Catalog

SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 2003 PAZAR 8 HABERLERÎN DEVAMI TURKIYE btanbul Edime Kocaetı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızli S S S S PB PB B B 14 14 16 15 20 19 21 19 Sinop B 16 Adana B 22 Zongudak B 14 AntaJya SarrBsun Trab zon Giresun An kara Eskiçehir Konya Sıvas B PB B S S S S 16 16 15 14 14 15 11 B 22 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van B S S S S S S 22 14 18 14 13 11 10 Yürdun kuzeybat ve kuzeydoğu kesımlen parçaJı bulutlu dığer yerlef az bulırtiu geçe- cek Mamıara ıle yurdun ıç ve doğu kesımlennde sabafi saatlennde >er y- er yoğun olmak uzere sıs gorulecerk. Hava sı- cakiığı yurdun doğu ke- sımlennde bıraz arta- cak, dığer yerierde onemlı tnr değışıklık ol- mayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K Y Y Y Y Y B 1 0 8 14 15 16 15 15 Münih PB 14 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB PB Y PB PB PB B B 12 11 10 11 13 14 20 19 PB 14 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Şam K B K Y A K A B Y 2 4 3 10 14 -4 3 25 22 Sıslı r* ^ Bulutlu ^ Çok bülutıu ^ • f e Yağmurtu Kara Gok gürultülu G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Hepsi güzet, hepsi hoş, e Ibette bir anlam ifade edi- yorama.... Türkiye'de terörün yeni yüzüne karşı alınan veya alınması düşünülen önlemler nedir? Hükümet gereken önlernleri alıyor mu acaba? Dramatik sahneler, acıklı öyküler yavaş yavaş ye- rini gerçeğe bırakıyor. Nedi r o gerçek? Bombalı sal- dınlar, anladık; El Kaide'nin marifeti. Ne ki, El Kaide'nin taşeronları Türk vatandaşı. Bu örgüt ülkemizde yıllardır yuvalanmış, gelişmiş bu- günlere gelmiş kimi örgütlerie işbiriiği yaptı mı yap- madı mı? Içimizdeki yılanla, radikal Islam veya dinci terör he- veslisi örgütlerle mücadele hangi aşamada? Daha doğnjsu bir yıldan beri bu türden örgütleri devlet (bu hükümet) ne ölçüde denetim altında tuttu? Bu hükümetle radikal Islam veya dinci teröre yat- kın örgütlerle mücadele edilip edilmeyeceği ciddi bir sorun haline geliyor. • •-*- Şunedenle; biryılöncesi istihbarat servisleriniyö- netenler, örneğin Içişleri Bakanlığı yapan, eski bir polis Sadettin Tantan, -elb-erte "içeriden" aldığı bil- gilere dayanarak- "Son biryıl içinde güvenlik birim- lerinin dinci örgütler içinde eskisi gibi yuvalanama- dığını, eskisi gibi istihbarat alamadığını" söylüyor. Siyasal himaye gören dirıci örgütler hızla devlet içinde yuvalanıyor. Terör eylemleri yurt dışında organize ediliyor, plan- lanryor ve yurt içindeki sınırlı kadro veya kadrolan kul- lanıyor. Bir yıl içinde -yeni iktidar- istihbarat servislerine el atıyor ve yıllann birikimiyle görev yapanları silkele- yip atıyor. Yerine kendine uygun adamlar yerleştiri- yor. Dış ve iç kaynaklı terörün ekmeğine yağ sürülü- yor. Irticayı, köktendinci, dinci terör örgütlerini dene- tim altında tutan MGK Genel Sekreterliği de kuşa çevriliyor. • • • Devleti ele geçiren AKP iktidannın bu türden ör- gütlere ve örgütlenmelere bakış açısı, örneğin -yine- lemekte yarar var- geçen yaz kabul edilen Eve Dö- nüş Yasası'nın sonuçları ile saptanabilir. Bu yasanın temel hedefı PKK'yi dağdan indirmek- ti. Fakat AKP iktidannın dinci örgütleri, tabii bu ara- da dinci terör örgütlerini koruma dürtüsüyle amacın- dan saptınldı. Son rakamlara göre, Eve Dönüş'ten 551 PKK'li ya- rartanırken...lakin; yasadan -AKP grubunun yasaya yaptığı eklerle- Hizbullah gibi köktendinci terör ör- gütü militanı 481 kişi faydalandı. Dinsel kimi amaçlannı takıyyeci politikalarta gizle- yen AKP, fanatik tabanına hoş görünmek için Eve Dönüş Yasası gibi bir fırsat ve zemin bulur bulmaz köktendinci terör örgüt elemanlannı affetti. Bu bilgilerin ışığında iki satırlık bir haber değer ka- zandı: RTE, "son eylemlerin kaynağı Islami terör mü?" sorusunu yanrtsız bıraktı. Bu hükümetle köktendinci, dinci terörist örgütler- le mücadelede istenilen hedefe vanlabilır mi? Biryıl- lık geçmişlerine bakıldığında, bugün yanıt olumsuz! • • • Son eylemler bir başka gelişmeye yol açtı. Terö- rün açtığı bir yol. Yunanistan desteğini tazeliyor. Chirac Fransa ve AB yanınızda, diyor. Ingiliz üyeliğin en kısada süre- de gerçekleşmesini, Alman tarih verilmesini istiyor. lleıieme Raporu'ndaki son dayatmalar, Kıbns en- geli unutulmuş gibi. Açıklamalar bugüne özgü, gü- nün anlamına uygun. Ama yarın? Kuşkunuz olma- sın bildiğimiz dayatmalarla, koşullarla devam! Oysa, beş kez başvurusuna karşın AB, bombalı saldınlarda parmağı olan yasadışı İBDA-C'yi, Hizbul- lah'ı, Anadolu Federe Islam Devleti örgütü'nü, Se- lam Teşkilatı'nı terör örgütleri listesine al-ma-dı. Demeçler, açıklamalarda bol şak şak! Vaat edilen işbirliğine geldi mi soldan çark! Kısacası içimiz dışımız bir âlem! AL GÖZÜM SEYRETLE IŞIL ÖZGENTÜRK Ölümün Umut OlduğuAnlar I Baştarafı Arka Sayfada runaklanna doğru koşma- ya başlamıştı. Onu tam kendini aşağı atmak üze- reyken tutmuşlar ve doğ- ru sığınma evine getirmiş- lerdi. tlk geldiği günler- de psikoloğa söylediği tek bir söz varmış: "Yaşaya- cağım da ne olacak?" Şimdilerde daha az sus- kun ve sığınma evinde dı- şarda çalışmak zorunda olan bir başka genç anne- nin küçük oğluna o bakı- yor. Ama yüzü hiç değiş- miyormuş, onun için ölüm hep yanında taşıdı- ğıbirumutmuş. Gençka- dının hikâyesini dinleyin- ce, ona bakarken neden aklıma canlı bombalann geldiğini anladım. Kızın yüzündeki o ışıksız bakış. bir umut gibi yedeğinde taşıdığı ölüm, bende böy- le bir çağnşım yapmıştı. Şimdi uzmanlara sü- rekli soruyorlar: "insan nasıl canlı bomba olur?" Bu dünya, ölümü bir umut gibi görenlenn giderek çoğaldığı bir dün- ya olmakta, kimse görmü- yor mu? Filistin'de üç çocuğunu teröre kurban veren bir babanın ya da Afrika'da binlerce aç ınsanın fotoğ- raflannı çeken bir fotoğ- rafçının insanlık adına ne umudu kalır? Hepinizin bildiği sandığım Pulitzer ödüllü bir fotoğraf vardır. Karnı şiş, kafası koca- man, kemikleri erimiş Su- danlı bir kara çocuk sürü- nerek Birleşmiş Millet- ler'in ekmek dağıtılan kampına doğru yürümek- tedir. Arkasmda bir akba- ba aç gözlerle onu izler. Bu tüyler ürperten fotoğ- rafı çeken fotoğrafçı bu fotoğrafı çektikten tam al- tı ay sonra bir günlüğüne şunlan yazdı: "Kendimi her şeye yabancılaşmış hissediyorum. Objektif kapaklan kapanıyor ve korkunç kan görüntüle- riyle birlikte karanlık bir yere doğru sûrükle- niyorum." Evet fotoğrafçı Kevin Carter günlüğüne böyle yazmıştı ve o gün intihar etti. çünkü insanlık adına hiçbir umudu kalmamıştı Şimdi terörü yaratan kim? Kim en büyük terö- rist? SeyrejieisiKŞ yahoo.com Isilo/genturk ı superonline.com Terör kurbanlanna hazin tören ALPER KIZELTAN Ingiltere'nin îstanbul Başkonsolosluğu bi- nasında koruma görevlisi olarak görev yapar- ken. 20 Kasım'da meydana gelen patlamada şehit olan polis memurlan HüseyinApaydın ve Salih Çapkın için Vatan Caddesı'ndeki îs- tanbul Emniyet Müdürlüğü Kompleksi'nde tören düzenlendi. Törene katılan Başbakan RecepTayyip Erdoğan "Terör, özgûrce ya- şam mücadelemizi bitiremeyecektir, engel- leyemeyecektir" dedi. Törendeki konuşmasına ölenlere rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara şifa dileyerek başlayan Erdoğan, şunlan söyledi: "Belki ifadelerim ahşılmış bir ifadedir. ancak te- rör, legal amaca illegal yöntemlerie ulaşma sürecidir.Ve terör bugün başlamış bir olay değildir. Terör, aslında aklın, izanın eseri de değildir, bir sevdanın eseri hiç olamaz. O bir vahşettir. Akıl dışı bir olaydır. Nitekim bu 57 vatandaşımızın içerisinde ne yazık ki 4 tanesi. bu terörist vatandaşlarımızdan- dır. Bağlantılan ülkemiz dışı olan bu insan- lar, gerçekleştirmişlerdir bunu. Ve vatan- daşlanmız arasında ne yazık ki tetikçileri bulunmuştur, ne yazık ki temsilcileri bu- lunmuştur.'' Terörü lanetllyorum' Bundan sonra böyle olaylar olmamasını te- mennı eden Erdoğan, "Ama varsa, şu anda izleri üzerinde olan güvenlik güçlerimiz, onları da inanıyorum ki bağlantılarıyla ele geçirecek, ona göre de değerlendirmeleri- mizi yapacağız" dedi. "Nereden gelirse gelsin, hangi inanç gru- bundan olursa olsun, hangi düşünce gru- bundan oiursa olsun, biz terörün her tür- lüsünü lanetliyoruz" diye konuşan Başba- kan Erdoğan, sözlerıni şöyle sürdürdü: 'Mücadelemlz sürecek' "Lanetli terör, inanıyorum ki bu güzel vatanımızda. Türkiyemizde mecnuneva bulamay acaktır. Çünkü Türkiye, bu konu- da geçmişte de bildiğiniz gibi on binlerce evladını kaybetti. Kaldı ki dünya teröre çok kurban verdi. Terör, ne bugün ilk, ne de son. Şüphesiz ki, nasıl insanlık tarihi bo- yunca farkh boyutlarda kendini ortaya koyduysa, bugün de zamanı. zemini. şekli, amacı belli olmayan. nerede, nasıl gerçek- leşeceği belli olmayan bu vahşet devam edi- yor. Tabii ki bedeli vardır ve biz bu bedeli maalesef ödüyoruz. Elimizde olmadan sev- diklerimizden herhangi birisini. birilerini, ama güvenlik görevlisi olarak, ama sanat- kâr olarak, ama işadamı olarak, ama bir vatandaş, sıradan bir vatandaş, normal bir vatandaş, olaylardan tamamen habersiz oradan geçmekte olan bir vatandaşı kay- bederek bunun bedelini ödüyoruz." Teröre karşı mücadelelerinın sonuna kadar yılmadan devam edeceğini vurgulayan Baş- bakan Erdoğan. u Biz bu konuda nasıl geç- mişte, yine güvenlik güçlerimiz olarak em- niyetimizle, Türk Silahh Kuvvetlerimizle bu onurlu mücadeleyi sürdürdüysek, bun- dan sonra da bunu aynı şekilde sürdürece- ğiz" dedi. Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da konuşmasında "uluslararası camianın, huzurlu bir dünya için teröre karşı daya- nışma ve işbirliğİni bugün her zamankin- den daha çok aradığını" belırterek "Biz Türkiye olarak, teröre karşı uluslararası işbirliğine sonuna kadar açığız" dedi. Törende dua okunmasuım ardından şehit polis memurlannın Türk bayraklanna sanlı cenazeleri, tören mangası tarafından omuza alınarak cenaze arabasma kadar taşındı. Apaydın'ın cenazesi, Fatih Camii'nde öğ- leyin kılınan namazın ardından Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi. Diğer şehit po- lis memuru Salih Çapkın'ın cenazesi ise Ba- lıkesir'e götürüldü. Saldınlarda yaşamını yi- tiren Muzaffer Gültaç Zeytinci için Teşvi- kiye Camii'nde cenaze töreni düzenlenirken Toros Candan Avosavan Kilyos Ermenı Me- zarlığı'nda toprağa verildi. Diğer cenazeler Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakül- tesı tarih bölümünde okutman olarak göreve başlayan Orhan Ataç (23) için dün Antal- ya'da tören düzenlendi. Yunus Emre Ca- mii'nde kılınan namazın ardından cenaze, Belediye Mezarlığı'nda toprağa venldı. Oğ- lunun mezuniyet fotografını elinden bırak- mayan anne Naciye Ataç, yakınJanmn des- teğiyle güçlükJe ayakta kalabildi. Ataç'ın, sözlüsünü durakta beklerken, teröre yakalan- dığı belirtılirken yaz döneminde de evlilik planlan kurduğu açıklandı. HSBC Bank Genel Müdürlügü'nün önün- den geçerken meydana gelen patlamada ölen Firdevs Latif için memleketi Rize'nin Latif- li köyünde tören düzenlendi. Latif in cenaze törenine, AKP tl Başkanı Hasan Kara, ilçe başkanı tsmail Hakkı Çiftçi, yakınlan ile yurttaşlar katıldı. Firdevs Latif in eşi Mus- tafa Latif, 20 Kasım sabahı eşinin hastane- ye gittiğini, e\e dönüşte meydana gelen pat- İama sonucu yaşamını yitirdiğini söyledi. tn- giliz Konsolosluğu'nda çalışan Kiraz ve Ca- fer Gündüz çiftinin cenazesi de Gümüşha- ne'de gözyaşlan arasında toprağa verildi. Yılmazer'in tabutunun üzerine son olarak rol aldığı "Bizans Düştü" adlı oyunda giydiği kostünıleri konuldu. (VEDAT ARIK) Yılmazer son yolculuğuna uğurlandı HİLAL KÖSE Levent'teki intihar saldınsın- da yaşamım yitiren tiyatro, sine- ma ve seslendirme sanatçısı Ke- rem Yılmazer, ailesi, sanatçı ar- kadaşlan ve sevenleri tarafından gözyaşlan içinde son yolculuğu- na uğurlandı. Yılmazer, Teşviki- ye Camii'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Zin- cirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Yılmazer için düzenlenen törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yılmazer'in, "geleceğe umutla yiirüyüşün bir simgesi" olacağını ifade etti. Sanatçı arkadaşlan teröre boyun eğihneyeceğinin göstergesi ola- rak Şerıir Tiyatrolan'nın bir sah- nesine Yılmazer'in adının veril- mesüıi istedi. Direnlşin bir slmgesl' Sanatçı Yılmazer için ilk tören Büyükşehir Belediyesi Şehir Ti- yatrolan'nın Harbiye'deki Muh- sin Ertuğrul Sahnesi'nde gerçek- leştirildi. Yılmazer'in tabutuTürk Bayrağı'na sanldı ve üzerine son olarak rol aldığı "Bizans Düş- tü" adlı oyunda giydiği kostüm- leri konuldu. Yılmazer'in tiyatro sanatçısı eşi Göksel Kortay töre- ni gözyaşlan içerisinde izledi. Törende bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Yılmazer'in, teröre karşı dırenişin bir simgesi olacağını belirterek "Ölüm bir yok oluş değildir. Ölüm aslında yeniden bir diriliştir. Ben Sayın Yılmazer'i, bu direnişin simge- lerinden bir tanesi olarak gö- rüyorum" diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanı Er- kan Mumcu. Yılmazer'in anısı- nın ve tiyatro sevgisinin tiyatroy- la birlikte yaşayacağım söyledi. Şehir Tiyatrolan Müdürü Mu- harrem Ergül de, "O'na ger- SALDIRILARDA ÖLENLERÎN SAYISI 3TE ÇIKTI Erkoca dayaşamını yitirdi Ramazan Akgün babasını arıvor. E\XEM ÜÇOK/ÖZLEM KASA Levent'teki HSBC Bank Genel Müdürlük binasına düzenlenen bombalı saldında kafa travması geçiren banka çalışanlanndanAy- nur Erkoca'mn (28) yaşamını yi- tirmesiyle terör saldınlannda ya- şamını yitirenlerin sayısı 31 'e çık- tı. Beyin ölümü gerçekleşen, Acı- badem Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde yaşam destek ünitesi- ne bağlanan Aynur Erkoca, bir ço- cuk annesiydi. îngiltere'nin îstanbul Başkon- solosluğu'na yönelik bombalı sal- dında ağır yaralanan ve Taksim Ilkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım servi- sinde bulunan Hülya Dönmez'in (27) "beyin ölümünün gerçek- leştiği" belirtildi. Îngiltere'nin îstanbul Başkon- solosu Roger Guy Short ile kon- solosluk görevlisi Annetta Eliza- bet Shila Kurma ve Lisa Havort- hin'in cenazeleri Adli Tıp Kurumu morgundan henüz alınmadı. Adli Tıp'ta bulunan kimliği be- lirsiz iki cesetten birinin, olay gü- nü HSBC Bank'ın yakmlannda olduğu iddia edilen Mustafa Ak- gün e ait olup olmadığı araştınlı- yor. Mustafa Akgün'ün oğlu Ra- mazanAkgün, babasının olay gü- nü ilaç almak için Levent'teki SSK Dispanseri'ne gitmek üzere evden aynldığını anlattı. çekten öldü diyemiyorum. O şehit oldu. Ruhu şad olsun, me- kânı cennet olsun" dedi. Şehir Tiyatrolan Sanatçılan Derneği Başkam Orhan Alkaya. şiddete teslim olmayacaklannı belirtti. Saygı geçi$i Yılmazer'i 40 yıl önce gence- cık bir delikanlı iken tamdığım anlatan EsinAfşar da, "Hain te- rör O'nu çok vaidtsiz aramız- dan aldf dedi. Sanatçı Hadi Çaman da. Yılmazer'e seslene- rek. "Sevgili kardeşim, böyle bir konuşma için senin yanında yer alacağımı hiç tahmin et- mezdim" dedi. Konuşmalardan sonra düzenlenen "saygı geçi- şi"nin ardından, Yılmazer'in ce- nazesi Teşvildye Camii'ne getiril- di. Burada kılınan öğle namazı- nın ardından Zincirlikuyu Mezar- hğı'nda toprağa verildi. Törene, îçişleri BakanıAbdül- kadir Aksu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam Murat Başes- gioğlu. Îstanbul Valisi Muam- mer Güler, îstanbul Büyükşehir Belediye Başkam Ali Müfit Gürtuna ve îstanbul Emniyet Müdürü Celalertin Cerrah'ın yanı sıra Selda Alkor, tlyas Sal- man. Gani Müjde, Şebnem Özinal. Ne\xa Serezli, Zeki Alasya, Müjdat Gezen, Halit Kıvanç, Ediz Hun, SelçukYön- tem, RutkayAziz. Tevfık Belen- de, Derya Alabora, Müşfik Kenter, Yavuz Bingöl, Tekin Akmansoy, Gazanfer Özcan, Genco Erkal ve Sezen Cumhur Önal'ın da aralannda bulundu- ğu çok sayıda sanatçı katıldı. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bende, "Şöyle bir dolanalım bakalım, belki birşey- ler vardır" derim, mırıldanınm: Yanındaysa Fikret... Hep haber zikret! Bila, son 3 yılda Ankara'nın değişik rakımlannda yaşanan olaylan, tanık olduğu gelişmeleri, belgele- riyle- bilgileriyle bir araya getirip kitaplaştırdı. Ümit Yayıncılık'tan çıkan kitabın adı, "iç sayfalarda 30-40 kadar manşet var" diyor: Sivil Darbe Girişimi ve Ankara'da Irak Savaşlan. Ecevtt hükümetinin özellikle 2001'den sonraki seyri hâlâ belleklerde. Başbakan Bülent Ecevit'in sağlıkdurumundakı dalgalanmalar, ekonomideki dal- galanmalar, hükümet ortakları arasındaki dalgalan- malar birbırine karışıyor ve ortamı bütün aynntılany- la görmek zorlaşıyordu. Bila, kitabında bütün bu dalgalann frekans ayarla- nnı bulup karışık sesleri netleştiriyor. Kitap iki ana bö- lümden oluşuyor - Ecevit hükümetinin kaderini etkileyen "sivil dar- be girişimi". - Irak krizinin perde arkası. Kemal Derviş'in hükümete geüş amacıyla hükü- metten gidiş amacı arasındaki zrtlık... Hüsamettin Özkan'ın Bülent Ecevit'in "herkolu" olma konumundan, "Vefa bir semtmiş" noktasına gelişi... Ismail Cem'in ayrılan parçalardan "çağdaş ço- ğunluk" yaratma arayışı... Hükümetin 3 Kasım'da "toplu halde intihar etme" karan alışı... Bütün bu aynntılan bir araya getirince, Türkiye'nin siyasi yapılanndaki "gecekondulaşma" net biçimde ortaya çıkıyor... Zor dengeleri kunmak Ikinci bölümde Irak krizi karşısında Türkiye'nin tu- tumu sahneye geliyor. Aslında bunun bir ayağı birin- ci bölümde. Zira, Irak konusu AKP'ye Ecevit hükü- metinden mirastı... Ecevit'in gerek Başkan Bush'la VVashington'da yaptığı görüşmede gerekse kabank çantayla Ankara'ya gelen ABD'li yetkililerle temas- larda başlıca konu, Irak operasyonuydu... Ecevit, Birinci Körfez Savaşı'nı da yaşamış olma- nın getirdiği deneyimle dengeli bir politika izleme arayışındaydı: ABD ile ilişkileri zedelememek, Irak'ın komşu ol- duğunu unutmamak! Zorbirdenge... Uila'nın Ecevit'le yaptığı görüşmelerden bu den- ge i tutturmanın çok da kolay olmadığı anlaşılıyor. Çüiıkü olay sadece dış politika boyutuyla sınırlı de- ğil. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hassasiyetlerini de den- genin içine katmak gerekiyor. Nitekim, AKP döneminde hükümetle Genelkur- may arasında sık sık farklı anlaşılmalann yaşandığı- nı ve bunlann Türkiye'nin yaranna olmadığını görü- yoruz... Aynntılan Bila'nın kitabında... Yeniden girişteki duruma dönersek... Basının onu- runu "gerçek habercilik" kurtaracak. Çünkü haber, gazeteciliğin oksijeni. Eğer bir ormanda oksijen yok- sa, oraya ne kadar büyük, ne kadar güzel ağaç ge- tirirseniz getirin, kısa sürede kurur... Bila'nın, mesle- ğin hangi aşamasında olursa olsun haberciliği önde tutması bu açıdan da önem taşıyor... Onun yazdığı bir haberle ilgili "açıklama" varsa, insan doğal olarak "Bila'nınyazdığı doğrudur" diyor... Bila'nın arada bi- zi de atlattığı manşetleri gözümün önünde... Hani bir şeyin mutlaka doğru olduğunu anlatmaya çalışırken "valla billa doğru" deriz ya; bunu bizim meslekte şöy- le de kullanabiliriz: Valla Bila doğru! ankcuma ktv.ttnet.net.tr Yeni saldırılar olabilir ABD'den terör uyarısı Dış Haberler Servi- si - fstanbul'daki son saldınlan El Ka- ide'nin üstlenmesinin ardından ABD'de de örgütün bütün dünya- da yeni eylemler dü- zenleyebileceği uyan- sında bulunuldu. ABD Dışişleri Ba- kanlığı, El Kaide'nin dünyanın çeşitli ülke- lerindeki Amerikan hedeflerine saldın ha- zırhğında olduğu yö- nünde göstergeler bu- lunduğunu bildirdi. Bildiride, dünya ülke- lerine de saldınlara uğrayabilecekleri ve yolcu uçaklannın ka- çınlabileceği uyansı yapıldı. Dışişleri Ba- kanlığı, El Kaide'nin ABD'de de çok büyük çaplı bir eylem düzen- leyebileceğini belirtti. El Kaide'nin Türki- ye 'deki saldmlan üst- lendiği açıklamasında ABD ve Japonya'yı da tehdit etmesinin ardın- dan Tokyo alarma geç- ti. Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Hatsu- hisa Takaşima, "Uya- rıdan haberimiz var, güvenlik önlemlerini arttırdık" dedi. Istanbul'daki saldrrı- lann ardnıdan Italya da güvenlik önlemle- rini arttınyor. Istan- bul'da vurulan Ingiliz bankası HSBC'nin Roma ve Milano'daki şubeleri çevresindeki güvenlik önlemleri yo- ğunlaştınldı. McDo- nald's restoranları "riskli hedefler" ara- sında sayıldı. Ingiltere'de de Istan- bul'daki başkonsolos- luğu ve HSBC banka- sının saldmya uğra- masımn ardından, dış temsilciliklerde gü- venlik sorunu tartışıl- maya başlandı. Liberal Demokrat Parti Dış llişkiler sözcüsü Men- zies Campbell, şunla- n kaydetti: "Sinagog patlama- larının ve Usame Bin Ladın'e ait olduğu öne sürülen teyp bandında, îngilte- re'nin hedef olduğu- nun söylenmesi ışı- ğında, yurtdışı tem- silciliklerimizin risk altında olduğunu bil- mek için uzay tekno- lojisini bilmeye gerek yoktu. Önlem alın- mahvdı."