Catalog

SAYFA CUMHURİYET 16ARALIK2003SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Deniziı Y K Y Y Y Y Y Y 5 4 7 7 12 g 13 10 Sınop Y 13 Adana Y 17 Samsun Y 17 Trabzon Y 1 6 Giresun Y 16 12 Ankara Eskişehır 13 Konya 8 10 Sıvas Y 10 Zonguldak Y 7 Antalya Y 17 / ^ • ^ Parçalı bulutlu Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y Y Y 16 12 14 11 12 8 7 Kars Butun bolgelenmız parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadenız'ın doğu- su ile Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusu dışında tum yurt yağışlı geçecek Yağışlar, Âkdenız. Gu- neydoğu Anadolu. Batı Karadenız Iç Anado- lu nun batısında yer yer etkılı olmak uzere, Trak- /a Iç Anadolu ve Doğu Anadolu'da karla kanşık >ağmur şeklınde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K B B B B B -3 -4 1 6 10 7 5 5 Münıh B 4 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına B K B K K K Y Y 4 3 11 2 2 0 10 11 K 1 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bjşkek Tiflis Kahıre K B B B B B B B 3 14 -8 7 14 5 5 22 Y 15 Ç>Aç,k Sısl. f*~\ Bulutlu t Çok bulutlu • Yağmuriu Sulu kar • Gok gunjltülu G Ü I V C E L CÜIVEYT ARCAYtREK I Baştarafı 1. Sayfada AB'nin ve ABD'nin baskısına, akıttıklan paralarla, sürekli demeçlerle Talat cephesi hesabına çabala- malarına karşın; Eroğlu, halkoylarıyla başaoynama- yı yine başardı. AKP hükümetinin başlarda Denktaş'a karşı her cepheye olumlu işaretler vermesi... Verheugen'in çabalan... ABD'nin Lefkoşa elçisinin girişimleri, In- giliz üs komutanının demeçleri vs... ve daha önce Karen Fogg ve Türkiye'deki, KKTC'deki mangır kar- şılığı Annan Planı'na destek veren "tatlı çocuklar" ile başlayan süreç... TV'lerde tek yanlı, yazılı ve gör- sel basında Talat kafasına uygun yayımlar ve yorum- lar yapan ver kurtulcu tayfa... 8 yıl iktidar olmanın, iç-dış her olanağın aleyhine çaJıştığı Eroğlu, bu dramatik süreci anımsar ve anım- satırken; "sonucuküçümsememeklazım"dedi. Yer- den göğe kadar haklı! ••• Üstelik yüzde bir buçuk, iki farkla birinci parti ol- mak elbette ilk günlerin heyecanı içinde "birşeydir". Ama; ömeğin ünlü birsiyasetçınin bir seçimden son- raki söylemini anımsayarak KKTC'deki 25'e 25'lik sonucagerçekçi teşhis koymak olanakh. Demirelin, "Seçim Anadolu 'da kazanılır, ama Ankara 'da iktidar olunmaz" sözü, KKTC'deki sonuçla örtüşüyor. Türkiye'yi anavatan saymayan Talat, Demirel'in söylemini ne kadarıyla bilir, kestirmek zor. Seçimden hemen sonra "belirsizbirortam çıktı" demesi, biraz olsun gerçeğin farkına vardığını gösteriyor. Zira, Türkiye ile ilişkilerı kerhen sürdürmekte olan Talat, seçimden önce tek başına ıktidara geleceği- ne o denli güvenıyordu kı; Mustafa Akıncı'nın par- tisi BDH ile "statükocu partilerle -tabii UBP ile~ ko- alisyon yapmayacaklannı" imza altına alan bir pro- tokol imzaladı. Ama evdeki hesap sandığa uymadı ve şimdi, Derviş Eroğlu ile koalisyon yapmayacağı- nı (Eroğlu da Talat'la koalisyonu reddediyor) seçim- den sonra da yinelediğine, protokolden vazgeçeme- diğine göre, hemen her tarafa göz kırpan Serdar Denktaş'la oynaşmaya hazırlanıyor. Şu gerçek siyasal oyunlarda ne derece geçerli ka- lacak, kuşkusuz öngörmek olanaksız. Brüksel'i esas alan bir parti ile ulusalcı bir parti- nin koalisyon yapması -şimdilik- eşyanın tabiatına aykırı. • • • Seçim sonucu AB'nin alelacele yayımladığı bildi- rideki saptama gibi mı acaba? Halk Annan Planı ile çözüm mü istiyor? Bu kadar basit mi sonuçları ir- delemek? Oysa, Talat lehine onca dış baskıya kar- şın Kuzey Kıbrıs halkı egemenliğine sahip çıktı, a- ma çözümden yana bir tavır koydu diyen bir yorum daha gerçekçi görünüyor. Talat, büyük söylemenin, tek başına iktidar garan- tiymiş gibi yol ve yöntem saptamanın cezasını çe- kiyor. 25'e 25 eşitliğini "şimdi bir çuval pirinci ayık- lamak dummumdayız" diye yorumladı. Cumhurbaşkanı Denktaş, güvenoyu alacak bir hükümet kurdurmak zorunda. KKTC'dekine benzer açmazlar ortaya çıktığı za- man Türkiye'nin sanldığı "büyük koalisyon" dayat- maları, bakalım, UBP ile CTP'ye uygulanacak mı? Hükümet kurulamazsa üç ay sonra seçim! Daha bugünden Talat yan çiziyor. • • • "Dışardan içerden çok konuşuldu. Seçime gölge düşürmeye çalıştılar. Hiçbiri gerçekleşmedi. KKTC halkı demokratik olgunluğunu gösterdi" diyor Dışiş- leri Bakanı Gül. Fakat acelesi var hükümetin. Çözümü Mayıs 2004'e yetiştirmek! Talat, Annan Planı'nı Ankara imzalamadıkça eli- nin kolunun bağlı olduğunun bilincinde. Ne ki, ayrı bir dünya sanki. Hükümet olursa Türkiye ile istişari görüşmelere başlayacakmış! Gül ise uyanyor. "Kim kazanırsa kazansın Türki- ye'den bağımsız, Türkiye'yi dışlayacak bir şey yapa- mayacağını" söylüyor. Annan temelinde yeni bir plan gündemde ve Gül, "Kıbns'ta sonuç ne olursa olsun TBMM evet veya hayır diyecek" diyor. Bu, Talat'lara bir göz dağı mıdır, yoksa genelde ka- bul edilmeyecek Kıbrıs'ı ver kurtulu içeren Annan te- melindeki bir planı AKP çoğunluğuna dayanarak TBMM'den geçirmeye ön hazırfık mı bu sözler, bu- gün anlaşılmıyor ama... Yakında ak mı kara mı ortaya çıkar! Rumbasını seçim sonuçlannı şaşkınlıkla karşıladı'Alışılmadık ittifaklar çıkabilir'• Baştarafı 1. Sayfada "Ne olacak bu Kıbns'tn ha- H?" Ben nasıl bilebilirim? Kim bi- lir hangi senaryolar kafalarda uçuşuyor?Ama uçup da, sanıyo- rum yere konma aşamasında oian bir senaryo şöyle. "Ciddi anlaş- mazlıklar çıkacak. Belki küçük bir çatışma bile olur. Ama An- kara araya girip ağabeylik ya- parsa bu işi halleder." Nasıl halledecekse... Öğleye doğru KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş'ın basın toplantısı bilgisi bu tarafa ulaşı- yor. Denktaş Bey diyor ki: "Ben yanndan (bugün) itibaren gö- rüşmelere başlanm. Gittiği ka- dar, uzadığı kadar gider. 01- mazsa, yani yasal süre olan 2 ay içinde hükümeti kuramazlarsa erken seçim çağnsı yapanm." Yasaya bak.. Zaten 2 ayda kim ölür, kim kalır ki? Bir de ilginç gelişme ABD'nin Kıbns Koordi- natörü Tom VVeston'ın acelecili- ğı mı, yoksa müdahalecıliği mi, ne denirse, seçimlerden hemen sonra dün Kıbns'a soluk soluğa vanşı. Kimlere, ne türden talimat vereceği merakla bekJeniyor. Sabah erkenden Lefkoşa'nın eski Ledra semtine yakın Reage- ne Sokağı'nın üzerindeki gazete bayilerine bakıyorum. Bütün ga- zetelerin manşetleri kuzeydeki se- çimlerin yorumlanna aynlmış. Bir de Yunanistan'dan haftalık "To Pontika" adlı gülmece gaze- tesi var. Gazetenin manşeti, Dr. Martin Luther King'in "I have a dream" (Bir düşüm var) sloga- nını konu almış. Altındaki fotoğ- raf ise hayli çarpıcı ve ağır. Denk- taş Bey'e fotomontajla Hitler kimliği verilmiş; Nazi selamına duran bir Hitler... Kolundaki pa- zıbentte bir "swastika"... Geçiyorum Kıbns Rum gaze- telerine. Yanımda mihmandanm Constantia bana çeviriyor: Fileleftheros - Manşet "tkti- dardan Diişüp Öldü." Gazete KKTC'deki muhalefetin seçim- Ierde kazandığı zaferin Kıbns Türk toplumuna yeni bir dina- mizm sağladığını yazıyor. Ancak seçim yasası ve sisteminin seçme- nin kafasmı iyice kanştırdığını vurguladıktan sonra, "Ama ba- şabaş çıkan sonuç ilginç ve alı- şılmadık ittifaklara yol açabi- lir" ifadesini kullanıyor. Alithia manşette "Belirsiz ge- lişmeler", başlığını kullanmış. Haber yorumda ise çözüm ve AB'y e ^ am üyelik yanlısı güçle- rin "zafer"inin Kıbns'ta önem- li gelişmelerin önünü açacak ye- ni dinamikler yarattı|ı görüşünü savunuyor. Tharros - Bu gazetenin man- şeti, "Sonuna kadar polisiye ro- man gibi..." Yazının içinde ise statükopartilerinin (iktidarparti- leri olan UBP ve DP) sonuna ka- dar mücadele verdikleri anlatıh- yor. Politis - Bu gazetenin manşeti de "Denktaş'a atılan tokat." Ya- zıda şöyle deniyor: "Durum iyi- ce çığırından çıktı. Hiç kimse kuzevde olanlan kontrol edemi- yor. Ustetik seçim sonuçlarma göre muhalefet partileri galip çıkmalarına karşın hükümeti kuramıyorlar." Simerini - Manşet başlığı "Denktaş kilit adam". Yazıda DP lideri Serdar Denktaş'ın, Ankara'yla birlikte KKTC siya- setinde kilit rol oynadıgı ifade ediliyor. Höravgi - Gazete düz mantıkla, "Muhalefet kazandı" başlığını kullanmış. Yazının içinde önceki gûnkü seçimlerin ve KKTC Cum- huriyet Meclisi'nde sandalye da- ğılımı çalışmalannın polisiye bir film senaryosuna benzediği vur- VOLKAÖ Güçleri I yetmedi 25'e 25 mm Cumhuriyet 4 Parti Meclis'te CTP kazandı kaybetti ODışgiiçlere rağmen%32.87 Seçim sonuçları KKTC'deki iktidar ve muhalefet partilerine ya- kın yayın organları tarafından farldı şekiJde yorumlandı. KKTC'de önceki gün yapılan seçimlerde Mehmet Ali Talat'ın liderliğindeki CTP'nin en fazla milletvekili çıkaran parti olnıası yandaşları tarafından sevinçle karşılandı. Toplam 50 sandalyeli Meclis'te 19 sandalye kazanan CTP ile 18 sandalye kazanan ÛBP, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda farklı göröşleri savunuyor. (Fotoğraf: REUTERS) gulamyor. Aitı önemle çizilen bir nokta da şu: "Seçim sistemi yü- zünden muhalefet ve statüko partilerinin parlamentodaki üyeükleri 25-25". Dün sabah burada konuştuğum kişilerin çoğu KKTC'de çıkan se- çim sonucunun Kıbns'ta bir çözü- me hizmet etmeyeceği görüşünde birleşiyor. Ama bir de şöyle ger- çekler var ki bunlara da kesin çö- züm getirilmesi gerekiyor: Sabah Holiday Inn Oteli'nin kahvaltı salonundayım. Tabağım elimde ne alayım diye bakımrken arkamda iki İaşinin Kıbns Türk- çesiyle bir şeyler konuştuklanna kulak misafiri oluyorum. tkisi de gencecik lazlar. Sohbete başhyo- ruz. Daha girişken olanının adı Sezgin. Otelin yiyecek - içecek - ikram bölümünde çalışıyor. Eşiy- le Türkiye'de tanışıp evlenmişler. Kendisi iletişim falcültesi mezu- nu. Eşi Türkiyeli bir futbolcu. Ön- celeri Konyaspor'da oynamış. Sonra Lefkoşa'nın Türk tarafına yerleşmeye karar vermişler. Sez- gin başlangıçta asgari ücretle iş bulmuş. Ama bakmışlar geçine- miyorlar, Sezgin her gün Rum ta- rafina gidip dönerek Holiday In- n'de çalışmaya razı olmuş. Ama eşi KKTC'de bir futbol takımında oynamaktan pek mutlu değilmiş. "Amatör ligde oynarım, daha iyi" diyoruş. fşte, bu adada yaşa- yan insanlann dramı. Kimse "Şu bu, şuna buna niye oy veriyor" diye sorgulamasın. Iş, aş, yaşam sağlandı da insanlar yine de stan- darttan saptı mı? AL GÖZÜM SEYRETLE /IŞILÖZGENTÜRK Abiler biz mağdurları severiz! B Baştarafı Arka Sayfada etmek için bir anda hiç olmayacak seçim- ler yapıyor. Hani gerçekten dini bütün ol- sa yanmayacağım mesele garanti de. Neyse derin politik meselelere dalma- dan Pop StarYanşması'na devam edelim. Arkadaşlar ben size söylemiş olayım, ge- lecek seçimlerin galibi Cem Uzan. "Yapma Işıl" demeyin, "adanı milleti sömürdü, trilyonlarca parayı hortum- ladı, bu millet bu kadar da enayi değil- dir!" Yahu ne kadar safsınız. Siz hâlâ bu mil- letin mazlumdan yana olduğunu fark et- mediniz mi? Öyleyse Pop Star Yanşma- sı'nın en önemli adamı Bayhan ın hikâ- yesini dinleyin. Bu Bayhan, Adanalı bir delikanlı. Bana göre geleceğin Müslünı babası. Ciletçiler artık ona akın edecek ve bir pop yanşmasında en koyıı biçimde arabesk söyleyen bu genç adam sürekli birinci. "Bu toplum arabesk seven bir toplumdur" gıbı beylık sözlerden vaz- geçin, bu Bayhan bir adam öldürdüğü, i- ki adam yaraladığı ve bir kez de hırsızlık suçuyla mahkûm olduğu içın. halkımızın gözbebeği. Türkçesi, düpedüz katil ve hırsız. Ha- piste yatarken, meşhur Rahşan Hanım affıyla dışan çıkmış. Sonra da Pop Star Yanşması'na katılmış. îlk başlarda geç- mişi bilinmeyen bu delikanlının ilk yir- miye kalınca ansızın tüm geçmişi tabak gibi ortaya çıkmış. Ama delikanlı başan- lı bir imaj yöntemiyle ne kadar mağdur olduğunu, annesinin babasının Almanya macerasını, kendisini büyüten babaanne- sini anlatmış ve cınayetine çok iyi bir hi- kâje uydurmuş ve bir anda patlama ya- pıp en üst dereceye, oradan da birincili- ğe sıçramış. Kısaca bu mağduriyet hikâyesi yüreği pek bir yufka olan halkımızın çok hoşu- na gitmiş, varsa yoksa Bayhan demeye başlamışlar. Şimdi anladınız mı neden gelecek seçimlerde Cem Uzan kazana- cak. O da bir mağduriyet hikâyesi kurgu- layacak. Devlet tarafından el konulan mallanndan söz edecek; babasındaa. sev- gili kardeşinden nasıl kopanldığını anla- tacak ve inanıhnaz bir patlama yaşaya- cak. Ne yapalım, bu halk mazlumu sevi- yor. Hem zaten biliyorsunuz, şimdiki Başbakanımız da bir garip şiir davası ne- deniyle mağdur duruma düşürülmüş ve bu mağduriyetini ustaca kullanıp başımı- za geçmiş bulunmaktadır. Görüyorsunuz değil mi. bir Pop Star Yanşması'ndan ne ilginç sonuçlar çıkar- dım, şaşıyorum doğrusu bu ülkede neden sosyoloji, antropoloji büyük bir sıçrama yapmıyor. Bayhan olayı bile tek başına bir kitaplık konu, benden söylemesi. isilozgenturk(a superonline.com Seyreyleisil(gyahoo.com Muhalefete baskı yapıldı' ABD'yegöreıımııt korkuyaüstün gelâ WASHINGTON (AA) - ABD Dışişlen Ba- kanlığı. Kıbns'ta yapılan parlamento seçimle- rini, muhalefetin başansı olarak nitelendirerek "umudun korkuya üstün gelmesi" şeklınde değerlendirdi. ABD Dışişlen Bakanlığı sözcü- sü Richard Boucher, düzenlediği basm top- lantısında. Kıbnslı Türklerin, Kıbnslı Rumlarla birlikte 1 Mayıs'ta AB'ye üye olmalannı sağla- yacak kapsamlı bir çözümden yana arzulannı dile getirdiğini söyledi. Boucher, "Çözüm yanhsı bir parti en fazla oyu aldı ve toplam oyların yarısından fazlası çözüm yanlısı par- tûere gitti" dedi. Seçim öncesinde muhaliflere baskı yapıldığım da ileri süren Boucher, seçimlerin "umudun korkuya" üstün gelmesi anlamı taşıdığıru vurguladı. Annan'ın çabası sürecek Boucher "Bu seçim, Kıbrıs "ta çözüm davası- m ilerletecek" diye konuştu. Seçim sonuçlan çerçevesinde ABD'nin, Kıbnslı Türklerin ço- ğunluğunun iradesini yansıtacak yeni bir yöne- timin en kısa sürede kurulmasım umduğunu söyleyen Boucher, ABD'nin BM Genel Sekre- teri Kofi Annan'ın Kıbns planının uygulan- ması yönündeki çabalannı sürdüreceğini kay- dederek "Kıbnslı Türklerin arzusunu yerine getirecek şekilde görüşmelerin kısa sürede yeniden başlamasını umuyoruz" dedi. Hayal kırıklığı Muhalefeteoynayan Rumlaryıklâ LEFKOŞA (Cumhuriyet) - KKTC'de gerçekle- şen genel seçimleri adım adım izleyen Rum basın ve yayın mensuplan, çıkan sonuçlar karşısında hayal kınklığına uğradı. Fileleftheros gazetesi ! "Çıkmazla birlikte vıkdış" başlıkh haberinde, muhalefetin başanh olduğunu, ancak seçim siste- mi sayesinde bu başannın yıkıldığını yazdı. Alit- hia gazetesi "Kıbns sorununun gidişatı belir- siz" başlıklı haberinde, Kuzey Kıbns'ta yeni se- naryolann gûndeme geleceğini, bunlar arasmda erken seçimin de bulunduğunu savundu. Diğer Rum gazeteleri sonuçlan şu ba^lıklarla yansıttı: POİİtlS: Denktaş'a şamar... Talat, Serdar Denk- taş'la koalisyonu reddediyor... TtiarOS: Son ana kadar korku fıhni... Haravgl: Çözüm yönünde sınırlı çoğunluk. Seçim sonuçlan, KKTC basınına değişik başlık- larla yansıdı. Seçimlerde muhalefeti destekleyen Kıbns gazetesi "Meclis kilitlendi" başlığını kullandı. Diğer gazetelerin manşetleri ise şöyle: Halkin SeSİ (bağımsız): Meclis kilitlendi Yeni DÜzen (CTP organı): Halkımız konuştu VOİkafl (Denktaş yanlısı milliyetçi): Güçleri yetmedi. Afflka (muhalefet yanlısı): CTP kazandı, toplum kaybetti Oftam (BDH organı): Yasemin devrimi Blffilk (UBP organı): Dış güçlere rağmen yüzde 32.87 GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Sovyetler Birliği'nin Aralık 1991 'de resmen çök- mesinin ardından Baltık'ta, Orta Asya'da ve Kaf- kaslar'da yeni bağımsız cumhuriyetler kuruldu. Baltık'takilerAvrupa'ya yakmlığın avantajını da kul- lanarak bağımsızlıklarını kısa sürede pekiştirmesi- ni bildiler. Ancak Orta Asya ve Kafkaslar'daki dev- letler, bağımsızlığın tadını tarihte bıraktıklan için, onu canlandırma sürecinde yer yer zorlandılar. Bu süreç büyük ölçüde tamamlandı ama, şimdi sorun devleti olabildiğince demokratik bir yapıya dönüştürmek. Bunu da hemen beklememek ge- rekiyor. Suyu 60 derecede kaynatamazsınız. Aliyev, 1993'te Hazar petrollerinin yönünün be- lirginleşmeye başladığı, Rusya- Iran'ın maddi ma- nevi desteğini arkasında hisseden Ermenilerin Azeri topraklarına göz diktiği bir dönemde, iktida- rı tartışmalı biçimde Ebutfez Elçibey'den devral- dı. İlk yıllardaki dengeli sendelemelerden sonra is- tikrarlı bir politikayı rayına oturttu. Azerbaycan'ın sınırlarında Rus askerleri vardı. Petrol kuyularının başlarında Ingiliz-Amerikan şirketleri vardı. Dini kurumlardan Iran propagandasının sesleri geliyor- du. Azeriler "Türkiye ile iki devlet tek millet" duy- gusunu taşıyordu. Aliyev bu dörtlü denklemi aldı, belli ölçülerde dört dörtlük hale getirdi! Aliyev'in iç politikadaki ki- mi davranışları elbette eleştirilebilir. Ancak, birin- ci önceliğin Azerbaycan'ın bağımsız bir devlet ola- rak dünya sahnesınde yerini almasını sağlamak ol- duğunu unutmamak gerekiyor. Aliyev bunu başardı... 15 Ekim'de yapılan seçimlerde önce hasta ya- tağından cumhurbaşkanı adayı oldu. Kısa süre sonra oğlu llham Aliyev adına çekildi. Bütün var- lığıyla oğlunun arkasında olduğunu hissettirdi. ll- ham Bey'in, bu kadar ilhamla cumhurbaşkanlığı- na seçilmesi sürpriz sayılmazdı. Babalar ve oğullar-kızlar Şimdi Cumhurbaşkanı ilham Aliyev'edüşen, ba- basının taşıdığı bayrağın gölgesinde oturmak de- ğil, onu daha ileri götürmek. Azerbaycan'ın kom- şusu Gürcistan'da seçimle gelen yönetimin se- çimle devri sancılı olduğu için kötü bir kasım ya- şandı. Gürcistan'ın bütünlüğüne ilişkin tartışmalar ne yazık ki bitmiş değil. Diyeceğimiz; demokrasi- yi, seçim sistemlerini bir sandıkta oturtmak kolay değil... Kafkaslar ve Orta Asya'da bağımsız devletlerin ikinci 10 yılı, Batı ucundan gençleşme ile başladı. Gönül elbette Batı tipi, tüm partilerin eşit yarıştığı, soyadların öne çıkmadığı bir ortamda değişim is- ter ama, zorlukları yukarıda vurguladık. Bundan daha kötüsü, Azerbaycan'ın Gürcistan'ın tümüy- le yönetilemezliğe sürüklenmesiydi... Orta Asya'da da benzer bir sürece girilebilir. Dün bağımsızlık gününü kutlayan Kazakıstan'da Dev- let Başkanı Nursultan Nazarbayev'in kızı Dariga Nazarbayev, özbekistan'da Devlet Başkanı Is- lam Kerimov'un kızı Gülnora Kerimov'un siya- sete soğuk bakmadığına ilişkin haberler var. özel- likle Kazaklar, Orta Asya'da demokrasiyi mevcut koşullar içinde en ileri düzeye götürmeye çalıştık- larını her fırsatta vurguluyorlar. ömeğin, ilçelerde belediye başkanları seçimle belirlenmeye başladı. Bunu yakın gelecekte illerde de gerçekleştirmenin altyapıs/nı hazırlıyorlar. Haydar Aliyev ve oğlu llham Aliyev'den nerele- regeldik... Dileğimiz, Kafkaslar'ın veOrtaAsya'nın değişim, demokrasiyi rayına oturtma dönemini olabildiğince az sancıyla atlatması... En son, boz- kır imparatorlukları döneminde devlet kurmanın tadına varan yayla ulusları aslında değişime de çok yabancı değil. Bakın, Kazak şair Abay bir şi- irinde değişimi doğayla kanşık nasıl anlatıyor: Gün ardından gün doğar / llerleme değişmez / Fikir fikri kovalar / Yele binsen yetişmez... ankcum << ktv.ttnet.net.tr 'Seçim BM planı için ftrsat H Dış Haberler Servisi - Yunanistan Dışişlen Bakanı Yorgo Papandreu, KKTC seçimınin, adanm BM planına yeniden hayat kazandınlarak bu plan altında birleşmesı için fırsat olduğunu belirtti. Papandreu, Rum radyosuna verdığı demecinde, "Halkın büyük çoğunluğunun apaçık değişim için. Avrupa (AB) için oy kullandığı görülecektir" dedi. Straw: Kıbrıs çözümü istiyor • Dış Haberler Ser\isi - İngıltere Dışişlen Bakanı Jack Straw. Kıbns Türk halkının çoğunluğunun anlaşma ve AB'ye üyelikten yana oy kullandığını beluttı. KKTC seçımıyle ılgıli yazılı açıklama yapan Straw, sonucun küçük bir farkla da olsa Kıbnslı Türklerin isteklerini açıkça ortaya koyması anlamma geldiğini savundu. Halkın ıradesıne saygı gösterilmesi gerektiğinisöyleyen Straw, yeni hükümetin bir an önce kurulup 1 Mayıs 2004 tarihinden önce çözüm fırsarının yakalanması dileğinde bulundu. Öneri paketi hâlâ masada • Dış Haberler Servisi - BM Genel Sekreteri Kofi Annan, adını taşıyan planın hâlâ geçerli olduğunu bildirdi. BM sözcüsü Fred Eckhard tarafından yapılan açıklamaya göre. Annan'ın, başanh bir sonuca ulaşılacağı konusunda siyasi irade bulunduğuna dair sağlam gerekçeler görmeden yeni bir girişimde bulunmama kararlılığını koruduğunu belirtti. Eckhard, "Genel Sekreter, Kıbns Türk tarafı dahıl tüm taraflann yalan gelecekte Kıbns'ın 1 Mayıs 2004 tarihinde AB'ye bu-leşık olarak gırmesıne ımkân verecek taahhütlerde bulunacaklannı ummaktadır'" dedi. Povvell ameliyat oldu • Dış Haberler Senisi - .\BD Dışişleri Bakanı Colin Povvell dün prostat kanseri nedeniyle ameliyat oldu ABD Dışişlen Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. Walter Reed Ordu Tıp Merkezı'nde yapılan ve yaklaşık iki saat süren ameliyatın başanh geçtiği, Powell'm yakın zamanda tam olarak iyıleşmesının beklendığı belirtildı. -