25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 ARALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde inceleme yapan müfettişleri merkeze çektirdi DenetlemeyeengelİLHANTAŞCI ANKARA-Recep Tayyip Er- doğan'ın Başbakarüık koltuğu- na oturmasının ardından ilk ic- raatının, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı dönemini mercek altına alan müfettişleri merkeze çekmek olduğu ortaya çıktı. Mülkiye, polis ve sanayi başmüfettışlennden oluşan in- celeme ekibinin merkeze çekil- mesine herhangi bir gerekçe gös- terilmedı. Bu kararla, belediye şirketlerinın katrilyonu aşan iha- leleri de denetim dışı kalmış ol- du. Öıaledeki usulsüzlüklere iliş- kin müfettişlerin edindıği belge ve bilgilerdeellerindekaldı. Bu ıhalelerin nasıl denetleneceği ise belirsizlığiru koruyor. Kamu Yönetımi Temel Yasa Tasansı ile tüm teftiş kurullan- nı kapatmaya hazırlanan Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan'ın denetim birimlerinden rahatsız- lığı, büyükşehir belediye baş- kanlığt dönemine dayanıyor. Başbakanlık, Içişleri ve Ma- liye Bakanlığı ile Cumhurbaş- kanlığı'na, Ocak 2OO2'de Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlı- ğını yürüttüğü dönemde verilen tstanbul Haber Servisi- Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, beîediye başkanlığı döneminde ağır ceza mahkemelerinde onlarca yıl ağır hapis cezası istemiyle "yoisuzluk samğı" olarak yar- gdanmışü. Erdoğan aleyhine açüanyolsuzluk da- valan özetle şöyle: İhale davaSI: Erdoğan aleyhine ihalelerde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle Temmuz 2002'de İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ağaç yOİSUZİUğU: Türkiye'den ucuz fiyat- la temini mümkün ağaçlann, Italya'dan birkaç ka- tı fiyatla ithal edildiği ihalede Erdoğan'ın "gö- revde yetkisini kötüye kuUandığT tespit edıldı. Ta$ima yOİSUZİUğU: Taşıma ihalelerinin Albayraklar'a verildiği olayda Erdoğan, ihaleye fesat kanşhrmaktan yargılandı. AKBİL yOİSUZİUğU: Bir numaralı sanığın Erdoğan olduğu Akbil davasmda veriler siline- rek trilyonlarca lira hortumlandı. İGDAŞ yOİSUZİUğU: Belediye şirketi ÎG- DAŞ'ta, şebeke inşaatlannın fahiş fryatlarîa yan- daş şirketlere verilmesi gibi nedenlerle Eyûp Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. ISKİ yOİSUZİUğU: 119 ihaleden 114'ûnün yandaş şirketlerin davet edilmesiyle gizli olarak yapılması nedeniyle dava açıldı. MetTO yOİSUZİUğU: Metro ıhalesıru Albay- raklar'a veren Erdoğan'ın "yetkisinikötüye kul- landığT tespit edildi. Çamur yOİSUZİUğU: Haliç'in ıslahında belediye ile yüklenici firmalar arasında gizli pa- zarhklar olduğu gerekçesiyle dava açıldı. ve Sayıştay denetiminden geçen ihalelerde yolsuzluk yapıldığına ilişkinihbaryapıldı. Bülent Ece- vit'inbaşbakanlığındaki 57. hü- kümet döneminde, ihbar ciddi bulundu ve harekete geçildi. Ihalelere yakm izleme İnceleme yapmak üzere lçiş- leri Bakanhğı'ndan Mülkiye Baş- müfettişleri Ozcan Erdoğan, Hu- lusi Gülşen ve Fazıl Can görev- lendirildi. Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı'ndan Başmüfettiş Do- ğan Atamer ile Polis Başmüfet- tişi Tahsin Demir inceleme yap- tı. Müfettişlere, elde edilen bel- gelerde yardımcı olmak ama- cıyla değişik denetim kurumla- nndan destek verildi. Müfettişler, belediye şirketle- ri olan Kiptaş, Istaç, Isfald, Halk Ekmek, İDO AŞ, Ağaç AŞ, Bel- bim AŞ, Belpet AŞ, Kültür AŞ, Ulaşım AŞ, Beltur AŞ, Bimtaş AŞ ile Ikitelli Konutlan başta olmak üzere belediyenin ihale- lerini ve bunlan alan şirketleri ya- kın izlemeye aldı. Gerekçe bildirilmedi Ocak 2002'de gelen ihbarla oluşturulan ekip, AKP'nin ikti- dara gelmesinin ardından, Er- doğan'ın başbakanlık koltuğuna oturmasıyla bırlikte merkeze çe- kildi. Belediye ihalelerini büyü- teç altına alan müfetrişlere, "ne- den görevden el çektirikHği" ko- nusunda herhangi bir gerekçe bildirilmemesi de dikkat çekti. Müfettişlerin incelemeye aldığı ihalelerin büyük kısnunı Erdo- ğan'ın belediye başkanhğı döne- mini kapsıyordu. Erdoğan'ın başkanlığını yürüttüğü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden çok sayıda ihale alan şirketlerin ba- şında AKP'ye yakınlığıyla bili- nen Albayrak grubunun gelme- side dikkat çekti. Belgeler elde kaldı Yaklaşık 1 yıllık çalışma yü- rüten müfettişler, ihalelerle ilgi- li çok sayıda belge ve bilgiye ulaştılar. Elde edilen belgeler üzerine incelemeyi genişleten müfettiş ekibi, gelen talimat üze- rine raporlannı yazamadan mer- kezlerine geri döndü. Müfettiş- lerin belediye şirketlerinin ver- diği ihalelerdeki usulsüzlüklere ilişkin olarak, kurum ve kuruluş- lardan edindikleri belgeler ile aldıklan ifadeler de ellerinde kaldı. Belediye ihalelerine yöne- lik inceleme, bu gelişmelerle ge- rekçesiz olarak durdurulmuş ol- du. Elde edilen bilgi ve belgeler- le ilgilı ne ışlem yapılacağı ko- nusu belirsizliğini koruyor. 'Yolsuzluk düzeni kuruldu' Başbak keııtlisiyle çelişti • Hakkında açılan davalan görmezden gelen Erdoğan, hükümetinin yolsuzluklann üstesinden geleceğini ileri sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tstanbul belediye başkanlığı döneminde hakkında birçok yolsuzluk davası açılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yolsuzluktan yakındı. "Bürokrasiden başlayarak pek çok alana sirayet eden bir yotsuzluk düzeni kurulmuşrur" diyen Erdoğan, devletin yanı sıra işadamlannın da katüımıyla millet aleyhine "düzenek" oluşturulduğunu söyledi. Partisinin genişletilmiş il başkanlan toplantısına katılan Erdoğan, hakkında açılan çok sayıda yolsuzluk davasını görmezden gelen açıklamalarda bulundu. Geçen yıllar boyunca, adaleti zedeleyen, refahı halkından esirgeyen ve böylece ülkedeki güvenlik ortamını bozan bir sistemin oluşturulduğunu belirten Erdoğan, "Siyasetin rant kurumu haline dönüştüğü bu sistemde, bürokrasiden başlayarak pek çok alana sirayet eden bir yolsuzluk düzeni kurulmuştur. Bu sadece devletie suurh kalmanuş, işadamlan da bu denkleme kaülarak millet aleyhine adeta bir düzenek ohışturulmuş" dıye konuştu. 'Çağdaş reformlar yapdmah' Türkiye'nin bu sistemden kurtulması için çağdaş yapısal reformlar gerçekleşrirmesi gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "SiyasetsE siyaseti, nuDetsiz miIKvetçiliğj ve halksız halkçılığı siyaset sahnesinden AKP kovduysa yolsuzluk düzeninin tüm kahnülannı da kaldırmaya kararhdn-" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dıştşleri Bakanı Abdullah C;ÜL Ankara'da AKP il başkanlan toplantısına katıldı. (AA) Erdoğan, "Amacımız 'derin demokrasi'yi güçlendirmek" dedi 'Rejimi değil sistemi değiştireceğiz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, "rejimi de- ğil, sistemi değjştirerek derin demokra- siyi güçlendirmek istediklerini", bu- nun için 28 Mart seçimindeki sonucun önemli olacağını söyledi. Anayasal re- jim üzerinde hiçbir tartışma olmadığı- nı savunan Erdoğan, "Seçimde par- mak ısırtacak başanmız, demokratik cumhurryete ve derin demokrasi bilin- cine karşı her türlü provokasyonu da akim (başansız) btrakacaknr" dedi. Erdoğan, partisinin 28 Mart yerel seçimine dönükkampanyasuıı dün ge- nişletilmiş il başkanlan toplantısıyla başlath. Kocatepe Kültür Merkezi'nde milletvekilleri ve teşkilat yöneticileri- ne seslenen Erdoğan, "Orgütierimizi oluşturan bilinç. bunun alünı özellikle çiziyorum; derin demokrasi bttincidir" diye konuştu. Kendilerinin demokra- siyi yalnızca biçimsel görmeyip "bir hayattarzı olarak algıladıklannr söy- leyen Başbakan Erdoğan. "Demokra- si sadece bir usul rejimi değildir, bir esaslar rejimidir de" dedi. Başbakan Erdoğan, sıyasi alanın ge- nişletilmesi için "derin demokrasi" kavramına önem verdıklerinı, bunu yalnızca sistemin kaslannın değil, tüm hücrelerinin güçlü olması için istedik- lerini, bu kavramı "Türkiye'nin ruhu olarak gördüklerini" söyledi. Örgüt yöneticılenne "Demokrasiye karşı ovnanan bir oyunu huzurlannız- da deşifre etmek istiyorum" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Eski sistemden beslenenler, atnğunız her adımı, sistem tarfjşmasından çıka- np rejim tarbşması olarak sunma gay- retindedirler" Türkıye'de rejim tartışması olmadı- ğını savunan Erdoğan, şunlan söyle- di: "Türtdye, anayasasında tanımı ya- pdmış rejiminden memnundur. Bu zo- raki bir memnunhet de değildir. Defa- larca kanıtlanmış, milJetin karakteri haline gelmiş bir memnuniyettir" dedi. 'Havanda su dövûyorlar' AKP lideri, daha sağlam bir sistem kurmaya dönük adımlan "çıkar dü- zenlerini konımak için rejim taröş- nıası gibi pazarlamaya çahşanlann" artık müşterileri kalmadığını belirt- ti. "Kafalan bulandırmak için de- mokratik cumhuriyete zam ya da ten- zilat yapmaya çabşan, cumhurta hiç- bir fıkir ve ruh birnkteBği olmayan çıkar şebekeleri ha\ anda su dövmek- tedirler" diyen Başbakan, "Halkı- mız arük onlann şifrelerini çözmüş- tür. Önümüzdeki mahalli seçimler arük Türkiye sijasetinde geri\e dö- nüş kapdannı da tamamen kapata- cakûr" diye konuştu. ISTlKLALCADDESt'NDEBROŞÜRDAĞITILACAK CHP'li kadınlardan dokunulmadık eylemi tstanbul Haber Servisi-CHP Kadın Kollan, AKP'nin dokunuhnazlıklar konusundaki tutumunun gerçek ne- denlenni, yarın saat 12.00'de CHP Be- yoğlu İlçe Merkezi önünde yapacağı eylemle kamuoyuna açıklayacak. 'CHP İstanbul Millenekili Güldal Okuducu. "Onlann gerçek nhetini de- şifre eden ve dokunubnazhklann mal mülkkrini de kapsayacak şekflde ge- nişletibnesini isteven acil yardım çağ- nsıruCHP'tikadınlarlabirliktetümts- tanbullulara duyuracağız" diye ko- nuştu. Istiklal Caddesi boyunca yurt- taşlara broşür dagıtacaklannı belirten Okuducu, "Eyleme tüm İstanbullula- n çağuTjoruz. Eylemimize kanlacak- lardüdüklerini devanlannda getirsin- ler" dedi. Hükümetin, yolsuzİuklann üzerine gidilmesi ve dokunulmazlık- lann kaldınhnası konusunda adım at- madığı gibi. aksine dokunulmazlık kapsammın genişletilmesini istediği- ni savunan Okuducu, "Ama bunu açık- ça drjemiyoıiar" dedi. Yerel seçim çahşmalan sürüyor CHP Istanbul'da yerel seçim çalış- malannı, üç belde örgütünü açarak sürdürdü. Çatalca ilçesindeki Ciftiik- köy, Karacaköy ve Binkıhç beldeleri- nin açılışlarını yapan İstanbul tl Baş- kanı ŞinasiÖktem,dokunulmazlıkla- nn kaldınlması konusunda kararlı ol- duklannı vurgulayarak "Bu zırhı CHP halkla bûiikte kıracaktir" dedi. Açı- lışlarda yurttaşlara, AKP'nin doku- nulmazlık zn"hma bürünerek yargıdan kaçan millervekillerinin fotoğraflan- nın yer aldığı broşürler dağıtıldı. OGMATİK BİR İSLAMITEMSİL EDtYOR' Ceyhun: Türban politik bir üniforma ADANA (AA) -Avrupa Parlamen- tosu Üyesi Ozan Ceyhun, Fransa ve Almanya'da olduğu gibi Türkıye'de de türbanın "politik bir üniforma" olduğunu. bu konuda kimsenin Av- rupa Birliği'ndenümit beklememe- si gerektiğini söyledi. Ozan Ceyhun, Avrupa'da günde- me taşınan türban konusundaki ge- lişmeleri ve bu konuda Türkiye'ye yönelik yaklaşımlan değerlendirdi. Almarrya Başbakanı Gerhard Schrö- der'in "Oğretmenlerin okullarda türban takmalanna izin veremem" açıklamalanna dikkati çeken Cey- hun, sorunun oğretmenlerin tutu- mundan kaynaklandığım vurgulaya- rak "Devlet okullannın tarafsızhğı- na inandıgmuz için bu ola>1ara izin verihniyor" dedi. Cocuklan yetişti- renlerin politize edilmiş dini sem- bolleri taşunaması gerektiğini belir- ten Ceyhun, şöyle devam etti: "Ffcan- sa kunıkluğu günden bugüne ka- dar laik bir devlettir. Bu nedenle okuDarmda tarafsızhğı bozacak hiç- bir olaya izin vermiyorlar. Bir kesim rürbam politik amaçlarına sembol olarak kullandığı için bu konular tarüşıhyor." Türkıye'de de bazı sıkıntılar bu- lunduğunu ifade eden Ceyhun. türbanın başörtüsü ile kanştınlma- ması gerektiğine dikkati çekerek "Türban, başörtüsü değil. Türban politik bir üniforma ve tutucu, dog- matik bir tslamı temsil edijor" de- di. Ceyhun. "Türki>e'dekimseyan- hş rüyalara kapılmasm. Türban gi- bipofitiksemboDer için kimse AB'den bir şeyler ümit etmesin. Çünkü, AB içerisinde bunlara yer yok" dedi. Olmayan KDV'ye istisna! Hükümetin son vergi paketine yönelik tasarısının Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeler sırasında yaşanan ilginç tartışma maliye literatürüne ve Meclis tutanaklarına geçti. Yaşanan tartışma, projeleriyle tanınan AKP milletvekili Aziz Akgül'ün mevzuatta henüz yeri olmayan "gıda bankacılığı"na yönelik verdiği önerge görüşmeleri sırasında meydana geldi. Gerçi gıda bankacılığı kurumu henüz oluşturulmamıştı ama olsun, Akgül'ün önergesiyle, yapılacak mal, hizmet ve gıda bağışlanna önceden vergiden düşme olanağı ve KDV istisnası getirildi. Işin daha ilginç yanı, CHP'li millervekillerinin bu tür bağışlann KDV'sinin olup olmadığını ve eğer böyle bir uygulama yoksa, niçin bu tür bir düzenleme getirildiğini sormaları üzerine yaşandı. Bakan Unakrtan, verdiği yanıtta, konuya ilginç bir yaklaşım getirdi: "Fiiliyatta bağışın KDV'si yok ama biz yine de işi garantiye alıyoruz." Unakrtan'ın "olmayan KDV'ye istisna" getirerek işi sağlama alma çabası pek anlamlı değildi. Bakan'ın söylediğinin tersine, bağışlardan KDV kesiliyordu. Gelelim, "gıda bankacılığı''nın ne olduğu konusuna. Unakrtan, Akgül'ün bu ilginç projesini de anlattı: "Mesela 5 yıldızlı otellerde birçok yemek yapılıyor, ondan sonra çöplüğe atılıp gidiyor. Hijyenik olmak kaydıyla ve şartıyla hiç kimsenin artığı filan olmaksızın tamamen herkese verilebilecek, sunulabilecek, ikram edilebilecek fazla yemekler alınacak gıda bankacılığı diye bir teşekkül kurulacak. Kim buraya yemek verirse onları vergisinden düşecek." Görüşmeler sırasında "domuz avcıları" konusu da gündeme geldi. AKP'Iİ Mehmet Emin Murat Bilgiç, vergi konularıyla ilgilı önemli bir diğer hususun da avcılara konacak olan 250 milyon liralık vergi olduğunu vurguladı. Bilgiç, domuz avına çıkan köylünün bu vergiyi veremeyeceğini söylerken, "Domuz avı Türkiye için önemli bir konudur. Köylü vergiyi vermezse domuzlar çok ürer, bu da ormanlar için büyük sorun olur" diye konuştu... 'Kavanozdaki peynir' ekonomisi! TBMM'de bütçe görüşmeleri sırasında iktidar sözcüleri "pembe" tablo çizen rakamları sıraladılar. CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek, "Ekonomi ekranlarda grafiklere yansıyan rakamlar değildir. Ekonomi insan içindir" diye bu tabloya itiraz ederken bir öykü anlattı: "Fakir bir babanın cocuklan, babacığım hep çayla ekmekle kahvaltı etmekten bıktık, bize bir gün peynir alsan da peynirle, ekmekle, çayla şöyle bir kahvaltı yapsak derler. Baba, çocuklarının talebini, haklı isteğini karşılayamamanın üzüntüsü içinde ezilir. Çocuklann isteği öylesine yoğunlaşır ki, bir gün sofraya oturduklarında çocuklar bir kavanoz görürler, kavanozun içinde bir kahp peynir durmaktadır. Çocuklar sevinir, Mustafa Ozyürek ne güzel peynir ekmekle kahvaltı yapacağız, derler. Babaları, topu topu bir kahp peynirimiz var, onun için şimdi siz ekmeği alın bu kavanoza sürtün, onunla kahvaltı edin, sizde peynir yeme hissi uyandınr, der. Şu anda yapılan da, ekranlara bakıyoruz, işte borsa yükseliyor, faizler düşüyor, dolar düşüyor. Fakat o fakir insanlar, yani çocuklanna peynir bile sağlayamayan insanlann sayısında bir azalma yok, o yoksul insanlann çaresizliğine bir çare yok. Bizi mutlu edecek, CHP'yi mutlu edecek gelişme, temel göstergelerdeki iyileşmenin yanında bu fakirin, yoksulun sofrasına peynir, arkasından zeytin, arkasından reçelin konulabildiği bir noktaya gelmektir." Yaşar Nuri Hoca 'helalleşecek'! CHP'li bazı milletvekilleri, birkaç "ünlü" arkadaşlarını Meclis çalışmalarından çok, basından izlemekten yakınıyor. 3 Kasım öncesinde seçim rüzgârıyla partiye girip daha sonra parti yönetimiyle ters düşen bazı isimlerin parlamentoya sık uğramayanlar arasında yer aldığına dikkat çekiyorlar. Televizyon ekranları ve gazete sayfalarında sert eleştirilerde bulunan İstanbul milletvekili Yaşar Nuri Öztürk de uzun bir aradan sonra Meclis'te görüldüğünde arkadaşlarının eleştirilerine hedef oldu. CHP'liler şikâyetçiydi Yaşar Nuri Hocadan... "Bugüne kadar diyalog kuramadıkları, kendilerine Y. Nuri Öztürk soğuk yaklaştığı" gibi gerekçelerle yakındılar. öztürk, buna çok üzüldüğünü söylerken, "kibirli" gibi algılanmaktan yakındı: "Böyle görünmek gerçekten günahlann en büyüğü. Ya bir de bunlan öğrenemeden, helalleşemeden gitseydik!" Bunun üzerine CHP'liler hemen bir "helalleşme yöntemi" belirledi. Yaşar Nuri Hoca'nın ısmarlayacağı bir yemek buzları eritebilirdi. Tam bu sırada Zülfü Livaneli sohbete katıldı. Ancak CHP'lilerin Livaneli hakkındaki yorumu da farklı değildi. Bir anda "Ikiniz birlikte ısmarlayın" sesleri yükseldi ve Livaneli de zorunlu davet sahibi oluverdi. nm > KMMİMVM1 ^^fcj**—-—- Parlamento Muhablrleri Derneği Wen SitesineHoşgeldlniz www.pmd.org.tr Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) 40. yılına yenilenmiş internet sitesiyle giriyor. Derneğin web sitesi yalnız basın mensuplanna değil, diğer internet kullanıcılanna dönük hizmetler de içeriyor. www.pmd.org.tr adresiyle Anadolu Ajansı'nın günlük haber akışına, yasama haberlerine, basın etik kurallarına, Türkçe ve Ingilizce sözlüklere, yazım kılavuzlanna, parlamentoyla ilgili kaynakçalara ve günlük yaşamda gerekli linklere ulaşmak olanaklı. Web sayfasının tanıtım kokteyline katılan TBMM Başkanı Bülent Arınç da genel kuruldaki bir tartışmaya site aracılığıyla yanıt aradı. Bütçe görüşmeleri sırasında Başbakan'ın kullandığı "layüsel (sorumsuz)" sözcüğüne CHP milletvekilleri "Arapça konuşma anlamıyoruz, Türkçe konuş" diye itiraz etmişti. Genel kurulda "Başbakan Türkçe konuşuyor" diyerek Tayyip Erdoğan ı savunan Annç, tanıtım sırasında sitede yazım kılavuzu bulunup bulunmadığını sordu. Arınç, "layüsel" tartışmasına değinirken Cumhurbaşkanı'na da gönderme yapmaktan geri durmadı: "Erek (amaç) ne kadar Türkçe ise, layüsel de o kadar Türkçe'dir." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcumattnetnettr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear