Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEIS
A.Gül Duyup GiİPdüğünü
Anlamıyor mu Yoksa?...
AKP ilk lükümet olduğunds, önce o makamda
yani Dışişieri Bakanı koltuğun» da, ismiyle müsem-
ma olmayıo, yakışıksız sözler ecden Yaşar Yakjş var-
dı. Garip sözler söyler, örneğim,
- Savaş uzamasın, daha fa_zla Amerikan askeri
şehıt olmasın diye kuzey cepMesini açacağız, der-
di.
Sonra yerine, kendi ilk yeri EKaşbakanlık koltuğu-
nu asıl iiderine bırakmış olan Abdullah Gül Dışiş-
ieri Bakanı oldu.
Onun da, birçok konuda söyledikleri Yakış'ı arat-
mıyor.
önce ilerleme raporunu "gstyet objektif" buldu-
ğunu söyledi. Hani şu Türkleri TI çoğunluğunun ka-
nlannı dövdüğünü söyleyen, üerleme raporunu...
ŞimdiSayınGülRoma'daki ABTroykasıToplan-
tısı'na giderken uçakta verdigi demeçte, ilerleme
raporunda bir eksiklik bulduğunu da ileri sürüyor.
Vediyorki,
- Raporda başörtüsü konu^undaki eksikliğin ıs-
ka geçilmiş olması talihsizliktir-.
•••
Yani Türkiye'nin Dışişieri Bakatnı, AB'nin Türkiye'de-
ki türban uygulamasından vazgeçılmesi için ülke-
mize baskı yapmasını istiyor.
VeTürkiye'yi eşinin açtoğı türtaan davasında, AİHM
karşısındabu Gül'ün yönetimindeki bakanlık savu-
nacaktır.
Ört ki ölem!
Neyse, işin bu yönünü bıralohm bir yana.
Ama acabaTürkiye'nin Dışişieri Bakanı, AB üye-
si ülkelerin bırbirJeri ardına, türtoan konusunda, Tür-
kiye'de var olan ve kendilerinin karşı çıktıklan uy-
gulamalann benzerini yasalaştı.Tmaya başladıklann-
dan habersiz mi?
AKP kamuoyunda, bütiin Avrupa'da türbanı ka-
musal alana sokmamakta direnen tek cumhurbaş-
kanının Ahmet Necdet Sezer olduğu izlenimini
yaratmak istiyor.
Ama gerçek öyle değil.
önce Fransa Cumhurbaşkajnı Jacques Chirac,
ardından da Almanya Cumhurbaşkanı Johannes
Rau aynı davranışı benimseyip, türbanın kamusal
alanda yeri olmadığını belirten açıklamalaryaptılar.
Fransa'da iktidardan sonra» muhalefetteki sos-
yalist parti de, türban konusunda bir yasa önerisı
hazıriığı içinde.
Bu ülkede türban uygularrtasında (ama yalnız
onda değil. okullardaki bütün dinsel simgeler ko-
nusunda) konsensüs sağlanıyor.
• • •
öte yandan medya ve AKP Türkiye'nin AB üye-
liği ve müzakere tarihi konusurıda, kamuoyumuza
boş umutlar aşılama çabasını sürdürüyorlar.
Once Schröder'in açıklanrvalan geldı, ardından
da, Blair'in umut pompalayan sözleri. Tann bilirya,
Roma dönüşünde, Abdullah Gül de, iyimser demeç-
ler verecek.
Ben genelde, "al çocuktan haberi" deyişi doğ-
rultusunda, AB'nin genişiemeden sorumlu komise-
ri, Verheugen'e kulak veriyor v e "al Verfıeugen 'den
haberi" diyorum.
Bakınız Gül Roma'da iken, arkadaşımız Ntlgün
Cerrahoğtu'yla, Italyan başkentinde birsöyteşi ya-
pan Veurheugen, ne diyor:
- Siz öncetüm koşullan yerine getirin, sonra üye-
liğiniz Avrupa ülkeleri kamuoyunda tartışılacak.
Dünkü Cumhuriyet'in 10. sayfasındayayımlanan
söyleşide Verheugen, böyle bir davranışın "Türki-
ye'dekireformlan baltalamamasıgerektiğini" de söy-
lüyor.
Bilindiği gibi, Almanya'da Hınstiyan Demokrat-
lar, Türkiye'nin üyeliği konusunu halkoyiamasına gö-
tüımek istiyortar.
Verheugen böyle bir davranışın, Türkiye'nin re-
form çabalannı zedeleyeceğini düşünüyor.
Yani komiserim diyor ki,
- Biz kamuoyumuz istemezse, sizi alamayız, ama
bizimkiler de, bu isteksizliği çok açığa vuımasınlar
ki, istediğimizi, size yaptırabilelim.
NilgünCerrahoğlu'nun, "Bu nasıl eşit davranma"
sorusuna da yanıt vermiyor Verheugen.
Kıbns'ta çözüm yolunda ilerlemeler olacağını bir
kez daha Roma'da açıklayan, Abdullah Gül de Herr
Günther'in,
- Kıbns'ta çözüm olmazsa tarih olmaz, ama bu
çözüm olursa tarih veririz anlamını datasımıyor, yol-
lu açıklamasını da tam kavramamış görünüyor.
Bütün bunlar, "Sayın Abdullah Gül görüp işittik-
lerini tam olarak anlamıyor mu, yoksa anlıyor da
bhn dolduruşa mı getirmek istiyor" sorusunu hak-
lı olarak sormamıza neden oluyor.
Ben AKP'lilerin birikimsiz ve donanımsız olma-
lanna rağmen, hiç de akılsız olmayıp, tam tersine
cin gibi olduklannı düşünüyorum.
Takıyyenin üstatlan, bunun kefere versiyonunu an-
lamayacak kadar saf olabilirler mi ki?
Türkiye Cazeteciler Cemiyeti
w
Yayın yasağı
anayasaya aykırı'
Istanbul Haber Ser-
\isi - "SporMüsabaka-
larmda Şiddet ve Dü-
zensiz&ğin Onlenmesi-
ne Dair Kanun Tasan-
a"run basınla ilgili bö-
hîmlerinin hukukun ge-
nel ilkelerine ve ana-
yasaya aykın olduğu
belirtildi.
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nden (TGC)
yapılan açıklamada,
spor karşılaşmalannda
yaşanan şiddet olayla-
nnın tırmanmakta ol-
duğu, ancak bu duru-
mun basının kısıtlan-
masına neden olama-
yacağı belirtildi.
Açıklamada özetle şu
ifadelere yerverildi:
"Tahrik edici, aşağı-
layıcı ve şiddeti özendi-
ren yayınlar bugün de
TCK'de suç sayıhnak-
tadır. Ayncaözelradyo
ve televizyonlarla ilgili
yasa da yaym ilkelerinin
Maliniutfğındedir.Tas-
lağın yorurna açık ol-
masınedeniylespor ha-
berierinin yayınını da
engelleyecek niteükte
yeni sınırlandırmalar
getirilnıesi kabul edile-
mez."Yayın yasağının
hangi koşullarda ko-
nulabileceğinin ana-
yasada belirlendiğinin
belirtildiği açıklama-
da, taslaktaki "yayın
yasağuu" düzenleyen
maddenin anayasaya
aykm olduğuna da de-'
ğinildi.
Akbulut, Kamu Yönetimi Tasansı'yla Türkiye'nin kendi çadınnda yaşayan ilkel topluma döneceğini vurguladı
AKP sanata darbe vuracakIŞIK KANSU
ANKARA-AKP'nin Kamu Yöne-
timi Temel Kanunu Tasansı, kültür ve
sanat alanına da daıbe vuruyor. Eski
Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardım-
cısı Hasan Hüseyin Akbulut tasany-
la kültür ve sanatin yurttaşlara sunu-
lacak bir görev olmaktan çıktiğını be-
lırterek. "Kültür sanat alannun tü-
müyle yerel yönetimlere ve özel sek-
töre bırakümasL, ulusal ve evrensel
kültûre yönehniş olan Türkiye'yi ken-
di çadınndayaşayan bir ilkeltopluma
donüştürür" dedi.
Tasan ile "KüKürveTurizmBakan-
hğı taşra teşküannın görev ve yetkile-
ri, ulusal nrtelik taşımayan kütüpha-
ne ve müzeler ile halk kütüphaneleri,
kültür merkezleri bina, araç, gereç,
taşınır ve taşınmaz nıallaru alacak ve
borçlan, bütçe ödenelderi ve kadrola-
• Eski Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hasan Hüseyin Akbulut, tasanyla kültür ve
sanatin yurttaşlara sunulacak bir görev olmaktan çıktiğını belirterek, sanat alamnın
tümüyle yerel yönetimlere ve özel sektöre bırakılmasının. ulusal ve evrensel kültüre
yönelmiş olan Türkiye'yi geri götüreceğini ifade etti.
n ile birlikte olmak üzere personeti
belediye sınırlan içinde belediyelere,
belediye sınırlan dîşında il özel idare-
lerine, ören yerleri ise il özelidareleri-
ne" devTediliyor.
Hasan Hüseyin Akbulut, tasannın
Kültür Bakanlığı' nın Turizm Bakan-
lığı ile birleştirilerek, bir anlamda tas-
fiye edildigi bir süreçte getirilmesi-
nin çok anlamlı olduğunu dile getir-
di. Tasannın 7. maddesinde merkezi
idare tarafindan yürütülecek görev ve
hizmetler arasında kültür ve sanatin
sayılmamasına dikkat çeken Akbulut.
"Kültûrve sanat böyleukleyurttaşla-
nımza sunulacak bir kamu görevi ol-
maktan çıkanhyor" diye konuştu.
Akbulut'un tasanyla ilgili değerlen-
dirmeleri şöyle:
- Kültür ve sanat çağdaş dünyada
devletin bir kamu görevi olarak algı-
ladığı bir alandır. Insanlığın gelişme-
si tamamen kültürel değişme ve ge-
lişmeyle eş anlamlıdır. Kültürel geliş-
me olmadan insanlığın çağdaş uygar-
lıkta yerini alması da söz konusu de-
ğildir. Daha özlü bir ifadeyle biz in-
sanı kültür yaratan bir varlık olarak
tanımlıyoruz. Bu denli önemli bir ala-
nı kamunun kendisıne görev olarak ta-
nrmlamaması düşünülemez.
- Cumhuriyetimizin kuruluşu, ye-
rel kültürü aşarak ulusal kültürün olu-
şumu, son noktada ise bu alanda ulus-
lararası açılımı ve e\Tensel kültüre
katılımı hedefine dönüktür. Bugün
çağdaş dünyada kendimize yer bula-
biliyorsak, bu konuda iddialanmız
var ise, ulaştığımız ve daha da yük-
selmemiz gereken bu hedef sayesin-
dedir. Bu alaru tümüyle yerel yöne-
timlere ve özel sektöre bırakmak kor-
kanm ki. bizi tersine bir sürece soka-
caktır. Ulusal ve evrensel kültürden
geri dönerek yerel kültüre mahkûm ol-
mak, Türkiye'yi bir dünya ülkesi ol-
maktan alıkoyacak ve kendi çadınn-
da yaşayan bir ilkel topluma dönüş-
türecektir.
- Cumhuriyetimizin kuruluşuyla
büyük ölçüde ilerleme kaydettiğimiz
bu alanın geliştirilmesi ve yine Cum-
huriyet ile kurulan çağdaş sanat ku-
rumlanmız, senfoni orkestralanmız,
devlet opera balemiz ve devlet tiyat-
romuz, kütüphanelerimiz, müzeleri-
mizin Türkiye ölçeğinde yaygınlaş-
tınlması beklenirken bu kurumlanmı-
zın merkezi yönetimin sorumluluk
alanından çıkması onlann daha da sa-
hipsiz kalmalanna yol açacakhr.
Akbulut, tasannın içindeki kimi ifa-
delerin ilk duyuşta güzel tınladığına
vurgu yaparak, "Ancak, o güzel ünla-
manın yanına Türkiye'nin gerçelderi,
insan unsuru ve çok da poütize olabi-
len yerel unsurlarve yönetimler konu-
lunca, geririlmek istenen yeni modetin
nasıl kötü kuflanılabueceğini de ckldi
olarak irdelemek gerekir'" dedi.
Tüzmen
CHP'lüeri
'dışartya*
dovetetti
• TBMMlzmitSu
Projesi ve Yuvacık
Barajı Araştırma
Komisyonu
raporunun
görüşmeleri
tartışmah geçti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Izmit Su
Projesi ve Yuvacık Barajı
Araştırma Komisyonu ra-
porunun görüşmeleri tartış-
malı geçti. Devlet Bakanı
KürşatTüzmen, açıklama-
lanna tepkı gösteren CHP'li
milletvekiUerine, "Konuşa-
cak bir şeyiniz varsa getuı
buradan konuşun. Yoksasi-
zinle dışanda görüşeum"
dedi.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda, dün Izmıt Su Proje-
si ve Yuvacık Barajı Araş-
tırma Komisyonu'nun ra-
poru görüşüldü. Rapordaki
iddialann doğru olmadığı-
nı söyleyen CHP'li Sefe Sr-
men, 15 yıl sonunda Hazi-
ne tarafindan ödenecek pa-
ranın 2.3 milyar dolar oldu-
ğunu belirterek barajın ya-
pılması için daha düşük tek-
lifler olduğu iddiasını ya-
lanladı.Tüzmen'in konuş-
ması sırasında ise sık sık
CHP sıralanndan tepki gel-
di. Tüzmen, bunun üzerine
CHPTılere, "Konuşacakbir
şeyiniz varsa gefin burada
konuşun. yoksa sizinle dışa-
nda konuşalım" dedi.
CHPTiler, "Özürdfle, yok-
sa dışan çık" diyerek tepki
gösterdi. CHP'liler, görüş-
melerin tamamlanmasının
ardından hükümet sıralan-
na yönelen Tüzmen'i dışa-
nya davet etti.
IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Prof. Akçamete, imam hatiplere katsayı ayncalığını eleştirdi
6
KaBleyi göz ardı etmeyin'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-İmam hatip okullannı özendir-
mek için meslek liselerine üniver-
site sınavında katsayı eşitliği geti-
ren tasannın TBMM Millli Eğitim
Alt Komısyonu'nda görüşülmesi-
ne başlandı. Tasannın yasalaşma-
sıru isteyen AKP'lilerin görüşleri-
ne karşı, Ankara Üniversitesi Eği-
tim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. GönülAkçamete tasandaki kat-
sayılann hiçbir "binmsel \e man-
ûktemelibulunmadığınr söyledi.
CHP'nin üye vermediği alt ko-
misyon, ilk toplantısuıı AKP mil-
letveldlleri, bazı dernek temsilcile-
ri ve öğrerim üyelerinin katılımıy-
la dün yaptı. Eğitimciler Birliği
Sendikası. bazı meslek lisesi mü-
dürlen ve AKP milletvekillerinin
görüşlerine komisyonda Prof. Dr.
Akçamete karşı çıktı. Akçamete
tasanya şu eleştirileri yöneltti:
- Eşitlik istiyorsak temel alanda
öğrenci donanımlı olmalı. Katsayı
desteği olmasına karşm meslek
yüksek okullannın birçoğu kon-
tenjanını dolduramıyor. Bu okullar-
daki başan oranı da çok düşük,
yüzde 40-50 arasında.
- Meslek hselerinın önü kapalı di-
yorsunuz, nerelere gıdemiyorlar,
benim bilmedığim bir şey mi var?
Yani "bir meslek lisesi mezumı np
fakültesine gitsin, meslek ttsesinde
gördüğü pahah eğitim de bir kena-
ra anlsın" diyorsunuz. .\ncak ala-
cağınız kararlarda kaliteyi de göz
ardı etmeyin.
DIŞİŞLERİ BAKANI'NDAN YİNE ÇARK:
AB büyük, türban
küçük mesele
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Dışişieri Bakanı Âb-
dullah Gül, türban konusun-
da Roma yolunda farklı, An-
kara'da farklı konuştu. AB
Troykası toplantısı için Ro-
ma'ya giderken özel uçağın-
da köşe yazarlanna türban so-
rununa ilerleme
Raporu'nda yer
vermediği için
AB'yi eleştirdiğini
anlatan Gül, An-
kara dönüşünde
"AB büyük, türban
küçükmesete" de-
di. Dışişieri Baka-
nı Gül, CNN
Türk'te Manşet programına
yaptığı açıklamada türban ko-
nusunda yine çark etti. Ba-
kan Gül, kendisine yönelti-
len "AKP'nin önceligi nedir?
AB mi, türban nu, YÖK mü?"
sorusuna, "Bir tarafta tarihi
bir olayvar, diğerieri küçük kü-
çük olaylar var. Mukayese bi-
le edflemez. AB büyük bir me-
AbdullahGül
sele" yanıtını verdi. Gül, tür-
ban konusuna ilerleme Rapo-
ru'nda yer verilmemesini eleş-
tirdiğinin anımsatılması üze-
rine de şunlan söyledi:
"Bana soruhınca böyle bir
soru ben görmemezlikten mi
gelecektim? Böyle bir sorun
da var Türldye'de,gör-
memişler, dedim. Av-
rupa'da,üniversiteler-
de \a da bizim tarüş-
bğmuz yerlerde böyle
bir sorun yok. Fran-
sa'nın hangi ünhersi-
tesinde böyle bir yasak
var."
Dışişieri Bakanı
Abdullah Gül, eşinin Avrupa
İnsan Haklan Mahkemesi'nde
Türkiye aleyhine türban ne-
deniyle açtığı davanın anım-
satılması ve bu davanın sürüp
sürmeyeceğinin sorulması
üzerine de "Bilmiyorum,ona
deginmek istemiyorum. Her-
kesinbireyselhakkı*
1
demek-
le yetindi.
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ HALUK KOÇ
'Gül'ün sözleri aczin
ifadesidir'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Dışişieri Bakanı Abdul-
lah Gül'ün AB tlerleme Rapo-
ru'nda Türkiye'deki türban ya-
sağının eleştirilmemesine, "AB
fotoğraf çekmiş ama bu eksik
bir fotoğraf diye sitem etme-
si CHP'nin tepİdsine yol açtı.
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Eşref Er-
dem, Gül'ün tavnnı kı-
narken "Cumhuri-
>etten rövanş abna an-
la>ış içindeler" dedi.
CHP Grup Başkanve-
kilı HalukKoç, Gül'ün
sözlerinin "aczifadesi
olduğunu, ülkeyi dışarda şikâ-
yet etme anlavışını sürdürdük-
lerini" söyledi.
CHP Genel Başkan Yardım-
cısı Erdem, dün Merkez Yöne-
tim Kurulu (MYK) adına yap-
üğı açıklamada, türban konusun-
da Türkiye'yi dışanya şikâyet
eden Gül'ün tavnnı yadırgadık-
lannı söyledi. Bu konuyu Tür-
kiye'nin kendisinin çözmesi ge-
rektiğini, dışanya ithal edile-
meyeceğini anlatan Erdem, şöy-
le konuştu: "Bazı kesünler hâ-
lâ demokratik laik hukuk dev-
leti anlayışını hazmedememiş
görünüyor. CumhuriyerJe he-
saplaşma, rövanş alma anlayişı
içindeler. Bu girisimler, sistem-
den, demokratik yapıdan toğia
sökme gHTşjmleridir."
CHP Grup Başkan-
vekili Haluk Koç dün
düzenlediği basın top-
lantısında, "Ülkesinişj-
kâyet etmek bir dışişie-
ri bakanının takınaca-
ğı tavu~ mıdır? Açıkla-
ma, bu siyasi hareketin
kendi çıkarlannıülke çıkarlan-
nm önündegördüğününbir gös-
tergesL Ürkütücü bir getişme"
dedi. Koç, AKP'lilere "Efelen-
mesnüer,pişkinliktaslamasınlar.
Baükişadamlarmın hefikopter-
lerine binerek de bu gerçekler-
den kaçamazlar. Türkiye,
AKP'ye rağmen onlann özle-
dikleri bir Ortadoğu ülkesi ha-
Bne getaıeyecektir" diye tepki
gösterdi.
AKP'lilere seminer
AhlakıABD'li
upnandan
öğrendüer
BARIŞDOSTER
ABD'de hükümete bağlı
yönetim etiği bürosunda
danışman olarak çalışan
DavidJ.Apoi,
AKP'lilere "siyasi etik"
dersı verdi. Başbakan
Recep Ta\ytp Erdoğan
başta olmak üzere,
yolsuzluk sanığı çok
sayıda ismi TBMM'ye
taşıyan ve seçimlerden David J. Apol
önce dokunulmazlıklann kaldınlması yönünde
verdiği sözü tutmayan AKP'nin, ahlak
konusunda, yabancı bir uzmandan ders alması
dikkat çekerken Apol, her ülkenin yapısının,
kültürünün, sorunlannın ve çözümlerinin farklı
olduğunu söyledi. AKP Istanbul tl Merkezi'nde
geçen cuma sabahı il yöneticılerine, akşam ise
Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler Okulu
öğrencilerine "etik" semineri veren Apol'u
dinleyen AKP'lilerin, dış politika ve ekonomiden
sonra, siyasal ahlak konusunda da bir ABD'li
bürokrattan ders almayı tercıh etmeleri,
Türkiye'de, temiz siyasetin geleceği adına dikkat
çekiciydi. Üstelik. her firsatta "muhafazakâr"
olduğunu söyleyen bir partinin, pek çok konu
gibi, ahlakı da yabancılardan dinlemesi,
Türkiye'nin ahlaki açıdan getirildığı nokta adına
da kaygı vericiydi. Beyaz Saray ve Ulusal
Güvenlik Konseyi üyeleri için etik eğitimleri
planlayıp yürüten. özellikle de, çıkar çahşmalan,
finansal ifşaatlar, hediyeler ve kamu göre\i
sonrası ilişkiler hakkında çalışan Apol, ABD'yi
yönetenlerin, kak"ı bombalamalannı, hangi
insani ve siyasi ahlak anlayışına sığdırdıklannı ise
açıklamadı. Siyasal ahlak konusunda, sicili
tartışmah olan ve özellikle Irak'ı işgal ettikten
sonra çok sert biçimde eleştirilen ülkesindeki
çalışmalan anlatmakla yetınen Apol, Türkiye'nin
sorunlanna, Türkiye'nin çözüm bulabileceğini
vurguladı.
Komisyon Baskanvekili Öymen:
tlerleme değil
getileme raporu
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)- AB Ge-
nel Sekreterliği yetkili-
leri TBMM AB Uyum
Komisyonu'na "ilerle-
me raporu" hakkında
bilgi \erirken; Komis-
yon Baskanvekili Onur
Öymen, "Bu, ilerleme
değil, gerüeme raporu.
Türki\«'yiaşağılar»anbu
raporu kabul
edemejiz" de-
di. Toplantida
önce AB Ge-
nel Sekreter-
liği yetkilile-
ri milletvekil-
lerine rapor
hakkında bil-
gi verdi. Ko-
mısyonBaş-
kanveküı,
CHP'li Onur Öymen ra-
porun Türkiye'ye yöne-
hk hakaretler içermesi-
ne karşın, hükümetin ge-
rekli tepkiyi gösterme-
diğinı söyledi. Oymen,
"Türkiye'de kadınlann
yüzde SO'sinin eşlerin-
den da>akyediği, işken-
ce yapanlann devlet ta-
rafmdan korunduğu,
doktorlara baskıyapıla-
rak işkence \
<
apıhnastna
ilişküi raporlar hazırla-
ükhğıveRumOrtodoks
Pafriği'ninekümenliksı-
fatmın tanmmadığı gibi
pek çok konu yer alryor.
Bunu, yol haritası, diye
sineyeçekemeyiz" dedi.
Öymen, "Türkmffletini
aşağıiayanbu raporu ka-
bul edecekbir
tekTürkinsa-
nı var
diye sordu.
Kıbns konu-
sunun da ra-
porda yer al-
dığuıa dikkat
çeken Oymen,
"AB çevrele-
rinde Türk
hukümeti ile il-
gili şu iddia yer alryor
KİMTSkonusunuraporu-
nuza yazın ki biz de ta-
viz verelinı. Bunu hiçbir
Türk hükümetinin ya-
pacağuu zannetmiyo-
rum" açıklamasını yap-
tı. Söz alan diğer üyeler
de rapora tepki gösterdi.
Raporun Türkçe çeviri-
si de eleştirildi.