22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 2003 CUMABTESİ HABERLER Sivil toplum örgütleri, ormanlık alanlann satışma ilişkin anayasa değişikliğine tepkili Orman talanınakılıfyasası HIZLI ÇOLLEŞME TEHLlKESt Yeşilalanlanmız kırmızı alarm veriyor LATtFMUTLL* . evcutyasaların ormanlık alanları horumaşa ve geliştirmeyeyetmediği açık Milletvekilleri arasından, ormanlan en az masrajla en çok geliştirebileceğini belirten, Orman Bakanı olarak görevlendirilmeli. Yok ise bu göre\i dışardan bir uzmana vermeliyiz. Danıştay bir kez daha, Sanyer'de 160 hektarlık ormanlık arazinin Koç Üniversitesi'ne tahsisinin, anayasa ve yasalara aykın olduğuna karar verdi. Bu üniversitenin, bu yerde temelini Cumhurbaşkanı, merasimle ve büyük dileklerle atmıştı. tnşaat bitri, öğrencıler yerleşti, geçen zaman içinde Türkiye'deki üniversitelerin en iyileri arasına girdi, mezunlar verdi. Şimdi ne olacak? Kanuna uymayan tahsıs iptal edildi: Universite binalannı yıkıp yerine ağaçlar mı dikeceğiz? Danıştay'ın bu karan uygulanırsa, toplumun zarar göreceği açıkça görülüyor. Danıştay, hükümetin hazırladığı yasa ve tüzük tasanlannı inceleyerek görüşlerini bildiren ve idareye karşı açılan davalara bakan yüksek bir yargılama organı olarak, Cumhuriyet döneminde vatandaşlann ve devlette çalışanlann güvencesi olmuştur. Bu davada Danıştay'ın kendi düşünce ve görüşlerini dikkate almadan karar verdiği anlaşılıyor. Yetkileri daha geniş olsaydı, karar topluma yararlı olarak çıkabilirdi. Örneğin kesilen ağaçlann on misli, hatta çok daha fazla bir alana, yeni ağaç dikme ve onu yaşatma cezası verilerek sonuçlandınlabilirdi. Yasalar yeterslz Yüzyıllar boyu örfı hukukla yönetildiğimiz için yeni kanun koyma alışkanlığımız yok. Imparatorluk ve Cumhuriyet döneminde sekiz yüz yıla yaklaşan süre içinde bir kez evrensel yasalar çıkarmıştık. Yasa çıkaran padişahımızı bütün dünya Kanuniadı ile anmaya başladı.Kanuni"den sonra geçen üç asır boyunca belirli ve kalıcı bir kanun çıkarmadık. Çünkü Islam hukuku, padişahlann kanun yapma yetkisini sınırlıyordu. Özel hukuk alanında padişahlann kanun koyması söz konusu değildi. Tanzimat Dönemi'nde alacaklı devletler, o zamana kadar bulunmayan. Ceza Kanunu, Ticaret Kanunu, lcra fflas Kanunu, Noterlik Kanunu ve diğerlerinin çıkanlmasını, şart koşmuşlardı. fldnci değişim cumhuriyetin ilk yıllannda yaşandı. 1926'da başlayan hulcuk reformunda bu kez alan genişletilerek kıta Avrupası'nındiğer ülkelerinden bazı yasalar alınarakbize uyarlanmıştı. tnsanlann yapöğı kanunlar uzun ömürlü olmuyor. Toplumsal yaşam çok hızlı değişiyor. Zaman içinde kanunlanmızı güncelleştirmez isek onlar yararsız, geçersiz, hatta zararlı hale gelebılirler. Mevcut yasalanmız ormanlarımızı korumaya ve geliştirmeye yetmiyor. Orman kanunlanmızın himayesine aldığı orman köylüsü, ülkemizin en fakir kesimini oluşturuyor. Ülkemizin yüzölçümünün yüzde 26 sı orman alam sayılıyor. Bu alan ülkenin dörtte birinden fazla, 20 milyon hektar. Bunun yansı bozuk, yansı iyi vasıflı orman. Dahası, korumak ve geliştirmek üzere ormanlan teslim alan kuruluş, ormanlan geliştirmediği gibi, her yıl büyük zararlarla karşımıza çıkıyor. Oysaki ona teslim edilen ormanlar bizim üzerine titrediğimiz milli servetimiz. Orman idaresi 50 yıl içinde ormanlann üçte ikisini kaybetti. Ormanlar kırmızı alarm veriyor. Türidye hızlı bir çölleşmeye doğru gidiyor. Ormanlarımızı işleten Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü'nün vergi mükelleflerine getirdiği yük yılda 224 milyon dolar. 10 milyon dekar ormanı işleterek elde edilen gelir, on milyon dolan bulmuyor. Bakanlar Kurulu sorunu çözebllir Bu bakanlıkta ne olup bittiğine bir göz atarsak, zarann nedenini görebiliriz. Orman Genel Müdürlüğü'nün 27 Bölge Müdürlüğü, her bölgede iki müdür yardımcısı, 8 şube müdürü ile şeflüder vardı. 12 Eylül bunun israf olduğunu gördü. Orman BakârüığYnı kaldtfdı. Orman Genel Müdürlüğü. Tanm Orman ve Köy fşleri Bakanlığı adında toplandı. 1987'den sonra oy avcılığı için eski teşkdlat yeniden lcuruldu. Hem daha büyük bir kadro ile. Bugün IMF yalnız orman için değil, Türkiye'deki tüm taşra bölge müdürlüklerinin kapatılmasını istiyor.Türkiye bizim yaşam alanımız. Bu ülkeyi çölleşmeden kurtarmahyız. Orman Bakanı olacak değerli kişiye şunu sormalıyız: Devlete yük olmadan, 20 milyon hektar alanı işletirken her yıl ne kadar genişleteceksiniz? Milletvekilleri arasından, ormanlan en az masrafla en çok geliştirebileceğini belirten. Orman Bakanı olarak görevlendirilmeli. Yok ise bu görevi dışardan bir uzmana vermeliyiz.Aklın yolu budur. Son söz: Koç Üniversitesi' nin, binalannın yapımı için kesilen ağaçlann sayısının katlan kadar ağaçlan, orman sayıldığı halde. bir çalı bile bulunmayan alanlara dikmesini istemekten başka çaremiz olmadığını unutmayalım. Bakanlar Kurulu bu küçüi pürüzü ülke lehine çevirebilir. Aynca orman idaresinin ve bakanlığının neden zarar ettiğini sorabilir \e bu kuruluşu kâra geçirecek yasalan Meclis'e sevk edebilir. * Bilgi Üniversitesi ve VakıfBaşkanı IŞIKKANSU ANKARA-AKP hükümetinin ormanlann satışına olanak tanı- yan ve önceki gün Anayasa Ko- misyonu'nda kabul edilen ana- yasa değişikliği önerisinin orman yıkımına yol açacağı, önümüz- deki yaz aylannda orman yan- gınlannı arttıracağı uyansında bulunuldu. Kırsal Çevre ve Or- mancıhk Sorunlan Araşürma Der- neğı, değişıklıkle onnan yıkımı- na yol açılacağını vurgularken, Orman Mühendisleri Odası da (OMÜ) bu girişımı "Dünyanın akciğerlerine toplu inıha hareke- ti" olarak nitelendırdı. AKP hükümeti tarafindan ha- zırlanan ve "orman talanına" ya- sal kılıf içeren anayasa değişikli- ği önerisi tartışmalara ve tepkile- re neden oluyor. Kırsal Çe\Te ve Ormancılık Sorunlan Araştırma Derneği tarafindan hazırlanan ra- porda, AKP'nin "500 bin hektar • Kırsal Çe\Te ve Ormancılık Sorunlan Araştırma Derneği yetkilileri, önümüzdeki yaz orman yangınlanndaki olabilecek artışlardan iktidar ve Orman Bakanı'nın sorumlu olacağı uyansı yaparken, Orman Mühendisleri Odası yasayı, "Dünyanın akciğerlenne toplu imha hareketi" olarak değerlendirdi. orman arazisinin metrekaresi 5 dolardan saülarak 25 miNar do- lardde eüne" hedefınin orman yı- kımına neden olacağı kaydedildi. 'Savlar tutaraz' Anayasa değişikliğine gerek- çe olarak gösterilen "Orman ni- tetiğini yitiren yerler saülacak" savlannın futarsız olduğu belirtı- len raporda, şu görüşlere yer ve- rildi: "Herhangi bir yerin üzerin- deki ağaç ve ağaççıklar herhangi bir yolla kaldınlabilir ya da doğal nedenlerteortadan kalkabilir an- cak kendisj kaldınlamaz, Nitetigi- ni tümüyle değiştirebilmesiise an- cak insan efiyie gerçekleştirilebi- lir.. Eğer dönüştürülmüşse, bu da aynı yasaya göre bir suçtur. Dola- ytaylada •orman nıteliğıni tam ola- rak yitirmış'sayılanyerleriçin ya- püması gereken işiem vardır; es- kiden orman olan bir yeri bu du- ruma getirenleri ctzalandmnaktır, ödüllendirmek değiL Ne var kt şimdilerde, öncekilerden çok da- ha kapsamlı olarak gündemi ge- tirilen 'bu gibi yerleri kullanıcı- lanna satrna' yaklaşnnıyla sorum- lular ödüllendirilıniş olmaktadır. Bu ödüllendirme başkalannı da özendirecek. orman yıkımlannın önüne geçilemejecektirr Kırsal Çevre ve Ormancıhk So- runlan Araşnrma Derneği 'ninOr- AKPnin "500 bin hektar ornıan ararfsininımtrekareâ5 mancılık Özel Ihtisas Komisyo- nu ve Ulusal Ormancılık Progra- mı'nda da, anayasa değişikliği önerisinin "orman yıkunı" anla- mına geleceğine \-urgu yaptı. Ya- sa ya da anayasa değişikliğinin gündeme geldiği dönemlerde or- man yangınlanndaki artışa da dik- kat çekilen raporda özetle şu uya- nlaryeraldı: Yangm uyansı "Orman yangınlannnı, orman- laria ilgili hukuiksal tarüşmalann gündeme getirildiği ve bu türden açıklamalann rastgele yapıldığı ydlarda doruğa çıkmaa da ger- çeği açıkhkla oıtaya koymakta- dır. 1950-1977 dönenıinin seçim, orman yasası değişikliği gibi tar- üşmalarm gündemde olduğu yü- laruıdaki ortalama yangın sayısı ve yanan alan genişfiği; aynıdö- nemin butürdenyasal düzenkme- lerinyapdmadığıöteki 14>ihnaitş- kin ortalama değeıierinden sıra- sıyla 1.86-3.54-1.93 kat daha bü- yüktür." 1961 ve 1982 anayasala- nnda "Ormanlann tahrip edffl- mesine yol açan siyasi propagan- da yarHİamaz" hükmüne yer ve- nldığı arumsatılan raporda, Orman Bakanı Osman Pepe'nin, mutla- ka ormanlann satışına yönelik açıklamalannın "açıkça suça teş- vik" olduğu vurgulandı. Toplu imha' OMÜ tarafindan yapılan açık- lamada da, AKP hükümetinin kaynak yaratabilmek için "tüm in- sanlann gelecegi olan dünyanın akciğerlerini tophı imha hareke- tine" giriştiği vurgulandı.Öneri- de, "Devtetormanlan kanuna gö- re, devletçe yönetiür ve işletiür" hükmüne "veişfeöirlir'' ıbaresi ge- tırilerek, ormanlann özel kişi ve kuruluşlara devredılmesinin yo- lunun açıldığı vurgulandı.Orman- lann da 49,99 yıllığına kıraya ve- rilmesınin yolunun açılacağı be- lirtilen açıklamada, bu yolla or- manlann talan edileceğınin açık- ça ortaya çıktığı ifade edildi. AKP'nin atamalannda yasalara karşı 'esnek' isimler öne çıkıyor Türban sorunu okulda çöziüecekBARIŞDOSTER AKP hükümetinin parti taba- nından gelen baskılar nedeniyle, türban sorununu. okullarda çöz- meye çalışacağı öne sürüldü. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın, öncelikli gündem madde- leri arasında olmadığını açıkladı- ğı türban sorunu. parti yönetimi- ni, taban karşısında güç durum- da bırakınca, kimi AKP'li yöne- ticilerin. "Bu mesele TBMM 'de çözühnüyor. Biz de bu işi yerinde, okullarda çözelim. Çözmeje ya- nasjnayan yöneticiler için de ge- rekeni yapahm" düşüncesini or- taya attıklan ifade edildi. Tayin ve sürgünlerde bu doğ- • İstanbul'daki çeşitli ilçelere milli eğitim müdürü atanırken, iktidara yakın isimler seçilmesinin temelinde bu ilçelerdeki imam hatip okullan olduğu belirtiliyor. rultuda hareket edildiği, türbana karşı yasalan uygulayan yöneti- cilerin etkisiz kılınmak istendiği belirrildi. îstanbul'da Kartal, Pen- dik, Maltepe ve Kadıköy ilçele- rine milli eğitim müdürü atanır- ken, AKP'ye yakın isimlerin ter- cih edilmesinin temelinde yatan bir başka gerçeğin de, bu ilçeler- deki imam hatip okullan olduğu vurgulandı. Üç imam hatip lisesi olan Kar- tal'ın AKP'liler tarafindan özel- likle önemsendiği ifade edilerek, çok sayıda AKP'li yöneticinin çocuklarının, Kartal Anadolu İmam Hatip Lısesi'nde eğitim gördüğüne dikkat çekıldi. Niğde'de 'garip' atama Daha önce soruşturma sonucu Beykoz'dan Adalar'a atanan Ze- ki Gürsul. Kadıköy Ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne atanırken, ABD'de yaşayan Fethullah Gü- len'e yakınlığıyla bilinen Bahat- tin Gök de, idari yargı karanyla Pendik Ilçe Milli Eğitim Müdür- lüğü'ne döndü. Niğde'nin Atatürkçü görüşle- riyle bilinen Milli Eğitim Müdü- rü YaşarSezgin ise, vekâleten yü- rüttüğü görevinden alındı. Yeri- ne, Merkez İmam Hatip Lise- si'nde DinKültürüveAhlakBil- gisi öğretmeni olan Hahl Ibra- him Vaşar vekâleten atandı. Mesleki kıdemi, Sezgin'e gö- re çok daha az olan Yaşar'ın, AKP Nığde ll Başkam'nın kız karde- şıyle e\li olduğu. 1998-99 döne- minde türbana olan yaklaşımı ne- deniyle, 3 Kasım seçimleri önce- sinde de AKP'lileri okulunda top- lamak ve parti propagandası yap- makla suçlandığı için soruşturma geçirdiği öğrenildi. DÜZELTME Nüfus kayıtlanna Nevım olarak yazılan adun Ka- dıköy3 AshyeHukukHâkiınlığı'ndenvenlen28 22003 tanh ve 2003 116-165 sayılı karar ile NEVİN olarak düzeltilmiştir. llan olunur. NEVİN ULAŞ SİVAS 2. ASLtYE HUKUK MAHKEMESrNDEN 2002 507-2003 134K Davaci Alaeddin Ercanlı tarafindan davalı Fatma Ercanlı aleyhine açılan boşanma davasında venlen kararda. Tüm aramalara rağmen adresı tespıt edilme- yen ve gıyabında venlen boşanma davasında Sivas merkez Ferhatbostan Mahallesı cılt no 15. kütük sıra no 36O'ta nüfusa kayıtlı Mustafa ve Meviüde oğlu 8.5.1939 doğumlu Alaeddin Ercanlı ile ayru hanede nüfusa kayıtlı bulunan Recep ve Hatıce kızı 9.2.1944 doğumlu Fatma Ercanlı'nın medenı kanun 166 11 maddesı gereğınce boşanmalanna karar venldığı ılan olunur. Basın: 14253 BİLECİK SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 2002 125 Karar No: 2003 88 Da\acı Erol Ekşı vekılı tarafindan da\alılar Ercü- ment Kemal Özoğul. A\şe Canan Özoğul, Murat A>- taç Özoğul \e dahılı da\alı '»'aşar Özoğul aleyhlenne açılan ortaklığın gıdenlmesı davasınm yapılan yargıla- ması sonunda; Mahkememızın 2^.02.2003 tanh ve 2002 125 E. 2003 88 K savılı karan\la davanın kabu- lü ile Bılecık ılı Merkez. Jstıkla) Mahallesı. Ardıçlık mevkıı. 116 ada, 39 pafta. 35 ve 39 parsel sayılı taşın- mazlann üzenndekı ortaklığın satılarak gıdenlmesıne. hıssedarlara tapudakı paylan oramnda paylaştınlması- na karar venlmıştır. Tüm aramalara rağmen bulunamayan davalılar Er- cüment Kemal Özoğul. Ayşe Canan Özoğul. Murat Aytaç Özoğul ve dahilı davalı Yaşar Özoğul'a karar teblığı venne kaım olmak üzere ılanen duvurulur Adı geçenlerın ılan tanhınden ıtıbaren 8 gün içerisınde ka- ran temyız edebıleceklen. aksı takdırde karann kesuı- leşeceğı ılanen tebhğ olunur. 20.03.2003 Basın: 14384 ALANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEİN Dosya No. 2002/839 Davacı Ganime Daştan tarafindan mahkememize açılan gaiplik davasının yapı- lan yargılaması sırasında ilan )apılmasına karar verilmekle, Bayburt ilçesi. Göldere Kö\ü. 0086 Cilt. 0004 Kütük Sıra No'da nüfusa kayıtlı Mütahip ve Ganime'den olma 31 10.1974 d.lu Canan Daştan 7 12 1989 tanhın- den bu yana sağlığından ve ölümünden haber alamadıklannı. ölümüne muhakkak gözü ile bakıldığını ıddia etmiş olup adı geçen Canan Daştan'ın nerede bulundu- ğunu veya ölmüş ise hangi tarihte vefat ettiği hususlannda bilgi ve du>"umlan olan kışilerin ilanı müteakip üç ay içinde mahkememizin 2002/839 esas sayılı dosyasına bilgi verilmesi hususu ilan olunur Basın: 14362 DENİZLt 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997/253 Karar No: 2001/784 Davacı Vakıflar Genel Müdürlüfü'ne izafeten \akjflar Bölge Müdürlüğü vekili ta- rafindan davalılar Esat llhan, Fatma Küçükadam, Hunye Kınşçı mırasçılan, vd. aley- hine mahkememızde açılan kamulaştırma bedelının arttınlması davasının yapılan yar- gılaması sonunda mahkememızden verilen 12 10 2001 tanhli karar da%acı vekılı tara- fından verilen 17.5.2002 tanhli dilekçe ile temyiz edtlmiş, ışbu temyiz dilekçesi Ali ve Huriye'den olma, 9.1.1941 d.lu Denizli merkez kiremitçi Mahallesı nüfusuna kayıt- lı, Dükkânönü Mahallesı lstıklal Caddesı No. 62 Kat. 7 D 18'de mukim iken adresin- den taşınan davalı Erol Kırışçi'ye tebliğ edilemedığınden 7201 sayılı yasanm 28. maddesine göre ılanen tebliğı gerekmektedır llan tarihinden ıtibaren 10 gün içerisınde temyıze cevap vermesı, aksı takdirde dos- yanın yargıtaya gönderileceğı ılanen tebliğ olunur Basın: 14400 İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002 799 Davalı: Ismaıl Zafer Beyazlıoğlu, Valı AJcı Cad. No: 35/2 Çınarcık-Yalova Mahkememize davacı Zühal Beyazlıoğlu vekılı Av. Cuma Hamiş tarafindan davalı Ismail Zafer Beyazlıoğlu aleyhine açılan boşanma davasının yapılan dunışması sıra- sında venlen ara karan uyannca. Bıldınlen adreste bulunamadığınız davetiyeye verilen meşruhattan ve zabıta tahki- katından anlaşılmakla. dava dilekçesi ile dunışma gününün ilanen tebliğine, duruşma- nın 13 5.2003 gûnü saat 10.30'a bırakılmasına karar venhruştır. Davaya 10 gün içinde cevap vermenız, belli edilen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıgınız veya bir vekıl tarafindan temsıl edılmedığınız takdrrde tahkikat ve yargılamaya yokluğunuzda devam edıleceği ve hüküm verileceğı ihtar olunur. (213 ve 377. mad.) Tebliğ makamma kaim olmak üzere dava dilekçesi ve dunışma günlü davetiye teb- lig ve ilan olunur. 26.3. 2003 Basın: 14588 CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Yeni Ortaçağın Saldırısı Umutla başlayan yeni bin yıl, utançla, kederle, acıyla sürüyor. Bugün artık birçok kişi gibi ben de, ikizkulelerfaciasının gerisinde, Irak'asaldıran güç- lerin en azından parmağının bulunduğunu düşü- nüyorum... öylesine ileriye dönük bir planhlık ve öyle ince hesaplanmış bir acımasızlık, eski orta- çağın değil yeni ortaçağın ürünü olabilirdi ancak... • • • Neden yeni ortaçağ? Soruyu yanıtlamak için önce eski ortaçağın ne olduğunu anımsamamız ge- rekiyor. Eski ortaçağ, özetle, aklın değil dogmanın egemenliğidir. Rönesans ve hümanizmle aşılan eski ortaçağ, insanların akıldışı inançlar ve buyruk- laria yönetildiği, karanhk içgüdülerce yönlendiril- diği bir dönemdir. Tıpkı bu gün, Ortadoğu'da, Amerikan-lngıliz askerlerinin, birer robotmuş gibi yönlendirilip yönetildikleri gibi... Bu insanlann be- yinleri açılıp incelense orada aklın ışığıyla karşılaş- mak olasılığı çok düşüktür. Onun yerine, önyargı- lar, hayvanda da bulunan içgüdüler ve ancak bir- takım uzmanhk bilgileri bulunabilecektir... Çünkü yeni ortaçağ, bu yeni robot-ınsanı, bu yeni sürü in- sanını yaratmayı başardı... Ve bu yeni robot-yara- tık eski ortaçağ insanından çok daha geri ve teh- likeli... Çünkü daha donanımlı, daha kibirii, acı- masızlığında daha duyarsız... • • • TVekranlarındaki "tutsak" Amerikalı askerierin görüntüleri belleklerden uzun süre silinmeyecek... Şaşkınlık, korku, yabancılık ve baştan aşağı birza- vallılık... Sanki bilgisayarlannda savaşçılık oynar- ken beklenmedik bir şey olmuş, kendilerini zaman tünelinin başka bir bölümünde, gerçekliğin karşı- sında buluvermişler... Dangıl dungul Ingilizcesiyle soru soran Arap bu zavallı robot-yaratıklardan çok dahahakiki...Mavzerkurşunuylahelikopterdüşür- düğü söylenen ya da bunu yaptığına inanılan yaş- lı köylü, bir bilgisayar oyununun kuklası ya da bir karton film yaratığı değil, gerçek bir efsanenin kah- ramanı... Bizim yaşadığımız coğrafyada efsanele- re hâlâ inanılmaktadır. çünkü bu hayat, tüm yok- sulluğuna karşın hâlâ efsaneleryaratabilecek can- lılıkta ve hakikiliktedir... • • • Ortadoğu'ya, yoksul ülkelere uygariığı, eğitimi, gelişimi, tutsak Amerikalı askerin TV'deki görün- tüsünde simgelenen bu yeni ortaçağ yaratığı mı getirecek? Yoksa sözlerinden, suratlanndan yalan, sahtecilik, siniklik akan başkanları, başbakanlan, masum insanlann kanı akmadayken gelecekteki yatınmlarının bilançosunu şimdiden hesaplayan yatınmcıları mı? Ya bu insanlann bizdeki yandaş- lanna, destekçilerine, yardakçılanna, kendi akılla- rını herkesin aklından üstün sayan "sömürge ay- dınlan"na, yeni mandacılara ne demeli? Irak'taki hiç beklemedikleri direnişin onlan ne kadar üzdü- ğünü, ama yeni ortaçağın kaçınılmaz zaferinden umutlannı kesmediklerini tahmin edebiliriz... • • • Üstün teknolojiyle donanmış yeni ortaçağın za- feri gerçekten kaçınılmaz mı? Böyleyse eğer. bu- na insanlığımızın sonu da diyebiliriz... Fakat in- sanlık, böyle bir sonu, hiç değilse henüz hak et- miyor... Eski ortaçağa son veren hümanizm ve kuşkusuz ki onun bir aşaması olan toplumsalcı dü- şünce ayağa kalkar ve halkın hâlâ efsaneler yara- tabilme yeteneğıyle güç biriiği yapmayı başarabi- lirse, yeni ortaçağın kendi karanlığında boğulma- sı pek de güç olmasa gerek... ataol b@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 Kıymetli kardeşim Sinema yazarı, televizyoncu ERMAN ŞENER'İ kaybedişimizin 1. yılında takdirle ve özlemle anıyor, ışıklar içinde yatmasını diliyorum. Prof. Dr. CÜNCÖR $ATlROĞLU KOOP-C'DEN DUYURU Kooperarifimizin genişletilmiş Y'önerim Kurulu toplantısı 30 Mart 2003 Pazar günii saat 14.00'te AR.MADA OTEL'de (Adres: Ahırkapı Sok. No: 24 Cankurtaran-tst.) yapılacaktır. Kooperatifın tüm ortaklarına açık olan bu toplantıya katılmanızı; göriiş, öneri ve eleştirilerinizle katkı koymanızı önemle duyururuz. Koop-C Yönetim Kurulu TÜRKİYE - AVRUPA VAKFI'NDAN DUYURU Türidye - Avnıpa \"akfı Bınncı Olağan Müte\ ellı He\ et Top- lantısı 5 N'ısan 2003 (Cumartesı) günü saat 14 OO'te The Mar- maraOtelı Opera Salonu'ndatoplanacaktır Nısap sağlanama- dığı takdırde toplantı 12 Nısan 2003 (Cumartesı) günü aynı saatte, aynı yerde yapılacaktır Toplantı gündemi aşağıdadır 1. Açılış. Başkanın konuşması \e sa\gı duruşu. 2 Konuk konuşmacı. 3 Dıvan seçımı. 4. Çalışma Raporu'nun okunması. 5 Denetım Kurulu Raporu'nun okunması. 6. Raporlar üzenne görüşme ve aklama. 7. Yeni dönem faah\et programı. 8. Yıllüc bütçenın okunması \e görüşülmesı, 9 Seçımler. 10 Kapanış. ŞİŞLİ 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 2002 1 ^50 Davacı Bırsen Erdem vekılı Av Murat Cano tarafin- dan açılan gaıplık da\asmın yapılan duruşmasında. Bay- burt Merkez Kıratlı Köyü, Cılt 117, Hane. 18'de nüfusa kayıtlı bulunan da\acınm eşı Selamı Erdem'ın ka>ıp ol- duğu ve kendısınden bir haber alınamadığından bahısle gaıplık karan talep edılmış olmakla. Yukanda adı vazılı Selamı Erdem hakkında bılgı ve malumatı olanların bu gazetenın yavın tanhınden ıtıbaren 6 a\ içinde gerekli bılgı ve malumatlannın Şışlı 4 Aslıye Hukuk Mahkeme- sı'nın 2002 1750 esas savılı dosvasına bılgı vermelen hususu MK'nın 33. maddesı ve müteakip maddelen gere- gınce ılan olunur 3.3.2003 Basın 14520
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear