Catalog

S KASIM 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK AHLÂK ARANIYOR V TURHAN SELÇUK DURÜST TABÎATLI İsrAKBUI EFENEISİ AH3ÜICANBAZ 1 Itf HARİKÜLADE MACEFJ.URl ALlM, OL./. DUYACAK VA-H U • * '*? *~x Cumhuriyetin 80. yılı bestesiniseslendiren Atakoğlu: İnsanlarbu müziğidinlediğinde umutlansın Daha güzelgünleriçinHAIİCE TLTVCER Pıyarust-bestecı Fahir Atakoğlu, Cumhunyetın 80. yılı bestesini dün akşam Lütf ı Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda "daha güzel günler" ıçın sundu. CHP İstanbul ll Başkanlığı'ndan önen aldığında bır dizı konser ıçın Japonya'da bulunan Atakoğlu, bestesini kafasında şekillendirmiş. Son yırmi günde bestesini yazan ve kaydeden Atakoğlu'yla röportajımızı yoğun provalar sırasında gerçekleştirdik. 80. yıl bestesi ıçın CHP il yönetıcılennden eskı TRT Istanbul Televızyonu müdürlerinden Hülya Alp'le görüşen Atakoğlu, esen "Türkiye'ye hediye" olarak düşünmüş. gücii Cumhuriyetm 80. yılı eserinin coşku ve hüzün kanşımı duygu uyandıran melodılerıni yazarken "insanlar güzel şeyler bJssetsinler" istemış: "Müziğin bir gücü ^ardır. Bu güç her insanda ayn şekle döner. Birieştirici özelliğüıden dolayı bir amaç için topluca hareket etme gücü doğar. Amacumz 'daha ıyısmı, daha güzelıni yapanz" isteğini uyandırmakn. İnsanlar, bu müziği dinlediklerinde ümiüensin, daha ikriye, daha olumlu baksın, 'Cumhunyetımizi 80. yılına nasıl taşıdıysak başka 80 yıllara da daha parlak günlerde ulaşınz'ı hissettsinler istedim." Tematik çalışma Cumhunyetm 75. yılı nedenıyle Irtanbul'da Dohnabahçe Sarayı'nda ve Antalya'da Aspendos Antık Tıyatro'da görsel ınsurlar da kullanarak konserler \?ren Atakoğlu, Türkiye 'nın yıkın tarihini anlatan belgesellere hızırladığı müzıklere bazı eklerle i.-gal günlerinden 1998'e kadar i2anmıştı. 80. yıl için yeni nelodıler yazan Atakoğlu "daha tanatik bir çahşma" yapmış: "Veni bestem 1998'den bu yana gçen sürecin etkisi değfl. Geçmişte s olursa olsun geleceğe daha ünitle bakmamn gereğini vırgulamaya çahştım. Bir de\ kun tirihinde iyi zamanlar da. körü 7imanlar da oluyor. Ana melodiyi '3aha nıce 80 yıllar var önümüzde. lürkiye'yi geleceğe en iyi şekilde tşımak için enerjiyı içımizde tssedelim' düşüncesi üzerine kurduk. M. \il eserimde söze bağh olarak çıhşmak istemedim. Ama benim testelerime söz yazıhp şarkı hahne ^ûrüi> or. İnsanlar eğer istiyoriarsa sözlü hr versiyon da yapıiabilir." C umhuriyetin 75. yılında müzikle görseli birteştirdiği özel konserier veren Atakoğlu, 80. yıl bestesinde "Geçmişte ne olursa olsun geleceğe daha umutla bakmanın gereğini vurgulamaya" çalıştığını söylüyor. Atakoğlu: "Cumhuriyetin 80. yılı bestesinde ana melodiyi 'Daha nice 80 yıllar var önümüzde. Türkiye'yi geleceğe en iyi şekilde taşımak için enerjiyi içimizde hissedelim' düşüncesi üzerine kurduk. Amacımız 'daha iyisini, daha güzelini yaparız' isteğini uyandırmaktı. İnsanlar, bu müziği dinlediklerinde ümitlensin, daha ileriye, daha olumlu baksın, 'Cumhuriyetimizi 80. yılına nasıl taşıdıysak başka 80 yıllara da daha * partak günlerde ulaşınz'ı hissettsinler istedim." A takOğlU: "Farklı olmak için uğraşmadım. Sadece bildiğim müziği güzel bir şekilde aktarmak istedim. Beni etkilemeyen melodiyi hiçbir şekilde yazmam. Insanlan memnun etmek için beste yapmıyorum. Hissettiğimi söylediğim zaman samimiyeti yakaltyorum." CD'Sİ 9 yıl esennde Atakoğlu'nun ryanosuna, klavyede Cengiz Özdemir, sksofon ve flütte Levent Altmdağ, aaıstik gitarda Bekir Küçükay, eektronik gitarda Berç Yeremyan, basta Ijiem Pelit, davulda \olkan Ökten, prküsyonda Cem Erman ve solist Ayça 'artıel'ın yanı sıra üflemeliler, büyük bir ;aylı grubu, genış bir koro eşlik er1 " or. Senfonik bir bütünlük oluşturan eser, önümüzdeki günlerde Atakoğlu'nun yapımcılığında CD olarak yayımlanacak. Çemal Reşit Rey'den ders Bugüne kadar sayısız esere imza atan, yurtıçinde ve yurdışında konserler veren Atakoğlu'nun hamurunda büyük müzık adamı Cemal Reşit Rey'in emeğı var. Işık Lisesi'nde okurken müzik öğretmeninın aracılığıyla 1977-1979 yıllannda Cemal Reşit Rey'den kompozisyon, orkestrasyon. pıyano dersleri alan Atakoğlu, istanbul Devlet Konservatuvan'na da bir süre davam ettı. Daha sonra tngiltere'ye gıden Atakoğlu, 1981-1983 yıllan arasında bir yandan Londra Üniversitesi'nde pazarlama eğıumi görürken bir yandan da Londra Müzik Okulu'na devam etti. Londra'da bir caz yanşmasında ikinci olan Atakoğlu, böylece bır çevre edindi. Türkiye'ye 1985'te döndüğünde Onno Ibnç'la tamşan Atakoğlu, Sezen Aksu'yla çalıştı. O dönemde yayımlanan çok sayıda reklam müziğine ımza atarken "Kıbns", "Demirkırat'', "12 Mart", "Sanzej'bek' 1 belgesellennin müziklerinı yaptı. 12 Mart Belgeseli müziği beklenmedik bir ılgıyle karşılandı. "Belgesel fîhn müağfyle" popüler olabilen tek ya da çok az müzisyenden biri olan Atakoğlu, dönemin siyasal çalkantılan arasında 68 gençliğinin isyanının ezihşinin acı çığlığını müzığiyle ıfade etti- "tşte bunlar. sizin tanunlamalannız. Başkasmın düşünceleri farkh olabiliyr r, ama aynı noktalarda büieşiyor. Bir şeye hitap etnıiş, insanlan ortak bir yerde kucaklamış. Hay aûmda geçirdiğim dönemler müziğinü de etküedi tabii. 12 Martı yazdım, anarşist değildinı, bunu olumsuzluk yüklenen anlamda sö>lenıi\orum. Ama anarşiştliğimi \apom yine. Hayattaki başhklan özümsememin şekli, içimi dtşa vıtrduğum besteleründe çıkıyor. 12 Mart'ta önemli olan insandı. Hiçbir zaman politik görüşün içine girmedim. Belgesellerde birisi bilgiyi sürekH aktamor. Müzikle duyguyu tamanüamaya çahştım. Müzikle bir insanın koluna girmişim, başkası onun koluna girmiş. O duygu insanlan kol kola birleştirmiş." - • Qünyanın parçası Atakoğlu, 10 yıldan uzun bir süredir bazı rastlantılar sonucu gittiği Amerika'da yaşıyor. Bir ayağımn hep dışanda olmasnıın çalışmalarında olumlu etkisi olduğunu düşünüyor: u He> kelüraş, ressanı, müzisyen ne olursa olsun bir şe> yaratan insan kendisini dünyanın bir parçası olarak görmeü. Bız Doğuluyuz, onlarBatıh' diye bir şey yok. Dünyamn bir parçasıyız. 'Bemm özüm budur' diye özgürlüğünü kıaüadığında bir yere varamazsın. Kapüan açıp bütün dünya sanki sizi bekliyor gibi düşünürseniz o zaman işinizi başka türlü çıkanrsınız.^ farkı Reklam ya da belgesel müzığinde, popüler bir şarkıcının söylediğı şarkıda, Atakoğlu "nun imzası varsa, bu hemen hıssedilir. Müzığinde hemen fark edilen bır kımlik oluşturan Atakoğlu'na göre böyle bir farklılık, ancak kendinı sınırlamadan, özgür çalışıldığında yakalanabilir: "Müzikte 'ben bu kimlıği oluşturacağrm' diye yola çıküğunzda yaratamazsunz. 'Başlangıç olacağım, devnm yapacağım' derseniz ounaz. Ben hissettim, benim kalbimi etkiledi. bunu paylaşmak istiyorum. Sizinle duygu pa> laşıyorum yani Ama bu duygunun şeküne önceden karar vermijorum. Sadece başhyorum, melodiyi sunuyomm. Erkan Oğur, 'Yazıhnamış beste kaldı mı' deh Kahnadı, ama biz hâlâ \ azryoruz. Ne farkhlığını ara\ acaksm ki arûk yaraürken? Oiduğu gibi sunarsan bakı\orsun ki bir gün insanlar sizin müziğinizi tanunlıyoıiar. Farkh olmak için uğraşmadun. Sadece bildiğim müziği güzel bir şekilde aktarmak istedim. Beni etkilediği için insanlar etkileniyor. Beni etkilemejen melodiji biçbir şekilde yazmam. tnsanlan memnun etmek için beste yapmıyorum. Hissettiğimi söylediğim zaman samimiyeti yakalıvorum. Müziğüni 'Benim duygum bu. Ortak olabilirsenız beni mutlu edersiniz' diye sunuyorum." v Caz. elektronik dub ve roman Harikalar Diyarı yollara düşüyor I lhan Erşahin, New Yorklu ve Istanbullu müzısyenlen bir araya getirdiği, caz, elektronik dub ve roman müzigini buhışturduğu tt Wonderiand-Harikalar Diyan" Türkiye ve Avrupa turnesine çıkacak. Istanbul'da Babylon'da önceki akşam ve dün konser veren Erşahin ve Harikalar Diyan, 12 Kasım Cuma günü Eskişehir Hayal Kahvesi'nde sahne alacak. Ankara'da 13 Kasım'da "The Chıb 20" ve 14 Kasım'da Izmir "BIOS Bar'da konser verecek olan grubun yurtiçi turnesi, 15 Kasım Mersin Hilton Hotd'deki performanslanyla sona erecek. Avrupa turnesine Hollanda'dan başlayan Erşahin ve arkadaşlan, Nijmegen ve Amsterdam'da konserler verecek. Harikalar Diyan Almanya'nın Köln kentindeki konserin ardından Berlin Jazz Festivali'nde 7 Kasım'da sahne alacak. Ezginin Günlügü Dinleyicilerin 'llk Aşk'ı çıktı Ezginin Gûnlüğû, yenı albümleri "Ük Aşk"la yeniden dinleyiciyle buluştu. Eytem Aünaca, Hüsnii Arkan, Fatih Saçh, Nadü" Göktürk, Sedat Yapıcı, Erkan Gürer ve Gökhan Tümkaya'dan oluşan grup, kendine özgü müzik tavnnı ve seslenişini sürdürüyor. Grubun 14. albümü olan tlk Aşk'taki şarkılar yine Nadir Göktürk ve Hüsnü Arkan'ın imzasını taşıyor. Ezginin Günlüğü on üç şarkıdan oluşan yeni albümünde ağırlıklı olarak aşk şarkılanna yer veriyor. BBC Radvo 3 Ödülleri Mercan Dede jki dalda aday Mercan Dede'nin dünya müziği alanında düzenlenen en önemli yanşma niteliği taşıyan BBC Radyo 3 Ödüllen'ne ıkı dalda aday oiduğu belirtildi. Mercan Dede'nin adayhğı, Ispanya'da 22-26 Ekım'de gerçekleştirilen WOMEX'te (World Music Expo) açıklandı. Etnik ve dünya müziği endüstrisinden plak şirketi temsılcılen, organizatörler, gazeteci, müzik eleştırmenlen ve müzisyenleri bir araya getiren WOMEX'te her yıl dünya müziği alanında en iyiler belirleniyor. Bu yıl Mercan Dede'nin "Ortadoğu ve Kozey Afiika" ve "Oub aobal" kategorilerinde BBC Radyo 3 Ödüllen'ne aday oiduğu belirtildi. BBC Radyo 3 ödüllerinin sonuçlan 9 Mart 2004 tarihinde Edinburg'da Usher HaU'de açıklanacak. Boran'dan 'Hecine Gönlüm' Müzik dünyasına yeni bir ses... Genç müzisyen Boran ilk albümü "Hecine GJönlüm"le müzık dünyasuıda kendine yer arayacak. Müzik yöneönenliğıni Emre Satak'ın yaptığı albümde Boran, söz ve muzığını kendisınin yazdığı beş şarkı seslendınyor. Genç müzisyen ilk albümünde Hasan Hüseyin Korkmazgil'm şiirinden Lütfii Gültekin'in bestelediği Kerpiç ve Fevzi Kurtuhış'un "Gül Direndi'' parçalannı söylüyor. Albüm adım Karacaoğlan'm Hecine esennden, Ergin Aslan'ın bestelediği şarkıdan alıyor. Sözlerini Öznur Sanaıkçı ile birlikte yazdığı kendi bestesi "Gülümse"' şarkısına klip çekilen Boran, yaşadıklannı müziğine yansıtmaya çalıştığını ıfade ediyor. AbduHalı Gül, Satok'ı kutiadı Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yarduncısı Abdttllah GûL Hollanda Prens Claus Fonu'nun 2003 Uluslararası Müzık Ödülü'nü kazanması nedeniyle "Kalan Müzik'' kurucusu Hasan Saİük'a kutlama mesajı gönderdi. Gül, mesajında, Türkiye'nin müzik mirasının yeniden keşfi, geniş kitlelere tanıtdması yönünde Saltık'ın yaptığı fedakâr ve titiz çalışmalan eskiden beri takdirle ifade ederek bu çabalann evrensel kültüre de seçkin bir katla getirdiğinı kaydetti.