Catalog

16AJ3ALJK2003SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 SANIK BERAAT ETMtŞTl IrnamlarBirliği dttvasına temyiz ÖZO1HERBAŞ Istanbul DGM Başsav- cılığı, kenttekı 4 ıntihar saldınsını El Kaide adına gerçekleştırdiğı ıddia edi- len Irnamlar Bırlıği Ör- gütü' nün Türkıye temsil- cisi AJi Üzüm'ün de ara- lannda bulunduğu 11 sa- nığın beraat ettıği davayı, temyiz ettı. tstanbul DGM Savcısı Sinan Afi Yaşar tarafın- dan hazırlanan temyiz di- lekçesinde, sanıklann yurtdışına çıkıp Taliban ve El Kaide'ye ait kamp- larda eğitim aldıklanı be- lırtildı. Dılekçede. "Sa- nıklarbukampbrdaaske- ri ve siyasi eğitim aldıkla- nnı duruşmalarda itiraf ettiler. Bu nedenle Türki- ye'de eylemleri olmasa da sanıklann örgüt ü\ eliğin- den cezalandınhnalange- rekir" denildi. 22 Eylül 2003 tarihinde Istanbul 4 No'lu DGMde yapılan duruşmada Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okomuş, Terörle Mücadele Yasa- sı'nda yapılan değişiklik- le terör tanımının değişti- ğini belirterek Ali Uzüm'ün de aralannda bulunduğu 11 sanığın Tür- kiye'de eylemleri olmadı- ğı için beraatını istedi. Mahkeme heyeti de bu doğrultuda karar verdi. Iddianamede, Afganis- tan'a giden örgüt üyeleri- nin Taliban ve El Kaide ör- gütü lehine faaliyet gös- termeye başladıklan kay- dedilerek örgüt üyeleri- nin Israil'de intihar türü eylem yapmak için Türki- ye'yi geçiş olarak kullan- dıklan belirtildi. Bu arada, bombalı sal- dınlarla ilgili gözaltına alınan Türk asıllı Belçika yurttaşı Muhammedül Emin Bastın tstanbul DGM'de tutuklandı. ÖğrenciSeçmeSınavı'na(ÖSS)başvuru g y g içmsongünübekleyenler.Fatih Horhor'daki ÖSYM tstanbul Bürosu önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Adayİann kinıi çahşüklan için, kinıi form bulamadıklarL kimi de tembelüklerinden son güne kaldıklannı söyiediler. Büronun penceresinden hem form dağıbp henı de testim atanaya çaiışan gömlflerden bazüan da yoğun izdiham nedeniyle "15 gfindür çay, kahve içiyorduk. hafta sonu açıktık. O zaman neredeydiniz?"* şeklinde tepki gösterdi. Bir yetkiM, başvurulann 1 Arahk'ta başladığuıı hatuiatarak "Cuma günü> le bugün (dün) aşın bir yoğunluk meydana geldL Ücreüerini yatinp dekont alan ve belgeleri tamamlayan kuynıktaki herkesin başvurusu. mesai saatine bakümadan kabul edilecek" dedl Baa kişilcrin 4 miryon lira olan başvunı belgesi ve kılavuzunu bürodan alıp 10 mihon tiraya satmaya çakşoklan belirtildi. Baa ev kadınlannın evlerinden getirdikleri masa ve sandalyeleri başvuranlara kiraladıklan görüldü. (AA) Atilla Cınar. Katiller adaletin elinde DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Dı- yarbakır'dan Tokat Em- niyet Müdürlüğü göre- vine atanan Atilla Çı- nar, şehıt Emnıyet Mü- dürü Gaffar Okkan ve 5 polis memurunun katil- lerinin yakalanarak ada- lete teslim edildiğini söyledi. Son 3 yılda ya- kalanan örgüt üyeleriyle birlıkte 777 faüı meçhul olayuı aydınlatıldığını ifade eden Çınar, bu olaylann 220'sinin cina- yet olduğunu kaydetti. Kentte Huzur ve güven ortamının yenıden sağ- landığuıı ifade eden Atilla Çınar, "Operas- yonlarla terör örgütieri- nin yapmayı planladıgı birçok eylenün de önüne geçilmiştir. Gaffar Ok- kan ve 5 poBs memuru- nun kanı yerde kalma- dı" diye konuştu. Ekonomik durgunluğun sosyal maliyetinin 'çok yüksek' olduğuna dikkat çekildi "Vbksul oranı 3kat arttıBaşhekime silahlı saldırı • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır Çocuk Hastahklan Hastanesi Başhekimi Dr. Faruk Anzal silahlı saldınya uğradı. Hastaneye gelen İsmaıl Altmışkara, Başhekim Anzal ile makam odasında görüştüğü sırada. henüz belirlenemeyen nedenle çıkan tartışma sonucu üzerinde taşıdığı tabancayla bir el ateş etti. Baldınndan yaralanan Anzal, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olaydan sonra Altmışkara gözaltına alındı. Hastanede elektpikler gîttî • ANKARA (AA) - Antalya Devlet Hastanesi'nde, ana hatlardaki bir kabloda meydana gelen bir anza nedeniyle hastaneye verilen elektrik 50 dakika süreyle kestirildi. Kesinti sırasında jeneratör devreye girmezken, diyaliz hastalan kesintiden önce cihazlardan çıkanldı. Antalya Devlet Hastanesi Başhekimi Arif Bulut, jeneratörün anza yapan hatta bağlı olduğunu, bu nedenle devreye girmediğini beürtti. Windows 98 desteğine son • NEW YORK (AA) - Yazılım firması Microsoft, gelecek aydan itibaren Windows 98 işletim sistemi için destek hizmeti vermeyi durduracağını açıkladı. Şirket. bununla birlikte, "işletim sistemine yönelik güvenlik tehditleri fazlasıyla ciddi olduğu takdirde, yeni yamalar yayımlanabileceğini" belirtti. Microsoft, Windows 95'i destekJemeyi 31 Aralık 2001 tarihinde durdurmuştu. Ote yandan Microsoft firması, bazı yazılımlannda yer alan gamalı haçlan çıkartacağını açıkladı. DVD videonun yerini alıyor • NEW YORK (AA) - Yıllardır televizyonlann yanı sıra en değerli elektronik eşya sayılan videoların yerini giderek DVD kayıt cihazlannın almakta olduğu bildirildi. Japonya'dan tüm dünyaya yayılan ve sabit diske de (HDD) kayıt yapabilen DVD/HDD cihazlannın yakın gelecekte tüm dünyada yaklaşık 50 milyon videonun yerini alacağı uzmanlar tarafindan ifade ediliyor. DVD/HDD cihazlannın sabit diske kaydettiği programlar, istendiği takdirde DVD disklere aktanlarak süresiz saklanabiliyor. ABD'de korkunç itîraf • Dış Haberier Servisi - ABD'de eski bir erkek hemşire, 16 yıl boyunca 30 ile 40 kadar hastayı öldürdüğünü itiraf etti. New Jersey eyaletinde mahkemeye çıkanlan Charles Cullen, hâkime, 'Suçlamayı kabul edeceğim. Bununla uğraşmayı düşünmüyorum' dedi. Cullen, avukat istemediğini de söyledi. ANK\RA (CumhuriyetBüro- su) - Dünya Bankası, Türkıye'de mali kriz ve ekonomik durgunlu- ğun bıriken sosyal maliyetinin "çok yüksek" olduğunu bildirdi. Banka, Türkıye'de işsiz orarunın 2 kat, yoksul oramnın 3 kat art- tığını belirterek yoksullann gelir kaybını "besin ruketimini azalta- rakve çocukfcurnıokuldan abrak" aşmaya çahştıklanru kaydetti. Dünya Bankası'nın Ankara Hıl- ton Oteli'ndeki "Türkiye: Mak- roekonomik İstikrar ve Sürdü- rüJebuir Büyümeye Doğru" ko- nulu konferansı öncesınde konu- şan Devlet Bakanı Aü Babacaa, yöneltılen eleştmlen. banka ra- porunun Temmuz 2003 'te hazır- • Dünya Bankası, Türkiye'deki işsiz oranmın 2, yoksul oramnın ise 3 kat arttığını bildirdi. Bankanın çalışması, yoksul yurttaşlann. gelir kaybını, besin tüketimini azaltarak ve çocuklannı okuldan alarak dengelediklerini ortaya koydu. landığını belirterek yanıtladı. Konferans öncesı tanıtımı yapı- lan Dünya Bankası'nın "Türki- ye Ülke Ekonomik Değerlendir- me Raporu"nun sosyal politika- lar bölümünde şu görüşlere yer verildi: • 1998 ile 2001 arasında kişi başına düşen gelir yüzde 13 da- raldı. 1998'de yüzde 6.4 olan res- mi işsizlik oranı 2003 'ün ilk çey- reğinde yüzde 12.3'e çıktı. • Yoksul kesime iş sağlamada en olası sektörlerden tarun ve hiz- metler sektöründe çok sayıda iş- çi ışten çıkanldı. 1999 yılının te- pe noktasına göre 2001 yılında bu sektörlerde çaiışan sayısı 3 mil- yonazaldı. • Sadece 2001'in 4. çeyreğin- de, ücretler bir önceki yıla göre yüzde 20 düştü. Düşüş, hane hal- İa için büyük bir gelır kaybına neden oldu. • Dünya Bankası, 1994'te yüz- de 6 olan besin yoksuüuk sının- nın altındaki nüfusun 2001'de yüzde 17'ye fırladığını tahmin etmektedır. Yoksul kesim, gelir kaybı karşısında, özellikle besin harcamalannı kısma yoluna git- ti. Yoksul ailelerin çocuklannı okuldan aldığı gözlendi. • Hükümet şimdi bazı eksik- likleri gidermek için harekete geçtı.. ancak emekli aylıklannı bir defa arttırmaya yönelik ilk adımlan sosyal açıklann arrma- sına neden oldu. • tlkögretim ve sağlık siste- mindeki iyileştirmelerin devam et- mesı öncelikli olarak sürdürül- mesi gereken politikalardır. Mardinli 250 kadın Uçan Süpürge'nin belgesel gösteriminde buluştu Uçan Süpürge Başkanı Haliıne Güner, filmlerle kadınlann ortak deneyimlerini paylaşmak istediklerini anlatarak. u Amacımız kadınlan yeni bakış açılanna kaMişturmak" dedi. üny ayla köprü kurdular HİLALKÖSE • Haber Merkezi - 'On Numara Oyunu'nun bu haftaki çekilişinde şanslı numaralar 3, 6, 7, 17, 18, 21, 23, 24, 26, 32, 38, 41,43, 49, 53, 57, 58, 62, 63, 68, 70 ve 74 olarak belirlendi. Çekilişte 10 bilen çıkmazken 9 bilen 102 kişi 923 milyon 250' şer bin, 8 bilen 1721 kişi 54 miryon 950'şer bin, 7 bilen 16 bin 770 kişi 5 milyon 700'er bin, 6 bilen 103 bin 299 kişi 800'er bin lira ikramiye kazandı. Hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 196 bin 590 kişi ise 500'er bin lira ikramiye kazandı. MARDİN / MZILTEPE - Uçan Süpürge, Türk kadın- larla dünya kadınlanm bu- luşturmak için düzenledigi belgesel gösterimleri ile ka- dınlar arasında köprüler ku- ruyor. Kadın sorunlannı an- latan ve ilki Mardin'de ger- çekleştinlen gösterimlerin ar- dından yapılan tartışmalar ise daha sonra belgesel olacak. Mardin Belediyesi işbırli- ği ile MNC Kültür ve Alış- veriş Merkezi'nde gerçekleş- tirilen gösterimleri Mardin merkez, Evren Mahallesi, Ömerli, ve Darge- çit'ten gelen 250 kadın izledi. Film sonunda kendilerine ne hissetrikleri sorulan Mardinli ka- dınlar en büyük sorunlannın çalışamamak ol- duğunu dile getırdı. Uçan Süpürge Başkanı Halinıe Güner, film- lerle kadınlann ortak deneyimlerini paylaş- makistediklerini anlatarak," Amacunızkadın- lan yeni bakış açılanna kavuşturmak" dedi. "Köprüler kunıyoruz" dıyerek, Diyarbakır, Adıyaman. ve Şanlıurfa ve Gaziantep'te gös- Kadınlann en büyüksorunu işsizlik Belgesel gösterimlerinin ardından kendilerine düşünceleri sorulan Mardinli kadınlar, buradaki en büyük sorunlannın erkek egemen düşünce anlayışı nedeniyle çahşamamak olduğunu dile getirdiler. Kadmlann iş yaşamına dahil olamamasından yakinan Süreyya Akbaş, "Kadınlar çalışırken bazı insanlar tarafindan hoş karşılanmıyoriar. Burada evlerde hah, kilim, iğne oyası, basmacıhk, gümüş işlemeciliği yapıyoruz. Ama emegimizin karşıhğmı alamıyoruz" dedi. Dargeçit'te ilk çalışmaya başlayan kadın olduğunu, o zaman bütün çevTesinin kendisine tepki gösterdigini anlatan Zeynete Kaya ise, "Çahşan kadmlara örnek oldum. En çok erkek çocuklanna hak tanrvor. Beni annem okula göndermedL ama babanı izin vermişti. Bence bizün kadınlann en büyük sorunu feodal yapt" diye konuştu. terimler düzenlediklerini söyleyen Güner. Türk kadınlanna dünya kadınlannın sorunlannı ak- tarmayı ve onlan motive edicı başka hayatlar- dan örnekler vermeye çalıştıklannı anlattı. Gösterimlerin çeşitli illerde daha sonra da de- vam edeceğıni söyleyen Güner. "Gösteriıneka- tılan kaduüarla yapnğımız tartışnıalarta bura- daki kadınlann hikâyelerini öğreniyonız. Tür- kiye'nin gerçek fotoğrafinı çeknıe>i amaçüyo- ruz. Kadınlar konuşsun istiyoruz. Bu tartışma dahasonrabelgeselolacak" diye konuştu. Baş- ka şehirlerdeki, ülkelerdeki kadınlan buluşturarak ha- yatlanna tanıklık ettiklerini söyleyen Güner, "Fihn so- nundakikonuşmalarda,izle- \icilere farkh gibi görünen kadmlann hayadarmm ola- ra ne çağnşürdığını sonıyo- ruz. Yaşama yeni bir pence- re açmak için" dedi. "Yedi oğul isterim bir ta- ne de laz gelin*' adh ilk bel- geselde Azerbaycan'daki ka- dınlann yaşadıklan sorun- lar. istenmeyen kız çocukla- n, kahvedeki erkek muhab- betlennin anlatıldığını kay- deden Güner, "Bu belgeselde kadın tek çare- yi kız çocuğunun olnıamasında görüyor. Dün- yada sırf kız çocuğu olduğu için bir yüda aldı- rüan çocuk sayısı 60 milyon'* diye konuştu. İkinci gösterimın ise Kırgızistan"da yaşlı bir kadınm evde keçe yaparak küçük bir ışletme kurmasını konu alan "tki Bahann Buluştuğu Yer: Kırmızı Kelebekler" belgeseli olduğunu kaydeden Güner. "Bu kadının yaşamı İngiliz EUe dergisine kapak olmuş. Küçük işletme- sinde 6 kişi çahşnnyor" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Saddam Yakalandı Kendi halkına zehirli gaz bombası attıran katı bir diktatörün yakalanmasına üzülürsem herhal- de gülünç olurum. Fakat pazar günü, Bursa'dan yayın yapan bir kanaldan, keyifii bir "John Way- ne westerni"ni belki yirminci kez izlerken, Sad- dam'ın yakalanmış olduğu haberini aldığımda ve canlı yayını bulduğumda; biraz "içim burkul- madı" dersem, doğru söylememiş olurum. Saddam'a karşı, en ufak bir sempatim yok. Irak'ı kanlı bir biçimde yönetirken de yoktu, or- tadan kaybolduğunda da yoktu ve doğal olarak; yakalandıktan sonra da, bir sempatimin olmaya- cağı açıktır. Fakat ABD'li askerlerin basın top- lantısında; Saddam görüntülerine küfürier haykı- ran traklılan görünce, diktatörlerin kaderini dü- şündüm. Böylesine yürekten küfürter sallayanla- rın, bir zamanlar aynı heyecanla övgüter düz- düklerine eminim. • • • Aslında ABD'nin Saddam'ı çok önceden ya- kalaması mümkündü gibime geliyor. Benim tah- minim, ABD'deki seçimlerin hemen öncesınde yakalayarak, Bush hanesine puan yazdırmala- rıydı. Fakat doğrusu pek de anlayamadığım bir biçimde ve açıklayamadığım bir nedenle, şimdi yakaladılar ve televizyon kameralarının karşısı- na, (en azından görüntülerini), getirdiler. Saddam'ın yakalanmasının, Irak'taki cılız di- renmeyi sona erdireceğinı sanmıyorum. Zira bu direniş hareketleriyie, Saddam'ın irtibat halinde olduğuna dair herhangi bir kanıt yok. Ancak bu konuda kesin bir şey söylemek çok zor. Zira di- renme artabilir de, eksilebiltr de. Daha önceleri, "Saddam yaptınyor" diyerek, direnme hareketine pek de sıcak bakmayan Iraklılar, Saddam'ın yakalanmasından sonra di- renme hareketine sıcak bakarlarsa, direnme ha- reketleri artabilir. Tam tersine; bazı direnişçiler, "Nasıl olsa Saddam da yakalandı" diye düşüne- rek umutsuzluğa kapılırlarsa, direnme hareketi azalabilir. • • • Bakalım, Saddam'ı nasıl yargılayacaklar? As- lında bu soru da çok önemli ve yanıtlanması çok zor bir soru. ABD'lıler kendileri yargılasalar, ortaya hiç de hoş olmayan bir görüntü çıkar. Za- ten çok yaralanmış bulunan "Arap Ulusçuluğu", tahmin edilemeyecek tepkıler verebilir. ABD kendi "kukla Irak hükümetini" bu konuda görev- lendirse, ortaya gene bazı sorunlar çıkacaktır. Zira Irak iç hukuku yargı sonrast idama cevaz verse bıle, böyle bir hükmü uygulamak kolay değildir. Peki eğer idam etmezlerse, nerede ve nasıl tutacaklar? Bir zamanlar Türkiye'de bir cunta liden, "As- mayalım da besleyelim mi?" gibisinden bir "ve- cize" yumurtlamıştı. Müthış kızmış ve eleştir- miştik. Fakat onun ardından gelenler, onu haklı çıkartmak için ne mümkünse yapıyorlar. örne- ğin, F tipi bir tutukevıne atılacak ve orada kade- rini yaşamaya terk edilecek olan Abdullah Öca- lan'ı, yeniden güç sahibi yaptılar. Koca bir ada- da tek mahkûm olarak yaşayan öcalan için, kaç kişinin oralarda tutulduğunu bilemiyorum ama, adamın "Ben neymişim yahu" diye kostaklandı- ğına eminim. Saddam'ı assalar bir türlü, asmasalar başka türlü. Galiba en iyisi, Küba'daki esir kampına gönderip orada unutulmasını sağlamak. Eğer gerçekten bunu yaparlarsa, "söylemişti" dersi- niz. • • • Saddam'ın kaderi, diktatörlerin ve özellikle el- leri kanlı diktatörlerin kaderi hakkında, çok önemli ipuçlan veriyor. Bu türden dıktatörler, et- raflannda "muhalif" ve "kendilerine aykırı" dü- şüncelerin dile getirilmesinden hiç hoşlanmazlar. Kimi zaman bunları çevrelerinden uzaklaştırdık- ları gibi, kimi zaman da "ortadan kaybederler". Ve işte o noktada işi kaybetmişlerdir. Zira etraf- larındaki "evef efend/m "ciler, "çok haklısınız be- yefend/"ciler ve "en büyük sizsiniz"ciler, aslında o diktatörlerin felaketidirler ve o diktatörleri ilk satan onlar olurlar. Aynen Irak'ta olduğu gibi. Eğer Bağdat'ı bir tank takımının 8-10 tankı tes- lim alabiliyorsa; bu durumu, "generallerin ihane- tinden" başka bir biçimde açıklamak münkün değildir. • • • Bu konuda dünden beri çok sayıda yazı yazıl- dığına eminim. Fakat kimi tekrarları göze alarak ben de görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Ve bu konuda şunu söyleyeyim ki; atalarımızın vurguladığı gibi "Kendi düşen ağlamaz" 33 kiracının sözlesmesi feshedildi Galata'da tasfiye günleri LEYL4ÇE\İK Yeni Galata Köprü- sü'nde sorunlar bitmek bilmiyor. Köprüde mül- kiyeti Istanbul Büyük- şehir Belediyesi'ne ait dükkânlarda faaliyet gös- teren 33 kiracının söz- leşmesi feshedildi. Galata Köprüsü, tuha- fiyecisi, gümüşçüsü, şark kahvesi, oyuncakçısı, şarküterisi, lokantası ile turistik bir ahşveriş mer- kezi olarak planlanması- na karşın bir türlü istenen yapıya kavuşturulama- dı. Belediye ile kiracılar arasında uzun süredir ki- ralann ödenmemesi ya da dükkânlann sözleş- me dışı kullanılması ne- deniyle sorunlar yaşanı- yor. Dükkânlann metre- kare kirası daha ucuz olan giyim mağazası ya da tuhafiye gibi amaç- larla kiralanıp lokanta ya da kafe olarak işletilme- si aynı alanda çaiışan ki- racılann tepkisine yol açmıştı. Kiracılann dük- kânlarda yaptığı tadilat ve tamirat işlemleriyle köprüye zarar verdiği ve birkaç küçük dükkânın birleştirilerek tek dük- kân haline getirildiği be- lirlendi. Kiralan 400 dolardan başlayıp 14 bin dolara kadar çıkan dükkânlann gelir bakımmdan da be- lediyeyi tatmin etmiyor. Toplam 2 milyon 637 bin 833 dolar kira alacağı olan îstanbul Büyükşe- hir Belediyesi, sadece 230 bin 410 dolar tahsi- lat yapabildi. Bu rakam ise toplam alacağın yüz- de 10'u bile değil. Kont- ratı feshedilen dükkânla- nn yeniden ihaleye çı- kartılması konusu ise ihale komisyonuna ha- vale edildi.