13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
&AYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2003 PAZARTESİ 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Edime _Ş 9 Sinop PB 11 Adana 9 Samsun Kocaelı PB 10 Mersın B _S V}_ Trabzon PB 12 Diyartoakır PB Çanakkaie S 14 Giresun PB 10 Şanlmrfa PB 11 Izrnır PB 15 Ankara Manısa Aydın PB 13 Eskişehır _7 Mardın 6 Siirt PB PB Denızli PB 15 Konya 5 Hakkâri PB 10 Sıvas Zonguldak PB 10 Antalya 1 Van B 16 Kars Yurdun doğu ke- sımlen ıle Marmara ve Ege parçalı ve çok Qslo bulutlu.DoğuAnado- Helsınkı l d ğ k DIS MERKEZLER B -4 Berlın Y 6 Moskova PB Helsınkı lunundoğusukarya- S t o c k h o | m ğışlı. dığer yerler az bulutlu geçecek. K Budapeşte B 7 Aşkabat Madrıd Y 8 Astana K PB -9 B 5 Viyana BelgradMarmara ıle yurdun ıç Amsterdam Y 6 vedoğukesımlennde Brüksel B 5 yer yer sıs gorulecek. Parıs K 4 Roma _Y 5 Taşkent PB 9 Bakû Sofya PB 7 Bişkek PB -1 Y 15 Tiflis Hava sıcaklığı tum Bonn I yurtta bıraz artacak. Münıh B 5 Atına Y 15 Kahıre PB 19 5 Zürih K 1 Şam PB 11 Açık Parçalı bulutlu B'Jut L k Çok buİJtlu ı Yağmurtu w w Kan, Gok gurültulü Annan Planı'na rötuşlu 'evet'Baştarafi 1. Sayfada olan belgeye "Türk tarafının tutu- nra" başlığı konarak Annan Planı'na seçenek oluşturacak başka planın ol- madığı. Annan planı zemininde çözü- mün olabileceği mesajı verilmesi he- deflendi. "Tutum belgesinin" ana hatlan, Annan planıyla karşılaştırma- lı olarak şöyle: TOPRAK: Annan Planı 'nda yüzde 29.2 oranında toprağın Türk tarafina bırakılması öngörülüyordu. Dışişleri bu oran temel olmak üzere, arazi dü- zenlemeleri yaparak yüzde 28.7 ile yüzde 31.8 arasında değişik 15 hari- ta hazırladı. Bu haritalardan 5'i önce- likli tartışma konusu olarak öne kon- du. Bu 5 hantada oran, yüzde 29.22 ile yüzde 29.24 arasında değişiyor. Bu haritalara göre, 45-53 bin arasında Kıbns Tiirk'ü yer değiştirmek duru- munda kalacak. Ana tartışma konusu olan Güzelyurt'un öncelikli olarak yansının Türk tarafina kalması hedef- leniyor. 5 haritadan biri bu yönde çi- zildi. Kalan 4'ünde ise Güzelyurt'un tamamı Rumlara bırakıhyor. Annan Planı'nda 57 binTürk'ün y- er değiştirmesi öngörülüyordu. Dışiş- leri buna yakın rakarnı kabul ediyor. İNGİLİZ ÜSLERİ: Annan Planı, ada yüzölçümünün yüzde 2.7'sini oluşturan Ingiliz üslerinın tartışma dı- şı kalmasını öngörmüştü. Tutum bel- gesindeki haritalar bu görüş kabul edılerek hazırlandı. Böylece, Türk ta- rafina oran aynı kalsa bile miktar oia- rak daha az toprak düşmesi kabul edi- ANKARADA, KIBRIS POLİTİKASIİÇİN KARAR HAFTASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara, Kıb- ns'ta çözüm politikasını bu hafta netleştirecek. Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün top- lanacak Bakanlar Kurulu'nda Kıbns politikası konuşu- lacak. Erdoğan'a sah günü Dışişleri Bakanlığı tarafin- dan Kıbns'ta çözüm hazırlıklan konusunda aynntılı bri- fıng verilecek. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında hafta içinde yapılması planan zirvede, Ankara'mn Kıbns politikasının somutlaştınlması bek- leniyor.KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın katı- lacağı ayn bir zirve de gündemde. KKTC'de seçimler sonrasında yeni hükûmeti kurma görüşmeleri kitlenirken, gözler Ankara'ya çevrildi. Denktaş, hükûmeti kurma görevini vermeden önce Tür- kiye'nin stratejisini bekleyeceğini belirtirken, Ankara yeni Kıbns stratejisini belirlemek üzere bu hafta önem- li bir dizi toplantı gerçekleştirecek. Kıbns'ta çözüm po- litikası ilk olarak Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplan- tısında gündeme gelecek. Dışişleri Bakanhğı, Annan Planı referans ahnarak ha- zırlanan Türkiye'nin planı ve çözüm sürecine ilişkin olarak Erdoğan'a sah günü aynntılı brifıng verecek. Se- zer başkanlığuıda yapıbnası planlanan Kıbns zirvesinin hafta sonuna doğru gerçekleştirilmesi planlanıyor. Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Ozkök ile Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül ün de katılacaklan zirvede, Kıbns'ta devlet politikasının somutlaştınlması bekleni- yor. Dışişleri kaynaklan, KKTC'de hükümet kurma gö- rüşmelerinde yaşanbilecek gelişmelere göre zirvenin gelecek haftaya da sarkabileceğini belirtiyorlar. liyor. KUZEY'E GELECEK RUMLAR: Annan Planı'nın 'kurucu anlaşma temel maddeleri' bölümünde yer alan bu konuda rötuşlar yapıldı. 3. maddenin 4. paragrafina göre, Türk tarafina yerleşecek Rum sayısı yılla- ra göre şöyle planlanmıştı: 7. yılda nüfüsun yüzde 7'si, 10. yıl- dan itibaren yüzde 14'ü, 15. yılda yüzde 2l'ı. Tutum belgesinde bu ra- kamlar sırasıyla, 6, lOve 15'eindiril- di. Tutum belgesinde, Karpaz Rumla- n ve 65 yaşını aşan Rumlar da bu ra- kama dahil edildi. MÜLKE GERİ DÖNÜŞ: Annan Planı'nda beledıye ve köylerde mül- ke geri dönüş oranı yüzde 20, Türk kurucu devleti genelinde de yüzde 10 öngörülmüştü. Tutum belgesinde oranlar sırasıyla 10 ve 5'e indirildi. TÜRK-YUNAN DENGESİ: Tutum belgesinde, Annan Planı'nda adanın iki tarafina yerleşmesine izin verile- cek Türkiye'den gelecek Türkler ile Yunanistan'an gelecek Yunanlar içın belirlenen yüzde 5 oranı aynen kabul ediliyor. Ancak Türkiye'nin deAB'ye tam üye olmasırun ardından bu oranın da kaldınlması isteniyor. Annan Planı'nda 1974'ten sonra Türkiye'den Kıbns'a gidip yerleşen- lerin sayısının 45 bin olarak dondurul- ması öngörülüyor. Tutum belgesinde bu sayı 50 bine çıkanlıyor. Tüm yurt- taşlık haklannın AB hukukuna göre belirlenmesi ilkesine dokunulmuyor. RUM VEKİLLER: Annan Planı'nın 'AnaBaşlıklar' bölümünün 3. mad- desinin 3. paragrafinda Kuzey'e yer- leşen Rumlann, Türk parça devletin- de milletvekili olması, belediye ve köy yönetimleri için yapılacak seçim- lere katılması öngörülüyordu. Tutum belgesinde milletvekilliğine karşı çı- kılıyor. Ancak belediye ve köy yöne- timlerine Rumlann da katılması kabul ediliyor. OYLAMA ORANI: Annan Planı'n- da yer alan anayasanın 5. bölümünün 25. maddesinde özel çoğunluk gerek- tiren oylamalarda 24 Türk senatörden asgari lO'unun oy vermesi gerektiği belirtiliyordu. Tutum belgesinde bu rakam 13'e çıkanldı. ORTAK DEVLETİN HUKUKU: Annan Planı anayasasının 19. mad- Teskilat için için kaynıyor Müli Görüş AKP'leştne süredndeMETtNGÜR Köln - Almanya ve Avrupa'da Türkiye kökenli en güçlü Islamcı kuruluşlardan biri olan, Islam Top- lumu Milli Görüş (IGMG) bir yol aynmının eşi- ğinde. Kendi verilerine göre, çeşitli Avrupa ülke- lerindeki 30 bölgede toplam cami sayılannm 514, teskilat 1.104, 18.039 idareci, kadın gençlik kol- lan üyesi 3.857 ve 300 bin Cuma cemaatı. Bu ül- kelerdeki üye sayüarını ise Milli Görüş Genel Sekreteri Oğuz Uçüncü 22 Haziran 2OO3'te Köhı'de yapılan genişletihrüş idareciJer toplanti- sında yaptığı konuşmada şöyle açıklıyor: "Kaüp- laşmış bir yanlışlıkla bazı basm organlannda üye sayımız ısraria 27 bin olarak ifade edil- mektedir. Işte bu tabloda görüldüğü gibi üye sayımız 27 bin değil, 87 bindir." ÎGMG için için kaynıyor; teskilat AKP'leşme sürecine girdi. AKP'nin kuruluşuyla teşkilatta başlayan Erba- kancılar, Tayyipçiler arasmdaki çatışmada Tay- yipçilerin üstünlük sağladığı, tabanın AKP'ye kaydığı, küçük bir fanatik grubun Erbakan'ı des- teklemeye devam ettiği belirtiliyor. Erfaakancılar İle Tayylpçllerln kavgası Milli Görüş saflannda uzun yülar çeşitü kademe- lerde görev yaprruş Kuzey Ren Westfalya eyaleti eski bölge başkanlanndan Fikri Emanet geliş- meleri şöyle açıklıyor: "Milli Görüş*ün idari yönetiminde Erbakancılar ve Tayyipçiler ara- sında kavga var. Erdoğan'ı destekleyenler şun- lan söylüyorlar: 'Artık hoca yaşlandı, siyaset yapamaz. Erdoğan bu karargâhta yetişti. Ileride bu gençler bizi idare edecek bunlara önem vere- lim, denilmiyor muydu? Şimdi, Erdoğan yetişti başbakan oldu daha ne uğraşıyorsunuz onunla. Erbakan gelse ne yapacaktı? Tayyip gelmiş daha ne istiyorsunuz. Sesinizi çıkarmayın, oturun'. Genel Başkan Yavuz Çelik Karahan, Erbakan Hoca'nın girişimlerinj büyük ölçüde onayla- mryor, kendi inisiyatifi ile buna yapıyor." 199O'lı yılarda Erbakan'ın, Milli Görüş'ü denet- lemek ve etkinliklere katılmak üzere sık sık Al- manya'ya geldiği sıralarda onun koruyuculuğunu yapan ve aynı zamanda Milli Görüş Gençlik Teş- kilatı başkanı olan, Haziran 2003'te Erbakan'ın 'olur'u ile genel başkanlığa getirilen Karahan'uı, tabanda Tayyipçilerin güçlü oluşunun da etkisiyle zaman zaman teskilat içi toplantılarda Erdoğan'ı savunduğu belirtiliyor. Milli Görüş içinde Erba- kan, Erdoğan tartışması başlayuıca camilerde si- yaset üzerine konuşma, tartışma yasaklanıyor. Cemaat arasındaki tartışmannı önüne geçmek için Berlin'in Kreuzberg yöresinde bulunan Mev- lana Camisi'nde televizyonun kapatılmasına ka- dar gidiliyor. Bir hoca, "Milli Görüş eski Milli Görüş değil. Artık teskilat açıkça Erbakan'a sahip çıkamıyor. Çünkü tabamn baskısından korkuluyor. Erbakan'a verilen hapis cezasına karşıhk şimdiye kadar Milli Görüş yönericile- rinden tek bir açıklama bile yapılmadı" diyor. Urfa'dakonser izdihamıŞanlıurfa'nın \ iranşehir ilçesinde, Borusan Oda Orkestrası'nın verdiği konsere halk büyük ilgi gösterdi. Belediye Kültür ve Sanat Merkezinin açılışı dola>nsıyla düzenlenen etkinlikler kapsamındaki konseri. 400 kişilik salonda yer bulamayan vatandaşlar da izlemek isteyince izdiham yaşandı. İlk kez konser izleyen \ iranşehirlilcr, dinletinin sonunda Borusan Oda Orkestrası'nı ayakta alkışladılar. Konseri, \ iranşehir Belediye Başkanı Emrullah Cin ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de izledi. (Fotoğraf: AA) desinin 8. paragrafinda şu tümce var: "Anayasada yapılan düzenleme- lerin hiçbiri AB hukukuna aykırı olamaz." Tutum belgesinde bu maddeye rö- tuş yapıldı ve tümce şöyle oldu: "Anayasada yapılan düzenlemele- rin hiçbiri kuruluş anlaşmasının hükümlerine ve onun yaratacağı yeni duruma halel getirmeksizin AB hukukuna aykın olamaz." Maddeye yapılan bu ekle ileride ya- pılabilecek herhangi bir değişikJikle ilk anlaşmamn ruhunun bozulmama- sı hedeflendi. Ancak tutum belgesinin pek çok bölümünde AB hukuku kabul edildi. TÜRK ASKERİ: Annan Planı'nda, adadaki Türk askeri varlığının anlaş- manın yürürlüğe girmesinden 29 ay sonra 6 bine inmesi öngörülüyor. Tu- tum belgesi 6 bini kabul ediyor ancak sürenin 40 aya çıkanlmasını istedi. Annan Planı'na göre Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasından sonra ada- daki Türk askeri sayısı sıfirlanacak. Tutum belgesinde sıfirlama yerine şu tümce kondu: "Türkiye, AB üyesi olunca adadaki asker sayısı yeni- den gözden geçirilecek." BARIŞ CUCÜNÜN ROLÜ: An- nan Planı'nda, Bırleşmiş MılletlerBa- nş Gücü, anlaşmamn uygulanması için tam yetkili kılımyor. Tutum bel- gesi bunu kabul ediyor ancak "tam yetki"nın sonuna şu tümcenin eklen- mesini öngörüyor: "BM Banş Gücü, yetkilerini ku- rucu devletler ve federe hükü- metle işbirliği halinde kuUanır." GARANTORLÜK: Annan Planı anayasasının 6. maddesinin 2. pa- ragrafinda, ada toprağının askeri amaçlı kullanılması için Türki- ye'nin veYunanistan'ın izninin ge- rekli olmadığı yönünde bir düzen- leme var. Tutum belgesinde bu izin geri getiriliyor ve şu madde ekle- niyor: "Uluslararası askeri ope- rasyonlarda ada toprağının kul- lanılmasında Türkiye ve Yuna- nistan'ın rızası alınır." Türkiye'nin garantörlüğünü ön- gören uluslararası anlaşmalann ka- deri tutum belgesinde de büyük öl- çüde AB hukukuna bırakıhyor. ÜÇ ÖZGÜRLÜK'E AB SARTI: Tutum belgesinde, AB standartla- n çerçevesindeki üç özgürlük, ser- best dolaşım, yerleşim ve mülkiyet edinme konusunda aynntılara gi- ribneden şöyle bir çerçeve çizili- yor: "Rumlann Kuzey'de ikinci ev edinmesi, ekonomik ve sanayi kuruluşlanna ortak olabilmesi. tanm ve orman arazisi satın ala- bilmesi, Türkiye AB'ye tam üye oluncaya dek kısıtlanmalıdır." Bu hafta tartışılacak Dışişleri Bakanlığı'nca dar bir kadronun hazırladığı "Türk tara- fının rurumu" belgesinindevletin üst katlannda tartışmaya açıhnası bekleniyor. Bu belgenin hazırlıkla- n 14 Aralık'taki KKTC seçimle- rindenöncebaşlamıştı. Ancak he- def seçim sonrasıydı. Seçimlerden ne sonuç çıkarsa çıksın, Dışişleri bu hazu-lığın yapılmasını benim- semişti. Belgeye, "Annan Planı'- nın dışında a>Ti plan var" hava- sı verilmemesine özen gösterildi. Hükümet, Doğu ve Güneydoğu ile ilgili bekletilen projeleri geliştirmeye karar verdi AB zoruyla 'kalkmma' atağıEBRUTOKTAR ANKARA - AB'nin 12-13 Aralık'taki Brüksel Zirvesi'nde Türkiye'deki makroekonomik dengesizlikler ile Güneydoğu'da- ki kültürel soruna işaret etmesi- nin ardından, yıllardır bekletilen iki proje jet hızıyla raflardan in- dirildi. "DoğuAnadolu Kalkın- ma Programı" ve "Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge- sel Kalkınma Programı"nın etüt çalışmalannı güncelleyen Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), bu bölgelerdeki kaüanma için ya- bancı uzman desteği almayı da karara bağladı. Yabancı uzman- lann belirlenmesi için DPT tara- findan ihale açıldı. AB'nin Brüksel Bildirgesi'nde Türkiye'deki makroekonomik dengesizlikler konusunda uyan- lan Türkiye, yol haritasında deği- şiklikler yaptı. AB'nin katılım öncesi fonlanndan da yararlan- mak isteyen hükümet, Türki- ye'deki sosyo-ekonomik geliş- mişliği araştıran DPT raporu çer- çevesinde hazırlıklara başladı. DPT, Türkiye"deki illeri, "nü- fus, kentleşme oranı, hane hal- kı büyüklüğü. doğurganlık hı- zı, istihdam, eğitim, sağlık, sa- nayi, inşaat, kişi başına düşen gelir, yatırım, kullanılan araç ve telefon, tüketilen su ve elekt- rik" göstergelerine göre geliş- mişlik düzeyleri açısından araş- tırdı. Araştırma sonucunda, Kara- deniz, Güneydoğu ve Doğu Ana- dolu Türkiye'nin en yoksul böl- geleri olarak belirlendi. AB'nin katılım öncesi mali yardımlannı da kaçırmak isteme- yen hükümet, 2001 yılında çalış- malan başlatılan GAP Kalkınma Programı ile Doğu Anadolu Kal- kınma Programf nı geliştirmeye karar verdi. Doğu Anadolu Kalkınma Prog- ramı, Van, Muş, Bitlis, Hakkari il- lerinde uygulanacak. Projeye, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi destek verirken yabancı uzman- lardan da danışmanlık düzeyinde yardım ahnacak. Yabancı uzman- lann belirlenmesi amacıyla DPT tarafindan ihale açıldı. 2004 yı- lında yürürlüğe girecek bu proje, 2006 yılında sonuçlandmlacak. Program, "tanm ve kırsal kal- kınma, KOBİ desteği, turizm, çevre ve sosyal gelişme" olmak üzere 4 eksenden oluşacak. AB'nin vereceği 45 milyon Eu- ro'dan, 7.5 milyon Euro'su prog- rama destek verecek yabancı ve yerli danışmanlara ödenecek. 17 milyon Euro tanm ve kırsal kal- kınma, 8.5 milyon Euro KOBÎ desteği, 9.5 milyon Euro rurizm ve çevre. 2.5 milyon Euro sosyal gelişme projelerine kullanılacak. Bölgedekı turizmin geliştiril- mesi için öncelikle "Van Gölü, Ahlat ve Bitlis "e yatınm yapıla- cak. Tanm ve hay\ r ancılığın geliş- tirilmesi için buradaki çiftçilere ayni yardımJarda bulunulacak. Küçük Işietmelere hlbe GAP Kalkınma Programı ise Mardin, Batman, Şırnak, Siirt il- lerinde uygulanacak. AB tarafin- dan sağlanacak 47 milyon Eu- ro'nun 24.2 milyon Euro'su kırsal kalkınma, 7.8 milyon Euro'su gi- rişimcilerin desteklenmesi, 15 milyon Euro'su ise kültürel mira- sın geliştirihnesi için kullanıla- cak. Proje için aynlan 34 milyon Euro'luk ödenek ise GAP bölge- sindeki küçük işletme ve işletme- cilere hibe olarak dağıtılacak. 2006 yılında bitirilecek program için, sulama dışında kalan yoksul insanlara yönelik larsal kalkınma için kredi verilecek. • • G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi I. Sayfada yetiyor. Başbakana, bakanların kimi demeçlerine bakınca, insan kendi kendine sormadan edemi- yor: "Arkadaşlar iktidar mı, muhalefet mi?" Zira yerine göre hangisi gerekiyorsa onu uy- guluyoriar. Böylesi az bulunur! Asgari ücret, Türkiye gibi kayıt dışı ekonomi- nin, kayıttaki ekonomiyi yakaladığı ülkelerde ay- nca önemli. Ciddi bir dengenin oturtulması ge- rekiyor. Aslında, gerçekten yapılması gereken, tüm kayıt dışını kayda alıp ondan sonra denge kurmak. Ancak hükümet, işin kolayına kaçıp ka- yıttakilerie oyun kuruyor. Başbakan geçen hafta boyunca sokakta baş- ka, salonda başka konuştu. Mikrofondan mey- dan okuyor: "Getirin kardeşim şu asgari ücreti... Komisyon bitirsin şu çalışmayı. Siz verin 507milyonu... 6te- sine bakalım..." Mübarek muhalefet lideri, bir an önce asgari ücretin belirlenmesini istiyor. Oysa başbakan olarak madem bu kadar müdahaleden yana, "bi- zim çalışmamız şu ve işi bu rakamla bitiriyoruz" diyebilir. Bu hafta asgari ücret Başbakan'ın dile getirdiği rakamın altında olacak. AKP şunu ya- yacak: "Başbakan çok istemişti ama, olmadı!" Âlem sersem, millet kör; devlet cimri, Başba- kan bonkör! Motorlu araç vergilerinde de şu yöntem izlen- di: önce çok yüksek rakamlar kondu. Sonra bun- lar araçlann ağırlığına, gücüne, havasına göre değiştirildi. Denge bu kez iyice kaydı. Pahalı ara- badan az, ucuz arabadan çok vergi, haline gel- di. Çok yükselttikleri rakamlan biraz daha düşür- düler. örneğin, vergiyi önce 200 milyondan 700 milyona çıkardılar. Sonra 500'e indirdiler. Med- ya korosunun eşliğinde şunu duyurdular: Vergilerde indirim! Poli-turka! Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AHİM) devam etmekte olan türban davasına ilişkin hü- kümetin tutumu da iç siyasetteki çok yüzlülüğün dışavurumu... Davalı, Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti. Devleti temsil eden hükümet, davaya veri- len savunmadan rahatsız. Pek çok konuda olduğu gibi burada da işin özeti şu: Hükümet, devlete karşı! Dokunulmazlıklar AKP'nin son günlerdeki en hassas noktası. Her alanda sınırsız demokrasi is- teyen AKP, dokunulmazhkta, neredeyse sınırsız ayrıcalık istiyor. Dokunulmazlığın gündeme ge- liş biçimini de şöyle yorumluyorlar: Olay siyasidir! Bize çamur atmaya çalışıyorlar... Baktılar ki bu da kendilerini kurtarmıyor. Şim- di yeni bir arayış başladı: Beraatle sonuçlanması kesin olan dosyalarda dokunulmazlıklar kaldınlacak, ötekilerde kaldırıl- mayacak! örneğin, trafik suçlan, seçim döneminde gü- neş battıktan sonra konuşma yapmak gibi, en çok para cezasıyla sonuçlanacak suçlarda ve- killere dokunulacak. ötekiler yine zırha! Bravo, ben tam demokrasi diye buna derim. Hakkınız- da ontarca dava var. Siz hangilerinden yargılan- mak istediğinizi seçip, sadece onlar için yargıç karşısına çıkıyorsunuz. Bunun adı ham, affeder- siniz tam demokratik yargılanma hakkı olsa ge- rek! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi iş- lerini ilerletmesi, bu alandaki gelişimimiz açısın- dan son derece önemli. 60-70 iktidarları sülale- yi zengin ederdi, sülale devri vardı. 80-90 iktidar- lan ailelerini zengin ettiler, aile devri vardı... Şimdi artık bizzat başbakanlann kendileri iş yapıyorlar! Toplum da yılların getirdiği kriz ve umut yorgunluğunun altında kaldı, bunlara tep- ki gösterecek reflekslerini yitirdi. Erdoğan ve takım arkadaşlannın geliştirip bü- yüttüğü bu politika biçimine başbakanın iş ya- şamına da uygun bir ad bulmak gerek: Poli-turka! ankcunv» ktv.ttnet.net.tr SÖYLEŞİ ATTİL^İLHAN '...Sosyalizm'in IVeferi': Şükran...' M Baştarafi Arka Sayfada "...eşyâyı saran her tebessüm / gördü- ğüm bir aksisedâdır ruhûmda / ne coşkun histir güzelin renge ve- dâı / saat on ikiden sonra..." (Istanbul Der- gisi, 1 Haziran 1946); ikincisine örnek, çok daha fazladır, meselâ çok genç yaşında yazdı- ğı 'Memleketim' şiirin- den şu mısralar: "...coğrafya kitaplann- da gülen memleketim / bir sürü şehirlerini dolaşıyorum akşamla- n / kollanm yayla ba- şaklanndan kuvvetalı- yor / haykırarak tek- rariıyorum tüylerimi ürperten şarkılan / in- sanlanm bulunuyor hâfızamda / elinde orağı, elinde silâhı, elinde krtabı / ekmek yetiştirmek için değiş- tiriyor aziz kadınlar / göz alabildiğine tarla- lan / üç deniz arkasın- da bir toprak var / şiir- lerimin öz duygusu memleketim / seni bir zaman, beni beş ya- şında tanıyan babam bekledi / şimdi de ben bekleyeceğim..." (Is- tanbul Dergisi, 1 Nisan 1946) Şükran Kurdakul'un şiiri ve fikri, Mim Mim'- ci babasından mevrûs 'Anadolu Ihtilâl'cisi ni- telikleriyle; bu 'IhtilâJ'in 'Inkılab'a dönüştüğü yıl- lardan gelen, 'Sosyalist Sol' rüzgârıyla yuğrul- muştur; kişiliğinde, her iki devrimcilik, ödün ver- mez bir senteze ulaş- mıştır; sosyal yanı beşe- ri yanına, beşeri yanı sosyal yanına denktir; onu handiyse yarım asırdır tanıyorum, Sos- yalist Sol'un yaşadığı onca fırtınaya, onca uyuşmazlığa, onca bö- lünmeye rağmen; çok- luk, ona göre ben 'Op- pozitsiya'da (muhale- fet'te) olduğum halde, arkadaşlığımız asla bo- zulmamıştır; ona ilk günkü kadar güvenirim, o bana güvenir. O fakat, ayn bir bahis; ayrıca konuşulmalı...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear