25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2003 PAZAR SAGLIK Aile hekimliği uygulaması Mart 2004'te başlıyor. Uzmanlar uygulamadan endişeli ocaklanna ölüm fermanıEYLEMÜÇOK Kendbı yap, kendin onar • ŞANLIURFA (AA) - Şanlıurfa'nın • Vîranşehir ılçesinde devlet hastanesi personeli. çahştıklan hastanenin • çatısını kendüen onanyor. Her şeyi : devletten beklememek gerektiğini söyleyen çalışanlar, "Biz de < elimızden geleni yapmalıyız. Kış l bashrmadan çaümızın onanlması gerekti. Biz de kollan sıvadık" dedi. • ANKARA (AA) - SSK hastanelerının Sağlık Bakanlığı'na : devredileceği bildirildi. i Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve ', Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri konusunda çalışmalara başladı. Hastanelerin devrine ılişkin ilk olarak mali hesaplar yapan yetkililer, , SSK hastanelerinin devrinin, SSK'ye * kâr mı yoksa zarar mı sağlayacağını I hesaplıyor. Bu hesaplann 1 tamamlanmasının ardından hukuksal * çalışmalar yürütülecek ve hastanelerin binasının, mülkiyetinin ve personelinin Sağlık Bakanlığf na ne şekilde devredileceğine karar , verilecek. Hastanelerin devir işlemlerinin bu yıl içinde tamamlanması öngörülüyor. Çalışmanın, sağlık hizmetlerinin tek çatı altında yürütûlmesini amaçladığı belırtiliyor. laçta reklam tehddi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Sağlık Bakanlığf nın reçetesız ilaçlarda reklamı serbest bırakmasının halk sağlıgını olumsuz etkıleyeceğı behrtildi. Ilacın ticari bir meta olmadığuu vurgulayan Izmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay ' Sayükan, reklamla birlikte çokuluslu fırmalann pazar payını katlayacağını, özellikle çocuklann uygulamadan büyük zarar göreceğini söyledi.Sağlık Bakanlığı'nca hazırlanan Beşeri Tıbbi Orünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkındaki , Yönetmeük dün yürürlüğe girdi. \ Yönetmeükle Türkiye'de reçetesiz 1 satılan ilaçlann reklamı serbest bırakıldı.Ilacın halk sağhğını * doğrudan Ugilendirdiğini kaydeden . Sayılkan şunlan söyledi: "Reklam maliyeti üaç fıyatlanna yansıyacak ve ülke insanımızın bütçesini olumsuz etkileyecektir. Özellikle çokuluslu ilaç firmalan reklama ayıracaklan büyük rakamlarla ilaç pazanndaki paylannı katlayacaklardır. Yerh ilaç firmalan ıse büyük zarar görecektir." Tüp bebek hayal değU • İSTANBUL(AA) Çocuk sahibi olamayan çifüer geliştirilen tüp bebek yöntemleriyle ilaç ve muayene bedeli hariç, 1 milyar 200 milyon lira ile 4 milyar 125 milyon lira arasında değişen maliyetlerle çocuk özlemlerini giderebiliyorlar. Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki merkezde optimum başan en düşük maliyetle gerçekleştiriliyor. Doğamn beyaz mucizesi • tstanbul Haber Servisi - Tetra Pak Paketleme Sanayiı ve Ticaret AŞ tarafindan süt tüketimıni arttırmak ve sağlıklı ambalajlamaya dikkat çekmek amacıyla yapılan açıklamada, Tüıkiye'de okul çağındakı çocuklann süt tükerim oranının Avrupa ülkelerinin çok gerisinde olduğu vurgulandı. Sağlıklı beslenmenin gereğine dikkat çekilen açıklamada, sağlıklı bir yaşam için günde en az iki bardak süt içjlmesi ıstendi. Sağhk Bakanlığı, "AfleHekmıliği" uygulamasma eğitimden geçirdiği 90 hekimle 1 Aralık'ta başlıyor. An- cak uzmanlar, sistemin olurnlu yön- de değişiklik içermeyeceğini belir- terek bu sistemin Dünya Bankası'nın dayatması ile birinci basamak sağlık hizmetlerini özelleştirmeye yönelik bir girişim olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlar, sistemin uygulanması için harcanacak kaynağın sağlık ocakla- nnın geliştirilmesine aktanhnası ile koruyucu sağlık hizmetlerinin geliş- tirileceğını belirterek sistemin tekno- loji kullanımmı arttıracak bir uygu- lama olduğunu vurguluyorlar. Sağlık Bakanlığı, 1 Aralık'ta ilk başta 90 hekimi, 1 Mart'a kadar da 1000 hekimi aile hekimliği konu- sunda eğitimden geçirerek Mart 3700 kisi incelendi Kireçlenme kadınlan vuruyor • Kronik eklem hastalığı olan ve yaşam aktivitesini kısıtlayarak iş kayıplanna neden olan osteoartrit üzerine yapılan çahşmalarda kadınlann çoğunlukta olduğu görüldü. VURALAHl Halk dilinde kireçlenme olarak da bilinen ve bir eklem hastalığı olan osteoartnt çalışmalannın sonuçlan Türkıye Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Derneği Başkanı Doç. Dr. Hürriyet Yılmaz tarafindan açıklandı. Dernek tarafindan 1 5 yıldır yürütülen ve Türkiye'nın farklı kentlerinde 250 kişiden oluşan uzman kadrosu, 3755 osteoartrit hastayı inceleyerek şu sonuçlan elde ettiler: Hastahğın ortaya çıkmasında yaş, şişmanhk ve genetik faktörler bir risk oluştururken osteoartritlı kadınlann erkeklerden 3 misli fazla olduğu gözlendi. Osteoartritli hastalann 1/3'nün 65 yaş üzerinde olduğu ve sadece yüzde 15'inin normal vücut ağırlığında bulunduğu, eklem tutulma dağümalan değerlendirildiğinde ise en sık tutulan eklemlerin sırasıyla diz (yüzde 76), omurga (yüzde 55.7), kalça (yüzde 21.6), el (yüzde 21.1) olduğu görüldü. Hastalann ılaçlar hakkındaki bilgilerinin yetersiz olduğunu söyleyenYılmaz, hekimlerin ağn kesici ilaçlann yan etkisi konusunda hastalan uyarmasının, hasta sağhğı açısından önemlı olduğunu beürttı... Osteoartrit nasıl olusur? Osteoartnti eklem kıkırdağının yıpranması olarak tanımlayan Yılmaz, "KUardak yıpranıp yıkıür, eklem arahğı darahr, kenîiğe basuıç yapar ve ağn ortaya çıkar. Hastamn dizi tutuhır, hareketkri kısıtianır"" dedı. Yılmaz, tedavı konusunda şu açıklayıcı bilgileri verdı: "Önce hasfahğın izfenmesi gerekmektedir. Tedavi hastamn yakınmalan dikkate ahnarak yapıhr. Ffaik, ilaç ve kaphca tedavisi planlanarak yapıhr. Kortizon uygulaması dikkat ister. Ağnlann giderUmesi ön planda geür. Bunun için steroid olmayanfltihabıgiderici ağn kesjciler bugün etkili bir tedavi yöntemi olarak kabul edihnektedirf • Uzmanlar, uygulamanın birinci basamağınm sağlık hizmetini özelleştirmeye yönelik olduğunu belirterek, Dünya Bankası'nın dayatması ile sağlık sistemini özelleştirecek, tedavi edici, yani kâr sağlayan hizmetleri arttıracak, sağlık ocağmdaki doktoru, ücretli çalışan muayenehaneye taşıyacak bir sistem olduğuna dikkati çekiyorlar. 2004'te 6 ilde aile hekimliği sistemi- ni başlatacak. 2004 yüı sonuna ka- dar 24 bin hekimi aile hekimi olarak eğitecek olan bakanlık, bu sürede sistemi tüm yurda yaymayı hedefli- yor. Ücretl nasıl ödevecelcler? Türk Tabipleri Birliği Pratisyen Hekim Komisyonu Başkam Dr. Mu- harran Bavtemur aile hekimliği sis- temine geçişte sağlık ocaklanndan ya- rarlanacaklannı anımsatarak "Bu, birincibasamak sağhk hizmetiniözd- leştinneye yönelik bir uygulamadır. Birinci basamak sağhk hizmeti ve- ren sağhkocaklan koruyucu veteda- viedicisağhkhizmetierinibiriikteve- riyor. Ancak, bu uygulama Dünya Bankası'nın dayatması ile sağhk sis- temini özdleştirecek.tedavi edici, ya- ni kâr sağlayan hizmetleri arttıracak. sağhkocağmdaki doktoru, ücretlica- hşan muayenehaneye taşıyacak bir sistem" dedi Sağhğı özelleştirme çabalan için- de sağlık ocaklannda bazı uygulama- lann ücretli yapılmaya başlanması- nı da eleştiren Bavtemur, "OzeDeş- tirme uyguhunalan ile Türkiye gene- linde aşılama oranlan 3 yüdır arta- rak düşüyor. Sağhk ocağına bile üc- ret ödevemeyen yurrtaş, aile hekimi- nin ücretli muayenehanesine nasügi- decek" dıye konuştu. Var olanı lyilestirmeli Genel Pratisyenlik Enstitüsü'nde pratisyen hekimlere, yeni gelışmeler- le ilgili eğitim verildığıni de anımsa- tan Baytemur, şöyle devam etti: u Var olan sistemin geoştirUmesi ile tophım sağhğı çok daha iyi seviyeye çıkabüir. Çünkü. sağhkocağı sistemi, tophım sağhğma dayah bir ekip ça- hşmasL aile hekimliği ise teknoloji kuUanınum arttıracak. sadece hekime dayah bir sistem." İnsan vücudu hâlâ bir kapalı kutu. Konu ile ilgili olarak daha çok çalışma \apüması lazım. Psikolojik olarak rahatlattığı sürece yapmakta zarar yok Meditasyonla iyileşmek... Dr. MEHMET EKTÜRK Meditasyona yaklaşımun öteden beri oldukça şüphecidir. Tıp eğitimi almış biri olarak bu durumun gayet normal olduğunu düşünüyorum. Çev- remde meditasyon yapan ve ondan çok faydalandığını söyleyen ınsan- lar hep oldu. Fakültede okutulan kı- taplarda ise bu konu ile ilgili doyu- rucu bilgi bulamadım. Psikiyatri ki- taplannın olaya teğet geçen açıkla- malan ve"siğfl'' fenomeni hariç. Telklnln faydası... Papova adnıda bir vırüsün sebep olduğu sığiller "yakümalanna" ya da günler boyunca ilaç sürülmesine rağmen çoğu kez ortadan kaybol- mazlar ve hatta bazı durumlarda ço- ğahrlar. Dermatologlann da kabul et- tiği tedavi yöntemlerinden biri ise ta- mamen "teUdn" esasına dayanır. "Nefesi kuvvenî'' birinin okuyup üf- lemesı sığilı yok edebümektedir. Ta- bii "okunanuT olaya ınanmasıkay- dı ile. Bu durumun açıklaması ise "tdkm" yohı ile tetiklenen bağışıkhk sisteminin virüs ile daha kuvvetli bir şekilde mücadele etmesi ve onu yenmesi şeklinde özetlenebilir. So- nuçta tamamen psikolojik, yani kla- sik anlamda ölçülemeyen bir uyan vücutta bir dizi biyokimyasah tetik- leyebihnektedir. Nedense bu olay büe ciddi şekilde incelenmemiştir. Meditasyona gelince, insanlan psikolojik olarak rahatlattığına emi- nim, ama örneğin "iyileştirici'' bir fonksiyonu olduğuna bilimsel ola- rak suıanmadığı müddetçe inana- mam. Bu konuda benim gibi düşü- nenleri "ikna etinek" için bir "ilk leditasyonun hem beyin ekktmfizyolojisirühem de bağışıklıksistemini olıımlu yönde etkilediği bilimsel metodoloji kullanılamk saptandı. Konu ile ilgili olarak daha çok çalışılması lazım. Bilim, bıkmadan usanmadan üretmeye devam ediyor. adun" olarak değerlendirilebilecek çahşma ise geçen aylarda ABD'de gerçekleştirildi. Wisconsin'de Medi- son Üniversitesi'nde 25 gönüllü ilk önce "deneyimlF bir uzmandan me- ditasyon tekniğını öğrendiler. Meditasyon öğrenen deneklere ve meditasyon yapmayanbirbaşka grup gönüllüye, deneymbaşmdabirde grip aşısı yapıldı. Birkaç hafta sonra dü- zenlı olarak meditasyon yapan kişi- lerde. insanda pozıtif uygulanımlar ile üışkili olduğu düşünülenbeyin sol yansının elektrik akti\itesinde yüz- de 50'lık bir artış saptandı. Bunun yani sıra bu kişilerin kanlannda, vi- rüslerle savaşta hayatı önemi olan antikorlann yüzde 25 daha fazla bu- lunduğu görüldü. önce bllfmsel yöntemler Sonuçta "meditasyon''un hem be- yin elektrofızyolojisini hem de ba- ğışıklık sistemini olumlu yönde et- kilediği bilimsel metodoloji kulla- nılarak saptanmış oldu. Konu ile il- gili olarak daha çok çalışılması la- zım. însan vücudu hâlâ bir kapalı ku- tu. Aslında çözümlendikçebirbakı- ma daha da karmaşıklaşıyor. Bılim ıse bıkmadan usanmadan üretmeye devam ediyor. Benim önerim, sizi psikolojik ola- rak rahatlatıyorsa meditasyon yap- maya devam etmeniz yönünde ola- cak. Ama konu örneğin "grip" ise aşı ohnayı ihmal etmeyin. Medı- son'daki çalışmayı hanrlayahm. Me- ditasyon, aşıya cevap olarak vücu- dun oluşturduğu antikorlann sayısı- m arttırmıştı, yani kendı başına an- tikor yaratmamıştı. mehmeterturk@ superonhne.com CîNSELÎLÎŞKÎ, BlTKtSEL YAĞLAR, DENtZÜRÜNLERîZ Kalbe dair yanlış inanışlar... tstanbul Haber Servisi - Kalp hasta- hklan konusunda halk arasında yaygın olarak ınanılan bazı yanlışlara dikkat çekmek için Johns Hopkins Hastanesi konuyla ilgili açıklama yaptı. Buna göre, bazı yanhş inanışlar ve doğ rulan şöyle: w Dana eti, kümes hav>an- lan ve deniz ürünlerinden da- ha yüksek kolesterol içerir. Bahk genellikle yzğ ve doy- muş yağ oranlannın düşük ol- ması ve zengın mineraller içer-1 mesi nedeniyle kalp için daha sağlıkh olabüir. Kümes hayvanlannınasılavan- tajı doymuş yağ oranlannın düşük olma- sından kaynaklanır. Dana etinin yağsız fileto gibi bazı bölümleri, yağ ve koles- terol açısından diğer et gruplanndan çok daha düşüktür. •liffibesmlerka^hastafckfarıııınön- lenmesinde etküidir. Yulaf, kuru fasulye, bezelye, merci- mek, ehna ve turunçgillerde bulunan çözülebilir lifler kolesterol seviyesini düşürür.Tahıl, kepekli ve buğdaylı besinlerdebulunan çözülemeyen üf- lerin ise kolesterol açısından hiç faydası yok. IrBitkiselyağbrkalbeyarar- hdır. Bu durum yağlann tipine gö- re değişir. Zeytınyağı ve Cano- la yağının, her zaman mısır ve ayçicek yagına tercih edilmesi gerekir. KCinsdUişkikalphastalannaöne- rilmez. Cınsel ilişkdyaklaşıkolarakbirkaçba- samakmerdiveni hızh çıkmak kadarkal- bi yorar. Kalp krizi veya ameliyat geçir- miş hastalar, bir ay içerisinde eski cin- sel performanslanna geri dönebüilirler. By-pass'ta roboûu dönem istanbulMemorialHastanesf nin ko- roner b>-pass amelivatlannda kulla- nılmak üzere aldı§ı u aesop" adlı ro- bot, basuıa tanıokn. Hastanede dü- zenlenen basm toplanosında konuşan "aesop"un sabn ahndığı fîrmamn görcNİisi Dr. Adrian Lobonti, robot- la ilgili bilgi verdi; "Aesop" adh ro- botikkolun operasyon sırasuıda cer- rah için "üçüncü bir d" görevi yap- üğını anlattLHastanenin Kalp ve Da- mar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, gerekli izinlerin ahndığını, 2 hafta sonra insan üze- rinde ilk operasyonugerçekleştirecek- lerini sövledL (AA) PAZAR ORHAN BURSALI Toplum Mühendisi AKP-2 Umdum ki liberal yazarlardan en azından bazı- lan, AKP'nin Milli Eğitim, üniversite, imam hatip vb. gibi doğrudan toplumun eğitimi, öğrenimi girişim- lerine, "toplum mühendisliği" açısından da bak- sınlar. Ve bir iki satır yazsınlar... Bu beklentimin nedeni, daha önceki pek çok ya- zılannda "toplum mühendisliğine" ne kadar kar- şı olduklannı sık sık açıklamalanydı... Anladığım kadanyla "liberaller", üniversite, imam hatip, 8 yıllık eğitim, hükümetin tarikat okullann- da öğrenci okutma girişimleri... gibi tamamı eği- timle ilgili bütün plan ve programlannı, "doğal" ve "normal" karşılıyor. Ve toplumdaki tartışmalan da "Iaikçilerin sade- ce AKP'ye karşı çıkmış olmak için boşa ve gerek- sizyere çıkardığı gürültü " olarak görüyor, algılıyor! • • • AKP iktidar olduğundan beri, özellikle liberal ya- zarlar, hükümetin heryaptığına yol açmak için.ade- ta seferberlik içindeler. Hiçbir eleştirileri yok, ama her konuda destek- leri var. Üstelik, AKP iktidarına karşı çıkan muhalefeti eleştiriyorlar. Yazılann içindeki fıkirleri araştırdığınızda, şu na- if mantık yürütmeleıie karşılaşıyorsunuz: a) Seçildiklerine ve üstelik çoğunluk iktidan kur- duklanna göre, ellerini tutmamak lazım... bıraka- lım yapsınlar. b) Millet onlan tek başına iktidaragetirdiğine gö- re, demokrasiye ve halkın tercihine saygılı olmalı- yız... c) Milletin seçimiyle iktidara geldiler, ama birtür- lü iktidar olamıyorlar.. Çünkü devlet içindeki "kö- tûler", onlara binbir zorluk çıkartıyor... d) "Kötü" atanmışlar, bugüne kadar onlar hep gizlı iktidar odaklan oldu. Şimdi de AKP'nin çeşit- li alanlarda yapacağı yasal değişiklikleri boşa çı- karmanın peşindeler. Onlar seçilmişleri hazmede- miyor. Siyasal tercihlere müdahale etmeleri de- mokratik değil. e) Bu atanmışlar kimler diye merak ederseniz, aslında listesi de epey uzun. Başta ordu var tabii. Arkasından, duruma ve koşullara göre, Cumhur- başkanlığı'ndan tutun Anayasa Mahkemesi'ne, Yargıtay'a, Danıştay'a, MGK'ye kadar uzanan ku- rum ve kuruluşlar gelebilir. Demokrasinin aynı zamanda kuvvetler aynlığı sistemi olduğu, muhalefet yapmanın ve eleştiri hakkının en temel hak ve özgürlüklerin bir parça- sı olduğu unutularak... • • • Hükümetin parlamentodan geçirdiği biryasa ip- tal mi edildi, vayyy Anayasa Mahkemesi... Tarikatçı okullara devlet parasıyla öğrenci gön- derme girişimi geri mi döndü, vayyy Danıştay... YÖK Yasası'nı, bilimin gereksinimlerine ve çağ- daş anlayışlara göre değil de, AKP anlayışını üni- versitelerde güçlendirecek girişimlere karşı mı çı- kıldı, vayyy Gürûz ve MGK savunuculan... On binlerce üniversite mensubu hükümetin YÖK Yasası'na karşı Anıtkabır'e mı yürüdü, vayyy dar- beciler, darbe çığırtkanlan... (Veya hiçbir şey olma- mış gibi köşelerinde büyük suskunluk!..) Onlara göre, türban ve dinı inanışlann devletin en tepesinde sergilenmesi, desteklenmesi, "do- ğal hak".. "Demokrasi ve insan haklan "nın bir par- çası... İmam hatip liselerinin yaygınlaşması, teşvik edil- mesi, hatta "millet istiyorsa" hele, normal lisele- rin bile yerini alması da normal bir tercih... Kız ögrencilerin başlannın örtülmesi, örtünme- ye zorlanması dinin ve kızlann istek ve inanışlan- nın gereği... Erkeklerin, mesela Meclis Başkanı'nın, evlenme şartı olarak eşinin başını örtmeye zorla- ması da normal. Dinin erkek "ruhbanlar" tarafindan "erkek hak ve hukuku" olarak yorumlanması ve bütün dini yorumlann da kadını toplumdan şu veya bu biçim- de soyutlamaya yönelmesi, onlan kişiliksizleştire- rek aynı tip giysi içine sokmak ve türbanlamak da "demokratik"... Bütün kadınlan ve toplumu, siyasal iktidann ve devletin gücünü, temsilliğinı kullanarak türbanla- ma girişimleri de "seçilmişlerin hak ve hukuku"... • • • Şimdi: Eğitimin imam hatipleştirilmesi, ögren- cilerin dinsel ağırlıklı bir eğitim ve öğrenimden ge- çirilmesi, ögrencilerin tarikat okullanna kanalize edilmesi, türbanlamanın yaygınlaştınlması "toplum mühendisliği" midir, değil midir? Eğer değilse, öyleyse bu çabalann anlamı ne- dir? Veya "toplum mühendisliği" nedir? AKP'nin üniversiteler dahil bütün eğitim sistemi üzerindeki bilinçli yeniden yapılanma nedeni ne- dir? Ezberci eğitimi günün ve ülkenin çağdaş ko- şullanna uygun, eleştirel ve özgür beyinler yarat- maya mı yöneliktir bu çabalar? Eğer eğitimle ilgili planlar toplum mühendisliği anlayışının unsurlan ise, o halde sesiniz neden hiç çıkmıyor? "Laikçiler" ile aynı safa düşeriz diye bir endişe- niz mi var yoksa? Tabii herkesin gizli açık bir hesabı vardir, AKP hü- kümetiyle.. AKP'den büyük kıyaklar bekleyen bir kısım basının, Cumhuriyet Bayramı'nda Erdo- ğan'ın "göğsümüze taş basanz.." sözlerini man- şetlere taşıdığına göre, hesaplar aslında hiç de gizli değil... obursali@cumhuriyet.com.tr. Fluoridler yüzde 50-60 etkili Dişlerinizi çürümeden koruyun tstanbul Haber Servisi - Türk Dişhekimleri Birliği Bilimsel Danışma Kurulu Başkam Prof. Dr. İnci Oktay, diş çürükleri ve dişeti hastahklannın konıyucu uygulamalarla yüzde 70 oranında azaltılabildiğini söyledi. Oktay, diş yapısını güçlendirdiği bilinen fluorid'lerin diş çürüklerini önlemede de yüzde 50-60 oranında etkili olduğunu kaydetti.Koruyucu uygulamalar sayesinde gelişmiş ülkelerde dişle ilgili sorunlann giderek azaldığmı belirten Oktay şunlan söyledi: "Dişin yapısını güçlendiren fluorid'kr, ashier nedeniyle dişten çözünen minerallerin yeniden dişin üzerine çökehnesini sağlar. Bu yolla fluoridler dişleri çürüktere karşı yüzde 50-60 oranmda koruyabflnf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear