13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16ARAÜK2003SALI HABERLER CHP, haklannda suçlamalarbulunan AKP yöneticilerini 'adaletten kaçanlar' olarak teşhir ediyor 'Dokunıüamayanlar afîşi'ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - CHP, "dokundurtuJmâyan" AKP yöneticilerini teşhir etmek için fo- toğraflan ve haklanndaki suçlama- lannyeraldığı "Adaletten Kaçanlar" afişi hazırladj. CHP Grup Başkan- vekili KemaJ Anadol. dokunulmaz- lık konusunun artık bir "rejim soru- nuna" dönüştüğünü vurgularken " Yargının siyasallaşmasından degü, kendilerinden korkuyoriar. Hapse girmekten korkuyorlar. Karma ko- misyon, hemen dokunulmazhk dos- yaiannı görüşmeB" dedi. Anadol "un dün düzenlediği basın toplantısında arkasına "adaletten kaçanlar"'ın yer aJdığı afış kondu. Bu- • Dokunulmazlık konusunun artık 'rejim sorununa' dönüştüğünü savunan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Anayasa-Adalet Karma Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'yu dosyalan görüşmek üzere göreve çağırdı. rada başta "kayıptrflyon" davası ne- deniyle haklannda fezleke bulunan Dışişleri Bakanı Abdullah GüJ ve Içışlen Bakanı AbdülkadirAksu ol- mak üzere bazı AKP yöneticilerinin fotoğraflan ve altlannda da hakla- nndaki suçlamalara yer verildi. 'Sorumsuz açıklamalar' Anadol. haklannda fezleke bulu- naniar arasından "AKPyönetim kad- rosundaki kişileri seçtilderini" vur- gularken karma komisyonun hemen toplanması ve öncelikle CHP'liler- le ilgili fezlekeleri efe alması istem- lennı yineledi. Anadol, dokunulmazlıklarla ilgi- li "sonımsuz" açıklamalarla konu- nun siyasal olmaktan çıkıp bir rejim sorununa dönüştüğünü söyledi. Ana- dol sözlerini şöyle sürdürdü: "AKP ve hükümetle yargı arasın- da bir çatışnıa hafa'ne geldi. Böyle va- hinı bir dunıma 80 vıllık Cumhuri- yet tarihinde ilk kez tanık oluyoruz. Türkiye'de yargııun çözüm bekle- yen sorunlan vardır ve tam olarak bağunsız olduğu söylenemez. Ve bu- nu vaktiyiedilegetiren İstanbul DGIVI Savcısı hakkında dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın izniyle TCK'nin 159. maddesi uyannca ce- zaJandınlması için dava açıldığını hatuiatmak isterim. Yargının bağımsızbğmı sağlama- nın görev ve sorumluluğu parlamen- DSP'li Yağız yoh 'Yargı lu açılmalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSPGenef Sekreteri Süleyman Yağız, Başbakan Tayyip Endoğan'ın söz vermesıne karşın dokunulmazlık konusunda henüz bir adım atmadığına dikkat çekti.Yagız, dün yaptığı yazılı açıklamada, dokunulmazhğın kaldınlmamasma gerekçe olarak "yargrya güvensizlik" gösterildiğini anımsattı. Yağız, "Sayın Erdoğan da 'dokunulmazhğın taymingini (zamanlamasını) biz tayin ederiz, muhalefet değil' diyor. anlaşıtan o ki, Sayuı Erdoğan'ın taynüngi hiç gelmeyecek. Çünkü başta Erdoğan obnak üzere hiçbir AKP'H dokunuimazhklann suurlandınlmasuıa sıcak bakmryor. Bakmak şöyle dursun. baa AKP'liler, dokunulmazlıklanıun önıür boyu devam etmesiıü istiyor" dedı. TBMM'de ÂKP'li milletvekilleri hakkında çok sayıda dosya bulunduğuna dikkat çeken Yağız, "Bu dosyalann birçoğu AKP'K 5 bakana ait Bunlardan ikisi çok ilginç. Sayın Gül ve Sayın Aksu hakkuıdaki dosyalara Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Necmettin Erbakan'ın kısa bir süre önce hapis cezası aldığı evrakta sahtecilik" suçlamasını içeriyor" degerlendirmesüıi yaptı. AKP'nin diğer yandan geçmiş dönemle ilgili olarak bazı politikacılann Yüce Divan'a gönderilmesi için yoğun çaba harcadığını belirten Yağız, "Suç işleyen biri varsa, eibette ki yargı yolu açılmau, kirnse korunmamah ve koUanmamafldır" dedı. ADALETTEN KAÇANLAR toda anayasayı değiştirecek çoğunlu- ğa sahip olan AKP iktidaruıdadu*. Şimdiye kadar yargıya üıanmadığı- nı yüksek sesle beyan eden iki kişi ol- nıuşrur. Birinci ses,adaletten kaçtık- tan sonra ABD'yesığınan Engin Ci- van'dan çıkmışnr. İkinci sesi de do- kunubnazhklarla UgiH konıisyon baş- kanı Hüsrev Kutlu'dan duyarak ir- kildik. Görevi yargının sorunlaruu çözmek ve sağlamak olan iktidar partisinin komisyon başkanı ile ba- zı bakan ve mük?r\ekilleri açıkça yar- gıyı tahldretmekte ve TCK1 nin İ59. maddesine aykın eylemde bulun- maktadır." Dokunulmazhk konusunda ikti- dann peşini bırakmaya- caklarını vurgulayan Anadol, Anayasa-Ada- let Karma Komisyonu Başkanı Burhan Ku- zu'yu göreve çağırdı. Anadol, komisyonun he- men toplanıp dokunul- mazlık dosyalannı ele al- ması gerektiğini söyledi. 'Korkuyorlar' "Adaletten Kaçanlar" yazısındaki A ve K harfleri larmızı renkte yazılarak AKP vurgulannuş. CHP yöneticileri hazuiadıkJan afişte haklannda fezleke bulunanlar arasından yalnızca AKP yönetim kadrosunda bulunan kişileri seçtiklerini vnrguiadıiar. Anadol, Başbakan Taj- yip Erdoğan'ın mal var- lıgıyla ilgili dava sürecı- ni anlatırken "Bu dava yargı\ r a nıüdahak örnek- leriyle doludur. Maliye Bakanı, bir davada tem- jiz edilmemesi için enıir verijor. Vargıyı siyasal- laştîran AKP'nin tâ ken- disidir" dedi. Anadol. u ka\ıp trilyon davasuıda Necmettin Erbakan'ın suçortağıolanlann bakan ve nıütetvekili okluğunu" sözlerine ekledı. Hüsrev Kutlu'nun ^Dokunuimaziık kalkar- sa miflet^tkifleri faiti meç- hul cinayetlere kurban gîder" sözleri anımsatı- larak yöneltilen bir so- ruya da Anadol, *Yargı- nın siyallaşmasından de- ğil, kendilerinden korku- yorlar. Hapse girmekten korkuyorlar, suçlulann telaşı içindeier" karşıhğı- nı verdi. Dokunulmazlık konusunda dolaylı olarak AKP'ye destek veren Arınç, ilginç bir öneride bulundu 'îsteyen yargı öıriiııe çıksın'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkani Vekili ve TBMM Baş- kanı BüJent Arınç, yasama dokunul- mazlığının kaldınlmasını isteyen CHP'li millervekillerine yanıt verdi. Arınç, "Bir insan 'Benim dokunulmazlığım kaldınlmalıdır' divorsa onun dokunul- nıazhgı isteğe bağfa olarak kaldı- nlmalıdır*' dedi. Annç, TBMM'de Mazlum-Der yöneticilerini kabulü sırasında bir gazetecinin, CHP'li bazı mil- letvekillerinin yasama dokunul- mazlıklannın kaldınlması yö- nündeki açıklamalannı anımsa- tarak bu konudaki düşüncesini sorması üzerine, şöyle konuştu: "Yasama dokunulmazbğı konusun- da yapılabilecek en basit düzenleme, dokunulmaztaklann isteğe bağb olarak kaldınlmasıdır. Madem CHP'B arka- daşlanmız böyle bir talepte bulunu- yorlar, süratle anayasa ve tçrüzük'te bö\1e bir düzenleme yapalını ve yargı karşısına çıkmak isteyen arkadaşlan- mıza bu kapryı açalım. Ama bütünüy- le bu konunun aşıiabilmesi için bir yd- dan bu >ana söyledigim bir şeyi tekrar- layayun: Anajasa L zJaşma Komisyonu kurulup çataşabilseydi bugüne kadar dokunulmazlık konusuna lOdefaşekil TBMM Başkam Bülent Annç, Ana- yasa Uzlaşma Komisyonu'nun bir an önce kuruhnası gerektiğini vurgulaya- rak şunları söyledi: "Bu komisyon, birinci gündem mad- desi dokunulmazlık obnak üzere ana- yasanın diğer maddeleri konusunda • Yasama dokunulmazlığı konusunda yapılabilecek en basit düzenlemenin, dokunulmazlıkJann isteğe bağlı olarak kaldınlması olduğunu savunan Annç, "Madem CHP'li arkadaşlanmız böyle bir talepte bulunuyorlar, süratle böyle bir düzenleme yapalım ve yargı karşısma çıkmak isteyenlere bu kapıyı açalım" dedi. vermiş olurduk. Ama arkadaşlanmız kulağı tersten göstermeksurethie ve ta- rihte ilk defa rastlanabilecek bir ilginç olayla Meclis Araştırma Komisyonu kurarak dokunulmazhk konusunu çöz- mek istediler. Sonuçta da nasıl çözdük- lerini görüyorsunuz." çalışmalar yapmalıdır. Bu komisyon her partinin eşit üye ile 4 dönemdir ça- lıştığı güzel bir komisyondur. Ama bu dönem bu komisvonu CHP'nin üye ver- memesi dolayısnla çalışöramadık. Ko- misyondan olumlu bir sonuç çıkmadı- ğı ya da çıkaramadıklanna göre, bu yolu bir defa daha denemelerini tavsi- ye ediyorum." Ergin: Top karma komisyonda AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, Komisyon Başkanı Hüsrev Kut- lu'nun "amacını aşan bir değeriendir- me" yaptığını. Türkiye'deki doku- nulmazlık sisteminin dünyadakı ör- neklere göre aşın olmadığını, bazı- lanndan da daha sınırlı olduğunu söyledi. "ParJamenterrejiminesas- lanna halel getirmemek endişesiy- lekomis>on bö>ie bir karara \anıuş- ör" diyen Ergin. suç işleyen parla- menterin yargılanması için sürecin işletilebileceğini ve bu noktadan sonra "topunarükkarma komisjonda olduğunu" belirtti. "Adaletde\ letin temelidir. adaletetoz kondurtmayız" diyen Sadullah Ergin. Başbakan hakkındaki yargı kararları- nı eleştiren CHP'nin yargıya müdaha- le ettiğini iddıa etti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Kıbrıs'ta üç muhalefet partisinin oylan şöyle: dumhuriyetçi Türk Par- tisi (CTP) yüzde 35.18, Banş ve De- rnokrasi Hareketi (BDH) yüzde 13.14, Çözüm veAvrupa Birliği Partisi (ÇABP) yüzde 1.97. Toplam oylan 50.29. Ik- tidarın üç partisinin oylan ise şöyle: Ulusal Biriik Partisi (UBP) yüzde 32.93, Demokrat Parti (DP) yüzde 12.93, Milliyetçi Banş Partisi (MBP) yüzde 3.23. Toplam oylan yüzde 49.09. Ara- da yüzde bir civarında bir fark var. 1998 seçimlerinde iktidar partile- rinin oy oranları şöyleydi: UBP yüz- de 40.4, DP yüzde 22.6 (Toplam yüz- de 63). MuhaJefet partilerinin oylan ise şöyleydi: TKP (şimdiki BDH) yüzde 15.4, CTP yüzde 13.4 (Toplam 28.8). Bu rakamlara bakarak aradaki fark- lan görebiliriz: İktidar 5 sene içinde yüzde 63'ten yüzde 49'a gerilemiş. Yani yüzde 14 civarında oy kaybet- miş. Muhalefet ise yüzde 28.8den yüzde 50.28'e ileriemiş; yüzde 21 'den fazla kazanç sağlamış. Seçimlerde. iktidar partileri Annan Kıbns Seçimini Nasıl Okumalı? Planı'nı bir çözüm zemini olarak ka- bul etmediklerini ve Avrupa Biriiği'nin Kıbrıs Türklerini yok etmek istediği- ni propagandalarının temel unsuru yaptılar. Muhalefet partileri iseseçim boyunca Annan Planı temelinde çö- züm ve Avrupa Birliği parolasıyla se- çime katılmışlardı. Oy oranlannın yo- ğunlaştığı alanlara bakarsak Türki- ye'den gelenlerin yoğun olarak yaşa- dığı Iskele gibi ilçelerde iktidar parti- leri ortalamanın çok üzerinde oy al- dılar. Bu sonuçlara bakarak Türki- ye'den gelen göçmenlerin Annan Pla- nı'yla evlerine geri gönderileceği pro- pagandasının etkili olduğunu söyle- yebiliriz. Kıbrıs'taki seçım sonuçları, seç- menin genel egiliminin artık eskisi gi- bi olmadığını gösteriyor. Geçmişte, ik- tidardaki UBP seçimleri sorunsuz ka- zanıyordu. İlk kez ikinci parti konu- muna düştü. Kıbns halkının artık bir değişim istediğini kesinlikle söyleye- biliriz. Çözüm istediklerini söyleyebi- liriz. Zaten iktidar partileri de "Biz de çözümden yanayız" diyerek kendile- rini savunuyoriardı. Kıbrıs halkının Avrupa Birliği'ni istediği de bir ger- çek. Ancak, Türkiye'den gelen göç- menler üzerinde yaratılan korku, bu isteğin daha etkili olmasını önledi. Bundan sonra neler olabilir? İkti- dar ve muhalefet bloğunun içinden bir kopma olup, koalisyon çözümü çıkmazsa erken seçim gündeme ge- lebilir. Burada görüldüğü kadarıyla Serdar Denktaş'm Demokrat Par- tisi (DP) kilit rol oynayacak. Serdar Denktaş, CTP ve BDH ile bir koalis- yon içine girmeyi kabul ederse o za- man 32 milletvekilli nitelikli birçoğun- luk ortaya çıkar. Serdar Denktaş'ın Annan Planı konusunda babası Ra- uf Denktaş kadar katı olmadığı bi- liniyor. Yaptığı birçok açıklamada bu eğılimini dile getirdi. CTP ve BDH, Annan Planı teme- linde bir çözüm konusunda çok net ve kararlı bir tutum içindeler. Seçim öncesi yapılan konuşmalarda ve se- çim sonrası açıklamalarda da Meh- met Ali Talat bu tutumunu tekrar tekrar vurguladı. Hatta daha da ileri giderek şunlan söyledi: "Biz, Annan Planı temelliçözümü, Türkiye'nin de Avrupa Birtiği'ne girişinin yolunu aça- cak bir temel olarak görüyoruz. Kıb- ns Türklerinin de Türkiye'nin de Av- rupa Biriiği'ne girmesinden yanayız. Bu konuda Türkiye ile biriikte hare- ket edeceğiz." Bu tür bir çözüme Serdar Denktaş da yakın davranabi- lir ve o zaman belli bir adım atılabilir. Burada önemli olan AKP Hüküme- ti'nin tutumu. Recep Tayyip Erdo- ğan, seçimlere beş kala izlediği be- lirsizlik tutumunu sürdürürse işler zor- laşabilir. Ancak bu zorluk Kıbns'tan çok Tayyip Erdoğan'ın karşısına di- kilir. Eğer Kıbrıs Türk tarafında bir uz- laşma sağlanır ve belli mesafeler alı- nır da, AKP buna paralel bir dina- mizm gösteremezse işler iyice kan- şabilir. Kıbns'taki seçim sonuçlan AKP hü- kümetinin önüne bir seçenek koydu. Bu seçeneğin doğru kullanılması ha- linde Türkiye, AB kapısını açabilecek önemli adımiar atabilir. Ancak, Kıb- rıs gibi bir konuda çözümden yana olup, çözümler üretmek yerine den- ge oyunlarından medet ummak, AKP'yi sonu belli olmayan macera- lann içine çekebilir. Kıbns'taki Türk halkı statükoyu ter- cih etmedi. AB ve çözüm yönünde bir eğilim gösterdi, değişim isteğini or- taya koydu. Bundan sonrasında Tür- kiye'nin yapacaklan önemlidir. Hem Kıbns Türklerini, hem Türkiye'yi AB'ye yöneltecek olanaklar eskisinden da- ha fazla. Kıbrıs Türklerini demokra- tik bilinçleri nedeniyle de kutlamak ge- rekiyor. KOMİSYONDAN GEÇTÎ İkincivaroş önerisinde ilkadımANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetinin, büyükşehir belediyelerinin ardından kent belediyelerinin sınırlannı genişletme yönündeki girişiminin ilk adımı olan Denizli Belediyesi'yle ilgili yasa önerisi, TBMM Içişleri Komisyonu'nda kabul edildi. AKP'nin, önerinin TBMM Genel Kuruiu'ndaki görüşmeleri sırasında 65 ili de kapsam içine alacak bir düzenleme getirebileceği belirtildi. Denizli îl Genel Meclisi üyesi Mehmet Beü, Akköy ilçesine bağlı Gölemezli beldesinin yeralh kaynaklaruun 49 yıllığına il özel idaresiyle ortak yabancı bir şirkete kiralandığını belirterek bu nedenle Akköy'ün Denizli Belediyesi'ne bağlanmak istediğini ileri sürdü. TBMM Içişleri Komisyonu'nda, dün Denizli'nin Akköy ilçesiyle biriikte AKP'nin hiçbir belediye başkanlığı olmayan 22 belde ve 26 köyün tüzelkişiliğinin kaldınlarak Denizli Belediyesi'ne bağlanmasına ilişkin yasa önerisi ele aluıdı. CHP'li üyeler. AKP'nin siyasi rant peşinde olduğunu belirterek yerel seçimlerin hemen öncesinde böyle bir öneri getirilmesinin ahlakı olmadığını vurguladılar. CHP'li Hakkı Ülkü, "Bövie AKP'nin kent belediyelerinin sınıHanm genişletme girişiminin ilk adımı olan Denizli Belediyesi'yle ilgili yasa önerisi, Içişleri Komisyonu'nda kabul edildi AKP'nin, önerinin Meclis'teki görüşmeleri sırasında 65 ili de kapsam içine alacak bir düzenleme getirebileceği belirtildi önerilerle kaçak yapüaşmayı ve kentsiz kentleşmeyi özendiriyorsunuz. Yaklaşan yerel seçimier öncesinde tehlikeü ve büyük bir talana tanık olacagE" dedı. CHP'li Mehmet Neşar, Denizli'nin iyi bir kent olması için gereken bütün desteği vereceklerini, ancak etik ve bilimsel olarak uygun olmayan yasa önerisinin apar topar getirilmesinin belli amaçlara hizmet edeceğini söyledi. Neşar, "AKP'nin yalnızca seçim ~"""^"™""™^•^— besabı \ar. 22 beledhe başkanını tasfiye ediyorsunuz. Akşam yabp sabah kalknorsunuz ve önümüze yeni bir şey getirrj'orsunuz" diye konuştu. Akköy'den gelen temsilcilerse Akköy'ün Denizli Belediyesi'ne bağlanarak mahalle yapılmasına karşı çıktılar. Denizli U Genel Meclisi üyesi Mehmet Beli, 350 milyon dolarhk rant nedeniyle Akköy'ün ilçe statüsünün kaldınldığını ileri sürerek "Akköy'e bap Gölemezli beldesindeki yeralü kaynakJan, il özel idaresinin yabancı ortakta kurduğu şirkete 49 vuTığına kiraya verildi Ancak il genel mecûsi, kira sözJeşmesini iptal ettL Bu nedenle Akköy. ilçe olmaktan çıkanlmak istenıyor" dedi. Yapılan görüşmeler sonucunda Akköy, yasa önerisi kapsamından çıkanlırken Gölemezli beldesinin Denizli Belediyesi'ne bağlanan beldeler arasında kalması dikkat çekti. ATATÜRK ORMAN ÇlFTLlĞl Ata'nın mirası özelleştirUiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ata'nın mirası olan Atatürk Orman Çiftliği'nin 19 dönüm arazisi, devlet eliyle "özeflestirüiyor''. Çiftliğin tam ortasuıda olan arazinin satılması durumunda, çiftlik parçalanmış olacak. Türkiye Zirai Donanm Kurumu'nun (TZDK), AOÇ arazileri içinde bulunan idari bina ve lojmanlannın sahşuıa ilişkin son görüşmeler dün yapıldı. Sahş işlemlerinden sorumlu olan Sümer Holding Genel Müdürü Ahmet Kara, TZDK'nin arazilerinin, AOÇ arazilerinin tam ortasında bulunduğuna dikkat çekerek; "Ben özelleştinneyi tamamlamak için bu satışı yapmak zorundayım. Devlet bana satma derse, ben de satmam" dedi. Edinilen bilgiye göre satışa sunulan arazide; 29 lojman, 4 tane hangar deposu ve bir atölye bulunuyor. Satışa çıkanlan arazilerin TZDK üzerinde görünmesine karşm, bu arazilerin tanmsal faaliyetleruı yürütülmesi amacıyla bu kuruluşa verildiği belirtiliyor. Satışa çıkanlan binalann yaklaşık 2 yıl önce boşaltıldığı için tinercilerin mekânı haline geldiğine de dikkat çekiliyor. TZDK'nin çiftlik içindeki arazilerinin bir bölümü de daha önce Sakarya Valiliği ve Ankara Oniversitesi'ne tahsis edilmişti. AOÇ arazisinin parçalanmaması için, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı daha önce Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'na bir yazı yazarak; başka kurumlara tahsis edilen AOÇ arazilerinin, tekrar kuruma devTedilmesini istemişti. Ancak bu konuda henüz bir gelişme olmadı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear