13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2003 PAZARTESİ HABERLER Aksu: İşkenceye srfr tolerans • ANKARA (ANKA)- CHP'liOnurÖymen'in soru önergesini yanıtlayan tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, işkence ve kötü muameleye karşı 'sıfir' tolerans tanıdüdannı beiirtti. Öymen, önergesinde, Izmir'de bazı güvenlik görevlilerinin, bir otomobilde bulunanJara karşı şiddet uyguladıklanna ilişkin görüntüleri anımsatarak bu güvenlik görevlilerinin görevden alınıp alınmadığı konusunda Aksu'dan bilgi istemişti. Aksu, konunun bakanlığı taraftndan takip edildiğini kaydetti. Mimarlardan AKP'ye geçit yok • İstanbul Haber Servia - Mimarlar Odası 'nın Bakırköy, Kadıköy ve Kartal Şubeleri'nde yapılan seçünleri Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar Grubu adaylan kazandı. Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar Grubu'nun Bakırköy'deld seçimi AKP'ye yakın mimarlann çıkardığı listeye büyük fark atarak kazandığını belirten Mimarlar Odası istanbul Büyükkent Şubesi Saymanı Sami Yılmaztürk, "AKP'ye Bakırköy'de gereken cevabı verdik" diye konuştu. Sami Selçuk: Kırgınlığım yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP'tan istifa eden eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, parti yöneticileriyle çarışması bulunmadığını bildirdi. Selçuk dün yaptığı açıklamada MKYK listesinde ismine yer verildiğini basından öğrendiğini kaydederek "Irademin hiçlenmesi benim ilkelerimle bağdaşmamaktadır" dedi. Selçuk, siyaseti bırakmadığını söyledi. 2004 bütçesi ppotesto editdj • İstanbul Haber Servig - Kadıköy Iskele Meydarîı'nda toplanan Halkevleri ile Liseli Genç Umut üyeleri, sağlık, eğitim gibi hizmetlere yeterli pay aynlmadığı gerekçesiyle 2004 yıh bütçesini protesto etti. Grup adına yapılan açıklamada, bütçe oluşturulurken halkın taleplerinin göz ardı edildiği ve ödenen vergilerin yüzde 75'inin faiz ödemelerine harcandığı ifade edildi. İstanbul'da yerel seçim maratonu erken başladı. Partiler aday çokluğu nedeniyle sıkıntı yaşıyor AdaylıkyanşıhızlandıOKTAY APAYDEV Yerel seçimlerin en büyük he- saplaşma alanı olan Istanbul'da siyasi partiler bir yandan bırbir- lerine karşı seçim mücadelesi verirken diğer yandan da parti içinde kıyasıya süren adaylık yanşlannı çözme uğraşına gir- di. CHP istanbul il örgütü ye- rel seçımler yaklaşırken bazı il- çelerde adaylann çokluğu yü- zünden sıkıntı yaşamaya başla- dı. CHP'nin yanı sıra AKP'nin öncelikle büyükşehir belediye başkanlığı için aday belirleyip ardından ilçelere yöneleceği bildirildi. Saadet Partisi de (SP) tstanbul'da halen yönetiminde olduğu 4 ilçe belediyesiyle bir- likte yeni belediyeler kazan- Secim takvimi • CHP İstanbul'da büyükşehir belediye başkan adaymı belirleme çalışmalannı sürdürürken özellikle Kadıköy, Bakırköy ve Beşiktaş ilçelerinde aday sayısının çokluğu yüzünden sıkıntı yaşamaya başladı. AKP, önce büyükşehir adaymı, daha sonra da ilçe adaylannı belirleyecek. SP ve DYP ise kaybettiği tabanını geri kazanmak için îstanbul'a büyük önem veriyor. mak içifl harekete geçti. kın ismin başkan adaylığı için çalışmalannı yoğunlaştırdı. Si- Kadıköy'deikidönemdirbe- çekiştiği, Bakırköy"de de 17 livri, Büyükçekmece ve Çatal- adayın bulunduğu bildirildi.lediye başkanlığı görevinı yü- rüten CHP'li Selami Öztürk ıle birlikte Kadıköy ilçe Başkanı Şefîk Toprak da aday olduğu- nu açıkladı. Toprak, Kadıköy'ün yeni yüzlere ve yeni heyecana gereksinim duyduğunu beiirtti. Kadıköy'ün dışında, Beşiktaş ve Bakırköy ilçelerinde de aday- lann çokluğunun parti yöneti- minde sıkıntı yarattığı ögrenil- di. Beşiktaş'ta eski başkan Ay- fer Atay'ın yanı sıra, 20 "ye ya- CHP'ye yeni katüım beklentisi Avcılar, Küçükçekmece, Bah- çelievler, Kartal, Üsküdar, Mal- tepe ve Sanyer başta olmak üze- re, birçok ilçede başkan aday- lığı için büyük yanş yaşandığı beürlendi. CHP istanbul il yönetimi, par- tiye katılmak isteyen belde be- lediye başkanlan üzerinde de ca ilçelerine bağlı bazı belde belediye başkanlannın, önü- müzdeki günlerde CHP'ye ka- tılıp 28 Mart yerel seçimlerin- de aday olacaklan öğrenildi. Istanbul'da seçim çalışmala- nnı sürdüren ve adaylık başvu- rulannı kabul etmeye başlayan AKP'de de büyükşehir beledi- ye başkan adaylığı konusunda belirsizlik sürüyor. Ilçelerde AKP'li belediye başkanlannın yeniden aday gösterileceğine kesin gözüyle bakılıyor. SP ve DYTde haarlıklar SP ile DYP de yerel seçim yanşı için hızlı bir çahşma tem- posu içine girdi. SP'li Eminö- nü Belediye Başkanı Lötfi Ki- biroğlu, partisinin genel seçim- lerin aksine tstanbul 'da yerel se- çimlerin en iddialı partisi oldu- ğunu \Tirguladı. Kibiroğlu, "3 Kasım'da AKP'ye giden oylar fazlasıyla SP'ye geri dönecek- tir" dedi. DYP'de Istanbul'da aday belirleme çalışmalannda son aşamaya gelindi. MHP'nin ise Büyükşehir Belediyesi adayı olarak Alı Müfit Gürtuna'yla görüştüğü belirtildi. Bürokraside istifahaftası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararına göre 28 Mart 2004 Mahalli Idareler Genel Seçimleri'nde aday olmak isteyen kamu görevlileri ve TSK mensuplan 30 Aralık 2003 mesai bitimine kadar görevlerinden aynlacaklar. Aday olmak isteyen siyasi parti il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri de 30 Aralık 2003 Salı günü mesai bitimine kadar görevlerinden istifa edecekler. Seçim takvimine göre, l Ocak'ta seçime katılacak partiler ilan edilecek. 5 Ocak'ta sandık seçmen listeleri indirilecek. Ön seçim 15 Şubat'ta Sandık seçmen listelerine yapılacak itirazlar 7 Ocak'ta karara bağlanacak. 26 Ocak'ta YSK'de siyasi partilerin birleşik oy pusulasındakı yerlerinin belirlenmesi için kura çekimi yapılacak. Siyasi partiler 15 Şubat'ta önseçim yapacaklar. 27 Şubat'ta geçici aday listeleri ilan edilecek. YSK, 6 Mart'ta ise kesin aday listelerini ilan edecek. 18 Mart'ta seçim yasaklan başlayacak. Türkiye, 28 Mart günü ise yeni yerel yöneticilerini seçmek için sandığa gidecek. Otobanda kafesli gözaltı F tipi cezaevterini protesto amacıyla E-5 Karayolu Örnektepe Köprüsü aituıda saat 13.00 sıralannda toplanan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardunlaşma Derneği (TAYAD) üyeleri, yola 4 adet demir kafes verleştirerek, Mecidiyeköy yönünde rrafigi yaklaşık bir saat süreyle ulaşıma kapattı. Demir kazıklarla kafesleri asfalta sabitieyen grup, 5 kadının içine girdiği kafesleri zuıcirlerle birbirine bağladı. "Sonuna sonsuza sonuncumuza kadar direneceğiz", "Yaşasuı ölüm orucu direnişimiz" sloganlan atan TAYAD'lılar, polisin olay yerine yaklaşması üzerine dağıJdı. Olay yerine gelerek kafesleri asfalün üzerinden yol kenanna alan poiis, içierinde 5 kadının bulunduğîı kafeslerin kitidini açmayı başaramaymca, itfaiyeden yardnn istedL ltfaiyenin gelişinin uzaması üzerine yoklan geçen bir kamyoneti durduran poKs, içierindeld kadınlaria birlikte kafesleri bu araca yükleyerek emniyete götürdü. (Fotoğraf: AÂ) SODEV'in 10. kuruluş yılı panelinde, Cumhurbaşkanı Sezer'in veto ettiği yasa tartışıldı Büyükşehirlere 4 soldan' öneriler OKTAYEKtNCİ Sosyal Demokrasi Vakfi'mn (SODEV) 10. yaşıru kutlarken 27 Aralık 2003 günü Pera Pa- las'tadüzenlediği; 'Yerel Seçinı- lereGiderken Demokrasi,Yerel YönetimlerReformu ve Sol' ko- nulu açık oturumda hükümetin 'Büyükşehirleri Büyütme' ya- sası da tartışıldı. Çünkü, aynı gün Cumhurbaş- kanı Sezer'in bu yasayı 'veto et- tiği' haberleri okunurken, ko- nuşmacılar arasında AKP'nin bu düzenlemesini 'destekleyen' Gaziantep Büyükşehir Belediye • Sezer'in 'seçimleri siyasi müdahaleden koruyan' anayasal kurallara göre veto ettiği büyükşehir sınırlannı genişleten yasa, aslında 'sosyal demokrat ilkeler' açısından da ciddi sakıncalar taşıyor. Başkanı Celal Doğan da bulunu- yordu. Doğan "la birlikte Nuret- tin Sözen. Safa Sirmen gibi sol- daki 'deneyimli' eski başkanla- nn da 'ohnnhı' bakmalanna rağ- men, Sezer'in 'seçimleri siyasi müdahaleden koruyan' anaya- sal kurallara göre veto ettiği bu yasa, aslında 'sosyal demokrat ilkeler' açısından da ciddi sa- kıncalar taşıyor. Çünkü yasanın gerekçesini oluşturan 'düzenü kentfeşmeyi' sağlamak üzere en önemli koşul olan 'bütüncül planlama' yet- kisi büyükşehir belediyelerine yineverilmiyor. Imar Yasası'nda- kı. 'metropotitenplanlamayıBa- ymdırhkBakanlığıyapar' kura- lına dokunulmadığı içm de bü- yükşehir belediyeleri yeni sınır- lan içinde de 'Hükümetin imar vesayeti' altında bırakılıyorlar. Işte bu 'en önemli eksüiüği' de görmeleri gereken eski sol- cu başkanlann yanı sıra, Recep Tayyip Erdoğan'ın da benzer 'unutkanhk' içinde davranma- sı ise nedense hiç sorgulanmı- yor. Çünkü, Erdoğan'ı Istanbul'u yönetirken 1995'dehazırlatnğı; 'l/50binöJçektiBü>ükşenirPla- nı', Imar Yasası 'nda buna yetki- si olmadığı gerekçesiyle Danış- tay'ca iptal edilmişti... AKP yasasına destek veren sosyal demokratlann 'gözden kaçırthklarT anlaşılan bir konu da özellikle büyükşehir çeperle- nndekı "yasacuşı imar talâm ve kaçak yapuaşmaya karşı' artık belediyeler yenne 'jandarma- nnı engeJ obnasL' O kadar ki Jandarma Genel Komutanlığı, 22 Ocak 2003 gü- nü Bursa'da düzenlediği bir 1ç hizmet eğrtimT etkinliğinin ko- nusunubile; 'kaçak yapılaş.ma- ya ve arazi yağmasuıa karşı mü- cadefc" olarak belırledı. AKP'nin 'pergeDe sunr genişletme' yasa- sı ise aynı talan alanlannı sade- ce "zabrtaya' bağlayarak, arazi soygunu üzerindeki bu 'jandar- ma engeiine' de son verecekti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Pazar sabahı, geleneksel yürüyüşü- müze başlamak üzere sabah evden çıktık. En çok merak ettiğimiz Cumhu- riyet Pazar'ın basılmış yeni haliydi. ön- ce gidip gazeteleri aldık. Daha gaze- teye bakmayafırsat kalmadan telefon- iar çalmaya başladı. Herkes Ipek'i (Ça- lışlaıj anyordu. Bütün itirazlar derginin boyutunun değişmesi üzerineydi. Oku- yucu alışkanlıklarından vazgeçmek is- temiyordu. Eski Dergi'ye olan sıcak duygulannı anlatıyorlardı. Dergileri el- lerinden alınmış gibi bir njh haüne gir- mişlerdi. Neyse ki gazeteci meslektaş- larımız arayıp beğendiklerini dile getir- diler. Okuyuculardan da beğenenler vardı. Okuyucuların neler söylediğini Ipek'ten dinledikten sonra, ben de me- rakla yenilenen pazar ekinin içeriğini gözden geçirmeye başladım. Orhan Pamuk'un kadınlara ilişkin düşünce- leri ilgimi çekti. Pamuk, Ipek Çalışlar'la söyleşisinde kadın konusunda şunla- n söylüyordu: "Çok bariz şekilde be- nim tannm kadındı. Iki nedeni var. Bi- rincisi benim ailem, erkeklerin kendi- Cumhuriyet Pazar Dergi liğinden ayncalık elde ettiği bir ailey- se de, iktidar merkezi kadınlardı. ..17- 18 yaşından sonra, ben tımak içinde çok kitap okumaya ve bir entelektüel olmaya başladım. Ama bu konuda iki nedenden dolayı isteksiz oldum. Birde- fa ben bir Türk erkeğiyim ve Türk er- keklerinin bütün berbatlıklannı da içim- de şekil değiştirmiş bir biçimde taşı- yorum. Ama, erkek teşvikiyle yapılmış feminizm bana hep kötü gelir." Orhan Pamuk'un çocukluğundage- çirdiği yılbaşı eğlencelerine ilişkin yaz- dıkları da, aslında birazcık hepimizin o çağlardaki duygulannı yansıtıyordu: "Yılbaşı gecesieğlenceleh ile ilişkim her zaman dertli, sorunlu oldu. Çocuklu- ğumda da, gençlik ve orta yaş yıllanm- da da sorun hep aynıydı aslında: Ye- terince eğlenememek! Ya da daha doğrusu: Yeterince eğlenemiyorum dertlenmesiyüzünden yeterince eğle- nememek. " Jülide Kural'ın bir kaza sonrası ba- şınagelenlerie, Fridaoyunundacanlan- dırdığı Frida'nın çektikleri arasındaki benzeriikler, bir tesadüftü ama drama- tikti. Jülide Kural, yatağında kıpırda- madan yatarken hep acaba bu yaşa- dıklanm bir düş müydü, diye düşünüp durmuştu. Kural, bu duygulannı Nilü- ferZengin'eşöyleanlatmıştı: "Hayat- ta birçok insanın başına gelen bir tra- fık kazası mı geçirdim, yoksa bir tür Fri- da'yı anlama sınavına mı tabi tutulu- yonım diye düşündüm... Frida'nın acı- sını kokladım biraz. Yatmanın, hiç kı- pırdayamamanın ne demek olduğu- nu anlamaya yaklaştım ve insan bede- ninin nasıl çürüdüğünü yaşadım." Müjdat Gezen'in, anılannı yazdığı "Itiraf Ediyorum" kitabı magazin dün- yasına çarpmıştı. Kitapta sözü edildi- ği söylenen sevgililerinden yola çıkıla- rak Gezen, magazin muhabirlerinin di- line düşmüştü. Gezen'in bu olaylara tepkisi şöyleydi: "Bunlann hiçbiriger- çekdeğil. Kitapta bunlaryok. Bazıma- gazincilerin bilmediği birşey var, ben onlann istediği, arzuladığıyerde deği- lim. Benim hükümetle bir ilişkim, birçı- kanm, birborç ötelemem, kredim fa- lan yok. Biz Aziz Nesin okulundan ye- tişmiş, yani korku duvannı bir anlam- da aşmış insanlanz. Böyle baskılarla. böyle terörestirmelerte başa çıkabile- cekgücümüz var." Gezen, Berat Gün- çıkan'la söyleşisinde medyadaki çü- rümeyle mücadele edecegini de ekli- yordu. Ömer Madra'nın Beatles'a ilişkin yazdıklannı da merakla okudum. "Her- hangibirmüzjkgrvbu için, 'BeatJes'dan daha büyük olmak ulaşılması imkân- sız birhayaldir" diyor araştırmacı Barry Miles. ömer Madra da bu sözleri şöy- le tamamlıyor: "Hemfıkirim. Ama bu cümledebanaheranlamıile 'başaridan çok, 'bağlam' kelimesiönemligörünü- yorasıl. Zetigeist. Zamanın ruhu... On- lan, yirminci yüzyılın -ve ola ki uzunca birgelecek için dünyanın- son devri- mi olan 68 hareketinin dünya insan toplumunda yarattığı korkunç çalkan- tılı değişimi hem mükemmelen yansı- tan, hem de o değişimi derinden et- kileyen bir fenomen saymak pekâlâ mümkün: Bir 'ayna katalizör'." ömer Madra Cumhuriyet Pazar'daki yazısın- da Beatles'ın keskin mizah duygusu- na, banş ve adalet arayışlanna vurgu yapıyordu. Türkiye'de ilk yılbaşı ne zaman kut- lanmıştı: 1 Ocak 1926'da Adnan Işık'ın Cumhuriyet gazetesinin eski yazı arşiv- lerinden bugüne kazandırdığı bu bel- ge, gazetenin o zaman yazdığı bir yıl- başı yazısıyla renkleniyordu. Aylin Öney Tan'ın yılbaşı sofrası ve mönüsü de hem zevkli hem de iştah kabartıcıydı. Dergi ekibinin yeni tasanm ve uygu- lama için verdıkleri emeğe tanık ol- muştum. Aynur Çolak yeni sayfa dü- zeni için bilgisayar başında uzun sa- atler geçirmişti. Ben Cumhuriyet Pa- zar'ı okurken, telefonlar çalmaya de- vamediyordu. Okuyucular, Ipek'eeleş- tirilerini, övgülerini ve duygulannı iletiyoıiardı. 2OOO 9 Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Yeıî Bir GünüYaşamak... Geçen gün gazetede Oktay Akbal'ı uzaktan gördüm, içim hop etti. Onu ne denli sevdiğimi bir anda daha iyi anla- dım. Sonra oturduk konuştuk, mutlulukla doldum. Banş gecesinde sevgili Turhan'ın bir karikatü- rünün özgün baskısını armağan ettiler. Şimdi otur- ma odamızda, başucumuzda asılı. Gördükçe se- viniyorum. llhan Selçuk'la her konuşmamda hiç azalma- yan bir sevginin içimde kabardığını duyumsuyo- rum. Evet, sevgi. Günlük, sıradan sandığımız yaşamımızın nasıl sev- gi dolu, ne denli heyecan verici olduğunu pek fark etmiyoruz sanıyorum. "Daha uygarca yaşamak, daha mutlu bir top- lum olmak, eşitlikçi, paylaşımcı biryaşamı bütün insanlaıia birlikte tatmak" elbette çok güzel. Amadostlanmızla, eşimizle, kardeşlerimizle, ar- kadaşlanmızla, oğullanmızla, kızlanmızla, yakınla- nmızla yaşadığımız şu dünya bize ne mutluluklar veriyor, farkında mıyız? Okuduğumuz kitaplaria, gördüğümüz filmlerie, dinlediğimiz müziklerie, bunlann kattıklanyla, yo- rumlanmızla ne denli zenginleştiğimizi göz ardı mı ediyoruz? "Daha iyi bir dünya-daha mutlu insanlar" gör- me tutkusunun bizi hep eleştiriye, kötümserliğe, karamsarlığa itmesine izin mi vereceğiz? Görmek istediklerimizJ görememiş olmak, bizi bun- lann hiç olamayacağı düşüncesine mi götürecek? Hayır, bütün bunlara izin vermemeliyiz. Yaşadıklanmızın ne denli degerli olduğunu, ya- şamdan her gün daha çok sevinç duymamız ge- rektiğini hiçbir şey bize unutturmamalı. Sevilecek insanlaria birlikte yaşıyoruz. Onlan sık görmesek de, birlikte olmasak da bir- likte yaşıyoruz. Hatta, onlar artık yaşamıyor olsalar da onlarla bir- likte yaşıyoruz. Beethoven, Mozart, Dede Efendi, Mevtana ar- tık yaşamıyor mu? Onlar, öyiesine yaşfyortar ki. Belki hepimizden da- ha canlılar. Onlan sevmek için onları görmemiz de gerek- miyor. Çok degerli bir yaşam sürdürüyoruz. Bu yaşamı sürdürmek bizim seçimimiz. Kimleıie yaşamak istediğimizi biz seçiyoruz. Nasıl yaşamak istediğimizi biz seçiyoruz. 2004 yılına girerken bunlan düşündüm, bunlan duyumsadım. Yaşadıklanmızın gerçekten de kendi seçimleri- miz olduğunu biliyorum. Kazandıklarımız da, kaybettiklerimiz de kendi seçimimiz. Biliyorum, insan böyle düşünmek istemiyor. Böyle düşünmek büyük bir sorumluluğu almak demek. Böyle düşünmek, pek çok şeyi göğüslemeye cesaret etmek demek. Ama yaşama sorumluluğunu almamız gereki- yor. Yaşamaya cesaret etmemiz gerekiyor. "Ne yaşadımsa ben seçtiğim için yaşadım" di- yebilmemiz gerekiyor. 2004 yeni bir yıl mı? Belki evet, belki hayır. 1 Ocak'tan 31 Aralık'a kadar sürecek bir zaman dilimi. Onu yeni kılacak olan da biziz, eskisinden fark- sız yapacak olarrda. İnsanın asıl kaybı, kendi seçme gücünün farkı- na varamamasıdır. Yaşadıklannı rastlantılara, yazgıya, bilinmedik güçlere bağlamak.. Belki rahatlatıcı ama doğru seçimleri hep göz- den kaçıncı. Yaşadıklanmızın değerini bize kim anlatacak? Elbette kendimiz. Şimdi anlıyorum ki, ben Oktay Akbal'ları seçmi- şim. Onlan, onlann doğru dünyasını, yaşamanın ta- dını, yaşamanın sevincini seçmişim. İyi etmişim dostlanm. Sizlere de söylüyorum. İyi etmişiz. Bizler, bizimle birlikte olanlar, hep birlikte yaşa- dıklanmız; doğru seçmişiz. Hepinizle birtikte olmaktan mutlu oluyorum, si- zi de kutluyorum. e-mail: erdalatak(â superonline.com Fax: 0 212 513 90 98 Astsubayın evinde cephanelik • AYDIN (Cumhuriyet) - Aydm'da, astsubaylıktan atılan Ûmit Kızıl adlı bir kişinin evinde, görev yaptığı askeri birliklerden aldığı 11 el bombası, 2 TNT patlayıcı kalıbı ve 235 adet G-3 piyade tüfeği mermisiyle yakalandı. Aydın Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü 'nden yapılan açüdamada, gözaltuıa alınan Kızıl'ın herhangi bir siyasi bağlantısınm bulunmadığı ifade edildi. Kızıl tutuklanarak cezaevine konuldu. M.K.'ye tecavüz iddiası • tstanbul Haber Servisi - llköğretım okulu öğrencisi, 15 yaşındaki M.K.'yi tehdit ederek çeşitli kereler tecavüz ettikleri öne sürülen 25 kişiden 8'i gözaltuıa alındı. Polis, olayda adlan geçen diğer kişileri de yakalamaya çahşıyor. Bu kişilerden bazılannın askerde, bazılannın da işledikleri başka suçlardan dolayı cezaevlerinde olduğu belirlendi. Yaklaşık 1.5 yıl önce yaş gününü kutlamak üzere gitriği arkadaşının evinde teca\öize uğrayan M.K'nin, kuaforlük yapan bir kişi tarafindan erkeklerle birlikte olmaya zorlandığı bildirildi. Gecekonduda futıuş • DİYARBAKIR (Cumhurrvet Bürosu) - Diyarbaku-'da genelev olarak faaliyet gösteren bir gecekonduya yapılan operasyonda biri Azerbaycan uyruklu 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltma almanlardan bir kişinin daha önceden küçük kızlara fuhuş yaptırmak suçundan arandığı belirlendi. Evden çıkanlan kadınlar kendilerini görüntülemek isteyen gazetecilere de sözlü ve fiili saldmda bulundu. Diyarbakır'da genelev sayısının son yıllarda büyük ölçüde artarak 100'ü aştığı belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear