25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2003 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE 'stanbul B 22 Sinop B 19 =dırne B 19 Samsun PB 21 <ocaelı B 21 Trabzon Y 21 ?anakkale B 20 Gıresun PB 22 zmır B 25 Ankara B 20 vianısa B 23 Eskişehir B 18 ^y_dın B 23 Konya B 18 Denizlı B 22 Sıvas B 17 Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van PB PB Y PB Y Y Y Y 2/ 26 17 19 16 15 14 12 Zonguldak B 20 Antalya B 27 Kars Yurdun kuzey ve doğu kesımlen parçalı çok bulutlu. Doğu Ka- raüenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anado- lu'nun doğusu yağ- murlu. dığer yerter az bulutlu ve açık geçe- cek Hava sıcaklığı bu- tjn yurtta artacak Ruzgâr güney ve batı yonlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 3 3 9 11 12 11 11 10 Berlın Y 12 Moskova Budapeşte Y 14 Aşkabat Madnd Y 14 Astana Viyana Belgrad Y 17 Taşkent Y 18 Bakû Sofya Roma Y 17 Bışkek Y 21 Atina Y 24 Kahıre Münıh Y 10 Zurih Y 10 Şam Parçan Bulutlu Sısl >-\ Bu utlj , Çok bulutlu A B | YagmuriL Gok gurultülü G U N C E L CtlVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Yaianlanmayan haberde bakan demiş ki; "Biz sı- kıntı çekeceğiz ama ancak 'belki' çocuklanmız ra- hatyaşar". Bakan bir elıyle umut aşılıyor, öteki eliyle verdiği- ni geri alıyor. 20 yıl sonra çocuklarımızın rahat yaşama umudu- nu "belki" diyerek yarı yolda kesmek, ekonomiden sorumlu koskoca bir bakana yakışıyor mu? Üstelik Babacan, başbakanı ile ters düşüyor. RTE'ye bakılırsa rahat yaşama ulaşmak 2020'lere kalmaz. Aidı mı eline mikrofonu, parlak ufuklara doğru uçuyor. Türkiye'yi duble yollarla donatıyor. Toplu konut hedefini giderek büyütüyor. Yakın ge- lecekte hiçbirailenin evsiz kalmayacağını söylüyor. Gecekondularyıkılacak, yerini dev bınalaralacak... Falan filan. • • • örneğin son mucize reçetesı Anadolu'dan Istan- bul'a akını kesmek! Nasıl olacağını taaa Belediye Başkanlığı sırasın- da önermiş, ama dinletememiş. O zaman kudret elindedeğil, amaşimdi? Avaıpalıların elini sıktığı za- man heyecandan titrediklerı bir hükümet başkanı. "Bugün deaynı iddiadayım" demiş, MÜSİAD Baş- kanı Ali Bayramoğlu nun iftar yemeğindeki konuş- masında. "Iddia"gayet net; "Istanbul'agirişinnakililmüha- berine bağlı olması". Bir çeşit pasaport. Gerekçe sağlam mı sağlam, taş gibi ve şöyle: "Çünkü dünyanın gelişmiş ülkelerinde büyük şe- hirlere giriş çıkışlar kontrol altında. Bu şehirlerde ni- çin oraya seyahat edildiğinin, iş için gidiliyorsa, işin hazır olup olmadığı soru/uyor. Ama Jstanbul'a, Ân- kara'ya, Izmir'e giriş çıkışlar kontrol altında değil. Bundan dolayı da şu anda büyük şehirlerde ciddi sı- kıntılar var." Avrupa'da işçimize serbest dolaşım hakkı arıyor- muşuz, RTE'nin önerdigi çözüm anayasaya ne öl- çüde uygunmuş, bunları birtarafa bırakalım; üç bü- yük kente girişi ilmühabere bağlayan sistem uygu- lanırsa başa gelebilecekleri tasavvur edebiliyor mu- sunuz? örneğin her ilde ilmühaber bürolan açmak gere- kecek. Derbi maçlarında on binlerce taraftar Istan- bul'a girebilmek için bu büroların önünde kuyruk oluşturacak. Yerli turistlere IstanbuPu, Izmir'i gör- mek ilmühabere bağlı vs. vs... Bu hükümet başıyla üyesiyle bireyleri bir gün ol- sun keyiflendirmeyi biliyor. Ama söylediklerine ina- nılıyor mu, orasını kanştırmayalım. Adamlar güldürmeyi biliyoriar vesselam! • • • Canım bu beceri sadece iktidara mı özgü? Mu- halefet bu konuda yaya mı kalıyor? Yok efendim! Şükürler olsun; ana muhalefetimiz- deki son gelişmeler hayli eğlendirici. Acı acı güldü- rüyor. Güncel'i kargaların kahvaltı ettiği saatlerde ya- zarken haberi doğrulatmam olanaksızdı. Haberde; CHP Parti Meclisi'nin raporunda "Biz Müslüman toplumuzama din istisman olmayacak. Laik demok- ratik bir cumhuriyet olarak yaşayacağız" yargısı yer alıyor. Bu saptama elhak doğru. Velakin?.. Raportürbana karşı partinin siyasi yarar sağlayan bir anlayışın ıçinegirmediğini kaydediyor. Pekâlâ! A- ma "Bunu (türbanı) Türkiye bakımından bu kadar ağırlıklı bir konu olarak saymadık" diyor. Bu saptamalar gerçekten raporda yer alıyorsa; türbanın siyasal bir simge olarak kullanıldığının bi- lincinde olan, en azından olması gereken bir parti, üstüne üstlük CHP böyle düşünüyor, söylüyorsa; son gelişmeler üzerine oturup düşünmek lazım. Siyasal nitelikteki simgesel türban olayları gide- rek tırmanıyor. Eşi türbanlı, Cumhuriyet resepsiyo- nunu boykot eden Sayıştay Başkanı Mehmet Da- mar Bütçe Komisyonu'nda, "Ben kamusalalan fa- lan tanımıyorum" diyebiliyorsa sorunun hangi nok- taya geldiğinı CHP'ye sormak lazım. Siyasetteki vurdumduymazlık, medyadaki ay- mazlık karşısında "nereye gidiyoruz" sorusuna ar- tık yanıt aramanın zamanı geldi, belki de geçiyor. Ankara rahatsız oldu Ismü'inL Imk'tald faalîyetkrineitfeme ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Tür- kiye, îsrail'in Kuzey I- raİc'ta artan faaliyetleri- ni yakın takibe aldı. Son olarak tsrail'in, ül- kesinde göçmen olarak yaşayan 150 bin kadar Kürdün Kuzey Irak'ta- ki mal ve mülklerini in- celemeye alması Anka- ra'nın dikkatini çekti. Dıplomatik kaynaklar, uluslararası hukuk çer- çevesinde kalındığı sü- rece bu faaliyetlere bir tepkinin söz İconusu ol- mayacağını belirtirken, bunlann bölgenin de- mografik çatısını, I- rak'ın toprak bütünlü- ğünü zedeleyecek du- ruma gelmesinin ise kabul edilemeyeceğini ifade ettiler. Türki- ye"nin Ortadoğu'da stratejik ilişkilere sahip olduğu tsrairin, Irak'- ta Türkiye ile çatışan politikalan ise Anka- ra'da endişe yaratıyor. Diplomatik kaynaklar, îsrail'in kendi ülkesin- deki 150 bin kadar Kürt'ün Kuzey Irak'ta- ki mal ve mülklerini in- celemeye aldığını doğ- ruladı. Israil hükümeti- nin bir devlet politika- sı olarak ülkesindeki göçmenlerin geldikleri ülkedeki mal ve mülk- lerini araştırdığını kay- deden yetkililer, "Şu anda Kuzey Irak'ta bunun uygulandığını görüyoruz. Uluslara- rası hukuka uygun ol- duğu sürece bizim açımızdan bir sorun yok. Ancak eğer bu, bölgedeki demogra- fık dengeleri bozma- ya yönelirse ya da I- rak'ın toprak bütûn- lüğüne zarar verecek- se bu kabul edilemez" görüşünü ifade ettiler. Israil' in Ortadoğu da Arap olmayan unsurla- n çıkar ortağı olarak gördüğünü, bu çerçe- vede Irak'ta da Kürtler- le yakın ilişkiler kur- maya çalıştığını belir- ten yetkililer, "Ancak bunun Irak'ın siyasi birliği ve toprak bü- tünlüğünü Cehdit e- den kahcı bir koalis- yona dönüşmesini is- temiyoruz" dediler. Kabadayılıktan devleteI Baştarafı 1. Sayfada ğü Kaçakçılık ve Organize Suç- larla Mücadele Daire Başkanlığı, bir dönemın külhanbeyi, kabada- yı ve babadan sonra gelişen orga- nize suç örgütlerinin örgütlenme, karakteristik özelliği ve faaliyet şemasını bir raporla ortaya çıkar- dı. Hazırlanan raporda, ilginç be- lirlemelere ve çözüm önerilenne yer verildi. Rapora göre, suç ör- gütlerinin yapılanması şöyle: »/"Gizhlik, şiddet, yolsuzluk, devamlılık, çeşitlilik, süratle deği- şıme ayak uydurabılme ve ulusla- rarası bağlantı kurabilme yete- neklerine sahip olan organize suç örgütleri, haksız kazanç elde etme amacı doğrultusunda kurulmuş bir suç şirketi gibi hareket etmek- tedirler Mafya tıpi örgüt olarak da adlandırılan suç örgütü, cebir, şiddet, tehdit ve baskı uygulamak suretiyle yıldırma, korİcutma ve- ya sindırme gücünü kullanarak suç işlemektedır. Bu örgütleri pa- ranın, rantın, kara paranın aklan- ması ve yatınmlann olduğu her yerde görmek mümkündür. Özel- likle siyasi ve idari yozlaşmanın arttığı toplumlarda daha süratli bir şekılde gelişmektedir. Şiddet ve yolsuzluk bu tür suç örgütlerinin varhklannı koruma ve sürdürme için en gerekli faktörlerdir. ^Türkiye 'de organize suç ör- gütleri. külhanbeyi-kabadayı-ba- ba alt kültürüyle beslendikten sonra kendilerine yer bulan suç örgütü lıderlen öncülüğünde fa- aliyetlerini sürdürmektedirler. Siyasilerden fayttalanıyorlar ^ Özellikle siyasi oluşumlara, güvenlik birimlerine, yargıya ve kamunun dığer birımleri ile top- lumda önemli konuma sahip kışi- lere nüfuz ederek onların güç ve prestıjinden faydalanıyorlar. Böy- lece her şeyden önce, etkili bir suç kovuşturmasına karşı koruma sağlamak ve mücadeleyi olabil- dığince engellemek veya önceden tedbir alarak bertaraf etme yolu- na gitmektedirler. • Siyasi otorite boşluğu. ada- letsiz ücret dağıhmı ve ekonomik istikrarsızlık ile sosyal dengenin oluşturulamaması, yasalann ye- terince uygulanmaması, sürekli yüksek enflasyon, kargaşa, para piyasasındaki suni iniş ve çıkışlar organize suç örgütlerinin ortaya çıkış nedenleri olarak gösteril- mektedir. ^ Meydana gelen suç olaylan- nrn yüzde 60'ı önceki yıllarda ol- duğu gibi Adana, Ankara, Antal- ya, Bursa, Gaziantep, Mersin, Ko- caeli, îzmır ve Samsun gibi eko- nomik ve ticari potansiyelin yük- sek olduğu, dığer ıllere nazaran sanayi, inşaat ve turizm sektörle- rini bünyesınde daha fazla bann- dıran gelir dağılımında büyük dengesizliklerin yaşandığı illerde meydana germekte. Yardım yaparak sempatik görünmeye çalışıyorlar ^ Örgütlerde, bölgecı yapı çok kuvvetli. Asıl çekırdeği oluşturan yapının, bu bağlantıya değer ver- dıği ve bir örgüt ıçensinde yer alan elemanlann birçoğunun ge- nelde aynı bölge ınsanı olduklan görüldü. Dinı ve ahlaki değer ka- bul edilen bırçok kavram, örgüt tarafından arzuladığı hedefe ula- şabilmek için vasıta olarak kulla- nılmakta. Bırçok örgüt liden, işa- damı veya benzeri sıfatlarla, eği- tim. kültür, spor aktiviteleri, ulu- Oktay Kurtböke'yi unutmadık tstanbul Haber Servisi - Gazetemiz genel yayın yönetmenlerinden Oktay Kurtböke, ölü- münün 4. yıldönümünde Zincirlikuyu'daki me- zarı başında düzenlenen törenle anıldı. Dostlan ve sevenleri, Kurtböke'nin mezan- nı çiçeklerle donattı. Törene, gazetemiz yazar- lanndan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başka- nı Orhan Erinç, Şükran Soner, Orhan Bir- git, gazetemiz sorumlu müdürü Mehmet Sucu, Hürriyet gazetesi yazan Yalçın Bayer, Galata- saray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Teziç, CHP milleUekili Ahmet Güryüz Ke- tenci, Şişli Belediye Başkanı Mustafa San- gûl, Şişli Belediyesi çahşanlan, Türkiye Güreş Federasyonu'ndan arkadaşlan, gazeteci dostla- n, ailesi ve yakınlan katıldı. Törende Oktay Kurtböke'nin gazeteciliği ve öğrerim görevlili- ği özellikleri yanında, insan olarak da çok de- ğerli bir kışılik olduğunu anımsatan dostlan, Kurtböke'yle ilgili anılannı anlattılar. sal bayramlar, milli günler ve özellikle tabii afetlerde toplumun duyarh olduğu konulan çok iyı değerlendirip bugünlerde yine usulsüz olarak elde ettikleri ka- zançlanndan bir bölümünü çeşit- lı yöntemlerle dağıtarak sempatik görünme çabasındadır. »/ Suç örgütlerinin karakteris- tik özellikleri arasında, suç örgü- tü üyelerinin genelde eski sabıka- hlardan oluşması, basit ve adi ta- bır edilen suçlann birleşmesi, li- der etrafinda hiyerarşik bir birleş- me, devlet mekanızmasına sızma, iş hayatına atılma, ihale alma ve vakıf adı altında faaliyet göster- me, örgüt çıkarlan doğrultusunda şiddete dayalı eylem yapılması ve haksız kazanç sayılmakta. Suç ör- gütü liderlerinin genelde serma- yeleri bizzat yönetemedikleri, bu ış özel becenye dayandığından aralannda hukuksal ve mali faali- yetleri yöneten kişiler de bulun- maktadır. V Örgütün, finans kaynaklan- nı kurutmadan, haksız olarak te- min ettikleri kazançlara el koy- madan işleyecekleri suçlan veya örgütün varlığını önlemek müm- kün değildir. Ölümünün 1. yıldönümü Prof. Ekrem Akurgal anıldı OZANY.^^lAN İZMİR - Türkiye'nin yetiştir- diği önemli bilim adamlanndan arkeolog Ordinaryüs Prof. Dr. Ek- rem Akurgal, ölümünün birinci yıldönümünde anıldı. Akurgal için Kokluca Mezarh- ğı'nda düzenlenen törene eşi Prof. Dr. Meral Akurgal, eski Karşı- yaka Belediye Başkanı Kemal Baysak. çalışma arkadaşlan ve öğrencileri katıldı. Akurgal'ın kabri başındaki törenin ardından Izmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'ndaAkurgarınya- şamöyküsünün anlatıldığı belge- sel gösterisı düzenlendi. Dostlan, sevenleri ve öğrencıler Akurgal'la ilgili anılannı anlattı. Sevenleri, Akurgal'ın Türkiye"de evrensel bir kültürün oluşmasına büyük katkılar sağladığını belirterek Türk arkeolojisinin en önemli us- tasını kaybettiğine değındi. Tür- kiye'de arkeoloji bilimınin geliş- mesi için Akurgal'ın çaba sarf et- tiğini kaydeden sevenleri, onun Izmir'in 5 bin yıllık tarihını orta- ya çıkardığuıı da anımsattı. Şam zirvesinde IrakkriziAYHAN ŞİMŞEK ŞAM - Türkiye'nin de aralann- da bulunduğu Irak'a komşu 6 ül- ke ile Mısır'ı bir araya getiren Şam zirvesinde, Irak'a davet kri- zi yaşandı. Kuveyt ve Ürdün gibi .ABD'ye yakın ülkelerin Irak'ın da toplantıya resmen davet edil- mesi ısran, komşu ülkeler arasın- da tartışmalara neden oldu. Dışiş- len bakanlan 3 saat süren baş ba- şa görüşmeleri sonucunda, Geçi- ci Irak Yönetimi'ni telefonla ara- yarak resmi davette bulundular. Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Mahir, 3 saat süren toplantının ardından Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Geçici IrakYöne- timi'nden olumlu işaretler al- dık. Yarın (bugün) toplantıya katılacaklannı umut ediyo- rum" derken geçici Irak hükü- metinin Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise toplantıya "büyük bir ihtimalle katılmayacağınr söy- ledı. Türkiye'nin girişimleriyle Irak savaşı öncesinde îstanbul'da ilk toplantısını yapan, ardından Tah- ran ve Riyad'da bir araya gelen Iran, Suriye, Ürdün, Suudı Ara- bistan, Kuveyt ve Mısır'ın Şam'- da yaptıklan dördüncü toplantıda görüş a\Tihklan yaşadı. Geçici I- rakYönetim Konse\i ile nasıl bir ilişki kurulacağı konusunda yaşa- nan tartışmalar, zirve programı- nın da aksamasına neden oldu. Ilk olarak iftarda bir araya gelen 7 ül- ke bakanı, ardından anlaşmazhk- ABD çözüm yolu bulmakta ısrarlı Dış Haberler Servisi - Tür- kiye'nin Irak'a asker gönder- mesiyle ilgili olarak hemen her gün bir açıklama yapan ve ben- zer şeyler söyleyen ABD Dışiş- leri Bakanlığı Sözcüsü Ric- hard Boucher, dün de asker konusunda bütün taraflan tat- min edecek bir anlaşmaya var- ma potansiyelinin ortadan kalkmadığını söyledi. Washington'daki Yabancı lan çözmek için sürpriz bir şekil- de baş başa görüşme gerçekleş- tirdi. Yaklaşık 3 saat süren görüş- menin ardından yapılan yazıh açıklamada, Irak'a komşu ülkele- rin dördüncü toplantısının bugün başlayacağı ve bu toplantı için I- rak'a resmi davette bulunulduğu bildirildi. Geçici Irak Hükümet Konseyi'nin davete olumlu yanıt vermesi durumunda. bundan son- ra "Irak ve komşulan grubu" olarak çahşmalara devam edile- cek. Yapılan ortak açıklamada, "geçici" Irak hükümetinin baka- nından "Irak Dışişleri Bakam" olarak söz edilmesi dikkat çektı. Daha önce, Irak'a komşu ülkeler arasmda Geçici Hükümet Konse- yi'nin meşruiyeti ve bu konseyle ilişkilerin nasıl düzenleneceği ko- nusunda görüş aynhklan bulun- maktaydı. Dışişlen Bakanı Abdullah Gül, toplantı sırasında ağırhğını Basın Merkezi'nde, gazetecile- rin sorulanru yanıtlayan Bouc- her, Irak'a Türk askeri konu- sunda anlaşma olasıhğını nasıl gördüğü sorusu üzerine, "Her şeyin ne kadar çabuk bir ara- ya getirüebileceğini tahmin etmek zor. Biz halen, anlaş- ma için potansiyelin olduğu- na, hepimizin çıkanna hiz- met edecek bir yol bulunabi- leceğine inanıyoruz" dedi. koyarak "Burada Irak'ı tartı- şıyoruz. Iraklılar olmadan na- sıl tartışacağız" diyerek Bağ- dat'a yeni bir davetin yapılması- nı istedi. Ürdün ve Kuveyt gibi ABD'ye yakın ülkeler, davet konusunda ıs- rarcı olurken bazı ülkeler çekince- lerini ilettiler. Suriye ise geçici I- rak hükümetinin Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'yi ilk olarak top- lantıya değil, Şam'a davet etti. Ze- bari ise bu daveti geri çevirdi. Bu- nun üzerine, "Arap Ligi" formü- lünü ortaya atan Suriye, öncelik- le komşu ülkelerin bir araya gele- rek burada Irak'a davette bulunul- ması ve ardından yapılacak top- lantıya Irak'ın katılması önensi- ni ortaya attı. Bu öneri, dışişleri bakanlannın sürpriz 3 saatlik baş başa görüşmelerinde kabul edildi. Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Mahir, Cumhuriyet'in sonılannı yanıtlarken telefonla aradıklan geçici yönetimden olumlu işaret aldıklannı belirterek "Geçici yö- netim olağanüstü toplanacak. Burada karar alarak Şam'da başlayacak toplantıya resmi temsilci göndermelerini bekli- yoruz" dedi. Mahir bu karann ba- kanlar tarafından kısa sürede oy- birliğiyle ahndığmı belirrti. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise toplantıya "büyük bir ihti- malle katılmayacağını" söyledi. Zebari, bakanlann kendisine gönderdiği resmi davetten sonra Reuters'a yaptığı açıklamada, "Davet o kadar geç geldi ki, lo- jistik sorunlar ve Suriye hükü- metinin tutumu dikkate alınır- sa benim yarın (bugün) Şam'da yapılacak toplantıya katümam çok güç olacak" dedi.Zebari, da- veti IrakYönetim Konseyi ile bu- gün görüşeceğını ve konuyla ilgi- li daha sonra bir açıklama yapa- cağını söyledi. Bu arada Mısır Dışişleri Baka- nı Ahmet Mahir, toplantıda Irak'a ilişkin diğer konulan da genel ola- rak görüştüklerini kaydettı. Ma- hir, Türkiye'nin Irak'a asker gön- dermesi konusunun gündeme gel- mediğini söyledi. Edinilen bilgi- lere göre Türkiye, toplantı önce- sinde girişimlerde bulunarak bu konunun gündeme alınmamasını sağladı. Dışişleri bakanlannın toplantısı sonundabir araya gelen yüksek dereceli memurlar, bugün çıkması beklenen ortak taslak için "sahura" kadar çahşmalannı sürdürdüler. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada rıştırırım, atalar sözünü bugünkü gerçeklerle ka- nştınnm... Ortaya olmadık tümceler çıkar, kendi kendime gülümser. kayda değer olanlarını Aksoy Ho- ca'nın affına sığınıp sayfanın dibine not ederim... Aksoy, Divanü Lügat-it-Türk'ten beri yazılı olarak da kuşaktan kuşağa ulaşan atasözlerimizi şöyle ta- nımlıyor: "Bizim, geleneklerle yerieşmiş bir atalar sözü anla- yışımız vardır. Bu anlayışa göre atasözleri, ulusal var- lıklardır. Atasözlen geniş halk yığınlannın yüzyıllar bo- yunca geçirdiklen denemelerden ve bunlara dayanan düşünce/erden doğmuşlardır. Bir atasözüyle belge- lendirilen tutumun doğruluğu herkesçe kabul edilir. Anlaşmazlıklarda bir atasözü en büyük yargıcıdır..." Aksoy'a göre atasözlerimiz kalıplaşmıştır, artık söz- cüklerin donmuş olan bıçimidır... Ustaya saygımız sonsuz. Ama, günlük gelişmelere bakınca ınsan, kimı kesinleşmış sözlenn anlamının de- ğişebildığıni düşünüyor... Yaşamında bırkaç kez de ol- sa görüşme, düşüncelerinı dmleme fırsatı bulduğum Aksoy Hoca'dan hoşgörü isteyip kımi atasözlerimiz üzennde, "deyımsel değişikler" de yapıp "anlam ters- lemesi" deneyelim... • • • Sakla samanı gelir zamanı... Sapla samanın, beyle yamanın kanştığı dönemde, samanm işlevi değışmedi mı? Sakla samanı, altından su yürütürsün! • • • Ayağını yorganına göre uzat... Atalarımız biraz kısa düşünmemiş mi? Ayaklar mı uzadı yoksa yorgan mı? Ayağını hortumuna göre uzat! • • • Bal tutan parmağını yalar... Bırisi bal tutacak kadar bir fırsat ele geçirecek de parmak yalamakla yetınecek... Bal tutan peteğını çalari • • • Kefenin cebi yok! Çok doğru da, atasözümüzün anlamı ilk sözcüğün takısını nereden başlattığınıza bakar. Kefenin cebı yok ama, 'tefe'nin cepten büyük de- rinliğı var! • • • Ibadet de gizli, kabahat de! Aahhh sevgilı atalanmız ah... Bugünkü büyüklerimiz, bu işte çok küçücük bir değişiklik yaptılar, 'g' harfini atıverdıler: Ibadet de izlı, kabahat de! • • • Çivi çiviyi söker! Nah söker... Bugün artık çıvi bile çıvınin düşmanı... Çivi çiviyi büker! • • • Zarann neresmden dönülürse kârdır! Kârdır da... Bu elde kalan zarar ne olacak? Tabii ki bunu yükleyecek bin bulunacak. Zarann ne kadan devlete yüklenirse kârdır! • • • Yenn kulağı var... Sadece yerin mi, Genelkurmay Başkanı bile önlem alma gereği duyuyor: Telin kulağı var! • • • Insan söyleşe söyleşe, hayvan koklaşa koklaşa... Keşke hayvanlar kadar olabılsek... Insan savaşa savaşa, hayvan koklaşa koklaşa! • • * Minareyi çalan kılıfını hazırlar... Ama her kılıf buna uymaz, artık kılıflan sağlamı çıktı. Minareyi çalan, yasasını hazırlar! • •• Kara gün karanp kalmaz... Onuncudan sonra, sonuncuda ülkeyi yönetenlere de özel bir selam verelim: Kara gün kararıp kalmaz da... Her ışte kara bahtımız, karpuz keseriz 'AK' çıkar! ankcuma ktv.ttnet.net.tr Affın adı 'yolsudukla mücadele' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - De\ let Ba- kanı Kürşad Tüzmen, kaçakçıhkla mücadelede yü- rütülmekte olan soruşrurmalan, görülmekte olan davalan ve kesinleşmış olup infaz edilmemiş karar- lan affeden yeni kaçakçılık yasasını 'yolsuzlukla mücadele' olarak niteledi. Bakan Tüzmen, '2004"ün gümrüklerde yolsuzlukla mücadelede uğ- raş yılı olacağını" söyleyerek '"Bunu sağlamak için ekonomik suça ekonomik ceza getiren yeni yasayı 19 Temmuz 2003"te yürürlüğe soktuk" dedi. Nusret Fışek amlacak • AMKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof. Dr. Nusret Fişek, ölümünün 13. yıldönümünde yann 17.30'da düzenlenecek forumla anılacak. Nükleer Tehlikeye Karşı Banş % e Çe\Te İçin Sağlıkçılar Der- neği (N1ISED) Genel Başkanı Prof Leziz Onaran'ın açacağı forumu, NÜSED Genel Sekreteri Dr. Der- man Boztok yönetecek. Etkinlikler Çankaya Beledi- yesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Apmç'ın annesi yaşammı yitirdi • BURSA (AA) - TBMM Başkanı Bülent Annç'ın annesi Sevdiye Annç (84), tedavi altında bulunduğu Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Has- tanesi'nde yaşamını yitrrdi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof Dr. Osman Manavoğlu, Sevdiye Annç'm, saat 20.38'de hayatı- nı kaybettiğini açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'ya gelerek Annç ailesine başsağh- ğı diledi. Sevdiye Annç'ın bugün ıkindi namazınm ardından Manisa'da toprağa verileceği öğrenildi. 740 milyar devretti • ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar, '09, 10,28, 34, 36,45" olarak belrrlenırken 6 bilen çıkmadığı için 740 milyar 526 milyon 15 bin lira ikramiye gelecek haftaki çekilişe de\Tetti. Çekilişte, 5 bi- lenler 1 milyar 530 milyon 950'şer bin, 4 bilenler 13 milyon 650'şer bin, 3 bilenler ise 1 milyon 500'er bin lira ikramiye kazandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear