10 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 3 KASIM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA J\_ U l_j J. U I \ kultur@cumhuriyet.com.tr 15 İİUYCARLIKLARIN İZİNDE... OKTAY EKİNCt Fırat Vadisi'nin yamaçlannda, doğaya ve kültüre sevdalı bir dünya yaratmışlar... 'Eğinliler'leKemaliye'deUtanarak gittim, hayranlıkla ay- nldım... "Utanmamın" nedenı, bunca yıldır Kemaliyelilerin (ya da Eğin- lilerin) içten yakınlığına ancak şım- di "mernaba" diyebılmışolmam... Üstelık bu aflfedilmez gecıkmeme rağmen kıbar ve olgun olduklann- dan; "Nerelerdesiniz" demediler; "Ne iyi ettiniz..." dedıler. Zaten, tanıdığım ilk Kemaliyeli olan Faruk'un soyadı da "Olgu- nöz"dü... tstanbul'da Fatıh'te ayıu binada oturduğumuz ev sahıbımızin oğlu ve Akşemsettin Ilkokulu'nda da aynı sırayı paylaştığımız arkada- şım... Dünya tatlısı babası, Kemali- yelilenn çoğu gibi, Osmanh'dan kalma "kasaplık" mesleğını yufka yüreğıyle sürdürenlerdendı.. Eskişehir Valisi'yken kültürel değerlere olan ilgisi nedeniyle tanı- dığımız AIi Fuat Güven de Kema- liyeli... Ardından Bursa'da \e şim- di de Uşak'ta, valılığinın olanakla- ruu tarihsel mırasın kurtanlmasına adıyor... Benzer şekilde Edirne'nin kültü- rel değerlerine sahıp çıkan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Os- man Inci de "Eğinliyim" derken gözlerinın içi gülüyor... ÇEKÜL'ün Anadolu'dakı etkinliklerine gider- ken eğer otobüste Kadriye Ünal ya da Hilmi Balioğlu gibi coşkulu "Kemaliyeli gönüllüler" de varsa yaşadınız demektir... Yol uzadıkça bohçalanndan çıkan çeşit çeşıt "Eğin çörekleri"yle sızı asla aç bı- rakmazlar... Beş belde den birlndeytz Işte böylesı duyarlı ve gönlü zen- gin tanıdıklann "sevgili memleket- lerine" nihayet 17 Ekım 2003 gü- nü gidebıldim. Elazığ'dan yola çıkıp Arap- gir'den sonra Fırat Vadısi'ni "yu- kardan" gördüğümüzde ıssızlığın ve suyun büyüsü de başlıyor... Der- ken, kıvnla kıvnla kıyıya inıp vali Recep Yazıcıoğlu'nun adı venlen "Başpınar Köprüsü"nden sonra yenıden dağlara sardığımızda, "iş- te" dıyor Metin Sözen o ünlü par- mağını uzatarak; "Kemaliye ora- da ve yine yalnız..." Artık, Ösmanlı'nın; "Belde-i SUYUN VE DAĞLARIN BAĞRTNDAKİ USTALIK - Kent içindeki derelerini bUe kaynağın- dan Fırat'a kadar tertenıiz ulaştıran Kemaliye (solda)... Canik Sokak'taki "Akınlar" evi. en kü- çük yapıda bile ahşap mimarideki yöresel zerafeti simgeliyor (sağda, üstte). Eğinli Mehmet Us- ta (Dümdüz), gençliğinde duvarlarını ördüğü evlerin önünde "başı dik" ve gururlu (altta)... hamse-i mutahara"sından (en te- miz seçılmiş beş belde) birindeyiz... Buralılardan olmak, öylesine önem- lı bir ayncalık kı; Koca Ragıp Pa- şa, her sorduğıınu bılen bir öğrenci- sine "iltifat" olarakdemiş ki; "Ol- mayasın beş beldeden birinden; Darende'den, Divriği'den, Arap- gir'den, Eğin'den, Gürün'den..." Bize eşlık eden Bekir Sözen de ıki- de bir "Darendeli" olduğunu belli ki bu nedenle söylüyor... Nitekim, o Eğınlüerın torunlan da kentlennı "tertemiz" kılmaklaye- tinmiyorlar; aynı özenin yaşama kültürünü kanıtlayan "geleneksel evlerini" de gözlen gibi koruyor- lar... Üstelik, bugüne dek ne "sit" ka- ran alınmış ne de tarihi evlerin ço- ğunda "tescil" kaydı var... Kente ve doğasına da yaşam ve- ren su kaynaklanndan Kadıgö- lü'ndeki Orta Cami'nin onanmın- da çalışmış 75 yaşındakı Mehmet Usta'yla konuşuyoruz... Aynı so- kaktakı 50 yıl önce ördüğü bir bah- çe duvannın önünde resmıni çeker- ken "Bir 50 yıl daha yıkümaz" di- yor ve eklıyor; "L stam Sandıkba- ğı'dan Ahmet Usta'ydı; O'nun ev- leri de duruyor..." Gündemlerl 'koruma'... Özelhkle ÇEKÜL'ün "7 Bölge, 7 Kenfınden biri olduktan sonra Ke- maliye'nin tüm gündemini artık "koruma projeleri" oluşturuyor... Örneğin, eskı ortaokul binası Kaymakamlıkça restore edilmiş ve "Atatürk Kültür Evi" olmuş. Ha- lı şirketının kullandığı eskı Ermeni Kilisesi onanlmış ve yerel müzik çalışmalannın da yapıldığı "Eğin Müzesi" kurulmuş... Yakın geçmişte yangın geçıren ta- rihı çarşının yeniden canlandınlma- sında öncü uygulamalardan birini de eski bir dükkânı "temsilcilik merkezi" yapan ÇEKÜL gerçek- leştirmiş... Kentiyle gurur duyan Mualla Poyraz, tarihi aile evlerini, onanmına da katılarak "çevre ve kültür evi" yapılmak üzere Kema- liye'ye armağan etmiş... Belediye Başkanı Mustafa De- mir de cadde ve sokaklan beton de- ğil, "taş parke" yapmayı sürdürü- yor... tstiklal tlkokulu'nda el sa- natlan kurslan ve yaz okullan; tari- hi Medrese Binası1 nda araştırma raerkezi; eskı hamamm ve değir- menlerin restorasyonu; kent mey- danındakı "aykın" binalarda tari- hi dokuya uyumlu cephe düzenle- melen ıse sıradakı projelerden bazı- lan... KEMAV'ı bekllyorlar O gece, Kihse'dekı "Mûzik Ge- cesi"ne katıldık.. Dernek başkanı ve belediye zabıta memuru Şevket Gültekin ile her biri değişik daire- lerde memur olan arkadaşlanndan Eğin türkülennı dinlerken Kayma- kam Mustafa Eldivan dedi kı: "Ar- tık en büyük özlem, buraya da turiarın düzenlenmesi ve bu zen- gin kültürün herkesle paylaşılma- sı..." Örneğin, Istanbul ve Ankara'daki Kemaliyelilerin kurduklan KE- MAV vakfı bu çağnya yanıt vere- mez mi? "Genel Kurullarını" bu- rada toplayamaz mı?.. Eğin'ı de Safranbolu gibi, Kastamonu gibi en azından hafta sonlan turlanyla başlanarak "Fırat Vadisi'nde uy- garukla, doğayla ve sanatla buluş- ma merkezi'' yapamaz mı? Üstelik, 30 km. yakınındakı "Ba- ğıştaş" istasyonu da trenle ulaşım olanağını bile veriyor... Gazeteci Abdullah Ataman, mühendis Ha- di Yurdakul, belediyeci Sadık Ya- man ve tüm Eğinliler ise eğer bu turlar olursa "ikramlanna" tren hareket bile etmeden Haydarpa- şa'dan başlamaya söz veriyorlar... ANTİK AŞ'NİN MÜZAYEDESİ SWISSOTEL'DE Fikret Mualla'nın 'Kadınlar' tablosu 12 milyar TL'den satışa sunulacak. Koleksiyonluk yapıtlar açık artırmada Kültür Servisi - Antik AŞ 16 Kasım Pazar günü saat 13 00'te Swissotel'de düzenleyeceği 220. artırmasında Os- manlı yapıtlan, koleksiyonluk tablolar ve antikalan satışa sunuyor. Açık art- tırma Turgay Artam tarafından yö- netılecek. Satıştayeralan yapıtlar 15 Kasım Cumartesı gününe kadar Antik Palace'da ser- gılenecek. Isteyenler tele- fonla da artırmaya katılabile- cekler. Satışa sunulacak yapıtlar arasında 16. yüzyıla ta- rihlenen şamdanlar, sahanlar ve 18. yüz- yıla tarihlenen ibrik- lerden oluşan tom- bak koleksiyonu, I. Mahmut tuğralı bir dı- Mt, Sultan 11. Abdülha- mid tuğralı, Aznavur iş- çilikli fes kalıbı, şehza- deler için yapılmış leğen- ibrikler, tatlı takımlan ve tepsilerden oluşan tuğralı Osmanlı gümüşleri dik- lat çekiyor. Tuğralı gümüş leğen- ibrik, 40 milyar TL. Birbirinden değerlı yaklaşık 300 ya- pıtın bulunduğu artırmada Sultan II. Abdülhamid'in saray ressamı Fausto Zonaro ımzalı lstanbul Peyzajı, Ha- lil Paşa, Nazmi Ziya, Hikmet Onat. tbrahim Çallı, Sami Yerik. Diyar- bakırlı Tahsin, Sabri Berkel, Nu- rullab Berk, Fikret Mualla. Hamit Görele, Vecdi Bere- ketoğlu, Mehmet Ali Laga, Şeref Akdik, Eşref Üren, Şefik Bursalı, tlhami De- mirci, tbrahim Safı. Orhan Peker, Turan Erol, Nu- ri lyem, Burhan Do- ğançay, Adnan Va- rınca, Şükriye Dil- men imzalı tablola- nn yanı sıra Kuran-ı Kerim ve Hilye-i Şe- rif lerden oluşan el yaz- ması yapıtlar, Beykoz opalinleri, Iznik sera- mikleri, Sevres, Meissen ve Jacop Petit damgalı porselenler ve mücevherler yer alıyor. (0 212 236 24 601 www.antikalar.com) Türk sinemasının 89. yılı, yarın renkli etkinliklerle kutlanacak Beyazperdenin bayramı Kültür Servisi - Türk sinema- sınuı başladığı tarih olarak 14 Ka- sım 1914 kabul edıliyor. Bu, Os- manlı Imparatorluğu'nun 1. Dün- ya Savaşı'na girdiğı günlerde Ayastefanos'taki (Yeşilköy) Rus anıtı yıkılırken o tarihi anı kame- rasıyla görüntüleyen yedek subay Fuat Özkınayın 'Ayastefa- nos'taki Rus Abidesinin Yıkılı- şı' adlı viiz ellı metrelik belgese- lini çektiği tanh. Türk sinemasının 89. yaşı, işte bu 'ilk filmin' çekildiği 14 Ka- sım'da, yanı yann. emektar sanat- çılann, sektör temsilcılerinin ve sinemaseverlenn katıhmıyla, Be- yoğlu Belediyesı ve Sınema Plat- formu'nun ortaklaşa gerçekleşti- receği bir programla kutlanacak. Program önceki gün SESAM'da yapılan, Beyoğlu Belediye Başka- nı Kadir Topbaş, Sinema Platfor- mu sözcüsü Sabahattin Çetin, si- nema sanatçısı Selda Alkor. sine- ma tarihçileri ve yazarlan Agah Özgüç ile Burçak Evrenın katıl- dıklan basın toplantısında açık- landı. îlk etkinlik. yann 10.30'da Be- yoğlu Belediyesi"nın tasarımı olan 'Yeşilçam Meydam'nın 100 cm çapında pirinç bir levha halınde Gazeteci Erol Dernek Sokağı ile Ayhan Işık Sokağı'nın köşesınde- ki yerini alması olacak. Saat 11.00'de aynı sokakta bu- lunan, lstanbul Belediyesi'nce Türk sinemasına armağan edilen ve başkanlığını Selda Alkor'un yapacağı 'TURSAV Sinema Evi' Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, lstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Ali Müflt Gürtu- na, Beyoğlu Belediye Başkam Kadir Topbaş ve Alkor tarafindan hizmete açılacak. Yine yann 11.30'da sinema sa- natçılan, sinema emekçileri, Er- kan Mumcu, Ali Müfit Gürtuna. Kutlamalar kapsamında gösterilecek filmler arasında Tunç Başaran'ın yönertiği 'Uçurtmayı Vurmasınlar' da var. Antalya Büyükşehir Belediye Başkam Bekir Kumbul, Antalya Kültür Sanat Vakfı Genel Müdü- rü Giray Ercenk ile birlikte Ga- latasaray'dan Taksim alanına yü- rüyecekler. Saat 12.00'de Taksim alanındaki Atatürk Anıtı'na çe- lenk bırakılmasının ardından 89. Yıl Sinema Bildirisi'nin yazan Vedat Türkali okuyacak. Beyoğlu süslenecek Bu arada, Galatasaray Postane- si, Galatasaray Yapı Kredi, SE- SAM, Vakko, Beyoğlu Garanti, Beyoğlu Benetton binalan, Aksa- nat Kültür Merkezi, TÜRSAV Si- nema Evi çiçekler ve film şeritle- riyle süslenecek. The Marmara Oteli'ne de 12 metrelik 'TürkSi- neması 89 Yaşında' pankartı ası- lacak Yann aynca Beyoğlu'ndaki 8 si- nemanın 12.00 seanslannda Mi- mar Sınan Üniversitesi Sinema- Televizyon Merkezi'nin arşivin- den Prof. Dr. Sami Şekeroğlu'nca seçilen 8 film halka ücretsız gös- terilecek. Sinemalar ve göstenlecek film- ler şunlar: Emek: 'Batakh Damın Kıa Aysel' (Muhsin Ertuğrul); Pera: 'Uçurtmayı Vurmasınlar' (Tunç Başaran); Atlas: 'Kanun Namına' (Lütfı Akad); Yeşil- çam: 'Hanım' (Halit Refığ); Al- kazar. 'Zıkkımın Kökü' (Mem- duh Ün); AFM Fitaş: 'Karanhk- ta Uyuyanlar' (Ertem Göreç); Avşar Lale: 'Bitmeyen Yol' (Duy- gu SağıroğluJ; Sinepop: 'Fato, Ya Istiklal Ya OiünT (Turgut De- mirağ). 89. yıl dolayısıyla Burçak Ev- ren'in hazırladığı, 10 bin adet ba- sılan kitap ve bu yıl Antalya Film Festivali'nde gerçekleştirilen 4. Sinema Kurultayı'nın kitabı yü- rüyüş sırasında halka dağıhlacak. Aynca bayramın yurt çapında kutlanması amacıyla 14 Kasım Sinema Bayramı ıçin hazırlanan broşür ve film davetiyeleri de ül- kedeki tüm sinemalara ulaştınla- cak. Kutlamalar Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun ev sa- hipliğinde The Marmara Ote- li'nde verilecek kokteylle sona erecek. (0 212 293 31 30) ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Nasıl Bip liyatro İstemeliyiz? (2) Geçen haftaki yazımın sondan bir önceki pa- ragrafı şöyleydi: "Günümüzde Türkiye'de tiyatro tarihinin -hatta genelde Türk sanatının tarihinin- eğitimi, sadece tarihe dönüştürûlmemiş bir geç- mişle smıri) kalan, dolayısıyla da sanatın topkjmsa/ boyutlannı ortaya koyma, tarih boyunca sanat-top- lum ilişkisinin önemini irdeleme çabalanndan yok- sun bir eğitimdir. Böyle bir eğitimle yetiştirilen ti- yatroculara ise bırakalım geçmişin önemini, bugü- nûn ve bugünû bilmenin önemini açıklayabilmek bile olanaksızdır." Bizi istememız gereken tiyatroya ulaştıracak en önemli araçlardan biri, geçmişıni tarihe dönüştür- meyi başardığımız, başka deyişle geçmişiyle tanh bilinci düzleminde hesaplaşabıldiğimiz bir tiyatro anlayışı olduğuna göre, böyle bir hesaplaşmanın olası getirileri üzerinde biraz durmamız gerekiyor. Ama bunu yapmazdan önce, temel bir soru sor- mak durumundayız: Biz, genelde kültürünün geç- mişini kültür tarihine dönüştürebilmiş bir toplum muyuz? Bu soru, odak noktası niteliğinde; çünkü kürtü- rü bağlamında salt ya da ağırlıklı geçmiş'\e yetinen, geçmişi tarihe dönüştürmenin gerekliliği ve yön- temleri üzerinde -düşünme özürlü olmasından ötü- rü- yeterince kafa yormamış bir ortamda, niyeti - örneğin bugünkü tiyatromuzun ağırlıklı yönelimi gibi- yalnızca sanat olmak ve gösteri sunmak olan herhangi bir sanatın yansıtabilecegi hemen hiçbir doğru yoktur. Böyle ortamlarda ömeğin sanatın eğitımi, o eğitımin verildıği ortamın kültür tarihine tarih bilinciyle eğilmeyi de temel derslerınin konu- lan arasına almadığı takdirde karşılaşılacak sonuç, ancak böyle bir ortamın gerçeklerine ters düşmek olabilir. Batı'nın kültürel kimliği oturmuş toplumla- rındakı sanat eğitımini, kültürel kimliği henüz otur- mamış bir coğrafyaya olduğu gibi almak, o eğitim ile toplum arasında sanatsal bir yabancılaşmadan başka bir sonuç doğurmaz. Geçmişiyle tanh bilinci boyutunda hesaplaşabil- diğımiz bir kültür ve tiyatro tarihinin uygulamaya yansıması nasıl olacaktır? Geçenlerde benim açımdan çok yararlı bir soh- betimizde Beklan Algan Usta'nın çok doğru ola- rak dile getirdiği gibi, tiyatro temsili aslında ne ya- zık kı geçıci olmaya yargılı bir olgudur; bir resme, bir heykele istediğimiz zaman yeniden bakabilme- mize, bir kitabı tekrar tekrar okuyabilmemize kar- şılık, tiyatro temsili perdenın kapanmasıyla birlik- te geri dönülemez bir geçmışe karışır. Bu durum- da tiyatro uygulamasının tek etkisı, şimdi ve bura- da düzlemindedır. Başka deyişle, bir tiyatro tem- sili ancak o temsildeki seyircilerine şimdi ve bura- da'lıklan içersinde seslenebildiği, o şimdi ve bura- da'yı doğru yakalayıp çözümleyebildiğı ölçüde se- yircilerinde kalıcı denebilecek etkiler bırakacaktır. Şimdi ve öurada'yı doğru yakalamanın anayolu ise, dün ve o zamanlarda'dan bu yana uzanan sü- reci doğru çözümlemektir, ayrıca, içinde bulunu- lan ortamın şimdi ve burada'sını gerçekçi sapta- yabılmektır. Bu noktada, örneğin: "Biz de uyum- suz (absürd) tiyatro yapalım!" hevesi, tek başına bir anlam taşımaz. Yapılması gereken, böyle bir tiyat- ro üslubuyla bu toplumdaki uyumsuzluk noktala- nnı yakalamak ve sergilemektir. lonesco, oralar- da yaptıkları uyumsuz tiyatronun amacının "bütûn 'am'lerin sonunda bizi getirdiği noktalan eleştir- mek" olduğunu söylemışti. lonesco'nun da ıçinden geldiği ortam bağlamında geçerli olan bu amacın, tarihi boyunca -sınıfsız bir toplum kimliğiyle- hiç- bir ızm'i doğru dürüst yaşamamış ya da hemen her izm'i sadece düşünsel temellerınden yoksun ya- şamış olan bızim ortamımız için geçerli olamaya- cağı açıktır. O zaman 'istememızgereken tiyatro' uğruna or- taya düşman kesilmemiz gereken bir şeyler daha çıkıyor: Yapmamız gereken, bu türden bir tarih ve kültür bilincinden yoksun sanat ve tiyatro eğitimi- ne karşı çıkmak, aynı bilinç yoksunluğuyla tiyatro adı altında sergilenenlerin de neden 'asla isteme- memiz gereken' tiyatro olduğunu gerekçeleriyle gözler önüne sermek! Konuyu haftaya sürdüreceğiz. e posta: ahmetcemal" superonline.com acem20 hotmail.com BUGUN • NARDİS JAZZ CLUB'da 21 30da Aydın Kahya, Ayşe Gencer, Ayşegül Yeşilnil, Feyza, Bilge Susar, Ercüment Vural, Melis Sökmen, Mine, Nükhet Ruacan, Sibel Köse, Sibel Gürsoy, Randy K. Esen, Senay Lambaoğlu, Zafer Olcay'ın katılacağı Ajlan Büyükburç'u anma konseri. (0 212 244 63 27) • İTÜ MAÇKA BtNASI MUSTAFA KEMAL AMFİSİ'nde 20.00'de 'Divertimento' kapsamında 'Kamran Ince ve Dostları' adlı Zeynep Tanbay, Cihat Aşkın, Reyent Bölükbaşı, Emre Çelik'ın katılacağı konser. (0 212 296 60 06) • BABYLON'da 21 30da Replikas konseri. (0 212 292 73 68) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 18. 30da Adalet Ağaoğlu'nun katılacağı 'Edebiyat Günleri' söyleşısi. Sunan: Enver Aysever. (0 212 252 35 00) • TARTK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 19.00'daDeniz Kavukçuoğlu'nun Kitap Fuarlarının Kültüriimüze ve Yayıncüığunıza Katkılan' konulu söyleşisi. (0 212 293 12 70) • ATATÜRKKTTAPLIĞI nda 19.00'da Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği'nin düzenlediğı 'Sanatta Yaratma Süreçleri' konulu atölye. (0 212 249 38 19) M ÇANKAYA BELEDtYESİ ÇAĞDAŞ SANATLAR MERKEZİ'nde 16.00'da '8. Ankara Tiyatro Festivali' kapsamında Hilmi Yavuz ve Yılmaz Onay'm katılacağı 'Tiyatronun Şiiri' konulu panel. Oturum Başkanı: Selçuk Atalay. (0 312 468 21 05) • ANKARA SANAT TİYATROSU'nda 20.30'da '8. Ankara Tiyatro Festivali' kapsamında Yeni Tiyatro - Kar« Tiyatro'dan 'Küçük Adam' adlı oyun. (0 312 417 76 76)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear