Catalog

SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2003 PAZAR HABERLER BUGUN ALt SİRMEN Am ve Tarih Sevgılı, Geçen pazar anı ve tanhten soz etmış, bır an- lamda kışısel tanh olan anı turunun guçluklenne de- ğınmış, bu turun başarılı orneklennı sıralarken De- niz Kavukçuoğlu'nun 'Alageyık Sokağı Bır Lı- man mıydP' adlı yapıtına değınmıştım Onunla hemen hemen aynı zamanda çıkmış olan, Ortıan Karaveli'nın 'Tanıdığım Nâzım Hık- met' adlı kıtabını ıse yer kalmadığı ıçın anlatama- mıştım Bıldığın gıbı, 2002 buyuk şaınn doğumunun yu- zuncu yılıydı ve UNESCO 2002'yı Nâzım Hıkmet Yıh olarak ılan etmıştı Orhan Karavelı, genç bırTurk gazetecısı olarak, 1960 yazında gıttığı Moskova'da tanıştığı, dost ol- duğu Nâzım Hikmet'e ayrılan yıl vesılesıyle yaz- mış kıtabını Kendısı, çalışmasını belgesel portre olarak nıte- lıyor Kıtap, Nâzım Hıkmet uzenne ayrıntılı bır araştır- manın urunu ve çok da akıcı bır uslup ıle kaleme alınmış Kuçuk kardeşı Yılmaz ıle aynı sınıfta okuduğum, Galatasaray üsesı'nden ağabeyım olan Orhan Ka- ravelı, başarılı bır gazetecılık kanyerınden sonra, babasının maden ışlenne yardımcı olmak ıçın ya- zıya bır sure ara vermıştı • • • Butun baş kahramanlarını tanıdığımdan benım ıçın çok değerlı olan bır 'Ankara Aılesının öykusu' adlı kıtabında, butun bunları anlatır Nâzım ıle Moskova'dakı tanışmalan ve dostluk- lannın oykusunu de 1978'de Cumhunyet'te ya- yımlamış, sonra da Kışıler ve Koşeler adlı yapıtın- da bu olaya bır kez daha değınmıştı Zaten bu aynntılı Nâzım çalışması, bu anıdan doğ- muş olmalı 1960 yazında Turkıye'de daha kımse, Nâzım Hıkmet'ın adını ağzına alamaz, şıırlennı basamaz- dı Teksırler, eskı basım kıtaplar elden ele dolaşır ve oyle okunurdu Nâzım'ın şıırlerı O gunlerde Nâzım Hıkmet resmı olarak vatan ha- ını ıdı Nıtekım Moskova'dakı toplantıya gıden Turk he- yetının ıçınde, Nâzım Hıkmet ıle goruşmek yurek- lılığını gostereceklenn sayısı az olduğu gıbı, boy- le bır davranış, eleştırılere de yol açmıştı Orhan Karavelı ıle Ömer Sami Coşar'ın Nâzım Hıkmet ıle goruşmelerı, heyet uyelennden kımtle- rının homurdanmalarına neden olduğu gıbı, bu davranış ıkı gazetecının zamanın Moskova'dakı Turk Buyukelçısfne şıkâyet edılmelerıne de yol açmıştı Asker kokenlı buyukelçı, şıkâyette bulunanlan kı- barca terslemış, genç gazetecıtere arka çıkmıştı Sozu geçen buyukelçı, daha sonra cumhurbaş- kanı olacak olan, emeklı Amıral Fahri Korutıirk'tu Bılmem anımsar mısın Sevgılı? Fahn Koruturk, 1974 yılındaTurkıye'nın onde gelen sanatçı ve ya- zarlan şerefıne bır davet vermıştı Kıtapların suç unsuru sayıldığt, bırçok yazar ve sanatçının salt bu kımlıklerı dolayısıyla duşman gı- bı gorulduklerı, gozaltına alındıklan, Mumtaz Soy- sal'ın Anayasaya Gırış kıtabının dahı kovuşturma- ya uğradığı, 12 Eylul'un oncusu 12 Mart donemı- nın hemen ardından geldığı ıçın bu davet, bırçok kışı tarafından, devletın sanatçıların, aydınların gonlunu alması ve onlarla banşması olarak nıte- lenmıştı • • • Fahn Koruturk, yakın tarıhımızde seçkın bır yer edınmış, cumhurbaşkanlığı sırasında demokrası- nın ılkelenne bağlılığıyla tanınmış bır kışıdır Moskova'da Buyukelçılık'tekı tavrı da kışılığıyle tam bağdaşmaktadır Nâzım Hıkmet ıle ılgılı kıtabın en onemlı bolumu de, tabıı kı 15 Ağustos 1960'ta Sovyet Barış Ko- mıtesı'ndekı toplantıda Nâzım Hıkmet'ın Kars, Ar- dahan ve Boğazlar konusundakı tartışmada soy- ledığı şu sozler " Burada Turkıye'nın topraklan konuşuluyor Her Turk gıbı ben de hergram Turk toprağının Turk- lere aıt olduğuma kanıım Vucudumdakı 20 kılo kanı bu bır gram Turk toprağı ıçın dokmeye hazı- nm " Daha once de değındığım gıbı, bu olay daha once Cumhurıyet gazetesınde yayımlanmış, son- ra Kışıler ve Koşeler adlı yapıtta da yer almıştı Ama belkı de bu tarıhı değerı olan anı, ılk defa gerçek yennı buluyor ve şaınn kışılığının butun yonlerını açıklayan, hatta Atatürk'le karşılaşma- larını da ayrıntısıyla veren eserı tamamlıyor 'Tanıdığım Nâzım Hıkmet', 2002 yılında çıkan, okunması gereken eserler arasında yer alıyor İP'den yeni kampanya: Kıbns'ı veren Türkiye'yi de verir tstanbul Haber Ser- visi - Işçı Partısı (İP) Başkanlık Kurulu uye- sı Tayfun Tabakoğlu, dun başlattıklan "Kıb- ns'ı Veren Türkiye'yi >ferir* kampanyası kap- sammda AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbns po- htıkasını eleştırdı Tabakoğlu, konuş- masında, "Tayyıp Erdo- ğan-Abdullah Gul yö- netimi Kıbns'ı teslim etmekle ve Kuzey Irak'ta kukla devletin kurulması için ABD ve Avrupa devlefleriyle gjz- H goruşmeler yaptı ve Turidve karşıO tertip- lerde rol aldığını orta- ya koydu" sozlenyle AKP'nın Kıbns polıtı- kasını eleştırdı Tabakoğlu, Erdo- ğan'ın 1 Ocak'taRıze Televızyonu'na verdı- ğı demeçte "Kuzey Kıbns'ta 30 bin kişi ay- m andamiting yapıyor- sa Kuzey Kıbns biryer- lere doğru gidiyor de- mektir" sozlerını de "AKP'ninABDveAv- rupa'nın çıkartannı sa- vunması" olarak yo- rumladı ÎP'nın, "Amerikave AvTupa'nın karşısında olan"KKTCCumhur- başkanı Rauf Denk- taş'ın yanında olduğu- nu belırten Tabakoğlu, geçen yıl duzenledıkle- rı "Türkiye'nin Savun- masKıbrVtanBaşlar" kampanyasının de\a- mı olarak "Kıbns'ı Ve- ren Türkiye'yi de Ve- rir" kampanyası baş- lattıklannı ıfade ettı 3 Kasım seçimi sırasında Türkiye'de incelemelerde bulunan AGİT heyeti raporunu tamamladı: Seçim sistemiadaletsizMUST\FAÇ\KER ANKARA - Turkıye'de 3 Kasım seçımlennde yaşanan temsıl adalet- sızlığı, AGIT tarafindan da eleştınl- dı Seçımlen ızleyen AGIT Seçım Değerlendırme Heyeti, seçmenlenn yuzde 45'ının TBMM'de temsıl edı- lemedığıne ışaret ederek "Tüm o\- lann sadece vüzde 34'iınü alan bir partı, TB%t\I*dekisandahe sayısnun yaldaşık3'te 2'sinikontrol etmektedir. Baraj oranı Avrupa standartlanna gore istisnai biçimde yüksekbir oran- dır" goruşunu dıle getırdı Dışışlen Bakanlığı tarafindan 3 Ka- sım seçımlen ıçın gozlemcı olarak çağnlan AGÎT Demokratık Kurum- lar ve Insan Haklan Ofısı Değerlen- dırme Heyeti, ızlerumlenru raporlaş- • AGlT heyetının raporunda, seçımlerde yüzde 34 oranmda oy alan AKP'nm seçim sıstemmdekı adaletsızlık nedenıyle TBMM'dekı mületvekıllerının neredeyse 3'te 2'sım kontrol eder hale geldiğıne ışaret ettı. Heyet, Avrupa'ya göre çok yüksek olan yüzde 10 barajının amacını aştığım vurguladı. tırdı Heyetın raporunda ozetle şu sap- turulması ıhtımalını goz onunde bu- pa'da yuksek bır orandır Boyle yuk- tamalarda bulunuldu YSK kararlari: YSK, dığergo- re\lennın \anı sıra kendı kararlan aleyhınde olanlar dahıl, şıkâyetlen araştırmak \ e haklarında hukurn ver- mekten sorumludur Budurumpotan- sıyel bır çıkar çatışmasını beraberın- de getırmektedır, çunku şıkâyetçıler gerektıgınde YSK'nın tarafsız \e et- kın bır çozum sunabılecek konumda olup olmadığını da sorgulayacaktır Hukumet. YSK kararlarının yargısal temyızını ongoren bır hukmun oluş- lundurmahdır Baraja eleştiri: Baraj, parla- mentoda bolunmuşluğu engelleme ve sıyası ıstıkran sağlama amaçlan- ru tam olarak sağlayamamıştır Par- tıler genellıkle TBMM'ye gırdıkten sonra bolunmektedırler 1999 seçım- lennde 5 partı barajı geçmışken da- ha sonra bu partılerde yaşanan bo- lunmeler ıle çok sayıda yenı sıyası oluşum ortaya çıkmıştır Temsllde adaletsizllk: Yuz- de 10 barajı, genelın aksıne A\ru- sek bır oranın 18 partının katıldığı bır seçımde ortaya çıkardığı sonuç, seç- men kıtlesının onemlı bır bolumunun yenı parlamentoda temsıl edıleme- mesıdır Buyolla yuzde 45'lık bır oy oranı "boşa harcannuşnr". Boyle yuk- sek bır rakam temsıl sıstemının esas amacını tahnf etmektedir AKP İktİdari: AKP oylann yuz- de 35 'ınden daha azını almasına kar- şın TBMM'dekı mılleKekıUennınne- redeyse 3'te 2'sıru kontrol edecektır Yuksek ulke barajı bolgesel ve azın- lık partılenrun TBMM'ye gırme ola- sılığını da ortadan kaldırmaktadır Turk makamlan yuzde 10 barajının arzu edılen amaçlara hızmet edıp et- medığını araştırmah ve barajı aşağı- ya çekmeyı duşunmelıdırler YurtdlŞI Oylari: Yurtdışında yaşayan bırçok Turk yurttaşı, bızzat Turkıye'ye gehnedıkçe oy kullana- mamaktadır Yetkılıler ve Dışışlen Bakanlığı temsılcılen yurtdışında ya- şayan onemlı sayıda Turk yurttaşırun Turk buyukelçılıklen ve konsolos- luklannda oy kullanmasını sağlaya- cak olanaklann bulunmadığuu kabul etmektedırler Yetkılıler, yurtdışında yaşayan Turkler ıçın belkı erken pos- ta yoluyla oy kullanma şeklınde ka- ülımlannı sağlayacakbu-yontem oluş- turma yoluna gıdebılırler Ege Denizi Valilere sınır genelgesi OZCAN ÖZGUR MUĞLA-lçışlen Bakanhğının yayımladığı genelgeyle Turkıye ıle Yunanıstan arasında "deniz sının" bulunmadığı bıldınldı Valılıklere gondenlen genelgede sınır belırten hantalarla ılgılı. "Bu durunı ulkenıizin hak \e menfaatlannın korunmasını guçleştirmekte ve istismar vedlesi olmakta" denıldı Valılıklere gondenlen genelgede şu goruşe yer venldı "Ülkemiz ik Yunanistan arasuıda Ege Deniri'ndeki deniz >etki alanlan konusunda imzalannuş bir anlaşma buhınmamaktadır. Dolayısıyla iki ülke arasında Ege Denizi'nde harita uzerinde çizilmiş bir deniz \eya karasulan sının da me> cut değüdir. n Genelgede, ozel veya resmı kurum ve kuruluşlarca bastınlan atlas, kıtap. yol hantası \e tunzm broşuru gıbı bazı yayınlarda Ege Denizi'nde Turkıye ıle Yunanıstan arasında deniz sının ışaretlen konulduğuna dıkkat çekılerek şu goruşlere yer venldı "Bu durum ülkemizin hak ve menfaatlannın korunmasını guçleştirmekte \e aynı zamanda bazı ülkeler tarafindan istismar vesilesi olarak kullamlabilmektedir. Bu mahsurlann giderilmesi amacıyla Ege DenizTni gosteren haritaiar Ue bu tür harita içeren broşür, dergi ^e benzeri >ayuüann basım, vayın ve itriatinde once Harita \e Harita Bilgikrini Tamim ve Kullanma \ onetmetiği hükumleri esas ahnacak \e haritalann niteUğine gore MiDi Savunma Bakanhğı, Harita Genel Komutanhğı veya Deniz Kuvvetieri Komutanlığı'ndan uy gunluk onayı ahnacaktir." İĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN însan Haklan Komisyonu Güneydoğu'da inceleme yapacak Baskın9 atna raııdevıılu DtYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - TBMM Însan Haklan Araştırma Komisyonu uyelerı 10 Ocak'ta OHAL'ın kaldı- nldığı Dıyarbakır % e Şır- nak'ta incelemelerde bu- lunucak Tebdılı kıyafet yapılacak ıncelemelerın tanhmın onceden venl- mesı dıkkat çektı Dıyarbakır ve Şırnak'ta olağanustu hal uygulama- sının 30 Kasun'da son bul- masuıa karşın yoğun ınsan haklan ıhlalı yaşandığına ılışkın duyumlar uzenne TBMM tnsan Haklan Araştırma Komisyonu ha- reketegeçtı AKPmıllet- vekılı Mehmet Elkatmış başkanlığmdakı komıs- yon 10 Ocak'ta bolgede bır dızı inceleme ve de- netleme yapacak Komısyon uyelen, bol- gede ınsan haklan savunu- culanyla goruşmeler yapa- çekleştıreceğını açıklama- sı ıse tartışmalara yol aç- tı Denetımm tarıhının açıklanması nedenıyle hak ıhlallen yaşanan merkez- lerde hazırlık yapılacağı ıddıaedıldı Bırdığergo- • Hak ihlallenne ilışkin duyumlar nedenıyle bolgede tedbılı kıyafetle incelemeler yapacak tnsan Haklan Araştırma Komısyonu'nun denetım tanhını açıklaması 'önceden hazırlık yapılacak' ıddıalanna neden oldu cak \ e onceden belu-lenen bazıjandarmavepohska- rakollannı haber verme- den denetleyecek Komısyonun ınceleme- len tebdılı kıyafetle ger- ruşe gore ıse denetımın yapılacağı merkezler açık- lanmadığı surece tanhı- nmbıldınlmesınde sakın- cayok Tartışmalara karşın ko- mısyonun hak ıhlallennı yennde araştınna karan bolgede umutla karşılan- dı 'tncekme önemli' IHD Dıyarbakır Şube Başkanı Avukat Selahat- tin Demirtaş. ınsan haklan komısyonunun bolgede yapacağı ıncelemelere bu- yuk onem \ erdıklenru be- hrterek. "Böyiesiçahşma- laruı surdürulmesu u\ gu- lamalarda insan haklan ihlaOerininonüne geçflme- si bakımından çok önem- Bdir. Aynca Mecüs'in çı- kardığı yasalann yineMec- hstarafindan denetienme- si de çok doğaldır" dedı Tazminat indirimi Prof, Küçük AİHM'yi kızdıvdı • AİHM, Yalçın Küçük'ün Turkıye'ye açtığı tazminat davasmda 7 bın Euro onerdı Küçuk'un bu parayı az bularak sert eleştınlerle dolu bır mektup yazmasıyla mahkeme tazmınatı 4 bın Euro'ya ındırdı ANKARA (ANKA) - Uğradıklan hak ıhlallen nedenıyle ıç hukuk yollannı tuke- ten bınlerce ınsanın son umudu A\Tupa In- san Haklan Mahkemesı (AİHM), bu kez ılgınç bır karara ımza attı AİHM, Prof Dr Yalçın Küçuk'un "düşünce özgürlüğünün ihlal edömesinden dolayT Turkıye'ye aç- tığı tazminat da\ asmda daha once onerdı- ğı 7 bın Euro tazminat oranını, Küçuk'un bu parayı az bularak AİHM'ye sert eleştı- nlerle dolu bu- kınama mektubu yazmasıy- la 4 bın Euro'ya ındırdı ANKA'nın edmdığı bılgıye gore, Ku- çuk, 1995 yılında "KûrtBahçesi'ndeSöy- lesi" adlı kıtabının toplatılması uzenne AİHM'ye başvurarak 1 mılyon frank taz- minat ıstedı Başvuruyul998'dedeğerlen- dmneye başlayan mahkeme, 2002 yılınm ocak ayında, taraflara dostane çozum kap- samında 7 bın Euro tazminat onerdı AİHM Türkiye'yi akladı Mahkeme, onenyı avukatı Dursun Er- miş aracılığıyla Prof Dr Yalçın Kuçuk'e bıldırdı Tazmınat mıktannı duşuk bulan Prof Kuçuk, avukatı ıle buiıkte AÎHM'ye sert eleştınlerle dolu bır mektup yazarak tazminat mıktannı kabul etmedıklennı bıl- dırdı Mektupta,AlHM'nınbukararlaTur- kıye'yı "şelden mahkûmettigi, ancaközün- de akladığı'" belırtılerek karann Turk hu- kumetının hukuk kurallannı ıhlal etmesı- ru caydıncı nıtelıkte olduğu kaydedıldı Ceza yan yanya indi Prof Küçuk'un ıtırazından sonra, dava- yı 5 Aralık 2002 tanhınde karara bağlayan AlHM'nın cezada uıduıme gıtmesı dıkkat çektı "DGMkaranıu,Türkhüküınetinin Doğu \e Güne> doğu Anadohı'da \ aşanan olaylara olan hassasryeti goz onunde tuta- rakdeğeıiendirdiğini r) belırten mahkeme, buna rağmen kıtabın ulke butunluğune bır tehdıt oluşturmadıgına karar verdı Ancak, AİHM tazminat oranını ındyerek Turkı- ye'nın Kuçuk'e 4 bın Euro manevı tazmi- nat odemesuu ıstedı IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr Cuma sabahı erkenden kalktım Bır kalp sıkıntısı geçıren annemı mu- ayeneye goturecektım Bır gun on- ceden bır doktor yakınımın aracılı- ğıyla bır SSK hastanesınden rande- vu almıştım Randevu 11 OO'deydı Trafık karmaşası ıçınde randevuya az bır zaman kala hastaneye yetış- tık Randevu, hastanenın 6 katın- daydı Annemı zar zor ıte kaka bır asansore bındırdık, kız kardeşımle ben ona yetışmek ıçın koşarak 6 ka- tı çıktık Randevu verılen odayagelıp, dok- torun adını sorduğumda "O poiıklı- n//cte"dedıler Polıklınığın neredeol- duğunu bılmıyordum Çeşıtlı gorev- lılenn baştan savma tartflenyle baş- ka bır bınada olduğunu anladım Ran- devu saatı geçmıştı Annem 6 kat- taydı ve onu yenıden başka bır bına- ya goturmemız gerekıyordu Annemı kız kardeşıme bırakarak randevuyu aldığım doktoru bulabıl- mek amacıyla polıklınıklere koştum Fakat o doktor hangı odadaydı? Bı- rer bırer kapısında uzun kuyruklar oluşan odalara gırıp çıkmaya başla- dım Uçuncu odada doktoru buldum Gulumseyen bır yuzle benı karşıladı Bir SSK Hastanesi Deneyi Sonunda annemı muayene ettıre- bıldık Saat 12 OO'ye gelıyordu Mu- ayene sonunda bazı tahlıllerın yapıl- ması bazı ılaçlann eczaneden alın- ması ve anjıyo ıçın anlaşmalı hasta- neye sevk gerekıyordu Doktorumuz gayet sıcak davrandı, gereklı butun evrakı sekreterıne hazırlattı, onları te- ker teker ımzaladı Annemı çok gu- zel muayene ettı Doktorun sekreterı de bıze nereye gıdeceğımızı tarıf ettı Doktorun ka- pısından çıktık, kapıda bekleyen ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu hastalar bıze tepkı gosterdıler, "Say- gısızlık edıp bızım sıramızı aldınız Sızı uzun uzun muayene ettıler Şım- dı oğie oluyor, bız sızın yuzunuzden ogleden sonraya kalacağız" dedıler Aslında bız saatlı ve randevulu gel- mıştık, oniar buna rağmen haklıydı- lar • • • Doktorun kapısından çıktım, tam btr şaşkınlık ıçındeydım, ehmdekı kâğıt- ları bır yerlerde ımzalatıp onaylat- mam gerekıyordu Her yerde uzun kuyruklar oluşmuştu Once bu belgelen ıkı doktora daha ımzalat- mam gerekıyordu, çunku kalp ılaçla- rını duzenlı alabılmek ıçın Sağlık Ku- rulu raporu gerekıyormuş Kapısında uzun kuyruklar oluşan kapılardan ıçe- rı, kotu muameleyı goze alarak gırıp doktorlara bu kâğıtlan ımzalattım Sıra dığer belgelerın tamamlanma- sınagelmıştı Sağlık Kurulu'nda ben, Sağlık Sıgortası'nda kız kardeşım kuyruğa gırdı, annemı de banklardan bırısıne oturttuk Sağlık Kurulu ona- yı ıçın sıram geldığınde azan ışıttım "Nerede ıkı fotoğraf, aynca bu evra- kın fotokopısını çıkarman gerek" dı- yen sesle karşılaştım "Yukanda fo- tokopı çekılen yer var" dıyen yurttaş- ların uyarısıyla yukarı çıktım Uzun bır kuyruk oluşmuştu Kız kardeşımı fotokopı kuyruğun- da bıraktım, ben Sağlık Sıgortası kuy- ruğuna gırdım Tam sıram geldığın- de, bu kez de annemın nufus cuzda- nı fotokopısı ve evraklarının fotoko- pısı gerektığı uyansıyla karşılaştım Fo- tokopı kuyruğuna yenıden koştum, sa- at 12 00 olmuştu, bankolar kapandı • • * öğle arasında hem yemeğımızı ye- dık hem de hastane dışındakı fotoğ- rafçılara gıdıp annemın fotoğrafını çektırıp, fotokopı eksıklerını tamam- ladık Saat 13 OO'te yenıden kuyruk- lardaydık Önce Sosyal Sıgorta ev- rakını verdık, "Yarım saat sonra ge- lın" dedıler Ardından Sağlık Kurulu evrakını verdım, onlar da "Uçe çey- rek kala gelın" dedıler Tetkıkler ıçın gun ve numara almak amacıyla kız kardeşım başka bır kuyruğa gırmış- tı Kız kardeşım kuyrukta beklerken Sosyal Sıgortalar'dan, kalabalık ara- sından zar zor aldığım evrakı, bu kez de başhekımlığe onaylatmak amacıy- la bır başka kuyruğa gırdım Başhe- kımlıkten "On dakıka sonra gelın de- dıler " Bu arada kız kardeşım tahlıl- ler ıçın pazartesıne randevuyu almış Ona rontgenı hemen çektırebıleceğı- nı soylemışler, ben de onaylanmış evraı yenıden doktora goturmek ıçın onlan rontgen odasının kapısında bı- raktım Annem bunca hengâmede yenıden bır sıkıntı geçırdı llaç verdık Evrak hazır olunca ben hastanenın eczanesıne gıdıp ılaçları almak ıste- dım Akıl almaz bır kalabalık ust us- te yığılmıştı Ben dıyeyım bın kışı, sız deyın ıkı bın kışı Ilaçları almaktan vazgeçtım Rontgen çekıldı Saat 15 OO'ı bulmuştu Benım koşarakga- zeteye yetışmem ve yazımı yazmam gerektı 30 yıllık bır gazetecı olarak ışte an- nemı, yanı sıgortalı bır ınsanı kalp sı- kıntısı sonrası boyle muayene ettıre- bıldım Gerı kalan muayene, tetkık ve tahhllerı pazartesı gunu surdure- ceğız Burada hastane çalışanlarına, doktorlara soyleyecek hıçbır sozum olmadığını belırtmek ısterım Dıkkat çekmek ıstedığım, ben de devlete vergı venyorum, devlet memuıian da, askerler de, mıllervekıllerı de, onların hıçbırınden daha az bır prım odedı- ğımı sanmıyorum Boyle bır muame- le sıgortalılara neden uygun gorulu- yor''