Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2003 CUM
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ StRMEN
Bu Yasa Anayasa
MahkemesrndenDöner
AKP hükümetinin, pazartesi günü Mehmet
Ali Şahin tarafından açıklanan Kamu Yöneti-
mi Temel Yasa Tasarısı, aradan üç gün geçme-
sine rağmen hâlâ Başbakanlık'tan Meclis'e
sevk edilmiş değil.
Başbakanlık Müşteşarı'nın orijinal olduğunu
söylediği tasarının, öyle olmadığı, Dünya Ban-
kası, Dünya Ticaret Orgütü ve IMF'nin eseri ol-
duğu, AKP'nin bu tasannın içine türban ve eği-
tim konularında kendi isteklerini monte ettiği
kamuoyunca biliniyor. Ali Babacan da Dubai
toplantısında iktidarlarının bu yasayı çıkaraca-
ğına dair söz vermiş bulunuyor.
Pazartesi günkü basın toplantısı sırasında
MehmetAli Şahin, arkadaşımız Işık Kansu'nun,
bu tasarının bugünkü haliyle anayasaya aykı-
n olup olmadığı sorusunu da, "Biz anayasa
çerçevesinde olan ve anayasa değişikliği ge-
rektirmeyecek bir tasan hazırlad/k" diyerek
yuvarlak bir yanıtla geçiştirmiştir.
Aslında Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarı-
sı, adından da anlaşılacağı gibi, temel bir çer-
çeve yasadır.
Bu tasannın kabulünden sonra, yaşama ge-
çebilmesi için daha bir dizi yasa değişikliği ge-
rekmektedir.
Bunların önemli bir bölümü de, temel tasa-
rıya bağlı olarak taslaklar halinde hazırlanmış
bulunmaktadır.
• • •
Hazırlanan taslaklar şunlar:
- Kamu Personel Rejimi Yasa Taslağı
- Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Taslağı
- Özel Idare Yasa Taslağı
- Büyükşehir Yasa Taslağı
- Belediye Yasa Taslağı
- Bölge Kalkınma Ajansları Yasa Taslağı
- Üst Kunjllar Yasa Taslağı
- Kamu Şirketleri Yasa Taslağı
- Idari Usul Yasa Taslağı
- Sosyal Sigortalar Yasa Taslağı.
Bunlardan kimileri, örneğin Bölge Kalkınma
Ajansları Yasa Taslağı, daha önce Kamu Yö-
netimi Temel Yasa Tasansı içinde yer aldığı hal-
de, sonradan ayrı bir taslak haline getirilmiştir.
Kamu Ajanslan Taslağı Türkiye'de, bölge sis-
temini getirmekte, yönetim açısından ülkeyi
bölgelere bölmektedir.
Hiç kuşku yok ki, Kamu Yönetimi Temel Ya-
sa Tasarısı'nı bütün bunlarla birlikte ele almak
gerekecektir. Çünkü yukanda da belirttiğimiz
gibi, söz konusu tasan ancak bu taslaklann çık-
masından sonra yaşama geçebilecektir.
•••
AKP iktidan, üç gündürtasanyı neden Mec-
lis'e sevk etmiyor, bilemiyoruz.
Ancak tasanya karşı şimdiden eleştiriler, tep-
kiler ve uyarılar oluşmuştur.
Nihayet, CHP de öngörüşünü açıklamış ve
tasanya karşı olduğunu belirtmiştir.
Tasarının Meclis'e gelmesi halinde CHP mu-
halefet etse bile, yasalaşması kesindir.
Çünkü AKP yeterli çoğunluğa sahiptir.
Ancak bütün mesele ondan sonra başlaya-
caktır.
Çünkü tasan bu haliyle anayasaya aykırıdır.
Nitekim, her ne kadar tasarının 5. maddesi-
nin a bendinde "Kamu yönetiminin kuruluş ve
işleyişinde idarenin bütünlüğü esastır" deni-
yorsa da, tasannın diğer maddelerinde getiri-
len düzenleme ile yerel yönetimlerin idarenin
bütünlüğü ilkesine bağlanmasını sağlayan ida-
ri vesayet kurumu kaldırılarak onun yerine ye-
rellik ilkesi konmaktadır. Böylece tasan anaya-
sanın "İdarenin esaslan "nı düzenleyen ve ida-
renin bütünlüğü ilkesini getiren 123. maddesi-
ne aykındır.
Aynca, kamu yönetiminde iç denetlemeyi
idarenin kendi elemanlanna bırakan, dış yöne-
timi de yalnızca Sayıştay'a veren tasan, bu dü-
zenlemesiyle aynı zamanda anayasanın "İda-
renin bütün eylem ve işlemlerine karşı yargı
yolu açıktır" diyen 125. maddesine aykındır.
Bilindiği gibi, Anayasa Mahkemesi 1991 yı-
lında aldığı bir kararla Sayıştay'ı bir yargı orga-
nı olarak kabul etmemiştir.
"Mahalli hizmetlerden yararlananlann hiz-
metin bedelini ödemeleri esastır" diyen tasa-
n, aynı zamanda anayasanın, Türkiye Cumhu-
riyeti'nin laik ve sosyal bir hukuk devleti oldu-
ğunu belirten 2. maddesine de aykırıdır.
Kamu hizmetinden yararlanan vatandaşın
müşteriye dönüştürülmesinin sosyal devlet il-
kesiyle bağdaşmadığı açıktır.
Unutmayalım ki, 2. madde; değiştirilmesinin
önerilmesi bile mümkün olmayan maddelerin-
dendir anayasanın.
Devleti federal yapıya dönüştüren tasan ana-
yasanın hem "Başlangıç" hükümlerine hem
de 2. maddesine aykırıdır.
Tasannın içinde bulunduğu halde sonradan
başka birtaslağa konan bölge ajanslan düzen-
lemesinin ana metinden çıkarılması da, bu ay-
kırılığın çok aşikâr biçimde görülmesini önle-
mek kaygısına bağlanabilir.
Devletin federal biryapıya dönüştürülmesi ve-
ya eyalet sisteminin getirilmesinin anayasaya
aykınlığı, Anayasa Mahkemesi'nin DEP, HADEP
ve Sosyalist Türkiye Partisi ile ilgili kararların-
da yer almaktadır.
Kısacası, bu tasan Meclis'ten geçer geç-
mesine amaAnayasa Mahkemesi'nden döner.
Bu böyle biline...
AOD'den Sezer'e destek
• İstanbul Haber Servisi - Almanya Atatürkçü
Düşünce Derneği, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'ı, Atatürk ilke ve devrimlerinüı korunup
güçlendirilmesi yönündeki çabalan nedeniyle,
"Örnek ve Önder Atatürkçü Devlet Adamı" ilan
etti. Oybirliğiyle alınan kararda, Sezer'in hukuk
jevleti konusundaki duyarhhğmın da altı çizildi.
Ülkücülerin fiziki ve sözlü saldınsma uğrayan öğrenciler okul yönetiminden de şikâyetçi
Universitedeoruç baskısıMUSTAFA ÇAR3R
ANKARA - Gazi Ünıversıtesi Göl-
başı Yerleşkesı "nde öğrenim gören Nes-
fihan Çam, BilgiAher,AlevOzgüJerile
Ebm Çetin, oruç tutmadıklan gerek-
çesıyle üJkücülenn saldınsma uğradı.
Kantinde yemek yemelerine izin veril-
mediğini, sıgara içen arkadaşlannm
tartaklandığını, tehdit edıldiklenni be-
lirten öğrenciler, Insan Haklan Derne-
ği'ne başvurduJar Okul yönetiminden
yardım isteyen öğrenciler, "Provoka-
töriük yapryorsunuz. Hakkınızda so-
ruşturnıa açılacak* yanıtını aldılar.
Gazi Üniversıtesi Gölbaşı Yerleşke-
si'nde öğrenim gören Meslekı Eğırim
• Gazi Üniversitesi'nde oruç tutmadıklan için ülkücü öğrencilerin saldınsma uğrayan
öğrenciler okul yönetiminin de kendilerine sahip çıkmadığını belirtti. Can güvenliklerinin
kalmadığmı söyleyen öğrenciler ÎHD'den yardım istedi.
Fakültesi Grafik Tasanmı Bölümü öğ-
rencısı Bilgi Alver, Ticaret Turizm Egi-
tun Fakültesi öğrencileri Ebru Çetın,
AJev Özgüler, Neslihan Çam İHD'ye
başvurdu. Öğrenciler ÎHD'ye verdık-
leri dilekçede, 3 Kasım 2003 tanhın-
de Gazi Üniversitesi Ticaret Tunzm
Eğitim Fakültesi kantinınde kendini
"Ülkücü GençHk* olarak tamtan kişi-
lerin saldınsına uğradıklannı dile ge-
tirdiler. Grubun "\Timruklarvekufiir-
lerle* saldırarak, tehdit ettiğini savu-
nan öğrenciler dilekçelerinde, kantin-
de yemek yemelenne izın verilmedi-
ğini, zorla dışan çıkanldıklannı vur-
guladılar. Yaşanan gelişmeler üzenne
okuJ yönetimine giderek yardım iste-
dikJerini anlatan öğrenciler, dilekçele-
rinde şu görüşleri dile getirdiler:
"Olay sonrasında yeniden kantine
gidip oturduk. Ülkücü gençök olarak
okulda örgütienen bir gnıp, bu sırada
kalabalık bir şekilde kantinde bekli-
yordu. Masanuza geiip söziü saJdında
bulundular. OkuJ güvenliği ise yaşa-
nanlan görmesinekarşuı hiçbirmüda-
hajede bulunmadı'"
Öğrenciler, okul yönetimi tarafin-
dan kimliklerinin alındığını, dekan yar-
dımcısı tarafından ise "provokatör"
olarak suçlandıklannı ve hakJannda
soruşturma açıldığını ıddia ettiler.Ül-
kücü grubun saldınlannın sonraki gün-
lerde de sürdüğünü anlatan öğrenciler,
sigara ıçen kız arkadaşlannın "saçia-
ruıdan çekflerek" tartaklandığını ifa-
de ettiler. Okul güvenliğinin yaşanan-
larkarşısındaki tutumundan yakınan öğ-
renciler. dilekçelennde, "Sigara icenar-
kadaşımız tartaklanırken hemen yan
banktaikigüvenük göreviisi oturuyor-
du. Neden müdahafeetmedikJerinisor-
duğumuzda ise "Elimizden bir şey gel-
mez1
diyerek çekip gittiler. Ertesi gün
ülkücüler küfürierle saldınlannı sür-
dürdüler. GüvenJik endişesi nedeniyle
akşam derslerine giremiyonız'' görü-
şünü dile getirdiler.
Okul çıkışmda evlerine kadar izlen-
diklerini, -korktukiannı"' anlatan öğ-
renciler. son olarak İHD'ye başvurarak
yardım ıstediklerini belirttiler.
İHD, bakanlığı göreve çağırdı
Cezaevinde
işkence savı
ADAN.4 (Cumhurryet
Bürosu) - Insan Haklan
Derneğı, Adana Kürkçü-
ler Cezaevfnde işkence
yapıldığını öne sürerek
Başbakan Recep Tayyip
Erdogan ile Adalet Ba-
kanhğı "nı konuya duyar-
lı olmaya çağırdı. IHD
Cezaevi Komisyonu üye-
lerinden Ethem Açıkahn.
"tşkence sesleri kulağımı-
a çınlaö\or. Aüeler, ana-
lar kaygıİL Kimse evinde
rahatuvu.vanuyor'* dedı.
ÎHD Şube Başkaru Hü-
seyinGüralve bazı yöne-
ticılerin de bulunduğu top-
lantıda, Kürkçüler Ceza-
evi'nde her türlü baskı,
işkence ve insanlık dışı
uygulamalann rutukJu ve
hükümlülere karşı uygu-
lanageldığmı vurgulayan
Açıkahn. açıklamasında
şunlan söyledi:
a
Adana DGM tarafın-
dan tutuklanarak Kürk-
çöJer'e gönderiJen Hanı-
fi Kaçar, Kadn Çelebi ve
Nevzat Aban'm cezaevi
girişndejandarmavegar-
dryanlann saldınsına uğ-
ravıp çeşitli ycrlerinden
feci şekilde darp edildik-
leri, doktora da çıkanl-
madıklan bu kişilerin ai-
leleri tarafından dernegi-
mize bildirilmişrir. İHD
Cezaevi Komisyonu ola-
rak. daha önce de Kürk-
çiiJer Cezae\i'nde insan-
hk dışı aygubmaların ya-
püdığına ilişkin raporlan
yetkili mercilere verme-
mizc karşm. bu cezaevin~
de a>™ tufıun vedavranış-
lann sürdüğunü, ancak
hiçbir inceleme ve sonış-
rurnıanın yapılmadığuu
görmekteyiz. TutukJu ve
hükümlü aiJelerinin şikâ-
yederidmmemektedir. Ai-
İeler, "Işkence sesleri ku-
laklanmızı çınlahyor, ev-
lerimizde rahat uyuyamı-
yoruz' diye yakınırken
>etkitilerin sorumsu/lu-
ğu acüarıru arförmakta-
dır. Buradan Başbakan
Erdogan a ve Adalet Ba-
kanı'na sesleniyoruz;
KürkçülerCezaevi,işken-
ceci yetiştiren bir cezaevi
durumundan çıkanona-
ndır.''
Açıkahn, cezaevinde-
ki işkence ve baskı savla-
nnın dışmda, polisin de dı-
şanda keyfı şiddet ve gö-
zaltı uygulamalanru sür-
dürdüğünü iddia etti.
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Sol partilerle ittifak görüşmeleri
CHP'den adayhk
içinistifa koşııhı
ANK\RA (Cumhuri-
vetBürosu)-CH^ yerel se-
çimlerde sol parriler ara-
sında yapılması planlanan
ittifak konusunda koşul-
lannı netleştirmeye baş-
ladı. CHP çarı parti for-
mülüne çok sıcak bakmaz-
ken kulislerde özellikle
SHP lideri IMuratKara>aJ-
çm ve YTP lideri İsmail
Cem başta olmak üzere
sol tabanda olumlu karşı-
lanan isimlerin CHP"den
aday olabilmelen için par-
tilerinden istifa etmeleri
gerektiği görüşü ağırlık
kazandı. Karayalçın, ye-
rel seçimJerde sol ve sos-
yal demokrat partilerin it-
tifak yapması amacıyla
gerçekleştirdiğı temasla-
nn ikinci turuna bugün
DSP lıden BülentEcevit'i
ziyaret ederek başlayacak.
Karayalçın'ın önerisini
değerlendiren CHP yöne-
timi, ittifak görüşmeleri
kapsamındakı BCP, IP,
EMEP, ÖDP ve DE-
HAP'la işbirliğinin çeşit-
li nedenlerle olamayacağı
görüşünü dile getiriyor.
CHP'de -Tabanımız için
üçisim Ecevfl,Cem ve Ka-
rayaJçm önemB" yorumla-
n yapılıyor. CHP'nin ye-
rel seçimlerde olası ittifak
formülü de netleşmeye
başladı. CHP kulislenn-
de, SHP"nin tek çatı altın-
da ortak programla ittifak
önensi yenne özellikle Ka-
rayalçın ve Cem başta ol-
mak üzere sol tabanda
olumlu karşılanan isimle-
rin CHP'den aday olabil-
mesi için partilerinden is-
tifa etmelen gerektiği gö-
rüşü dile getirildi.
Bu formüle göre, lider-
lerin partıieri de seçimler-
de CHP'yi destekleyecek-
lerini açıklayacakJar. An-
cak bu formülün her iki
partınin örgütünde de ra-
hatsızhk yaralabiJeceği be-
lirtiliyor.
CHPMi bazı yönetici-
ler Cem ve Karayalçın'ın
zaten CHP geleneğinden
geldığine işaret ettiler.
Ancak partide, "seçimi
bizde kazampistifa eder-
terse" endişesi de bulunu-
yor. Buna karşın bazı yö-
netıcıler. "CHPsolunbü-
yük partisL CHP'den se-
çOdi mi gitmezier" diye
konuştular. CHP'nin for-
mülünün Karayalçın'ın
yapacağı görüşmelerin
ikinci turunda dile getiril-
mesi bekJeniyor.
ERDOĞAN'DAN STAR GAZETESİNE DAVA
40 milyartazminatistiyor
GP LİDERİ UZAN, BAYKAL'I ZtYARET ETTİ
'Borçlarımızı ödemeyehazırız'
BaşbakanErdoğan
ANKAR4 (Cumhurryet Bürosu)
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
kışilik haklanna saldında bulundu-
ğu gerekçesıyle Stargazetesine top-
lam 40 milyar liralık 4 tazminat da-
vası açtı. Erdoğan'ın avııkatı Fatih
Şahin in, Ankara Nöbetçi Asliye
Hukuk Mahkemesi'ne açtığı dava-
lann dilekçelerinde, gazetenin 4
Ekim tarihJi sayısında yer alan ha-
ber iJe 1 Ekim, 9 Ekim ve 20 Ekim
tarihli sayılannda müvekkili hak-
kmda gerçek dışı iddialara yer veril-
diği ileri sürijldü. Dilekçede. gaze-
tenin 4 Ekim tarihli sayısında
"AKFdeRecepTayyipErdogandik-
tatörlüğü" başhğını taşıyan haber-
de, "AKPyeRaepTayyçErdoğan,
partisinin 12 Ekim'de yapdacak
kongresiöncesindedün toplanan Ku-
rucuIarKurulu'ndadiktatöriügünii
bir kez daha tescü ertirdi" şekJinde
ifadeler kullanıldığı belirtildi. Di-
lekçede, muhabirler, sorumlumüdür
ve Ulusal Basın Yayın Gazeteci-
lik'ten 10 milyar lira tazminat talep
edildi. Şahin. Hayruflah Mahmut'un
1 Ekim ve 20 Ekim tarihli köşe ya-
zılannda da yer verilen ifadeleri ne-
deniyle 10'ar milyar lira tazminat
istedi. Şahin, ayncayazar Can Atak-
a'nın 9 Ekim tarihli gazetede yer
alan köşe yazısında Erdoğan ve
AKP'ye haksız ve ağır suçlamaJar-
da bulunduğunu sa\
-
undu. Bu dava-
da da 10 milyar lira tazminat istendi. GPHderiUzan
ANKARA (CumhuriyetBürosu)
-Genç Parti (GP) lideri Cem üzan.
CHPGenel Başkaru DenizBaykal'ı
ziyaret etti. Uzan, tüm borçlannı
ödemeye hazır oldukiannı ve bir
ödeme planı hazırlayıp hükümete
sunduklanm bildirdi.
Uzan. GP Genel Başkan Yardun-
cılan Ersüı Taranoğiu ve Ali Nad
Tuncerile bırlıkte Baykai 'ı ziyaret
etti. Uzan, basına kapah gerçekle-
şen görüşmenin ardından gazeteci-
Jerin sorulan üzerine Baykal'a ne-
zaketziyaretinde buJunduğunusöy-
ledi. BaykaJ'ı tekrar genel başkan-
hğa seçihnesi nedeniyle kutladığı-
nı anlatan Uzan, görüşmede Imar
Bankası olayının gündeme gelip
gehnediği yönündeki soru üzerine,
Türkiye'rün ekonomisi ve siyaseti
ile ilgili bütün konulann gündeme
geldiğini kaydetti. Uzan, "Bay-
kal'danaradıgını/desteği buJabUdi-
nEmi"sorusuna. "Karşüıldıgorüş
ahş>crişindebulunduk.OzeflUdebir
destekarayışımızyok. Sayın Baykai
son derecetecrübeii bir siyasetçidir.
Olayiann büincinde olan birisidir"
dedi. Uzan başka bir soru üzerine
ülkedeki her konu gibi AKP'nin de
görüşmedegündeme geldiğini kay-
detti.
Uzan, daha sonra genei başkan-
lığa yeniden seçilmesi nedeniyle
MHP Genel Başkanı DevletBabçe-
B'ye tebrik ziyaretinde bulundu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcaiislar@cumhuriyet.com.tr
Avrupa Biriiği llerleme Raporu'nun
açıklanmasıyla birfikte, içe ve dışa
yönelik tartışmalanmız da yeniden
gündeme geldi. lceriye dönük olarak,
"Bakın zaten bizi almayacaklar, ba-
hane arıyorlar" söylemi yine gün-
demde. AB'yi "ipe un sermekle suç-
layandan, "Kıbns'ı vermeyiz"e ka-
dar uzanan bir görüşler zinciri gaze-
telerin köşelerini kaplamış durumda.
"llerleme Raporu"uu tartışmayı
sürdüreceğiz. Bu tartışmaların en
önemliayağı "uygulama". Şimdi uy-
gulamaya pratik açısından bakalım:
Doktorlar, geçen günlerde şu talep-
lerleortayaçıktılar: İnsancayaşaya-
bileceğimiz maaş artışı, iş güvence-
si, niteli/disağlık hizmeti üretebilece-
ğimiz iyi donanmış sağlık ortamı; üc-
retsiz, eşit, ulaşılabilir halkın sağlık
hakkı." Uygulamanın başındaki Baş-
bakan Tayyip Erdoğan, bu talepler-
le harekete geçen doktorlar için şun-
lan söyledi: "Bazı marjinal gruplann
işi. Hiçbir doktorun hastasını bırakıp
eylemyapma hakkıyok. özel muaye-
nehanelerinde aldıklan paralan bili-
Doktorlar, Işçiler, Öğrenciler
yoruz. Orada bedava muayene yap-
sınlar. Bu eylemi yapanlar hastane-
lerinden muayenehanelerine rande-
vu verenlerdir."
Doktoriann bu haklı taleplerine kar-
şı bir Başbakan, sorunu acaba böy-
le degeriendirirse pratikte ne olur?
Doktorlan hedef alan bir kampanya
başlatılır. Halbuki kendi tecrübemle
biliyorum ki, devlet bastanelerinde
doktorlar olağanüstü bir çabayla bin-
ferce hastaya bakmaya çalışıyorlar.
Ayaklan şiş içinde evine dönen dok-
torlan tanıyorum. Bu ağır yükü kal-
dırmanın yolu, sağlık alanına daha
fazla kaynakaktarmaktır. Paralan sü-
rekli gûvenliğe yatırmak yerine sağ-
lığa, eğitime, kültüre, adalete yatırma-
dıkça bu sorunlar da çozülemez. Dok-
torluğu istismaredenleryok mu? Bı-
rakalım bunun mücadelesini de dok-
toriann kendileri yürütsünler. Hükü-
met, sorunu kolaylaştıracak ve sağ-
lık çalışanlarını insanca koşullara ka-
vuşturacak önlemler alsın.
Uygulamada ikinci örneğimiz üni-
versiteler. 6 Kasım, YÖK'ün 22. ku-
ruluş yıldönümüydü. öğrenciler
YÖK'ü Türkiye'nin dört bir yanında
haklı olarak protesto ettiler. Türkiye
Üniversiteleri öğrenci Koordinasyo-
nu temsilcileri, 6 Kasım nedeniyle
gerçekleştirdikleri gösteriler sırasın-
da YÖK'ü istemediklerini, ancak hü-
kümetin bazırladığı tasanlarda da
gençlerin yine göz ardı edildiğine dik-
kat çektiler. Rektöıierle hükümet ara-
sıncteki çatışmanın üniversrtelerin ger-
çek ihtiyaçlarına cevap veren bir ça-
tışma olmadığına dikkat çeken genç-
ler, öğrencilerin söz ve karar sahibi ol-
madığı bir üniversiteyi istemedikleri-
ni belirttiler.
Gelelim uygulamaya: Hükümet,
üniversite öğrencilerini ve öğretim
üyelerini yönetime katacak, onlann söz
ve karar haklarını güçlendirecek bir
adım atmak yerine, rektörierte ikti-
dan nasıl paylaşacağı tartışmasına
kilrtlendi. öğrenciler yalnızca bir asa-
yiş sorunu olarak görülmeye devam
ediyor.
Bir başka cepheye bakalım, işçi
cephesine: 350 Paşabahçe işçisi Es-
kişehir'deki fabrika kapısında 27 Ey-
lül 2003 tarihinden bu yana, yaklaşık
bir buçuk aydır sendikalaşma ve ça-
lışma hakkı için bekliyor. Kristal-lş
Sendikası yaptığı açıklamada, kapı-
da bekleyen işçilerin, sendikalanna
üye olduğu için kadrolu olan 50'sinin
işinden atıldığını, diğerierinin de ta-
şeron firmanın ucuz çalıştırma iste-
ğine karşı sendikayı tercih ettikleri
için işlerine son verildiğini bildirdi.
Türkiye'nin altına imza attığı söz-
leşmelere ve anayasaya göre "Sen-
dikalara üye olmak serbesttir, hiç
kimse sendikaya üye olmaya, üye
kalmaya ve üyelikten çıkmaya zorfa-
namaz". Şimdi AB'ye uyum içinde
acaba bu uygulama ne anlama geli-
yor? Çalışanlan vahşi çalışma koşul-
lanna mankûm etmek için yapılan bu
uygulamalaria bu hükümet ne yap-
mak istiyor?
Daha buna benzer onlarca örneği
bir anda alt alta sıralayabiliriz. Bütün
bunlar uygulamaya ilişkin sorunlar
ve doğrudan hükümetin tasarrufuy-
la gerçekleşiyor Yani açıkçası, icra-
nın başı hükümet uluslararası kural-
lara, insan haklan ve özgürlüklere
dikkat eden bir tutum içinde değil.
Doktoriann en temel haklan ve hal-
kın sağlığı için tepki göstermelerine
Başbakan'ın cevabı AB'ye uyum ya-
salan ve çalışmaları içinde nereye
oturtulabilir? Üniversite öğrencilerini
yeni tasarıda söz ve karar sahibi ola-
rak görmeyen uygulama demokratik
olabilir mi? Sendikalaşan ve haklan-
nı arayan işçileri kapı önüne koyarak
hangi uyum sağlanabilir?
Uygulama, asıl olarak hükümete
ait bir iştir. 0 nedenle uygulamadan
şikâyet etmek onlann hakkı değildir.
Uygulamada yaptıklan ise ne yazık ki
olumsuzdur.