, gaz ve benzin veril- mesi için çahştığını söyledi. Muhsin Zübey- di, Bağdat'ın dışındaki Kazımiye semtindeki yeraltı hücrelerinde, ABD askerlerinin de yar- dımıyla 25 siyasi mahkûmun bulunduğunu Önceki gece Bağdat'a giden INC Baş- kanı Çelebi'nin de Saddam Hüseyin'in oğullanndan birinin evinde kaldığı bildi- rildı. Çelebi'nin deüyesıolduğuve geçen ay muhalif gruplar tarafindan kurulan Irak Liderlik Konseyi'nin çok yakında Bağ- dat'ta bir toplantı yapması bekleniyor. Irak" ın gekcekteki yönetiminin ele alına- cağı toplantıya sürgündeki Iraklılann, Kürtlerin ve yerel yöneticilerin katılaca- ğı bildiriliyor. Amerikan Merkez Karargâhı Komuta- nı Franks dün Irak'a yasa ve düzenin ge- ri dönmekte olduğunu öne sürdüve asker- lerininyağmalama olaylanna karşı tutum- lanndan merrvnun olduğunun işaretini ver- di. Franks, Kuveyt'te yaptığı açıklamada, yağmalamalardan üzüntü duyduğunu, an- cak harekâtınyürütülme biçimiyle ilgili bir pişmanlığı olmadığuıı söyledi. Öte yandan yağma ve kargaşanın hüküm sürdüğü Bağdat'ta dün de çatışmalar çıktı. Bağdat' ın karaborsada döviz bozdunılan bir semtinde devriye gezen Amerikan askerleri- nın, yağmacı olduklan sanılan kişilerle çatış- tıklan, bir kişinin öldüğü bildirildi. Olayda 5- 6 kişi de tuniklandı. Deniz piyadelerinin komutam Tümgeneral JamesMattis, ABD askerlerinin, Bağdat' ın ba- zı kesımlerine bugün elektnk vermeyi umdu- ğunu söyledi. EROL MANİSALI üstü kapalı tehdit Barzani Kerkük'ü sahiplendi Dış Haberkr Servisi - Irak Kürdistan Demokratik Partisi lideri Mesud Barauti, Kerkük'ün bir Kürt kenti olduğunu ileri sürdü ve bunun pazarlık konusu olamayacağını söyledi. Barzani, bağımsız Kürt devleti hayallerinin hâlâ sürüp sürmediği konusunda ise "Bu meşru haktır, ama biz gerçekçiyiz. Bu hak için savaş sürdürükcektir. Fakat her durumun ayn koşulu var" yanıtıru verdi. IKDP lideri Barzani, Lübnan televizyonuna verdigi roportajda, Kerkük'te Kürt güçlerinin bulunmadığını öne sürerek Türkiye'nin Kerkük'ü ekonomik bir üs olarak kullanmayı düşündügünü söyledi. Barzani, "Bence Türkiye, Kerkük'ü bir ekonomik üs olarak düşünüyor ve Kerkük'ün Kürtlerin ehne geçmesiyle ikride kundacak olan bağımsız Kürt devletinin kurulmasına yarduncı olacağmı ve Kerkük'süz Kürtierin bağımsız devlet kuramayacağuu düşünüvortar. O . Tabü ki bu XJarzani, tamamen hayal ürünü; anlaşmalar var Kerkük, Kürt denerjminde bik olsa,petrol merkezi hükümete birakdacak" dedi. Kerkük'ün Kürt kenti olduğunu ileri süren IKDP lideri, bunun pazarlık konusu olamayacağını ifade etti. Türk güçlerinin kente girmesi durumunda bundan en çok Türkmenlerin zarar göreceğini söyleyen Barzani, Türk müdahalesine tüm Irak halkmın direneceğini öne sürdü. Ancak Barzani, Türkiye'yle askeri müdahaleye gerek olmadıgı konusunda görüş birliği bulunduğunu da vurguladı. Barzani, "Kerkük'te kargaşa yaşanmasaydı, Türkiye'nin irtibat subaylan g&ndermek için gerekçesi ounayacakû" dedi. IKDP lideri, "Kerkük'te yağma ve soygun yaşanmasaydı Türklerin böyk bir takpte bulunmalan için tûçbir gerckçesi olmazdı. Kerkük'te yapılan bu eylera. Türk goztetncüeri Kerkük*e getirin" diye konuştu. Barzani, bağvmsız Kürt devletiyle ilgili olarak, "Bu meşru haktır, ama biz gerçekçiyiz. Bu hak için savaş sürdürükcektir. Ama her durumun ayn koşulu var" dedi. Irak'ın kuzeyindeki Musul'da 4 etnik gruplar' arasmdaki çatışmalar sürüyor ABD-Arap-Kürt gerginliği 'arzanı, Türk güçlerinin Kerkük'e girmesi durumunda bundan en çok Türkmenlerin zarar göreceğini öne sürdü. • Kentte Amerikan askerleri halkın üzerine ateş açıyor, Kürtlerle Araplar da kendi aralannda çatışıyor. Dış Haberier Servisi- tşgal güçle- ri Irak'ta düzenı sağlayamazken Mu- sul, Kerkük ve Tıkrit'te çatışmalar ve kargaşa sürüyor. Musul halkının ABDTüere öfkesi de büyüyor. ABD birliklerinin Musul'daki olaylar sırasında ateş açması sonu- cu ölenlerin sayısı 17'ye yükseldi. Hastane yetkilileri, kentteki halk hareketlerinin ikinci gününde de açılan ateş sonucu yeni ölümler ol- duğunu, toplam 18 kişinin yaralan- dığını belirtti. ABD'nin Katar'daki Merkez Ko- mutanlığı'nda açıklama yapan Tuğ- general Vmcent Brooks, Musul'da, "ABD askerterinin tehditkre karşv bk vermesi sonucu baa kişflerin öt- düğünü" çatışmalann sürdüğünübe- lirtti. Önceki günbir bankanınönün- de Amerikan askerleriyle polis ve banka soyguncusu olduklanndan kuşkulanılan kişilerle çatışma çıktı- ğınıbelirten Brooks, soygunculardan bazılannın öldüğünü bildirdi. Brooks, "Yasave düzeni sağUuna- ya çahşıyoruz. Koalisyon güçkrine yönehktehditfcrekarşjhk veriyoruz. Askerimizin kendini koruma hakkı var" dıye konuştu. ABD askerleri ve peşmergelerin girdiği Musul'da, geçen sah ve çarşamba Amerikan birliklerinin ateşiyle 17 kişi öldü. Geçen salı ABD askerleri valüiğin önünde gösteri yapan halkın üzeri- ne ateş açmış, olayda 10-12 kişi öl- müştü. Gazeteciler ve görgü tanık- lanna göre, cankurtaranlar Musul'da- ki hastanelere sürekli yaralı taşırken kentte silah seslen duyuluyor. Kent- Irak'ta yasa ve düzeni sağlamaya çalışan işgal güçleri, çarşafh kaduılann üzerini anyor. (Fotoğraf. KEWSWEEK) teki Kürt azınlıklarla Araplar ara- sında da çatışmalar yaşanıyor. tşgakfleri hastaneye sokmuyorlar Doktorlar, yarahlaruı tedavisine yetişemezken öfkeli koruma görev- lileri işgalaskerlerininhastanelere gir- mesine izin vermiyor. Hastanenin önündeki bir Amerikan askeri, "Bi- zi iyi karşüayacaklanıu sanryorduk. Bukadar şiddetbekkmiyorduk" de- di. Bvr doktor ise "Peşmergeleri ve Amerikahlan istenuyoruz. Güvenn- ğimizi sağlamak içingeldikkrini söy- tüyortar ama bize ateş açıyoriar" di- ye konuştu. Bazı doktorlar yaralanan Kürtleri tedavi etmeyi reddediyor. Peşmer- gelerin çekildiği ve denetimin ABD'ye geçtiği Kerkük ise daha sa- kin. Kentte telefonlar çahşmaya baş- larken su ve elektnk de veriliyor. Tikrit yakınlannda da Saddam Hüseyin'in aşiretinin üyeleriyle ra- kip gruplar arasmda çatışma çıktı. Çatışma, bir gıda deposuna çevre köylerden bazı kişilerin gelmesi üzerine başladı. Saddam'ın aşireti- ne bağlı 8 kişi sopalarla, pirinç, şe- ker ve un almakta olan bir kamyo- netteki 3 kişiye saldırdı. Bir başka olayda da 10 kişi, bir otomobildeki 2 kişiye saldırdı. Savunma Bakanı Gönül'ün yorum hatasım Dışişleri Bakanlığı açıklama yaparak düzeltti Washiııgton Türk askerine soğuk AYHANŞtMŞEK ANKARA-Türkiye'nin Irakiçinplanlananulus- lararası güvenlik gücünde yer almayı düşündüğü, ancak ABD'nin buna sıcak bakmadığı öğrenildi. Edinilenbilgilere göre, Türkiye ile ABD arasında bu konuda "fikir teatisi" bir süredir devam eder- ken, Washington komşu ülkelerin Irak'ta güven- lik amaçh da olsa asker bulundurmasına sıcak bak- madığı mesajını verdi. ABD'nin Türkiye'den as- keri talepte bulunduğunu söyleyen Milli Savunma BakanıVecdiGönül'ü ise Dışişleri Bakanlığı açık- lama yaparak düzeltti. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ABD'nin Türkiye'ye "CMasıkatkısuusonnasını'' gazetecile- re yanlış yorumlayınca başkent kulislerinde heye- can yarattı. TBMM'de sorulan yanıtlayan Gönül, ABD'nin Irak'ın yeniden yapılandırnması kapsa- mında Türkiye'den asker ve sivil, ulaştırma, tıbbi yardım, Arapça bilen nükleer uzmanı, iletişim per- soneli ve iletişim malzemesi talebinde bulunduğu- nu söyledi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise Ati- na dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada ABD'nin Türkiye'den asker talebinin hükümetin önüne gelmediğini söyledi. Daha sonra Dışişleri Bakanlığı da açıklama ya- parak, ABD'nin ilettiğininbir talep değil "suauıa- me" olduğunu bildirdi. Açıklamaya göre, 26 Mart 2003 tarihinde bütün koalisyon ülkelerine askeri, güvenlik, yeniden yapılandırka ve insani yardım gibi alanlarda ne gibi kartılarda bulunabilecekle- rine ilişkin "sualname" iletildi. Dışişleri ve ABD kaynaklan da ABD'nin \alepte bulunmadığını, "düşünceegzersizj'' niteliğinde diğer koalisyon ül- kelerine olduğu gibi Türkiye'ye de olası katkılan- nı sorduğunu dile getirdiler. ABD Büyükelçisı Ro- bert Pearson da dün bu çerçevede Müsteşar Yar- dımcısı Büyükelçi Baki Ükin ile görüştüğü kayde- dildi. Edinilenbilgilere göre Türkiye, Irak'ta oluş- turulacak gücünNATOkapsamında olması ve Tür- kiye'nin de burada yer alması için girişimlerini sürdürüyor. ABD ile yürütülen temasların bu aşa- mada görüş alışverişinden öteye geçmediğini kay- deden Dışişleri kaynaklan, ABD'den "Irak'a as- ker gönderme" yönünde bir talebin ise söz konu- su olmadığını dile getirdiler. Vecdi Gönül, ABD'nin sorulanyla ilgili olarak masraflan kimin karşıla- yacağının önemli olduğunu vurguladı. Atina'da tşgal ye İlhak Merasimi 1992'de AB Kıbrıs Rum Kesimi'ne "başvurunu gündeme alıyorum, ada AB'nin ilgi alanına giri- yor" dediğinde Genel Sekreter Perez de Cuellar, "AB'nin bu işle iigisiyok. Btvksel tarafolamaz, so- run hiç içinden çıktlmaz hale gelir" demişti. Haklı idi; ancak bu işler hak ve hukuk ile yürü- müyor. Bugün Kofi Annan, "Ktbns işiniAB'ye ha- vale ediyoruz" diyor. Sorun Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü değildir. Sorun, AB'nin 1992'de. yani Ma- astricht ertesinde vermiş olduğu "işgal ve ilhak ka- rannın" 1992 - 2003 döneminde altının pişiriierek kotarılması meselesidir. Netesadüf, aynen 1992 - 2003 arası Irak'ın işga- linin alryapısının hazırlandığı dönemde olduğu gibi. 16 Nisan'da Atina'dakı tören Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin AB'ye ve Yunanistan'a "ilhak - Eno- sis" kutlamaları için yapılmaktadır. - 9 Kasım 1995'te AB Komisyonu, 6 Mart 1995 Gümrük Birliği belgesinin "Avrupa Pariamento- su'nda onaylanması için" parlamento üyelerine gönderdiği Türkiye raporunda şöyle diyordu; "Bu belge onaylanmaz ise Kıbns meselesinin çözümün- de AB zorianabilir". Gümrük Birliği ile Türkiye tek yanlı bağlanıp ka- pıda oyalanırken "Kıbns meselesi" de çözülüve- recekti. Bunu "Ege meselesi", diğer meseleler iz- leyecekti. - Soguk savaş sonrasında AB, içine almayaca- ğıTürkiye'yi kıstınp, bastıra bastırasorunlannı "çö- züyordu". Aslında çözülen sorunlar değil, Türki- ye'dir: Içimizdekilerin destegi ile... - 6 Mart 1995'te Tansu Çiller ve Murat Karayal- çın Brüksel'de "imza merasimınde", Türkiye'nin AB'ye gınşini değil, birsömürge belgesıni imzaiıyor- lardı. Hıçbir adayın ımzalamadığı bir belgeyi. Yanında, AB Başkanlık Bildirgesi başlıklı 1 say- falık bir belge duruyordu; AB'nin Rumlarla, "Hu- kuka aykın olarak" da olsa, görüşmelenni başla- tacağını bildiren bir belge. Kutlamalar, davullar, zurnalar AB üyeliği için de- ğildr. Türkiye'nin tek yanlı bağlanma süreci için yapılıyordu. - Büyük sermaye böyle istemişti. Brüksel ve Washington böyle istemişti. 70 milyonun, hatta TBMM'nin haberi bile yoktu. Çok iyi biliyorum, 90 -100 milletvekili ile ben konuştum. - Aralık 1999'da, "göstermelik adaylığımız" ka- bul edılirken yıne merasimler yapılıyordu. Aynı çev- relerTürkıye'yı 70 milyonu yıne kandınyorlardı. Kuy- ruğuna, şımdilık Kıbrıs ve Ege koşulları takılmış ve tek yanlı süreci sürdüren; Fischer'in deyimi ile, "uyutma ve unutma" sürecıni derinleştıren belge. 70 milyon insan gözgöre göre uyutuluyordu. AB yann da Türkıye'yı ıçine almayacaktı. Elitve oligar- şi istediği için yapılıyordu bunlar. - Aralık 2000 Nice Doruğu'nda da Türkiye, '12' adaydan tamamen aynlmış; Kıbrıs, Ege ve çözülme sürecinin devam ettirilmesi için kapının önündeki is- kele babasına zincirlerle bağlanmıştı. Alıp başını, "Ben ulusal çıkartanmı koruyacağım" diye bir yerie- re gitmesin, yerinde kalsın düşüncesi ile. - Aralık 2002'de Kopenhag Doruğu'nda; "Gö- rüşmelere başlanıp başlanmayacağma ve başla- nacaksa, hangi tarihte başlanacağına" karar ve- rilecek tarih belirleniyordu! Türkiye ile alay edildiğini anlamak için Fischer'in, "önce uyutalım, sonra unutalım" dediği bant ka- yıtlannın ille de, basında yayımlanması mı gereki- yordu? AB, ilhak ve işgallerinı sürdürmek için, tek yanlı bağladığı Türkiye'yı sürekli kapısındatutacaktır. Bu durumu "savunan çevreler" 70 milyon insani daha ne kadar kandıracaklardır? Atina'da 16 Nisan'da yapılan kutlama bir "ilhak ve işgal" kutlamasıdır. GereğJnTyapmak!^ Ankara'da TBMM varsa, hükümet varsa gere- ğini yapmak zorundadırlar. Aynen Irak'ın hukuk dışı işgal edildiği gibi Kıbns da işgal edilmektedir. Ve aynı zamanda Yunanıstan'a ilhak edilmektedir. Ankara, "Bu hukukdışı işgale ses çkaramam, yok- sa AB bana kızar, Brüksel ile ilişkim bozulur" mu diyecektır? 70 milyon insan böyle düşünmüyor. Türkıye'yı tek yanlı bağlamak isteyen bazı bü- yük sermaye çevreleri, bazı elitve dış odaklar böy- le düşünüyor. Sevgili okurlar, bunlar zaten hep böyle düşün- mediler mi? 50 yıl önce de, 85 yıl önce de hima- ye istemediler mi?.. Bunlar hep aynı çevreler. Padişahım çok yaşa derken Mustafa Kemal'i hain sayanlar, ingiliz'in mı, Amerika'nın mı man- dasına girelim diyenler hep bunlardı. Aynı azınlık bugün de "manda" istiyor. Sadece kendileri için, 70 milyonla bir ilgisı yok. TBMM aldığı Kıbrıs karannın arkastndaduracak mı? HükümetTBMM'nin son aidığı karara bağlı ka- lacak mı? YoksaTayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, "Esas olan Brüksel ve Washıngton'u gücendirme- mektir, gerisi hiç önemli değil" diyerek 70 milyo- na boş mu verecekler? Sadece "kendilerini mi" düşünecekler? Göreceğiz Kim kımlerin yanında, kimlerie be- raber anlayacağız... Tarnam mı, yoksa uyutmaya devam mı? www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Polisin Kuzey İrlanda raporu. İngiltere milislerle işbirliği yaptı LONDRA (AA)- İn- giltere'nin Kuzey İrlan- da'daki Protestanpara- militer gruplarla işbir- liği yaptığı ve Katolik- Cumhunyetçi bir a\Ti- katın öldürülmesınde yüksek rütbeh bir tngi- liz subayının rol o>Tia- dığı ortaya çıktı. Olayla ilgili olarak baştatngiltere'ninPekin Büyükelçiliğı'nde as- keri ataşe olarak görev yapan Albay Gordon Kerr olmaküzere, 10'a yakın polis ve askerin tutuklanıp yargılanabi- leceği belirtiliyor. Metropolitan Polis şefi Sir John Stevens' nin hazvrladığı raporu ele geçiren bazı Ingi- liz gazeteleri, raporda Kuzey İrlanda'da 1980'li yıllann sonu ve 1990'h yıllar bo- yunca görev yapan giz- li bir ordu biriminin suçlanc ığını yazdı.'-.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear