22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2003 SALI 8 HABERLERÎN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızlı B B B B B B B B 13 18 15 15 19 19 20 17 Sinop PB 11 Adana Y 19 Samsun PB 16 Mersin Trabzon PB 10 Diyarbakır Giresun PB 9 Şanlıurfa Ankara Y 19 Mardin Eskişehir PB 15 Siirt Konya Y 12 Hakkâri Sıvas Y 14 Van Zonguldak PB 14 Antalya PB 20 Kars Y 12 Yu r dun kuzey. ıç ve doğu kesımlen parçalı çok bulutlu, Orta ve Do- ğu Karaderuz'ın ıç kesım- len. Iç Anadolu'nun gu- ney ve doğusu, Doğu Akdenız ıle Doğu je Gu- neydoğu Anadolu bolge- len yağmur ve yer yer sa- ğanak yağışlı, dı§er yer- ler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı yurdun batısında artarken diğec yerlerde azalacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münıh PB PB PB PB PB PB PB PB PB 12 10 14 21 18 22 22 22 ?1 Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB PB Y PB PB Y PB PB 16 18 17 17 18 16 21 23 Zürıh PB 21 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire HB Y PB Y PB Y Y PB 12 13 -2 15 12 13 10 22 Y 21 \ bututlu ^ Çck Dulutlu p Ya^munu sKart , Sulu kar Gok gurultulü G U N C E L CÜINEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada sul, Kerkük, Erbil şehirieri ve diğer Türkmen yer- leşim bölgeleri, dünyanın gözü önünde, ABD'nin gölgesi altında ve Türkiye'nin seyirciliği karşısın- da 3-5 peşmerge çapulunun insafsızlığına terk edilmiş bulunmaktadır. Gerçek budur. Söylenen sözler, verildiği alındı- ğı söylenen vaatler, bakanlarımızın yatıştıncı veya uyutucu beyanlan, hepsi boştur, laf-ü güzaftır... ... Kerkük ve Musul şehirieri ve etrafındaki böl- gede nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan Türk- men varlığı ABD'nin akıl alrnaz müsamahası, Tür- kiye'nin bu müsamahadan daha büyük gafleti sa- yesinde işgal edilmiş, yağmalanmış, çapula ma- ruz kalmıştır... ... Irak krizinin başından bu tarafa değişmez ve vazgeçilmez hassasiyetlerirniz olarak ortaya koy- duğumuz birkaç ana konu vardı. Bu konular: a) Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması. b) Ye- ni rejimin üniteryapılı bir şekilde düzenlenmesi. c) Türkmenlerin Sünni Arap, Şii Arap, Kürt grupları gibi nüfusları oranında yönetim ve temsil kademe- lerinde yer almalannın sağlanması. d) Türkmenle- rin can ve mal güvenliklerinin temini. e) Adı ne olur- sa olsun kuzeyde bir "Kürt Devleti" yapılanması- nın olmaması. f) Musul, Kerkük, Erbil gibi tarihi Türk şehirlerinin "peşmerge hâkimiyetine" terk edilmemesi gibi hususlardı... ... Şimdi geldiğimiz noktada bu konulara birer bi- rer göz attığımızda halin hiç de parlak olmadığını görüyoruz... ... Çıkardığımız bunca gürültü ürküttüğümüz kurbağaya değmemiş, sözüm ona "incepolitika", "ince pazariık" diye sürdürdüğümüz ilişkiler zinci- ri bizi acı gerçeklerle yüz yüze getirmiştir... ... Çapsız, beceriksiz, acemi, şaşkın, korkak, be- lirsiz, dişi politikaları uygulayıp bu arada burnun- dan kıl aldırmayan, afrasından tafrasından yanına yaklaşılmayan bu tecrübe fukarası iktidar, ülkemi- zi maalesef, korktuğumuz zavallı bir noktaya sü- rüklemiştir. Milletimiz yakın geleceği için çok teh- likeli olacak bir durumla karşı karşıya gelmiştir... ... Gelinen bu noktada durum şu şekildedir: Irak'ın toprak bütünlüğünün bizim için görünen garantisi yoktur. Üniter yapısının korunacağının garantisi yoktur. Kuzeyde hangi peşmerge hâkimiyetinin hangi ölçülerde kurulacağının, bunun otonom, özerk, fe- deral, federatif, adı her neyse hangi yapılanmayı getireceğinin garantisi yoktur. Türkmenler, üç milyon Iraklı soydaşımız peş- merge çapulculannın önüne atılmıştır. Bin yıllık Türk şehirieri yağmacılann insafsızlığı- na terk edilmiştir. Çiğnenen aslında üç milyon Türkmenin varlığı ve gururu değildir. 70 milyonlukTürkiye vatandaşının ve bütün Türk dünyasının gururu ayaklar altına alınmıştır... ... İktidarsözcüleri "K. Irak'agirmeniyetimizyok" diye övünerek açıklama yapmaktaydılar... ... İktidar başından beri "Poliannacılık" oynadı. Ama iktidann kafasındaki fantezileıie reel politika arasında sıkışıp kalması ve işleri eline yüzüne bu- laştınması bize büyük kayıplara mal oldu, olacak... AKP'liler bu hayal dünyasından kurtulmalı, eğer varsa ki, kendilerini bugüne kadar yanlışa sürük- leyen yanlış danışmanlannı, akıldanelerini değiş- tirmeli ve "reel politik"\n şartlannı yerine getirme konusunda akıllı adımlar atmalıdıriar... ... Otorite boşluğunun diğer yansımalan ve "Kır- mızı Çizgi" ihlalinin getireceği diğer yakın tehlike- ler beklenmeksizin bölgeye etkili şekilde müdaha- lede bulunma gerçeğiyle karşı karşıya gelmiş ol- duğumuz açıktır. Devam eden şaşkınlık, acemilik, beceriksizlik, belirsizlik içindeki görüntümüz, böl- gede daha da büyük tehlikelerle karşı karşıya gel- memize sebep olacaktır... ... İktidann ülkeye daha fazla zarar vermek hak- kı yoktur... • • • Yukardaki satırlar; Şevket Bülent Yahnici'nin geçenlerde açıkladığı MHP Başkanlık Divanı ka- muoyu bildirisinden alındı. DYP'nin, DSP'nin, ANAP gibi kök salmış parti- lerin yaşadığımız önemli günleri kimi zaman ufak tefek demeçlerle, çoğu zaman susarak geçiştirdi- ği, CHP'nin olaylara damgasını vuracak topyekûn muhalefet yerine bireysel muhalefete ayncalık ta- nıdığı birdönemde... ... Politika kulvannı, politik uygulamalannı, kad- rolannı beğenin veya beğenmeyin.. doğrulan yan- sıtan MHP saptamaları, hiç değilse yitik muhale- fete isyanlan oynayanlann özlemini bir parçacık ol- sun karşılamaya yanyor. Batacan-Köhler'le görüştü • WASHEVGTON (AA) - Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Horst Köhler ile bir araya geldi. VVashington'da IMF ve Dünya Bankası'nın ilkbahar toplantılanna katılan Babacan, dün Köhler ile görüşmesinin yanı sıra, Amerikan-Türk Konseyi (ATC) üyeleriyle de buluştu. Diyanbakıp'daki ABD askerleri • ANKARA (AA) - Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda şubat ayından bu yana modernizasyon amacıyla bulunan ABD askerleri üssü boşaltmaya başladı. Askeri malzemelerin yüklendiği 50 araçlık konvoyla askeri üsten aynlan ABD askerleri îskenderun Limanı'na doğru hareket etti. 10 numarayı 1 kişi tutturdu • Haber Merkezi - "10 Numara"da bu haftaki kazanan rakamlar, 7, 15, 16, 21, 25, 29, 35, 36, 38, 40, 43, 44,45, 57, 58. 59, 67, 69, 71, 72, 75 ve 76 olarak belirlendi. Çekilişte 10 bilen 1 kişi 56 milyar 364 milyon 800 bin lira, 9 bilenler 1 milyar 153 milyon 900'er bin lira, 8 bilenler 56 milyon 100'er bin lira, 7 bilenler 5 milyon 250'şer bin lira, 6 bilenler 700'er bin lira, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 168 bin 110 kişi de 600'er bin lira ikramiye kazandı. Türkler cinayetinde beraat! H Baştarafi 1. Sayfada Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde dün yapılan duruş- maya turuklu sanık Ünal Os- manağaoğlu katıldı. Duruşma- da söz alan müdahil avukatı Rasim Öz, dosyadaki belge ve bilgilerin sanığın cinayeti işle- diğini ortaya koyduğunu söy- ledi. Sanığın daha önce de Bah- çelievler katliamında 7 TİP"li genci katletmekten 7 kez mü- ebbet ağır hapse mahkûm ol- duğunu anımsatan Öz, Osma- nağaoğlu"nun ıddianame doğ- rultusunda ağırlaştınlmış ömür boyu hapisle cezalandı- nlmasını istedi. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Kemal Civir, 22 Temmuz 1980 tanhinde Merter'de, ara- basına binip hareket edeceği sırada 3 kişinin silahh salınsı- na uğradığını anımsatarak bu kişilerin daha sonra gasp ettik- leri taksiyle kaçtıklannı belirt- ti. Sanık Cnal Osmanağaoğ- lu'nun olaydan 20 yıl sonra ya- kalanıp hâkim karşısına çıkar- tıldığurı ifade eden Savcı Civir, sanığın görgü tanıklarınca "olaya karışan kişi" olarak teşhis edildiğıni söyledi. Teşhisin 20 yıl sonra yapıldı- ğı için kabul edilemeyeceğini savunan Savcı Civir, sanığın beraatine karar verilmesini is- tedi. Sanık avukatı Selçuk Su- nay, müvekkilinin cinayeti iş- lediğine dair delil bulunmadı- ğını savundu. Osmanağaoğlu da, olayla ilişkisi bulunmadığı- nı ileri sürerek çizilen robot resmin kendisine ait olmadığı- nı söyledi. Daha sonra karannı açıkla- yan Mahkeme Heyeti, sanığın cinayeti işlediğine dair 'yeter- li ve inandırıcı delil buluna- madığı' gerekçesiyle beraatını 23 yıl süren dava AİHM'ye gidebilir. (Fotoğraflar: Cumhuriyet Arşivi) kararlaştırdı. Olay nasıl olmugtu? DİSK ve Türkiye Işçi Parti- si'nin (TtP) kuruculan arasın- da yer alan Türkler, 22 Tem- muz 1980 tanhinde Merter'de, arabasına binip hareket edece- ği sırada silahh saldınya uğra- dı. Türkler ölürken, koruma polisi Ali Bilsev yaralandı. Da- ha sonra cinayetle ilgili Aydın Eryılmaz, Abdülsamet Ka- rakuş ve Ismet Kaçak gözal- tına alındı. Bir süre sonra dö- nemin MHP Genel Başkanı AlparslanTürkeş,Yılma Du- rak ve Celal Adan hakkında "cinayeti azmettirmek", Er- yılmaz, Karakuş ve Kaçak hakkında ise cineyeti işlemek suçundan Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nde dava açıldı. Yargılama sonucu Abdülsa- met Karakuş ve Aydın Eryıl- maz mahkûm olurken diğer sa- nıklar beraat etti. Ceza alan sa- nıklar cinayeti Celal Adan ile Ünal Osmanağaoğlu'nun plan- ladıklarını ve Osmanağaoğ- lu'nun kendileriyle birlikte iş- lediğini belirttiler. Zamanaşımına az bir süre kala Türkler aılesi davanın ye- niden açılmasuıı sağladı. 19 yıl boyunca gıyabi turuklu olarak aranan Ünal Osmanağaoğlu, 9 Nisan 1999 tanhinde Kuşada- sı'nda yakalandı. Osmanağaoğlu, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Ahaliyi ayaklandırarak bir- birini öldürmeye sebebiyet vermek" suçundan idam ce- zasıyla yargılandı. Ancak yasa değişikliği nedeniyle cezası ağır müebbet hapse çevrildi. Türkler ailesinin avukatı Ra- sim Öz, karan temyiz ettikleri- ni belirterek "Gerekirse adil yargılanma yapılmadığı için Avrupa tnsan Hakları Mah- kemesi'ne (AİHM) gidece- ğiz" dedi. çelebl: Dava AİHM'ye tagınır DİSK Genel Başkanı Süley- man Çelebi, konfederasyonun kurucusu ve ilk genel başkanı Türkler davası karannı temyiz edeceklerini ve gerekirse da- vayı AlHM'ye taşıyacaklannı bildirdi. verheugen, Cül'le bir araya geldi Türkiye'ye olumlu mesajlar vereceğiz LÜKSEMBURG (AA) - Avrupa Birliği'nin (AB) ge- nişlemeden sorumlu temsilci- si Günter Verheugen, Türki- ye - AB Ortaklık Konseyi top- lantılannda Türkiye'ye "olumlu ve cesaret verici" mesaj verileceğini söyledi. Türkiye-AB~Ortaklık Kon- seyi Toplantısı'na katıhnak üzere dün akşam saatlerinde Lüksemburg'a giden Dışişle- ri Bakanı Abdullah Gfil, AB'nin genişlemeden sorum- lu temsilcisi Verheugen'le ça- lışma yemeğinde bir araya geldi.Yemekten önce düzenle- nen AB Genel îşler Konseyi Toplantısı'na katılan Verhe- ugen, Yunanistan'ın Avrupa işlerinden sorumlu bakanı Ta- sos Gianitsis ile ortak basın toplantısı düzenledi. Verhe- ugen, bir soru üzerine bugün yapılacak Türkiye-AB Ortak- lık Konseyi Toplantısfnda Türkiye'ye "olumlu ve cesa- ret verici" mesaj vereceğini söyledi. Türkiye'de yapılan re- formlan memnunlukla karşı- ladıklannı ifade eden Verhe- ugen. Türkiye'ye yapılacak mali yardımlann arttınlması- nı isteyerek, Ankara ve AB arasındaki ilişkilerin gelişme- sine verdikleri önemi göster- diklerini ifade etti. Verheugen, K. Irak'taki ge- lişmelerle ilgili olarak Türki- ye'nin endişelerini anlayışla karşıladıklannı belirtti ve şu ana kadar uygulanan sağdu- yulu politikalann devam et- mesini arzu ettiklerini söyledi. BM, Kıbrıs metnini onayladı Müzakerelere devam edin çağnsı Haber Merkezi - Birleşmiş Milletler (BM) Güvenük Kon- seyi, BM Genel Sekreteri Ko- fı Annan'ın hazırladığı çözüm planı üzerinde anlaşmaya va- nlamamasmda KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş'ı sorumlu tutan bir karar metni- ni oybirliğiyle kabul etti. Ka- rar metninde Annan'ın hazır- ladığı planın bundan sonra ya- pılacak "görüşmelere temel teşkil edeceği" \Tirgulandı. Rum tarafi, tasan üzerindeki görüşmeler sırasında bir yan- dan Annan planının BM gün- deminden çıkanlması için yo- ğun çaba harcarken diğer yan- dan da "Müzakerelerin ba- şansızlıkla sonuçlanmasın- da Tûrk tarafının ulaşmaz ta\n etkili oldu" şeklindeki ifadeyi karar metnine soktur- mayı başardı. Konseyin kabul ettiği 1475 sayılı karar metninde, Rum ta- rafinın Iobisi sonucu, Annan tarafından hazırlanan planın bundan sonraki görüşmeler için "temel teşkil edebilece- ği" vurgulandı. Karar metni üzerindeki gö- rüşmelerin ardından gazeteci- lerin sorulannı yanıtlayan BM Güvenlik Konseyi Başkanı AdolfoAguilar Zinser "Kıb- ns'ta müzakerelerin yeni- den başlamasını ve çözüme ulaşılmasını ümit ettikleri- ni" söyledi. Zinser, "tasan- nın, müzakerelerin yeniden başlaması ve bir çözüme ula- şılması ümidiyle kabul edil- diğini" belirtti. AJL GOZtHVI SEYREYLE / IŞIL OZGENTURK • Baştarafi Arka Sayfada coğrafyalarda yol arkadaşı ola- rak şairleri seçmiş ve düşmüş yollara: "Aldatıcı gelen her şey sana yön çiziyor; ardına takılıp gel- diğin aşk, yitirdiğin ait olma duygusu, bir yanda yazıp ya- zıp uzaklaştığın romans anla- tı, şair dostunun kendini sa- vunduğu duygu sarmanı... Ro- uen-Dieppe-Reims arası döne döne durma günleri. 'Ahnyazı- sız meleğın şarkısı mı bu?' diye- rek karşılamam... Le Havre- Paris hattını su yolu bellemen... Trenlerde bıraktığın anı de- metleri... Maupassant'ın çıldı- racağı saatlerde beklediği Co- te Fleurie kıyılarında arınma duygulanna kapılmamız..." Böyledir yolculuklar, insanın en çok kendisiyle olduğu zaman- lardır, bir başka varoluş ke^fiy- le, en samimı, en içten olunan za- manlardır. Yeni dostlann zamanı- 'Babil'eYolculuk'dır: "Anton Usta'yla söze duru- yorsun. Bir yıkıntıya dönüş- müş Surp Giragos Ermeni Ki- lisesi'nin tek koruyucusu ve Diyarbakır'ın kalan tek Erme- nisi. Hançepeki anlatıyor sana. Dört ayaklı minareyi arkana alıp kentin sokaklannda kay- boîmak isriyorsun. Daha doğ- ru su bu duygusu sana taşıyor, Anton Usta. Bir hüznü payla- şıyorsunuz birlikte. Çocuklu- ğunun izlerine götürüyor seni. Yaşadığınız eve, o bırakılıp gi- dilenlerin izlerine dönüyor; Ermeni ustaların hünerleriyle bezenen taş duvarların. ahşap oymalann suretini anımsıyor- sun. Yaşananların öyküsünü anlatan bir görünümleyüzyü- zesin işte. 'Hiçbir söz bu hüznü, aradakı bu kırgınlığı kaldıramaz' diyorsun içinden." Bütün yollar boyunca, bütün kentler boyunca bir hüzün, bir kaybedilmişlik duygusu Babil yolcusunu rahat bırakmıyor. Bu hüzün doğuya doğru gittikçe da- ha da artıyor, bir yeni zaman gez- gini, inatla geçmişini anyor: "îşte, seni daha ilk adımda, Ksenophon'un Onbinlerin Dö- nüşü'ne görûren bu olsa gerek! Sümeıier, Akadlar, Asurlular. Hirriler, Hititler, Urartular, Aramiler, Keldaniler bir çağın sesi, rengiydi sanki. Ksenop- hon'un geçtiği yörelerin, dili, tarihi de bunlan anlatıyordu. Karduk ülkesine dönüyorsun yüzünü. Yüzyıl savaşİarının ezinciyle bakıyorsun bu altüst olmuş hayatlara. Yakında Bo- tan Çayı'na ulaşacaksın sen de. Cizre'ye değin gidebileceğin bir yolculuk bu. Sonra dönüp Mardin'e, Midyat'a, Hasan- keyf'e ulaşacaksın.Yerin anla- mı, tarihin diliyle yüzleşecek- sin... Bu kentin rengine, sesine ka- vuşmak, yıllarca ayrı düşülen sılaya dönmek gibi bir duyguy- la sarmalıyor seni. Henüz kıyı- sındasın kentin. Gelip oturdu- ğun Deliller Hanfnın o havuz- lu bahçesinde bir yön bulmaya çalışıvorsun. Bu kenti adımla- yabileceğin Zümrüdüanka'nın diliyle başlangıcın sesine dön- mek isriyorsun yüzünü." Pek çok kentin kapısından içe- ri girmek için, Zümrüdüanka'nın diliyle başlamak gerek, öyledir. Hepimizin bu savaş günlerinde en çok Zümrüdüanka diline ihti- yacımız olmalı, yeni başlangıçlar için. Yeni yolculuklar için, eluıe sağlık Feridun Andaç. Seyreyleisil@yahoo.com lsilozgenturk@ superonlı ne.com GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada suna yanıt aranacak. Sızan bilgiler ilk gözlemlerimizi doğruluyor: Altı ay içinde bir sayım yapılacak. Bu sayım so- nucuna göre etnik ve dini gruplar arasındaki ayrılık derinleştirilecek. Grupların parlamentoda nüfusuna göre temsil edileceğı bir ait yönetim yapısı kurula- cak. Üst yönetim zaten ABD-lngiltere'nın elinde ola- cak. l-kinci soru birincisi kadar karanlık değil. Hemen adres göstermeler başladı. Daha Saddam ın nere- de olduğu belli değil ama, sıranın Suriye'ye gelece- ği konusunda art arda ipuçlan verilmeye başlandı. Son 48 saat içinde bu konuda verilen demeçlere bakınca, farklı yerlerden aynı düğmeye basıldığını görüyoruz. ABD Başkanı Bush: "Suriye'de kimyasalsilah ol- duğuna inanıyoruz. Suriyeyönetiminin, Irak'tayaşa- nanlardan ders almasını ve bizimle işbirliği yapma- sını diliyorum." ABD Dışişleri Bakanı Powell: "Irak savaşındaki tutumu nedeniyle Suriye'ye yaptırımlar uygulamayı planlıyoruz." Ingiltere Dışişleri Bakanı Stravv: "Suriye'nin Sad- dam Hüseyin yönetimiyle işbirliği yaptığı konusun- da elimizde çok kanıt var." Ingiltere Savunma Bakanı Hoon: "Koalisyon güç- lerinin özgürteştirdiği bölgelerde kitle imha silah ara- maya devam ediyoruz. Bu konuda Suriye ile işbirli- ği yapmaya hazınz." (srail Dışişleri Bakanı Şalom: "Terör örgütleri Su- riye içinde faaliyet gösteriyor. Bu, durdurulmalı." Time dergisi: "Suriye'de aşın dinci terör örgütleri bulunduğuna dair kanıtlar var." Türkiye'nin denge arayışı Bu yelpazeye ne denir? Çok ülkeli, tek seslilık! Suriye açıklamalannın ardından AB Ortak S-avun- ma ve Düş Politika Yüksek Temsilcisi Javier Sola- na, Lüksemburg'dan seslendi: "ABD, Suriye ile ilgili açıklamalannı yumuşatma- Irak'a saldırının başlayacağı günlerde, ABD'nin BM'yi dinlememesinin, kendi kurallannı kendisinin koymasının sakıncalan vurgulanmış, eklenmişti: "Bu, yololur..." öyle olacağı anlaşılıyor. ABD-lngiltere hattı Suri- ye'yi suçlarken herkes biliyor ki, kanıt olsa da olma- sa da, BM karar verse de vermese de, bir ülke suç- lanmışsa, suçludur. Bu anlayış yerleşiyor. ABD, 9O'lı yıllar boyunca terörü desteklediklerini iddia ederek, hedefine aldığı ülkeleri şöyle sıralıyor- du: K. Kore, Iran, Irak, Suriye, Sudan, übya, Küba. 21. yüzyılın başındaki görünüm o ki, ABD'nin lis- tesine aldığı ülkenin kurtuluşu zor. Türkiye'nin de ka- derine bakın ki, bu ülkelerden 3'üyle komşuyuz. Bi- zim gibi başka bir ülke daha yok. Şimdi Türkiye ne yapacak? Geleneksel politika- mızın özeti şu: Denge! Ancak taraflar arasındaki uçurum derinleşip ge- nişledikçe bizim de bir ayağımızı bir tarafa, birini öteki tarafa koymamız zorlaşıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Suriye gezisini işlerinin yoğunluğu nedeniyle iptal etti. Gül'ün hafta sonundaki yoğun işi televizyon programlarına katılmaktı. Buna karşı- lık, Israil Dışişleri Bakanı Şalom u Ankara'ya davet edip, gelişmeleri konuştu! Israil'in geleneksel politikası da şu: Etrafında, kendisini tehdit edecek güçte bir Arap ülkesinin olmaması! Aklın yolu Türkiye'nin Israil'le ilişkilerini ciddiye al- ması. Suriye ile de ipleri germemesi ama, bu ülke- nin uluslararası yalnızlığının kendisine sıçramasını engellemesi. Dengeyi ararken şunu yitirmememiz gerekiyor: Inandıncılık! ankcum@ttnet.rtet.tr Öğretim görevlisine salıfcrı • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Üniversitesi (IÜ) Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Abdurrahim Karsh, Usküdar'da otomobilinde uğradığı sılahlı saldm sonucu yaralandı. Kimlıği henüz belirlenemeyen iki saldu-gan, otomobılin ön camından Karsh 'nın bacaklannı hedef alarak tabancayla birkaç el ateş etti. Kaldınldığı hastanede ameliyat edilen Karsh, ameliyatın ardından taburcu edildi. Karslı'run, polise verdiği ilk ifadede, ticari ve kamuoyunun takip ettiği bazı önemli davalarda bilirkişi olarak görev yaptığını, bir şirket ile ilgili hazırladığı bilirkişi raporu nedeniyle de bir süredir tehdit aldığını söylediği öğrenildi. Öğretmenler için kiütür merkezi • tstanbul Haber Servisi - Bakırköy Belediyesi tarafindan yaptınlan Baş Oğretmen Kültür Merkezi, önümüzdeki günlerde öğretmenlerin hizmetine açılacak. Merkez hakkında bilgi veren Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı, Bakırköy'de emekli ve çalışan ohnak üzere 5 binden fazla oğretmen olmasına karşın öğretmenlerin zamanlannı iyi değerlendirebilecekleri bir yer bulunmadığı için bu merkezi yaphrdıklannı belirtti. Kastamonu'da etkinlik H Haber Merkezi - Kastamonu Valiliği, Çewe ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) ıle Tarihi Kentler Birliği'nin desteğiyle bir dizi etkinlik düzenliyor. "Dünya Günü için Dünya Mirası Kastamonu'dayız" sloganıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında, belgesel gösteriler, söyleşiler ve geziler düzenlenecek. 16-17 Nisan tarihleri arasında yapılacak etkinlikler 16 Nisan günü Ilgaz Dağı'nda bulunan Mountain Resort Oteli'ndeki belgesel gösterimiyle başlayacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear