Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2003 PERŞEMBE
SAGLIK
Kronik akciğer
hastalıgı artıyor
• ANKARA(AA)-
Tiirkiye"de ve dünyada
kronik akciğer
hastalığına
yakalananlann sayısı
giderek artıyor.
TORAKS Derneği'nden
alınan bilgiye göre,
dünyada yaklaşık 600
milyon kronik obstrüktif
akciğer hastası (KOAH)
bulunuyor ve bu
hastalığa
yakalananlardan her yıl
3 milyonu ölüyor.
Hastalık tüm dünya
ülkelennde süratle
artıyor. Türkıye'de
yaklaşık 3 milyon
KOAHTı hasta
bulunuyor. Son 30 yılda
hastalık nedeniyle
hastanelere yatınlan
hastalann sayısı 4 kat,
bu hastalıktan ölümler 5
kat arttı. HastalıkJa
mücadele için çalışan
TORAKS Derneği,
Sağhk Bakanhğı, Türk
Tabipleri Birliği ve
Türkiye Aile Hekimleri
Uzmanhk Derneği, 19
Kasım'da birlikte
çalışmaya başlayacak.
Kalp krizi
sonrası tedavi
• ORLANDO(AA)-
Novartis ılaç fırmasının
desteğiyle valsartan adlı
maddeyi içeren Diovan
ilacı kullanılarak
yapılan bir çalışmanın,
kalp krizi geçiren
hastalann hayatlarının
kurtanlması açısından
son dönemlerin en
önemli gelişmesi olduğu
açıklandı. Harvard
Üniversitesi Tıp
Fakültesi
profesörlerinden Dr.
Marc Pfeffer,
VALIANT adı verilen
çalışmanın sonuçlannı
açıklarken, valsartan
içeren Diovan adlı ilacın
her yıl ABD'de 30 bin,
Avrupa'da ıse 20 bin
ohnak üzere toplam 50
bin kişinin hayatını
kurtaracağını söyledi.
Prof. Pfeffer, "Diovan
adlı ilacın yüksek
tansiyonun yanı sıra
kalp damar hastalıldan
tedavisinde altın
standart olacağını ve
tedavinin uygulanma
stratejisini
değişrireceğini" belirtti.
Diyabette
riskler
• ANKARA(AA)-
Türkiye Dıyabet Vakfi,
2003 yıhnda diyabetteki
böbrek ve kalp damar
hastalıklanna ilişkin
risklerin araştınldığı
DEMAND programının
sonuçlannı tüm dünya
ülkeleri ile birlikte eş
zamanlı olarak yann
açıklıyor. Uluslararası
Diyabet Federasyonu
(IDF) ve Uluslararası
Nefroloji Derneği (ISN)
ile birlikte yaklaşık 40
ülkede 30 binin
üzerindeki hastada
yapılan araştırma
sonucuna göre tedavi
edilmediği takdirde
hastalık, görme
bozukluğu, körlük, kol
ve bacak kesilmeleri,
kalp ve damar
hastalıkları ve kalp
krizine dahi yol
açabiliyor.
Gezici sağhk
hizmeti
• İstanbul Haber
Servisi - Eczacıbaşı
Sağlık Hizmetleri gezici
sağlık aracıyla, sağlık
hizmetini tstanbullulann
ayağına götürüyor.
Içerisinde doktor,
hemşire ve çeşitli sağlık
ekipmanlannın
bulunduğu gezici araçta
ücretsiz kan şekeri ve
tansiyon ölçümü de
yapıhyor. Eczacıbaşı
Sağlık Hizmetleri
kampanyası kapsamında
önümüzdeki aylarda
tstanbullulann kendi
sağlıklan ile ilgili
eğitilmesi ve
hilinçlendirilmesi de
planlanıyor.
Ekonomik sıkıntı emekçileri vurdu, çoğu ek iş yapıyor ve aile içi sorun yaşıyor
SağlıkçalışanıperişanMUSTAFAÇAKIR
ANKARA-Sağlık ve Sosyal
Hizmet Emekçılen Sendikası
(SES) tarafindan ülke genelin-
de 2 bin 755 sağlık çalışanı ara-
sında yapılan araştırma. sağlık
emekçilerinin durumunu ortaya
koydu. Ankete kaülan sağhk ça-
hşanlarının yüzde 52.6'sı kira-
hk evde yaşarken yüzde 17'si
mesleği dışında ek işyapryor. Ya-
şanan ekonomik krizler sonucu
çalışanlann yüzde 38.5'i borç-
lanırken yüzde 30.7"sinin aile
içi sorunlan arttı. Sağlık çalı-
şanlannın yüzde 12.4'ü ise ai-
lesinin ekonomik desteğı ile ya-
şar hale geldi. Katılımcılann
yüzde 34.4'ü hastalanna yeteri
kadar zaman ayıramadığını vur-
guladı.
SES'in araştırmasından yan-
sıyan bazı sonuçlar şöyle:
8 milyon hasta
Herydüd
mifyon kişi
veremden
ölüyor
SAADET USLU/EYXEM ÜÇOK
İZMÎR/İSTANBUL - Dünya
nüfusunun üçte birinın enfekte
olduğu tüberküloz, her yıl 8
milyon kişinin hastalanmasına,
2 milyon kişinin de yaşammı
yitirmesine neden oluyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fükültesi Göğüs Hastalıklan
Anabilım Dah'ndan Prof.
Eyüp Sabri Uçan,
tüberkülozun Türkiye'de hâlâ
önemli bir sağlık sorunu
olduğuna dikkat çekerek,
"Tüberküloz kontrol edikbilir
bir hastalık" dedi. Prof. Uçan,
hastalıgın daha çok gelişmekte
olan ve geri kahnış ülkelerde
görüldüğünü, ölümlerin yüzde
95'inin de yine bu ülkelerde
yaşandığını belirtti. Bınlerce
yıldır bilinen tüberkülozun,
artık yüzde 90 oranında tedavi
edilebildığıne dikkat çeken
Uçan, "Bunun için 4 ilaçlı bir
rejimfc, 6 ayiık bir tedavi
gerekiyor. Ama hastanın her
doz ilacı ihmai etnıeden alması
gerekiyor. Bu çok zor. Hastalar
kendilerini iyi bissetökleri için
ilacı bırakabilivDriar" dedi.
tstanbul Üniversitesi Tıp
Fakültesi Göğüs Hastalıklan
Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr.
Zeki Kıhçarslan, tüberkülozun
çok uzun ve zahmetli tedavi
gerektirdiğini belirterek,
"Tedavi için yaklaşık 1 yıüık
düzenli bir tedavi
ve günde 10"dan
fazla ilaç içilmesi
gerekiyor. 15 gün
sonra beurtiter
kaybolduğu için
hastalann çoğu,
zahmetli tedaviye
devam ermek
istemiyorlar. Bu
nedenîe gözetim
altında tedavi
edümeteri
gerekn-" dedi.
• Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri'nin araştırmasına göre,
yaşanan ekonomik krizler sonucu sağlık çalışanlannın yüzde 38.5'i
borçlandı, yüzde 30.7'sinin aile içi sorunlan arttı. Sağlıkçıların yüzde
34.4'ü ise hastalanna yeteri kadar zaman ayıramadığını düşünüyor.
• Sağhk çahşanlannın yüzde
38.8'ikendi evinde, yüzde 52.6'sı
kirada oturuyor. Lojmanda otu-
ran çalışanlann oranı ise yüzde
7.3. Çalışanlann yüzde 96.3'üal-
dığı ücretin azhğından yakınır-
ken yüzde 2.8'i ise ücretinin ye-
terli olduğunu bildirdi.
• Sağlık çalışanlanndan yüz-
de 23.1'i ücretlerinin 500 mil-
yon-999 milyon arasında olma-
sını isterken yüzde 34.4'ü ise
ücretlerinin 1 miryar-1 milyar
499 milyon arasında olmasını
istedi. Ücretlerinin 1.5 milyar
ile 2 milyar arasında olmasını is-
teyenlerin oranı ise yüzde 8.1.
• "Neden ekiş yapcyorsunuz'1
sorusuna sağlık çalışanlannın
yüzde 12.7 si "Geçinebilmek
kinzorunhıolarak*'. yüzde 4.3'ü
"Dahaiyiyaşamak için", yüzde
6'sı "Mesleğimizinvenliğiavun-
tajı kııüanmak için", yüzde 3'ü
ise "Boş zanıanımı değerlendir-
mekiçin" yanıtını verdi.
• Sağlık çalışanlanndan yüz-
de 49'u iş yükünün fazla oldu-
ğunu belirtirken normal diyen-
lerin oranı yüzde 13, kısmen
fazla diyenlerin oranı ise yüzde
34.2 oldu.
• "Ne kadar hasta bakıyorsu-
nuz" sorusuna sağlık çalışanla-
nnın yüzde 43'ü çok, yüzde
9.7'si normal sayıda, yüzde 21.1
kısmen çok yanınnı verdi. Sağ-
lık çalışanlannın yüzde 26.2'si
ise bu soruyu yanıtsız bıraktı.
• Sağlık çalışanlannın yüzde
34.4'ü hastalanna yeteri kadar
zaman ayıramadığını belirtir-
ken yüzde 15.3'üise"Evetayı-
rabüiyorum'" yanıünı verdi.
• Ankete katılanlann yüzde
55.7'si mesleki eğitiminin ye-
tersiz olduğunu vurguladı. Sağ-
lık çalışanlannın yüzde 35.6'sı
eğitimin yeterli olduğunu belir-
tirken yüzde 8.7'si soruyu yanıt-
sız bıraktı.
• Sağlık çahşanlannın yüzde
38.5'ı ekonomik krizden sonra
borçlanırken yüzde 30.7'si eko-
Hastane borcu icralıketti
Karadeniz Teknik Ünhersitesi (KTU)
Farabi Hastanesi'nde, sağlık güvencesi
ohnadan tedavi gören lösemi hastası
Muhammet Okumuş'un amcası Adnan
Okumuş, hastaneye borcu karşıhğında 9
milyar liralık senet imzaladı. ancak senet
ödenemeyince hastane tarafindan icraya
konuldu. Adnan Okumuş, 2.5 yıl önce
Muhammet'in aniden hastalanması üzerine.
tedavi için KTÜ Farabi Hastanesi'ne
başvurduklannı belirtti. Tedavisi Yeşfl Kart
ile Farabi Hastanesi'nde sürdürülen
Muhammet Okumuş'a yardım yapmak
isteyenler Bayburt Valiliginin izniyle açüan,
Akbank Bayburt Şubesi 0044412-5 nolu
Türk nrası, 0044680-7 nolu Euro ve 0044681-
5 nolu dolar hesapüınna para vaürabihrler.
(Fotoğraf: AA)
nomik sıkmhlar nedeniyle aile
içi sorunlannın arttığını bildir-
di. Çahşanlann yüzde 12.4'üai-
lesinden destek almaya başla-
dığını dile getirirken yüzde 5.5'i
de ek iş bulduğunu belirtti.
• Sağhk çahşanlanndan yüz-
de 18.3'ü "Son 1 yüdır hangi
harcama kalemlerinden kesinti
yaptuuz" sorusuna, "Sinema-
kültür-eğlence-tatir yanıünı ver-
di. Mutfakharcamalanndanke-
sinti yapanlann oranı yüzde 2,
dışanda yemek yemekten vaz-
geçenlerin oranı yüzde 9, araç
değişikliği yapanlann oranı yüz-
de 1.5, giyimden kesinti yapan-
lann oranı yüzde 4, kitap-dergi-
gazete de kesinti yapanlann ora-
m yüzde 1.9, otomobil kullanı-
mım azaltanlann oranı yüzde 9,
çocuklann öğrenım harcamala-
nndan kesinti yapanlann oranı
ise yüzde 3 oldu.
Thalassemililer
Sanal
dünyadcm
gelençığhk
tstanbul Haber Servisi - Üç
haftada bir alınması gereken
kan, vücutta aşın biriken
demiri atmak için haftanın 5
günü deri altından 10-12 saat
verilen ilaç... Genetik bir
hastalık olan ve tedavisi
bulunmayan thalassemili
gençler, "Bu durum bizinı için
bir hastahk değiL bir yaşam
biçüni" diyorlar. Okmeydanı
Thalassemi Gençhk Grubu
üyelen, yıllardır yaşadıklan
zorluklan küçük hastalann
yaşamaması hetn de yapılması
gerekenleri anlatmak için
"www.thalassemLconr isimli
internet sitesi kurdular. Sitenin
tasanmını yapan Soydan
Eraslan. 1 yıl önce faaliyete
geçtüderini söylüyor. 7-8
arkadaşıyla bu fıkrin hayata
geçirildiğini belirten Eraslan'a
6 aylıkken tanı konmuş. 3
haftada bir kan almak zorunda
olduğunu söyleyen Eraslan,
sonraki amaçlannın
deraekleşmek olduğunu
belırtiyor.
Erkeklerin yüzde 50'sinde hormonal olarak saç dökülmesi görülüyor
Babadan kalan kötil miras
İstanbul Haber Servisi - Halk arasında kellik
olarak adlandınlan "erkek tipi saç dökülmesi"
(Androgenetik Alopesi) hem erkekleri hem de
kadınlan etkiliyor. Kelliklerin yüzde 95'ini
oluşturan Androgenetik Alopesi erkeklik
hormonunun saç dökülmesıne, genetik yatkınhk
neden oluyor.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji
Bölümü kuruculanndan Prof. Dr. Meral Bozkurt
Şaşoğtu, saç dökühnesuım nedenuıı "DHPnin
(Dihydrotestosterone) genetik olarak saç kaybına
yakm kişierin saç kökleri üzerindekinegatif etkflerT
olarak açıkladı. Şaşoğlu, erkek tıpı saç dökülmesının
kadınlarda da görüldüğünü, fakat kadınlarda östrojen
hormonu hâkimiyeti daha fazla olduğu için
erkeklere oranla daha az döküldüğünü belirtti.
Prof. Şaşoğlu, ağır diyet, beslenme bozukluğu,
demir veya çinko eksikliği, vitamin yetersizliği,
tiroit bezi fonksiyon bozukluğu, özellikle
hipotiroit (tiroit bezinin az çalışması), kemoterapı ya da
ateşli hastalıklarda ve gebelik sonrası lohusalık döneminde
de saçlarda dökühne görülebileceğini söyledi. Şaşoğlu, aynı
zamanda dış etkenler olarak sıralanan, güneş, fbn, klorlu ve
tuzlu su, sigara içimı ve stresın saç dökühnesınde kolaylaşuncı
faktörler olduğunu behrtti.
Cenler sorumlu
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim
Dalı Öğretım Üyesı Prof. Dr. Fikret Kölemen de saç
dökülmesının bırden çok nedenı olabileceğine dıkkati çekerek
"Mantar veya bakteri gibi enfeksrvona bağh saç dökülmesi
ortaya çıkabfleceği gibi strese bağh. bölgesel saç dökülmesi
de yasanabüir" dedi. Yeryüzündekı erkeklerin yüzde 50'sinde
hormona bağh saç dökülmesi görüldüğünü belirten Kölemen,
"Bu tip saç dökühnesi vüzde 30-50 oranında genetik olarak
geçiyor. Sadece babada tlegil ağabeyinde de saç dökühnesi
varsa bu oran daha da yükselebilir" diye konuştu.
Büyüyen tehlike: Hepatit C
Dr. MEHMET EKTURK
Tıp, aslında Hepatit C'nin
varlığını. adını koymamış olsa
da uzun yıllardır bihyordu. Dok-
torlarviral hepatit ya da halk ara-
sındaki ismi ile bulaşıcı sanlık
olgulannın bir kısmında sebe-
bin ne diğerine göre daha zarar-
sız görünen ve yenilen-içilen
şeylerden bulaşan Hepatit A,
ne de kan yolu ya da cinsel iliş-
ki ile insandan insana geçen He-
patit B olmadığını kanıtlamış-
lar, ama etkeni bir türlü izole
edememişlerdi. Aynca var olma-
sı gerektiğini düşündükleri o
virüse "non-A,non-B" yani "ne
A, ne B" virüsü ismini vererek
bence çok da yarancı davranma-
mışlardı.
1989 yılında kanjolu ile, ör-
neğin uyuşturucu bağımlılannın
birbirleri ile paylaştıklan şınn-
galar ile ya da diyaliz cihazla-
nndan bulaştığı bilinen virüs
izole edildi ve ismine kavuştu:
Hepatit C. Gerçi " C " de en az
"ne A, ne B" kadar sıkıcı bir
isimdi ama hiç ohnazsa biraz da-
ha somut bir havası vardı.
1999 yılında hastalık hakkın-
daki ilk istatistikler elde edilme-
ye başlandı ve toplumda 170
milyon kişinin Hepatit C virü-
sü ile enfekte olduğu görüldü.
Günümüzdeki verilere göre ise
bu sayı her yıl 3 milyon kişi ka-
dar artıyor.
Hepatit C virüsü bulaşan in-
sanlann yalnızca beşte birinin
bağışıklık sistemleri sayesinde
virüsten kurtuhnayı başardık-
lan ve çoğu vakada hastalıgın
kronik bir enfeksiyona dönü-
şüp, siroza ya da karaciğer kan-
serine neden olduğu göz önün-
de bulundurulduğunda, Hepa-
tit C'nin ne büyük bir tehdit ol-
duğu anlaşıhr diye düşünüyo-
nım. Hastalıgın tedavisi ise bu-
güne kadar hem virüsü doğru-
dan etkileyerek hem de vücudun
bağışıklık sistemini bu işgalci-
ye karşı uyararak etki eden bir
protein olan alfa-interferon ve
virüsün kendini çoğaltmasım
engelleyen ribavirin kombinas-
yonu olarak tanımlanmışh. Ne
var ki hastalann yalnızca yüz-
de 40 kadan bu tedaviye cevap
veriyorlardı.
İlaçtaki umut
Bunca kötü haberden sonra bi-
raz da iyi şeyler yazmanın za-
manı geldi aslında. Nature der-
gisınin intemetteki sitesinde ge-
çenlerde okuduğum bir haber
oldukça ümit verici. Yazılanla-
ra göre BILN-2061 adı verilen
yeni bir ılaç, virüs için çok önem-
li olan NS3 proteaz enzimini
hem maymunlarda hem de in-
sanlarda bloke etmeyi başar-
mış.
Bu enzim ohnadan korkunç
Hepatit C virüsü dişleri dökük
bir canavar misaU çaresiz kalı-
yor. 4 doz ilaç kullanan insan-
lann kanlannda virüs aktivite-
si iki gün içinde ölçülemeye-
cek seviyelere düşüyor ve ilacın
kesilmesinden ancak haftalar
sonra tekrar yükseliyor.
Bilim ve ilaç endüstrisi as-
lında Hepatit C'yi hiç küçüm-
semediğini kanıtlamış durum-
da. Boston'da, New Jersey'de,
Cambridge'de, Israil'de araştır-
macılar yeni moleküller bul-
mak için uğraş veriyorlar. Yük-
sek teknoloji ile donatıhnış la-
boratuvarlarda devasa bütçeler
ile çahşıhyor, büyük paralar har-
canıyor. Amaç tek: Etkili bir te-
davi bulmak.
Bu arada Hepatit C'nin teda-
visinde kullanılan eski ilaçla-
nn ABD'de halihazırda 20 bin
dolar kadar tuttuğunu da unut-
madan ekleyeyim. Yüksek tek-
noloji ürünüyeni yöntemler çok
daha pahalı olacaklar. Hastalık
ise özellikle Afrika'da ve Doğu
Akdeniz ülkelennde çokyaygın.
Niye mi söylüyorum bunu?
Çünkü, özellikle Afrika'da He-
patit C'nin "yoksulluk'' yani
"üaçsıdık'' ile el ele ne kadar çok
can alabıleceğini aklımdan hiç
çıkaramıyorum.
mehmeterturk!'. superonline.com
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
'Kemalât Durumlam'
Recep Tayyip Erdoğan, AKP iktidanna doğru
yelken açan birgazetedeyayımlanan demecinde,
Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra kendisi-
ni "kemâle ermiş" olarak nitelendirdi. Hangi ko-
nularda "kemalaOt durumlan" gerçekleşmiş,
geçmişte sahip olduğu düşüncelerden hangileri-
ni ne ölçüde dışsallaştırabilmiş bilinmiyor.
Ama Erdoğan'ın, çeşitli olaylar karşısında aldı-
ğı tavırlar, söylediği sözler, karşı karşıya olduğu-
muz yönetim tarzı konusunda verdiği önemli ipuç-
lan, bırakınız "kâmil" olmayı, Erdoğan'ın ancak az
gelişmiş bir ülke liderliği ve "demagoji" konusun-
da hızla yol almakta olduğunun göstergeleri ola-
rak kabul edilebilir.
• • •
Çok gerilere giderek bir arşiv taraması yapacak
değilim, son olaylarla ilgili birkaç örnekle yetine-
ceğim:
• Başbakan, Türk Tabibleri Birliği'nin hükümet-
ten gereken ilgiyi göremeyince başlattığı doktor-
ların bir günlük iş bırakma eylemine veryansın et-
ti. Hem de en kabasından ve belden aşağı vura-
rak... Dertleri varsa Sağlık Bakanı orada duruyor,
ona iletsinler, dedi. Oysa TTB, Sağlık Bakanlığı ile
yaptığı görüşmelerden birsonuç alamamıştı.. Er-
doğan, işi bırakan doktorlann muayenehane sa-
hipleri olduklannı ileri sürerek, sağlık sektöründe-
ki sorunlan iyice küçümsedi. Ya bilinçli, ya sorun-
lardan habersiz...
• Erdoğan, Kamu Yönetimi Temel Kanunu
taslağına yöneltilen eleştirilere de veryansın etti.
Nedir bu kızgınlık? Yasayı hazırlatan, toplumun
önüne koyan sen, amatasiak çeşitli açılardan tar-
tışılınca ve ayrık fikirler ortaya çıkınca kızan da
sen... Bırakın enine boyuna tartışma olsun. Her-
kes eteğindeki taşlan döksün... Nitekim bir dizi
haklı uzman eleştirisi eksiklikleri ve yasanın ru-
hunda gizli AKP'ce anlayışlan sergiledi. Türkiye'nin
uzun süredir ihtiyacı olduğu ve yönetimde radikal
değişiklikleri öneren böyle bir yasa her açıdan ve
her kesimce tartışılmayacaksa, başka ne tartışıla-
cak?
• Erdoğan, Orman Yasa Tasansı, özellikle 2B'lik
ormanlar konusunda AKP dışındaki bütün toplum
kesimlerinden ayyuka çıkan eleştirilere de çok si-
nirienmişti...
• • •
Erdoğan bekliyor ki, toplumun önüne koyduğu
yasataslaklan övgü alsın... Ortalık, "Bravo Recep
Tayyip!" nidalanyla inlesin...
Toplumun AKP'nin eylemlerine itirazlaryapaca-
ğı, yasalannı ve uygulamalannı eleştireceği, demok-
ratik hak ve özgürlüklerini savunacağı; sokaklar-
da yürüyeceği; iş, aş ve ücret talep edeceği.. açık.
Farklı görüşler ileri sürülecek, yasa taslaklan ge-
rektiğinde yerden yere vurulacak...
Erdoğan'da demokrasiye tahammül az.
Eleştiriler karşısında tam siper savunmaya ge-
çiyor ve partisi dışında herkese veryansın ediyor.
Oysa açık tartışmalar sonucu oluşacak toplum-
sal/ortak aklın kendisine yol göstereceğini, bu or-
tak akıldan yararianabileceğini görmüyor. "Kema-
lât durumlan" ancak böyle ortaya çıkabilir!
Erdoğan'ın buna ihtiyacı var mı?
Sanınm yok... Tutumundan öyle anlaşılıyor.
Yoksa o her şeyi en iyi bilen mi?
Sanınm evet, zaten parti içinde de eleştirilere as-
la sıcak bakmadığı biliniyor.
Erdoğan'ın, akla, uygar düşünceye, gelişmiş
kültüre, mantık ve iknaya değil; en ait kültüre, en
eğitimsize yönelik "karıverıane ağzı" demagoji ve
polemikleri, ilan ettiği kendi "kemalât durumla-
n "nın niteliği ve değeri konusunda yeterince bir fi-
kirveriyor...
Bu yolla bir yere varması zor...
obursalifa cumhurryet.com.tr
"Amerikanca HAYATIMIZA Türkçe ALTYAZILAR"
ERDİNÇ UTKU'DAN AFORİZMALAR, SEÇME SÖZLER,
Deniz Som un 'Vazıyef
köşesınde "Yüksek Yerılim
Hattı" nda seçme sözler
yazdığından berı tıryakıliğe
dönuşen bir alışkanlıkla Erdınç
Utku'yu ızhyorum. her tümce
birkaç sanıyelık zekâ şımşeğı
çaktırıyor llhan Selçuk
Evet, hayat seruvenlerınden
ımbıkten geçercesıne
damıtılmış damlalar bunlar.
Şımşek gibi çakıp bir anda
karanlığı aydınlatıyorlar.
Haluk Şahin
"Alenen" gülüyor gülunecek
halimıze .. Ali Kırca
"Amerikanca
HAYATIMIZA Türkçe
ALTYAZILAR"!
kitapçınızdart ısrarla
isteyin
Çınar Yayınları
Tel:0-212-5287140(pbx)
Fax:0-212-5287143
Bence Erdinç Utku çağımızın
en önemli hıcıv yazan.
Zeynel Lüle
Çok bılmmeyenlı yaşamlanmızı.
küçük küçük ama çok
düşündürucu ve çarpıcı mizah
satırlarına konu ediyor.
Fikret Aydemir
Zeka arayanlara Erdinç
Utku'nun kitabından seçmeler
Zeynep Göğüş
Erdinç Utku sözcüklerle
karikatür yapıyor. iyi de yapıyor.
Deniz Som
Eko (Soft) Turizmin
Türkiye'deki En Güzel Örneği
öngenCOUNTRY HOTEL
www.ongencountr\'.coın
Yeşilyurt Köyû, KüçükkujTi/ÇA.NAKK4LE
Tel: 0 286 - 752 24 34-35 Faks: 0 286 752 24 36