22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2003 CUM HABERLER DUNYADABUGUN ALİ StRMEN Bu Yasa Anayasa MahkemesrndenDöner AKP hükümetinin, pazartesi günü Mehmet Ali Şahin tarafından açıklanan Kamu Yöneti- mi Temel Yasa Tasarısı, aradan üç gün geçme- sine rağmen hâlâ Başbakanlık'tan Meclis'e sevk edilmiş değil. Başbakanlık Müşteşarı'nın orijinal olduğunu söylediği tasarının, öyle olmadığı, Dünya Ban- kası, Dünya Ticaret Orgütü ve IMF'nin eseri ol- duğu, AKP'nin bu tasannın içine türban ve eği- tim konularında kendi isteklerini monte ettiği kamuoyunca biliniyor. Ali Babacan da Dubai toplantısında iktidarlarının bu yasayı çıkaraca- ğına dair söz vermiş bulunuyor. Pazartesi günkü basın toplantısı sırasında MehmetAli Şahin, arkadaşımız Işık Kansu'nun, bu tasarının bugünkü haliyle anayasaya aykı- n olup olmadığı sorusunu da, "Biz anayasa çerçevesinde olan ve anayasa değişikliği ge- rektirmeyecek bir tasan hazırlad/k" diyerek yuvarlak bir yanıtla geçiştirmiştir. Aslında Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarı- sı, adından da anlaşılacağı gibi, temel bir çer- çeve yasadır. Bu tasannın kabulünden sonra, yaşama ge- çebilmesi için daha bir dizi yasa değişikliği ge- rekmektedir. Bunların önemli bir bölümü de, temel tasa- rıya bağlı olarak taslaklar halinde hazırlanmış bulunmaktadır. • • • Hazırlanan taslaklar şunlar: - Kamu Personel Rejimi Yasa Taslağı - Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Taslağı - Özel Idare Yasa Taslağı - Büyükşehir Yasa Taslağı - Belediye Yasa Taslağı - Bölge Kalkınma Ajansları Yasa Taslağı - Üst Kunjllar Yasa Taslağı - Kamu Şirketleri Yasa Taslağı - Idari Usul Yasa Taslağı - Sosyal Sigortalar Yasa Taslağı. Bunlardan kimileri, örneğin Bölge Kalkınma Ajansları Yasa Taslağı, daha önce Kamu Yö- netimi Temel Yasa Tasansı içinde yer aldığı hal- de, sonradan ayrı bir taslak haline getirilmiştir. Kamu Ajanslan Taslağı Türkiye'de, bölge sis- temini getirmekte, yönetim açısından ülkeyi bölgelere bölmektedir. Hiç kuşku yok ki, Kamu Yönetimi Temel Ya- sa Tasarısı'nı bütün bunlarla birlikte ele almak gerekecektir. Çünkü yukanda da belirttiğimiz gibi, söz konusu tasan ancak bu taslaklann çık- masından sonra yaşama geçebilecektir. ••• AKP iktidan, üç gündürtasanyı neden Mec- lis'e sevk etmiyor, bilemiyoruz. Ancak tasanya karşı şimdiden eleştiriler, tep- kiler ve uyarılar oluşmuştur. Nihayet, CHP de öngörüşünü açıklamış ve tasanya karşı olduğunu belirtmiştir. Tasarının Meclis'e gelmesi halinde CHP mu- halefet etse bile, yasalaşması kesindir. Çünkü AKP yeterli çoğunluğa sahiptir. Ancak bütün mesele ondan sonra başlaya- caktır. Çünkü tasan bu haliyle anayasaya aykırıdır. Nitekim, her ne kadar tasarının 5. maddesi- nin a bendinde "Kamu yönetiminin kuruluş ve işleyişinde idarenin bütünlüğü esastır" deni- yorsa da, tasannın diğer maddelerinde getiri- len düzenleme ile yerel yönetimlerin idarenin bütünlüğü ilkesine bağlanmasını sağlayan ida- ri vesayet kurumu kaldırılarak onun yerine ye- rellik ilkesi konmaktadır. Böylece tasan anaya- sanın "İdarenin esaslan "nı düzenleyen ve ida- renin bütünlüğü ilkesini getiren 123. maddesi- ne aykındır. Aynca, kamu yönetiminde iç denetlemeyi idarenin kendi elemanlanna bırakan, dış yöne- timi de yalnızca Sayıştay'a veren tasan, bu dü- zenlemesiyle aynı zamanda anayasanın "İda- renin bütün eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır" diyen 125. maddesine aykındır. Bilindiği gibi, Anayasa Mahkemesi 1991 yı- lında aldığı bir kararla Sayıştay'ı bir yargı orga- nı olarak kabul etmemiştir. "Mahalli hizmetlerden yararlananlann hiz- metin bedelini ödemeleri esastır" diyen tasa- n, aynı zamanda anayasanın, Türkiye Cumhu- riyeti'nin laik ve sosyal bir hukuk devleti oldu- ğunu belirten 2. maddesine de aykırıdır. Kamu hizmetinden yararlanan vatandaşın müşteriye dönüştürülmesinin sosyal devlet il- kesiyle bağdaşmadığı açıktır. Unutmayalım ki, 2. madde; değiştirilmesinin önerilmesi bile mümkün olmayan maddelerin- dendir anayasanın. Devleti federal yapıya dönüştüren tasan ana- yasanın hem "Başlangıç" hükümlerine hem de 2. maddesine aykırıdır. Tasannın içinde bulunduğu halde sonradan başka birtaslağa konan bölge ajanslan düzen- lemesinin ana metinden çıkarılması da, bu ay- kırılığın çok aşikâr biçimde görülmesini önle- mek kaygısına bağlanabilir. Devletin federal biryapıya dönüştürülmesi ve- ya eyalet sisteminin getirilmesinin anayasaya aykınlığı, Anayasa Mahkemesi'nin DEP, HADEP ve Sosyalist Türkiye Partisi ile ilgili kararların- da yer almaktadır. Kısacası, bu tasan Meclis'ten geçer geç- mesine amaAnayasa Mahkemesi'nden döner. Bu böyle biline... AOD'den Sezer'e destek • İstanbul Haber Servisi - Almanya Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ı, Atatürk ilke ve devrimlerinüı korunup güçlendirilmesi yönündeki çabalan nedeniyle, "Örnek ve Önder Atatürkçü Devlet Adamı" ilan etti. Oybirliğiyle alınan kararda, Sezer'in hukuk jevleti konusundaki duyarhhğmın da altı çizildi. Ülkücülerin fiziki ve sözlü saldınsma uğrayan öğrenciler okul yönetiminden de şikâyetçi Universitedeoruç baskısıMUSTAFA ÇAR3R ANKARA - Gazi Ünıversıtesi Göl- başı Yerleşkesı "nde öğrenim gören Nes- fihan Çam, BilgiAher,AlevOzgüJerile Ebm Çetin, oruç tutmadıklan gerek- çesıyle üJkücülenn saldınsma uğradı. Kantinde yemek yemelerine izin veril- mediğini, sıgara içen arkadaşlannm tartaklandığını, tehdit edıldiklenni be- lirten öğrenciler, Insan Haklan Derne- ği'ne başvurduJar Okul yönetiminden yardım isteyen öğrenciler, "Provoka- töriük yapryorsunuz. Hakkınızda so- ruşturnıa açılacak* yanıtını aldılar. Gazi Üniversıtesi Gölbaşı Yerleşke- si'nde öğrenim gören Meslekı Eğırim • Gazi Üniversitesi'nde oruç tutmadıklan için ülkücü öğrencilerin saldınsma uğrayan öğrenciler okul yönetiminin de kendilerine sahip çıkmadığını belirtti. Can güvenliklerinin kalmadığmı söyleyen öğrenciler ÎHD'den yardım istedi. Fakültesi Grafik Tasanmı Bölümü öğ- rencısı Bilgi Alver, Ticaret Turizm Egi- tun Fakültesi öğrencileri Ebru Çetın, AJev Özgüler, Neslihan Çam İHD'ye başvurdu. Öğrenciler ÎHD'ye verdık- leri dilekçede, 3 Kasım 2003 tanhın- de Gazi Üniversitesi Ticaret Tunzm Eğitim Fakültesi kantinınde kendini "Ülkücü GençHk* olarak tamtan kişi- lerin saldınsına uğradıklannı dile ge- tirdiler. Grubun "\Timruklarvekufiir- lerle* saldırarak, tehdit ettiğini savu- nan öğrenciler dilekçelerinde, kantin- de yemek yemelenne izın verilmedi- ğini, zorla dışan çıkanldıklannı vur- guladılar. Yaşanan gelişmeler üzenne okuJ yönetimine giderek yardım iste- dikJerini anlatan öğrenciler, dilekçele- rinde şu görüşleri dile getirdiler: "Olay sonrasında yeniden kantine gidip oturduk. Ülkücü gençök olarak okulda örgütienen bir gnıp, bu sırada kalabalık bir şekilde kantinde bekli- yordu. Masanuza geiip söziü saJdında bulundular. OkuJ güvenliği ise yaşa- nanlan görmesinekarşuı hiçbirmüda- hajede bulunmadı'" Öğrenciler, okul yönetimi tarafin- dan kimliklerinin alındığını, dekan yar- dımcısı tarafından ise "provokatör" olarak suçlandıklannı ve hakJannda soruşturma açıldığını ıddia ettiler.Ül- kücü grubun saldınlannın sonraki gün- lerde de sürdüğünü anlatan öğrenciler, sigara ıçen kız arkadaşlannın "saçia- ruıdan çekflerek" tartaklandığını ifa- de ettiler. Okul güvenliğinin yaşanan- larkarşısındaki tutumundan yakınan öğ- renciler. dilekçelennde, "Sigara icenar- kadaşımız tartaklanırken hemen yan banktaikigüvenük göreviisi oturuyor- du. Neden müdahafeetmedikJerinisor- duğumuzda ise "Elimizden bir şey gel- mez1 diyerek çekip gittiler. Ertesi gün ülkücüler küfürierle saldınlannı sür- dürdüler. GüvenJik endişesi nedeniyle akşam derslerine giremiyonız'' görü- şünü dile getirdiler. Okul çıkışmda evlerine kadar izlen- diklerini, -korktukiannı"' anlatan öğ- renciler. son olarak İHD'ye başvurarak yardım ıstediklerini belirttiler. İHD, bakanlığı göreve çağırdı Cezaevinde işkence savı ADAN.4 (Cumhurryet Bürosu) - Insan Haklan Derneğı, Adana Kürkçü- ler Cezaevfnde işkence yapıldığını öne sürerek Başbakan Recep Tayyip Erdogan ile Adalet Ba- kanhğı "nı konuya duyar- lı olmaya çağırdı. IHD Cezaevi Komisyonu üye- lerinden Ethem Açıkahn. "tşkence sesleri kulağımı- a çınlaö\or. Aüeler, ana- lar kaygıİL Kimse evinde rahatuvu.vanuyor'* dedı. ÎHD Şube Başkaru Hü- seyinGüralve bazı yöne- ticılerin de bulunduğu top- lantıda, Kürkçüler Ceza- evi'nde her türlü baskı, işkence ve insanlık dışı uygulamalann rutukJu ve hükümlülere karşı uygu- lanageldığmı vurgulayan Açıkahn. açıklamasında şunlan söyledi: a Adana DGM tarafın- dan tutuklanarak Kürk- çöJer'e gönderiJen Hanı- fi Kaçar, Kadn Çelebi ve Nevzat Aban'm cezaevi girişndejandarmavegar- dryanlann saldınsına uğ- ravıp çeşitli ycrlerinden feci şekilde darp edildik- leri, doktora da çıkanl- madıklan bu kişilerin ai- leleri tarafından dernegi- mize bildirilmişrir. İHD Cezaevi Komisyonu ola- rak. daha önce de Kürk- çiiJer Cezae\i'nde insan- hk dışı aygubmaların ya- püdığına ilişkin raporlan yetkili mercilere verme- mizc karşm. bu cezaevin~ de a>™ tufıun vedavranış- lann sürdüğunü, ancak hiçbir inceleme ve sonış- rurnıanın yapılmadığuu görmekteyiz. TutukJu ve hükümlü aiJelerinin şikâ- yederidmmemektedir. Ai- İeler, "Işkence sesleri ku- laklanmızı çınlahyor, ev- lerimizde rahat uyuyamı- yoruz' diye yakınırken >etkitilerin sorumsu/lu- ğu acüarıru arförmakta- dır. Buradan Başbakan Erdogan a ve Adalet Ba- kanı'na sesleniyoruz; KürkçülerCezaevi,işken- ceci yetiştiren bir cezaevi durumundan çıkanona- ndır.'' Açıkahn, cezaevinde- ki işkence ve baskı savla- nnın dışmda, polisin de dı- şanda keyfı şiddet ve gö- zaltı uygulamalanru sür- dürdüğünü iddia etti. ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Sol partilerle ittifak görüşmeleri CHP'den adayhk içinistifa koşııhı ANK\RA (Cumhuri- vetBürosu)-CH^ yerel se- çimlerde sol parriler ara- sında yapılması planlanan ittifak konusunda koşul- lannı netleştirmeye baş- ladı. CHP çarı parti for- mülüne çok sıcak bakmaz- ken kulislerde özellikle SHP lideri IMuratKara>aJ- çm ve YTP lideri İsmail Cem başta olmak üzere sol tabanda olumlu karşı- lanan isimlerin CHP"den aday olabilmelen için par- tilerinden istifa etmeleri gerektiği görüşü ağırlık kazandı. Karayalçın, ye- rel seçimJerde sol ve sos- yal demokrat partilerin it- tifak yapması amacıyla gerçekleştirdiğı temasla- nn ikinci turuna bugün DSP lıden BülentEcevit'i ziyaret ederek başlayacak. Karayalçın'ın önerisini değerlendiren CHP yöne- timi, ittifak görüşmeleri kapsamındakı BCP, IP, EMEP, ÖDP ve DE- HAP'la işbirliğinin çeşit- li nedenlerle olamayacağı görüşünü dile getiriyor. CHP'de -Tabanımız için üçisim Ecevfl,Cem ve Ka- rayaJçm önemB" yorumla- n yapılıyor. CHP'nin ye- rel seçimlerde olası ittifak formülü de netleşmeye başladı. CHP kulislenn- de, SHP"nin tek çatı altın- da ortak programla ittifak önensi yenne özellikle Ka- rayalçın ve Cem başta ol- mak üzere sol tabanda olumlu karşılanan isimle- rin CHP'den aday olabil- mesi için partilerinden is- tifa etmelen gerektiği gö- rüşü dile getirildi. Bu formüle göre, lider- lerin partıieri de seçimler- de CHP'yi destekleyecek- lerini açıklayacakJar. An- cak bu formülün her iki partınin örgütünde de ra- hatsızhk yaralabiJeceği be- lirtiliyor. CHPMi bazı yönetici- ler Cem ve Karayalçın'ın zaten CHP geleneğinden geldığine işaret ettiler. Ancak partide, "seçimi bizde kazampistifa eder- terse" endişesi de bulunu- yor. Buna karşın bazı yö- netıcıler. "CHPsolunbü- yük partisL CHP'den se- çOdi mi gitmezier" diye konuştular. CHP'nin for- mülünün Karayalçın'ın yapacağı görüşmelerin ikinci turunda dile getiril- mesi bekJeniyor. ERDOĞAN'DAN STAR GAZETESİNE DAVA 40 milyartazminatistiyor GP LİDERİ UZAN, BAYKAL'I ZtYARET ETTİ 'Borçlarımızı ödemeyehazırız' BaşbakanErdoğan ANKAR4 (Cumhurryet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kışilik haklanna saldında bulundu- ğu gerekçesıyle Stargazetesine top- lam 40 milyar liralık 4 tazminat da- vası açtı. Erdoğan'ın avııkatı Fatih Şahin in, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı dava- lann dilekçelerinde, gazetenin 4 Ekim tarihJi sayısında yer alan ha- ber iJe 1 Ekim, 9 Ekim ve 20 Ekim tarihli sayılannda müvekkili hak- kmda gerçek dışı iddialara yer veril- diği ileri sürijldü. Dilekçede. gaze- tenin 4 Ekim tarihli sayısında "AKFdeRecepTayyipErdogandik- tatörlüğü" başhğını taşıyan haber- de, "AKPyeRaepTayyçErdoğan, partisinin 12 Ekim'de yapdacak kongresiöncesindedün toplanan Ku- rucuIarKurulu'ndadiktatöriügünii bir kez daha tescü ertirdi" şekJinde ifadeler kullanıldığı belirtildi. Di- lekçede, muhabirler, sorumlumüdür ve Ulusal Basın Yayın Gazeteci- lik'ten 10 milyar lira tazminat talep edildi. Şahin. Hayruflah Mahmut'un 1 Ekim ve 20 Ekim tarihli köşe ya- zılannda da yer verilen ifadeleri ne- deniyle 10'ar milyar lira tazminat istedi. Şahin, ayncayazar Can Atak- a'nın 9 Ekim tarihli gazetede yer alan köşe yazısında Erdoğan ve AKP'ye haksız ve ağır suçlamaJar- da bulunduğunu sa\ - undu. Bu dava- da da 10 milyar lira tazminat istendi. GPHderiUzan ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Genç Parti (GP) lideri Cem üzan. CHPGenel Başkaru DenizBaykal'ı ziyaret etti. Uzan, tüm borçlannı ödemeye hazır oldukiannı ve bir ödeme planı hazırlayıp hükümete sunduklanm bildirdi. Uzan. GP Genel Başkan Yardun- cılan Ersüı Taranoğiu ve Ali Nad Tuncerile bırlıkte Baykai 'ı ziyaret etti. Uzan, basına kapah gerçekle- şen görüşmenin ardından gazeteci- Jerin sorulan üzerine Baykal'a ne- zaketziyaretinde buJunduğunusöy- ledi. BaykaJ'ı tekrar genel başkan- hğa seçihnesi nedeniyle kutladığı- nı anlatan Uzan, görüşmede Imar Bankası olayının gündeme gelip gehnediği yönündeki soru üzerine, Türkiye'rün ekonomisi ve siyaseti ile ilgili bütün konulann gündeme geldiğini kaydetti. Uzan, "Bay- kal'danaradıgını/desteği buJabUdi- nEmi"sorusuna. "Karşüıldıgorüş ahş>crişindebulunduk.OzeflUdebir destekarayışımızyok. Sayın Baykai son derecetecrübeii bir siyasetçidir. Olayiann büincinde olan birisidir" dedi. Uzan başka bir soru üzerine ülkedeki her konu gibi AKP'nin de görüşmedegündeme geldiğini kay- detti. Uzan, daha sonra genei başkan- lığa yeniden seçilmesi nedeniyle MHP Genel Başkanı DevletBabçe- B'ye tebrik ziyaretinde bulundu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcaiislar@cumhuriyet.com.tr Avrupa Biriiği llerleme Raporu'nun açıklanmasıyla birfikte, içe ve dışa yönelik tartışmalanmız da yeniden gündeme geldi. lceriye dönük olarak, "Bakın zaten bizi almayacaklar, ba- hane arıyorlar" söylemi yine gün- demde. AB'yi "ipe un sermekle suç- layandan, "Kıbns'ı vermeyiz"e ka- dar uzanan bir görüşler zinciri gaze- telerin köşelerini kaplamış durumda. "llerleme Raporu"uu tartışmayı sürdüreceğiz. Bu tartışmaların en önemliayağı "uygulama". Şimdi uy- gulamaya pratik açısından bakalım: Doktorlar, geçen günlerde şu talep- lerleortayaçıktılar: İnsancayaşaya- bileceğimiz maaş artışı, iş güvence- si, niteli/disağlık hizmeti üretebilece- ğimiz iyi donanmış sağlık ortamı; üc- retsiz, eşit, ulaşılabilir halkın sağlık hakkı." Uygulamanın başındaki Baş- bakan Tayyip Erdoğan, bu talepler- le harekete geçen doktorlar için şun- lan söyledi: "Bazı marjinal gruplann işi. Hiçbir doktorun hastasını bırakıp eylemyapma hakkıyok. özel muaye- nehanelerinde aldıklan paralan bili- Doktorlar, Işçiler, Öğrenciler yoruz. Orada bedava muayene yap- sınlar. Bu eylemi yapanlar hastane- lerinden muayenehanelerine rande- vu verenlerdir." Doktoriann bu haklı taleplerine kar- şı bir Başbakan, sorunu acaba böy- le degeriendirirse pratikte ne olur? Doktorlan hedef alan bir kampanya başlatılır. Halbuki kendi tecrübemle biliyorum ki, devlet bastanelerinde doktorlar olağanüstü bir çabayla bin- ferce hastaya bakmaya çalışıyorlar. Ayaklan şiş içinde evine dönen dok- torlan tanıyorum. Bu ağır yükü kal- dırmanın yolu, sağlık alanına daha fazla kaynakaktarmaktır. Paralan sü- rekli gûvenliğe yatırmak yerine sağ- lığa, eğitime, kültüre, adalete yatırma- dıkça bu sorunlar da çozülemez. Dok- torluğu istismaredenleryok mu? Bı- rakalım bunun mücadelesini de dok- toriann kendileri yürütsünler. Hükü- met, sorunu kolaylaştıracak ve sağ- lık çalışanlarını insanca koşullara ka- vuşturacak önlemler alsın. Uygulamada ikinci örneğimiz üni- versiteler. 6 Kasım, YÖK'ün 22. ku- ruluş yıldönümüydü. öğrenciler YÖK'ü Türkiye'nin dört bir yanında haklı olarak protesto ettiler. Türkiye Üniversiteleri öğrenci Koordinasyo- nu temsilcileri, 6 Kasım nedeniyle gerçekleştirdikleri gösteriler sırasın- da YÖK'ü istemediklerini, ancak hü- kümetin bazırladığı tasanlarda da gençlerin yine göz ardı edildiğine dik- kat çektiler. Rektöıierle hükümet ara- sıncteki çatışmanın üniversrtelerin ger- çek ihtiyaçlarına cevap veren bir ça- tışma olmadığına dikkat çeken genç- ler, öğrencilerin söz ve karar sahibi ol- madığı bir üniversiteyi istemedikleri- ni belirttiler. Gelelim uygulamaya: Hükümet, üniversite öğrencilerini ve öğretim üyelerini yönetime katacak, onlann söz ve karar haklarını güçlendirecek bir adım atmak yerine, rektörierte ikti- dan nasıl paylaşacağı tartışmasına kilrtlendi. öğrenciler yalnızca bir asa- yiş sorunu olarak görülmeye devam ediyor. Bir başka cepheye bakalım, işçi cephesine: 350 Paşabahçe işçisi Es- kişehir'deki fabrika kapısında 27 Ey- lül 2003 tarihinden bu yana, yaklaşık bir buçuk aydır sendikalaşma ve ça- lışma hakkı için bekliyor. Kristal-lş Sendikası yaptığı açıklamada, kapı- da bekleyen işçilerin, sendikalanna üye olduğu için kadrolu olan 50'sinin işinden atıldığını, diğerierinin de ta- şeron firmanın ucuz çalıştırma iste- ğine karşı sendikayı tercih ettikleri için işlerine son verildiğini bildirdi. Türkiye'nin altına imza attığı söz- leşmelere ve anayasaya göre "Sen- dikalara üye olmak serbesttir, hiç kimse sendikaya üye olmaya, üye kalmaya ve üyelikten çıkmaya zorfa- namaz". Şimdi AB'ye uyum içinde acaba bu uygulama ne anlama geli- yor? Çalışanlan vahşi çalışma koşul- lanna mankûm etmek için yapılan bu uygulamalaria bu hükümet ne yap- mak istiyor? Daha buna benzer onlarca örneği bir anda alt alta sıralayabiliriz. Bütün bunlar uygulamaya ilişkin sorunlar ve doğrudan hükümetin tasarrufuy- la gerçekleşiyor Yani açıkçası, icra- nın başı hükümet uluslararası kural- lara, insan haklan ve özgürlüklere dikkat eden bir tutum içinde değil. Doktoriann en temel haklan ve hal- kın sağlığı için tepki göstermelerine Başbakan'ın cevabı AB'ye uyum ya- salan ve çalışmaları içinde nereye oturtulabilir? Üniversite öğrencilerini yeni tasarıda söz ve karar sahibi ola- rak görmeyen uygulama demokratik olabilir mi? Sendikalaşan ve haklan- nı arayan işçileri kapı önüne koyarak hangi uyum sağlanabilir? Uygulama, asıl olarak hükümete ait bir iştir. 0 nedenle uygulamadan şikâyet etmek onlann hakkı değildir. Uygulamada yaptıklan ise ne yazık ki olumsuzdur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear