Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURtYET 6 OCAK 2003 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
Savaş karşıtı eylemler yurt geneline yayılıyor
ABD askeri
olmayacağızH Baştarafı 1. Sayfada
narak referanduma gidilmesini istedi. Bursa'da,
çeşitli sivil toplum örgütlerince oluşturulan "Bursa
Savaş Karşıtı Platformu", Fomara Meydanı'nda
"Savaşa Hayır" slogaruyla miting düzenledi. "ABD
askeri olmayacağız", "Babalar ölmesin" ve "Irak
halkı yalnız değil" yazılı pankartlann taşındığı mi-
tingde, Platform Sözcüsü Iskan Yıldız. savaşm dur-
dunılabilmesi için herkesin büyük çaba harcaması
gerektiğini, açlık ve sefaletin ancak banş ortamında
son bulabileceğini vurguladı.
Samsun'da Istiklal Cadddesi'nde toplanan bir grup
Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi de "Samsun
Limanı'na Amerikan askeri giremeyecek" yazılı
pankart açtı ve "Irak'ta savaşa hayır" ve "Ameri-
ka limanlardan elini çek" sloganlan attı. TKP tl
Başkanı Gamze Özdemir, "Savaşı önlemek için
gerekli adımlar atmayanlar.halkımıza bunun he-
sabını savaş suçlusu olarak verecektir" dedi. îs-
tanbul Sangazi Meydanı'ndaki Atatürk heykeli
önünde toplanan "Sangazi Savaş Karşıtı Plat-
form" üyeleri de "Kahrolsun ABD emperyalizmi.
ABD askeri olmayacağız" yazılı pankart astılar.
Platform Sözcüsü Ergin Ay, ABD'nin "elinde kit-
ie imha silahlan olduğu" gerekçesiyle Irak'ı işga-
le hazırlandığını belirterek "Kitle imha, biyolojik
ve kimyasal silahların en büyük üreticisi ve satı-
cısı da ABD'dir" diye konuştu.
Kampanyalar
Türkiye Banş Girişimi, TBMM, ABD'nin Irak'a
yapacağı saldında Türkiye'nin üs, havaalanı ve liman
kullanımı talepleriyle ilgili önemli kararlan oylaya-
cağı haftaya girerken uluslararası bir kampanya baş-
lattı. Girişimden yapılan açıklamada, Irak'a karşı
açüan savaş kampanyasının uluslararası hukuk ku-
rallannın ve dünya kamuoyunun tüm itirazlanna kar-
şrn sürdürüldüğüne dikkat çekildi. Trabzon Savaş
Karşıtlan Platformu, savaşa karşı dikkat çekmek
amacıyla "Banş İçin Beyaz Kurdele" kampanya-
sı başlattı.
Kampanyanın yurt genelinde yayılması amacıyla
da telefon ve internet zinciri oluşturuldu. Kamuoyu-
na yapılan çağnda da her banş yanhsının savaş teh-
didi ortadan kalkana kadar yakasına beyaz kurdele
takması istendi.
ABD'nin Irak'a düzenleyeceği operasyon için
Türkiye'yi üs olarak kullanmak ve savaşın içine çek-
mek istemesine tepki gösteren ADD Söke Şubesi
Yönetım Kurulu, referanduma gidilmesini istedi.
Kapalı kapılar ardında 'çirkin pazarhklar yapıldı-
ğı' vurgulanan açıklamada, "Savaş hakkında halk
oylamasına gidilmesini istiyoruz. Çünkü olası bir
kirli savaşta canını ortaya koyması ve savaşın do-
ğal sonucu olarak ekonomik krizde tekrar zorian-
ması istenecek bizler, kendi gelecefimiz hakkın-
da karar vermek istiyoruz" denildi.
NUMAN ESÎN:
1961 Anayasası'nı
benimsemeliyiz
Haber Merkezi -1961 Anayasası ve Demokrasi-
si Vakfı Başkanı Numan Esin, 1961 Anayasası yü-
rürlükte olsaydı, Türkiye için Kopenhag kriterlerine
cevap vermenin çok kolay olacağını belirtti.
Esin, yaptığı açıklamada, 6 Ocak tarihinin Türk
anayasa tarihinin en ilerici anayasasını hazırlayan
Kurucu Meclis'in ilk toplantısını yapmasının 42. yıl-
dönümü olduğunu anımsatarak 1961 Anayasası'mn
parlamenter demokrasınin esaslanm ve insan hak-
lanna dayalı çağdaş hukuk devleti ilkelerini toplum-
sal yaşama taşıdığına dikkat çekti.
u
Ne yazık ki bu anayasa popülist yaklaşımlar,
oy alma kaygüan nedeniyle uzun süre yaşatılama-
mıştır" değerlendirmesinde bulunan Esin, eğer
1961 Anayasası bugün yürürlükte olsaydı, Türkiye
için Kopenhag kriterlerine cevap vermenin çok ko-
lay olacağım kaydetti. Esin şunlan söyledi: "1961
Anayasası, " Sosyal devlet', "Haklann özüne doku-
nulamayacağı', 'Idarenin hiçbir karar, işlem ve ey-
leminin yargı denetimi dışında tutulamayacağı',
'Hukukun üstünlüğü' gibi ilkeleri ilk kez siyasal ve
toplumsal yaşamımıza geçirmiştir. Bugünlerde
anayasa değişiklikleri düşünen ve planlayan bu-
günkü siyasal iktidara hatırlatınz ki anayasanın
temel iikelerinden geriye dönüş doğru değildir.
Türkiye Cumhuriyeti özünde laik ilkelere daya-
nan demokratik bir hukuk devletidir. 1961 Ana-
yasası da Türkiye Cumhuriyeti'nin insan hakla-
nna dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
devleti' olduğu kurahnı kesin biçimde vurgula-
mıştır. Bu ilkelerden aynlmak tüm toplumu hüs-
rana uğratır. 1961 Anayasası ve Demokrasi Vak-
fı olarak belirtmek isteriz ki, siyasal yaşamımı-
zın çoğulcu demokratik sistemin gereklerine uya-
bilmesi için, 1961 Anayasası'mn ilkelerini benim-
semeliyiz."
Esin, son seçimde seçmenin üçte bir oyunu alan
iktidar partisinin Meclis'te üçte ikilik bir sandalye-
ye sahip olduğunu da anımsatarak adalet ve eşitlik
kavramlanna aykın olan bu durumun düzeltilmesi
için öncelikle Siyasal Partiler ve Seçım yasalannın
ele alınarak düzeltilmesi gerektiğini söyledi.
Çılgın hava korsanı iki saat sonra Frankfurt Havalimanı'na iniş yaptı
Resnik için uçakkaçırdıFRANKFURT (AA) - Alman-
ya'nın Frankfurt kentinde dün si-
lahlı bir kişi tarafından kaçınlan
ve kent üzerinde uçan küçük
uçak Frankfurt havaalanına indi.
Polis uçağm yere inmesinden
sonra gözaltma alınan korsanın
adının Franz Stefen Stramm-
bach adh 31 yaşında bir Alman
olduğunu kaydetti. Strammbach, pilotu
silahla tehdit ederek Frankfurt'un güney-
doğusundaki Babenhausen Havaala-
nı'ndan kaçırdığı uçağı Frankfurt üze-
rinde yaklaşık 2 saat uçurarak kentteki
Avrupa Merkez Bankası kulesine çarp-
makla tehdit etmişti.
Ahnan hava trafik kontrol yetkilileri,
uçağın kaçanlmasında herhangi bir terö-
rist bağlantı görülmediğini kaydetti. Al-
Ocak
Franz Stefen
Strammbach'ın
1986'da Amerikan uzay mekiği
Challenger'ın kalkışından kısa bir süre sonra
düşmesi sonucu ölen kadın astronot anısına
uçağı kaçırdığım söylediği belirtildi.
man ntv televizyonu, korsanın Ocak
I986'da Amerikan uzay mekiği Challen-
ger'ın kalkıştan kısa süre sonra düşmesi
sonucu ölen kadın astronota dikkat çek-
mek için uçağı kaçırdığını kaydetti.
Korsanın, "Taptığım astronot Judith
Resnik'i ünlü yapmak istedim. tlk Ya-
hudi kadın astronota dikkat çekmek is-
tedim" dediği belirtildi. Daha önce
uçaktan ntv televizyonunu arayan
Strammbach, kimseyi öldürmek isterne-
diğini, yakıtı bitince intihar
edeceğini söylemişti. Polis,
Strammbach'ın "şaşkmhk
intibası yaratmaya çalıştığı-
nı" belirtti.
Frankfurt Emniyet Müdürü
Harold VVeiss-Bolandt dü-
zenlediği basın toplantısında,
uçak kaçırma olayı ile ilgili
bilgi verdi. Bolandt, Frankfurt havaala-
nı itfaiyesi ile işbirliği içerisinde çalış-
üklannı, hava korsanının yerel saatle
17:1 l'de Frankfurt havaalanına üıdik-
ten sonra gözaltına almdığuıı kaydetti.
Frankfurt itfaiyesi yetkilisi de kentte
başta Avrupa Merkez Bankası olmak
üzere yüksek binalann bulunduğu yer-
ler ve metro bölgelerinde güvenlik ön-
lemleri aldıklannı belirtti.
Cemaatlere yeşil ışıkH Baştarafı 1. Sayfada
deme getiriyor. Devlet Bakanı
MehmetAydın'ın, "özerkDi-
yanet İşleri Başkanlığı" için 3
ayn komisyon eliyle çalışma
başlattı.
Akademisyenlerin üzerinde
durduğu proje, din işlerinin
devlet eliyle yürütülmemesini
öngörüyor. Proje kapsamında,
kurumun "tslami düşünce
üretme" etkinliğinin arttırıl-
ması ve ilahiyat fakülteleri ile
arasında koşutluk sağlanması
düzenleniyor. ilahiyat fakülte-
lerinin Diyanet ile ortak çalış-
ma yapması için mevzuat deği-
şikliğine de gidilecek.
Projeye göre, ilahiyat fakül-
telerine ek olarak dini daha çok
psikoloji, sosyoloji, antropolo-
ji, uluslararası ilişkiler ve siya-
set açısından araştıran, incele-
yen ve bulgulan teoloji alanına
aktaran merkezler ve enstitüler
kurulacak.
Özellikle, sosyal bilimlerin
okutulduğu üniversitelerde öğ-
renci almasa da diğer bilimle-
re katkıda bulunma hizmeti su-
nan birkaç dini etüt bölümleri
kurulması da amaçlanıyor.
Anglikan modeli
Bakanlığm projesi, Diyanet
îşleri Başkanhğı'nın, AB başta
olmak üzere dış kamuoyunda
"Anglikan Kilisesi" ile ben-
zer statüde kabul görmesi ama-
cını da içeriyor. Böylece Istan-
bul'u ziyaret eden devlet adam-
lannın Rum Patrikliği yerine
Diyanet'i ziyaret etmesi hedef-
leniyor.
Anglikan Kilisesi'nin tarih-
sel kökeni 16. yüzyıla uzanı-
yor. Ingiltere'de Vlll. Henri ve
yerine geçen krallar, Anglikan
Kilisesi'ni devlerin resmi mez-
hebi olarak kabul ettiler. Ang-
likan Kilisesi'nin Papalık'a
bağlı olmaktan çıkması, devlet
çıkannı korumak için alınan bir
kararla oldu. Daha sonra Kato-
liklik temelinde ulusal, bağım-
sız ve özerk kiliselerin oluş-
turduğu Anglikan Kiliseler
Topluluğu gelişti.
Bakan AydııTdan
ilginç yorumlar
Diyanet tşleri Başkanh-
ğı'ndan Sorumlu Devlet Baka-
nı Mehmet Aydın, bakan olma-
dan önce kaleme aldığı bir ma-
kalesinde, "yeniden yapılan-
dırma" modelinin ipuçlannı
verdi. "Türkiye, devlete ba-
ğımh din modelinden vazgeç-
mek zorunda" diyen Bakan,
şu görüşleri savundu. "tslam
dünyasında din kurumlan si-
yasetin güdümünde. Din hiz-
meti özü itibarıyla sivil bir
hizmettir. Bundan dolayı di-
ni kurumlar sivil hizmetler
üreten kurumlara dönûşmek
zorundadır. Bazen kendi ver-
diği bir fetvanın bile arkasın-
da durma gücü olmayan bir
kurum Ue Türkiye 21. yüzyı-
Iı yaşayamaz. Hayati konular-
da yeterince yazmayan bir
ilahiyat ve akıllı uslu oturan
bir Diyanet ile bir yere van-
lamaz. Türkiye, devlete bağlı
ve bağımlı bir din hayatını ge-
leceğe taşınıayı nasıl düşüne-
bilir? Teoloji yapma, yani ts-
lami düşünce üretme ve ona
göre bir tutum ortaya koyma
yok. Bu yok da başka yoklar-
İa ilgili. Evvela üniversitele-
rimizde yeterli miktarda aka-
demik özgürlük yok, kurum-
sal otonomi vok."
Irak'ta katliam korkusu• Baştarafı 1. Sayfada
ta zorlanıyorum) çocuk hastane-
sinde gördüğüm çocuklan...
Kentteki benzeri 3 hastaneden bi-
rinde...
Onlann gözleri de gülmüyor,
konuşmuyor. "ABD'nin bize ar-
mağanı" diyor, beni dolaşnran
doktor Ahmet Fahdeh. Onlar
kanserli, tümörlü çocuklar. Ge-
çen savaşın etkileri. Tümörler, be-
bek bedenlerini kaplamış; löse-
mi, karanlığın, umutsuzluğun,
acının adı ohnuş. Bir anne iyice
anlamam için bin kez tekrarlıyor:
"Bu anormallikler genetik de-
ğil. Bizim çocuklanmız böyle
değildi. Radyasyondan oldu."
Ana rahminde kapılan, yiye-
cekten, içecekten soluduklan ha-
vadan yayılan.. minicik bedenle-
ri esir alan hastahk değil, şiddet
politikalannı, çıkarlannı, güç
odaklannı savaşla noktalayanlar.
Savaşın faturasını en ağır biçim-
de ödeyenler ise çocuklar.
1991 'den bu yana 750 bin bebek
ve çocuğun savaş sonrası etkiler-
den öldüğü belirtih'yor. Güney I-
rak'ta geçen savaşta çölde dene-
nen uranyum taşıyan fuzelerin et-
kisi daha çok uzun yıllar sürecek.
Hastanede bir anne avaz avaz
haykınyor: "Asıl, kitle imha si-
lahlan onlarda, Amerikalılar-
da. Gelsinler, görsünler çocuk-
lanmızı!" "Bizde olmayan bir
şeyin varhğını nasıl ispat edebi-
Savaşın faturasını en
ağır biçimde ödeyenler
çocuklar. (Fotoğraf: AP)
liriz ki!" diyor, burada konuştu-
ğum herkes.
Birleşmiş Milletler'in silah de-
netçilerine, tüm kapılan açtıkla-
rını söylüyorlar. Denetçilerinbu-
güne dek inceledikleri 230 bölge-
de hiçbir şey bulamadıklannı an-
latıyorlar. ABD'nin savaş gerek-
çesi saydığı Irak'ın kitle imha
silahlanna sahip olduğu varsayı-
mına karşılık sokaktaki adam bi-
le asıl nedenin "ABD'nin petrol
ve Ortadoğu'da güç tutkusu"
olduğunu belirtiyor. Bir yandan
"Biz, burada sanki savaş çık-
mayacakmış gibi yaşamaya
mecbunız" derlerken bir yandan
da yiyecek ve içecek depolama-
ya devam ediyor aileler. Dd aylık
yiyecek depolayan bir aile, 3 ay-
lık daha depolama çabası için-
deydi.
Ve herkes bahçesindekuyu ka-
zıyor. Su depolamak, yiyecek de-
polamaktan çok daha zor! Kendi-
lerini savaş olmayacağına inan-
dırmaya çahşırken, buna inan-
mak isterken, arada ağızlanndan
kaçınveriyorlar: "Bu sefer sığı-
naklara gitmeyeceğiz." 199 l'de
El Amiriye Sığınağı bombalandı-
ğında (ABD'ye göre "yanlışbk-
la bombalandığında") ölen 405
kadın ve çocuğun anısı, unutula-
cak gibi değil.
O dehşeti bir başka yazıda an-
latmalıyım. Çünkü şimdi Tank
Aziz'le randev'umuza yetiş-
meliyim.
Nemalara
6
özeP oyun hazırbğı
• Baştarafı 1. Sayfada
lışanın beklentisine karşı AKP Genel Baş-
kanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 katrilyon
lirayı nakit ödernenin güçlüğüne dikkat
çekmiş ve hükümetin bu beklentiyi hemen
karşılayamayacağını belirtmişti.
Parti yönetimince Babacan'a sunulan bil-
gi notunda, "gönüllülük" temeline dayan-
ması öngörülen sistemin kazanımlan şöy-
le anlatıldı:"Hazine, yetküi şirketlere tah-
vil şeklinde ödeme yapacağı için ana pa-
ra borcundan kurtulmuş olacak. Sigor-
tacılık sistemi bir anda sigortab sayısının
artmasıyla derinleşmiş ve sistemin daha
çabuk oluşturulmasına zemin hazırlan-
mış olacak. Çalışanlar emeklilik dönem-
lerinde ikinci bir maaş daha alacaklan
için daha mutlu, gelirleri dolayısıyla re-
fah düzeyleri artmış olacak. Çalışanlar
ana para ödeme takvimine kadar geçen
sürede nema almaya devam edecekleri
için sistemin mevcut uygulamanın deva-
mı olma niteliği korunacak. Sigorta şir-
ketleri pazarlama faaliyetlerine hız vere-
rek çalışanlann yakın akraba, eş ve dost-
larına da ilk elden ulaşmış olacak."
TÜM BEL-SEN Genel Başkanı Vicdan
Baykara ise Zonguldak'ta düzenlediği ba-
sm toplantısmda, "Nemalann tamamının
bir seferde ödenmesini istiyoruz ve bu
konuda ülke genelinde eylemler yapaca-
ğız" dedi.
Kamu çalışanlannın yoksulluk sınırının
çok altında yaşamak zorunda olduklannı
ve bunun üstünde bir yaşam standardına
kavoışabilmeleri için yasada değişiklikler
yapıbnası gerektiğini vurgulayan Başkara,
58. hükümetin 3 aylık geçici bütçe hazırla-
dığmı ve 2003 bütçesinin ise mart ayından
sonra yapılacağının kendilerine aktanldı-
ğını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki süreçte, gerek nemala-
nmızın gerekse 2003 ile ilgili taleplerimi-
zin karşılanması için görüşmelerimizi
sürdüreceğiz. Nemalann taksitli öden-
mesi konusunda açıklama yapıldı. Ana-
paranın bu yıl ödenmesi, geri kalanın ise
uzun bir süreye yayılması. paranın pul ol-
ması anlamına gelecektir. Biz ise yıllar-
dır kesilen nemalann tamamtnın bir se-
ferde ödenmesini istiyoruz ve bu konuda
ülke genelinde eylemler yapacağız."
Baykara, yapılan ücret atışlan konusun-
da da, "Bu yüın ilk 3 ayıyla ilgili zamma
baktığınız zaman, çok düşük bir artışa
tekabül ediyor. Biz, toplusözleşme ve
grev hakkımızı özgürce kullanabileceği-
miz bir yasal düzenlemenin mutlaka ge-
cikmeden yapümasım talep ediyoruz"
dedi.
G U N P E M MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu tür durumlarda öncelikle şu sorunun yanıtını
vermek gerekir:
- Sorumlu noktadakiler neyapıyor, ne düşünüyor?
Hükümetten sorumlu AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, her konuda olduğu gibi Kıbns'ta
da hemen çözüme yönelik düşüncelere sahip.
Memleketi Rize dolaylarından temiz havayı içine
çektikten sonra koyverdi:
"Kıbns'ta 40 yıllıkpolitikalaria biryere vanlamaya-
cağı görüldü. Bunda ısrar etmemek lazım... Kıbns,
Denktaş'/n şahsi meselesi değildir!"
Aynı şeyi Türkiye'den ayrılmadan önce Denktaş
da söylemiş, "Kıbns, Denktaş'ın şahsi meselesi de-
ğil, ulusal bir davadır" demişti. Denktaş'la Erdoğan
aynı şeyleri söyleyerek birbirlerini "düzelttiler". Ama
burada asıl olan Erdoğan'ın, Kasımpaşa Uluslara-
rası Stratejiler Enstitüsü'nde konuşur gibi, toptancı
değerlendirmeler yapıp, bunun nereye varacağını
görmemesi, görememesi ya da bilinçli olarak bu tu-
tumdaolması.
Erdoğan, "40 yıllıkpolitikalar" derken rakamı na-
sıl seçti bilmiyoruz ama, bu sürecin içine 1963 son-
rasında Rumların adada estirdiği teröre karşı Tiirki-
ye'nin yaptığı banş harekâtı da giriyor. Hal böyle
olunca 1974'te yüzlerce şehit veren askerier soru-
yor:
"Acaba Erdoğan, banş harekâtına da mı karşı?"
Bu sorunun, Genelkurrnay katlarında da soruldu-
ğunu vurgulayalım!
KKTC'de yazılı diyalog
Gelişmelerin KKTC cephesınde yaşananlar da şık
değil. Ortaya öyle bir tablo çıktı ki, Türkiye'den ko-
nuşanlara KKTC'den yanıt geliyor, oradakiler birbir-
lerini doğrulayıp-yalanlıyor... Durum böyle olunca,
ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
KKTC'de Denktaş'la muhalefet karşı karşıya, Tür-
kiye'den bir kesim Denktaş'a destek veriyor, bir ke-
sim muhalefeti göklere çıkarıyor... Ve Yunanistan da
hakem rolünde, "Sorun çözülmezse, kötü olur" di-
yor!
Denktaş geçen hafta siyasi parti liderleriyle görüş-
tü. Onlara Annan planına ilişkin görüşlerini içeren 8
sayfalık bir değerlendirme verdi. Değerlendirmede
şu noktalann altı çiziliyor:
- Siyasal eşitlik kısa bir süre sonra bizim aleyhi-
mize bozulacak. Planın içinde buna ilişkin yaptırım-
lar farklı yeriere serpiştirilmiş.
- İki bölgelilik tümüyle sulandırılıyor.
- Bizden istenen toprak tavizleri çok fazla.
- Güvenlik ve garantörlük konusundaki değerlen-
dirmeler açık değil. Zamanla aleyhimize değişecek
bir süreç öngörülmüş.
- Içimize alacağımız Rumlar bir süre sonra 'Türk
tarafını' temsil eden kişiler arasında olabilecek. Bu
durumda 'Türk tarafı' tanımı havada kalacak.
Artık iş, karşılıklı güven aşamasını geçtiği için
Denktaş da tarafların görüşlerini 'yazılı' olarak ver-
melerini istedi! Son anda bir değişiklik olmazsa
Denktaş'la parti liderieri bugün bir kez daha bulu-
şacaklar. Yazılı görüşlerini verecekler.
Bunları biz de merak ediyoruz ama, KKTC'de 19
Aralık'ta Denktaş'la birlikte çalışması için kurulmuş
olan Parlamento Konseyi'ne üye verecek partilerin
de kendi içinde görüş ayrılığına düştüğünü görüyo-
ruz. Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Genel Başka-
nı Hüseyin Angolemli, "etkili olmazsa biz bu kon-
seye üye vermeyiz" diyor. Cumhuriyetçi Türk Parti-
si (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, 28 Şu-
bat sürecinin uzayabileceğini, anlaşmanın nisan ba-
şında olması gerektiğini söylüyor. Yenilikçi Atılım
Partisi (YAP) Genel Başkanı Ertuğrul Hasipoğlu,
TKP ile CTP'yi ucuz politika yapmakla suçluyor.
KKTC'deki partilerin kendi aralanndaki müzake-
reler, Rumlarla müzakereden daha zor hale gelrniş-
se, her şeyden önce oturup bunu düzeltmek gere-
kir!
Aksi halde, 'banşı bozacak bir banş antlaşması'
dayatılacak!
ankcum@ttnet.net.tr
Yunan To Vıma gazetesi:
Ocolan h silah
tüccarı getirdiATİNA (AA) - Yu-
nanistan'da yayımla-
nan To Vima gazetesi,
terörist başı Abdullah
Öcalan'm Suriye'den
aynldıktan sonra Yuna-
nistan'a gelişinde,
uluslararası alanda fa-
aliyet gösteren bir silah
tüccannın kendisine
yardımcı olduğunu
yazdı. Gazetenin "Kö-
tü düzenlenmiş bir
operasyonun şahsi-
yetleri" başlıklı yorum
haberinde, ismi açık-
lanmayan silah tüccan-
nın, terör örgütü eleba-
şının Yunanistan' a ge-
tırilmesinde önemli rol
oynadığı belirtildi.
Bu kişinin isminin
açıklanmamasının
"büyük soru işaretle-
ri yarattığı" kaydedi-
len haberde, aynı kişi-
nin, Yugoslavya'nın
Devlet Başkanı Slobo-
dan Miloşeviç döne-
minde Belgrad ve
Moskova'da faaliyet-
lerde bulunduğu ve
"özel işleri" için, Ati-
na Havaalanı'ndan sık-
ça, hangi amaçlarla
kullanıldığı belli olma-
yan özel uçaklar kirala-
dığı belirtildi.
Sigara tüketimi her geçen gün artıyor
Dünya bırakıyor
biz içiyoruz• Baştarafı 1. Sayfada
ki TEKEL payının ise
yüzde 51 civannda ol-
duğu ifade edilerekTür-
kiye'nin toplam sigara
tüketiminin yüzde
70'inin TEKEL tarafın-
dan karşılandığı kayde-
dildi.
TEKEL'in sigara sa-
tışlanmn yüzde 93'ünü
oluşturan filtreli sigara-
lar incelendiğinde, 2000
yılında 75 bin 276 ton
olan satışlann 2001 yı-
lında yüzde 3 'lük bir ar-
üşla 77 bin 503 tona çık-
tığı gözlendı. 2001 yı-
lında uzun filtreli sigara
satışlannda ilk sırayı
yüzde 33.1 ile TEKEL
2000 alırken bunu yüz-
de 32.4 ile TEKEL 2001
ve yüzde 24 ile uzun
Samsun izledi. Kısa filt-
reli sigara satışlannda
ise ilk sırayı yüzde 47.6
ile Maltepe, ikinci sıra-
yı yüzde 34.6 ile Sam-
sun ve üçüncü sırayı da
yüzde 11.9 ile TEKEL
2000 aldı.Bu arada, TE-
KEL Sigara Sanayii ve
îşletmeleri Müessesesi
2001 yılını 1.7 triryonli-
ra kâr ile kapattı.