01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAVTA -4- CUMHURİYET 16 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER [email protected] Müzeden çalınan bau eserlerin Paris'egittiği öne sürüldü... ABD 'ye tepHyağtyor ygarlık satışa çıküDış Haberler Servisi - Irak'ın başkentı Bağdat 'takı Arkeoloji Müzesı'nın yağma- lanması ve olağanüstü değerde özgün eser- lerin bulunduğu Milli Kütüphane'nın yağ- malandıktan sonra ateşe verilmesıne bılim adamlanndan büyük tepki geldi. Kütüpha- nedekı yangının söndüriildüğü kaydedılir- ken, müzeden çalınan eşyalann çoktan Pa- ris 'te satışa çıktığı öne sûrüldü. ABD'deki arkeoloji kummlan ve UNES- CO, ABD'li yetkilıleri, Irak'ın kültürel mi- rası ve arkeolojik alanlan konusunda sa- vaş başlamadan aylar önce uyardıkJannı kaydettiler. Chıcago Üniversitesinden McGuire Gibson. "Onlan yağmalaına ko- nusunda daha baştanuyardık. Korunacak- lanndan o kadar emindim ki" dedi Gib- son, "Bir sürii parçanın gittiği belli. Ba- zılaruun çoktan Paris'te satışa çıktığı söy- leniyor'' diye konuştu. Hollanda'daki Leiden Üniversitesi'nde Asur uzmanı olan Doç. Dr. VVlBred van Soldt, bürün dünyayı, "Irak'ta tarihi de- ğerierin ve müzelerin yağmalanmasuıa ABD ve İngiüzlerin sessiz kahnasının pro- testo etmeye" çağırdı. Geri donmeleri düş Van Soldt, yağmalanan eserlerin Bağ- dat'a geri dönmesinin kendisi için bir ha- yal olduğunu, çünkü 1991'deki savaş sı- rasında da çalınan 4 bine yakın tarihi ese- rin çok azının su yüzüne çıkabildiğini ifade etti. Ingiliz bilim adamlan, ABD ve îngilte- re'ye çağnda bulunarak "Iraktaki arkeoiog- laıîn ve küratörierin görevlerini yapmala- rma destekvermeierini ve eserlerin ülkeden çıkanlmaönenTerinigeriçevirmelerinr ıs- tedi. Iraklı arkeologlann, tarihi alanlan ve eserleri koruma konusunda "olağanüstü Arkeolojik hazine yok oluyor AsurAslanı (M.ö.1000) bir üne" sahıp olduklanna dikkat çeken uzmanlar, hükümetlerini defalarca uyar- dıklannı. ancak önemsenmediklerini vur- guladılar. Bilımadamlan, Amerika'dan, bu eserlerin Irak'tan çıkmasında Ingiltere'nin aracı olmaya çalışmasına da engel olma- sını istedi. Kütüphanenin yakılmasına tanık olan Ingiliz Independent gazetesi yazan Robert Flsk ise olayı. "Bağdat'm vağmalanma- suun son bölümü'' olarak niteledi. Tankın kapısına kadar giderek yalvardığını, an- XÎağdat'taki Milli Kütüphane'de çıkan yangın söndürüldü... Ancak binlerce değerli eser kül oldu. Kütüphanenin yakılmasına tanık olan Independent yazan Fisk, "13. yüzyılda Cengiz Han Bağdat'ı yaktığında, Dicle'nin, kitaplann mürekkebi nedeniyle siyah aktığı söylenir. Dün ise binlerce eski kitabın ve belgenin siyah külleri Irak'ın göğünü kaplıyordu" diyor. cak Amerikalılann hiçbir şey yapmadık- lannı anlatan Fisk, Bağdat'ın bundan bin yıl önce bölgenin okuma yazrna oranı en yüksek kenti olduğuna dikkat çekerek ya- zısını şu sözlerle tamamlıyor: " 13. jüzyıkla Cengiz Han Bağdat'ı yak- oğmda, Dicle'nin, kitaplann mürekkebi ne- deniyle siyah aktığı söylenir. Dün ise bin- lerce eski kitabın ve belgenin siyah külle- ri Irak'ın göğünü kapbyonlıı." Dünya üzerindekı en eski yerleşim yer- lerinden olan Mezopotamya'ya ait eserler tf: de dahil yaklaşık 170 bin eserin bulundu- ğu müzede, Sümerlere ait mücevherler, Babillilere ait çıvıyazısı tabletlen ve Asur- lulara ait fildişı objeler yer alıyordu. Mü- zenin Islami eserler bölümündeyse Orta- çağ'da yapılmış olan camılerden çiniler, paha biçilemez Kuranıkerim'ler, 19. yüz- yjlda yapılmış olan saraylardan eşyalar ve süslemeler, mücevherler ve paralar vardı. Bağdat'taki Milh Kütüphane'deki yan- gın söndürülmüş olmasına karşın, Os- manlı dönemine ait tarihi belgeler, Kura- nıkerim'ler ve Irak'ın tarihine ilişkin ar- şivin tamamı kül oldu. 1954'teimzalanan Lahey Sözleşmesi. "savaş durumunda kültürel mirasm korunmasınr içeriyor. ABD'den geç açıklama Irak'ın petrol bölgelerindeki güvenliği en yüksek düzeyde tutmasına karşın. müze ve kütüphanenin yağmalanması ve yakılması- na hiçbir müdahalede bulunmayan ve daha önce müze önünde bulunan tanklan geri çeken Amerika. "kaçınlan eserlerin geri ge- tirflmesindeöncü olacaklannı" açıkJadı. Dı- şişlen Bakanı Colin Poweu\ Irak'ın tarihi mirasını korumaya söz verdiklerini belirte- rek, müzenin yağmalanması sonucu mey- dana gelen hasarlann onanlmasına da yar- dım edeceklerini söyledi. Powell, "ABDso- rumluhıklannın büuıcindedir" dedi. UNESCO da 30 kadar uluslararası uzma- nın Fransa'nın başkenti Paris'te yann birara- ya geleceğini bildirdi. UNESCO'nun kül- tür genel müfettişi arkeolog Munir Buşe- nald ise Interpol 'ü, Uluslararası Sanat Eser- leri Tüccarlan Derneği'ni, Uluslararası Mü- zeler Konseyi'ni ve aynca Irak'a komşu üikelerin kültür bakanhklannı sanat eser- lennin kaçakçıhğını engellemeye çalış- malan için alarma geçirdiklerini kaydetti. YGARLIK KARŞITIKOALÎSYON ' Kültürel soykırım' Ir OKTAYEKtNCt ABD'nin Irak'ı bombala- yarak yarattığı uygarlık tah- ribatı ışgalle birlikte "kül- tür talanına" dönüşürken Amerika'daki "Ermenilobi- si"nin de Kongre'ye yeni bir "soykınm tasansı" verdigi haberini aldık... (12 Nisan 2003-gazeteler) Tarihi, siyasal amaçlar uğ- nına çarpıtmayı yıllardır "po- btika" olarak benimseyen bu lobi ile yine ABD'deki yan- daslannın oluşturduğu "uy- garlık karşıtı koalisyon". Irak'a saldırıdaki ortaklığı anımsatmıyor mu?.. Oysa şımdı bu *savaş"la birlikte ya- şanan dramın adı da birçok uluslararası kültür sözleşme- sine göre ancak "soykmm" olarak tanımlanabilir. Çünkü, başta Bağdafta, Bağdat Müzesi'nde ve ülke- nin diger tarihsel merkezlerindeki binlerce yıhn uy- garlık belgelerinin yokedilmesiveta- lanla tahrip edilme- si demek, aynı za- maıda "insaıu in- sanyapan değerle- rin* ortadan kaldı- rılnası anlamma geLyor. Yine insan soymun da tarihten gelen kül- tür •e kimlik köklerinden bes- len:rek sürebihnesinin esin ve }aşamkaynaklannı oluştu- ranbu mirası yitirmek de ay- nı sjyun giderek "tükenmesi- ni"hazırlıyor. îste bu nedenle, örneğin ön- cefc yıllarda Balkanlar'daki tariıi kentleri bombalayan- lar.Mostar'da, Dubrovnik'te insaılığın kimlik köklerini tahıp edenler, Avrupa tnsan Hadarı Mahkemesi'nde yar- gılaımaktalar... "Iûrkiye'nin ve dığer ço- ğu ılkenin ulusal yasalann- da ia kültürel mirasa kasıtlı olaak zarar verenler hakkın- da a ağır yaptınmlann ge- tirüniş olrriası ve anayasalar- da a bu mirasa karşı işlenen suçann "affedilemejeceği'' kvınlının bulunması, tarih- sel değerlerin "insan soyu- nuı esenüği için" kutsal ol- nsanın 'insan kimliğiyle' yaşaması için gerekli kökleri yok ediyorlar. ması nedeniyledir. Günümüzün uluslararası hukukunda sayısız sözleşme ve kuralla güçlendirilen bu "insanlık yasalanna" rağ- men, ABD \e Ingiltere'nin Iraktaki tanh hazinelerini hedef alan saldınlara ve yağ- maya neden olan tüm tutum- lan, bir bakıma gelmiş geç- miş en büyük ve "kahcr yı- kımlara neden olacak "kül- türel soykmnT suçunu oluş- turuyor. Önce tarih kurtanlmah Aslında tüm .'Vmerikalıla- nn da kendi tarihlerindeki "yoksuDuğu" gidermek üze- re, hiç değilse "dünyalT kim- likleriyle, insanlığın kültü- rel dayanaklanndan yarar- lanmalannı engelleyen bu soykınmın "tazminaü" da yine ABD'nm sorumlulu- ğunda değil midir? Son günlerde, özellikle "iş çevre- lerimizin" ve buna bağh "si>'asal kad- rolann'' çok heves- lendikleri görülen "Irak'm yeniden iman" projelerin- de, bu saldınyla (ah- rip olan tarihsel ya- pılann ve eski kent dokulannın "resto- rasyonu" öncelık kazanma- lı... ABD'nin bu imar süreci için ayırdığını belirttiği mil- yar dolarlann yeteri kadan da işte bu "soykmmın" tahriba- tını onarmaya aynlmalı. Ken- di yaraladığı kültürün yeni- den yaşama kavuşturulrnası- na en büyük katkıyı yine ken- disi yapmalı... Üstelik ABD, bürün servetini de "insannk üzerinden" elde ehnedi mi? Şimdi, Türk hükümetin- den ve Irak ta "ABDihakle- rinden iş kapmaya çanşan" müteahhitlerimizden, ulusu- muzun ve tüm ınsanlığın bir beklentisi var. Dünyanın sö- mürürmesiyle elde edihniş bu paralara. hıç değilse "ta- rihin kurtanlmasj" için aday olun ve aynı yönde harcan- ması için de o çok sevdiği- niz "muhafazakâr-liberar rutumlannızın artık bir işe yaramasını sağlayın... NASIL BİR GELECEK? - Saddam Hüse>in'in baskıcırejimive yaptınmlar altında doğdu. Savaşla büyüdü. Irak'ın kültürel mirasuun talan edilmesine tanık oldu. Irakh çocuklan nasıl bir gelecek beküyor? (Fotoğraf: AP) Prof. Şengör'ün Amerikan Bilimler Akademisi'ne mektubu: Yargılanmalarıgerek Dış Haberler Servisi - f n j Jeoloji Mühendisliği'nde öğretim görevlisi. Amerika Bilimleri Akademisi. Avnıpa Akademisi ve TÜBA üyesi Prof. Dr. Ceial Şengör, Amerikan Bilimleri Akademisi ve Avrupa Akademisi'ne gönderdiği mektubunda, "Bağdat Müzesi'nin yağmalanmasmdan ötürii" duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bağdat Müzesi'nin, medeniyete ait tarihi koleksiyonlann en önemlilerinın bulunduğu bir yer olduğuna dikkat çeken Şengör, Mezopotamya'nın, insanhğın barbarlıktan uyandığı. kanun ve düzene alışrığı ve varlıklannı gelecek kuşaklara aktarmanın önemini kavradığı bir yer olduğunu vurguladı. Bilim felsefecisi Karl Popper'rn, insanın düşünce ürünlerine Dünya III admı verdiği kuramına da atıfta Celal Şengör Irak'taki kültürel mirasın yağmalanmasında Bağdafta bulunan Ulusal Müze de nasibini aldı. (Fotoğraf: AP) bulunan Şengör, "Dünya III, kütüphanelerde, müzelerde saklanır. Dünya IH'ü yok etmek, insan uygarbğını, yani insanlan yok etmektir" dedi. Şengör şöyle devam etti: "İnsan uygarhğı, binlerce ve binlerce jilda geüşmiştir. Bu uygarnğm ürünlerini yok etmek, o uygarhğı yok etmek demektir. tnsanlar ölebiür, şehnier mahvolabilir, bugünkü yaşam bildiğimiz anlanuy İa ortadan kalkabilir. Ancak eğer uygarbğırruzın ürünlerini silerseniz, insanhğı, ilk deviıierindeki barbarnğa dönmekten ahkoyacak hiçbir engel kalmaz." Mektubunda, Ikinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Nürnberg mahkemelerine de değinen Şengör, bu mahkemelerde Nazi savaş suçlulannın suçlandıklan cürümlerden birinin de "kültür varnklannın çahnması ve zarar görmesi" olduğunu vurguladı. Şengör, "ABD Başkanı George Bush, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, İngiltere Savunma Bakanı Geoff Hoon ve askeri harekâtıan sorumlu bakanlar da bu suçtan yargılanmalıdır" dedi. Suriye VVashington yönetimini böldü Rumsfeld'le Powell yine 6 anlaşanıadı' • Israil ABD'den Suriye'ye baskı yapmasmı istiyor. Washington'da "askeri müdahale konusunda" görüş aynlığı bulunduğu, ancak ABD Başkanı Bush'un, Pentagon'dan yapılan Suriye'ye saldın önerilerini kabul etmediği bildiriliyor. Dış Haberler Servisi - ABD yönetiminde, Suriye konusun- da askeri eylem yanlısı Penta- gon ile, şimdilik yaptınmlarla yetinihnesini sa\ r unan Dışişle- ri Bakanlığı arasında görii^ ay- nlığı yaşandığı bildirildı. NTVMSNBCnın "VVashing- ton'daki güvenihr kavnaklara" dayandırdığı haberine göre. Sa- voınma Bakanı Donald RumsfeM ve Yardımcısı Paul VVotfowitz'in başını çektiği şahinler, Surı- ye'nin Amerikan taleplennı ye- rine getirmemesi durumunda askeri güce baş\Tirulmasını is- tiyor. Şam'a ambargo uyansın- da bulunan Dışişleri Bakanı Co- lin Powefl'ın ise, şimdilik yap- tınmlarla yetinilmesini savun- duğu belirtiliyor. Powell'ın yaptınm yönünde- ki açıklamasının hemen arduı- dan, ABD Kongresi'nin ait ka- nadı Temsilciler Meclisi'nde iki milletvekili, Suriye'ye ekonomik ambargo öneren bir tasanyı res- men sundu. .ABD'nin, sert uyanlannı, Su- udi Dışişleri Bakanı Suud El FaysaJ aracılığıyla öncekı gün Şam'a ilettiği bildirildı. ABD'nin taleplerine Suriye'nin nasıl yanıt vereceği henüz bilin- miyor. Ingiliz The Guardian gazete- siyse, ABD Başkanı George Bush'un, Pentagon "dan yapılan Suriye'ye saldın önerilerini ka- bul etmediğini ve bu amaçla başlatılması düşünülen hazırlık planlannı önlediğini yazdı. Rumsfeld 'in birkaç hafta ön- ce, Suriye ile savaş konusunda planlaryapılması emrini verdi- ğini öne süren gazete, Sa\ıınma Bakanlığı Müsteşan DoughFe- hth ve Pentagon yetkilisi Wilb- am Luti'den, Suriye'nin Irak re- jimine silah desteği, Ortado- ğu'daki terönst gruplarla ilişki- leri ve geliştirdiği iddia edilen kimyasal silah teknolojisi hak- kında brifing istendiğini kay- Aıiel Şaron: Esad tehökeli detti. Gazeteye göre, bir istihba- rat yetkilisi, "Bu taröşma hiç- bir yere\-aramadi tabii, Başkan son noktayi koydu ve konu ka- pandı" dedi. Petrol akışı kesfldi ABD Savunma Bakanı Do- nald Rumsfeld, Amerikan bir- liklerinin, Irak'tan Suriye'ye ya- sadışı petrol nakli için kullanı- lan boru hattını kapattığını be- lirtti, ancak iki ülke arasında pet- rol akışı ohnadığı konusunda garanti veremeyeceğini söyle- di. Rumsfeld. gazetecilere itti- fak güçlerinin boru hatlannı imha ettiğini yalanladı ve "O ül- kede alryapıyı koruduk" de- di. Suriye'nin, BM yaptınmla- nnı ihlal ederek, 2000 yılında açılan boru hattından günlük 150 bin-200 bin varil petroi al- dığı iddia ediliyor. İsrail basla yapıyor Israil Başbakanı Ariel Şaron, Suriye Devlet Başkanı Beşir Esad'ı, "tehfikeH birbder" ola- rak nitelendirdi. Şaron. Yediot Ahronot gazetesine verdiği de- meçte. Esad'ın "Irak savaşm- dan yanhş sonuç çıkardığınj" belirtti ve "düşünebilen herke- sin Irak'ın kaybeden tarafoldu- ğunu bilebileceğini" söyledi. "Esad'ın mevcut durumu kav- ramadaki yetenekstzfiğinin onu tehdit hatine getirdiğini" iddia eden Şaron. Esad'ın yine aynı hatayı yapabileceğini savundu. Povvell: Hayal kırıklığı tarih oldu 1 milyar dolar için karar vermedinı • ABD Dışişleri Bakanı "Türkiye'ye yardım konusunda meslektaşlanm, ABD Hazine Bakanlığı ve uluslararası kuruluşlarla birlikte çalışacağız ve Türkiye'nin ihtiyaçlannın ne olduğuna dair bir değerlendirme yapacağız." dedi. YVASHINGTON (AA> ABD Dışişleri Bakanı Cotin Pöwell, ABD tarafından Türkiye'ye 1 milyar dolarlık hibe yapılması konusunun yalnızca işbirliği sorunu ohnadığını belirterek. Türkiye'nin ihtiyaçlannın da göz önünde bulundurulacağı- nı söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Po- well, Washington'daki yabancı basın merkezinde gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Bir ga- zetecinin, ABD Kongresi'nin Türkiye için onayladığı 1 mil- yar dolarlık yardımı koşula bağ- ladığını belirterek. bu konuda- ki karann ABD Dışişleri Baka- m'na bırakıldığını hatırlatma- sı üzerine Powell, "Ben henüz bir karar vermedinı. Bu komı- da meslektaşlanm, ABD Hazi- ne Bakanhğı ve uluslararası ku- ruluşlarla birlikte çahsacağızve Türkiye'nin ihtiyaçlannın ne olduğuna dair bir değerlendir- me yapacağız. Bu sadece işbir- Kği meselesi değil, Türkiye'nin oandaneyeihtiyaaokluğunada bağh" dedi. Povvell, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkrye'rrin taleplerimiz ko- nusunda harekete geçememesi yüzünden çok büyük hayal kı- nkhğma uğradığımız bir sır de- ğil. Türk hükümeti de bu du- rumdan ha>al kınkhğı duydu. Hayal kınküğı gerçek, ancak aynı zamanda tarihin parçası oldu. Türldye ile ilişkilerimiz güçlü ve sağJam. lleriye doğru yöneldik. Türkiye'nin, ekono- misini geliştirmesine yardım et- mek istrvoruz. Son haftalarda- ki işbirliği bizim için çok tarmin edici. Bunu da hesaba kataca- ğon. Ancak şu aşamada, ne tür bir yargıya ulaşacağımı söyleje- mem." Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile hemen her gün telefon görüşmesi yaphğını belirten Po- well. Irak'ın yeniden yapılan- ması çabalarında, özellikle Irak' ın komşulannın önerileri- ne açık olduklannı \-urguladi Povvell'ın ardından bir basın toplantısı düzenleyen ABD Ge- nel Kurmay Başkanı Orgeneral Richard Slyers, Türkiye ile ABD arasında her iki ülke için de çok önemli ve stratejik iliş- kiler bulunduğunu belirterek, Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Hilmi Özkök ile arkadaş ol- duklannı, son dönemde her haf- ta telefonda konuştuklannı söy- ledi. Bir gazetecinin. "Kuzey Irak'ta 5 binden fazla PKK te- röristi buhınduğunu" söyleme- si üzerine Myers, "Herhangi bir grup bölgede terönst faafr- yette bulunursa veya etnik te- mizliğe girişirse buna uygun karşıhk verihnesi lazım. Biz de ö>1e yapacağK" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear