Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15ŞUBAT 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İNSANIN SERÜVEN! TURHAN SELÇUK
DÜHÜST
TA3İATLI
ÎSTANBCL
BT2SDÎSÎ
ASDÜLCASBAZ
1
KASÎKLİADE
MACIRALASI
DAHA FAZLA
AŞıRl
OLtA.yufi.LAR..
&£ EPERSHM
Lffc. M ı O-LM R. ACA.I3AS«i-î K B -HAZ) RLAN MlŞTl ..
l>i MÎZ Eİ>
KAfcl
ETMEk-,
1923'te Misak-ı Milli'den ödün vermek pahasına Irak'ta savaşa girmeye karşı çıkmıştı
Atatürk'tenbanş dersleri
rürkıye Irak'ta adıın adım
savaşa yaklaşıyor. Turki-
ye'nın geleceğini ulusal çı-
karlanmızdan çok,
ABD'nin ısteklerini ön planda tutan
bır siyaset belirliyor. Halk savaş iste-
nıiyor, ama hükümet sanki önceden be-
lirlenmiş bır senaryonun perdelerini
bırerbirer kaldırarak savaşın önünü açı-
yor. Kamuoyu Türkiye'nin de içine çe-
kılmesi muhtemel olan bu savaşın ne-
den kaçınılmaz olduğuna ıkna edilme-
ye çalışılırken tarihin yol göstericıli-
ği bir kez daha görmezden geliniyor.
Yıl 1923. Türkiye o günlerde de ay-
nı bugün olduğu gibi ekonomik bir yı-
kım içinde. Halk her türlü fedakârlı-
ğa göğüs germekten yorgun. Ülke bü-
yük bir borç yükünün alünda. Ama tüm
bunlara rağmen Türkiye, bu-
günkünden farklı olarak,
Milli Mücadele'yi kazan-
mış olmanın verdiği öz-
güvenle Lozan'da emper-
yalist güçlere karşı onur-
İu bir direniş gösteriyor.
tsmet Paşa, Gazi Musta-
fa Kemal'ın yol gösteri-
cılığınde. ülke çıkarlannı
her şeyin önünde rutan aJalcı ve sağ-
duyulu bir dış siyaset izlıyor.
Çıkmaza giren Musul-Kerkük so-
runu yüzünden sinirlerin gerildiği ve
Meclis'te "meseleyi harple çözme"
görüşünün ağırlık kazandığı bir or-
tamda Gazi, "Harpzanırive hayatiol-
maLHavrt-ımiIkttehlîkeyemaruzkal-
mayınca, harp bir dnayettir" anlayı-
şıyla olası bir savaşa karşı çıkıyor; 80
yıl sonrasına, yani bugüne, ders alın-
ması gereken anlamlı mesajlar gön-
deriyor.
Görüşmeler çıkmaza glrlnce
Kurtuluş Savaşı ile askeri alanda is-
tediklerini elde eden Türkiye'nin, ulu-
sal egemenliğini siyasi platformda da
kabul ettirmesi kolay olmadı. Lozan
ZamanTüneli
maltun®ixir.com
Mehmet Altun
Konferansı, bu zorlu sürecin en önem-
li halkasıydı. Sekiz ay süren ve Tür-
kiye'nin tam bağımsızlık ülküsüyle
ttilaf Devletleri'nın emperyalist emel-
leri arasındaki çanşmalara sahne olan
Lozan, her ıki tarafin kararlı turumla-
n yüzünden pek çok kez kopma nok-
tasına geldi.
Görüşmelenn belkı de en sert tar-
hşmalan, kapıtülasyonlar ve Irak sı-
nınnın belirlenmesi konulannda çık-
tı. Ingiliz tarafı, kontrolü altındakı
Musul'un ısrarla Irak'a bırakıhnasını
talep ediyor, gerekırse konunun Mil-
letler Cemiyeti'ne sevk edilmesini is-
tiyordu. Türk tarafi ise Mondros Mü-
tarekesi imzalandığında kendı elinde
bulunan Musul üzerinde doğal ola-
rak hak iddia ediyordu. 1923'ün Ocak
Milletvekilleri
'savaş9
diyorduif
L\
Dr.AbkiinBcy.
ozan'da Musul meselesi çıkmaza girince
tngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon
fkonunun bir yıl ertelenerek yeniden ele
aünmasını, çözüm bulunamadığı takdirde de
karann Milletler Cemiyeti'ne bırakılmasını önerdi.
Türk tarafi için bu öneriyi kabul etmekten başka
çare görünmüyordu. Banş görüşrnelerinin
devamını sağlamak bu şartın kabul edilmesine
bağhydı. Ismet Paşa 20 Şubat 1923'te Ankara'ya
döndükten sonra toplanan Bakanlar Kurulu öneriyi
kabul etme yönünde karar aldı. Ancak Meclis
görüşmelerine geçildiğinde,
milletvekilleri bu karara yoğun şekilde tepki
gösterdiler. Söz alan pek çok milletvekili, Misak-ı
Milli'nin bu şekilde işlevsiz bırakıldığını öne sürerek,
çözümü savaşla elde etme yönünde görüş bildirdi:
Lazzstan MiDervekiIi Dr. Abkfin Bey: "Musol'dan bir
kanş arazimiz giderse, emin ohmuz Anadofaı da
teblkededir. Musul için bntün mev codryetinıizle
bepimizbirkantamezarteşkfletmefiyiz.
1
'
Gaziantep MiDetveküi AB Cenap Bey: "Eğer şereffi bir
banş akdedümeyecek ohırsa, harp etmek bu memleket
içm herhalde daha hayırb olacakür."
Lazistan MiDetvekfli Necati Bey: "Efendiler, süngünün
kazandığını sulh masası kazanamaz. Bizim muzafTeriyetimizi tespit
edecek şey süngüdür, başka nokta yoktur."
Bursa MiDervekili Operatör Emin Bey: "Musul'n verdiğinnz gnn!
Erznrum'dur. Dışişteri Bakanı hangi zjhniyete göre, bir yıl sonra
Ingifizleri bize getirecektir?"
CebeMbereket MiDetvekifi İhsan Bey: "Musol'u isteriz. Harple nü?
Evet pekâlâ harple-."
Menteşe Mflletvekili Tevfik Rüştü Bey: "Avnıpa'nm teklif ettiği şey,
mostemkke sulhudür. Türkiye bunu kabul edemez. Bunu kabol
etmemek içm, harbi kabul efer?
Op. Emin Bey.
sonlannda, Ismet Paşa Ankara'ya gec-
tiği telgrafta, "Durum ağınhr, vaha-
met Musul'dan kaynaklanmaktadır''
dıyor, karar için hükümetten yardım
istiyordu.
İnglllzlerln Ihtlrası...
Müttefiklerin öne sürdüğü tez ve
önenlerin hemen hiçbiri kabul edile-
bilir değildı. Ankara'da toplanan Ba-
kanlar Kurulu, tngilizlerin
Musul petrollerine yönelik
'ihtiraa" devam ettiği sürece
görüşmelere devam etmeme
yönünde bir karar aldı. Ar-
dmdan bu karan onaylaması
için Meclis'e götürdü.
TBMM'nin28Ocak 1923'te
yaptığı gizli oturum hayli duygusal
bir havada başladı.
tngilizlerin ve onlara çanak tutan
Fransızlann haksız tutumlan millet-
veldllerinın infialine yol açmıştı. Baş-
bakan Rauf Bey'm (Orbay) konuş-
ması sık sık "Albh kahretsin!" sözle-
riyle kesildi. Başbakan'dan sonra kür-
süye gelen milleUelallen, banş umut-
lannınbitnği yerde çözümü savaşta ara-
manın yanlış olmayacağını öne sürdü-
ler.
Bu görüşler, 30 Ocak 1923 günü
LordCurzon taranndan sunulan Müt-
tefik önerisiyle iyice pekişti. Başba-
kan Rauf Bey'in •'Hafiflenlmiş Sevr"
dediği antlaşma projesinde Türki-
ye'nin siyasi, ekonomik ve hukuki
haklan gönnezden geliniyor, ulusal
egemenliğı hiçe sayıhyordu. Bunun
Türk heyetı tarafindan kabulü müm-
kün değildi. Sonunda görüşmeler ke-
sildi. Konferansa katılan tüm delege-
ler, ülkelerine gen döndüler.
Sava$ taraftarları
coounlulcta
Ismet Paşa'nın 20 Şubat'ta Anka-
ra'ya dönmesinden bir hafta sonra,
konferansın gidişiyle ilgili Meclis gö-
rüşmelerine başlandı. Lozan'da so-
mut bir sonuç elde edilememiş olma-
sı ve verilen bazı tavizler, Meclis'te
Türk heyetme karşı bir çekimserlik
doğurmuştu. Bakanlar Kurulu'nun,
konferansın bundan sonrakı hsrrun-
da izlenecek yol hakkmda aldığı ka-
rarlar da tepkiyle karşılanmışh. Bun-
lann başında Musul meselesinin bir se-
ne ertelenmesı yer alıyordu "Gerek
Bakanlar Kurulu, gerek Milkt Mec-
üsi, Misak-ı Milli'den zerre kadar fe-
âakârhkederse,namusicabıçeldpgit-
GadMustafa
Kemal, savaş
taraftan
miDervekiIlerine
Meclis
kürsüsünden
seslenirken
"Musul'u ga\et
koJavtkla
alabiüriz.
Ancak, bundan
sonra savaşın
hemen son
bulacağma kani
olamavE"
diyordiL-
meüdir" deniyordu. Miller%ekilleri
arasmda, banşla ahnamayan Musul 'un
savaşla almması görüşü ağu basıyor-
du. Zaten Milli Savunma Bakanı Ka-
zun Paşa, daha birkaç hafta evvel or-
dunun her türlü ıhtimale karşı hazır ol-
duğunu açıklamıştı. Erzurum Mıllet-
vekilı Hüseyin AvniBey, Mustafa Ke-
mal Paşa'yı yeniden ordunun başına
davet ediyordu.
Tonu gıderek sertleşen bu eleştiri ve
M
stafa Kemal diyor ki:
Türkiye'nin güvenliğini amaç
dinen, hiçbir millete karşı
olmayan bir banş yönü, daima bizim
ilkemiz olacaktır."
savaş talepleri karşısında sessizliğini
bozmayan Mustafa Kemal, sonunda
söz alarak kürsüye çıktı. Gazi, hükü-
metin kararlannı destekleyen konuş-
masında şöyle dıyordu:
"Musul'u vcrmemekteısraredersek,
savaşa dahil ohımz. Musul meselesini
bir yila kadar ertel€>ip. sulhe geçmek
ve savaşı kabul efmemek mümkün
müdür. kabil midir. faydah mKhr? Bu
konuda durum değerlendirmesi ya-
pabiliriz_ Bazı arkadaşlanmızm yö-
rüngesi sadece Misak-ı MUK ohıyor.
Delege heyeb'Misak-ı MJDi'yimahvet-
miş, Bakanlar Kurulu feda etnnş- Ben
di>orunı Id,bu arkadaşlanmız Slisak-
ı MSM'nin ne okhığunu anlamamıştır.
Efendfler, arazive smırmeselesi, \D-
sak-ı Milli'nin birinci maddesi kapsa-
mmdadn". Misak-ı MiDL, şu hat, bu hat
drve bir sınır çizmemiştir. O »nın çi-
zen şev, miDetin menfaaü ve yüce he-
yetinizin görüşüdür. Yoksa haritası çi-
zilnıiş bir smır yoktur_
Musulmeselesinin çözümünü sava-
şa girmemek için bir yıl sonraya erte-
Iemekdemek,ondanva^geçnıekdeınek
değildir. Belki sonuç alabflmek için,
daha kuvveüi olabilecegimiz bir za-
manı beklemektir. Bugün sulh >apa-
nz, bir iki ay sonra Musul meselesini
çözmekiçin ayağa kalkanz. Fakat bu-
gün, bu meselede karsunızda yabnz
LDgDiz değil Fransız, Itahan, Japon
ve bütün dünyadakidüşmanlarvardn*.
Musulmeselesmi,bugünden çözece-
ğiz, ordumuzu yûrütecegE, bugün ala-
cağızdersekbumümkündür. Musul'u
gayetkolayhkla alabinriz. Ancak, bun-
dan sonra savaşm hemen son bulaca-
ğma kanioiamayc. Oradabir harpcep-
besi açmış olacağız. Bunun sakmcala-
n kendi kendine mevdana çıkar._
Bence mesele basittir. Ortada bir
Musul meselesivanhr. Erteleyeiim mi
ertetememekiçin savaş rnıyapaton? Bu-
naverecekcevâbı,kendiaktamzavçvic-
dannuza karşı\ermeyecekolursak,ya-
pdacak işlem Bakanlar Kurulu'nu
kendi sorumiuluğu içinde serbest bı-
rakmak \e başlamış olduğu şevde de-
vam ettirmektir.'"
Akılcı bir devlet politlKası
Hayati savaş alanlannda geçmiş ve
Milli Mücadele'ye önderlik etmış bir
komutanın banşı savunan bu sözleri,
hiç şüphesız akılcı bir devlet politika-
sının gereğıydi.
Mustafa Kemal, sa\aşı başvoırul-
ması gereken son çare olarak
görüyordu. Nitekim 2-5 Mart
tarihleri arasmda devam eden
sert tartışmalara cevaben 6
Mart'ta yaptığı ikıncı konuş-
mada Meclis'e şöyle hitap
ediyordu:
"Eğerbizeprojeyi kabul et-
tirmekte ısrarb oluıiarsa, o halde mil-
lethniz, hükümetimiz ve mecüsimiz
için harpzaruriolur. Yapılacakbaşka
bir şey yoktur, o zaman harp ederiz.
Delege beyetimiz kendisineverilen gö-
revi mükemmel bir şekilde ifa ermiş-
tir. Eğer mesetevi rvi sonuçlandmnak
istiyorsak, MecBs'çe manevi kuvvet
verDerek, onlan görevierine devam et-
tirmek lazunduf
Bu sözler milletvekilleri üzerinde
olumlu bir etki yarattı. Hükümete gü-
venoyu verümesini ve Türk heyetinin
Lozan Konferansı'nm ikinci bölü-
münde tam yetkiyle donatılmasını içe-
ren önerge, 190 üyenin 170'inin oy-
lanyla benimsendi. Böylece Meclis,
çözümün sa\aşla değil. banşla sağ-
lanması görüşüne destek vererek sağ-
duyunun yanmda olduğunu gösterdi.
Tarih 23 Temmuz 1923. tsmet Paşa Lozan Andaşması'nı imzahyor.
Taraflar arasındaki derin görüş aynhklan yüzünden 4 Şubat 1923'te
kesilen görüşmeler 23 Nisan'da yeniden başladı. Ankara hükümethün
takındığı kararh ama banşı önde tutan tavir, anlaşmazhklann hemen
tamamnun Türkiye lehine sonuçlanmasmda büyük rol ovnadı.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Safsatanın Sonu
Avrupa Insan Haklan Mahkemesi (AİHM) Büyük
Dairesı, Refah Partisi'nin (RP) 16 Ocak 1998 günü
Anayasa Mahkemesi tarafindan kapatılmasının Av-
rupa Insan Haklan Sözleşmesi'ne (AİHS) aykın ol-
madığı karannı önceki gün açıkladı.
Oysa mahkemenin 31 Temmuz 2001 tarihinde
üçe karşı dört oyla vermiş olduğu uygunluk kara-
n, din devletı yandaşlannı umutlandırmıştı.
Bir kere daha AİHM'nin kapısından yüzgeri edil-
meyeceklerine kendilerini ınandırmış olan RP'nin
üst yöneticileri bu inançla karan temyiz ettiler.
RP'lilerin ıtırazlan yalnız partılennın kapatılma-
sıyla sınırtı değildı. Necmertin Erbakan, AhmetTek-
dal, Şevket Kazan, Şevki Yılmaz, Ibrahim Halil
Çelik, Hasan Hüseyin Ceylan ve Şükrü Karate-
pe'ye verilmiş olan 5 yıl siyaset yapmama yasağı-
nın da dayanaktan yoksun olduğunu iddia ediyor-
lardı.
Yıllardan beri, türbanlı öğrencıler ve ordudan
uzaklaştınlan asker kişılerin yaptıklan başvurulann
"kabul edilemez olduğuna " karar verilmiş olması-
na karşın, laiklik ilkesini uluslararası hukuksal alan-
da da delme girişimlerine son vermemişlerdi.
Ancak bu son başvuoılan için "iyi ki başvuımuş-
lar" demek gerekiyor.
Çünkü, mahkeme karannda, öncelikle şu üç ko-
nu açıklığa kavuşturuldu.
• Refah Partisi, mecvut düzeni değiştirerek ye-
rine şeriata dayalı bir düzen getirmek istiyordu.
• Yöneticilerin konuşmalanndaki cihat ve şiddet
çağnlan, Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi ile bağ-
daşmaz ve bu nedenle de örgütlenme özgüriüğü
kapsamında değerlendinlemez.
• Şeriat düzenini getırmeyi amaçlayan örgütlen-
meler, demokrasilerde bir hak olarak kabul edile-
mez.
Mahkemenin, karar gerekçesinde yansrttığı gö-
rüş de kulaklara küpe olacak nitelikteydi:
"Çoğulculuk, demokrasinin aynlmaz birparça-
sı olsa dahi, ilgilidevlet, Avrupa Insan Haklan Söz-
leşmesi ile uyuşmayan, ülkede iç banş ve demok-
ratik rejimi tehlikeye atacak siyasi bir hedefın ger-
çekleşmesini, eylemler somut hale dönüşmeden
engelleyebilir."
Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin karan, bir
safsatanın da tümüyle geçersiz olduğunu kanıtla-
dı.
Hani şu "Laiklik anlayışı Avrupa'da başka, Tür-
kiye'de başka" safsatasının.
• • •
Türkiye'nin, hazırlıklan süren Irak saldınsı nede-
niyle yaptığı girişimler, neredeyse Almanya'da po-
litika savaşlanna dönüştü.
Federal Almanya Başbakanı Gerhard Schrö-
der'in, Federal Meclis'te yaptığı "Banş İçinde So-
rumluluğumuz" konulu konuşma (13 Şubat), hem
muhalefetin suçlamalanna yanrt hem de Türkiye'nin
gönlünü almayı hedefleyen bir içerikteydi.
Türkiye için vermiş olduğu, ancak henüz ufukta
görünmeyen Patriot füzeleri ve Avvacs personeli ko-
nusundaki sözlerine değindikten sonra baklayı ağ-
zından çıkardı. "Fransız ve Belçikalı dostlanmızla
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karanndan
önce savaş hazıhıklannı başlatan resmi bir NATO
karannı uygun bulmuyoruz."
Konuşma, televizyon kanallan tarafindan canlı ya-
yınla ekranlara da getirildi.
Dıkkati çeken nokta ise Schröderkonuşurken mu-
halefet milletvekillerinden kimisinin açıkça, kimisi-
nin de bıyık altından gülmeleriydi.
Demek işin bir püf noktası var ama ne? Bekle-
yip görelim.
oerinc@cumhuriyet.com.tr.
CUMHURİYET MAHALLESİ'NDE
ANAHTAR TESLİMİ
Denize açılan penceremiz Cumhuriyet
Kınalı Mahallesi'nde inşaatı brten
evlerin teslimine başlanıyor.
llk evin teslimi için düzenlemiş olduğumuz
toplantıya tüm mahalle sakinlerimiz
ve dostlarımız davetlidir.
Yapı-C
TOPLANTI GÜNÜ
TOPLANTI SAATİ
TOPLANTI YERİ
Siiivri - Çanta
16 Şubat Pazar
: 12.00
: Cumhunyet Kınalı Mahallesi
(Cambaz Tepe Mevkii)
NOT: Toplantt sonunda öğle yemeği verilecektir.
BİLGİ İÇİN:
0532 271 68 69
Şantiye:0212 715 00 07
NtĞDE 1. ASLİYE HUKUK MA
HKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2001/23
Karar No 2002 66
Davacı Yasemm Tankoç tarafindan davalı Can Tankoç aley-
hıne açılan şıddetlı geçımsızlık nedenıyle boşanma davasının
mahkememızce yapılan vargılaması sonunda. Davacı Yasemın
Tankoç'a 19 02 2002 tanhlı karar teblığ edılemedığınden ılanen
tebliğıne karar venlmış olup. Davanın kabulü ile Niğde ıli. Şe-
hıtler Mahallesi. 20 cilt. 36 hane no'da nûfusa kayıtlı davacı
Yasemın Tankoç ıle davalı Can Tankoç'un mûşterek hayatının
çekılmezlığı nedenıyle boşarunalanna, ortak çocuğu Ilayda'nm
\elayetının da\acı anneye verilmesine. ortak çocuk ıçın
20 000.000 -TL tedbır, karar kesınleştıkten sonra ıştırak nafaka-
sma. davacı ıçın 20 000 000.-TL tedbır nafakasına karar veril-
miştır tşbu hüküm özetı ılan tarihınden 15 gün ıçerisınde tem-
\ız edılmedığı takdirde kesmleşecegı ve ışbu ılanın tebhgat ye-
rıne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur 31 01.2003
Basın- 6429
DURSUNBEY ASIİVE HUKUK
MAHKEMESTNDEN
DosyaNo 2002 131
Davacı Dursunbey'in Gömül Köyü'nden Necla Erdınç tara-
fından davalı Kamıl Erdınç adına açılan boşanma davasında.
Davalı Dursunbey Mçagüne> Köyû nüiusuna kayıtlı Hüseyin
ve Nunye oğlu 10.01 1968 doğumlu Kamil Erdmç'ın açık adre-
sı tespit edılemedığınden dava dılekçesi ile duruşma gunûnün
ılanen tebliğıne karar venlmekle davalı Kamil Erdmç'ın duruş-
manın yapılacağı 05.03 2003 günu saat 9 OO'da mahkememızde
hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, gel-
medığı takdirde davetıye yenne kaım olmak üzere ilan olunur
29 01 2003 ' Basın 6168