Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 2003 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 12 Sınop B 15 Adana B 24
Edırne PB 17 Samsun B 17
Kocaelı PB 15 Trabzon PB 14
Çanakkale PB 17 Giresun
Izmır PB 13 Ankara
B 14
PB 18
Manışa PB 12 Eskişehır PB 14
Aydın Konya PB 17
Denızli Y 14 Sıvas B 15
Zonguldak B 15 Antalya PB 19 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
B
24
23
25
21
21
17
12
PB
Yurdun Kuzeydoğu-
su ıle Guneybatı kesım-
ien parçalı buiuttu Iç ege
ıle goller
yoresı sağanak
yagışlı ûığer yerler az
buıotlu ve açık geçe-
cek Hava scaklığı yağış
alan yederde bıraz aza-
lacak.dığer yerte' art-
maya devan ede-
;ek Ruzgar Kuzey ve
Doğu yonlerden hafrf y-
er yer kjvvetlı ol arak es-
ecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
K
K
Y
PB
PB
PB
Y
PB
3
7
3
12
10
11
16
9
Berlin PB 5 Moskova
Budapeşte Y 13 Aşkabat
Madrıd Y 17 Astana B 11
Vıyana
Belgrad
B 12 Taşkent
Y 17 Bakû
Sofya
Roma
Y 19 Bışkek
PB 18 Tiflıs ~Y~^Tî
Atına
Münıh PB 10 Zürih
Y 18 Kahıre
Y 13 Şam
B 28
Parçalı bulutlu Sısiı t Çok bulutlu fc Yagmuriu
VflMf'
Kartı > Gok guruttjıu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
gılendireceği söylenen Dışişleri'nden K. Irak'taki
son gelişmelere dair ne bir bilgi ne de bir yorum
alındı.
Üstelik peşmergelerin dört bir koldan Musul ve
Kerkük'e doğru ileriediği, örneğin Musul'a 18 km.
yaklaştığı, hatta hemen doğrulanmayan bir habe-
re göre Kerkük'e girdikleri haberlerinin alındığı sı-
rada bakanlık sanki dünyaya küsmüş, kabuğuna
çekılmış, susuyor.
Oysa bir başka haber, "Amerikan askerierinin
Musul ve Kerkük'epeşmergelerie 'birlikte' girme-
sine karar verildiğini" bildirdi.
Bir başka açıklama, bir buçuk aydırTürk aske-
rinin K. Irak'a girip girmeyeceğini irdeleyen soru-
lardan şikâyetçi görünen Beyaz Saray Sözcüsü
Fleischer'den geldi. Sözcü, "Türkiye ile ABDara-
sında çok iyi diplomasi sonucu, TSK'nin K. Irak'a
girmesine gerek kalmadığını" söyledi.
Son gelişmeler Türkiye'nin açıkladığı K. Irak
politikalarına ters düşüyor.
ABD, K. Irak'a asker gönderme izni Meclis'ten
geçtikten sonra Türkiye'ye ağır baskı yaptı. ABD
engelini aşamayan Türkiye; K. Irak'a asker gön-
dermeyi kimi koşullara bağladı: Yoğun göç olayı
ile karşılaşırsak, terör eylemleri yeniden başlarsa
ve... silahlı Kürt aşiretleri bir topluma (örneğin
Türkmenlere) saldırırsa... asker K. Irak'a girecek-
ti.
Kamuoyuna sıralanan koşullar arasında söylen-
medi ama; aşiretlerin Musul ve Kerkük'e girme-
sine karşı olduğumuz, ABD'ye "resmen" süreklı
bildirildi.
• • •
Cumhurbaşkanı Sezer, önceki gün Harp Aka-
demileri'nde konuştu: "Bu kentlerin (Musul ile
Kerkük'ün) Irak'ın toprak bütünlüğü ve siyasal bir-
liği içindeki yeıierinin korunmasına, bu bölgelerin
'hertıangi biretnik grubun' denetimine geçmeme-
sine özel önem vermekteyiz" dedi.
Kürt aşiretlerinin Musul ve Kerkük'e girdikleri ya
da girmek üzere olduğunu gösteren haberler yo-
ğunlaşınca; dün, Sezer'in saptamalarını doğrular
nitelikte müdahalemizi gerektireceği söylenen ye-
ni koşulları içeren duyumlar alındı.
Türkiye, ancak; "Musul ve Kerkük'e giren Kürt
gruplan kentlerin yönetimini ele geçirirse, öteki et-
nik gruplara (örneğin Türkmenlere) şiddet hare-
ketlerine girişirse, kentlerin nüfus yapısını değiş-
tirirse" K. Irak'a müdahale edecek.
Ya da ABD Dışişleri Bakanı Povvell'dan alındı-
ğı söylenen "sözlü güvencelere" ne oldu? Şey-
tan aldı götürdü mü?
Dışişleri Bakanı Gül ve MSB Vecdi Gönül, "AB-
D'nin bize verdiği sözleri tutacağına inandıklannı"
söylüyor.
Yüzünde eksik olmayan gülümsemeler gitmiş;
Bakan Gül'de birtelaş birtelaş. Büyükelçi Pear-
son'ia görüşüyor, Povvell'ı arıyor. Sonuç: Türki-
ye'nin müdahale olasılığı "gelecekbahara mıkal-
dı"? Yoksa Musul ve Kerkük'te başlayan tapu ve
nüfus daıresineyönelikyağmalardan sonra Türk-
men katliamı da söz konusu olur ise Türkiye'nin
müdahalesi gerçekleşecek mi? Musul'a mı Ker-
kük'e mi, nereye kadar?
Povvell, ABD güvencesini yineleyince... senar-
yolar stop!
• • •
önceleri peşmergelerin Musul ve Kerkük'e gir-
melerine karşıydık. Dışişleri Bakanı Gül, son de-
mecinde Belgrad'da, "K. Irak'a girme karanmız ol-
madığını" söyledi. Müdahalemizi sadece ve sa-
dece iki koşula, göç ve teröre bağladı.
Beyaz Saray'dan yansıyan açıklamalar; içerde
peşmergelerin Musul ve Kerkük'e girmesini yad-
sıyan koşuldan vazgeçtiğimiz izlenimini veren
sözler... yabancı basında "peşmergelerin 'dur'
denilen yerde durmayacaklan, Kürtlerin 'pekâlâ'
Kerkük'ü ele geçirebileceğine" değinen yorum-
ların çoğalması... kaygılann da kuşkuların dayo-
ğunlaşmasına yol açtı.
Peşmergelerin ABD ile birlikte olmak koşuluy-
la Musul ve Kerkük'e girmesine yeşil ışık yaktığı-
mız ya da yakacağımıza ilişkin senaryolar ve do-
ğal sonuç olarak, gelinen aşamada "savaşanlar-
la (ABD ve peşmergelerie) savaşmamak için" K.
Irak'a girmeyeceğimizi içeren söylentiler çoğal-
dı.
Üstüne üstlük kafalarda giderek başka bir so-
ru filizleniyor:
Irak savaşı, K. Irak'taki olumsuzgelişmeler, Kürt
devletini savaş nedeni sayan ulusal politikadan
vazgeçmemize yol açtı mı acaba?
Mustafa Balbay
Güvercin, Kurt, Bir de An
Ele Geçirince İktidarı...
politik fabl
6500000 --n.
Mustafa Balbay, tıpkı La Fontaine masallarındaki gibi,
orman kahramanlarının kılığına buründürdüğü
polıtikacılarımızın seruvenlerini esprili eleştirilerle
dile getiriyor.
www.bilgiyayinevl.com.tr
BLJOİ YAY1NEVİ Meşrutıyet Cad No 46/A Yenışehır - 06420/ANKARA
Tei (0-312) 434 49 9B - 434 49 99 Faks 10-312) 431 77 58
MLOI DAâlTIM Na-iıbahçe Sok No 17, Kat 1, Cağaioğly - 3436&İSTANBUL
Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks (0-212) 527 41 19
KLOI KİTABEVİ Sakarya Cad Mo 8/A Kızılay • 06420/ANKARA
Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks (0-312) 433 19 36
Cumhurbaşkanı Sezer: Bazı yükümlüler ek vergiden kurtanlmak isteniyor
Albayraklar'a affa vetoANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, Albay-
rak Turizm AŞ ve IG-
DAŞ'ın trilyonlarca li-
ralık vergi borcunun af-
fedilmesini sağla-
yan yasayı, hu-
kuksal temel-
den yoksun ol-
dugu ve kamu
yaranyla bağ-
daşmadığı ge-
rekçesiyle bir
kez daha gö-
rüşülmesi
içm TBM-
M'yeiadeet-
*ı.
Sezer, CH-
Pnin "yan-
lışlışlıkla
destek ver-
diği" Vergı
Banşı Yasa-
sı'nın bazı maddelerinde de-
ğişiklik yapan yasayı kısmi
veto etti. Sezer, iade gerekçe-
sinde şu saptamalara yer ver-
di:
• Noksan bildirim ya-
panlar vergiden kurtulur:
Yasanın 2. maddesıyle yapı-
lan değişiklikle vergi incele-
melerinin bıtış günü 31 Mart
2003 'ten 20 Mart 2003 'e çe-
kilmektedir. Haklannda ya-
pılan vergi inceiemesi ya da
takdir işlemleri 21-31 Mart
2003 günlerinde sonuçlanan
ve bu sonuca göre noksan
bildirimde bulundukJan or-
taya çıkan vergi yükümlüle-
ri, rapor ve kararlardaki ver-
gi farklannı ödemekten kur-
tanlmaktadır.
• Belli vergi yükümlüle-
ri korunuyor: Yapılan dü-
zenlemede, özellikle "20
Mart" gününün seçılmiş ol-
ması, vergi inceleme raporla-
n ya da takdir komisyonu ka-
rarlan 21 -31 Mart 2003 gün-
lerinde vergi dairesi kayıtla-
nna giren belli vergi yüküm-
lülerini korumak ve bunlann
söz konusu rapor ya da ka-
rarlardan olumsuz etkilen-
melerini önlemek amacıyla
değişiklik yapıldığında kuş-
kuya yer bırakmamaktadır.
• Kimi yükümlüler ver-
giden kurtanlmak isteni-
yor: Kuşkusuz. bir yasanın
uygulanması aşamasında or-
taya çıkan boşluk ya da ak-
saklıklann giderilmesi için,
yasanın yürürlüğe girmesi-
nin üzerinden çok kısa bir
süre geçse de. yeni bir yasal
düzenleme yapılması huku-
kun gereğidir. Ancak, ortada
böyle bir hukuksal gerekli-
lik yokken, kimi vergi yü-
kümlülerini salt vergi ince-
leme raporu ya da takdir ko-
misyon karannda belirtilen
ek vergiden kurtarmak için
yapılan düzenleme, hukuk-
sal temelden yoksun bulun-
makta ve kamu yaran ama-
cıyla bağdaşmamaktadır.
^ Devlete güven duygu-
su zedelenir: Geriye dönük
olarak ve kimi kışi ya da ku-
ruluşlann daha az vergi öde-
melerine olanak sağlayacak
biçimde kısaltılması, yapılan
düzenlemenin kamu yarany-
la ve hukuk devleti ilkesiyle
bağdaşmadığını açıkça orta-
ya koymakta. "devlete gü-
ven" duygusunu zedelemek-
tedir.
Sezer, ek vergi ıle ilgili
yasayı ise onayladı. Bu çer-
çevede, ek taşıt vergisinin
ilk taksıdi bu ay tahsil edile-
cek. Mükellefîer, 2003 yılı
için belirlenen motorlu ta-
şıtlar vergisi miktan kadar
ek motorlu taşıt vergisi öde-
yecekler.
îrticai yayuılara teşvikB Baştarafı 1. Sayfada
din kurallanna dayandınlamayacağı ku-
ralı çerçevesinde din veya dini duygular
siyasal çıkar ya da nüfuz sağlamak ama-
cıyla kullanılmamalıdır. Türkiye Cum-
huriyetf nin demokratik. laik ve hukuk
devleti niteliklerini değiştirmesine yöne-
likyayın yapılmamalıdır" ifadelerinin çı-
kanlmasını talep etti. RTÜK geçen yıl çı-
kanlan yasa çerçevesinde radyo ve televiz-
yon yayınlannın yapılması ve denetimine
ilişkin usul ve esaslan belirlemek üzere bir
yönetmelik hazırladı. Radyo ve Televizyon
YayınlanYayın Esas ve Usullen Hakkında-
ki Yönetmelik taslağı yakJaşık 1.5 ay önce
Başbakanhk'a gönderildi. Ancak Başba-
kanlık'tan uzun süre yanıt alınamadı. Tas-
lağı önceki gün RTÜK'e ıleten Başbakan-
lık, metin üzerinde bazı değişiklikler ya-
pılmasını istedi.
Buna göre, yönetmelik taslağında, Rad-
yo ve Televizyonlann Kuruluş ve Yayınlan
Hakkında Yasa'da da yer alan, "Türkiye
Cumhuriyeri devletinin varlık ve bağım-
sızlığına. devletin ülkesi ve milletiyle bö-
lünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve in-
kılaplanna aykırı yavın yapılmaması"
ilkesi korunuyor. Başbakanlık, bu ilkenin
genişletilmesi anlamına gelen şu kurallann
ise çıkanlmasını istiyor: "Yayınlar Türki-
ye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile
bağlı olan bireyler arasında aynmcüığa
neden olmamalıdır.Anayasanın egemen-
liğin ka\ıtsız şartsız millette olduğu ve bu
egemenliğin hiçbir kişi, zümre veya sını-
fa bırakılamayacağu devletin sosyal, eko-
nomik, siyasi veya hukuki temel düzeni-
nin kısmen de olsa din kurallanna da-
yandınlamayacağı temel kurau çerçeve-
sinde din veya dini duygular ya da dince
kutsal savılan değerler kişisel veya siya-
si çıkar ya da nüfuz sağlamak amacıyla
kullanılmamalıdır. Türkiye Cumhuriye-
ri'nin demokratik. laik ve hukuk devleti
niteliklerini değiştirmesine yÖnelik ya-
yın yapılmamalıdır."
ÇYDD'dençelenk Ş
-* -* sı'nnın 2. ve 26. maddelerindeki din-
sel kuralların kaldırılmasının yıldönümü nedeniyle Taksim Atatürk Anıtı'na çe-
lenk bıraktı. Çelenk bırakma töreninin ardından bir konuşma yapan ÇYDD Ge-
nel Başkanı Türkan Saylan, laiklik ilkesinin anayasaya 5 Şubat 1937'de girdiği-
ni anımsatarak insanlann dinsel kurallara dayaîı olmayan yasalarla yönetilme-
sinin laikliğin temeli olduğunu ifade etti. (Fotoğraf: HİLAL KÖSE)
Laiklik günü kutlandıtstanbul Haber Servisi -
1924 Anayasası'nin 2 ve 26.
maddelerinde yer alan din-
sel unsurlann 10 Nisan 1928
yılında çıkanlmasıyla kut-
lanmaya başlanan '* Laiklik
Günü"nün 75. yıldönümü
nedeniyle Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği (ÇY-
DD) ve Yıldız Teknık Ünı-
versitesi (YTÜ) işbirhği ile
bir panel düzenlendi. YTÜ
Oditoryumu 'nda gerçekleş-
tirilen panelin açıhş konuş-
masını yapan ÇYDD Baş-
kanı Prof. Dr. Türkan Say-
lan, laikliğin çağdaş uygar-
Iığın en önemli ilkelerden
biri olduğunu belirtti.Prof.
Dr. Kaboğlu ise laiklik ilke-
sinin Türkiye"de pratikte uy-
gulanabilirliğinin olmadığı-
nı savundu.
Panele bir mesaj gönde-
ren Cumhurbaşkanı Sezer
ise "Yapısal dönüşüm sü-
recinin başarıya ulaşma-
sında yaşamsal rol üstle-
nen laiklik ilkesi, Atatürk-
çü düşüncenin özünü oluş-
ruran akılcı ve bilimsel
yaklaşımın aynlmaz par-
çası ve zorunlu sonucudur.
Çağdaş bir toplum olmak,
laikliğin bir yaşam biçimi-
ne dönüşmesiyle olanaklı-
dır" görüşünü aktardı.
Panelde YTÜ Rektörü
Prof. Dr. Ayhan Alkış, çahş-
malanndan ötürü Türkan
Saylan'a kristal bir Atatürk
rozeti verdi.
Ankara'nın ABD Büyükelçiliği önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulundular
Gazeteciler ABD'yi protesto ettiANKARA / İSTANBUL
(Cumhuriyet) - Çağdaş Gazete-
ciler Derneği (ÇGD) üyesi gaze-
teciler, Bağdat'ta Filistin Oteli'ne
düzenlenen ve 3 gazetecinin ya-
şamını yitirdıği saldınnın sorum-
lusu ABD'yi protesto ettıler.
ÇGD Genel Başkanı Ismet De-
mirdöğen, hedefm bağımsız ga-
zetecilik olduğunu vurgulayarak
"Gazetecilere kanlı sansür uy-
gulayan işgal kuvvetlerini pro-
testo ediyoruz" dedi.
Ellerinde saldında yaşamını
yitiren meslektaşlan Tank
Eyüp, Taras Protsyuk ve Julio
Parrado'nun isimlerinin yazılı
olduğu dövizleri taşıyan gazete-
ciler. ABD'nin Ankara Büyükel-
çiliği önünde, öldürülen dünya
gazetecileri anısına bir dakikahk
saygı duruşunda bulundular.
ÇGD Genel Başkanı Demirdö-
ğen, yaptığı açıklamada. meslek
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA:
TSK ile ilgiliyayınlar saptırılmış
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri (T-
SK) ile ilgili yanhş, saptınlmış ve doğru bilgi-
lere dayanmayan ve hangi amaca hizmet ettiği
anlaşılamayan bazı yayınlar olduğunu, bunla-
nn Irak sürecinde gündeme gelmesinin dikkat
çekici olduğunu bildirdi.
ABD'nin etkili gazetesi VVashington Post'ta
çıkan bir habere ilişkin olarak açıklama yapan
Genelkurmay, bu haberlere itibar edilmemesi
gerektiğini de iletti. Genelkurmay Başkanlığı
Genel Sekreterliği'nden dün yapılan yazılı
açıklamada, TSK ile ilgili olarak yapılan bazı
yayınlann "yanhş, saptınlmış ve doğru bilgi-
leredayanmadığını" bildirdi. Açıklamada şöy-
le denıldı: "Özellikle dış basında yer alan bu tür
haber ve yorumlann, Irak olayları nedeniyle
ülkemizin çok ciddi bir süreçten geçtiği bir za-
mana rastlaması, üzerinde düşünmeye değer
bir durum yaratmaktadır. Bu tür gerçek dışı
veya yanhş haber ve yorumlara itibar edilme-
mesi saygıyla duyurulur."
onurunu koruma ve halkın haber
alma özgürlüğü adma görevleri
basında öldürülen gazetecilerin.
dünya basın tarihine basın şehidi
olarak geçtiklerinı söyledi. De-
mirdöğen. "Hedef abnan ba-
ğımsız gazeteciliktir, hedef alı-
nan gerçeklerdir. Bu saldırıyı
bilinçli olarak gerçekleştiren.
gazetecilere kanlı sansür uygu-
layan işgal kuvvetlerini protes-
to ediyoruz" dedi.
Insan Haklan Derneği (IHD)
îstanbul Şubesi üyeleri de Irak'-
ta gazetecilere yapılan saldınyı
kmadı. Türkiye Gazeteciler Ce-
miyeti (TGC) önünde toplanan
şube üyeleri, ellerinde, Irak'ta
hayatlannı kaybeden gazeteciler
ile sivillerin bulunduğu fotoğraf-
lan taşıdı. Sertel Gazetecilik
Vakfı ise Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer ve TBMM
Başkanı Bülent Annç'a birer
mektup göndererek savaşa veri-
len desteği protesto etti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu sorular bir süre daha çengelli kalacak.
Dünyanın çok fazla gündeminde görünmeyen
ancak Türkiye'nin eli bağrında ne olacağını me-
rakla beklediği bölge ise Irak'ın kuzeyi.
1991'deki 1. Körfez Savaşı'ndan sonra bölge,
Türkiye'nin de desteğiyle Saddam yönetiminden
ayrıldı. Türkiye'de konuşlanan Çekiç Güç, 36. pa-
ralelin kuzeyini özel korumaya aldı. Deyim yerin-
deyse bu bölge seralaştırıldı, istenen her şey
özenle yetiştirildi. 1990'lann ortasında PKK terö-
rünün bu bölgede yuvalanması dikkate alınarak
sınır ötesi operasyonlar yapıldı. 1996'da burada-
ki gruplarlaTürkiye arasında "Ankara süreci" baş-
latıldı. 1998'de ABD inisiyatifi ele aldı, Ankara sü-
recini VVashington sürecine çevirdi. Bu aşama-
dan sonra bölgedeki gruplar gözlerini Londra-
VVashington hattına diktiler...
Geldik bugüne...
Ankara'nın kafasında t-onlarca soru işareti var.
ABD Irak'ta yeni biryapı kurarken, kuzeyde ne
yapacak? En son ABD Dışişleri Bakanı Colin Po-
vvell'ın Ankara ziyareti de dahil olmak üzere, Tür-
kiye bu soruyu ABD'ye her fırsatta sordu. Net bir
yanıt alamadı.
Bu aşamadan sonra gidiş şu görünüyor:
Irak'ın kuzeyinde, tümünde olduğu gibi ABD
mandası kurulacak!
Kerkük ve Musul ne olur?
ABD, bu bölgeyi kimseye yedirmez. Ancak, iyi
yönetmek için bölgeyi olabildiğince parçalaya-
caktır. Parçalama etnik kökene dayalı yapılabilir.
Bölgedeki gruplar birbirine girebilir. ABD bir süre
araya girmeyebilir!
Dün gelen haberler peşmergelerin Kerkük'e de-
netim dışı girdiği, yogun bir yağmalamanın baş-
ladığı yönündeydi. İlk girdikleri yerlerin basında ta-
pu dairesinin gelmesi kentte nasıl bir çekişme ya-
şanacağını gösteriyor.
Nerede kalmıştık?
Musul'dan "direniş olabilir" haberlerı geliyor!
Zayıf da olsa böyle bir direnişin devamında
Araplaria Kürtler, Türkmenlerle ötekiler birbirin-
den daha etkili olmak için gerginliğe başvurabilir.
Bu olasılık Ankara'nın endişelendiği durumlar-
dan biri. Bölgede yaşanacak karmaşa nüfus ya-
pısını etkileyebilir.
En ciddi sorulardan biri tabii ki şu:
- PKK ne olacak?
K. Irak'ın değişik bölgelerinde, temel olarak
Kandil Dağı çevresinde 5 bin kadar PKK militanı
var. Şu aşamada sessiz ve şaşkın bir bekleyiş
içindeler. ABD'nin 2002 sonlanna doğru önerisi şu
olmuştu:
- Bu 5 bin kişiyi bir yolunu bulup affedin... Siz
derahat edin bizde...
Ankara bu öneriye önce soğuk yaklaştı. Zaman-
la bir ısınma hissediliyor. Belki de önümüzdeki
günlerde, gidişe ters gelişmeler yaşanmazsa, Içiş-
leri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun ağzında dola-
şan "genişletilmiş pişmanlıkyasası" gündeme ge-
lebilir.
K. Irak'ın yanı sıra Türkiye dağlarında da 500-
800 arası terörist dolaşıyor!
Gelelim zurnanın zırt dediği yere:
- Bundan sonra ABD ile yukarıda aktardığımız
sorunlar çerçevesindeki ilişkilerimiz nasıl seyre-
der?
Sorudaki son sözcük, "seyreder"i ABD, bize
karşı kullanıyor, "biraz seyredin"diyor. Zira, Tür-
kiye'ye verecekleri 1 milyardoları bile, "hiçbirşey
yapmamamız" koşuluna bağlamış durumdalar.
Ankara'da Genelkurmay ve Dışişleri, ABD'deki
karşılıklarıyla son gelişmeleri konuştular. Alınan
yanıt şu oldu:
"Orada sizi doğrudan ilgilendiren gelişmelerya-
şanmıyor!"
Powell'ın Ankara ziyaretinde bölge için "koor-
dinasyon kurulu" kurulacağı açıklanmıştı. Anlaşı-
lan bu kurul, her şey bittikten sonra işlemeye baş-
layacak ve ABD Türkiye'ye soracak:
- Nerede kalmıştık?
an kcum@ttnet.net.tr
Dışişleri Bakanlıği:
Resmipolitikaları
dikkate alıyoruz
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Dışişle-
ri Bakanlığı, Danımar-
ka'daki Kopenhag Zir-
vesi'nde Almanya'nın,
Türkiye'ninAB üyeliğı-
ne karşı tavır aldığına il-
lişkin iddialarla ilgili
olarak "spekülasyonla-
n değil, resmi polirika-
lan dikkate alacağı ve
reformlan sürdürece-
ği" açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanlı-
ğı 'ndan yapılan açıkla-
mada, Türkiye"nin sür-
dürülen reformlan ta-
mamladığında 2004 yı-
lında müzakere tarihi
konusunda AB'nin ala-
cağı kararla ilişkilerin
"gerçek anlamda sına-
nacağını" vurguladı.
Açıklamada. "Türkiye-
AB ilişkileri, üye üİke
siyasetçilerinin gayri
resmi platformlarda
yapmış olabilecekleri
kişisel görüş beyanla-
nndan ziyade, AB'nin
resmi forumlannda
alınan kararlar ve be-
nimsenen resmi belge-
lerde öngörülen mec-
rada yürüyüp yürü-
mediği açısından de-
ğerlendirilmesi önem
arz etmektedir"
BCFden orman yağmasma tepki
• ANKARA (Cumhuriyet) - Cumhuriyetçi
Demokrasi Partisi Genel Başkanı Yekta Güngör
Özden, orman arazilerinin satışı ile ilgili anayasa
değışikliğine tepki göstererek "Üç kuruş gelir
sağlayacağız diye ormanlanmızın yok edilmesine
neden olacak bu yasaya karşı bütün kitle
örgütlenni ve yurttaşlanmızı birlik olmaya
çağınyoruz" dedi. Özden, AKP hükümetinin
kafasındaki yeşillik anlayışıyla doğanın
yeşilliğinin katledilmek istenmesini şiddetle
kınadığını belirtti.