25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 SUBAT 2O03 CUMAF1TESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adliyeler iyüeştirilecek • ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bakanlığının bütçesınin arrarılması konusunda bu donem küçük de olsa bir adıra atılacağını behrterek "Evvela yapmamız gereken fiziki mekânlann iyileştinlmesi. Yeni kurulan ilçelerde kahveden bozma yerlerde. duruşmalar yapılıyor. Maalesef tstanbul'un dnrumu hepsinden fecaat'" dedi. Cemil Çiçek. hâkim ve savcılar kadar adaletin önemli unsurlanndan olan kitip ve mübaşırler ile infaz memurlannın da özlük haklanrun iyileştirilmesi gerektiğini söyledi Rauf Denktaş'a destek zfyareti • İSTANBUL(AA)- ANAP Genel Başkanı Ali Talip Özdemir, ANAP'lı belediye başkanlan ve parti yöneticilerinden oluşan 100 kişilik bir gnıpla KKTC'ye gitti Özdemir. Kıbns sorununun bazı siyasilerce iç politika malzemesi yapıldığını savunarak. "tç politikada, Rize'den el sallayarak Rumlara güç verecek nitelikte Rauf Denktaş'ı tenkit etmeyi aslakabul etmiyoruz" dedi. MHP'li eski vekil ifade vendi • İZMİT (AA) - Izmit'te, bir kişinin yaralanması olayına adı kanştığı için aranan MHP'nin eski Kocaeli Milletvekili Cumali Durmuş, Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade verdi. Maşukuye beldesinde, 9 Şubat'ta evine giderken yolda karşılaştığı Uğur Yılmaz'a tabancayla ateş ederek yaraladjğı iddia edilen Durmuş, Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı'na ifade verdikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbestbırakıldı. Aftan 43 bin kişi yararlandı • ANKARA (AA)- Şartla Salıverilme Yasası'ndan toplam 43 bin 550 hükümlü ve tutuklu yararlandı. 40 bin 486 hükümlü ve tutuklu, Anayasa Mahkemesi'nin yasanın bazı maddelerinı ıptal karan öncesi, 3 bin 64 hükümlü ve tutuklu da iptal karanyla kapsamın genişlemesi sonucu yasadan yararlandı Anayasa Mahkemesi'nin yasarun bazı maddelerini iptal karan kapsamı genişletti. Yüksek Mahkeme'nin iptal karan doğrultusunda 1400 hükümlü daha tahliye edildi. 4616 sayılı yasanın kapsamının genişletilmesiyle de 1383 hükümlü ve tutuklu daha tahliye edildi. Mehmet Ağar liseli peşinde • ANKARA (ANKA)- DYP, genç seçmen tabarunı genişletmenin yollannı anyor DYP bu çerçevede Genel Başkan Mehmet Ağar'm talimatıyla gözünü üniversite gençliği ile liselilere dikti. Genel başkan değişikliği ile birlikte parti ıçinde yeniden yapılanmaya gidilirken. DYP Gençlik Kollan Genel Başkanı Mert Doğan Bozkır da ülke nüfusu içinde gençlerin önemli bir bölümü oluşturduğuna dikkati çekerek örgüte bir genelge gönderdı. Bozkır, genelgede Ağar'ın gençlik kollannın canlandınlması, üniversitelerde sesinin duyurulması yönündeki talimatını da aktardıklannı bildirdi. MHP'li Bal, Erdoğan'ın banş girişimlerinin seçmene mesajdan ileri gitmediğini söyledi: Savaş sözüoteldeverildiEBRUTOKTAR ANKARA - MHP Genel Sekreteri FarukBal, AKP ik- tidanrun Irak politikasına sert eleştirileryöneltti. "ABD'den ahnacak bir miktar para kar- şıhğı Türkiye'nin savaşa so- kulması manöğma karşıyız" diyen Bal, Türkiye'nin, ABD ile stratejik ortaklığın içinin doldurularak. külfet-nimet dengesi içinde savaşa girebi- leceğini kaydetti. Bal, sadece mültecı akınını durdurmak ve ulusal güvenli- ği sağlamak için Kuzey Irak'ta askerbulundurmanın. "Türki- ye'nin savaşın tüm külfetleri- ne karJanırken, nimetJerin hiç- • MHP'li Bal, Irak'a savaş karannın, AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye yaptığı ziyarette, Washington Emperyal Otel'de vanlan mutabakatla verildiğini savundu. Bal, "ABD'den ahnacak bir miktar para karşıhğı Türkiye'nin savaşa sokulması mantığma karşıyız" dedi. birindenyararlanarnarnasuıa7 ' yol açacağını savundu. 'Seçmene selanv Hükümetin Irak politikası- na, ekonomik, politik ve siya- si yönleriyle tepki gösteren Bal, sözde banşçı girişimle- nn "seçmene sdam ve kamu- oyuna yönelik cüız çabalar" olduğunu söyledi. Irak"a savaş kararının, AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye yaptığı ziyarette, Washington Emperyal Otel'de vanlan mutabakatla verildi- ğini belirten Bal, ABD Baş- kanı George W. Bush'un Er- doğan ile görüşme sonrasın- da "VTzyon birtiği içindeyiz" sözleriyle bu mutabakatı doğ- ruladığını kaydetti. Bal. hü- kümete yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı: •Üslerin modernizasyonu- na ılişkin tezkere ile savaş pla- nının birinci aşaması gerçek- leşti. Daha önce AKP millet- vekillerinin tamamına yakını, Irak'a operasyona karşı çıktı- ğıru açıklıyordu. Ne oldu da de- ğişti? Tezkereye 308 milletve- kili nasıl oldu da onay verdi? S ABD bu operasyona, Sov- yet bloku çökünce dünyaya tek boyutlu anlam kazandır- mak ve enerji kaynaklanna sa- hip obnak için giriyor. Dünya- nın birçok ülkesinde diktatör- ler, halkma zubneden liderler varken, Irak'a demokrasi ge- tirilmek isteniyor. Bunun ne- deni, Irak'ın petrol kaynakla- nna sahip olmasıdır. Nitekim, ABD'nin Afganistan ve Gür- cistan gibi ülkelerde askeri varhk bulundurması da bu dü- şünceyi doğmluyor. ABD ile stratejik ortağız. Ancak bu stratejik ortaklığın içi boş. Eğer Türkiye Irak operasyo- nuna iştirak edecekse, ABD'nin Irak'a operasyon yapma nedenine. stratejik or- taklık tanunına uygun politi- kalar geliştirmelidir. • Irak'ta yeniden yapılan- dırma olursa, Irak'taki Türk- menlerin hukukunu garanti edebilecek tüm önlemleri al- malı. Tayyip Erdoğan'a kızdılar Şizofrenler özür bekliyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Er- doğan'ın geçen ay parti- sınin grup toplantısında, "aıüamaktan aciz. şizofren tipler" ıfadelermı kullan- masından bu yana şizof- reni hastalan seslerini du- yurmaya çalışıyor. Dava açacaklar " Şizofreni Hastalan ve Yakmlan Dayamşma Der- neği, Erdoğan'ın "şizof- reni" sözcüğünü hakaret olarak kullanmasını acı bir gelişme olarak nite- lerken, AKP liderinin özür dilememesi durumunda dava açmaya hazırlandık- lannı açıkladı. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 28 Ocak 2003 tarihınde AKP gru- bunda yaptığı konuşma- da, "Bunu anlamaktan aciz, sadece miOetimizin kafasmıbulandırmavıhe- defleyen bu tipler zaten biüvorsunuz şizofren tip- lerdn-" ifadesını kullandı. Bu sözler, siyasilenn yanı sıra şizofreni hasta- larının da tepkisini çekti. Bu ifadelerin siyasi yan- sımalan kamuoyunayan- sırken, şizofreni hastala- nnın tepkileri duyurula- madı. Tüm şizofreni has- talan ve yakmlan adma Ankara'da 1998 yılında kurulan Şizofreni Hasta- lan ve Yakmlan Dayanış- ma Demeği, Erdoğan'm bu sözlerinin ardmdan ha- rekete geçti. Dernek yet- kilileri. açıklamamn "ta- Bhsiztik" olduğunu belir- tirken, '•Erdoğan'ın şizof- reni sözcügünü adeta bir hakaret ifadesi gibi kul- lanması şizofreni hastala- n ve yakmlan açısından çok acı verici bir geoşme- dir. ÖzeiSkfc bö>1e bir ke- limenin halkın büyük bir çoğuımığunun ayunu al- mış bir partinin genel baş- kanı tarafından kullanu- ması daha da vahim bir durumdur" dediler. Yanlış tanıttı Kendilerimn şizofreni hastalığını geniş halk kit- lelerine tanıtmayı amaçla- dığını \wgulayan dernek yöneticileri, "Erdoğan'ın yap&ğ) bu tafihsiz açıkla- ma bu çabalanmıza zarar vermektedh-" ifadelerini kullanıyorlar.Erdoğan'ın geç de olsa bu ifadeden ötürü özür dilemesini is- teyen dernek, aksi halde hatanın düzeltilmesi için yasal yollara başvuracak. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Kİ KAZANÇU HAREK^T ÎOTIVORUZ !.. musakart@yahoo.com Çıray, aktif memuriyeti sürdürürken sağlık alanında hizmet vermek üzere bir şirket kurdu Başbakanhk'ta bir tüccar-memıır ANK^RA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Başbakanlık Müşaviri, es- ki Sağlık Bakanlığı Müsteşan Dr. Aytun Çıray, başbakanlık- taki görevini sürdürürken ya- salara aylan bir şekilde ticare- te de atıldı. Milletvekili olabil- mek için müsteşarlık görevin- den istifa eden Çıray, sağlık ala- nında edindiği çe\Teyi serma- ye gibi kullanmak amacıyla ano- nim bir şirket kurdu. Çıray, aktif memuriyeti sür- dürürken, sağlık alamnda hiz- • Devlet Memurlan Yasası'nm 28. maddesine göre memurlar, tacir ya da esnaf sayılmalannı gerektirecek faaliyetlerde bulunamıyorlar. Ancak Başbakanlık Müşaviri Aytun Çıray iki işi de aynı anda yürütüyor. met vermek üzere Proses Sağ- lık, Turizm, Damşmanlık Eği- tim Hizmetleri Sanayii ve Ti- caret AŞ adlı şirketi kurdu. Dev- let Memurlan Yasası'na göre şirket kurmaması gereken Çı- ray, yönetim kurulu başkanlı- ğım da üstlendiği şirket saye- sinde "özel hastaneler, teda\î merkezleri ve üniteleri, potikfi- nikler, ambulanshizmeneri, üb- bi tahiil ve röntgen laboratu- varlarL fizik tedavi ve rehabiti- tasyon merkezJeri" açabilecek ve donatabilecek. Devlet Memurlan Yasası'nm 28. maddesine göre memur- lar, tacir ya da esnaf sayılma- lannı gerektirecek faaliyetler- de bulunamıyorlar. Bu hükmün ihlali kademe ilerlemesinden de\ let memur- luğundan çıkanlmaya dek uza- nan cezalan öngörüyor. Ancak kurduğu şirket Ticaret Sicili Ga- zetesi'nde de yayımlanan Çı- ray hakkında şu ana kadar hiç- bir işlem yapıhnadı. Devletin en üst düzey nokta- lannda bulunmasma karşın ti- caret işlerini sürdürmekte sa- kmca görmeyen Çıray haklon- da halen devam eden bir yolsuz- luk suçlaması da bulunuyor. DYP-SHP hükümeti dönemin- de müsteşarjık yapan Aytun Çı- ray. o dönemde Sağlık Projesi Genel Koordinatörü olan Hahık Özsan ile birlikte "Çekirdek KaynakYönetimiSistemi" ıha- lesinde. Hazine'yi 4.3 milyon dolar zarara uğrattığı gerekçe- siyle de suçlanmıştı. Çıray hak- kında açılan dava hâlâ sürüyor. BEYAZ ENERJİ SORUŞTURMASIN1YÜRÜTMÜŞTÜ Şalk emekli oluyor ANK\RA (Cumhumet Bürosu)- -BeyazEnerjiOpe- ras\wnu* soruşturmasıru >ü- rüten Ankara DGM Cumhu- riyet Savcısı TalatŞalk, bu- gün yaş haddinden emekli oluyor. 3 Kasım seçimlerinde DYP'den İzmir milletvekili adayı ohııası nedeniyle isti- fa eden. DYP'ninbarajiaşa- maması üzerine görevine geri dönen Şalk, yaş haddinden emekli- ye aynlacağını bildirdi. Emeklilikte ne yapacağma henüz karar vermediğiru an- latan Şalk. "Neyapacağunailişkin henüz verflmiş bir karantn yok. Ama boş geçir- mekistemhvnun. Oncelikle bir süre din- kneceğim, gezeceğûn^ sonra Ankara'ya yerleşeceğHn" diye konuştu. -Siyaseti düşünüyor musunuz" soru- su üzerine Şalk, "Bakahm, zaman ne gösterecek" yanıtını verdi. "BeyazEner- jiC^erasyonu" soruşturma- sı sırasında sık sık kamuoyu gündemine geldiğinin anım- satılması üzenne Şalk, *O dönemde çeşitHtarbşınalar ol- du. Bendoğru>upüğuna ina- nıyorum. O dönemde yapn- ğun doğruydu. Yaptığım iş siyasflere dokunduğu için si- yasi tarüşmalar oldu" görü- şünü dile getirdi. Talat Şalk, Ankara DGM'de görev yaptığı dönemde, günde- me oturanbüyük soruşttırmalara imza at- tı. Karnuoyunda''DEPdavasr olarak bi- linen ve eski millervekılleri Hatip Dicle, Le\ia Zana, Orhan Doğan ve Selim Sa- dak'ın mahkûm olduğu davanm soruş- turmasında görev yapan savcılar arasın- da yer alan Şalk, HADEP yöneticileri hakkında kamuoyunda, "Takvim" ve "PKK>\ardım veyatakbk" davalan ola- rak bilenen davalan açtı. HARCAMADIĞI GEZİ PARASIN1 GERİ VERDİ Meclis 'in örnek vekili ANKARA (ANKA) - CHP Ardahan Milletvekili Ensar Oğût, geçmişte Ma- reşal Fevzi Çakmak'ınkine benzer bir uygulama ile TBMM Başkanı Bülent Armç'ı duygulandırdı. Öğüt, 13-15 Ocak'ta Annç baş- kanlığında KKTC'yi ziya- ret eden heyette yer aldı. Öğüt, ziyaret sırasında TBMM Saymanlık Müdür- lüğü tarafından kendisine harcırah ola- rak venlen 120 milyon lirayı Türki- ye'ye dönüşünde Saymanlık Müdürlü- ğü'ne iade ettı. KKTC ziyaretinde. gi- diş-geliş, konaklama ve yemek gider- leri dahil gezi sırasmda hıçbır ödeme ve harcama yapılmadığını belirten Öğüt, bu nedenle harcırahını iade ettiğini bil- dirdi. Geçmişte Mareşal Fevzi Çakmak'm bır amsını okuduğunu ve çok etkilen- diğinı büdiren Öğüt, Van'a yaptığı bir ziyaret sonrası kendisine verilen harcırahı kabul etmeyen Çakmak'ın bu davranışından çok etki- lendiğini ifade etti. Öğüt, harcırahı iade etti- ğine ilişkin bilgiyi içeren bir yazıyı da TBMM Baş- kanı Arınç'a bildirdi. ^.™ . ^ J^ •• Öğüfün bu davranışından CHP'h Ensar Ofut etkiienen Annç ıse telefon- la arayarak, davranışının kendisini mut- lu ettiğini belirterek teşekkür etti. En- sar Öğüt, benzer bir davranışı ilk mil- letvekili olduğu günlerde de yaptı. Bir arkadaşını ziyareti sırasmda arabasmı park ederken bir çanta bulan Öğüt, çan- tanm içinde 7 milyar lira tutannda bir para olduğunu fark etti. Paramn sahi- bini bularak teslim eden Öğüt, çevTe- sinde bu davramşı nedeniyle "EmsalEn- sar" lakabıyla çağnlmaya başlandı. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Hep Yalmzdır Onlar... Yağmur yağıyorsa, çocukluk ve gençlik düşle- rim gelir aklıma. O anda birtaşra kasabasındayım- dır. Kar yağıyorsa bozkır ortasında, sisleri aralayıp güneşi, ayı, yıldızlan topluyorumdur... Sabah kar atıştırdı, öğleye doğnj yağmur baş- ladı... Birtaşra kasabasını düşündüm... Oradayaşayan gençleri!.. Acaba bu saatlerde ne yapıyoriardı? Gazetelerin sayfalannda yaşama ilişkin haber- ler vardı; mutluluklar, hüzünler, topraktan sökülmüş bir kenara atılmış ağaç gibi yalnızlığa tutsak edil- miş kadınlar, erkekler... Küçük kentler birdenbire çoğaldı kafamda... Eski mevsimlere saklanmış şarkılarçalmaya baş- ladı... Mor karanfiller, mavi akşamlardaçizilmiş resim- lerkarşımaçıktı... Şimdi bir bozkır akşamında değil, bir kıyı kasa- basındayım, o mandalina bahçelerinin kokuyla bü- yülendiği yıllan nedense dün sabah anımsadım... Yapraklar arasından fışkıran nar çiçekleri, deni- zin mavi türküsü, bir kadının geceyi yırtan çığlı- ğı, yaşadığı günlerin hesabını soruyordu... Ben, sırtını erkeklere dönen kadınları o gece, bir bardagördüm... Hepsi ama hepsi hüzünlüydü!.. Erkekler mi onlan terk etmişti, onlar mı erkekle- ri? Birtartışma konusuydu... Tepkilerini çekmemek için hiç tartışmaya girme- dim... Pencereden dışanda yağan yağmuru seyreder- ken o kış kasabasındaydım, dağlann denize ba- kan yamaçlannda kendı türkümü söylüyordum... • • • Yaz aylannda saçlan briyantinli, karayağız deli- kanlılann aşk öykülerini dinlerdik!.. Gazetelerde, televizyonlarda, 'yaz aşklan'y\a avunanlann adlarını teker teker sayardık... Bir zamanlar Musa ile Sarah vardı... Hani o Kahramanmaraşlı delikanlıyla köylü In- giliz kızı Sarah... Günlerce Musa ve Sarah'ın öyküsünü dinlemiş- tik... On beş yaşındaki Sarah kapanmıştı, Musa'ya âşık olunca... Yıllar ne çabuk geçiyordu? O küçük kasabayı düşündüm. Çocukluk anıla- nmla başbaşaydım... Saçı sakalı birbirine kanşmış o genç adamı anım- sadım... Her sabah evimizin karşjsındaki su deposu- nun kapısının önünde görürdüm onu... Annem, kahvaltı hazıriayıp ona götürürdü... Bir gün babama sormuştum: "Kim oadam?" Babam, 'Mecnun' demişti sadece... Bir yıl sonra onun öyküsünü arkadaşlanm- dan dinlemiştim. Sevdiği bir kız varmış. Kız onu terk edip bir başkasıyla evlenmiş... Yağmur hızlandı... Gazetelerin sayfalannda bir başka 'Mecnun' gördüm... Sinoplu Naci Can... Saçı sakalı birbirine kanşmış... Üzerinde bir battaniye; ayak ucunda bir kedi ya- tıyor... Naci Can Bodrum'da garsonmuş... Ingiliz kızı Elena'yla üç haftalık biriiktelik yaşa- mış... Elena çekip gitmiş Ingiltere'ye... Naci Can, Elena'ya âşık mı olmuş? Hayır!.. Naci şöyle diyor "Onunla evlenip yurtdışına gidecektim..." Ama evlenememiş!.. Belki Elena bunu hiç düşünmemiştirl. Kaybolup giden mevsimlerin içinde Naci'nin öy- küsü, kıyı kasabalarının yaz maceralannın, yaz biriikteliklerinin o bilinen gerçeğidir... • • • Naci'nin umutları her Anadolu delikanlısının dü- şüyle birleşir... Peki sonuç? Düş kınklığı!.. Hava birden karardı!.. Çocukluk ve gençlik düşlerimin içindeydim ben hâlâ!.. Yağmursa dinmedi!.. Mandalina kokan mevsimlerin dışındaydım ama ben hâlâ bardaki sırtı erkeklere dönük kadınla- rı düşünüyordum!.. Onlar hep yalnız kalacaklar!.. Tıpkı sırtlarını kadınlara dönen erkekler gibi!.. Oysaaşk, karanlığın değil aydınlığın, kötülüğün değil iyiliğin, yalnızlığın değil çoğalmanın adıdır!.. hikmetcetinkaya'a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hlkmet ÇETİNKAYA KUeİLAY OLAYI ve TARİKAT KAHPLAPI "Jüm G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear